BİR SPİRİTUALİSTİN DÜNYASI

KRYON "TEBLİĞ"LERİ VE LEE CARROLL'UN "MEDYUM"LUĞU

22 Mart 2015 târihli bir gazete haberi:

- "24 dile çevrilen 16 adet kitabıyla büyük bir tâkipçi kitlesi kazanan Lee Carroll ve ekibi,
gezegenimizin dönüşümü ve Ruhsal uyanışımız hakkındaki son bilgileri sunmak üzere
ilk kez İstanbul'da bir organizasyona katılıyor."

"Allah Allah!" diyorsunuz, "Kim bu adam?" Gazete cevap veriyor: "Dünyâ'nın en ünlü Metafizik hocası ve yazarlarından biri, Kryon Mesajları'yla barış, sevgi ve pozitif enerji getiriiyor..."

"Ahh!" diyorsunuz içinizden, "Keşke Afganistan'a, Irak'a, Suriye'ye, Yemen'e, Arakan'a da bir uğrasaydı!.. O zaman bunca milyon insan ölmezdi!"

İstanbul'daki etkinlik programında, Kryon'un Lee Carroll aracılığı ile vereceği bilgiler ve onun Dünyâ'ca meşhur "ekib"i tarafından sunulacak Meditasyon, "ilâhî müzik" ve enerji çalışmaları yer almış!.. Yine "Allah Allah!" diyorsunuz, bizim tasavvuf müziğimiz varken, birbirinden güzel ilâhîlerimiz varken, neden yabancı "ilâhî" müziğe ihtiyaç duyuldu ki???"

Organizasyon Sorumlusu ve Kryon'un Türkiye Temsilcisi Osman Can Aydoğmuş imiş. Etkinlik'te şu "ABD Birleşik Devletleri oluyor da, niye Türkiye Birleşik Devletleri olmasın?" diyerek TÜRKİYE'yi parçalamaya hazır Mustafa Sarıgül'ün soyup soğana çevirdiği, yerine geçen İsmet İnönü'nün torununu öldürtmeye kalktığı Şişli Belediyesi'nin Kent Kültür Merkezi'nde olmuş... Giriş bileti hediyesi 600 TL. imiş!..

Biz ne dedik en başta?.. "Spiritualizm'den, Okültizm'den, Gizli İlimler'den, Rûhî Tekâmül'den, olgunlaşmaktan, ermekten, sevmekten dem vurup, bilgi ve mertebe vaadedenler; eğer karşılığında para alıyorlarsa, himmet-yardım diye para topluyorlarsa, vaadleri bir aldatmacadan ibârettir!.. Bütün mânevî mevzularda, gerçek tarikatlarda olduğu gibi, Spiritualizm'de de SERVET-ŞEHVET-ŞÖHRET peşinde koşulmaz!.. Bunlardan birine bulaşmış kişiden, kişilerden, topluluktan hayır gelmez!"

İkincisi, Kryon'un, daha doğrusu Lee Carroll'un Türkiye'de işi ne?.. Bu kişiye "tebliğ" verilmişse, kendi çevresi, Amerika'da yaşadığı eyâlet, hadi hadi boydan boya 8 milyon kilometre karelik 330 milyon nüfuslu Amerika içindir. Türkiye'yi aydınlatmak için özel bir görevi mi var?.. Yoksa Dünyâ'yı kurtarmak gibi bir "misyon" mu üstlenmiş?.. ALLAH bilir onun da "Sirius"tan olduğunu öne sürenler vardır!.. Bu konuda da "Hiçbir Medyum'a veya gruba Dünyâ'yı kurtaracak bilgiler verilmez!.. Dünyâ'nın dört bir yanındaki Spiritualist grupların her biri, eğer tâlihli iseler, kendi grup fertlerini olgunlaştıracak, kendi çevrelerini iyiye ve doğruya götürecek Tebliğler alırlar. Bundan ötesi olmaz!" demiştik.

Bu adamı biraz daha iyi tanıyalım... Kendi anlattığına göre 1989'da "Ruhsal Varlık" diye adlandırdığı Kryon'dan kendisine bilgiler gelmeye başlamış... 3 sene kendisine "deli" denir diye kimseye söyleyememiş bu Lee Carroll...


İstanbul'a gelip hediyesi 600 liraya seminer veren Carroll, gazeteci Dilek Birgen'le bir ropörtaj yapmış. Oradan veriyoruz:

Dilek Birgen- Aslında mühendissiniz.
Lee Carroll- Uzun yıllar mesleğimi yaptım. 25 yıldır Ezoterizm ile ilgileniyorum.
Şu an tüm hayâtım seyahatler ve seminerlerle geçiyor.
DB- Ezoterizm derken biraz açıklar mısınız?
LC- Tanrı'nın mantığı, sevgi ve şefkati içeren bir düzen... Ezoterik olmaya başlayan
insanların doğası ve bilinci iyi yönde farklılaşır.

Hemen burada durmak lâzım... Spiritualist ne yapar?.. İster İnsan'dan olsun, ister Ruh'tan, (çünkü İnsan da Ruh taşıyan bir Varlık'tır) ilk cümleden itibâren söylenenleri didik didik etmeye başlar... Biz de öyle yapalım. Lee'nin mühendis olduğu kendi iddiası, diplomasını görmedik. Uzun yıllar mühendislik yaptığı da kendi iddiası... şâhit veya kanıt yok... Ama şimdi oradan oraya dolaşıp 600 lira ayarı seminerle para kazandığı ortada...

Peki, EZOTERİK târifi doğru mu?.. EZOTERİK, sözlükte "içrek, içsel" diye geçiyor ve şöyle târif ediliyor: "Belirli bir insan topluluğunun dışında, kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan (her türlü bilgi, öğreti), bâtıni, dışrak karşıtı, özellikle eski Yunan okullarında, yalnız okul içinde, okulun kendi öğrencileriyle sürdürülen, kapalı, gizli öğretim biçimi."

Asıl kelime EZOTERİZM'dir,"bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstad tarafından sâdece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesi" demektir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Meymun oğlu Abdullah'ın 7 kademeli tarikatı önce Hasan Sabbah'a, oradan da Templar Şövalyeleri'ne, oradan bütün Masonik tarikat ve terörist örgütlere geçmiştir. En üstteki basamak İÇ HALKA'dır, oradaki bilgiler, niyetler ve hedeflerden alt basamakların haberi yoktur, onlar DIŞ HALKA'dır. Daha basit bir misâl vermek gerekirse, Maraş dondurması yapan ustanın bilgisi EZOTERİK'tir, dondurma servisi yapan garson bilmez, o DIŞ HALKA'dır.

Şimdi bu târifle, "TANRI'nın mantığı, sevgi ve şefkati içeren bir düzen" ifâdesinin yakından uzaktan ilişkisi var mı?.. Peki, "Ezoterik olmaya başlayan insan" ifâdesinin bir anlamı var mı?.. İnsan bir mürşidi olmadan, bir ustası, bir öğretmeni olmadan nasıl EZOTERİK olabilir?.. Kendi kendine ermek, ancak BUDA gibilerine mahsustur. Öyle herkes erecekmiş gibi konuşmak ta neyin nesi?

Neyse, devam edelim:

Dilek Birgen- Kaç senedir Kanallık yapıyorsunuz?
Lee Carroll- 25 sene oldu.
DB- Kryon kimdir?
LC- Kryon ne bir öğreti, ne de bir meditasyondur.
O, Dünyadışı Evrensel Yönetim Mekanizması'ndan gelen bir Ruhsal Varlık'tır.
DB-Neredendir?
LC- Mânevî ve Ruhsal şeylerle ilgilenenler için gerçekçi bir alan aramaya gerek yoktur.
TANRI nereden, bir galaksiden mi? Ya da O nerede yaşar? Sevgi nereden geldi? Bunları ölçebilir miyiz?
Kryon, "Merkez bir Kaynak'tan geldiği"ni söyler. O sonsuz bir enerjiden olduğunu
ve herşeyin yaratıcı enerjiden olduğunu söyler.

Gene duracağız... Bu adam bizi çok yoracak... "Kryon bir RUHSAL VARLIK"mış... Onu anladık. Ama, herhâlde verdiklerini kastediyor, "verdikleri ne bir öğreti imiş, ne de meditasyon"muş... Peki, o zaman Kryon'u dinleyenler nasıl EZOTERİK olacaklar? EZOTERİK olmak için İÇ HALKA'daki bilgileri, öğretiyi elde etmek gerekmiyor mu?.. Demek ki bilgili olmadan da EZOTERİK olunabiliyormuş!..

