KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ


URARLAR, ARARLAR VE URANLAR

URARTU, o dönemde kullanılan TU ekinden dolayı aslında URAR ÜLKESİ demektir. Ancak tarih kitaplarında URARTU ve URARTULAR şeklinde yer alır.

Tarihçilerin büyük kısmı bu topluluğu "aryan" kabul eder. Ancak dilleri konusunda henüz bir sonuca varamamışlardır. Önce Hint-Avrupaî saymışlar, sonra Sâmî diller grubuna koymak istemişler, sonra bunun da yanlış olduğu anlaşılmış, ÖN-ASYA dil grubuna dahil edilmiştir.

ÖN-ASYA dil grubu URAL-ALTAY dil grubundan olduğu açıklanmak istenmiyen diller için bulunmuş bir "ara" katogoridir. Yani URAR dili ne SÂMÎ'dir, ne HİNT-AVRUPAÎ'dir… Peki, URAL-ALTAYİK midir?.. O konuda bir şey söylenmez. ÖN-ASYA dil grubuna dahildir, denir.

Arkasından URARTU'ya KÜRTLER, ERMENİLER, ÇERKESLER, LAZLAR, GÜRCÜLER adına lâf üreten tarihçiler sahip çıkar. Böylece onların yaşadığı DOĞU ANADOLU'nun TÜRKLER'e ait olmadığını, kendilerinin de TÜRKLER ile hiç bir bağlantıları olmadığı göstermeye çalışırlar.

İşte o yüzden biz SÜMER, ELÂM, SUBAR, SİBİR, İMİR gibi toplulukların MEZOPOTAMYA'dan tâ SİBİRYA'ya (ANADOLU, KAFKASYA, TÜRKİSTAN-ORTAASYA, HİNDİSTAN, RUSYA, ÇİN) kadar nasıl yayıldıklarını anlattık.

Şimdi sıra geldi URARLAR'a...

URAR tıpkı AVŞAR, KAÇAR, KANGAR, KABAR, MACAR gibi TÜRK damgası taşıyan bir uruk adıdır. DOĞU ANADOLU'da yaşamışlardır. TEVRAT'ta ARARAT olarak geçen AĞRI DAĞI, bu adı URAR'ın bir kolu olan ARAR boyunun SAMÎ dil kurallarına göre çoğul yapılmasından almıştır. ARARAT, aslında ARARLAR demektir. ARAR boyunun yaşadığı dağlık bölge kastedilmiştir.

Aslında SÜMERLER, SUBARLAR ile URARLAR akrabadır. Çünkü MEZOPOTAMYA'yadaki SÜMER adlarını yukarda URARTU bölgesinde de görmekteyiz.

Aşağıda FIRAT kıyısında, NASIRİYE'nin karşısında ARKHA, güneyinde UR veya URU bulunduğu gibi, bugünkü EL MUGAYR kasabasının olduğu yerde de bir URUK şehri vardı. Bu şehrin hükümdârı URLUK diye bilinirdi, ve birinin adı da URKUM idi.

Biraz daha kuzeyde LAGAŞ, URURGA, GİŞGALA, GIRSU, NİNA, AKAT, BÂBİL, KİŞ, KUT, NİŞİN, LARSAMA şehirleri vardı.

Bu ve benzer adları çok yukarda URARTU bölgesinde görmekteyiz.

KARS'ın ARDAHAN ilçesinde UR köyü; BİTLİS'in AHLAT, DİYARBAKIR'ın EĞİN, VAN'ın GÜRPINAR ilçelerinde birer URİ köyü; ERZİNCAN'ın KEMAH ilçesinde URU; HINIS ve NİKSAR ilçelerinde ise HURİ ve HURU köyleri; "K" çoğul ekiyle VAN'ın ŞITAK ve ERZİNCAN'ın İLİÇ ilçelerinde birer URİK köyü vardır. Ayrıca LİCE'de HURİK, ERZİNCAN'da UREK birer merkez ilçe köyüdür. URAN ise, MALATYA'nın PÖTÜRGE ilçesine ait bir köydür. ADIYAMAN'da URGÖÇ, HİLVAN'da URGUZ köylerinin adı ise çok enteresandır. Özellikle UR-GUZ, URLAR ile OĞUZLAR'ın yakınlığını göstermesi bakımından dikkate değer. Zaten AKAT dönemi KİŞ şehri krallarından birinin adı da UZ idi. (Basri Kongar, Diyanbakır Tarihi, sf. 35)

URTEKİN ve URTİMUR eski TÜRKLER ve MOĞOLLAR tarafından kullanılan adlardır. Buna ek olarak ORTA ASYA'da BAYKAL gölüne akan SELENGA nehrinin bir kolunun adı URİ'dir. Yine BAYKAL gölünün kuzeyindeki IRKOTSK şehrinin bir kasabasının adı URİK'tir. BAYKAL gölünün güneyinde de bir URLUK kasabası vardır. BAŞKIRDİSTAN'da VOLGA'ya dökülen SAMARA nehrine karışan bir ırmağın adı URAN'dır. URAL DAĞLARI, URAL NEHRİ ve bu nehre katılan SAKMARA çayının bir kolu da URMAN'dır. (TÜRKMEN gibi)

