Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Ce: SOSYAL EŞEKLER ( yazışmalar)


[ Serbest kursu ]


Makale yazari: Vaner Alkaç Tarih, gün ve saat : 10. Ekim 2000 06:19:13:

Su yaziya cevaben: SOSYAL EŞEKLER makale yazari: Vaner Alkaç Tarih, gün ve saat : 10. Ekim 2000 06:14:56:

Sayın Aslan
Okurken hem yorulup hem eğlendiğim bu güzellikete yazı için teşekkür
etmeliyim.

Hep Aziz Nesin politik bir mizah yazarımıdır diye sormuşumdur kendime.
Belki... Belki ortaokul çocukları düzeyinede...

Ama hem entellektüel yanımı besleyen hemde düşüncenin böylesine alaycı bir
üsüpla anlatılabilmesi oh be dedirttirecek kadardı.

Kutlarım.

Kendime göre biraz alakasız bir yerde buldum yazınızı ama bulmuş olmanın
keyfi alakasızlığı sıkıntısızca örttü.

Yazınızı çeşitli tarışmalar görütdüğüm internet forumlarına ve e-mail
gruplarına yollamak için sizden izin istemiyorum.
Böylesi bir güzellik bence güzelliği nedeniyle kamuya mal olmuş demektir.


Yazınıza koyduğunuz başlığa benzer başlıkla ve içeriği ayni olan benim
yazılarım da söz konusu.
İçerik derken sizdeki inceliklere eski deyimle zerafete ve kabalığın
zerafetine ulaşabildiğim iddasında değilim.

Eğer izin verirseniz Sosyal Demokratların forumuna "Sosyal Eşekilik"
başlığında ve bu e-mail konulmuş biçimde asmayı diğer forumlara da "Sıkıysa
Özelleştirin" başlığında asmak veya göndermek dileğindeyim.

Bu e-mailin çalışıp çalışmadığını bilemediğimden 24 saat bekledikten sonra
hoşgörünüze sığınarak yapacağım bunu.

Sevgiyle kalın.

Vaner Alkaç

Sevgili Mr. Clark,
İltifatlarınız beni ziyadesiyle memnun etti, ama böyle şeylere alışık
olmadığımı da baştan itiraf etmeliyim. Çünkü bu yazı yaklaşık iki yıldır sol
ortamımızda dolaşmasına rağmen ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabildi.
Anlayacağınız lânetli bir yazı. Açıkçası hiç kimse dürüstçe aynaya bakmaya
yanaşmıyor da ondan. Veya Türkiye'nin kasabalarında insancıklarımızın bir
yudumcuk mutluluğu bile tatmasına engel olan şu yaygın 'Elâlem ne der?'
fobisinin politik ortamımıza uyarlanması... Yazım e-mail ortamına ilk kez
çıkıyor ama alâkasız bir yerde değil, çünkü yazının temeli Dr.Hikmet
Kıvılcımlı'nın ta 1962 yılında yazıp 27 Mayıs kitabının başında yayınladığı,
hem politika ve hem de edebiyat olarak bence bir şaheser sayılması gereken
'Sosyalizmimiz ve Devletçiliğimiz' risalesi. 12 Eylül sonrası piyasayı
dolduran ve kapının arkasında baltayı bulan yeni gelin misali ortalığı
velveleye veren irili ufaklı sözümona 'liberallerimiz'in de okumaları
gereken bir yazı o. Ama o da lanetli bir yazı. 'Devletçiliğimiz'e dokunduğu
için 'Sosyalizme' küfrettiği iddia edilmiştir. Siz yine de benmimkinden önce
Ek'te gönderdiğim o yazıyı da okuyun! Ve cesaretiniz varsa ikisini de
istediğiniz gibi tedavüle sokun. Ama başınıza geleceklerden de sorumlu
tutulamayacağımızı bilmenizi isterim.

