NEDEN DİYARBAKIR? NEDEN GAFFAR OKKAN?
[ Serbest kursu ] Makale yazari: Mehmet K. Tarih, gün ve saat : 28. Ocak 2001 02:11:51:
Değerli Arkadaşlar,Doğan Arkadaş ile bir yazışmamızda güncel olaylara sol açısından yorum getirmek konusunda daha üretken olmak konusunda fikir birliğine varmıştık.
Bu konuda ısrarlı olmak gerekiyor. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın şehit edilişini yoğun çalışma tempom nedeniyle oldukça geç öğrendim. Klinikte DS yanlısı bir işçi arkadaşın çocuğunu muayene ederken televizyondan duydum. Arkadaşımın yorumu, "İt iti kırmış doktor. Hizbullah bir polis temizlemiş" oldu. Ben bu yorumu gülümseyerek dinledim ve "Önce kimin işine yaradığına bakmak gerekir" dedim.Ertesi gün basında Okkan'ın Diyarbakır halkı ile bütünleşmiş ve halk tarafından çok sevilen bir emniyet görevlisi olduğunu, Diyarbakır'daki cenaze törenine binlerce emekçinin katıldığını okudum. Fotoğraflardaki insanların yüzlerinde gerçekten acı vardı. O zaman, DS sempatizanı arkadaşımın yorumunun çok duygusal olduğuna karar verdim.
Özellikle Gaffar Okkan'ın şehit edilmeden birkaç gün önce Hizbullah hakkında yaptığı yorumu okuyunca 1970'lerde yitirdiğimiz devrimci savcı Doğan Öz geldi aklıma ve Gaffar Okkan için gerçekten büyük bir üzüntü duydum. Şimdi bu açıklamayı özetliyorum:
"Hizbullah'a sakın örgüt demeyin. Bu siyasi bir hareket değil. Bunların hepsi casus. Hizbullah'ın arkasında Batı devletlerinin olduğundan eminim"Arkadaşlar,
Eşref Bitlis Suikastinden sonra Batı devletlerinin ülkemizde işlediği en açık, en anlamlı suikast eylemi Gaffar Okkan ve beş koruma polisinin öldürülmesidir.Mesut Yılmaz ne demişti, "AVRUPA BİRLİĞİNİN YOLU DİYARBAKIR'DAN GEÇER" Yani Mesut Bey, Avrupa Emperyalizminin Kürt programına teslim olmadan bu işin yürümeyeceğini ilan ediyordu. İşte Avrupa devletleri Güney Doğu'da istikrar ve huzur ortamı sağlayan, PKK ve Hizbullah'ı yerle bir eden kuvvetlere saldırarak ikinci bir İsrail yaratmanın, kukla Kürt Devletçiği kurdurmanın önünü açmaya çalışıyor.
Bu plana direnen en büyük kuvvet Türk Silahlı Kuvvetleridir ve TSK, Saadettin Tantan aracılığı ile Emniyet Kuvvetlerini de kendi çizgisine çekmeye başlamıştır. İşte Gaffar Okkan bu yönelişi engellemek için öldürüldü. KATİLLERİN (YA DA TAŞARONLARIN) KİMLİĞİ İPLERİN KİMİN ELİNDE OLDUĞUNU AÇIKÇA
GÖSTERİYOR.Bu arada trajik bir gerçeği daha vurgulamak istiyorum. Hizbullah, Çiller-SHP koalisyonları sırasında bizzat Çevik Kuvvet şefleri tarafından Diyarbakır Çevik Kuvvet binasında eğitildi, özel timler ile aynı bütçeleri yiyerek semirdi.
Türkiye Kamuoyuna ilk Hizbullah haberini yapan 2000'e Doğru dergisi muhabiri ve İşçi Partisi Şırnak İl Başkanı HALİT GÜNGEN, İP Cizre İlçe Başkanı Mela Resul Sakar Hizbullah'ın Bölgede katlettiği binlerce emekçi ve aydın arasındaydı. Şimdi ise, Çillerlerin Çevik Kuvvet binasında yetiştirdiği canavar Diyarbakır'ın göbeğinde, hem de bir mahallenin tamamında elektrikleri keserek ve 15-16 kaleşli katille saldırabilecek kadar organize bir eylemle Emniyet Müdürünü öldürebiliyor.
İşte, Avrupa Birliği adaylığı süreci böylesine kanlı ve açık bir hesaplaşma dönemi olacaktır.
Onlar için Avrupa'nın sömürgesi olmamız ve Kürdistan, Ermanistan, vs.istan gibi devletçiklere bölünmemiz (Yugoslavya'yı unutmayalım) stratejik bir hedeftir.
Yeter ki, oluşturulacak devletçikler Batının yayılma politikalarına engel olamayacak kadar zayıf ve sadık olsunlar.Bu stratejiye direnen asker- sivil bütün hedefler artık gündemdedir.
Tabii ki Türkiyeci güçler de boş durmayacaktır ve durmuyorlar da.
TSK ve Kemalist- Sosyalist ittifakı temelinde yükselen devrimci kuvvetler bugün Türkiye halkının en güvendiği merkez durumundadır.
Sağ artık Ordusu olmayan bir güçtür ülkemizde. Ve siyasette askeri kontrol edemeyen kuvvetler iktidar olamazlar.
Refahyol iktidarı onun için en kuvvetli sanıldığı noktada yıkıldı ve Mesut Yılmaz bu yüzden kardeşinin kelepçelenmesini engelleyemeyecektir.Türkiye İkinci Kurtuluş Savaşı sürecine girmiştir, çatışmalar önümüzdeki süreçte daha da şiddetlenecektir.
Gaffar Okkan ve arkadaşları bu mücadelede Cumhuriyet Kuvvetleri saflarından Avrupacı-Şeriatçı Taşaron Çeteler tarafından koparılmış şehitlerimizdir.
Hepinize Saygılar
Mehmet K.