SAPKIN RAEL TARİKATI
Bu sitede aslında tarikatlara yer yoktur... Biz Spiritualizm'le, yâni Ruhiyat'la, Ruhlar'la Görüşme ile uğraşıyoruz... Ne var ki, Uzaylılar'la görüştüğünü iddia eden tarikatlar sardı ortalığı... Birileri bedenli Uzaylılar'ı Spiritualizm'e, yâni Ruhiyat'a, Ruhlar'la Görüşme'ye bulaştırdıkları için, Bülent Çorak Tarikatı'yla, Cenap Başman Tarikatı'yla ve şu Rael Tarikatı'yla uğraşmak mecbûriyetinde kaldık.
Bir kere daha tekrar edelim ki, Uzay'daki binlerce yıldızda, gezegende hayat vardır. Oralarda yaşayanlara "Uzaylı" denebilir, ama bu Uzaylılar'la Ruhlar'la görüşüldüğü gibi İrtibat kurulmaz. Uzaylılar, "Yakında kıyâmet kopacak, ama biz gelip sizi kurtaracağız" falan demez. Hele ki, buna bir de ölmüş Peygamberler'in, Mevlâna, Yunus, Atatürk gibi Muhterem Zatlar'ın tekrar dünyâya geleceği ve Uzaylılar'a katılacağı safsatasını eklemek, akıllara ziyandır. Bunların tümü uydurmadır!
Neyi anlamıyorum, biliyor musunuz?.. 1847 yılında Fox âilesinin Charles Rhine'nın Ruhu ile görüşmesi sonucu başlayan Spiritizm-Spiritualizm, 1960'lara kadar hep ilim adamı ve araştırmacılar önderliğinde gelişmiştir. Medyumlar hep arka plândadır, adları bile bilinmez. Allan Cardec (1804-1869) , Charles Richet (1850-1935) , Dedektif Sherlock Holmes'un mâcerâlarının yazarı Conan Doyle (1859-1930) ve tabii rahmetli Dr. Bedri Ruhselman (1898-1960) ilk akla gelen isimlerden... Bunlar gecelerini gündüzlerine katmışlar, Dünyâ'da yaşayıp ta ölmüş pek çok Ruh'la irtibata geçmişler, kitaplar yazmışlar. Bedri Bey'in "Ruhlar Arasında" kitabı en meşhuru... Hiçbiri Uzaylılar'la, Agartalılar'la, Atlantisliler'le görüşmeye kalkmamış... Ama son 50 yıldır hem Türkiye'de, hem de Batı Dünyâsı'nda ortalıkta dolananlar sâdece "medyum"lar!.. Hiç ilim adamı yok, hiç araştırmacı yok, hiç denetleyici yok!.. Amatörü bile!.. O "medyum"lar da sanki Dünyâ'da yaşayıp Âhıret'e göçmüş hiç Ruh yokmuş gibi hep Uzaylılar'la, Agartalılar'la, Atlantisliler'le al takke, ver külâh görüşüyor!..
O yüzden biz işi-gücü bıraktık; katıldığımız Celseler'i, kendi yaptığımız Celseler'i, çalışmalarımızı yazacak yerde, bu sahte "medyum"ların ve Vasat-altı, Geri Varlıklar'ın "tebliğ" diye yutturduğu safsataları çürütmekle uğraşıyoruz.
Benim şahsen bu Rael Tarikatı konusunda ne bir ilişkim, ne de bilgim var... O yüzden İnternet'ten derlediğim bir takım yazıları nakledecek, ve ancak onlar üzerinden düşüncelerimi, yorumlarımı belirtebileceğim.
İşte Rael Tarikatı hakkında bir kaç yazı:
- "Çıkan habere göre seksi de ihmâl etmeyen bir tarikat... Yeni katılacaklar
kendi aralarında
bir 'orgy' çevirip öyle giriyorlarmış tarikata.*
ORGY: seâahat, seks âlemi, seks partisi, sekse aşırı düşkünlük.
"Sitelerinde Türkçe'nin de yer aldığı onlarca dilde açıklamalar var...
Yalnız açıklamalar çıkartacakları kitabın reklâmından ibâret. Ancak ana
sayfaya gitmek isterseniz;
ki, linke hafifçe baktığınızda sanki sizi Türkçe
bir siteye yöneltecekmiş gibi duruyor,
'pıt' diye 'The Raelian Shop'
adli kredi kartı s.kici ile karşılaşıyorsunuz...
Tam salaklara göre!..
Âfiyet olsun..."
- "Müritlerince 'Rael' olarak anılan eski Fransız gazeteci Claude Vorilhon
tarafından 1973'te kurulan,
'sonsuz yaşama ulaşmanın yolunun genetik kopyalama
olduğu'nu savunulan tarikat...
Uzaylılar'ın torunları olduklarını öne süren bu tarikatın Dünya çapında
50 binin üzerinde
müridi olduğu söylenen yan kuruluşu 'Clonaid'; 26 aralık
2002'de ilk klon bebeğin
(bkz: eve) doğduğunu açıklamış, Fakat daha önce
söyledikleri gibi
'basına gösterecez, DNA testi de yapacaz, ispat için
ne isteniyorsa yapacaz,
biz yalan söylemiyoruz' bıdıbıdı'larını unutup,
bebekleri hiçbir zaman basına çıkarmamış.
Sebep olarak kamuoyunun şüpheci
yaklaşımını göstermiş."
"Kendisine 'Rael' diyen Claude Vorilhon'un yaptığı basın açıklamalarını okuyunca,
'Ne kadar da doğru lâflar etmiş bu adam!' demekten kendini alamıyor insan!..
Zâten seksle ilgili görüşleri önceden belli değil miydi ki bu adamın?..
'Orgy'ler düzenlemesi bu kadar tuhaf mı?.. 'Rastgele seks'i, 'gay hakları'nı
savunan,
Bush'a karşı haklı olarak gâyet ağır ithamlarda bulunan, 'CIA Irak'a
biyolojik silâh
yerleştirmeye hazırlanıyor' diyebilen, 'tekdüze olmaktansa
pembe mini etekle gezerim,
hattâ toplantı bile yaparım' diyecek kadar marjinal bir adam...
Adnan Hoca
tarzı
saman altından su yürütme ile uğraşmıyormuş ki, alenen sevişiyor,
seviştiriyormuş.
Adam 'swinger'ları aksiyon esnâsında veya öncesinde nutuklar
vererek bilinçlendiren,
ilgi çekebilmek için bebek klonladıklarını iddia eden
bir tarikat lideri...
'Sizi dine döndürecem, Öbür Dünyâ'daki yerlerinizi
sağlamlaştıracam' v.s.
diye vaatlerde bulunup da, gizlice bayanların ırzına
geçmiş de değil!
Galiba çok hassas noktalara dokundu demeçlerinde.. Medya üzerine salındı bunun... "
Burada biraz duralım... Yüzyıllar öncesinde bile tarikatların sapıttığını söyleyenler çıkmış. Kuşadalı İbrâhim Efendi (1774-1846) "Evler istirahat içün, câmiler ihfâen (gizlenerek) ibâdet içün olmasına binâen; tekkeler yapılıp cehren (açıktan) çalışması içün mukaddem (önceden) işâret olunmuş. Şimdi tekkeleri meyhâne, kerhâne idiyorlar" dememiş miydi?.. Elbette ki tümü değil; ama o târihlerden bu yana bâzı tekkelerde, tarikatlarda, Kur'an kursu, din eğitimi veren Ensar Vakfı gibi kuruluşlarda erkek çocuklarına tecâvüz ediliyor; bâzı tarikatlarda ise kendini Şeyh-Şıh, Mürşit-Hoca Efendi-Adnan Hoca diye tanıtanlar kız çocuklarına, genç kızlara, kadınlara, hatta müritlerinin karılarına sulanıyor, iğfal ediyor, sonra ırzına geçiyor!.. Fadime Şâhin'le ilişkisi ile meşhur olan, kendini hem şeyh, hem Seyit, yâni "Peygamberimizin torunu" diye yutturmaya kalkan ilkokul mezunu, Kur'an okumasını bilmez Ali Kalkancı'yı hatırlarsınız herhalde.... Hele Aczimendi tarikatı şeyhi Müslim Gündüz'ün kendisini Ali Kalkancı ile barıştırsın diye başvuran Fadime Şâhin'e "Ben nikâh yapmadan bir kadınla konuşmam" diyerek Fadime'yi koynuna alması, hiç unutulur mu? Ya Adnan Hoca?.. Sözümona dinî-ictimâî sohbet yaparken kadınlara göbek attıran , havuzbaşı sefâları yapan , "kadınlarla evlenmeden önden ilişkiye girmek zinâdır, ama arkadan ve ağızdan ilişkinin mahzuru yoktur" fetvası veren, yabancı Masonlar'dan "şip" diye 33. Derece Üstat berâtı almış, buna rağmen "Mehdi" olduğunu iddia eden Adnan Oktar değil mi?...
