|
|
Hava durumunu anlamamızı sağlayan
pratik bilgiler
* Rüzgârsız ve oturmuş bir havanın
habercisi, baca dumanlarının düz çıkmasıdır.
* Bacadan çıkan duman biraz yükseldikten
sonra aşağı doğru savruluyorsa yağmur gelecektir.
* Tuzluktaki, tuzun zor dökülmesi
havanın nemli olduğunu gösterir.
* Romatizması olanlar, yağmur geleceği
zaman ağrılı olurlar.
* Mehtap etrafındaki hare veya puslu
daire kötü havanın belirtisidir.
* Akşam üstü kızıl gökyüzü güzel
hava müjdecisidir.
* Sabah gün doğarken olan kızıl gün
ise kötü havayı gösterir.
* Gri başlayan gün, kuru havayı işaret
eder.
* Nemli hava geleceği zaman uzaktaki
sesler daha iyi duyulur, çünkü nemli hava anfi görevi görür ve sesler daha
iyi yayılır.
* Ağaç ve bitkilerin kokusu yağmurdan
önce daha iyi belli olur, bitkiler açılıyorsa yağmur gelecektir.
* Öğleden sonra ortaya çıkan kurşuni
bulutlar, yağmurun belirtisidir.
* Vadiden erken kalkan sis, yağmuru
gösterir, dağlık alanlarda sis öğleye kadar açılmazsa yağmur yağacaktır.
* Yıldızlı bir gökyüzü ertesi gün
havanın iyi olacağını gösterir.
* Güneşin ya da mehtabın etrafındaki
taç, hava hakkında bilgi verir, büyütülmüş gibi görülen taç iyi havayı,
ufalmış gibi görülen taç ise kötü havayı işaret eder.
* Öğleden sonra beliren gökkuşağı,
kötü havanın habercisidir. Rüzgârın etkili olduğu saatler: 14.00 - 16.00
arasıdır. Etkisiz olduğu saatler ise 03.00 - 06.00 arasıdır.
Türkiyede hakim
rüzğar yönleri
Türkiye’de hakim rüzgâr yönleri, genel
atmosfer sirkülasyonu ve yerel orografik koşullar altında şekillenir.
Genel atmosfer sirkülasyonuna bağlı
olarak soğuk (Ekim-Mart) ve sıcak (Nisan-Eylül) dönemlerinde rüzgârlar
musonal bir döngü gösterir. Soğuk dönemde karasal şartlara bağlı olarak
soğuyan Anadolu Yarımadası içinde oluşan termik yüksek basınç merkezinden
daha ılık ve çevre denizlere (Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz) doğru
olan hava akımına bağlı olarak oluşan rüzgârlar, karalardan denizlere doğru
eser. Sıcak dönemde ise yine karasal şartlarla daha ılık kalan Anadolu
Yarımadası’nın içlerine doğru genel atmosfer sirkülasyonuna bağlı olarak
gelişen hava akımlarıyla rüzgâr yönleri denizden karaya doğru olur.
Ancak bu genel durum, Türkiye’nin
orografik koşulları nedeniyle değişiklikler de görülür. Türkiye’yi bir
kuşak gibi kuzey ve güneyden sınırlayan sıradağlar (Kuzey Anadolu Dağları
ve Toroslar), bu dağların eteklerinde kurulu olan yerleşmelerin hakim rüzgâr
yönleri üzerinde rol oynar. Örneğin; Batı Toroslar ve Doğu Karadeniz Dağları’nın
denize bakan yamaçlarından görülen fön rüzgârları özellikle kışın ve ilkbaharda
dağlardan kıyıya doğru bir hava akımı (rüzgârı) getirir. Bu durum buralarda
yapılacak havacılıkla ilgili sporlara (planör, paraşüt, delta plan vb.)
bazı kolaylıklar sağlayacaktır.
Mevsimsel olarak görülen bu duruma
karşın, yıllık hakim rüzgâr yönleri yine orografik şartlara bağlı olarak
bölgeler arasında bazı farklar da meydana getirir. Hatta bazı bölgelerimizin
kendi içinde de farklı hakim rüzgâr yönleri görülür. Bunu açarsak: Marmara
bölgesinde hakim rüzgâr yönleri uzun yıllar ortalamalarına göre kuzey sektörlüdür.