Diğer SÜMER, AKAT şehir adlarına gelince; DİYARBAKIR'ın ÇERMİK ilçesinde NİŞİNİK; ELAZIĞ'ın BASKİL ve MADEN ilçelerinde KUT uuşağı oymağı ve köyleri; VAN'ın ÇATAK ilçesinde KUTVAN köyü; AMASYA, KASTAMONU ve SEYHAN illerinde birer KUTU köyü; KONYA'nın KARAPINAR ilçesinde bir KUTVİRAN köyü vardır. BİTLİS'in HIZAN ilçesinde KİŞ KÖYÜ; MALATYA'nın KÂHTA ilçesinde KİŞİK köyü; URFA'nın BOZOVA ilçesinde KİŞKÂN köyü vardır.

Bütün bunlar bize SÜMER soyundan SUBAR-SÂBİR-SİBİR boylarının takip ettiği göç yollarını URAR kolunun da paylaştığını göstermektedir. Ne var ki, URARLAR sâdece DOĞU ANADOLU'da devlet kurup varlık gösterebilmişlerdir.

URAR dili hem ÖNASYA dil grubu, hem FİN-OGUR dil grubu, hem de KAFKAS dil grubu ile yakından ilgilidir. Yani URAL-ALTAYİK bir dildir. URMANLAR'ın URAL DAĞLARI bölgesinde SAKMARA civarında bulunuşu, VOLGA civarında SAMARA yakınlarında URANLAR'ın bulunuşu, DOĞU ANADOLU'da MEZOPOTAMYA'daki gibi UR kökenli pek çok yerleşim birimi oluşu; bize FİN-OGUR topluluğu, KAFKAS topluluğu ve ALTAY topluluğunun UR-UZ-GUR-GUZ-OĞUZ bağlantısını, ve hepsinin SÜMER ve URAR ile ilişkisini göstermektedir.

FİN-OGUR dil grubu altında FİNCE, ESTÇE (Estonya dili), MACARCA dilleri ile, MORDOVA, ZÜRYEN, VOTYAK, VOGOL, OSTİYAK, ÇEREMİS gelişmemiş Bir takım dil ve lehçeler toplanır.

FİN dil âlimlerinden SETALA, bu dillerin ANA SAMOİTÇE'den geldiğini, onun da ANA URLACA'ya uzandığını belirtmektedir. Bazı batılı bilim adamları bu ana dilin URAL-ALTAY bağlantısını kuşkuyla karşılarken; SCHOTT, HOMMEL, WINEKER, SAUVAGEOT gibileri de bu bağlantıyı kabul etmektedirler. (Zeki V. Togan, Giriş, sf. 23, 35, 53, 63; Edip Yavuz sf. 57-60)

URAR ve URANLAR'ın TÜRK olduğuna başka bir kanıt ta PLİNİUS'tur. Bu yazar, "Milât çağlarında KAFKAS dağlarına yakın oturan iki kavim"den söz etmektedir. Bunlar "COMAK ET ORANS" idi. Yani, KEMAK ve URANLAR!..

Bugün BAŞKIRTLAR arasında yaşıyan URANLILAR vaktiyle HARZEMŞAHLAR'ın KANGLI uruğundan toplanan ordusununu esasını teşkil eden oymak olduğu gibi; KIPÇAK ve KANGLILAR'ın tanınmış birer boyu idiler.

KEMAKLAR ile URANLAR'dan bir arada söz edilmesi, ve meşhur KAFKASYA geçidi DERBEND kapısına KOMANYA KAPISI, denmesi gözönüne alınması gereken çok önemli hususlardır. M.Ö. 1118-1094 tarihli ASUR yazıtlarında adı geçen KOMANİ ile klâsik GREK-ROMA yazıtlarında yer alan KOMAN IMPONTOS adları TÜRKLER'in meşhur MOMAN-KUMAN boyunun çok eskilerden beri varolduğunun ve KAFKASLAR'da da yaşadığının delilidir!..

KAFKASYA'yı ve KAFKAS HALKLARI'nı, ve dolayısiyle KUZEY ANADOLU'nun eski sâkinlerini TÜRKLER'den ayrı düşünmek mümkün değildir!.. (Z.V.Togan Umumî Türk Tarihine Giriş , sf. 154)

***
  • DİĞER BÖLÜMLER : URAR-HURRİ BAĞLANTISI , URAR LİNKLERİ , BATI ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , BÜYÜK ARAŞTIRMACI KÂZIM MİRŞAN'IN TESBİTLERİ