Mehmet Aslan

>Değerli arkadaşlar
>İnanıyorum ki sahte gündemlerle uğraşarak vakit kaybetmek yerine kendi gündemimizi kendimiz yartmalıyız.
>Başkalarının özellikle defolu olanların bizi sokmak istediği tartışma yaratılmak istenen demokratik mücadele cephesinin saflarına nifak sokmak bazen de uzlaşılması mümkün konularda bile birbirimize karşı keskinliğimizi bilemektedir.
>Aslında bu forumun anladığım kadarıyla gerçek gündemimizi yaratma amacıyla oluşturulduğunu düşünüyorum.
>Bu isteğin son derece haklı olmasına rağmen sunuluşunda ve daha başlangıçtaki uygulamlarda kapsaması gereken genişiliği zedeleyici bir yönetim uygulaması ile karşılaşmadık değil.
>Şu doğrudur. Herkes kendi bakışı çerçevesinde veya ihitiyacı çerçevesinde kendi gündemini bize dayatmak isteyecektir. Bunda ne kızılacak ne de kınanacak bir durumun olduğunu düşünmüyorum.
>Eğer inanıyorsak bize dayatılan gündem bizm değildir, karşısına koyacağımız yasaklama değil kendi gündemimizi tüm canlılığı ile tartışma alanına getirmektir.
>Ne yazıkki bu yapılamadı.
>Bizzat forumun kurucularıda eksik kaldıkları bir noktda zor olayını kullanarak müdahale etmek durumunda kaldılar.
>Bunu görmezden gelerek geçip gitmek mümkündü.
>Ama özellikle içinden geçtiğimiz dönemde çok dikkatli bir tavır geliştirerek ve yasaklayıcı bir devletin kurucu partisinin kuşku ile karşılandığını bilerek ( ki bu son seçimler kuşku ile protestonun ortaya çıkışı olarak da alınmalı) bu devlet geleneğinin temsilcisi olmama isteğinin vurgulanmasını çok önemli buluyorum.
>Eğer siz kendi gündeminizi canlı bir şekilde getirebilirseniz foruma yönelik dayatmaların okuyucu gözünde etkisizleştiğini de göreceksiniz.
>Bu bir yanı.
>Diğer yan da ne denli yanlış bulursanız bulun. Ne denili bu yapay gündemde devlet müdahalesi kokusu alırsanız alın eğer birileri halklarımızın içinden birileri kendilerini bir başka çekilde ifade etmek istiyor ve bunun tanınması doğrultusunda çaba gösteriyorlarsa en zaından üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olarak alımalı ve önerilebilecek alternatif yaklaşım üretilmelidir.
>Benzer bir hatayı kişisel olarak ben Alevi konusunda geçmişte yaptım.
>Bu alanda yerden biter gibi örgütlenmeler ortaya çıkıp ve kendine sosyalist diyenlerin bu örgütlenmelerin içinde aktif yer aldığını görünce ilk öncebir marksisitin dünya görüşü açısnıdan sonra bu konun Kürt halk mücadelesinin bloke edlmesi bir anlamda parçalanarak doğal müttefiklerine ulaşmaması çabası olarak değerlendirip alevi kökenden gelmeme rağmen şiddetle karşı çıktım.
>Kendi içinde dürüst sayılabilecek bu yaklaşımım gereken politik uyanıklılığı taşımadığı ve sosyal bileşenleri görme konusunda bende olan bir eksikliği ifade ettiğini alevilerin bu tip örgütlenmeler ve kendilerini ifadeye gereksinimlerinin olduğunu zamanla fark ettim.
>Bazen doğru şeyleri kendi başına gömenin ve söylemenin tek başına bir anlam ifade etmediğini düşünmüyor da değilim.
>Bunları politik hedefler doğrultusunda koparmadan nasıl yorumlamak gereği bence yasaklama tavrından öncelikli olmalı.
>Kendi gündemimiz derken sizler bir yazı getirdim.
>Özellikle devletci geleneğin izlerini hala ağır olarak taşıyan CHP ile sosyal bir demokrat hareket olma arasında ciddi çelişkilerin olduğuna inanıyorum.
>Bu anlamda internette bulduğum ve sahibinin izniyle buraya aldığım DEVLETCİLİK konusunu işleyen SON DERECE NEFİS VE ENTELLEKTİEL BİRİKİMİ YÜKSEK bir yazıyı sabırla ve israrla okumanız dileğindeyim.
>Sayın Mehmet Aslanı bu NEFİS çalışması için kutlar ve kendisinden izin isterken ki yazışmalarımızı da buraya aldım.
>Sayın Aslan cevabi yazısına ek olarak bu yazıya düşünsel kaynaklık eden Dr. Hikmet Kıvılcımlının bir yazısını da bana bir anlamda sıkıysa bunu da yayınla anlamına gelecek şekilde göndermiş.
>Kıvılcımlının döneminde aynı güzellikte ve birazda o günün entellektüel tarışmalarına atıflarla süslediği yazısı ulaşabildiğim kadarıyla beni çok gerilere götürdü.
>Bu gün için çok şiddetli itiraz noktalarım olan bu yazıyı da birbirini tanmamlıyan iki kuşağı ifade etmesi açısından buraya alıyorum.
>Yine bu yazılarla bağlantılı sayılabilecek ve forumun alt sıralarında kalan Aykırılık başlığındaki yazıyla ilişkilendiriyorum kendimce.
>Orijinal olarak AYKIRI DÜŞÜNCELER başlığındaki bu yazıları ben bu forumiçin SOSYAL EŞŞEKLİK olarak değiştirdim. Bu tabir orijin olarak Kıvılcımlıya ait.
>Kullanışdaki nedenlerimden biri belli oranda sert de olsa bir uyarı tahrik taşıdığından dır.
>İzleyen arkadaşlar bilir.
>En ser eleştiriyi en acımasız dili kendi geçmişim olan ve bu günki düşünce biçimin temel taşlarını oluşturan sol'a yöneltmişimdir.
>Bu gün ülkemizde ve dünyada yaşanan bir çok olumsulğun temelinde toplumumuzun ve dünyamızın geleceğinin köşe taşları olması gerekenlerin bu göevlerini yerine getiremediklerine inancım.
>Birisi sormuş. daha doğrusu yargılamış. Vaner Alkaçın iktidar hedefi yok diye.
>Halt etmiş demekten başka bir şey bulamıyorum.
>İktdar hedefi omamak ne demek.
>Ama sosyalizm kuracağız falan diye sahte iktidar hedefim yok. Bizm yapabileceklerimiz o da hakkıyla yapabilirsek kapitalizmin sosyalleşmesine koyulacak katkı veya kapitalizmin a sosyalleşmesine koyulacak direniş çerçevesindedir.
>Biz bu tarihi dönemde kendimize düşen görevleri başarırsak eğer kurulacak YENİ TOPLUM dan çıkacak dinamiklerde yaratılan değerleri daha köklü toplumsal dönüşümlere temel olarak alabilirler kullanabilirler.
>Çok basit bir karşılaştırma ile sizi bu güzel yazılarla bırakacağım.
>Diyarbakırdan Ankaraya dek çöplüklerden ekmek arıyan insanlarımızın olduğu bir yerde Mc Donaldların sağlıksız olduklarını öne çıkaran bir aymazlığa düşmemek derdim.
>Sevgi ile kalın.
>Vaner Alkaç





Cevaplar:


[ Serbest kursu ]