(Rüzgâr gülünde Doğu-Batı doğrultu çizgisinin üzerinde kalan tamamiyle
kuzey sektörlü, altında kalanlar ise güney sektörlü rüzgârlardır.) Ege
bölgesinin iç kesimlerinde yine kuzey sektörlü rüzgârlar hakimken, Kıyı
Ege (Asıl Ege)’nin İzmir, Aydın, Manisa civarında güney; Muğla, Marmaris,
Bodrum gibi yerlerde ise yine kuzey sektörlü rüzgârlar hakimdir. Akdeniz
Bölgesi’nin hemen güney batısında Köyceğiz, Fethiye, Kaş, Finike taraflarında,
özellikle güneybatılı rüzgârlar hakimken, Toroslar’ın belirgin olmaya başladığı
Antalya’da kuzey sektörlü, iç kesimde, Isparta ve Burdur civarlarında ise
rüzgâr güney sektörlüdür. Orta Toroslar’ın kıyı bölümünde (Anamur, Silifke)
ve Konya ovasında kuzey sektörlü rüzgârlar hakim yöndür. İskenderun Körfezi
ve Hatay’a doğru yine güneybatı hakim rüzgâr yönü olur.
İç Anadolu Bölgesi’nin doğusunda
Kayseri, Niğde, Nevşehir civarında orografiye de bağlı olarak farklı yönler
hakimken, diğer bölümlerde kuzey sektör hakimdir.
Karadeniz Bölgesi’nin batı bölümünde
güney sektörlü rüzgârlar hakimdir. Bu rüzgârlar bu bölümde zaman zaman
yamaçlardan aşağıya doğru kuru ve sıcak olarak esen fön rüzgârlarına dönüşür.
Orta Karadeniz bölümü, iç kesimde (Amasya, Çorum) kuzey sektör hakimken,
kıyı kesimde, Doğu Karadeniz’de olduğu gibi güney sektörlü rüzgârlar hakimdir.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin doğusu ve
kuzeyi yine orografik şartların etkisiyle farklı hakim rüzgâr yönlerine
sahip. Bu bölgemizin batısı ve güneyinde hakim rüzgâr yönleri ise kuzeylidir.
Güneydoğu Anadolu Bölgemizde ise genellikle kuzey sektörlü rüzgârlar hakimdir.
Genel olarak bakıldığında Türkiye’de
orografik şartlar hakim rüzgâr yönlerini etkiler. Nispeten düz ve alçak
alanlarda (örneğin; Marmara bölgesi ve İç Anadolu platoları gibi) kuzey
sektörlü rüzgârlar hakimken, Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar’ın etkin
olduğu bölgelerde hakim rüzgârlar genellikle dağlardan denizlere doğru
eser. Güneybatı Anadolu’nun Akdeniz üzerinden gelen hava kütlelerine açık
olmasıyla buralarda hakim rüzgârlar güney sektörlüdür. Benzer bir durum
İskenderun Körfezi’nde de yaşanmıştır. Ancak Doğu Anadolu’nun doğusunda
olduğu gibi kısa mesafeler içinde önemli yükselti farkları hakim rüzgâr
yönleri görülür.
Pusula, en kısa tarifiyle yön tayin
eden alettir. Bu alet ile, bir noktanın yeri ve rüzgârın hangi yönden geldiğini
tayin eder ve bu bilgiyi değerlendirirsiniz.
Pusula düz vaziyette kalmak kaydıyla,
merkezinden asılmış bir mıknatıs ibre veya birbirlerine paralel olarak
tespit edilmiş mıknatıslardan meydana gelir. Kenarları 360o dereceye bölünmüş
dairevi bir kart merkezinde serbest olarak yerleştirilmiş pusula ibresinin
mıknatıslı ucu KUZEY (yıldız) diğer ucu GÜNEY (Kıble) yönünü gösterir.