Bizde bunlar varken, gavurlarda cinsiyetin, fuhşun ağır bastığı "Jim Jones Tarikatı" , "Scientology Tarikatı" , "David Koresh Tarikatı" , "Misa Tarikatı" , "Rael Tarikatı" gibi tarikatlar olmaz mı? Olur elbet!.. Tabii bu arada Tapınakçılar gibi onlarca Masonik tarikatı da unutmamak gerek. Aslında bu tarz tarikatların tümü Masonik'tir. Yâni Masonlar'la, Dünyâ'yı yöneten âilelerle, örgütler ile bağlantıları olması bir yana, hücre sistemiyle çalışırlar. Sapkın Medyum bozuntusu Bülent Çorak'ın derneğini ve uyduruk vakfı dahi öyle değil mi?
Devam edelim , bakalım, Rael Tarikatı'nı bilenler ne yazmış:
- "Ciddi olarak üstünde durulan bilimsel teorilerden birine dadanmış olan
tarikat...
Amaçları v.s. mantıksız değildir aslında... Saçma olan, insanları
kazıklayarak
Yaratıcı'ya ulaşılması...(Hiç mümkün mü bu yolla ulaşmak?)
"Tarikatın Türkiye lideri Dr. Suat Sular, Kasım ayında Tempo'ya verdiği demeçte
30 Türk bilim adamının Rael Grubu'nun içinde yer aldığını iddia ederek, bir kez
daha
dikkatleri üzerine çekti. Tempo muhâbiri bu röportajın gerçekleştirildiği ortamı,
'Taksim'in neredeyse oteller bölgesi hâline gelen caddelerinden birinde,
Divan Oteli'nin hemen karşısındaki yeni bir otelin alt katındayız...
Fonda hafif meditasyon müziği... Birbirinden dingin insanlar...
Beyazperdede
arı, böcek gibi bilumum canlıların döllenmesinin gösterildiği bir belgesel film...
Bir toplantı olduğu kesin ama salonda tanıtım, afiş, ya da toplantının amacına
yönelik
herhangi bir emâre yok. Sahneye Türkçesi problemli bir genç çıkıyor,
beyazlar içinde...
Beyaz pantolon ve gömlek giymiş, boynunda gümüş bir amblem
taşıyan,
uzun saçlı, uzun sakallı, râhibi andıran birini takdim ediyor alkışlar
arasında...
İsmi Leon Mellul... Aksanlı İngilizcesi cümle cümle Türkçe'ye
çevriliyor.
Uzaylılar'dan söz ediyor,' diyerek ifâde ediyordu."
"Tempo'da yer alan haberde Mellul'ün 'Efendimiz' dediği bir isim daha dikkat
çekiyordu:
Claude Vorilhon... 'Rael' diyor. İnsanların klonlandığı bir
laboratuvardan söz ediyor...
ve Tempo muhâbiri işte o anda uyanıyordu. 'Dünya
basınının kodlarını
deşifre etmek için peşinde koştuğu, insan klonladıklarını
iddia eden Rael Tarikatı bu...
Artık Türkiye'de de örgütlenme kararı alan
Rael Tarikatı'nın özel bir toplantısındayız.
UFO Toplantısı diye düzenlenen
toplantıyla, insan klonlayan,
aynı zamanda Uzay ve seks tarikatı olarak da
bilinen Rael'in
Türkiye örgütlenme faaliyetlerinin ortasında buluyoruz
kendimizi...
Saygıyla dinlenen kişi de tarikatın Ortadoğu Temsilcisi."
"1973'ten bu yana, rallici ve gazeteci bir adamın liderliğinde, gizemli bir
tarikat Rael...
13 Aralık 1973 günü Fransa'nın Clermont-Ferrand yakınlarında,
sönmüş bir yanardağ civarında,
bir UFO ile karşılaşmış... Sonrasında bu
Uzaylılar'dan birtakım mesajlar alarak,
yeni bir din kurmuş... Son peygamber
olduğunu öne sürüyor...
Rael Tarikatı, ateist bir din olduğu iddiasında.
Üye sayısı 75 bin...
85 ülkede örgütlenmiş durumda... Üyelerinin büyük
çoğunluğu doktor,
gen mühendisi gibi bilim adamlarından oluşuyor.
Vorilhon, Elohim olarak tanımladığı, bütün Dünyâ'yı ve insanları yarattığını
savunduğu
Uzaylı'yla Temas halinde. Vorilhon, Elohim'den aldığı Mesajlar'ı
kitaplaştırmış da.
Rael Tarikatı için bir kutsal kitap olarak da görülen
'Uzaylılar'ın Verdiği Mesaj' adlı kitapta
Elohim'in sözlerine yer veriliyor.
Elohim, 2035 yılında Dünyâ'ya geleceğini söylüyor.
Ancak bir şartı var. İsrail'de bir elçilik binâsı yapılması...
Binânın neredeyse metrekaresini de söyleyen Elohim gelmeden,
İsrail devletinden izin alınarak bu elçilik binâsının yapılmasına çalışılıyor.
Eğer İsrail izin vermezse ne olacak?.. İşte orada Elohim'in ciddi bir uyarısı
var:
'İsrâil'i bir kere daha cezâlandırırız!'... "
"Rael Tarikatı'nın Türkiye temsilcisi, 58 yaşındaki Dr. Suat Sular...
Uzaylılar'dan aldıkları Mesajlar doğrultusunda ve Fırat havzasının çok önemli
olmasından dolayı Türkiye'de de faaliyetlere başladıklarını söylüyor.
Kendisi bir farmakolog... Yâni, ilâçların insan organizması üzerine
etkilerini,
hastalıkların tedâvisi, teşhisi ve önlenmesi için hekimlerin
yararlanacağı
en uygun ilâcın keşfedilmesini, geliştirilmesini ve insanlığın
kullanımına
sunulmasını konu alan bilim dalıyla uğraşan bir doktor...
Göztepe'deki merkezlerinde bir araya geliyoruz Sular'la...
Garip sözler
sarf ediyor. Uzaylılar'la görüşen 3 kişiye değiniyor.
Biri Vorilhon...
Biri de yakın zamanda ölmüş. Diğeri de sır...
'Bu ismi 3 ay sonra
açıklayacağım,' diyor.
Endonezya'nın Cava Adası'ndan bahsediyor. Meğer
Uzaylılar'ın çok sık geldikleri
bir bölgeymiş burası... Kendisi de Ocak ayında
buraya gidiyormuş.
Uzaylılar'la randevusu varmış gibi konuşuyor. Üçüncü kişinin
kendisi olduğunu imâ ediyor sanki!..
Rael Tarikatı'nın 14 klonlanmış çocuğa
sâhip olduğunu öne sürüyor Dr. Suat Sular.
Başka da bir bilgi vermiyor.
'TÜBİTAK'ta arkadaşlarımız var,' diyor.
'Onlar da tarikat üyesi mi?' diye
soruyoruz. Net bir yanıt alamıyoruz.
Öğrenebildiğimiz tek şey,
Türkiye'den 30 kişilik bir bilim adamı grubu olduğu..."
Burada gene duralım... Bu "bilim adamı" tâbiri istisnâsız herkes tarafından yanlış anlaşılan bir kavramdır... "Hangi bilimin adamı?" diye sormak gerekir. Eğer bir adam "Kimya profesörü" ise, onun bilgisi Kimya ilmi ile sınırlıdır. Din'den, Târih'ten, Astronomi'den, Tasavvuf'tan, marangozluktan, aşçılıktan anlamaz!.. Hatta bunların çoğunda zırcâhildir!..
Suat Sular "30 Bilim Adamı" diyor ya; bunlar olsa olsa (çoğu o konuda bile değildir) kendi sahâlarında bilgi sâhibidir, başka konularda tın-tın teneke gibi boş öterler!.. Nereden mi anladık?.. Bülent Çorak'ın ekibindeki "bilim adam"ları Mevlâna'yı, Yunus'u, Atatürk'ü, Muhammed'i, İsâ'yı, Mûsâ'yı bilmedikleri için o sapkın kadının dediklerine inandılar. Astronomi'den hiç anlamadıkları için "Beta Nova" gezegeni diye bir şey olduğunu sandılar. İslâm'la yakından , hatta uzaktan en ufak bir ilişkileri olmadığı için (hâşâ!) "ALLAH'ın bedenli olarak Beto Nova'da yaşamakta olup, (Fizik'ten hiç çakmadıkları için) Omega boyutundaki Uhud Dağı'nda Büyükbaba'nın hem ALLAH'ın fermanlarını Kâinat'a yansıttığına, hem de Hz. İsâ'ya (hâşâ!) babalık ettiğine" kandılar!..