Dilek'in "Kryon nerededir?" sorusuna, Carroll hemen TANRI'yı örnek vererek susturma yolunu seçiyor... Hiç bunlara girmeden "Kryon, Merkez bir Kaynak'tan veriyor" diyebilirdi. Ama TANRI'dan bahsetmek çoğu kimseyi hemen susturur. Hem başta, hem sonda saçmalamış, Kryon adlı Ruhsal Varlığın "SONSUZ bir enerji"den olması ne demektir?.. Ardından "herşey yaratıcı enerjiden" zırvası geliyor!.. Herşey ALLAH'tan!.. ALLAH ise "yaratıcı enerji" değil, ENERJİNİN YARATICISI'dır, "sonsuz enerji"yi de hiçbir varlığa vermemiştir. Çünkü yaratılanların hepsi sonludur. Herşeyin bir başı, bir de sonu vardır. Başı ve sonu olmayan tek ALLAH'tır; EVVEL'dir, herşey yaratılmadan ÖNCE vardı, ÂHİR'dir, herşeyden SONRA da VÂROLAN'dır.

- "Huvel evvelû vel âhirû vez zâhirû vel bâtın,
ve huve bi külli şey'in alîm - O ilklerden önce ilktir, sonlardan sonra sondur,
zâhirdir (dışta görünendir), bâtındır (içte olupta görünmeyendir). O, herşeyi bilendir."

(Hadid Sûresi, 3. Âyet)

Devam edelim:

Dilek Birgen- Kryon'a Kanallık yapmanız nasıl başladı?
Lee Carroll- Söylemiştim, aslında mühendisim, Kryon'la İletişim hâline geçtiğimde
beni zamanın ve mekânın olmadığı bir alana geçirdi.
DB- Nasıl bir alandı burası?
LC- Sonsuz bir huzur, zaman mevhumunun olmadığı, her yerde sonsuz yüksek bir
sevgi enerjisinin olduğu bir alan. O alan bana enerji veriyor ve Kanallığı seviyorum.
DB- Kryon bedeninizi ele geçirdi yâni?
LC- İnsanların düşündüğü gibi o bir Varlık değil. Benim bedenimi ele geçirmiş değil.
Kryon hiçbir zaman sevgi dışında bir şey yapmamı istememiştir. Hiçbir öğretisi, ya da emri yoktur.
Bilgileri tutarlı, sevgi, güzellik ve iyilik doludur. Kryon, çok boyutlu bir şekilde görülür.
DB- Peki niye sizi seçti?
LC- Çok güzel bir soru. Çok pratik düşünen biriyim. Mühendis olmamın verdiği bir şey,
çok soru sorarım, çok araştırırım. Kryon'a da çok sorular sordum, hâlâ da sormaya devam ediyorum.
Analitik düşündüğüm için beni seçti, diyebilirim.
DB- Mesajlar size nasıl geliyor?
LC- İçsel ses olarak.
DB- Peki ilk Kryon ile İletişime girdiğinizde etrafınızdakilere söylemekte zorluk çektiniz mi?
DB-Çekmez miyim! Hem de nasıl!.. Hemen söyleyemedim. Çekindim. Bana "deli"
veya "şizofren" demelerinden korktum.
DB- Daha sonra ne oldu?
LC- Ancak bu saklama en fazla birkaç yıl sürdü. Daha sonra dayanamayarak bu konuyu
Metafizik'le alâkadar olan çok yakın arkadaşlarıma açtım. Bana şu ana kadar gelen bilgilerin
neler olduğunu sordular. Birlikte inceledik, araştırdık. Bilimsel verilerin olduğunu gördük.
Hatta Dünyâ'nın birçok yerine giderek bâzı bilgilerin doğru olup olmadığını
veya olabilme olasılığını o konularla alâkalı uzmanlarla konuşarak araştırdım.
Bu bilgiler gerçekleştikçe ona inandım.
DB- Kryon'dan gelen bilgilerinizi insanlarla paylaşmaya nasıl karar verdiniz?
LC- Kryon'la bağlantıya geçtikten 3 sene sonra, benim bu bilgileri insanlığa aktarmamı istediğini anladım.
Mesajlar gittikçe netleşti. Ayrıca hep insanlık yararına Mesajlar'dı. Onlara iletmem gerektiği belliydi.
DB- Sürekli Kryon ile bağlantıda mısınız?
LC- Her zaman onunla bağlantıdayım. Artık Kryon her zaman benimle birlikte. İnsânî filtrelerimi bıraktım.
DB- Ben şu anda bu röportajı sizinle yaparken, gerçekte Kryon'la mı yapmış oluyorum?
LC- Tabii ki!.. Biraz önce de söylediğim gibi, o her zaman benimle birlikte.

Dayanamadım, gene duracağız... Biz en başta demiştik ki, "Tek başına Medyumluk yapan, yâni bir Operatör'ün, bir Celse İdârecisi'nin kontrolünde olmayan Bülent Çorak, Ergün Arıkdal gibilerinin aldatılması neredeyse mutlak ve muhakkaktır. Çok nâdir olarak, Enis Behiç Koryürek gibi tek çalışan ve aldatılmadan Tebliğ alabilen Medyum vardır, istisnâdır." Bu kişi, hem de daha önce hiçbir Spiritualizm bilgisi olmadan, kendisini "zamanın ve mekânın olmadığı bir alana geçiren" bir Varlık'la karşılaşmış!.. Bize verilen bir tebliğ de, "Madde Âlemi hem ZAMAN'ın, hem de MEKÂN'ın olduğu, Âhıret Âlemi sâdece ZAMAN'ın olduğu âlemlerdir. ZAMAN ve MEKÂN söz konusu olmayan, tek ALLAH'tır" denmişti... ALAN zâten MEKÂN demek değil mi?.. Varlık böyle bir alanda bulunuyorsa, zâten MEKÂN İÇRE demektir. Yok, ZAMAN ve MEKÂN'ın olmadığı bir ortam iddia ediyorsa, "Ben TANRI'yım" demektedir ki, hâşâ!..

Sonra biz yine demiştik ki, "Hiçbir Medyum'un İrtibat'ı, ve hiçbir Celse İdârecisi'nin çalışması ilelebet sürmez. İrtibat'ın sona erdiği, çalışmanın kemâle ulaştığı anlaşıldıktan sonra devam eden Medyumlar ve Celse İdârecileri, aldatılma ihtimâli ile karşı karşıyadırlar." Buna örnek olarak ta Bedri Ruhselman'ı vermiştik. Aslında Refet Kayserilioğlu, Ferhan Erkey, pek çok Medyum ve ben de aynı safhadan geçtiğim için, iddiam tecrübeyle sâbit.

Hani bir kadın sürekli olarak "Ben nâmusluyum, ben nâmusluyum" diye tekrarlarsa, mutlaka bir orospu yanı vardır ya; ben de bu adamdan "mühendis" kelimesini çok tekrarladığı için kuşkulandım,.. ABD'de bilmece çözmeyi seven birileri vardır; şunun diplomasını, varsa "uzun seneler çalıştığı" yerleri bir araştırsınlar!..

Adamın Metafizik'le ilgisi olan "çok yakın arkadaşları" varmış!... Bilgilerin araştırmasını onlarla berâber yapmışlar! Doğruları tesbit için Dünyâ'yı dolaşmışlar!.. O kadar parayı seminerlere başlamadan nereden bulmuşlar acaba?..

Biz Amerika ve İngiltere'de avam çevrelerde "Metafizik" ve "Spiritualizm"in ne anlama geldiğini çok iyi biliriz. Her taraf sahte, yalancı, üçkâğıtçı Medyum bozuntuları ile doludur. "Metafizik'le alâkalı" kişiler de bunlara inananlardır. İşte Lee bunlarla "bilgilerin doğruluğu"nu tesbit etmiş!..

- SAHTE MEDYUMLAR İNSANLARI NASIL KANDIRIYOR? - İngilizce

- HOLLYWOOD MEDYUMU SAHTEKÂR - İngilizce

- MEDYUMLARIN YÜZKIZARTICI FOYALARI - İngilizce

Sonra Kryon'un "bilgilerin insanlara ulaşmasını istediği" sezilmiş. Yâni, Kryon demiş ki, "Oğlum, git seminerler ver, aklını kullan, para kazan!" O da başlamış!..

Dilek Hanım akıllı kız!.. "Kryon bedeninizi ele geçirdi yâni?" diyerek herife OBSESYON teşhisini koyuyor!.. O ise zırvalamaya devam ediyor. "Kryon çok boyutlu bir şekilde görünür"müş!.. Ne demek çok boyutlu?.. 5-6-8-10 boyutlu mu?.. "Görünmek" ne demek?.. Kryon, Materyalize mi oluyor?.. Olsun da görelim, ne biçim bir Varlık'mış!.

Ha, bir "kanal" kelimesi geçip duruyor... Biz yeni duyduk, herhâlde "medyum" mânâsına kullanılıyor. Tabii bâzısı su kanalı, bâzısı da lâğım kanalı...

