KEKLİK AVI
Ülkemizde yaygın olarak bulunan kınalı
keklik avı, yerden havalanan av kuşları içinde avı hemen hemen en zevkli
olanıdır. Kalkışı sırasında kısa kanatlarını çok sert vurarak havalanması,
çok uzaklardan kalkışı ve süzülerek uçması gece avcıların rüyalarını süsler.
Hatta kalkış sesini hatırlayarak uykudan sıçrayarak uyanan avcı sayısı
pek çoktur.
Keklik yerli av kuşudur. Kayalık
ve sarp arazileri kendisine mekân tutar. Mevsimlere göre arazinin değişik
yönlerinde bulunabilir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da kışın sert geçtiği
yerlerde 80-100 km. mesafeli göçler yapabilir. Dolayısıyla ile keklik avcılığında
birinci prensip, öncelikle o yörede hayvanın bulunup bulunmadığını tespit
etmektir. Var ise, şimdi dikkat etmemiz gereken iki önemli
faktör vardır.
1- Mevsim
2- Yayılacağı arazinin bitki örtüsü
ve su imkânıdır.
Mevsim faktörünü gözönüne alırsak
hayvan, soğuk günlerde arazinin Güney kısımlarında, sıcak günlerde su başlarında
ve yüksek kayalık alanlarda bulunur. Bu mantık çerçevesinde ekim ayında
arazinin her yönünde anızlarda yayılan keklik, aralık ayında arazinin güneyinde
ve tohumun yeni atıldığı (herg) tarlalarda bulunabilir. Dolayısıyla avcılar
arasında yaygın bir deyiş olan “Hayvan gibi düşünemeyen hayvan avlayamaz.”
sözünü hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Hayvan hava şartları
sıcaksa serine, aşırı soğuksa sıcak bölgelere sığınmaktadır. Sonbaharda
su ihtiyacı kış aylarına göre daha çok olacağı için su başlarını tercih
etmesi iç güdülerinin tabii sonucudur. Keklik günde en az iki kere yaylıma
çıkar. İlki günün ilk ışıklarıyla başlar, diğeri gün batımı öncesidir.
Bunlardan çıkaracağımız sonuç günün hangi saatinde hayvanın nerede olabileceğini
bilmektir.
Yurdumuzda keklik avı köpekli veya
köpeksiz yapılabilir.
Keklik geceyi hemen hemen arazinin
en yüksek noktasında geçirir. Havanın soğuk ve rüzgârlı veya yağışlı olması
halinde dere yataklarını veya yoğun kayalıkları tercih eder. Dolayısıyla
av sırasında tabiat şartları titizlikle gözlenmeli ve yukarıaki bilgiler
çerçevesinde avlanılmalıdır.
15 veya 20 adet civarındaki sayılar
içinde sürüler halinde yaşayan keklik alaylarına “Bozulmamış alay” tabir
edilir. Av sahasına giren avcının ilk işi kalkan keklik alayının sayısını
öğrenmek olmalıdır. Vuruş yapsa da avını yerden almadan önce
kekliklerin gittiği istikameti ve sayılarını belleğine kazımalıdır. Avına,
keklik sürüsünün gidiş istikametinde devam eden avcı, ilk seferde
15 keklik kalktığını ve bunlardan birini avladığı bildiği için önün de
minimum 14 keklik olduğunu da bu suretle bilecektir.
Örneğin; 10-15 dakikalık bir kovalamacadan
sonra atış menzilinin dışından 9 keklik kalksa yine o civarda 5 adet “pıskın”
keklik olduğunu ancak bu suretle hesaplayabilecek ve bu yöntem sayesinde
her an bir keklik kalkacağını hesap ederek atışa hazırlıklı olabilecektir.
Dikkat edilmesi gereken önemli bir
husus da vurduğu kekliğin düştüğü yeri belleğine o anda kazımasıdır. Her
hangi bir yanlışlığa mahal vermemek için atış yaptığı noktadan hareket
etmeden önce o noktaya şapkasını bırakması avcı için bir avantajdır. Vurduğu
kekliği bulamadığı takdirde ilk atış noktasına dönmek suretiyle atış anını
tekrar doğru olarak hatırlama imkânına kavuşmuş olur. Kekliğin tahminen
düştüğü noktadaki tüy kalıntıları bizim için önemli bir izdir. Yaralı keklik
büyük bir çoğunlukla arazinin yapısına göre aşağılara doğru kayar ve önüne
ilk çıkan sık bir çalılığa veya kaya dibine girer.
Kınalı keklik, avcının önündan ilk
kalktığı zaman çoğunlukla arazinin inişine doğru uçsa da bir süre sonra
yine yürüyerek tekrar bulunduğu arazinin tepe noktalarına çıkacaktır. Bu
onun tabii davranışıdır. Buna “keklik tarıyor” şeklinde tabir edilir.
15-20 adetlik bir keklik alayı avlanmak
suretiyle dağıtılsa bile aradan geçen yarım saatlik bir sessizlik sonunda
dağılan hayvanların öterek birbirini çağırmak suretiyle tekrar bir araya
geldiği görülür. Dolayısıyla keklikleri kaybeden bir avcı bir müddet sessizliğini
korursa toplanmak için öten kekliklerin seslerinden onların nerede olduğunu
yeniden kolayca bulabilir.
TÜFEK SEÇİMİ
Keklik avı için önerilen ideal tüfek
12 kalibredir. Bu çifte, süperpoze veya yarım otomatik bir silah olabilir.
Tercih edilen namlu uzunluğu 68-71 cm.’dir. Çok şoklu bir silah kullanıldığı
zaman avın açıldığı ilk ayda (Ekim) 1/2 şoku tercih etmemiz gerekirken
Aralık ayında tam şoklu bir silah, keklik avının amacına daha uygundur.
Bundan amaç avın açıldığı ilk zamanlarda hayvanın yakından kalkacağı, daha
sonraları ise yılgın ve güçlü olacağı varsayımından yola çıkarak yapılan
bir tercihtir. Bu tercih avcının zaman içinde edindiği tecrübeler doğrultusunda
değişkenlik gösterebilir. Bu konuda tek bir doğru yoktur.
FİŞEK
Keklik için tercih edilen fişek numarası
7’dir. Yakın mesafelerdeki atışlarda 10 numara saçma aynı işlevi görecektir.
Saçma numarası küçüldükçe dezavantajın yaşanacağı bilinmelidir. 32-36 gr.
dolular bu av için yeterlidir.
KIYAFET
Kınalı keklik avında iyi bir yürüyüş
botu işin en önemli parçasıdır. Bu avda avcı yürüyebildiği kadar şanslıdır.
Bu ava denenmemiş bir ayakkabı ile asla başlanmamalıdır. Fişekliğin tercihen
belde taşınması önerilir. Vücudun üst kısmını kapsayan bölgelerde silah
kullanma sırasında takılmalara sebebiyet verecek giysilerden kaçınılması
gerekmektedir. Yürüyüş temposunun hızlı olacağı gerçeğinden yola çıkarak
terlemelere karşı pamuklu giysiler tercih edilmelidir. Soğuk havalarda
vücudun üst kısmı için yünlüler uygundur. İnce bir yağmurluğun bel çantasında
taşınmasında fayda vardır. Kullanılan şapkanın kulaklıkları av boyunca
kapatılmamalıdır.
BILDIRCIN
AVI ÇULLUK
AVI DOMUZ
AVI KAZ
AVI ÖRDEK
AVI TAVŞAN
AVI
©
Copyright 2001 AVGÜNÜ
sayfa
duzeni: orhan yılmaz
|