Yanıt-2
[ Forum ] Makale yazari: Doğan Arkadaş Tarih, gün ve saat : 12. Nisan 2001 14:13:56:
Su yaziya cevaben: Ce: Çarpıtıyorsun makale yazari: Baran VANLI Tarih, gün ve saat : 11. Nisan 2001 18:20:15:
Merhaba,
1-) Konumuz bu değil dediğin konuda bir şeyler söylemeliyim. PKK ile Kürt halkını ayırmış ve "PKK'yı eleştiriyoruz, diye Kürt halkını eleştiriyorsunuz" yolunda bazı ifadeler kullanmışsın. "Kürt halkının siyasal temsilcisi PKK'dır" diyen arkadaşlar senin bu (ayırma) yaklaşımına ne derler bilmiyorum.
Arkadaşım lütfen yanlış anlama ama, dedikodu ile siyaset yapılmaz. Ülkemizde maalesef tartışma denilen şey daha çok dedikodu üretmek olarak yürütülüyor.
Lütfen söyler misin, biz Kürt halkını nerede suçlamışız ? Ne demişisiz de "suçlama" olmuş ? Ne benim yazılarımda, ne de bize mal edilen dergi ve kitaplarda, Kürt halkına yönelik bir tek suçlayıcı ifade görebilir misin ?
Bir halkı "suçlamak" devrimcilik midir ? Bu iddianı kabul etmiyorum. Bu konuda yayınlarımızı okumanı öneriyorum.2-) "Mal bulmuş Magribi" lafı Magribiler için söylenir. Ve bu söz bir küçümseme ifade eder. Yani Magribiler öyle aç ve yoksuldurlar ki, mal buluklarında sevinirler. Yani öyle garibandırlar. Şimdi sırf bu lafı kullandın diye ben senin Magribi düşmanlığı yaptını mı iddia etmeliyim ? Satır aralarında Magribilere karşı gizli ırkçılık taşıdığını mı söylemeliyim ?
3-) Bir de şu cümlene takıldım. Bak ne diyorsun : "Özellikle sizde ve genelde kendini "Türk" diye adlandıran sosyalistlerin çoğunda bir garip hava var nedense kürtleri hor görme onları aşağılma var. Bunu bir kompleks olarak değerlendirmeyiniz. Bir uzun tecrübenin sonucudur."
Ben kendini Türk diye adlandıran sosyalistlerden değilim. Sosyalistlerin nasıl Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi olursa, Türkü de olur, Kürdü de. Benim için Türk yada Kürt olmanın sosyalist olmaya etkisi sadece bu kadardır. ( Kaldı ki mutlaka etnik köken istersen ben Gürcüyüm. )
Sosyalistlerin kendilerinin bu sıfatlarının önüne Türk Kürt gibi etnik sıfatlar da kullanmaya başlaması, son dönemlerin ürünü.
Kürt sosyalistleri hor görmek...Bu konuda "deneyimlerim" var dediğine göre, ne diyebilirim ki ? Çevrende "Kürt sosyalistleri" hor gören "Türk sosyalistleri" varsa, yanlış davranıyorlar demektir. Arkasında hangi sıfatı taşıyor olurlarsa olsunlar, bir etnik grubu aşağılık ve hr gören etnik ayrımcılık yapıyor demektir. Sana bu deneyimi kazandıran arkadaşları onaylamam mümkün değil.
Şunu belirtmeliyim. Ben bir insanın iyiliğinin ve kötülüğünün, onun etnik kökeni ile, siyasal görüşü ile, dinsel anlayışı ile ilgisi olduğunu düşünmem. Eğer öyle düşünseydim, bu, etnik ayrımcılık, dinsel ayrımcılık, siyasi ayrımcılık olurdu. Bunlara, beğenmediğimiz burjuva hukuku bile insan hakları metinlerinde bolca yer vermiştir.4-) Şehit demem konusundaki ifademi eleştiriyorsun. Orada yaygın kullanımı esas aldım ve bu nedenle de tırnak içinde yazdım. İnan benim için, ölen asker de gerilla da birdir. Bazı arkadaşlar bu lafıma kızabilir. Mesela Demir faşist bir devletin baskı politikalarının ugulayıcısı olan bir askerle, bir gerillayı nasıl bir görürsün diyebilir.
