Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Faşizm Üzerine Ek


[ Forum ]


Makale yazari: gokyuzu Tarih, gün ve saat : 08. Nisan 2001 02:23:37:

Su yaziya cevaben: Kurt Puslu Havayı, Faşizm de Kriz Dönemlerini Sever makale yazari: gokyuzu Tarih, gün ve saat : 08. Nisan 2001 01:28:31:

Fascis, Roma’da yüksek devlet görevlilerinin arkasından koruma amaçlı yürüyen liktorlarin sol omuzda taşıdıkları bir çeşit balta demek. Devletin gücünü simgeliyor. Faşizm sözcügü, fascis ve fascio’dan (demet, bu baltalarin değnekler demeti halinde olmasindan ) türemiş bir sözcük.
İtalyan faşizminde Roma dönemine dair pek çok ritüel görülebilir; Türk faşizminin bozkurt selamı vb gibi.

Faşizmin ekonomi-politiğine dair Devrimci Yol Davasi Savunması’ndan bir alıntı yapıyorum :

"Fasizm, emperyalizm çaginin bir olgusudur.
Tekelci burjuvazinin ekonomideki tekelini politikada ve devlet yönteminde gerçeklestirme sekillerinden biri olarak tarih sahnesine çikmistir. Fasizm, burjuvazinin tekellestikten sonra gericilesmesi ve devleti daha dogrudan sekillerde kendi sinif çikarlarinin (tekelci burjuvazinin) bir araci olarak kullanmak istemelerinin ve bunu becerebilme olanaklarinsa sahip olabilmelerinin, böyle bir olanagi tekelci burjuvaziye sunan tarihsel toplumsal kosullarin sonucu olarak emperyalizmle birlikte, daha dogrusu emperyalizmin bir türevi olarak dogmustur.

Bu nedenle fasizm hiç bir zaman emperyalizmden soyutlanarak ele alinamayacak bir konudur. Fasizm olayinin temelinde tekelci burjuvazi yatar. Iste bu emperyalizm ve tekelci bujuvazinin fasizm olgusunun temelinde bulunmasi, fasizmi, diger baskici, dogrudan zor yöntemleriyle yöneten yönetim sekillerinden (devlet sekillerinden) ayiran temel ölçüt olmaktadir. Yani açik zora dayali yönetim yöntemleriyle idare edilen bütün devlet sekillerine fasizm denmemesi; açik zora dayali yönetim yöntemlerini uygulayan devletin hani sinif ve sinif fraksiyonlarinin elinde olduguna bakilmasi ayirtedici olmaktadir. Fasizmde devlet, burjuvazinin bütününün degil, küçük bir azinligin, en zengin, tekellesmis olan bagnaz ve gerici kismin elindedir.

Fasizmin emperyalizme yapisik olmasi, sinifsal özünün tekelci burjuvaziye dayanmasi, ülkemizdeki fasizm olgusunun Almanya ve Italya'dakinden farkliliginin, ülkmezin sosyo-ekonomik durumuyla Almanya-Italya gibi ülkelerin sosyo-ekonomik durumlari arasindaki farkliliklardan kaynaklandigini söylemeye bile gerek yoktur.

Kapitalizmin gelistigi ve emperyalist bir asamaya yükseldigi Almanya'daki tekelci burjuvazi ile, yeni sömürge bir ülkede yabanci tekellerin bir uzantisi ve bunlarla bütünleserek gelisebilmis tekelci burjuvazi burjuvazi arasindaki fark ne kadar belirginse, bu ülkelerdeki fasizmin ortaya çikis biçimlerinde ve uygulamalarindaki farklar da o kadar belirgindir. Birinin güçlülügü ve emperyalist amaçlari için devleti ve bütün ulusu savas düzenine sokmak azmi ve bunun için açik baski ve zor yöntemlerini uygulamak gücü ve yetenegine karsi, digerinin güçsüzlügü yanisira bagimsiz emperyalist amaçlar pesinde (paylasim savaslari) kosturamayacak (çünkü kendisi zaten ekonomik yönden yabanci emperyalist tekellerin ülke içindeki uzantisidir.) bir tekelci burjuvazi olmasi, hem devleti kendi sinif ve çikarlari dogrudan araç olarak kullanmakta, hem de bu is için dogrudan zor ve terör yöntemlerinin seçilip uygulanmasinda ve bunlarin devlet içinde kurumlastirilmasinda farkliliklar yaratmaktadir.
(...)