İşte Suat Sular "30 Bilim Adamı" da Claude Vorilhon adındaki zibidinin Elohim'le (ki, Elohim Tevrat'ta Yahudiler'in Tanrısı'nın adı olarak geçer) görüştüğüne, ondan "tebliğ"ler aldığına, Elohim'in bir Uzaylı olduğuna, 2035 yılında Dünya'ya ziyârete geleceğine inanıyor!... Uzaylı bir ALLAH!.. (Tövbe hâşâ!)
Ama zaman geçince Suat Sular tavır değiştiriyor!.. Endonezya'nın Cava Adası'na gidip Uzaylılar'la görüşeceği yerde, kafasına kiremit düşmüş gibi sersemleyip kendine geliyor. Tarikatla ilgili çarpıcı iddialarda bulunuyor: "Ben onların kitaplarını tercüme ettim, paramı almak için birkaç kez merkezine gittim. Ben 'bunlar düzgün bir kuruluşsa, çalışayım,' dedim. Ama baktım ki, bunlar düzgün insan değil. Abuk sabuk insanlar. Çok büyük bir sömürü var. Sizin çok paranız varsa, sizi göklere çıkarırlar, sonra paranızı alırlar, tekme vururlar."
Yine burada duralım. Çünkü Farmakolog Suat Sular, zihnini açacak bir ilâç yutmuş gibi, Rael Tarikatı'nı "çok paranız varsa, sizi göklere çıkarırlar, sonra paranızı alırlar, tekme vururlar" diye niteliyor!.. Biz en başta dememiş miydik, "Spiritualizm'e, tarikatlara, mânevî konulara SERVET, ŞEHVET, ŞÖHRET bulaşmamalı" diye?.. Bulaştı mı, o tarikattan hayır gelmez!.. Rael Tarikatı'na hem SERVET, hem ŞEHVET sıvaşmış... Suat Sular, tercüme ücretini bile alamamış!.. Allah bilir, kendi parasını da kaptırmıştır!..
Halbuki Tarikat, kendini tanıtırken ne seksten, ne paradan söz ediyor. İşte Rael Tarikatı'nın kendi reklâmı :
- "Ya her yıl binlerce UFO gözlemlerinden birinde bir kişi gerçekte
bu UFO'lardan birinin 'sürücüsü' ile karşılaştı ise?
Veya bu kişiye Uzaylı,
Dünyâ'ki gizemli yaşamın tarihçesi
ve geleceği hakkında açıklamalarda bulundu
ise?
Veya bu bilgiler onlarca yıl önce yayınlanıp, birçok bilim adamı,
târihçi ve binlerce insan tarafından da kabul gördü ise?
Böyle bir kitabı okumak istemez misiniz?"
"Bu Web sitesi size yıldızların ötesinden gelen bu "Mesajlar" kitabını
kendi kendinize okuma fırsatı veriyor. Şimdi bilgisayarınıza indirin!"
"27 yaşında (şimdilerde 'Rael' olarak bilinen) Claude Vorilhon,
yarış oto sürücüsü ve haberci tutkusu ile yaşamakta idi.
Yaşamı, 13 Aralık 1973 günü işine giderken UFO'ya rastlaması ile
sonsuza dek değişecekti. O günden beri kendisi bütün Dünyâ'yı dolaşarak
konferanslar ve medya söyleşileri verip, bu son derece etkileyici deneyimini
anlatmakta."
"O gün Rael'in yaşadıklarının ayrıntılarını anlatmasını dinleyin:
Rael, Dünya-dışı Ziyâretçiler ile buluşmalarında insan yaşamının her yönünü
ilgilendiren Mesajlar aldı. Merâkınız ister eski çağ târihi, ister modern
bilim,
ister UFO'lar, ister dinî yazıtlar ve hattâ ister bilim-kurgu olsun,
bunları okumakla yeni ufuklar kazanacaksınız.
Bu video, Rael'e aktarılanların bir özetini içermekte."
Yerseniz diye önünüze koymuşlar!.. Devam ediyoruz İnternet'teki intibaları nakletmeye:
- "Suat Sular, bugün Rael tarikatının Türkiye'de faaliyetleri olmadığını
söylüyor,
ancak tarikatın Türkçe resmi internet sitesinde
Türkiye de
örgütlenilen ülkeler arasında yer alıyor. Bu arada Suat Sular,
tarikatla ilişkisinin
yalnızca bir kitap çevirisinden ibâret olduğunu söylüyor
ve ekliyor:
'Ben sâdece onların kitaplarını tercüme ettim. Tercüme paralarımı
bile vermediler.
Onları dâvâ edecektim.' ..."
SABAH gazetesinin bu konuda yaptığı yayın:
- "İstanbul'da lüks bir otelde seks âyini yaparken
görüntülenen, Rael tarikatı, "Rael Tarikatı 13 Aralık 1973'de henüz 28 yaşında genç bir rallici olan
Claude Vorilhon, Gördünüz mü?.. Vorilhon ne muhterem bir şahsiyetmiş ki, gezmeye çıktığı gün
karşısına Uzaylı Elohim, yâni ALLAH (tövbe hâşâ!)
çıkıyor, sen "Yahudi olduğun için, benim de adım Yahudi Tanrısı Elohim olduğu
için seçildin," diyor. Ne var ki, Yahudilik babadan değil, anadan geçer. Çünkü Yahudi
kadınları târih boyunca, işgâlci ve sürgüncü milletler tarafından tecâvüze uğramış,
çocukların babasının kim olduğu bilinememiştir.
Kısacası, Masonlar, İlluminatiler'in yanısıra Rael Tarikatı da Dünyâ'ya hükmetmenin
bir Yahudi aracından başka birşey değildir! Dinleri tahrip eder, seksi araç olarak
kullanır, bu esnâda insanları sömürmekten de geri kalmaz!
Devam edelim:
"Vorilhon, ertesi gün yine aynı yere gelir. Bu sefer Uzaylılar,
"Rael Tarikatı, Uzaylılar'ın insanları yarattığına inanan, 2000'li yılların
başında "Bugün 84 ülkede örgütlü 75.000 civârında üyesi bulunduğu tahmin edilen,
Dünyâ'nın "Müritlerinin kendisine 'dinlerin dininin peygamberi' diye inandığı Vorilhon'un
"Rael tarikatı, 2004 yılında ortaya çıkan skandal görüntülerle Türkiye'de zor
günler HÜR HABER sitesinden:
- "Ülkesinden kaçarak Türkiye"ye gelen ve İstanbul Yenikapı"daki Yabancılar
Şube Müdürlüğü"nün "İnsanları Uzaylılar'ın yarattığını ve 2035 yılında Dünyâ'ya geleceklerini
iddia eden "Bugün Rael tarikatının yeni Türkiye lideri ise Kemâl Gençay adında bir isim...
"Rael tarikatı geçen yıl Antalya"da bir otelde uluslararası bir toplantı
düzenledi. HABER 7 sitesinden:
- "Fransa, Kanada ve Japonya başta olmak üzere Dünya genelinde 60 bine yakın
" 'Biz bu Dünyâ'da fakirliğe karşıyız. Para için varız. Lüks, insanlığın
ilerleyebilmesi için "Daha sonra ABD'ye giden Boisselier, burada da Amerikan Food and Drug Administration
"Ekim ayında yer alan bir haberde,tarikatın, müritlerince 'Rael'
olarak anılan "Bu olaylardan sonra en çok konuşulan ve aynı zamanda en merak edilen tarikat
"Haklarındaki herşey dedikodudan öteye gitmedi. Bu da onların gizemini daha da
arttırdı. "McCaan ilk olarak New York'da bir binâda Rael üyelerinin aylık toplantısına
katılmış. "Toplantılarda her katılımcının, 'cinsellik konusundaki planlarını belli eden"
farklı renklerde şeritler "Zâten her şey anormallik üzerine kuruluydu. Âilesinin evinde porno çekmek
isteyenler, " 'İşte, Uzaylı olduklarını, ilk insanı klonladıklarını iddia eden Rael
Tarikatı'nın gerçek yüzünde Başta dedim ya, benim şahsen bu Rael Tarikatı konusunda ne bir ilişkim,
ne de bilgim var.. Onun için İnternet'ten derlediklerimi, araya yorum katarak
naklediyorum... Bu da Ufoloji.net Sitesi'nden, biraz düzeltmeyle:
- "Sevgili Dostlarım, daha önce ufo-tarikatları ile ilgili detaylı bir
paylaşımım olmuştu, "Dünyâ'daki bütün hayâtı bizler dizayn etdik."