Daha önce de söyledim, yanlış politikaların sonucu ölümler olmamalıdır. Cephenin o tarafında yada bu tarafında olmanın, bu açıdan benim için hiç bir farkı yok. Bunun aptalca bir hümanizm olduğu söylenebilir. ( Çünkü söylendi bu. ) Yaşamk hakkının savunusu için, aptal hümanist olarak eleştirilmeyi, ölümlere alkış tutan biri olarak övülmeye yeğlerim.
Bu nedenle, şehit lafı kullandım diye, "bende saklı olduğunu düşündüğün şeyin" ortaya çıktığını sanmakla bence hata ediyorsun.
Bazı örnekler veriyorsun ve "peki bunlar" diye soruyorsun."Peki öldürülen, kafaları kesilen ve çırılçıplak köy meydanlarında teşhir edilen,ortadan kaybedilen,köyünden evinden edilen okulsuz,susuz bırakılan yıllarca yiyecek ambargosuna maruz kalan,gazete ve kitap yasağı uygulananlar kimlerdi ?"
Sevgili Baran, bütün bunlar bana barış denen şeyin aslında neden çok önemli olduğunu anlatıyor. Barışı neden savunmamız gerektiğini açıklıyor.
Eskiden "en kötü barış, en iyi savaştan daha iyidir" derlerdi. Artık ben bu sözün anlamını daha iyi anlıyorum.
Bu nedenle, kimden gelirse gelsin, muhatabı kim olursa olsun, "şiddete hayır" diyorum. Bunu yeterince güçlü söylemediğimi iddia ediyorsan, haklısın. Ama en azından şiddete hayır deme açısından gücüm neyse onu sergilediğimi bilmeni isterim.
Bu topraklarda şiddetin bitmesini istemek, bugün bence en büyük devrimciliktir. Evet şiddeti savunan bazı "devrimcilere" rağmen bu böyledir !
Bu konuda, taraflardanbirini kayırdığımı iddia ediyorsan, bu kanıyı sende oluşturacak bir tavrım nedir, bunu bana söylemelisin.
Bazı arkadaşlar savaşı bitirdi diye APO'yu eleştiriyorlar. Bence en doğrusunu yaptı. Bu konuda APO'yu eleştirenler, inan bana savaşın acısını yaşamamış, olayı bir masal gibi değerlendirenlerdir.
Bu topraklarda neden yaşam bu kadar "ucuz". Bu foruma bakman bile yeterli. "Biz en çok ölüyoruz" diye birileri burda gevezelik ediyorlar.
Aklıma gelebilecek en olumsuz düşüncelere sahip olabilirsin. Ben senin aklına gelebilecek en olumsuz düşünecelere sahip olabilirim. Ama ne olursa olsun şiddete hayır. Ölümlere hayır.
Bu konuda çok netim.
5-) Zencilerin uyuşturucu ile uğraşmaları kendi suçları mıdır acab diye soruyorsun. Tabii ki değil.
Hayatta "nedenler" ve "sonuçlar" vardır.
Zencilerin uyuşturucu ile uğraşmalarının "nedeni" haklı olabilir. Ama bu "sonucu" haklı kılmaz.
Ne diyeceğiz, bunlar uyuşturucu ile uğraşmalarının (yani sonucun ) bir yığın haklı "nedeni" var, o halde bu işe devam etsinler, çünkü haklılar mı diyeceğiz.
Çoğu kez yapılan yanlış, bu haklı "nedenlere" vurgu yapılarak, "sonuçların" makul karşılanması.
Bana kalırsa devrimcilik, nedenlerle ve sonuçlarla mücadele etmektir.
Susurluk olayında da ben yanlış bir "sonucun", "nedenlerini" anlatmaya çalıştım. Bu sonuç yanlıştır demek yetmiyor. Bu sonucu sağlayan nedenlerle uğraşılmazsa, daha çok Susurluk gibi sonuçlarla karşılaşacağız.
Öte yandan Kürtlerin bazılarını uyuşturucu ile, mafya ile uğraşma "sonucuna" iten "nedenlerle" de boğuşmalıyız.
Neden-sonuç bağlantısını görmezsek, birinin yanlışlığını diğerinin doğruluğu ile haklı kılarsak bir yere varamayız.6-) Susurluk'la ilgili yazına ayrı bir yazıda yanıt vereceğim. Çok uzun oluyor ama bence konu çok önemli.
Selamlar...