Devam edelim:

Dilek Birgen- Kryon'un ulaşmak istediği nedir?
Lee Carroll- Dünya enerjisini yenilemek. Eski boyut enerjisinden kurtarmak. İnsanlığa faydalı
unutulmuş bilgiler aktarmak. O bu konuda görevli Üstün Varlıklar'dan bir tânesi
ve en önemlisi. Kryon bizleri büyük bir bilgelik içeren yeni enerjiyle kucaklamakta.
DB- Mesajlar size nerede ulaşır? Belirli bir yer veya gün var mı?
LC- Hayır. Bu her yerde olabilir; bahçede, tarlada, evde, havaalanında, gemide.
Her nereye gidersem bir dağın zirvesinde, vâdide ve çölde kaydedeceğim,
not alacağım materyaller mevcuttur. Her nereye gidersem kayıt ederim.
Web sitemde Kryon'dan gelen Kanal Mesajları bulunur. İsteyen herkes bu Mesajlar'a ulaşabilir.
Birçok dile bu Mesajlar'ı çevirmeye uğraşıyoruz. Bu bilgilerle ilgilenenler
ve onlar için doğru olduğunu hissedenler için orada. Birçok kişi okuyor ve dinliyor.
Kryon, okuyanları bilir ve onları yaşlı Ruhlar olarak adlandırır.
DB- Nasıl oluyor seminerlerinize katılım? Sizi nasıl keşfediyor insanlar?
LC- Asla "Toplantılara gel, seminerlere gel, kitabımızı al" gibi önerilerde bulunmayız.
Hiçbir zaman reklâm yapmayız. Kitaplarımızı okuyan insanlar genelde bizi bulur.
Kitaplarım bulunduğum birçok ülkenin diline çevrilmiştir.
Gittiğim her seminer farklı dillere çevrilir. O şekilde web sitemde yer alır.
Seminerlerimize gelemeyenler için birçok Kanallık ücretsiz olarak herkesin dilinde
ve ulaşabileceği şekilde kayıtlıdır.
DB- Kryon kitaplarınızdan bahseder misiniz?
LC- Şu ana kadar 16 Kryon kitabı yazdık. Birçok dile bu kitaplar çevrildi.
ABD'de en çok satanlar listesine girdi. Bilim çerçevesinde bilgileri aktardık.
Hepsi Kryon'a âit Mesajlar'dır. Kitaplardaki renk ve kapak dizaynını Kryon belirlemiştir.
Kendime âit "Indigo Çocuklar" kitabım var. O da "best seller" oldu. 1 milyondan fazla sattı.
DB- Kryon için Allah ve Din ne demektir?
LC- Allah, yaratıcı kaynaktır. Her yerdedir ve içimizdedir. Tanrı sevginin tohumu, sevginin bilinci.
Merhamet, seni O'nda, O'nu sende ve diğerlerinde görme yoludur. Hoşgörü, empati
ve sevinç Tanrı'nın lûtfudur. Tanrı'ya inanmama, Varlığını reddetmek demektir.
Şifâlar ve mûcizeler her dinde mevcuttur. Dinler derin bilgeliğe sâhiptirler.
Bizi yükseltirler, Ruhsal yaşamı hissederiz. Hoşgörü, sevgi ve iyilik
her dinde onurlandırılır. Gezegen Tektanrılı'dır.

Biz ropörtajdan sonra "Kryon Tebliğleri"ni ele alacaktık, ama gazeteci Dilek Birgen meğer zâten Kryon ile görüşüyormuş. Uzağa gitmek ne hâcet??? İşte "tebliğ"... Sondan başlıyalım: "Gezegen Tektanrılı" imiş... Bu gezegen Tektanrılı da, diğer gezegenler Çok Tanrılı mı?.. Ülen; Kâinat, Mükevvenat, yâni gördüğün görmediğin bütün mevcudât, bütün yaratılmışlar aslında TEK TANRI'ya istese de, istemese de SECDE eder!.. (Rad Sûresi, 15. Âyet) Yâni O'nun koyduğu kurallara göre faaliyetini sürdürür. Samanyolu galaksisi yörüngesinden bir milim şaşmaz Dünya kendi etrafında 365 değil de, 366 günde dönmez!.. Bâzen insan doğru bir cümle ile bile yanlış mesaj verebilir. Kryon denen Vasat-altı Varlık öyle yapmış!..

Gelelim Kryon'un ALLAH ve DİN târifine... Ne demek "ALLAH yaratıcı kaynaktır"?.. YARATICI olduğu doğru, "herşey O'na dönecek" olduğuna göre (Kasas Sûresi, 88. Âyet) KAYNAK olduğunu da kabul edelim. "O her yerdedir ve içimizdedir" ifâdesi de doğru... Zâten bir konuşmada veya bir kitapta cümlelerin arasında bir kaç doğru olmasa; politikacılar da, sahtekârlar da, dolandırıcılar da kimseyi inandıramaz. O doğrular ile birlikte yanlışlar da kabul edildiği için müşgûlât başlar... Yanlış burada: "TANRI sevginin tohumu" değil. TANRI tohum değil!.. TANRI gönüllerimize sevgi tohumu atar ama, Kendisi tohum değil!.. "TANRI sevgi bilinci" de değil!.. TANRI bilinç değil!.. TANRI'nın ne olduğunu bir nebze anlamak için, O'nun kendisini tanımladığı Esmâ-ül Hüsna'sına (Güzel İsimleri'ne) bakmak gerekir. Esâsen bir Müslüman'ın ALLAH'ı bir gayrımüslimden öğrenmeye kalkması kadar abes bir şey olamaz!.. Sevgi de bilinç değil, duygudur. Bütün Aldatıcı Varlıklar, politikacılar, yeteneksiz yazarlar, aydınlar, ve hovarda ruhlu erkekler SEVGİ, SEVİYORUM kelimelerini pek sık kullanırlar ama; kâlpleri o duygudan zerre kadar hisse almamıştır, kandırmak için yaparlar... Ve her nedense insenlar da bu SEVGİ kelimesinin büyüsüne kapılıp söylenenin doğruluğu üzerinde bile durmazlar. İşte Kryon'a inananlar da öyle davranıyor!..

Şimdi Lee Carroll her an, her yerde Kryon'la irtibatta olduğuna göre, Kryon şu an bir "tebliğ" veriyor. Biz de o "tebliğ"i inceliyoruz. Bakalım içinde daha neler çıkacak?..

"Merhamet, seni O'nda, O'nu sende, ve diğerlerinde görme yoludur" ifâdesi acaba ne derece doğru?.. MERHAMET bir yol değil; MERHAMET SÂHİBİ OLMA, hattâ SÜREKLİ MERHAMET GÖSTERME bir yol olabilir. MERHAMET'in kendisi bir duygudur. ALLAH'ın RAHMAN isminin bir tezâhürüdür. Yaratılmışa MERHAMET gösterme, insanı ALLAH'ı yaratılmışta görmeye götürebilir. Ama "seni O'nda görme", yâni "kendini ALLAH'ta görme" sırf MERHAMET ile olabilecek bir iş değildir. Tasavvuf ehli kendi benliğini yok etmeden ALLAH'ta vârolmanın mümkün olmadığını söyler.

"Hoşgörü, empati ve sevinç ALLAH'ın lûtfu" imiş!.. O kadarcık mı?.. KERÎM olan ALLAH'ın kullarına İKRAM'ı, LÛTF'u sonsuzdur. SEVİNÇ, ALLAH'ın lûtfu da, ÜZÜNÇ, yâni ÜZÜNTÜ ne?... Bizi sevindirecek veya üzecek olan olaylar hep birer İMTİHAN'dır. "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma ile sınarız." (Bakara Sûresi, 155. Âyet)... Sözü fazla uzatmamak için diğer kelimelerin tahlilini size bırakıyorum.

Aşağıdan yukarı doğru çıkıyoruz... Dilek Hanım "DİN ne demektir?" diye sormuş, Kryon "Şifalar ve mûcizeler her dinde mevcuttur. Dinler derin bilgeliğe sâhiptirler. Bizi yükseltirler, Ruhsal yaşamı hissederiz" diye cevap vermiş... Bunda bir DİN târifi var mı?.. DİN'in işi gücü şifa vermek ve mûcize göstermek mi?.. KUR'AN'da mûcize kelimesi geçmez, Hıristiyanlar'ın mûcize saydıklarına ÂYET der, "delil, işâret" demektir. Peygamberimiz'in tek mûcize sayılabilecek olayı, kendisine inen KUR'AN'dır... DİNLER bilgeliğe sâhip değildirler. DİN'in gâyesine uygun davranan insanlar YUNUS gibi bilge olurlar... DİN elbette insanı yüceltir, ama asansör gibi yükseltmez. "Ruhsal yaşam" ne demek?.. Ruh taşıyan her Varlık, bir Rûhî Hayat yaşıyor demektir. "Mânevî yönü ağır basan bir hayâtımız olur" demek istiyorsa, tam ifâde edememiş!..

