Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Kemalizm ve Demokrasi(Roja Berfin'e yanit)


[ Serbest kursu ]


Makale yazari: UGUR Tarih, gün ve saat : 18. Ekim 2000 19:08:55:

Sevgili Roja Berfin,

Yanitin icin tesekkür ederim.
Ideoloji, metodoloji ve felsefe kavramlar üzerinde durmak gerektigini söylüyorsun. Katiliyorum. Zannedersem takildigin nokta "Kemalizm'in ideolojiler üstü "oldugunu söylemem. Burada bence bir karmasiklik yok. Aydinlanma, ya da aydinlanmanin devrimci bir girisimle ivmesinin artirilmasinin herhangi bir ideoloji ile baglantisi olmadigini düsünüyorum.

Yazinin basinda belirtmis oldugun Demokrasi hedefine benim de katilmamam mümkün degil. Tabii ki demokrasi salt cogunlugun oligarsik yönetimi degildir. Ama su noktada ayriliyoruz: demokrasi nasil ki oligarsiye ayricalik tanimiyorsa , azinlik olarak tabir ettigin kesime de ayricalik tanimaz. Demokrasilerde hukuk önünde herkez esittir. Azinlik cogunluk tartismasina girildigi zaman her bir birey kendi azinliginin olusturur.Zira herkez dogal olarak, digerlerinden, inanc, düsünce ve toplum icinde ortak yasama kurallari acisindan birbirinden tamamen farklidir. Önemli olan ortak idealler dogrultusunda organize olmus "Vatandas" kimligdir. Bu kimligin cercevesini de gene o toplumu olusturan cogunluk belirler. Belki bir tezat gibi görünecek ama insanlik henüz daha iyi bir sistem icad edemedi. Neyse, gecelim...Bu oldukca felsefi ve aykiri görünebilecek bir tartisma.

"77 Yildir Kemalizm'le yattik, Kemalizm'le kalktik..." diyorsun. Dogrudur. Yapilan dayatlmalar, baskilar, jalkin katilimini engelleyen hareketler hep Kemalizm adina yapildi. Ama lütfen söyler misin, bunu yapanlar Kuvvayi Milliye felsefesini savunanlar miydi, yoksa M.Kemal'in ölümünden sonra iktidari eline geciren sag , karsi-devrimci iktidarlar miydi? Herhalde 1945 sonrasinda Türkiye'de Kemalizm'i savunanlarin iktidarda oldugunu söyleyemeyiz.(Sözde öyle gözükse bile!)Buna Inönü dönemini de cekinmeden dahil ediyorum.

Kemalist devrimlere "Bati Taklitcisi Vitrin Degisikligi" diyorsun. Eger senin bakis acindan yapilan devrimler Bati Taklitciligi ise (ki ben buna evrensel degerlerin, Türk ulusuna transferi diyorum), katilabilirim. Ama "Vitrin Degisikligi" saptamana katilmak mümkün degil.Ümmet ve kul anlayisindan cikip, yurttas kimligine gecmeye vitrincilik mi diyorsun. Daha önceki yazimda belirttigim , toplumsal yasami düzenleyen bütün devrimlere vitrin degisikligi mi diyorsun. Lütfen vitrin degisikligi dedigin degisikliklere bir tane örnek ver, tartisalim.

Mustafa Kemal, kendi zamanina göre en ilerici hareket olan Ittihat ve Terakki geleneginden gelmektedir. Ama iddia ettigin gibi bu gelenege siki sikiya bagli kalmamistir.Öyle olsaydi sonu ya Cemal ya da Talat Pasa gibi olurdu.(Zaten 2.Mesrutiyet'ten sonra aralarindaki fikir ayriliklari, M.Kemal'i bu hareketten baska arayislara yöneltmistir.)

Emperyailzm'e karsi yapmis oldugu savasi tabii ki halkina güvenerek yapti. Hatta o kadar güveniyordu ki, TBMM'ni kurdu ve savasi ondan almis oldugu gücle kazandi. Ayni mantik, gerceklestirdigi devrimler icin de gecerlidir. Devrim'in tanimini daha önceki yazimda da yapmaya calistim. Devrim demek ille de "Proleterya " ihtilali degildir. Toplumsal degisimi hizlandiran, ileriye götüren köklü her degisiklik "Devrim" tanimina girer. (Buna da itiraz edecegini düsünerek, tartismaya acik oldugumu belirteyim.)
Matbaa'nin bile 200 yil gec girdigi, sinif bilincinden yoksun,%90'i okuma yazma bilmeyen bir millet söyler misin hangi bilincle senin tanimlamis oldugun "Kitlesel" hareketi yapacakti? Ama halkin sagduyusu o kadar ileriydi ki , karsi-devrimci ve yobaz bazi cevrelerin disinda büyük cogunluk kendisine sunulan "altin tepsi" icindeki bu hediyeyi kabul etti. Tabii ki aydinlanmaya karsi bir kesimin tesebbus ettigi, ve arkasinda da gene emperyalist güclerden destek alan hareketler de en sert bicimde cezalandirildi.(Kansiz Devrim olmaz! Ama Kemalist Devrim, belki de bu cercevede en yumusak devrimdir.)

Kemalizm'e bu kadar elestrisel yaklasiyorsun ama sunu bir türlü söylemiyorsun. Madem ki Atatürk bu kadar kötüydü ve yanlis yapmisti. Peki sence ne yapmaliydi? Daha önceki yazimda sordugum gibi referandum mu yapsaydi? Halkin yararina oldugunu kimsenin inkar edemeyecegi Cumhuriyet, Harf Devrimi, Hukuk Devrimi, Hilafetin Kaldirilmasi, Laiklik, Ekonomik kalkinma(ki her biri Avrupa'daki aydinlanma hareketinde yüzlerce yillik bir mücadele sonunda alinmistir) vs. konularda "Muhalefet ne diyor acaba" mi deseydi?

Bu konudaki görüslerini bekliyorum.

Ha, bu arada 77 yil bosuna harcandi diyorsun. 77 yil degil, bence Atatürk'ün ölümünden sonraki yillar bosuna harcandi.Gene de gelinen noktada hicbir sey icin gec degil. Cünkü temel cok saglam atildi.O kadar ugrasmaya ragmen yikilmiyor. Üzerine tek bir tugla konulmamasina ragmen. Cünkü bu temelde Aydinlanma var.

Sevgilerimle

Ugur





Cevaplar:


[ Serbest kursu ]