"Rael'e dikte edilen bu (uyduruk) Mesaj açıklıyor ki, Dünyâ'daki hayat, ne
rastgele evrim, "Kendi başına gelişmesi için insanlardan ayrılıp, kendi dünyalarına gitmelerine
rağmen, İnandınız mı bu palavralara?.. Bu insanı dinden, imandan, zıvanadan çıkaran
safsatalara?...
insanları Uzaylılar'ın yarattığını ve 2035 yılında
Dünyâ'ya geleceklerini iddia ediyor.
İnsan klonlayan, evlilik düşmanı ve her
türlü seksin sınırsız olduğunu savunan
tarikatın elçilik binâsı için Türkiye de
gündemde.."
gezmek için Fransa'nın Clermont Ferrand yakınlarındaki sönmüş
Auvergne Yanardağı'na gider.
Birdenbire parlak ışıklar saçan bir UFO, 10 metre
yakınına iner
ve içinden badem gözlü, uzun saçlı, kısa ve siyah sakallı bir
Uzaylı çıkar.
Vorilhon'u Uçan Dâire'ye bindirir. Adının Elohim olduğunu
söyleyen Uzaylı,
Vorilhon'a 'İnsanlara sizin ve bizim ne olduğumuz
gerçeğini söyleyeceksin,' der.
Şaşıran Vorilhon, neden kendisinin seçildiğini
sorar. Onlar da şu ilginç yanıtı verir:
'Fransa, demokrasinin doğduğu ve bütün
Dünyâ'ca hür bir ülke olduğu
ünvânına sâhiptir. Ayrıca, zeki ve her şeye açık
bir bellekle bakan birine ihtiyacımız vardı.
Her şeyden önemlisi de hür
düşünceli ve dine karşı olmayan birini istiyorduk.
Yahudi bir babadan
ve Katolik bir anneden doğduğun için senin,
Dünya târihinin iki önemli insan
grubu arasında önemli bir bağ olduğunun
kararına vardık. Bu nedenle seni seçtik.'
ona seçilmiş bir insan olarak neler yapması gerektiğini söyler."
'Clonaid' adlı şirket aracılığıyla insan klonladıklarını iddia eden,
grup seks âyinleriyle gündeme gelen bir oluşum... İki yıl önce lüks bir
oteldeki
seks âyini görüntüleriyle gündeme gelen tarikatın lideri Claude
Vorilhon,
'dinine âit kuralları yazdığı kitabında ilginç emirler veriyor:
'Biriyle veya birkaç kişiyle ne cinsiyette olursa olsunlar, şehvâni veya
cinsî deneyim etme arzusunu duyarsan, ötekiler râzı oldukça, istediğin gibi
davranabilirsin.
Vücûdunu ve böylece zihnini uyandırmak yolunda her şeye izin
verilmektedir.' ..."
en sapkın tarikatı Rael'in lideri Claude Vorilhon, 'Uzaylılar'ın
Verdiği Mesaj'
kitabında müritlerine Uzaylılar'ın verdiği Mesajlar'ı birbirinden
çılgın emirler hâlinde sıralıyor.
Kendisinin 'Tanrı'sız bir dinin kurucusu'
olduğunu söyleyip,
dinlere, evliliğe, askerliğe karşı çıkıyor, sınırsız seksin
gerekliliğini anlatıyor.
Uzaylılar tarafından 'haberci' anlamına gelen 'Rael'
ünvânını aldığını söyleyen Vorilhon,
en geç 2035 yılında gerçekte insanları
yarattığını öne sürdüğü Uzaylılar'ın
Dünyâ'ya hâkim olacağını iddia ediyor.
Bu târihe kadar,
tarikatının bir elçilik binâsı yapması gerektiğini savunuyor.
Uzaylılar ona Uçan Dâire şeklindeki elçilik binâsını öncelikle İsrâil'de
kurması gerektiğini söylemişler. Eğer İsrâil reddederse, Uzaylılar'ın geleceği
ve Dünyâ'yı yöneteceği elçilik binâsı Filistin, Mısır, ya da Türkiye gibi
İsrâil'e yakın bir ülkede kurulacakmış!.."
emirleri doğrultusunda Rael Tarikatı Türkiye'yi kendisine hedef seçti.
İlk
olarak 2004 yılında Taksim'de beş yıldızlı bir otelde ilk toplantılarını
gerçekleştiren tarikatın Türkiye liderliğine de Suat Sular adında farmakolog
olduğunu söyleyen, 22 dil bildiğini iddia eden, tıpkı tarikatın lideri gibi
eski rallici olan biri atandı. 61 yaşındaki Suat Sular, Endonezya'da Java
Adası'nda
bir dönem Uzaylılar'la randevulaşıp görüşme yapacağını da öne
sürmüştü.
Sular, o târihte tarikatın Türkiye'ye gelişini Uzaylılar'ın Fırat
havzasına olan ilgileriyle açıklamıştı.
Tarikatın Ortadoğu Temsilcisi Leon
Mellul ve ekibinin de katıldığı toplantılara
Türkler'in katılımı sağlanmaya
çalışıldı."
yaşamaya başladı. Çünkü Uzay ve seks tarikatı Rael üyeleri müzik
eşliğinde soyunuyor,
öpüşüyorlar, tarikatın bir ritüeli olan 'seks âyini'ni
gerçekleştiriyorlardı.
O târihten itibâren tarikat faaliyetlerini daha bir
gizli yapma yolunu seçti.
Çünkü gerek Türk Devleti'nden, gerekse de toplumdan
büyük tepki görmüşlerdi.
Bugün Rael tarikatıyla artık bir ilişkisi kalmadığını
söyleyen Suat Sular,
o dönem içinde yasal soruşturma geçirip yargılandığını
söylüyor.
Hattâ kendisinin de aktif biçimde içinde yer alarak Rael tarikatına
darbe vurulduğunu savunuyor. Ancak Sular, o dönem tarikatın amaçları ve
çalışmalarıyla ilgili verdiği bilgilerin aksine, Rael içinde Türk olmadığını
iddia ediyor bugün. Daha iki yıl önce yapılan
toplantılara katılan
ne kimseyi hatırlıyor, ne de bilgisini veriyor. Ancak Rael tarikatı liderinin
yazdığı, tarikatın üyelerince dağıtılan kitapta 'Türkiye Raelien Hareketi'
adlı bölümdeki adres Suat Sular'a âit."
misâfirhânesinde kalan Rael tarikatının İran'daki lideri
Nigâr Azizmuradi"nin âkıbeti tartışılıyor.
İran'a gönderilip gönderilmeyeceği
netlik kazanmadı. Azizmuradi"nin kaderi
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği"nin
vereceği karara bağlı. Azizmuradi ile birlikte
'sapkın tarikat' Rael de
tartışılıyor."
sapkın tarikat, aynı zamanda insan klonlayan, evlilik düşmanı ve
her türlü seksin
sınırsız olduğunu savunuyor."
Suat Sular"dan sonra liderliğe gelen Gençay 4 yıldır bu işi yürütüyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ni 1970 yılında Elektronik Mühendisi olarak
bitiren Gençay,
1974 yılında, IBM Türk şirketine pazarlama mümessili adayı
olarak girdi.
İzleyen 10 yıl Ankara'da kamu sektöründe ürün ve hizmet pazarlama
dalında çalıştı.
1984-1985 yılları arasında IBM İstanbul'da, kişisel bilgisayar
bâyilerine pazarlama
ve teknik destek kursları verdi. 1985 yılında IBM'den
ayrılıp kendi danışmanlık
ve yüklenicilik işine başladı. Hâlen Kültür
Üniversitesi Bilgisayar Bölümü öğretim üyesi
olan Kemâl Gençay, Azizmuradi için
de çaba gösteriyor."
Türkiye"deki üyelerinin de katıldığı toplantıda seks ve havuz
partileriyle eğlenen
tarikat üyeleri arasında Kemâl Gençay da vardı. Gençay,
Rael"in sınırsız seks,
eşcinsel sevişme tezlerini de savunan bir isim...
Gençay Türkiye ile ilgili tüm emirleri
tarikatın Ortadoğu Temsilcisi Leon
Mellul'dan alıyor." (Leon pek muhtemel ki Yahudi!)