Şimdi Kryon denen bu Vasat-altı Varlık DİN târifi yapamamış. Biz de yapmadan geçersek olmaz. DİN , "Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyânet / Görünen, görünmeyen doğaüstü güç, nesne, ya da varlığa inanma nedeniyle doğmuş olan, ve bireylerin gerek birbirleriyle, gerek çevreleriyle ilişkilerini birtakım kutsal uygulama ve davranışlarla düzenleyen, sağlayan âlemşumûl olgu / Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen / İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü" demektir. Bir de "bir şeyin en yüksek ve sivri noktası, ilmek" gibi anlamları var. yoruma açık...

Gördünüz mü?.. Bizim açıklamalarımız Kryon'un "tebliğ"inden daha fazla TEBLİĞ oldu!

Çıkıyoruz yukarılara... Kryon'un amacı "Dünyâ'nın enerjisini yenilemek"miş!.. Ben bu ENERJİ ve ELEKTRİK lâflarına bayılıyorum... Türlü türlü enerji var... Melek enerjisi , hattâ "Başmelek Mikail Enerjisi (!) bile var... ELEKTRİK konusuna gelince; şu evlendirme programlarında çok duyardık, "Elektrik alamadım" diye... çarpılmayı bekleyen kadınlardan... Elektrik te bir tür enerjidir. ENERJİ , "Maddede vârolan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan güç, erke" demektir. Mânevî güç de bir nev'i enerjidir... Ama "Dünyâ'nın enerjisi"ni yenilemek te ne oluyor?.. Dünyâ'nın enerjisi tükendi de, yeniden mi şarj edilecek?.. Akıllı telefon mu bu?.. Dünya her sâniye, her an enerjisini Güneş'ten alıyor ve çeşitli şekillerde biz insanlara yansıtıyor. Hatta Güneş enerjisi panelleri, Güneş pilleri var.

Efendim, Kryon "unutulmuş bilgileri aktarıyor"muş!.. ALLAH'ınızı severseniz, söyleyin, artık 5 yaşındaki çocukların bile söyleyebileceği bu sevgi-şevkat-huzur-enerji safsatalarının dışında "unutulmuş, müteâl, yâni yüksek, ulvî" hangi bilgi var Kryon "tebliğ"lerinde?..

Adam ağzı lâf yapan, eli kalem tutan biri herhalde... "İndigo Çocuklar" diye bir kitap yazmış. İndigo Çocuk, "bir dizi yeni ve olağandışı Psikolojik nitelik sergileyen ve genelde daha önce belgelenmemiş bir davranış biçimi gösterip özel muamele gerektiren ve klasik eğitim düzenini yıkmayı amaçladıklarına inanılan çocuk" demekmiş, vallahi ben de yeni öğrendim... Böyle çocukları araştırmış, gözlemlemiş te mi yazmış kitabını, yoksa ordan burdan derleme mi yapmış, bilemedim. Ama bu açıklaması bana Uri Geller'i hatırlattı. Uri Geller bir sahne sihirbazı iken kendini "kaşık büken Medyum" diye yutturmaya kalkmıştı. Kaşığı bükmek neye yarar?.. Üstelik bükük kaşıkla da yemek bile yenmez. İşe yarayan bir nesneyi, işe yaramaz hâle getirmiş olursun! Gerçek bir Medyum, böyle bir şey yapar mı?..

Kitap yazarından Tebliğ yazarı olmaz!.. Sahne sihirbazından Medyum olmayacağı gibi!.. Olursa Enis Behiç Koryürek gibi kendi yazdığı şiirlerden çok daha farklısını yazarsan olur!.. Yoksa yemezler!..

İnternet'te üç şahıs var. Biri Kryon'un Türkiye Temsilcisi Osman Can Aydoğmuş... Kendisi aynı zamanda Manyetik Alan, Psikolojik Dekorasyon ve Feng Shui Uzmanı imiş. Bu kadar karpuzu hangi koltuğuna sığdırıyor, anlıyamadım... Diğeri Kryon Grubu'ndan Süleyman Kaya... Süleyman Kaya, Kryon'a iyice kaptırmış kendisini... "Işığın Galaktik Federasyonu" diye bir site açmış... Galiba şu Uzay filimlerinden, Star Wars'dan falan etkilenmiş... Üçüncüsü Saffet Güler... Spiritualizm ve Metafizik ile ilgilenmiş, Reiki ile başlayan şifa tekniği eğitiminin ardından EMF Dengeleme Tekniği, Tekrar Bağlantı Şifası & Tekrar Bağlantı, Teta Şifa Tekniği, EFT Duygusal Özgürlük Tekniği, Access Bilinci ve Melchizedek Yöntemi, Pranik Şifa teknikleri üzerine eğitim almış. Şu her biri 30'ar saat olan, diploma-sertifika veren eğitimlerden herhâlde... Onun da "Koşulsuz Sevgi" diye bir sitesi var. Ama o ne kadar yabancı Varlık varsa toplamış... Biz en başta demiştik ki, Her coğrafyanın, her topluluğun kültürü, felsefesi farklıdır. Türkiye'de Budizm, Hinduizm, Transandental Meditasyon, Reiki-Meiki sökmez. Bunlara ancak kendi kültürünün, kendi büyüklerinin felsefesine yabancı kimseler kapılır, sonu da hüsran olur." Bunca şifa tekniğini inşaallah çorba gibi birbirine karıştırmıyordur. Kryon denen Vasat-altı Varlığın galaksiler-arası bir federasyon kurduğuna mı inanıyor, nedir?.. O sitede yayınladığı Kryon "tebliğ"inden bir bölüm alıyoruz, incelemek için. Bakın bakalım, "unutulmuş, müteâl, ulvî" herhangi bir bilgi kırıntısı var mı içinde?

Kryon- Selâm, sevgililer... Ben Manyetik Hizmet'ten Kryon,
Marina'da Gama Cape Town'un bu ıslak ve fırtınalı gecesinde, bir kez daha hepinizle, burada olmak harika.
Bir kez daha havada çok fazla sevgi ve çok fazla değişim ve dâima değişim ile gelen kuşku ve korku var.
Eğer bilinmeyene doğru bir adım atarsanız, ardından korku gelir. Şâyet korku olmasaydı,
zâten yapmayı istediğinizi yapıyor iken değişime de gereksinim olmazdı.
Geçmişteki birkaç Kanallık'ta, sizin ikiz aleviniz hakkında birçok bilgi vardı ve
herkese armağan olan bu çok özel gecede, burada, kesinlikle şans eseri değil,
geleceğin öngörümü ve önemli bir görevle bulunuyorsunuz.

Hani, derler ya, "Anladıysam, Arap olayım!"... Ben o noktadayım şimdi... "Manyetik Hizmet" ne demek?.. Mıknatısla mı servis ediliyor?.. "Havada bulut yok, bu ne dumandır" türküsü geldi aklıma, Kryon'un "havada çok fazla sevgi var, çok fazla değişim var, çok fazla kuşku var, çok fazla korku var" sözlerini okuyunca!.. "İkiz alev" neymiş, onu da anlamadım...

Vasat-altı ve Geri Varlıklar'ın uyguladığı iki çok yaygın taktik vardır. Birincisi Avradakiler'e olmadık iltifatlar ederler, övgüler yağdırırlar. "Özel kişiler, özel görevli şahsiyetler olduğu"nu söylerler. Kryon da "herkese armağan olan bu çok özel gecede, burada, kesinlikle şans eseri değil, geleceğin öngörümü ve önemli bir görevle bulunuyorsunuz" diyerek bu taktiği uygulamış.

Kryon- Bu gece burada, Ruh Dünyâsı ile olmak için çok yüksek bir bedel ödediniz.
Biz, orada burada küçük şakalar yapmayı seviyoruz, fakat bu bir şaka değil.
Bir olan siz sevgililer, o ilk kez, ilk kez yeni bir Dünya içinde,
sizin erilliğiniz ve dişilliğinizin birlikte, huzurla birleşip aktığı bir Dünyâ'ya oluyor.
Siz bir eser yarattınız ve olmanın ifâdesi oldunuz. Siz, bütünlüğün bir ihtişâmı oldunuz."

Gördünüz mü?.. Yağlama, yıkama gırla!.. "Ödenen bedel" ne, açıklaması var mı? "Yeni bir Dünya içinde" ne oluyor?.. Erkeğin, dişinin ne alâkası var?.. Avradakiler'in sözde "yarattığı eser" ne?.. "Olmanın ifâdesi olmak" ne demek?.. "Bütünlüğün bir ihtişâmı olmak" nasıl bir şey?.. Var mı öyle şey?.. İşte bütün bu sualler o aşırı övgülerin câzibesi içinde akıldan siliniyor, sorulmadan kalıyor. Sözde "tebliğ"i okumaya devam ederseniz, aşağıda buna benzer çok övgüler bulacaksınız.

