Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Kommagene, Roma'yla Savas


[ Forum ]


Makale yazari: Arkeolog Tarih, gün ve saat : 11. Nisan 2001 21:36:02:

Su yaziya cevaben: Roma Kommagene İlişkileri makale yazari: gokyuzu Tarih, gün ve saat : 11. Nisan 2001 04:14:46:

Romalılar batı Anadoluya ilk adımlarını atar atmaz Bythinia, Pisidia, Galatia ve Cappadocia gibi Küçük Asya krallıklarını birer birer ele geçirmeye basladılar. Pergamum’dan sonra I.Ö. 80 dolaylarında Bythinia ve Pisidia’yı egemenlikleri altına aldılar. Aynı sıralarda Partlar da Kommagene sınırlarına varmıslardı.

Romalılar I.Ö. 70 sıralarında en büyük düsmanları Pontus Krallıgı’nı devirdiler. Hemen arkasından da Pontus’un güçlü müttefiki olan Arm krallıgını yıktılar ve fetihlerini tamamlamak için süratle bölgedeki son bagımsız krallık olan Kommagene’ye yöneldiler. Bu küçük ülkenin istilası baslangıçta hiç de zor görünmüyordu.

I.Ö. 69’da Kommagene’nin baskenti Samsat kusatıldı. Ancak hiç umulmayan bir sey oldu ve Roma savas makinesi durdu. Romalı askerler daha önce hiç görmedikleri bir maddeyle bombalanıyorlardı. Romalı tarihçi Plinius ëonun vurdugu asker silahıyla beraber yanıyordu.’ Anlasılan Kommagene dısında bilinmeyen bu gizli silahın sebep oldugu korku çok büyük olmustu.

Samsat düsmedi. Roma konsülü Lucullus ile Kral Antiokhos özel bir görüsme için biraraya geldiler. Bu görüsmenin kaydı yok ama toplantı sonunda Roma ordusu geri çekildi.

Kommagene için durum gerginligini korumaya devam ediyordu zira bir yanlarında sömürgeci savas tutkunu Romalılar diger tarafta güçlü Part ülkesi vardı.

I.Ö. 64’de Romalılar istilalarına devam ettiler. Seleukos devletinden kalanlar Suriye vilayetine dahil edildi. Bu devirde Roma’nın Kommagene Krallıgı dısında Küçük Asya’da egemenligi altına almadıgı devlet kalmamıstı.

Kommagene Seleukos devletinin yıkılısından küçük bir toprak parçasını ülkesine katarak yararlandı. Kommagene’nin stratejik konumu Roma’nın doguya dogru genislemesinde hayati önem tasımaktaydı. Ya burası da istila edilecek ya da genislemekten vazgeçilecekti.

Antiokhos Partlarla iliskisini güçlendirmesi gerektigini biliyordu. Bu amaçla kızı Laodike’yi Part kralına es olarak verdi. Bu evlilikten bir erkek çocuk dünyaya geldi, Pakoros. O babasının gözdesi ve tahtının tek varisiydi.

Küçük Asya’da savaslar sürüyordu. I.Ö. 53 yılında Partlar Romalıları yenerek Suriye’yi fethettiler. Bunu fırsat bilen Pontus Krallıgı Roma’ya baskaldırma gücünü kendinde buldu.

Jül Sezar Küçük Asya’a yürüyerek ayaklanmayı bastırdı. Sezar’ın tarihe geçen ëGeldim, gördüm, yendim’ sözü bu zaferin ardından söylenmistir.

Sezar’ın öldürülmesiyle Roma Imparatorlugu bölündü. Markus Antonius doguyu Oktavianus batıyı aldı. Markus Antonius meclisini, sevgilisi Kleopatra da yanında oldugu halde, Tarsus’ta kurdu. Jül Sezar da Mısır kıraliçesinin güzelligi karsısında ezilmistir.

I.Ö. 38’de Markus Antonius Part ordusunu yendi ve velihat prens Pakoros’u öldürdü. Annesi Laodike ve Part Kralı olan babası derin bir acıya düstüler. Antiokhos kızı ve damadının acısını paylastı ve onlara yardım etmek istedi.

Antiokhos savastan kaçarak Kommagene’ye sıgınanları himayesini altına aldı ve onları Marcus Antonius’a teslim etmeyi reddetti. Savas istemeyen Antiokhos esirlere karsılık, 25 bin ton gümüse esit olan 1000 talens teklif etti.