üyesi olduğunu iddia eden Rael tarikatı, Fransa'da tehlikeli tarikatlar
listesinde
bulunmasına rağmen, Kanada'da dinî hareketler kategorisinde
değerlendiriliyor.
Tarikat'ın Fransa'da özellikle küçük yaştaki kişilere
yönelik cinsel saldırganlık yüzünden
cezâlandırıldığı dikkat çekici... Dikkat
çekici, çünkü biraz sonra okuyacağınız
şok edici iddialardan biri de bu
tarikatın içyüzünde seksin yer aldığı yönünde..."
bir motordur,' diyen Rael, üyelerinden gelirlerinin yüzde
3 ile yüzde 10 arasında
bir miktârını tarikata vermesini istiyor. Klonlamayı
ebedî hayâtın bir anahtarı olarak
düşünen tarikat, bu alandaki çalışmalarına
1997 yılında kurulan Clonaid şirketiyle başlamış
ve şirketin başına Fransız
Moleküler Biyoloji profesörü Brigitte Boisselier'i getirmiş.
Analitik Kimya
dalında hem Fransa'dan hem de ABD'den doktora sâhibi olan
Brigitte Boisselier,
1993 yılında insan klonlamak için araştırmalar yapmayı kabul ettiği
ve Rael
tarikatıyla ilişki içerisinde olduğu için 12 yıldır çalıştığı Air Liquide şirketinden atılmış."
(Amerikan Gıda ve İlâç İdâresi) tarafından 'tehlikeli' ilân edilmiş ve ABD
topraklarında
araştırma yapması yasaklanmış."
eski Fransız gazeteci Claude Vorilhon tarafından 1973'te kurulduğu
belirtiliyordu.
Kanada'da yaşayan 'Rael', kendisinin bir 'peygamber' olduğunu
iddia ediyor
ve müritlerine genetik kopyalamanın, sonsuz yaşama kavuşma olanağı
vereceğini söylüyordu."
olma özelliğini hep korudu Rael Tarikatı... Zaman geçti, ama bebekler hiçbir
zaman
basına çıkarılmadı, resimleri gösterilmedi, DNA testi de yapılmadı.
Sebep olarak kamuoyunun şüpheci yaklaşımını göstererek iyice gizem
içine büründüler."
Tâ ki, geçtiğimiz aylarda tarikatın içine sızdığını söyleyen ve 9 ay
boyunca
onlarla içiçe yaşadığını iddia eden gazeteci Brigette McCaan
yaşadıklarını
kitap hâline getirinceye kadar... McCaan çektiği fotoğraflar ile
hazırlamakta olduğu kitaptan
tarikatın içyüzünü basına sızdırdığını söylüyordu.
McCaan'ın notlarından çıkan sonuç;
Rael tarikatı'nın merkezinin seks olduğu idi.
Yâni, aslında genişçe bir tanışma kulübü
olan Rael'de özgür seks teşvik
ediliyor ve hiçbir kısıtlama olmadan uygulanıyor."
(Özgür seksin Uzaylılar'la
ne ilişkisi var, anlıyamadık!)
Toplantıda gerçekleştirilen meditasyon seansı, Rael râhibinin
çabasıyla
seksüel bir etkinliğe doğru kaymış. McCaan bu toplantıdan sonra 9 ay
boyunca tarikatın
bütün etkinliklerine katılmış. Hattâ bizzat Rael (Claude
Vorilhon) tarafından vaftiz edilmiş.
Bunun yanında sokaklarda broşür bile
dağıtmış. McCaan 'Katılımcıları arasında
yakınlık kurduğum insanların
farkettiğim özellikleri cinsellik konusunda saplantılı olmalarıydı.
Bunlar,
çoğunlukla zengin ve yaşlı erkeklerle kafası karışık genç kadınlardı,' diyor.
Tarikata katılırken imzalanmak zorunda bırakılan belgelerin olduğunu da
söyleyen McCaan;
filme çekilme izni, tarikatın uluslararası üyelik belgesi,
Rael Kilisesi'ne maddî yardımda
bulunacaklarına dâir belgeler, vs.... Yâni,
para sızdırma ve şantaj için
gerekli herşeyin olduğunu söylüyor."
taktığını söyleyen McCaan, buna göre; beyaz şerit
dokunulmazlığı, siyah ergin olmama durumunu,
kırmızı ise katılımcının pek çok
kişiyle ilişkiye girebileceğini belirttiğini söylüyor.
Tarikatın kullandığı duşlar karma... ve genç kadınlar ya açık giyiniyor, ya da
çıplak kalmayı
tercih ediyorlar. Rael Gurusu hep beyaz giyiniyor ve çevresinde
hep kadınlar bulunuyor.
İnsanın böyle bir ortamda saçma sapan vaazlarla bile
çoşabileceğini söyleyen McCaan,
'Vaazların içeriği daha çok medya ve George
Bush'a yapılan eleştirilerden oluşuyordu.
Ancak her zaman vaaz konusu bir
şekilde sekse bağlanıyordu.
Rael ise tuhaf ve gerçekten karizmatik birisi...
>Ben bir insan-eşya olmaktan hoşlanıyorum.
İstediğimi yapmaktan hoşlanıyorum.
Hoşuma giden insanla bir odaya girdiğimde
ben artık Rael değilim, bir oyuncağım,<
diyerek sekste sınır tanımazlığı taçlandırıyordu.
Bir seferinde Rael'in böyle
ateşli bir vaazının ardından odadaki herkes aynı anda masturbasyon
yapmaya başladı.
Eğer genç bir kadın istenileni yapmazsa, oradaki erkekler ona son derece kaba
davranabiliyordu. Tabii Rael'in savunduklarına körü körüne inanıp, hayâtının
merkezine
koymuş olan o kadar çok çâresiz insan vardı ki, arkadaş edinebilmek
için kendilerinden istenen
herşeyi yapmaya hazırdı' diye konuşuyor."
cinsiyetini değiştirmek isteyenler, Psikolojik sorunları olanlar
ve onları istismâr edenler...
Eğitim süresi boyunca Rael bir yandan da
müritlerinin ceplerini boşaltıyordu.
Kendisinin bir fotoğrafını 5.850 euroya
almak bağlılığın bir göstergesi.... Yapılan bağışlar da cabası..."
bunlar gizli. Seks ve para' diyordu özetle bu iddialar..."
ve şahsi düşüncemin 'şartlatanlık'tan başka bir şey
olmadığını tekrar kez yenilemek isterim...
Bu tehlike arz eden toplulukların
özellikle son yıllarda Türkiye'mizi hedef alması,
son derece kaygı verici...
Aramızdaki 'araştırmacı' ve 'ilgili' genç arkadaşlar hedef alınabilir durumdadır.
Ben de nâçizâne, bu tehlikeli oluşumlar hakkında biraz detaylı bilgi vermeyi
uygun buluyorum..."
"Bizleri sizler, Tanrı diye yanlışa aldınız."
"Bütün ana dinlerinizin başlangıcındayız."
"Şimdi ki sizler bunu anlamak için yeterli derecede olgunluğa eriştiniz,
Elçilik sâyesiyle resmen bağlantı kurmak istiyoruz."
ne de doğaüstü 'Tanrı' tarafından yaratılmış!.. Ama tamâmiyle
kasten (bile bile),
bilimsel alanda oldukça ilerlemiş Uzaylı bilim adamları
tarafından ve DNA’yı kullanarak yaratılmış!..
Bu Uzaylı insanlar 'kendi
benzerlerinde' Dünya insanlarını, nasıl deriz ki 'Bilimsel yaratıcılık'
yöntemiyle yaratmışlar. Bu (sözde) bilim adamlarından ve yaptıkları işlerden
ve de sonsuz sembollerinden referanslar, birçok kültürlerin eski
yazılarda/dinî kitaplarda
bulunmaktaymış... Örnek olarak, İncil kitabının
başlangıç bölümünde bahsedilen yaratılışta
'Elohim' kelimesi 'Tanrı' olarak
yanlış tercüme edilmiş.. Çünkü hakikatte bu çoğul
bir kelime olup 'Uzay'dan
gelenler' anlamına gelmekteymiş... ve bu kelimenin tekili 'Eloha'dır
(ve
'Allah' olarak da bilinmektedir). Dünyâ'nın her tarafındaki yerli kültürler,
Uzay'dan gelen bu 'Tanrılar'ı (hâşâ!)
hatırlamaktaymışlar... Bunlar arasında Amerika,
Asya, Avustralya,
Avrupa ve Afrika (Dogon ve Twa) kültürlerini örnek olarak verebilirlermiş..."