İkinci taktik, gereksiz yere çıkışmak, azarlamaktır. Varlık, kendisi ortaya birşey koyamayınca, Celse İdârecisi'ni ve Dinleyenler de tırsar, sus-pus olur. Avradakiler'i fırçalar da fırçalar, çok kötü aşağılar!..

Peki, bunun orta yolu nedir?.. Varlık sizi daha fazla çalışmaya, daha fazla araştırmaya, daha fazla yardımlaşmaya yönlendirir ve uyarıcı ikazlar yapar. Azarları, aşağılayıcı değil; mahçup edici, şevklendiricidir.

Sayfanın geri kalanını siz inceleyin, yorumlayın, ben artık dayanamıyacağım. Daha böyle bir çok sayfa var. Onları da size emânet ediyorum. Yağma yok, Spiritualist olmaya soyunduysanız, terliyeceksiniz, yorulacaksınız. Hiçbir cümleyi tartmadan "tebliğ" saymıyacaksınız. Her yanlıştan birşey öğreneceksiniz.

Diğer Kryon Sayfaları:

- Balıkçı Kral'ın Yarası Hz. İSÂ hakkındaki bu iddialar daha önce Masonik bir kitapta yayınlanmıştı.

- DNA Hakkında

Refet Kayserilioğlu, daha doğrusu kardeşi Ahmet Kayserilioğlu, Sevgi Dünyası dergisinin Ekim 2008 târihli 478. sayısına Kryon'la ilgili bir yazı koymuş... Refet Kayserilioğlu Metapsişik Derneği'nden ayrıldıktan sonra, Şubat 1963 târihinden itibâren Ruh Dünyâsı dergisini çıkarmaya başlamıştı. Ama sonraları Beytî Dost'un sevgi "tebliğ"lerinin etkisinde kalarak derginin adını 1969 yılında Sevgi Dünyâsı yaptı. Her iki dergide de Uzay'dan, Uzaylı Varlıklar'dan bahseden yazılar yayınlamıştır... Oltamıza bu 478. sayı takıldı. Lee Carroll şöyle tanıtılıyor:

- "48 yaşında, ses mühendisi olarak Kalifornia San Diego'da bir stüdyonun sâhibi
ve Ruhsal Konular'la hiçbir ilgisi olmadığı gibi, onlara biraz da bilim dışı hafif konular diye bakıyor...
Üstelik 10 yıl önce evlendiği Jan Tober sürekli Metafizik Konular'ın içinde olageldiği halde..."

Düşünebiliyor musunuz, karınız 10 yıldır sizin yanınızda ve "sürekli Metafizik Konular'ın içinde"... Tabii bunu Amerikan standartlarıyla kabul etmek lâzım... Yâni, Sahtekâr Medyumlar'ın çevresinde... Ama sizin "Ruhsal Konular'la uzaktan yakından, alttan üstten hiçbir ilginiz yok" ... Mümkün mü?.. Alay bile etseniz, ne olup bittiğinden haberdârsınızdır...

Devam edelim... Araya bir takım "girdi"ler yaptık, farkedeceksiniz.

- "... Ve bir gün Lee Carroll bakıyor, dalgın bir ânında kafasına
kendinden gelmediğine emin olduğu yoğun düşünceler akıyor...
Tesâdüfen de kalemi elindeymiş... Kalemi irâdesi dışında onları hızla... tesâdüfen
önünde kâğıt varmış... önündeki kağıda dökmeye başlıyor!..
Sonra bu olup biteni gören karısı kuşkucu, mühendis kafalı, zor adama, kocasına
ne kadar dil dökse de durumu anlatmakta çâresiz kalıyor!.. Nihayet onu 1989'da
şehirlerini ziyâret eden ünlü bir Medyum'a götürmeye râzı ediyor.
Bu ziyâretçi Medyum, Kryon ismini de telâffuz ederek Lee'nin bu konuda
görevli olduğunu söylüyor... Bozacının şâhidi şıracı oluyor... Ama bizim Lee,
kuşkucu... mühendis kafalı ya, ikna olmuyor!.."

"3 yıl sonra ilkiyle hiçbir tanışıklığı olmayan bir başka Medyum... ayağını kaldırmadan
yemin etmiş, 'ekmek-kitap çarpsın, tanımıyorum' diye... başka bir ziyâretçi Medyum da
yine Kryon ismini ve bu konudaki görevini söyleyince, e artık turşucu da şâhit,
Lee'nin kuşkuları biraz daha azalıyor ama tamâmen geçmiyor.
Adam koskoca ses mühendisi, geçer mi şüpheleri öyle kolayına???"

"Nihâyet 1992 Mart'ı ve Haziran'ında '14 kişilik deneyimli bir Spritüalist Grub'un önünde...
bu 'deneyimli Spiritualist 14 kişi'nin de Amerikan standartlarında olduğunu unutmayalım...
Yâni her gözünü kapadığında ananızla, babanızla, hattâ ölmüş köpeğinizle İrtibat'a geçen
Medyumlar ortamından kişiler... işte bu 14 kişinin önünde bu defa yazılı olarak değil,
sözlü Kryon Celseleri'nde 'Medyum'un gündemine hiç girmemiş değişik konular'da...
Bunu nereden biliyoruz?.. Çünkü Lee Carrolll 'ekmek-kitap çarpsın, ben bu konuları
hiç bilmiyordum' demiş... işte bu 'Medyum'un gündemine hiç girmemiş değişik
konular'da Varlığın getirdiği üstün bilgiler ve misâfirlerin sordukları 8 çetin suale
verilen aydınlatıcı cevaplar bile, bu kuşkucu, mühendis Medyum'un gönlünün
tamâmen mutmain olmasını sağlamıyor!.. 1994 yılında bile kendisini gönülsüz bir
Medyum olarak görüyor... Ne yapsın, devam ediyor, ama Kryon'a bile kafa tutmaktan vazgeçmiyor:

- "Eğer beni bu işe sokacaksan, o zaman sâdece gerçekleri aktarmamı sağla!
Gerçeğin hem kişisel yaşamımda, hem de Kryon okurlarının ve Işık Grubu üyelerinin yaşamlarında
doğrulandığını görmezsem, sahte bir Varlığın soytarısı hâline gelmeme
ve eski kilise arkadaşlarımın ve yakınlarımın benden uzaklaşmalarına izin vermem."

diyor... Ya!... Gördünüz mü, ne Medyumlar var!.. Lee, Varlığa "Beni Gerçeklerin Medyumu yap" diyor!... Bana "Acıların Kadını"nı hatırlattı... Peki, yazılanların, söylenenlerin GERÇEK olup olmadığını kim tespit edecek?.. Bir Celse İdârecisi yok... Bir Araştırma Heyeti yok... Medyum'un etrâfına toplanan bir hayran gürûhu var!.. Kanal var, Kanallık yaptığı Kryon var, o kadar... MEDYUM, MEDYUMLUK yerine tercümelerde KANAL, KANALLIK kelimelerini kullanmalarına da bayılıyorum!

Ahmet Kayserilioğlu'nun naklettiğine göre, "Nihâyet aldığı bilgilerin kendi hayâtında, çevresinde ve okuyucu mektuplarında sayısız olumlu örneklerini gördükten sonra mantıkî bir inanca kavuşup gönlü yatışıyor Lee'nin"...

Böylece "inanmış" Lee, Medyumluğuyla Vasat-altı Kryon'dan alınan bir "tebliğ"i daha nakledelim, gene Ahmet Kayserilioğlu'nun sayfasından:

- "Şimdi sizinle Medyumum vasıtasıyla yapabileceğim kadar açık ve berrak bir biçimde konuşuyorum.
Ama ben dili sizin bildiğiniz şekliyle kullanamam. Bu yüzden gerçek sözler onun
zihni tarafından çevrilip aktarılmaktadır.
Benim İletişimim gerçekte herhangi bir dilden bağımsızdır. Ben size düşünce paketleri gönderiyorum
ve bunlar Medyum'un zihni tarafından sizin anlayabileceğiniz sözcüklere çevriliyor."

"Ben bu Medyum'u birkaç nedenden ötürü seçtim. Birincisi o bunu yapmayı
daha Dünyâ'ya gelmeden önce kabûl etmişti. O bir kontrat imzâlaladı;
ama her insan gibi, eğer isterse bunu yapmamayı da seçebilirdi.
Ama o sezgisel olarak biliyor ki, eğer bunu yapmasa idi, belki de onu
önümüzdeki 50 yıl boyunca rahat uyutmazdım. Onu seçmemin ikinci nedeni,
kendisinin bugüne dek Metafiziksel sistemle ilgili bir eğitim geçirmemiş olması.
Bu durum benim düşünce paketlerimin inebilecekleri tarafsız bir bölge yaratıyor."