Kuzey noktası pusulada özel bir işaretle belirtilir. İbrenin tam ortasından
90 derecelik bir açı ile uzatılan iki hattan sağ taraftaki DOĞU, sol taraftaki
BATI yönünü ifade eder. Pusula kartının her dörtte biri de 45’er derecelik
açılı hatlarda ikiye bölünerek;
Kuzey ile Doğu arası : POYRAZ
Güney ile Batı arası : LODOS
Doğu ile Güney arası : KEŞİŞLEME
Batı ile Kuzey arası
: KARAYEL isimlerini alır ve bu rüzgârlara ANA RÜZGÂRLAR denir. Ana rüzgârların
ortalarından esen rüzgârlar da vardır.
Rüzgârların hızı saniyede metre,
saatte kilometre, deniz veya kara mili olarak ölçülür. Türkiye’de en hızlı
esen rüzgârlar büyük fırtına veya bora olarak isimlendirilirler.
Rüzgarların numaraları, vasfı, kilometre
hızı ve belirtileri.
Yurdumuz kuzey yarıkürede 36-42 paralellerde
26-45 doğu meridyenleri arasında olduğundan değişik iklim şartları gözlenir.
Yaz aylarında hafif meltemler eser. Bazı seneler bu aylarda kısa süren
fırtınalar olabilir.
Ayrıca sonbahar ve kış aylarının
belirli günlerinde olağanüstü olumsuz hava şartlarının yaşandığı
uzun yılların tecrübesiyle gözlenmiştir. Bunlara Sayılı Fırtınalar denir.
Türkiyede deniz
suyu sıcaklıkları
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de
deniz suyu sıcaklıkları açısından kuzeyde bulunan Karadeniz ve Marmara
ile batı ve güneyde bulunan Ege ile Akdeniz arasında farklar görülür.
Kara ile deniz arasındaki farklı
ısınıp soğuma şartları nedeniyle denizler daha geç ısınıp daha geç soğur.
Ayrıca suların karalara oranla daha fazla ısı tutma yeteneğine sahip olması
nedeniyle mevsimler arasında karalarda hızlı bir şekilde oluşan ısınma
ve soğuma denizlerde daha yavaş gerçekleşir.
Bu koşullar altında Türkiye’yi çevreleyen
tüm denizlerde yıllık sıcaklık ortalamaları karalara oranla daha fazladır.
Bu fark 3?C’ye kadar çıkabilir. Yıllık oralama açısından tüm Türkiye denizlerinde,
denizler lehine oluşan bu fark mevsimsel olarak görülmemektedir. Başka
ifadeyle, soğuk ve sıcak dönemlerde deniz suyu ve hava sıcaklıkları arasında
denizlerimiz açısından farklılıklar gösterir. Yazın Karadeniz ve Marmara’nın
kuzeyinde deniz suyu sıcaklık ortalamaları karalara oranla daha yüksek
iken, Ege ve Akdeniz’de durum tersine gelişir. Örneğin; Trabzon’da Temmuz
ayı deniz suyu sıcaklığı ortalama olarak 23.8?C, hava sıcaklığı 22.7?C
iken, Tekirdağ’da 23.6?C ve 23.3?C’dir. Ege ve Akdeniz’de ise bu durum
tersine döner. İzmir’de hava sıcaklığı ortalaması Temmuz ayında 27.6?C
iken deniz suyu sıcaklığı 26.2?C, Mersin’de 27.6?C ve 26.8?C’dir.
Kışın ise bu farklar tüm denizlerimizde deniz suyu sıcaklıkları lehine
gelişir. Soğuk dönem ortalama deniz suyu sıcaklıkları, hava sıcaklıkları
ortalamalarına göre daima pozitif fark gösterirken, bu fark özellikle Akdeniz’de
daha belirgindir. Örneğin; Mersin’in Ocak ayı ortalama deniz suyu sıcaklığı
14.9?C, hava sıcaklığı 9.6?C iken, Trabzon’da 10.5?C ve 7.2?C’dir.
Limanlarımızda Yıllık Ortalama Deniz
Suyu Yüzey Sıcaklığı (?C)
©
Copyright 2001 AVGÜNÜ
|
|