Elohim peygamberler sâyesiyle (Buda, Musa, İsa ve Muhammed gibi)
bizlerle bağlantı
muhafaza etmişler... Bu peygamberler, onlar tarafından
özellikle seçilip eğitilmişlermiş!...
Peygamberlerin görevi, her çağa ve
kültüre uygun Mesajlar'la insanlığı derece derece
ve anlayış seviyelerine göre
eğitmekmiş. Bilim açısından yeterli derecede ilerleyip onları,
Yaratıcılarımız
(hâşâ!) ve çağdaş insanlar olarak tanımamızı
sağlamak için Peygamberler,
Elohim'in izlerini bırakmışlar. Babası bir Eloha
olan Hz. İsâ'ya, yaşamaya imtiyazlı olduğumuz
bu İfşâ/açıklama çağına
hazırlama olarak, ona verilen bu Mesajlar'ı bütün Dünyâ'ya yayma
görevi
verilmiş...miş!.."
"Tarikatın 'Rael's Girls' isimli bir organizasyonu daha bulunuyor. Açık alanlarda
özellikle "Hıristiyanlığın bittiğini savunan Rael lideri, İsrâil ve Yahudiler'e karşı
daha bir ılımlı. "Uzaylılar'ın bir gün geleceği ve kendisinden yapmalarını istediği elçilik
binâsını da Gene bir duralım... Evlilik karşıtı... Askerlik karşıtı... Din-iman karşıtı... Ar-nâmus, edep-erkân
karşıtı bir tarikat... Bu size ne düşündürüyor?.. Toplumları ifsat edip, iyice sapkınlaştırıp gizli bir ekibin
hegomonyasını güçlendirmek!.. Amaç bu!.. Darmadağınık olmuş, hiçbir inancı, bağlantısı, kutsal
kavramı kalmamış, yalnızlaşmış insanları köle-câriye hâline getirmek!.. Bu gizli ekip İllimunati, Masonluk
gibi adlar altında, emperyalist, kapitalist bir avuç ultra zengin insan için çalışıyor. Bâzen Fethullah Hoca,
Adnan Hoca gibi şahısları da kullanıyor.
"Son Korsan Blogcu" adlı kişi de şöyle yazmış:
- "Blogumdaki bazı yazıların ve fikirlerin bu tarikatın söylemleriyle ve
öngörüleriyle Bu "korsan" blogcunun fikirleri Rael Tarikatı'nınkiyle bağdaşıyormuş!..
Tarikat onu rahatsız etmiş ama, bu zırva fikirler "tamâmen onun şahsî birikimi"
imiş!.. Sevsinler öyle birikimi!.. Bayılırım senin birikimine!.. Devam edelim,
bakalım, o birikimden neler söylemiş!.. Arada bâzı doğru tesbitleri yok değil,
ama onlar da zırvalar arasında yok olup gidiyor.
- "Gerçi beni kimse böyle bir ithamla suçlamadı ama, sanki tarikatın
sözcüsüymüşüm gibi "Şimdi sizleri çok önemli bir konuda uyarmak istiyorum:
"Bu söylem bir çok insanın aklını ilk bakışta çelebilir, çünkü her cemaat kendi
dinî liderinin "Ancak bu geliş Dünya dışından, ya da Tanrı kaynaklı değilse, işte o zaman
ortada Burada da durmamız gerek... Korsan Blogcu "bir peygamberi klonlamak
mümkün" diyor... Bilmediği, Hz. Muhammed'den başka hiçbir peygamberin gerçek mezarı
bilinmiyor ki, DNA alınabilsin. Kaldı ki, Kloncular'ın bilmediği husus, birinden
hücre alıp bir başkasını klonlasan bile, dünyâya gelene başka bir Ruh
bağlanır!.. İkizler, üçüzler bunun somut delilidir. Aynı yumurtadan dünyâya
gelirler, bedenleri tıpatıp birbirine benzer ama, Ruhlar'ı ayrıdır. Ayrı
kişiliklerdir... Devam edelim, bakalım, nasıl sürdürmüş teorisini...
- "2035 yılının seçilmesinin nedeninin elde edilen Klonlar'ın olgunluk çağına
gelmelerini "Tüm istihbarat birimlerini böyle bir komplo üzerinde çalışıp çalışılmadığı
konusunda RAELIAN OFFICIAL PAGE 1
"ÖNEMLİ NOT : 02.07.2009, saat 11:40, birinci kitabı okumayı az önce bitirdim.
"Kişisel kanaatim, eğer ki bir gün Dünyadışı Varlıklar ki, bunlar gerçekten
bizi yaratan "02.07.2009, saat 13:06, ikinci kitabı da gözden geçirdim ve tahmin ettiğim gibi
ikinci kitapla "RAEL tarikatının Clonaid adlı şirketi aracılığıyla gizli biçimde insan klonlama
"LEON Mellul Rael tarikatının Ortadoğu Temsilcisi... Türkiye'de Rael Tarikatı'nın
"Mellul, tarikatlarının cinsellikle ilgili yaklaşımına ilişkin de şunları
söylüyor: "Türk üyelerinin isimlerini güvenlik gereği veremeyeceklerini kaydeden Leon
Mellul, "Batu Batu" adlı kişinin yorumu:
- "Bence de çok ilginç. Bildiğim kadarıyla yaş sınırı yok. Sâdece ergenlik
dönemine girmiş olmak yeterli."
Murat Korkmaz şöyle yazmış:
- "75 bin üye.. İlginç!.. Yahu, bunun kuruluşu bile saçma! Fransa'dan
'demokrasinin doğduğu http://tr.rael.org/home adresinden:
- "UFO'cular olarak da adlandırılan ve simgesinde 'gamalı haç' ve 'Davut
Yıldızı' bulunan "84 ülkede toplam 60.000 müritleri olan 'uzay ve seks tarikatı' diye de
biliniyorlar. "Getiren grup
Haktan Akdoğan ... Ve gelir paylaşımı yaptı bu insanlarla."
"Ben bu grupla tanıştığımda akla ve mantığa uygun olduğunu düşündüğüm şeylerden
Ne dersiniz?.. Böyle tarikat olur mu?.. Uzay'da bizden üstün Varlıklar varsa,
gelip böyle aşağılık sapkınlıklar yaptırır mı?.. Gelip ralliciye göründülerse,
neden diğer insanlara da görünmemişler? Neden
Allan Cardec (1804-1869) ,
Charles Richet (1850-1935) , Dedektif Sherlock Holmes'un mâcerâlarının yazarı
Conan Doyle (1859-1930) ve tabii rahmetli
Dr. Bedri Ruhselman (1898-1960) hiç Uzaylılar'la karşılaşmamış?.. Bunlar
gecelerini gündüzlerine katmışlar, Dünyâ'da yaşayıp ta ölmüş pek çok Ruh'la
irtibata geçmişler, kitaplar yazmışlar. Aralarında hiç rallici yok!.. Hiçbiri Uzaylılar'la
görüştüğünü iddia etmemiş. Uzaylılar hakkında tek bir satır bile yazmamışlar!..
Üzerinde durmak gerekmez mi?
Ruhi Selman
selman@journalist.com
- BİR SPİRİTUALİSTİN DÜNYASI - ANA SAYFA
çıplak kadınların bir araya geldiği bu organizasyonlar seks işçisi
kadınlara yönelik...
Bu organizasyonun amacı seks endüstrisinin bir parçası olmak
isteyenlerin
ön yargısız bir şekilde bu görüşlerini paylaşmasını sağlamak olarak
açıklanıyor.
Tarikat bu yapı için, 'Bizim istediğimiz insanların seçtikleri
hayattan dolayı
suçluluk duymamalarını sağlamak. Tanrı yok, suçluluk yok!..
Biz mâcerayı,
başarıyı, zevki, affediciliği, umudu, barışı; başkalarının bizi
yargıladığı duygusunu
yaşamadan tecrübe etmek istiyoruz,' diyerek, seks
endüstrisindeki kadınları
bir araya getirmeyi amaçlıyor. Tarikat İnternet
sitesinde, 'Eğer bizler cinselliği
sâdece evlilik içinde sınırlandırırsak,
insanları farkındalıklarını sınırlar,
aynı zamanda gelişmelerini
önleriz. Cinselliklerini özgürce yaşamak
isteyenlere bu hak verilmeli ve
insan vücudunun kirli sırları olmadığını anlatmalıyız,'
deniliyor. Burada
yaptıkları propaganda ise, 'Rael kızları, ya seks işindeler,
ya da onları
destekliyorlar. Bu işi yapanları ve bu işe para verip katılan kişileri de
destekliyoruz. Ayrıca seks-shop, striptiz kulübü gibi yerleri de destekliyoruz,'
şeklinde... "
Çünkü Yahudiler'in İsrâil'e dönüşleriyle Altın Çağ'ın
başladığına inanıyor."