"Sözler onun zihni tarafından çevrilip aktarılmaktadır" ifâdesi doğru. Tebliğler Medyum'a düşünce olarak gelir, Medyum o düşünceleri KENDİ kelimeleriyle ifâde eder. İyi bir Medyum araya kendi düşüncelerini katmaz, gelen düşünceleri de çarpıtmaz. Çok iyi bir Medyum, Varlığın düşüncelerini, bilmese de gönderdiği kelimelerle aynen nakleder. Enis Behiç Koryürek öyle bir Medyum idi, Çedikçi Süleyman Çelebi'nin cümlelerini, şiirlerini aynen nakletmişti.

Ancak en mühim kısım şimdi geliyor... Kryon diyor ki: " O bu ilişkiyi daha Dünyâ'ya gelmeden önce kabûl etmişti. O bir kontrat imzâladı."

Dünyâ'ya gelmeden önce gelecekteki davranışlarımıza âit bir takım sözler verdiğimiz hususunda bâzı Tebliğler vardır, doğru kabul edebiliriz. Yalnız "O bir kontrat imzâladı" ifâdesi benim tüylerimi diken diken etti. Bana Faust'un Şeytan'la imzaladığı kontratı, hem de kanıyla imzalayarak Ruhunu sattığı kontratı hatırlattı.

Öbür Dünyâ'da peşinen Ruhunu Şeytan'a satmak bizce mümkün değildir. Çünkü bu Dünyâ'da yaşamanız gereken imtihanlar var. Ama Kryon adlı Vasat-altı Varlık Faust'a gönderme yaparak Lee'yi uyarıyor ve "eğer bunu yapmasa idi, belki de onu önümüzdeki 50 yıl boyunca rahat uyutmazdım" diyerek hem korkutuyor, hem de OBSESYON durumunu açık ediyor!.. Bundan daha kesin bir delil arama ihtiyâcı duymam!..

Biliyorum, bıktınız ama, biraz daha sabredin... Şimdi gene iltifat yağdıran bir "tebliğ" geliyor:

- "Ben bu Dvren'de herhangi bir varlığa saygı duyduğum kadar,
Medyumun yüksek benliğine de saygı duyuyorum.
Varlıklar'a Kanallık yaptıklarını düşünenler bunu kontrol edin:
O Varlıklar'ın sizin yüksek benliğinize saygı gösterip göstermediklerine bakın.
Onların kendilerini sizin içsel meleğinizden daha önemli gösterip göstermediklerine dikkat edin.
Eğer bunu yapıyorlarsa hemen onlardan uzaklaşın!
Çünkü bu gezegen üzerinde sizin içinizde taşıdığınızdan daha yüksek bir şey yoktur.
Medyum kanalıyla verilen şey sâdece bilgidir, veridir.
O yüksek benliğinizin ve insan doğanızın Ruhsal besin olarak kullanabileceği bir bilgidir.
Verilen bilgiyi alın, isterseniz uygulayın ve isterseniz onu bir kenara bırakın.
Asla bilgiyi veren, ya da ona Kanallık eden Varlığı bir guru olarak görmeyin!
Asla kişisel seçim gücünüzü ona teslim etmeyin.
Onun yerine verilen bilgiyi yüksek benliğinize sunun. O size bu konuda rehberlik yapacaktır,
çünkü o Tanrı'nın meshedilmiş bir parçasıdır.
Yönetici odur, Medyum kanalıyla bilgi veren Varlık değil!
O Varlığı guru olarak benimsemek Tanrı'ya, yüksek benliğinize sadakâtsizlik yapmaktır."

Dediğimiz gibi "tebliğ" iltifat dolu... Bu arada Kryon adlı Vasat-altı Varlık istemiyerek te olsa Medyum'u azarlayıcı, aldatıcı Varlıklar'a karşı uyarıyor. "İstemiyerek" diyoruz, ne kadar aptalca davranırsa davransın, herkesin olduğu gibi Salak Medyumlar'ın da Hâmi Ruhlar'ı vardır. Onlar bir Geri veya Aldatıcı Varlığın Medyum'la İrtibât'a geçmesini önlemezler, hatâ yapmak herkesin hakkı ve tercihidir, ancak Varlığı arada doğru söyleyip uyarmaya zorlarlar. Meselâ, "Varlıklar'ın kendilerini sizin içsel meleğinizden daha önemli gösterip göstermediklerine dikkat edin. Eğer bunu yapıyorlarsa hemen onlardan uzaklaşın!" cümlesinin ilk kısmındaki "içsel melek" vicdânı kastetmiyorsa, doğru değil, fakat "şüphelendiğinizde uzaklaşın" anlamındaki kısım doğru... "Varlığı bir guru olarak görmeyin, kendinizi ona teslim etmeyin" kısmı doğru, hem de Hâmi Ruh Lee'yi "Kendini buna teslim etme!" şeklinde de uyarmış!.. "Bilgiyi aklınıza, muhakemenize sunun" kısmı doğru, "Benliğiniz Tanrı'nın bir parçasıdır" kısmı yanlış! Hepimiz ALLAH'ın bize üflediği RUH'u taşıyoruz ama, hâşâ, O'nun parçası değiliz. O, parçalanamaz, eksilmez, artmaz!.. "RUH, ALLAH'ın Emri'ndendir. Bu hususta size pek az bilgi verilmiştir." (İsrâ Sûresi, 85. Âyet)

- "Çevrenize bakın, mesaj veren birçok Varlık var, onları da inceleyin ve aralarında bağlar kurun,
bilge Varlıklar'a kulak verin. İçinizde yankı bulan Mesajlar'la bulmayanları ayırt edin.
Verilen bilgi korkuya mı, sevgiye mi dayalı? Kâlbinizde yankı bulan ve size en mantıklı geleni seçin.
Buna 'özgür seçim' denir. Parçaları birleştirerek büyük tabloyu görün."

Bunlar da doğru!.. Biz deriz ki, ya Vasat-altı olmasına rağmen Kryon bunları, kendini diğer Aldatıcı Ruhlar'dan ayırmak için söylüyor, ya da Medyum'un Hâmi Ruhu'nun söyletmesi devam ediyor.

Konuya dolaylı olarak bağlı, Ahmet Kayserilioğlu'nun bir iddiâsı var... Sâdece onun değil; derginin sâhibi Refet Kayserilioğlu'nun da... O tasdik etmeden hiçbir yazı Sevgi Dünyâsı'nda yayınlanamaz... Kendisini Crimson Circle'den (Kırmızı Çember) TOBIAS olarak tanıtan Bedensiz Varlık, Geoffrey Hoppe Medyumluğunda, ABD'de 1997'den itibaren "bilgiler" veriyormuş... Tobias'ın Amerikan başkanlık seçimleri ile ilgili öngörüleri olmuş. Onları naklediyoruz:

- "Barack Obama bir önceki Enkarnasyonda kimdi, biliyor musunuz?
Ben size soracağım, birkaç da ipucu vereceğim... Birleşik Devletler'in on altıncı başkanı,
Illinois'den geldi, parlemento üyesiydi, en büyük amaçlardan biri için mücâdele etti
- yalnızca Amerika için değil, ama Dünya için..."

ALLAH'ım, şu insanlar ne kadar saf oluyor!.. Yâhut ne kadar Batıcı, Amerikancı oluyor da bunları "bilgi" diye yayınlıyor!..

Bir Amerikan Başkanı Dünya için mücâdele etsin!.. Rüyânızda görseniz, inanmayın!.. Keynes'in Komünizm'e karşı çıkardığı "Welfare State - Refah Devleti" kavramı, ABD için "Warfare - Savaş Devleti" olarak geçer. Yâni, ABD savaş çıkarmadan duramaz!.. Bütün zenginliğini sürekli bir yerlere savaş ilân ederek, bir yerleri işgâl ederek edinmiştir. Üstelik bu zenginlik en tepedeki % 1'e âittir, % 99'u bundan yararlanmaz. Amerika'da 70 milyon insan Yiyecek Kartı ile geçinmektedir. Bizim Yeşil Kart'a benzer ama, hastanelerde falan geçmez!.. Sâdece boğaz tokluğuna yarar.

Neyse... Devam edelim:

- "Abraham Lincoln'ün resmini Barack Obama'nınkinin yanına koyun.
Bakın,işte orada!.. Barack'a sâdece küçük bir sakal ekleyin, derisinin rengini biraz değiştirin...
Anladınız... İşte bu... Abraham Lincoln, Barack Obama olarak geri geliyor,
yalnızca bu ülkenin değil, ama Dünyâ'nın Yeni bir Düzey'e taşınmasına yardımcı olmak için..."

