Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Kemerhisar'a (Tyana 'ya) Hoşgeldiniz...  III. Tyana Kültür ve Turizm Festivali 26-27 Temmuz

   Mesaj Oku   Mesaj Bırak Kapadokya

Niğde 

English

Ana Sayfa        

 
 Kemerhisar Belediyesi
 TYANA Hakkında-1
 TYANA Hakkında-2
 Tarihce
 Etiler İlkogretim Okulu
 Hisar İlkogretim Okulu 
 Kemerhisar.beldesi.com
 Fotograflarla Kemerhisar
 2003 Festival 
 2001 Festival Foto
 2002 Festival
 2002 Festival Fotografları
 Kemerhisar İçmeleri
 Gezilecek Yerler
 Asım Tanış'ın Yorumları  
 Yorumlar-1
 Yorumlar-2
 Linkler  
 Kemerhisar Linkleri
 Dünya Para Katalog'u
 Tarihi Para Katologları
 Türkiye Haritası
 Kemerhisar Yol Haritası
 Türkiye Arkeoloji Haritası
 Niğde Yerel Haritası
 Sehirlerarası Mesafe
 Yetiştiricilik  
 Tarım Ürünleri 
 ELMA Yetistiriciligi
 Üzüm Yetiştiriciliği
 Kalecik Karası  Üzümleri
 Şarap Üretimi

 

 

 

 

 

 

 

 

Eroğuz KILINÇ 

IYI LISTE, UYE OLMAK ICIN TIKLAYIN

1-Nigde tarihi   2-Arkeoloji   3-Eski Eserler   4-Müzeler  5-Tarihsel gelişim  6-Ulukışla

NİĞDE Eski adı Nahita veya Nikita’dan Niğde adına dönüştüğü sanılıyor. Niğde yüksek dağlar arasında bir vadi. Etrafındaki dağlar kış sporları için elverişli ama hiçbir tesis yok. 

Çamardı ilçesinde Demirkazık dağcılar için en popüler tırmanma parkuru ve zirvelerden. Demirkazık Köyü’nde konaklanabilecek dağ evleri bulunuyor. Müthiş bir doğal zenginliği yansıtan Aladağlar da trekking için en güzel rotalardan biri. 

Aksaray’ın il olmasıyla Kapadokya’nın bir bölümü de Niğde’den kopup gitmiş.13. yy’da Anadolu’nun büyük ve önemli kentlerinden olan Niğde’de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden bir çok tarihi eser bulunmaktadır.Niğde Kalesi Alaaddin Tepesi’nin kuzeyindeki kale 13. yy başında Selçuklular tarafından yapılmıştır. 1470 yılında onarım, 1955 yılında restorasyon görmüştür. 

Büyük bölümü çökmüş olan kalenin ayakta olan kuzeyde kulesi Cumhuriyet’e kadar hapisane olarak kullanılıyordu. Alaaddin Tepesi’nin doğusunda burçlar, güneyinde sur kapısı ayakta kalmıştır. 

Kalenin güneyinde Rahmaniye Camisi ile Alaaddin Camisi (1223) görülmektedir.Alaaddin Tepesi’nin güneybatı eteğinde Sungur Bey Camisi (Ulu Cami) 1335’de yapıldı, 1470’de onarım, 1970’de restorasyon gördü.Hüdavent Hatun Türbesi 1312’de yapıldı, 1962’de esaslı bir onarım gördü. 

Dış Cami Alaaddin Tepesinin batı eteğindedir. 14. yy başında yapıldı.Arkeoloji Müzesi 1409 yılında yapılan Ali Bey Medresesi’ndedir. (Ak Medrese) Müze, Öğretmen Okulu karşısında yapılan yeni binaya taşınacaktır. Hitit, Roma, Bizans eserleri yanında Ihlara’da bulunmuş rahibe mumyası ilgi çekicidir.

Gümüşler kasabasında Bizans dönemi eseri Kaya Manastırı iyi korunmuş güzel örneklerinden biri. Değirmenli Kasabası’ndaki doğal mağara belediyenin ışıklandırması ile gezilebiliyor. Fakat kazı ve temizlenme işlemleri tamamlanmamış. 