(Daha önce de söylemiştik, Altın Çağ zırvası
Nastrodamus'tan gelen bir Hıristiyan-Yahudi beklentisi...)
zâten İsrâil'de tasarlıyor. Ancak İsrâil devleti 1990'lı yılların
başından bu yana
tarikatın bu talebine olumsuz yanıt veriyor. Vorilhon
Uzaylılar'ın bu duruma kızdıklarını
şu sözleriyle anlatıyor: 'Elçiliğimizin
hükûmetin vereceği bir toprak parçası üzerinde
İsrâil'de yapılmasını arzu
ederiz. Kabul etmezlerse, başka ülkeye kurabilirsin
ve İsrâil'e elçimizi
tanımadığı için yeni bir ceza verilecektir.'
Uzaylılar'ın kendisine 'Sen,
dinlerin dini peygamberisin' dediğini öne süren Vorilhon'un tarikatında
'şehvânî eğitim' adı altında da kurallar bulunuyor. 'Vücudundan veya
çıplaklığından
hiçbir zaman ayıplık duymayacaksın ki, onlara verilen
görünüşten utanç duyanlardan
yaratıcılarımızı daha hiçbir şey gücendiremez'
diyen tarikatın lideri, sınırları kaldırıp
kadın üyelere evlenmeden çocuk
yapmalarını öğütlüyor. Evliliği reddeden tarikat,
üyelerine ülkelerinde
askerlik yapmamaları emri de veriyor! Tarikatın lideri en geç 2035 yılında
Yaratıcı olarak kabul ettikleri Elohim'in Dünyâ'ya geleceğini ve berâberinde
Mûsa, İsâ,
Buda ve İslâm dininin peygamberi Hz. Muhammed'i de getireceğini
öne sürüyor!"
yakınlık göstermesi, tamâmen tesadüftür. Böyle bir tarikatın
varlığından ben de şu an
haberdar oldum. Biraz araştırdım ve sanki bu tarikatın
bir üyesiymiş gibi yazılar yazdığımı farkettim.
Şunu çok açık yürekle
söyleyebilirim, bâzı fikirlerimin bu yapılanmayla benzeşmesi
beni oldukça rahatsız
ve tedirgin etti. Rael Tarikatı ile, gerek yüzyüze gerek uzaktan
ya da dolaylı
hiçbir bağım ve ilişkim yoktur. Yazılarım ve fikirlerim tamâmen kendi şahsî
birikim ve yorumlarımın sonucudur."
algılanacak yazılarım olduğunun farkında olduğum için, bu
açıklamayı yapma gereği duydum.
Zaman zaman bu tarz düşüncelere kapılmıyor
değilim ama, bunlar benim kendi gel-gitlerim,
kimsenin etkisine mâruz kalmadan
Mistisizm-İçedönüş Yolu ile yazıya döktüğüm varsayımlar...
Tekrar söylüyorum RAEL veya RAELIAN (Raelyanlar) Tarikatı ile hiçbir
etkileşimim veya bağım yoktur."
Tarikatın İsrâil'de (ISRAEL - RAEL BENZEŞMESİNE DİKKAT), veya İsrâil
yakınlarında
bir bölgede UFO şeklinde bir ileri elçilik kuracağı söyleniyor.
Bu elçiliğin kuruluş amacı,
2035 yılına kadar Dünyâ'ya geri dönmesi beklenen
Elohimler'in yani Dünyadışı Varlıklar'ın
karşılanması ve onlara yeni kurulacak
düzenin yönetimi için bu binâda imkânlar sağlanması...
Sâdece bununla da kalmıyor, Tarikat; Elohimler'in Dünyâ'ya indiklerinde
yanlarında Hz. İsa,
Hz. Muhammed, Hz. Musa ve Buda'yı getireceklerini de
söylüyor!"
bir gün geri gelip idâreyi almasını ister veya bekler, en
azından ümit eder."
(Yok, canım!.. Olur mu öyle şey?.. Kim Hz. Muhammed'in
tekrar Dünyâ'ya gelmesini bekliyor ki?..
Hani, Mehdi bekleyenler, Hz. İsâ'nın
gökten ineceğini sananlar var ama,
bu kavramların gerçek mânâsı, kelime anlamları
değildir. Sırdır, söylenemez. Belki ehlince sezilir.)
sahneye konan çok tehlikeli bir oyun-komplo olması ihtimâli kuvvetle
muhtemeldir.
Böyle bir dönüş insan eliyle Tıp alanında, bugünkü bilimsel ve
teknolojik gelişmeyle mümkündür.
Rael tarikatının insan klonlama-kopyalama ile
ilgili çok gizli ciddi finansman
ve çalışmalarının olduğu söyleniyor.
Bahsi geçen dini liderlerin, kutsal emânetlerden
(sakal-ı şerif gibi) elde
edilen DNA'ları kullanılarak 2000 yılında klonlanmış olma ihtimâli
kuvvetle
muhtemeldir. Peygamberlerin ortaya çıkma ve kemâle-olgunluğa erme yaşlarının
ortalama 35 yaş olduğunu düşünürsek, 2000 yılı civârında doğan bir insan
yavrusunun
olgunluk çağı da 2035 civarları olacaktır. Eğer ki RAEL tarikatı
tarihimizdeki
4 büyük dini liderin DNA'larını ele geçirdiyse ve 2000 yılında
klonlama yöntemiyle
bu DNA'lardan insan yavruları elde ettiyse, büyük
ihtimâlle şu an 9-10 yaşlarında olan
Klonlar bir yerlerde gizlice beyinleri
yıkanarak büyütülüyor ve 2035 yılında ortaya çıkacakları
'BÜYÜK KOMPLO' için
hazırlanıyor olmalı!"
bekleme mecbûriyetinden kaynaklanan bir zorunluluk olduğunu
düşünüyorum.
Aslında imkânsız diye birşey yoktur - Peygamberlerin bir gün geri
döneceği varsayımı
tüm toplumlarca bilinen ve beklenen bir durumdur. Ancak
bunu insan eliyle gerçekleştirerek,
milyarlarca insanı etki altında bırakıp
Yeryüzü'nde 'GLOBAL KAOS' ortamı yaratmak ta mümkündür.
Bu komplo ihtimâlinin
milyonda, hatta milyarda bir dahi olsa, değerlendirilip dikkate alınması
gerektiğini düşünüyorum."
(Kusura bakmayın, bir zırvayı düzeltmeye çalışan bilgisiz insanların nasıl
yeni bir zırva ile ortaya çıkabileceklerini göstermek için yazdık bunları!..
Yoksa hiç iler-tutar tarafı yok!.. Az daha sabır!.. Ama aklınız karıştıysa,
sakın devam etmeyin!)
küresel çapta bir araştırmaya dâvet ediyorum !!!"
RAELIAN OFFICIAL PAGE 2
RAELIAN UZAYLILARDAN MESAJ KİTAPLARI ( E-BOOK - PDF )
Genelde (sana göre) güzel şeyler yazmakla beraber, her nedense bölüm sonunda
tarikatın menfaatleri için yönlendirmeler yapılmış. Herşey çok güzel izah
edilirken,
bir anda 'şöyle yapın, böyle yapın, aman haa!!!' gibi bir ağız
değişikliğine gidilmiş.
Ortaya sunulan teoriler akılcı varsayımlar olmakla
beraber bölüm sonunda tarikat menfaatleri
için araya sokuşturulan istekler
hemen göze batıp sırıtıyor. Çok güzel kotarılmış
söylemlerle insanları
etkiledikten sonra, kazanılan sevgi ve saygıyı kullanarak,
artık kişi çantada
keklik olarak görülüp, hemen cebindeki parasını almaya yönelik
ifâdeler var
kitap içerisinde... Şunu da belirteyim, bu zâten pazarlamanın
temel kuralıdır.
Yâni, şöyle ki; pazarlamacı müşterisinin dikkatini dağıtıp, yeterli ilgiyi
ve güveni sağladıktan sonra lâfı uzatmadan sadede gelir ve para, alışveriş,
satış işlemini gerçekleştirir... Bu kitapta da aynen bu yöntem uygulanmış...