Yapalım, bakalım...

Benzetebilen var mı?.. Yâhu, Lincoln'un gözleri çökük... burun farklı... dudaklar farklı... Benzese de, benzemese de Obama, Lincoln değil! O olduğuna dâir hiçbir emâre, hâtıra yok!

Ne diyeyim, neresini düzelteyim, bilmem ki!.. Bunları nakledenler Spiritualist olacak bir de!.. REİNKARNASYON'da "benzer beden"de dünyâya gelmek var mı?.. Ian Stevenson'nun Türkiye'de ve Dünyâ'nın dört bir yanında tespit ettiği vak'alarda doğum izleri yeni bedene taşınır, ama hiçbir vak'ada yeni doğan, ölen şahsa benzemez!.. Refet Kayserilioğlu bunu bilmezse, kim bilecek???

Barack Obama "Dünyâ'yı Yeni bir Düzey'e taşıyacak"mış!.. Düzey, SEVİYE demek... Dünya, meselâ, insanların Tekâmülü için ilkokul seviyesinde bir ortam sağlıyorsa, Obama bunu ortaokul seviyesine çıkarabilir mi?.. Peygamberler bile böyle bir harekete kalkışmadılar!.. Kastedilen Yeni bir Dünya Düzeni'dir. Tâ 1991'de Baba Bush'un "Yeni Dünya Düzeni" diye açığa vurduğu, Masonik örgütlerin yüzyıllardır hedeflediği, ne biz Dünyâlılar için, hattâ ne de Amerikalılar için olmayan düzen!.. O düzen, bir avuç elit Mason birâder ve âilesi için!.. Şu anda dahi Dünyâ üzerindeki tüm mal ve servetin yarısı 250 âilenin elinde!..

Yeni Dünya Düzeni; Fransız İhtilâli'yle başlıyarak monarşileri yıkmayı ve dinî inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak totaliter bir Tek Dünya Devleti kurmaktır. Sınırları Süveyş Kanalı'dan Basra'ya, oradan Anadolu topraklarındaki Kapadokya'ya kadar olan bölgede, merkezi Kudüs'te bulunan Siyon Tepeleri üzerine kurulmuş bir kaleden Dünyâ'yı yönetmektir. .Matrix filmini dikkatli izleyenler ne demek istediğimizi daha net olarak anlayacaklardır. Bu ifâdeye artık çoğu filmde, dizi de, ya da tartışma programlarında rastlıyoruz. Çoğu kişi Yeni Dünya Düzeni'nde hedeflenen Tek Din anlayışının tüm Dünyâ'yı Hıristiyanlaştırma veya Yahudileştirme Projesi olduğunu sanıyor. Aslı Dünyâ'yı Dinsizleştirme Projesi'dir. Zirâ Dünyâ'yı yöneten Küresel Masonik Örgütler'in tamâmında inançsız bir dünya görüşü esastır. Onların Din'i, Dinsizliktir. Tek Ekonomi; Günümüz Bankacılığının neredeyse tamâmını elinde bulunduran Siyonist Bankerler'in ve Ekonomi Patronları'nın Dünyâ'nın maddî varlığını tam anlamıyla kontrol altına alma gâyeleri; Kredi Kartı, Çek, Senet, Bono, Hisse Senedi, Akıllı Para, Cepte Para, Bit Coin, bitli coin, vb. uygulamaları ile büyük kitleleri fakirleştirmek, ellerindeki para ve serveti kendilerine çekmek, geri kalmış ülkelerden başlıyarak köylüleri aç bırakıp şehirlerin varoşlarına yığarak toprakları boşaltıp ele geçirmek, oralarda genleriyle oynanmış tohumlarla üretim yapmak, yiyeceğe olduğu gibi, Dünya göllerine, nehirlerine el koyup ALLAH'ın suyunu insanlara satmak demektir. İnanmazsanız 007 James Bond filmi Quantum of Solace (2008) filmini seyredin...

Sonra herşeyi elinden alınmış, köleleşmiş insanları daha kolay idâre edebilmek için ulus devletleri yıkıp, ülkeleri parçalayıp, uluslararası şirketlerin kolayca hâkim olabileceği önce 1.000, sonra 5.000 küçük devlet oluşturmak istiyorlar. İnsanları böyle köleleştirmek bir yana, bu Küresel Masonik Örgüt mensupları rahat edebilmek için 7 milyarı aşmış Dünya nüfusunu 300 milyona düşürmeyi hedefliyorlar!.. Bu nasıl yapılabilir?.. Mevcut insan nüfûsu AIDS, kuş gribi, domuz gribi gibi laboratuvarlarda üretilmiş salgın hastalıklarla, alkol ve uyuturucu alışkanlıklarıyla, Dünyâ'nın dört bir köşesinde biri biten biri çıkan sürekli savaşlarla tırpanlanarak!.. Peki, nüfusun artması nasıl önlenebilir?.. Dişilik hormonu yüklenmiş süt ve yiyeceklerle erkekleri kısırlaştırarak, evliliği değil; birlikte yaşamayı ve çocuk yapmamayı özendirerek, homoseksüelliği alkışlayıp yaygınlaştırarak!..

Şimdi kaba kaçacak ama, ne yapayım, kendimi tutamadım... Bülent Ecevit 1970'lerde "Bu düzen değişmeli!" diye ortaya çıkmıştı ya, bizim zekâ küpü halkımız asıl düzeni değiştirmek isteyenleri sezmiş, hemen karşılığını bulmuş, "Düzen değil, Düzülen değişmeli!" demeye başlamıştı!.. Sonra 1983'te 12 Eylül'den sonra ilk seçimde ortaya üç partı çıkmıştı. Halkçı Parti'nin amblemi Koç, Milliyetçi Demokrasi Partisi'ninki Horoz, Özal'ın Anavatan Partisi'ninki de Arı idi... Üçü de halka olmadık şeyler vaadediyordu. Halk yutar mı?.. O zaman da şu tekerleme çıkmıştı piyasaya: "Arı sokacak, Koç süsecek, Horoz s...kecek!" Bir bu uyanıklığa bakın, bir de Aydınlar'ın, Spiritualist Geçinenler'in peşinden koştuğu safsatalara!...

Neyse... Devam edelim. Yalnız bundan sonrasında Vasat-altı Varlık Tobias, Vasat-altı Varlık Kryon'un "Dünya enerjisini yenileme" fikrine uygun olarak devam ediyor. İyice zırvalamış:

- "Abraham Lincoln'ün kendi zamanında yaşadığı zorlukları ve meydan okumaları tahmin edebiliyor musunuz?
Ona karşı mücâdele edenler, onu tehdit edenler? Ha, evet, senaryolar hâlâ biraz benzer -suikast potansiyeli-
ama öyle olması gerekmiyor, değil mi? Gerekmiyor... Böyle bir dramla, ya da krizle sonuçlanması gerekmiyor.
Bakın, dram ve korku işte burada devreye giriyor. Oysa öyle olması gerekmiyor. Bu Varlık geri geliyor
- ve bu yalnızca Barack, ya da Abraham ile ilgili değil; bilinçle ilgili-
bu Varlık geri geliyor ama vizyonerlerle kuşatılmış olarak,
Şu anda enerjiyi Dünyâ'ya geri getiren bilinç işçileriyle kuşatılmış olarak,
ama bu enerji bu kez Birleşik Devletler'de bir içsavaşa neden olsun diye değil.
Bu kez, global bir uyumlanma, yeni bir vizyon olsun diye... ve buna kızanlar olacak.
Barack'ı suçlayacaklar. Onu, başka ülkelerle anlaşma yapmakla suçlayacaklar.
Amerika'yı satmakla, vatansever olmamakla, Deccal olmakla ve Müslüman olmakla,
ve başka her şeyle suçlayacaklar. Ama bu Varlık birlik getirmek için, denge getirmek için geri geliyor...
Ha, ve bu kişi, bu arada, çok, çok Spiritüel biri... Abraham/Barack hemen şimdi bu salona girebilir
ve burada oturabilir ve konuştuğumuz her şeyi anlayabilir ve kendini huzur içinde hissedebilirdi.
Çünkü onda da bu Şambra (Yeni enerjide görev yapabilen Ruhsal Plân Varlığı) niteliği var.
Şimdi, ben herhangi bir adayı desteklemiyorum. Ben desteklemiyorum...
Başka bir aday var mı? Kim? Ama bu da bir tesâdüf değil, bilinç desteğine ve şebeke desteğine sâhip bir aday
- Ha, bâzıları onun deneyimsizliğinden söz ediyor, ama bir şebekeyle birlikte geliyor -
bilinç işçilerinden oluşan bir şebekeyle.
Ama öbür aday, eh, bâzen çok açık görülüyor. Eski Enerji, hem gerçek hem de mecâzî anlamda;
gerçi iyi bir adam ama dinamikler iş başında."