Değirmenli yolundan gidilen Kavlaktepe’de bir yeraltı şehri ortaya çıkarıldı 1990 yılında. İki katı ortaya çıkarılan yeraltı şehrinin yeni bölümlerinin ortaya çıkarılması için çalışmalar sürdürülüyor. 

Hasandağı’nın eteklerinde Altınhisar ilçesine bağlı Keçikalesi Köyü adını tepenin zirvesindeki kaleden alıyor.Göllüdağ Niğde’nin 20 km. kuzeyinde, Bozköy ile Kömürcü Köyü arasında kalan Göllüdağ’da Hititlerden kalma bir kentin kalıntıları bulunmaktadır. Surların çevirdiği alanda bir de krater gölü oluşmuştur. 

Kalıntılar arasında caddeler, yapılar, arslan kabartmaları bulunan 110 x 260 m boyutunda saray ya da tapınak olduğu sanılan bir yapı vardır. Roma eseri su kemerleri de ortaya çıkarılmıştır. 

Kemerhisar bucağında bulunan 1,5 km. uzunluğundaki kemerler kesme taştan yapılmıştır ve kente su taşımak için yapıldığı anlaşılmaktadır.Tyana (Tuvanvua) Bor ilçesinin 10 km. güneyinde, Kemerhisar bucağında Hitit kenti olan Tuvanvua’nın kalıntıları görülmektedir. Kentin Hellenistik, Pers, Roma ve Bizans dönemlerini yaşadığı anlaşılmaktadır. 

Çevre halkının Kızhisar veya Kilisehisar diye adlandırdığı ören yerinde 1.5 km’lik Roma su kemerleri görülebiliyor.

Niğde'nin Tarihi   ..................Başa dön

Tarihin İlk İzleri: Niğde'nin tarihi ile ilk buluntular, neolitik döneme(M.Ö. 7250-5500) rastlar. Bunlar Bor Bahçeli Kasabası Roma Havuzu yakınındaki Köşk Höyük'ten ve Bor Pınarbaşı Höyüğünden çıkartılan eserlerdir. Anadolu'da Hitit dönemi olarak isimlendirilen M.Ö. 2000-7000 yıllarına ait eserler ise Kömürcü Köyü Göllüdağ Örenyeri'nden çıkartılmıştır. Helenistik dönemde ise (M.Ö.330-30) Niğde bölgesi Büyük İskender'in komutanlarından Eumenes'in kurduğu Bergama Krallığı'na dahil olmuştur. Tepe Bağları ve Ulukışla Porsuk Höyük kazılarından bu döneme ait eserler çıkartılmıştır.

Roma İmparatorluğu Zamanı: M.Ö. 30 - MS. 395 yıllarını kapsayan Roma devrinde Niğde bölgesi tarihinin en önemli konumlarından birini yaşamıştır. Bu dönemde Tyana(Kemerhisar Kasabası) çevresinde yoğun bir yapılaşma görülür. Saraylar,mabedler,su kemerleri ve yerleşim birimleriyle oldukça büyük bir kent konumuna getirilmiştir. M.S. 395 yılında ise Anadolu Bizans hükümdarlığı altına girmiştir. Özellikle Kapadokya ve Ihlara Bölgesi bu dönemi yansıtır. Niğde bölgesi Bizans hükümdarlığında iken Sasani,Pers ve Arabların istilalarına uğramıştır. Tyana kenti 931 yılındaki Arap İstilası sonucu büyük ölçüde yıkılmıştır. Bu dönemin en güzel ve görkemli eserlerinden birisi Gümüşler Kasabası yakınındaki Gümüşler Örenyeri ve Manastırıdır.

Türklerin Egemenliği Başlıyor: 1166 ve onu takip eden yıllarda Niğde Yöresi Türklerin eline geçmiştir. Özellikle Anadolu Selçuklular'dan I.Alaeddin Keykubat zamanında parlak bir dönem daha yaşanmıştır. Dönemin valisi Zeyneddin Beşare'nin yaptırdığı Alaedin Camii(1223) ve daha sonra yaptırılan Hüdavent Hatun Turbesi(1312) dönemin günümüze bıraktığı miraslardandır. Anadolu Selçukluları Kösedağ Savaşında(1243) Moğollara yenilence bölge Moğolların uç beyliği olan İlhanlıların idaresine geçmiştir. 1357 yılında ise Karamanoğulları bölgenin yeni sahibi olmuşlar ve Akmedrese'yi yapmışlardır(1409). 1471 yılında ise Fatih Sultan Mehmet Karamanoğullarını yenilgiye uğratarak Niğde'yi ve diğer bölgeleri almıştır. Osmanlı döneminde Niğde eski önemini büyük ölçüde yitirmiştir. Cumhuriyetin kurulmasıyla 1923 yılında il statüsüne kavuşmuştur.