Tam bir pazarlama örneği, hem de kusursuz... :)"
atalarımız olabilir -Tanrı'nın varlığını kabul ederek ve onu
yine tüm bunlardan
ayrı tutarak söylüyorum- aramıza gelmeyi düşünürlerse,
bunu bir dağın tepesine
konarak değil, şu an Dünya'da öne çıkan süper güçlerin
devlet başkanlarıyla buluşarak
yapacaklardır. Evrenin neresinde olursa olsun,
protokol ve bürokrasi değerinden
ve gerekliliğinden hiçbir şey kaybetmez.
Dünyadışı üstün bir medeniyetin yöneticileri
veya elçileri, seninle benimle
irtibata geçerek vakit kaybedecek kadar gerzek olamazlar...
Daha baştan onların
ne kadar üstün bir ırk olduğunu kabul edip, sonra da onlardan
böyle gerzekçe bir
hareket beklemek dingillikdir..."
birlikte Claude Vorilhon tamâmen sapıtarak peygamberliğini ilân
ediyor ve kitabın sonunda
'Bana yıllık kazancınızın yüzde birini verin'
şeklinde bir söylemle âdeta dileniyor.
Ben Dünya târihinde hiç kimseyi
tanımıyorum ki, hem dilenci, hem peygamber olsun !!!"
(Bu sonuncu çok doğru ve güzel bir lâf)
faaliyetleri yaptıkları iddiaları var. Tarikat 26 Aralık 2002 günü klonlanan
ilk bebeğin doğduğunu iddia etmişti. Kimliği açıklanmayan 30 yaşındaki bir
kadının bağışladığı DNA'dan kopyalanıp aynı kadının doğurduğu bebeğe Havva adı
konulmuştu. Bâzı uzmanlar, doğan bebeğin klonlandığına dâir hiçbir kanıt
bulunmadığını savunmuştu. Tarikatın klonlama yapmak isteyenlerden ilk aşamada
200 bin dolar talep ettiği de biliniyor."
faaliyetlerinin tepesindeki isim... İstanbul'da olaylı seks âyininde o da vardı.
Bu toplantıları yöneten isim olarak dikkat çekti. Mellul, SABAH'ın sorularını
yanıtlayarak,
Rael'in Türkiye planlarını anlattı. Mellul, televizyonlara
yansıyan seks içerikli
tarikatın âyin görüntüleriyle ilgili olarak 'Star TV
bizim toplantımıza felsefemizle ilgiliymiş gibi
görünen bir ajan gönderdi.
Bu genç kadının gizli bir kamerası vardı ve bâzı şehvet uyandıran
görüntülerin
yer aldığı şovları kaydetti. Fakat bu hiçbir şekilde törensel ya da cinsellikle
ilgili değildi. Biz onları Türk avukatımız aracılığıyla mahkemeye verdik.
Hakaret
ve küçük düşürmeden dolayı 5 bin YTL mânevî tazminat istediğimiz dâvâyı
kaybettiler,' dedi."
'Raelyanlar'ın cinselliğe bakışı şu şekildedir: Kimse kimseye âit
değildir.
Bu yetişkinlerin karşılıklı saygı çerçevesinde cinselliklerini
paylaşabileceklerine
karar verebilmeleri anlamına geliyor. Fakat bu bir
tercih, bir mecbûriyet değil,
hiç kimse için.' ... Leon Mellul, Türkiye'de
5 yıldır faaliyette olduklarını belirtirken,
sözü Atatürk'e getirerek,
'Atatürk'ün şerefine Türkiye'de ateizmi savunan
bir ekip oluşturmak istiyoruz'
açıklamasını yapıyor. Dünyâ'yı yarattığına inandıkları
Uzaylı Elohim'in
mesajlarını Türkiye'de de yayma isteklerini şöyle ifâde ediyor:
'Türkiye'deki
etkinliklerimiz diğer bütün ülkelerde olduğu gibi Elohim'in mesajını yaymak
ve
bu konuda bilgi vermek... Elohim, Müslümanlar için Allah anlamına gelen kelime olan
Eloha'nın çoğul hâlidir ki, bu da >gökyüzünden gelenler< anlamına gelir.' ..."
Türk üyeleri sayısının gittikçe büyüdüğünü söylüyor. Mellul, 'Türk
insanları akıllı
ve biz onlardan büyük bir geri dönüş alıyoruz. Buradaki
üyelerimiz her yerde olduğu gibi çoğalıyor'
diye konuşuyor. Bu arada
fotoğrafını almayı rica ettiğimiz Mellul, Türkiye'deki rejimin
Müslüman
olduğunu, kendisinin ve Türk üyelerini bu nedenle korumak zorunda olduklarını
öne sürüyor: 'Size herhangi bir fotoğraf göndermesem daha iyi olur, çünkü orada
Müslüman bir rejim var ve bunun benim için daha güvenli olduğunu düşünüyorum.
Kendimi korumak istiyorum, aynı zamanda oradaki grubumuzdaki insanları korumak
istiyorum.' ..."
ve hür ülke' diye bahsediyo... Hür ülkeye bak!
Afrika'yı sömürmüş, siyâhî insanları köle yapmış,
demokrasi ülkesi!..
Bu Uzaylı kesin Fransız'dır.. Saygılar..."
Rael Tarikatı üyeleri, 'Yeryüzü'ndeki yaşamın Uçan Dâireler
ile Uzay'dan gelen zeki Varlıklar
tarafından yaratıldığına, insanın genetik
kopya ürünü olduğuna ve ilk insanların,
hayvanların ve bitkilerin bundan
25.000 yıl önce Dünyâ'ya inen Uzaylılar tarafından
'ölü materyal'den yaratıldığına' inanıyorlar."
Seks ve para tuzağı ile, mânevî olarak boşlukta olan kişileri
kendi saflarına kattıkları
söylenen Raelyan Tarikatı, 24 Ekim 2004'de
İstanbul'da da bir toplantı düzenledi
ve bu olay STAR TV 'Deşifre'
adlı TV programında tüm detayları ile incelendi."
bahsediliyordu. Ancak bir süre sonra gördüm ki, bahsi geçen şahıs kendi
kontrolünde olmadan hareket etmeye başlamış ve çevresindekilerin güdümüne
girmiş.
Özellikle yeni eşi ve âilesi hem grubun üzerinde, hem de kendi üzerinde
çılgınca etki yaratmış. Gruptan ayrılan diğer arkadaşlarla ortak kanaatimiz ve
duyduğuma göre hâlâ kopmamaların nedeni, yine bu şahsın çevresindeki insanların
etkisi olduğu yönünde."
- BİR TEBLİĞ
- ÖLÜM VE SONRASI
- KADIN HAKKINDA BİR TEBLİĞ
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 1
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 2
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 3
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 4
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 5
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 6
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 7
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 8
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 9
- ÂHİRETTEN SİMÂLAR - 10
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 46
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 47
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 48
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 49
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 50
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 51
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 52
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 53
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 54
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 55
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 56
- ÂHIRETTEN SİMÂLAR - 57
- BİR OBSESYON VAK'ASI
- ÖTE ÂLEM'DEN ŞİİRLER - 1
- RÜYÂLAR - 1
- RÜYÂLAR - 2
- REİNKARNASYON - 1
- REİNKARNASYON - 2
- ANADOLU'DA REİNKARNASYON ŞİİRLERİ
- İRLANDALI ŞÂİR JAMES CLARENCE MANGAN ANADOLU'DA MI
YAŞADI?
- FİNCAN CELSELERİ - 1
- FİNCAN CELSELERİ - 2
- FİNCAN CELSELERİ - 3
- EKMİNEZİ ÇALIŞMASI
- RÛHÎ FİLİMLER - 1
- ENTERESAN RÛHÎ OLAYLAR
- ERGUN ARIKDAL VE SÂDIKLAR PLÂNI'NI TENKİT
- BÜLENT ÇORAK VE DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ SAFSATASI
- CENAP BAŞMAN VE MARON TARİKATI
- TRANSANDANTAL MEDİTASYON KANDIRMACASI
- MELEKLER'DEN MESAJ ALDIĞINI SANAN ŞAŞKINLAR
- ŞEYTANA TAPAN SATANİSTLER
- KRYON "TEBLİĞ"LERİ VE LEE CARROLL'UN "MEDYUM"LUĞU
- MEDYUM JANİ KİNG VE VARLIK P'TAAH
- AKHENATON VE KURGU AGARTA "TEBLİĞ"LERİ
- SILVER BIRCH TEBLİĞLERİ
- "SÜPER İNSANLIK" DERNEĞİ VE UYDURUK "TEBLİĞ"LER
- ZIRVA RA-KA TEBLİĞLERİ
- KASYOPYA CELSELERİ'NDE ATMASYON, KITIRASYONLAR
- MEKTUPLAR