Çok "spiritüel adam Barack Obama, tayy-ı mekân yapıp, şimdi bu salona girebilir"miş... Aman dikkat edin, sizi pijamayla falan yakalamasın!..

Son olarak Kryon'dan bir "tebliğ" verelim ve konuyu kapatalım:

- "Benim gerçek adım, beni kuşatan ve tüm diğer Varlıklar tarafından tanınabilen
bir 'düşünce grubu' ya da 'enerji paketi'dir, sesten çok fazlasını içermektedir.
Onu hissedebilmenizi gerçekten isterdim, ama şu anda bunu yapamazsınız.
Ben manyetik hizmettenim. Yâni bir hizmet varlığıyım.
Asla bir insan, ya da Kryon'dan başka bir şey olmadım.
Tüm amacım, Evren'in her yanında sizin gibi varlıkların bulunduğu 'okullara' (dünyalara)
özel ve belirli bir amaçla hizmet etmektir. Çeşitli düzeylerde birçok okul vardır.
Bunların bâzıları sizinkinden düşük, bâzıları da yüksektir. Hepimiz birbirimize bağlıyız.
Kutsal metinlerinizin Tanrı dediği büyük 'BEN'iz. Size 'Ben Kryon'um' diye
Mesaj yolladığımda, bu benim Bütün'e âit olduğumu ve imzamın Kryon olduğunu ifade eder.
Hepimiz tanrıyız, siz de Tanrı'nın bir parçasısınız ve perdenin sizin tarafınızda,
perdenin bu tarafında olduğunuz kadar yüceliğe sahipsiniz."
(Bitiş Zamanı Sayfa: 13-16)

Bu kadarı yeter... Artık siz de bir TEBLİĞ nasıl incelenir, biliyorsunuz. İster Kryon hayrânı olun, ister Tobias kurbanı olun, ister meraklı yeni bir Spiritualist... Bundan sonra denk geldiğiniz Kryon veya başka bir Varlığın "tebliğ"lerini bu şekilde didik didik edin. Doğru gelenleri alın, saçmaları atın. Ama unutmayın, en uydurma "tebliğ" bile bize birşeyler öğretebilir...

"Başka bir Varlık" deyince aklıma geldi. İnternet'te o kadar çok yabancı Medyum, o kadar çok yabancı Varlık var ki, şaşarsınız. Çoğu Uzaylı, Atlantisli... Agartalı da var... Yâni yeraltından!.. Bakalım, onları incelemeye elimiz değecek mi?.. Bâzı Varlıklar, Medyumlar tarafından paylaşılamamış, veya birileri "Ben de o Varlık'la görüşüyorum" diye ortaya çıkmış!.. Listedeki birinci isim Bedensiz veya Bedenli Varlık (Uzaylı, Agartalı ise elbette Bedenli olacak), ikincisi Medyum veya Medyumlar:

- P'taah / Jani King
- Pleiades / Barbara Marciniak
- Pleiades / Christine Day
- Ramtha / J. Z. Knight
- Kasyopyalılar / Laura Knight Jadczyk
- Hathorlar - Tom Kenyon
- Kuthumi / John Armitage
- Andromedalılar / Maria Lightlover 1864
- Arkturuslu Juliano / David K. Miller
- Arkturuslular / David K. Miller , Dr. Suzanne Lie
- Kırael / Fred Sterling
- Başmelek Mikael / Celia Fenn
- Başmelek Mikael / Ronna Herman
- Başmelek Ariel / Isaac George
- Başmelek Cebrail / Beki İkala Erikli
- Başmelek Metatron / James Tyberon
- Başmelek Metatron / Reniyah Wolf
- The Grup / Steve Rother
- Solara / Solara
- İsâ/Sananda / Harridas Melchizedek
- Maitreya / Margaret Birkin - Harridas Melchizedek
- Yeshua
- RA / Don Elkins; Carla Rueckert; James Allen McCarty
- Silver Birch / Maurice Barbanell
- White Eagle / Grace Cooke (İngilizce)
- Metatron / Reniyah Wolf
- Djwhal Khul / Terri newlon
- Bartholomew / Mary-Margaret Moore
- Ashtar Sheran / Peer Grubunun iki medyomu
- Amona / Mark Dewey
- Abraham / Jerry Hicks, Esther Hicks
- Lazaris / Jake Pursel
- Gaia / Pepper Lewis

Listeyi verdik ama, sakın "kapılayım" demeyin, ha!.. Valla günâha girerim!..

Neye şaşıyorum, biliyor musunuz?.. Spiritizm veya Türkiye'deki adıyla İspirtizma, "Dünyâ'da yaşamış kişilerin öldükten sonra Ruhlar'ı ile görüşmek" demek... Spiritualizm; Ruhlar'dan alınan bilgiler ile, bizim Ruh hakkında, Dünya Hayâtı hakkında, Âhıret Hayâtı hakkında, Kâinat hakkında ilmî çalışmalarla elde ettiğimiz bilgilerle oluşturduğumuz bir tür Felsefe... E, şimdi bunları bırakıp, fincanla bile sıradan bir Ruh ile görüşmemiş kişiler, iki konferansa gidince, 3-5 sayfa kitap okuyunca Melekler'le, Şeytan'la, Sirius Sâkinleri ile, "Dünyâ Rabbi"nin (hâşâ) sağ kolu Sâdıklar Plânı ile, Atatürk'le, Mevlâna'yla, hattâ (hâşâ) ALLAH'la ve Zaman ile Mekân'ın olmadığı (!) bir âlemde yaşayan Kryon'la görüşüp "üstün tebliğ" alındığına inanıyorlar!.. Çok şaşıyorum!..

Hadi diplomanız, sertifikalarınız filân var da, AKLINIZ yok mu???

Ruhi Selman

selman@journalist.com

***

  • Önemli Sayfalar:

    - BİR SPİRİTUALİSTİN DÜNYASI - ANA SAYFA
    - BİR TEBLİĞ
    - ÖLÜM VE SONRASI
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 1
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 2
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 3
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 4
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 5
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 6
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 7
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 8
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 9
    - ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 10
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 40
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 41
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 42
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 43
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 44
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 45
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 46
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 47
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 48
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 49
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 50
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 51
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 52
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 53
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 54
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 55
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 56
    - ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 57
    - BİR OBSESYON VAK'ASI
    - ÖTE ÂLEM'DEN ŞİİRLER - 1
    - RÜYÂLAR - 1
    - RÜYÂLAR - 2
    - REİNKARNASYON - 1
    - REİNKARNASYON - 2
    - ANADOLU'DA REİNKARNASYON ŞİİRLERİ
    - KADIN HAKKINDA BİR TEBLİĞ
    - FİNCAN CELSELERİ - 1
    - FİNCAN CELSELERİ - 2
    - FİNCAN CELSELERİ - 3
    - EKMİNEZİ ÇALIŞMASI
    - RÛHÎ FİLİMLER - 1
    - ENTERESAN RÛHÎ OLAYLAR
    - ERGUN ARIKDAL VE SÂDIKLAR PLÂNI'NI TENKİT
    - BÜLENT ÇORAK VE DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ SAFSATASI
    - CENAP BAŞMAN VE MARON TARİKATI
    - SAPKIN RAEL TARİKATI
    - SİRİUS MİSYONU ZIRVALARI
    - TRANSANDANTAL MEDİTASYON KANDIRMACASI
    - MELEKLER'DEN MESAJ ALDIĞINI SANAN ŞAŞKINLAR
    - ŞEYTANA TAPAN SATANİSTLER
    - J. Z. KNIGHT ADLI KADIN MEDYUM VE RAMTHA "TEBLİĞ"LERİ
    - MEDYUM JANİ KİNG VE VARLIK P'TAAH
    - AKHENATON VE KURGU AGARTA "TEBLİĞ"LERİ
    - SILVER BIRCH TEBLİĞLERİ
    - "SÜPER İNSANLIK" DERNEĞİ VE UYDURUK "TEBLİĞ"LER
    - ZIRVA RA-KA TEBLİĞLERİ
    - SÂDIKLAR PLÂNI'NI TENKİT - 2
    - KASYOPYA CELSELERİ'NDE ATMASYON, KITIRASYONLAR
    - RA "TEBLİĞ"LERİ
    - HAYÂLÎ ANDROMEDA KONSEYİ
    - VARMIŞ GİBİ YUTTURULAN PLEİADES KONSEYİ
    - HATHOR'UN GEZEGENİNDEN İNANDIRICI OLMAYAN MESAJLAR
    - ÜSTAT KUTHUMİ'DEN SAHTE İNCİLER
    - ARKTURUSLULAR'DAN ZIRVA MESAJLAR
    - MEKTUPLAR