Niğde eski çağlarda olduğu gibi daha sonraları da Selçuklu, Karamanlı ve Osmanlı devirlerini yaşamış, o devirlerde bölgesinin kültür merkezi olarak tanınan bir ilimizdir. Kaybolmaya yüz tutmuş tarihi ve kültürel mirasını, zor şartlara rağmen günümüze kadar taşıyan nadir illerimizden biridir.

Mahalli idarenin, Niğdenin yetiştirdiği aydınların ve halkının gayretleri neticesinde pek çok tarihi miras yok olmaktan kurtarılarak, insanlığın kültürel ortak ilgi alanına sunulmuştur. Bu çalışmalar sonucunda Niğde'de gerek tarihi, gerekse kültürel miraslar koruma altına alınarak, açıkhava müze görünümünde alanlar oluşturulmuştur.

Müzeler..............Başa dön

Niğde müzesi özelliğinden dollayı çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Etnoğrafik Eserler Salonunda, Niğde'nin geleneksel etnoğrafyası hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Bir "Türk Evi"; sediri, gümüş sim işli sedir örtüsü, sim işli yastıklarıyla, köşe minderleriyle ve orta sinisiyle canlandırılmaya çalışılmıştır.

Önasya Medeniyetleri Salonunda, yapılan kazılar sonucu çıkan Neoltik Çağı, Tunç Çağı gibi çağlara ait eserler sergilenmektedir.

Arkolojik Kazı ve Sit Alanları.............Başa dön


Niğde ili sınırları içinde gerek yerli, gerek yabancı bilim heyetlerince arkolojik kazılar uzun zamandır devam etmektedir. Arkolojik kazılardan elde edilen bilimsel sonuçlarla Anadolu arkolojisine ışık tutulmaktadır. Bu kazı yerleri, Köşk Höyük Kazısı,Göltepe-Kestel Kazısı, Porsuk Höyük Kazısı, Göllüdağ Kazısı önemli kazı yerleridir. Niğde sınırları içinde, Tyana Örenyeri, Gümüşler Örenyeri, Kavlaktepe Yeraltışehri gibi çok önemli sitalanları vardır.

Eski Eserler  .............Başa dön


Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan 1. Alaeddin Keykubat zamanında yaptırılan günümüze kadar gelen "Niğde Alaeddin Camii" ölmez eserlerden biridir. Özel bir mimari yapıya sahip caminin kapısının oymacılığı o kadar enterasandır ki, sabahın erken saatlerinde bakıldığında oymaların meydana getirdiği gölgeler taç giymiş bir Türkmen Kızının başını andırmaktadır. Niğde merkezinde İlhanlılar devrinde yaptırılan "Sungurbey Camii" günümüze kadar tarihi güzeliğini korumaktadır. Niğde merkezinde tarihi özeliği bakımından, Murat Paşa Camii, Çelebi Hüsamettin Camii de eski eserler olarak sayılan camilerdendir. Niğdenin diğer yerleşim yerlerinde Bor'da, Paşa Camii, çayın kenarında Ulu Camii, Sarı Ali Camii, Şeyh İlyas Camii ve Sarı Ali Camii diğer eserler olarak sayılabilir. Bugün ayakta kalan, Karamanoğulları devrinden günümüze kadar ayakta kalabilen, halen kullanılan "Akmedrese" önemli tarihi eserlerdendir.