Fasizmin ortaya çikisinda siyasal kosullardaki farkliliklar da çok öenmlidir. Almanya ve Italya gibi ülkelerdeki tekelci burjuvazi, burjuva demokrasilerini yikarak fasizme ulasiyorken; bizim gibi ülkelerde burjuva demokrasileri henüz gerçeklesebilmis bir devlet sekli de degildir. Sinif mücadelelerinin bir bileskesi olarak olusabilmis burjuva demokrasileri, yeni sömürge ülkelerinin verili sosyo-ekonomik kosullarinda elde edilmis bir sonuç degildir ve emperyalizmin girisiyle de bu süreç çarpitilmis, sürecin burjuva demokrasisine dogru gelisip kurumlasmasi engellenmistir. Buralar burjuvazi ve iktidari paylastigi müttefiklerinin, burjuva demokrasilerinden gelen demokratik ögelerle açik zor ögelerinin iç içe geçtigi ve birarada kullanildigi yönetim yöntemleriyle egemenliklerini sürdürdükleri, demokratik hak ve özgürlüklerin son derece sinirli oldugu, var olanlarinin da sık sık olur olmaz vesilerle rafa kaldirildigi, ne burjuva ne de Almanya, Italya örneklerinde gördügümüz türden fasizm diyebilecegimiz bir devlet sekliyle yönetilen ülkelerdir.

Bu tür ülkelerde hakim siniflar ittifaki çelisen sinif çikarlarindan dolayi (sömürüyü paylasmak temelinde) ellerindeki devleti, ittifak içindeki güçlerin herbirini esit sekilde memnun edecek tarzda kullanma olanagina sahip degillerdir. Hakim siniflarin en irilerinin toplanmis oldugu çeliskili bir ittifak olan oligarsinin içinde, devletin kendi çikarlarina kullanilmadigi sikayetleri hiç bitmez. Oligarsinin her kesimi bu bakimdan digerleriyle çekisme içindedir.

Bu çekismeler, dogrudan zor yöntemleri için devletin kullanilmasinda yavaslamalar ve duraksamalar seklinde bosluklar dogurmaktadir. Iste bu duraksama ve bosluk dönemlerinde, yönetimde demokratik ögelerin daha görünür ve ön planda oldugu açik baski ve zor ögelerinin kullanilmasinin yavasladigi, ikinci planda kaldigi dönemler yasanmaktadir. Bu dönemlerin varligi ve bunlarin burjuva demokrasilerine çagrisimlar yaptirmasi, yanilmalara ve yüzeysel degerlendirmelere, bunlara burjuva demokrasisi denmesine yol açmaktadir.

Oysa bu dönemlerde dahi (yani oligarsinin devlet iktidarini iç çeliskilerden dolayi istedigince etkin kullanamadigi dönemler) sistemde demokratik hak ve özgürlükler öylesine güdüktürler ve var olanlarin fiilen kullanilabilmesi öylesine zor ve tehlikelidirler ki, bunlari kullanmaya kalkisanlarin bu dönmelerde dahi burjuva demokrasilerinde dahi asla düsünülemeyecek olmadik belalar yagar.
(...)

Hakim siniflar böyle bir devletle açik baski ve zor yöntemlerinin esas, baskinin dolayli ve üstü örtülmüs seklinin de tali oldugu bir yönetim sürdürmektedir. Bu esas karakterleri dolayli degil dogrudan baskici olan politik düzene burjuva demokrasisi denemeyecegi açiktir. "





Cevaplar:


[ Forum ]