Zenginligiyle ünlü Kommagene’nin tüm altın ve gümüs varlıgına göz koyan Markus Antonius sıgınmacılara karsılık olarak Kommagene’nin tüm servetini istedi. Antiochus’un bu teklifi kabul etmesi söz konusu olamazdı.

Markus Antonius küçücük bir krallıktan gelen bu cevabı büyük bir hakaret olarak görerek askerlerine derhal Kommagene’yi kusatmalarını emretti; kendisi Tarsus’ta, meclisinin basında, kalarak ordusundan gelecek iyi haberleri beklemeyi tercih etti.

Ancak beklenenin aksine, Samsat kusatması istenildigi gibi gitmiyordu. Bunun üzerine gücünü arttırmak isteyen Markus Antonius Tarsus’daki keyifli yasantısını bırakıp yanına Judea Kralı Herod da oldugu halde ordusunun basına geçti. Zaferin yakın olduguna emindi.

Belki de su gerçeklesti: Samsat kusatması boyunca Kommagene askerleri Kommagene’yi çevreleyen alanlarda yogunlasmayı sürdürdüler. Eli silah tutan her Kommageneli krallarının çagrısına sadakat gösterdi. Yeterli sayıya ulastıklarında Roma ordusunun malzeme kollarına saldırıya basladılar. Kısa bir süre sonra Roma ordusu malzeme sıkıntısı çekmeye basladı bunun üzerine Markus Antonius durumun düzeltilmesi için bölgeye kendi süvarisini gönderdi.

Kommagene konseyinin bekledigi hamle de tam buydu. Agır zırlı seçkin Kommagene süvarilerini devreye girdi.

Kommagene ordusunu askerleri ve atları kendileri adeta yenilmez kılan siyah çelikten zırlarını kusandılar. Sayıları ancak bir kaç yüz kadardı ancak saldırılarına hiç bir düsman dayanamazdı. Bu çelik kuvvet ordunun gözbebegiydi.

Kommagene atlıları sabah sisinde Roma süvarilerini bekliyorlar. Atlar sinirli sinirli topragı eseliyor. Aniden yürek titreten bir trompet sesi sisi yırtıyor. Bu isaretle Kommagene süvarileri harekete geçiyor. Şaskınlık içindeki Roma ordusu için artık çok geç. Ilk saldırıya karsı koyabilmek için Roma süvarileri saflarını çekiliyorlar.

Trompet sesleri ikinci kez duyuldugunda Kommageneli süvariler kosuya geçiyorlar. Şimsek gibi ilerleyen atların altında yer titriyor. Agır zırhlı atlılar hafif kusamlı Roma süvarilerinin üzerine saldırıyorlar. Romalılar oyuncak askerler gibi yıkılıyorlar. Soguk kanlı ve yüksek disiplinli Roma süvarileri çabucak toparlanıyor ve sayıca olan üstünlüklerine de güvenerek bu küçük çelik gücü çember içine almaya çalısıyorlar.

Ve yine trompet sesleri. Kommagene süvarilerinin iki yanından bir kartalın kanatlarını andırırcasına çıkıveren okçu birligi Roma süvarilerine ok yagdırmaya baslıyor. Hafif kusamlı süvariler çelik ok yagmuru altında çaresizler ve pek çogu yaralanıyor. Agır zırhlı Kommagene atlıları Romalıları okçuların önüne dogru sürüyorlar. Okçular müthis bir hızla ok yagdırmaya devam ediyorlar. Romalılar önce akıllarını sonra da hayatları kaybediyorlar.

Günün sonunda Markus Antonius süvari birligini yitirmistir. Bir yanda Samsat surları diger yanda Kommagene süvarileri olmak üzere Romalılar artık kusatan degil kusatılmıs olandır.

Böylece Markus Antonius Samsat kusatmasından vazgeçmek zorunda kalır. Ortagı Herod savasın sonunu beklemeden krallıgı Judea’ya döner. Markus Antonius çaresiz geri çekilir. Antiokhos durumu yumusatmak için Markus Antonius’a 300 talens verir. Sadakatsızlıktan nefret eden Antiokhos verdigi para karsılıgında Markus Antonius’dan kendisine bir vatan hainini teslim etmesini sart kosar.







Cevaplar:


[ Forum ]