TARİHSEL GELİŞİM.............Başa dön

    Ulukışla yöresi, Coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle, hemen her dönemde canlı ve hareketli bir yöre olmuştur. yöre Tarih boyunca değişik Kültürden insan topluluklarını bünyesinde barındırmıştır. Bölgenin kayda değer ilk tarihi olayı Hitit İmparatorluğu'na dahil oluşudur. Hİtitlerden sonra Bölge, sırasıyla Asurlar, Frigler, Persler ve İ.Ö. 334 yılında Makedonya kıralı Büyük İskender'in eline geçmiştir. Daha sonra Selevkos ( Asya) İmparatorları ile Kapadokya Kralları arasında çekişmelere sahne olmuştur. İ.Ö. 17 İ.S. 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu 'nun egemenliğine girmişsede İmparatorluğun ikiye ayrılmasıyla, 1075 yılına kadar Bizans İmparatorluğu'nun hakimiyetinde kalmıştır. Ulukışla'ya bağlı Porsuk köyü sınırları içinde Zeyve Höyüğün'nde yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu ele geçen buluntularHiti, Frig ve Roma dönemlerine aittir. Kent Roma döneminde faustinaya atfen faustinepolis adıyla anılmıştır. Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un karısı Faustina nın mezarı Ulukışla yakınındaki Başmakçı köyündedir. Kent yakınındaki Kale, Lülve adıyla anılmaktadır.
    Bölge Melikşah'ın komutanlarından Emir Ahmed Danışmend Taylı ve oğlu Emir Gazi tarafından fethedilmiştir. 1156-92 tarihleri arasında hüküm süren II. İzzeddin Kılıçarslan Niğde ili topraklarını Konya Sultanlığına bağlamıştır. I.Gıyaseddin Keyhüsrev'in ( 1192-1211) oğlu I.İzzeddin Keykavus döneminde ( 1211-19) Ulukışla'nın yönetim bakımından Niğde'ye bağlandığı bilinmektedir.
    Niğde, 1327'de İlhanlıların; 1357 tarihinden itibarende Karamanoğullarının yönetimine girmiştir. Niğdenin Osmanlı Topraklarına katılması Fatih'in 1466 yılında Konya'yı ele geçirmesi ve 1470 yılında İshak Paşa'nın Niğde'yi zaptadmesiyle gerçekleşmiştir.Doğu'ya yapılan seferlerde Niğde il bir konaklama yeri olmuştur.İran Seferinden Dönen Kanuni Sultan Süleymanda 1549 yılında Ulukışla'dan geçmiştir.
    Ulukışla XVI yüzyılda Niğde'nin Bor kazasında Secaeddin Nahiyesi XVIII. Yüzyılda Şücaeddin XIX Yüzyılda ise Bozok Eyaletinde Şücaeddin ve Ulukışlma adlarında kazaydı. Halk arasında Kışla adıyla anılan Öküz Mehmet Paşa Külliyesi nedeniyle enson Ulukışla olarak adlandırılmıştır. İlçe daha sonraları Niğde'ye bağlanmış Nevşehirli Damat İbrahim Paşa zamanında Nevşehirin yıldızının parlamasıyla önem kazanmıştır. Kurtuluş savaşı yıllarında Fransız İşgalcilere karşı mücadele veren Kuvayi Milliyenin başlıca Üstlerinden birisi olmuştur.Bugün Ulukışla Niğde'ye bağlı bir İlçedir.  

Ulukışla.............Başa dön

16. Yüzyılın ilk yarısında Osmanlı sadrazamlarından Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Kervansarayın hizmete girişiyle "ULUKIŞLAK " olarak adlandırılmış ve daha sonra "ULUKIŞLA" adını almıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla ilçe statüsü kazanmış ve Türkiye'nin en eski ilçeleri arasında yerini almıştır. Babadan oğula geçen bir yönetim şekli ile Kışla ve çevresine belirli aralıklarda, Dudular, Berberoğulları, Çavuşukelköseler, Hatipoğulları, Kadılar, Ağalar, Hamamcılar, İlyasoğulları, Kalaklar, Körhamzalar, Hacıhocalar sülaleleri yerleşmişlerdir. Yerleşim merkezleri olarak; Küçükilbey, Büyükilbey, Alpagut ve Ballık adını alan semtler seçilmişlerdir

NİĞDE

Eski adı Nahita veya Nikita’dan Niğde adına dönüştüğü sanılıyor. Niğde yüksek dağlar arasında bir vadi. Etrafındaki dağlar kış sporları için elverişli ama hiçbir tesis yok. Çamardı ilçesinde Demirkazık dağcılar için en popüler tırmanma parkuru ve zirvelerden. Demirkazık Köyü’nde konaklanabilecek dağ evleri bulunuyor. Müthiş bir doğal zenginliği yansıtan Aladağlar da trekking için en güzel rotalardan biri. Aksaray’ın il olmasıyla Kapadokya’nın bir bölümü de Niğde’den kopup gitmiş.

13. yy’da Anadolu’nun büyük ve önemli kentlerinden olan Niğde’de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden bir çok tarihi eser bulunmaktadır.

Niğde Kalesi

Alaaddin Tepesi’nin kuzeyindeki kale 13. yy başında Selçuklular tarafından yapılmıştır. 1470 yılında onarım, 1955 yılında restorasyon görmüştür. Büyük bölümü çökmüş olan kalenin ayakta olan kuzeyde kulesi Cumhuriyet’e kadar hapisane olarak kullanılıyordu. Alaaddin Tepesi’nin doğusunda burçlar, güneyinde sur kapısı ayakta kalmıştır. Kalenin güneyinde Rahmaniye Camisi ile Alaaddin Camisi (1223) görülmektedir.

Alaaddin Tepesi’nin güneybatı eteğinde Sungur Bey Camisi (Ulu Cami) 1335’de yapıldı, 1470’de onarım, 1970’de restorasyon gördü.

Hüdavent Hatun Türbesi 1312’de yapıldı, 1962’de esaslı bir onarım gördü. Dış Cami Alaaddin Tepesinin batı eteğindedir. 14. yy başında yapıldı.

Arkeoloji Müzesi 1409 yılında yapılan Ali Bey Medresesi’ndedir. (Ak Medrese) Müze, Öğretmen Okulu karşısında yapılan yeni binaya taşınacaktır. Hitit, Roma, Bizans eserleri yanında Ihlara’da bulunmuş rahibe mumyası ilgi çekicidir.

Gümüşler kasabasında Bizans dönemi eseri Kaya Manastırı iyi korunmuş güzel örneklerinden biri. Değirmenli Kasabası’ndaki doğal mağara belediyenin ışıklandırması ile gezilebiliyor. Fakat kazı ve temizlenme işlemleri tamamlanmamış. Değirmenli yolundan gidilen Kavlaktepe’de bir yeraltı şehri ortaya çıkarıldı 1990 yılında. İki katı ortaya çıkarılan yeraltı şehrinin yeni bölümlerinin ortaya çıkarılması için çalışmalar sürdürülüyor. Hasandağı’nın eteklerinde Altınhisar ilçesine bağlı Keçikalesi Köyü adını tepenin zirvesindeki kaleden alıyor.

Göllüdağ

Niğde’nin 20 km. kuzeyinde, Bozköy ile Kömürcü Köyü arasında kalan Göllüdağ’da Hititlerden kalma bir kentin kalıntıları bulunmaktadır. Surların çevirdiği alanda bir de krater gölü oluşmuştur. Kalıntılar arasında caddeler, yapılar, arslan kabartmaları bulunan 110 x 260 m boyutunda saray ya da tapınak olduğu sanılan bir yapı vardır. Roma eseri su kemerleri de ortaya çıkarılmıştır. Kemerhisar bucağında bulunan 1,5 km. uzunluğundaki kemerler kesme taştan yapılmıştır ve kente su taşımak için yapıldığı anlaşılmaktadır.

Tyana (Tuvanvua)

Bor ilçesinin 10 km. güneyinde, Kemerhisar bucağında Hitit kenti olan Tuvanvua’nın kalıntıları görülmektedir. Kentin Hellenistik, Pers, Roma ve Bizans dönemlerini yaşadığı anlaşılmaktadır. Çevre halkının "Kızhisar" veya "Kilisehisar" diye adlandırdığı ören yerinde 1.5 km’lik Roma su kemerleri görülebiliyor.

Kaplıcalar

Niğde ilinde Çiftehan, Kemerhisar, Kocapınar, Kokaksu gibi kaplıcalardan da yararlanılabilir. (Çiftehan’da 2 yıldızlı bir kaplıca oteli var.)

 

 

 

KEMERHİSAR İÇMECELERİ :Bilgi ve Rezervasyon :Tel: 0 388 329 24 04 ; Fax: 0388 329 32 86  Bilgi İçin Kemerhisar İçmeleri Link ine giriniz.

  Ekim 2001 Tarihinden bugune kadar kisi ziyaret etmistir

Baslangic Sayfasi  | Favorilere Ekle | E-mail