Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
munzur
Blog Tools
Edit your Blog
Build a Blog
RSS Feed
View Profile
« November 2008 »
S M T W T F S
1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30
Entries by Topic
All topics  «
You are not logged in. Log in
10/11/2006
Dersimin anlamı
Now Playing: Dersimin anlamı
Nuri Dersimi’nin kitabının ilk sayfasında ve ilk satırında, keyfi olarak *Der-sim şeklinde ayırıp Kurmanci’de der ‘kapı’ ile sim ‘gümüş’ keli-melerine benzeterek iddiada ettiği *Der-sim < Kürtçe *Derê Sim ‘gümüş kapı’ bağıntısı, hiçbir belgeye dayanmadığı için, hayal gücüyle yapılan bir yakıştırmadır. Bu asılsız yakıştırma basın yoluyla çok yaygınlaşıp birhayli kafa karışıklığına yolaçtı. Dil tarihi uydurmaya bırakılırsa, Kurmanci der yerine Zazaca dere ‘dere’ kelimesi de uydurulabilir. Fakat böylesi uydurma ve yakıştırmaları ispatlayacak bir belge olmadığından asılsız bir iddia olarak kalır. Doğrusunu bulmak için tarihi belgelere başvurmak gerekir: Klasik Yunan, Latin ve Ermeni yazılı kaynaklarında geçen Tercan’ın eski adı, Dersim ile bir benzerlik göstermesi dikkat çekicidir: Amasyalı (Pontuslu) yazar Strabo (mö. 64 - ms. 19: XI, 14.5) ile Stephanos von Byzanz (5.yy.: Ethnika, s. 480 Meineke) Yunanca Ξερξηνη olarak ve Romalı tarihçi Plinius (ms. 24 – 79: NH. V, 83) ise Latince Derzene diye yazarlar. Yunan yazarların yazdığı Ξερξηνη (Xer-xene) adınının doğru okunuş şekli, Plinius’un Latince Derzene, Derxene yazma şekline dayanarak Eski Yunanca’da ∆ερξηνη (Derxene) olmalıdır (bkz. Hübschmann, 213; Strabo, çevirici Winkler’in izahatı: s. 199). Ermeni tarihçileri Agathangelos (5. yy.: s. 593), Koriun (5. yy.: s. 27) ve Moses Xorenaci (6. yy.: s. 523) ise Dercan bölgesinden bahsederler (Hübschmann, Die altarmenischen Ortsnamen, s. 213, 287). Var olan en eski uygun tarihi bilgiler, bundan ibarettir. Derxene [d‰rks‰nƒ] adının, [-ks- > -s-] gelişmesinde k’nin zayıflayarak kaybolmasıyla *Dersen şekli-ne dönüştüğü farzedilirse, o zaman *Dersin olması gerekirdi. ∆ερξηνη kelimesindeki <η> harfinin telâfuzu Eski Yunancada [ɛ] ve Yeni Yu-nancada [i] olduğu dikkate alınınca, Dersin < *Derksini < ∆ερξηνη bağı kesinlik kazanıyor. Hakikaten bunu doğrulayan tarihi bir belge mevcut-tur: Daha evvel bahsettiğim Turısmege Şeceresinde kayıtlı olan 12 talip alevi aşiretlerden birisi de Dêsin-ler ﺮﻠﻨﻴﺴﻳد diye yazılmaktadır. Bu belgeyle zaz. Dêrsım : tür. Dersim < *Dersin < *Derksini gelişimi, yani kelime sonundaki m’nin, daha evvelki n’den türediği kesinleşiyor. Şu halde sondaki -n > -m dönüşümü ikinci bir fonem değişikliğidir. Bu duruma göre aynı yer için kullanılan iki coğrafi kavram mevcuttur. Birisi Yunanca ve Latince kaynaklı Derzene, diğeri ise Ermenice kay-naklı Dercan’dır: Yeni Ermenice Tercan < Eski Ermenice Dercan. Ter-can ise Erzincan’ın kuzey doğusunda bulunan bir kazadır. Cevdet Tür-kay’ın Osmanlı arşiv dökümanlarından derlediği aşiretler listesinde de, Dersim ve buna benzer adı taşıyan iki aşiret adı bulunuyor ki, Dīrsimlī ﻰﻠﻤﻴﺱرد ve Dīsimlīﻰﻠﻤﻴﺴﻳد olarak geçen bu isimlerin aynı aşirete ait olduğu görülüyor. (bkz. C. Türkay, Osmanlı İmparatorluğunda Oymaklar, Aşiretler ..., s. 76). Başbakanlık Arşivinden toparlanan bu bilgilere göre Dīrsimlī aşiretinin yerleşik olduğu yöreler şunlardır: Erzincan, Kiği, Erzurum, Kuruçay (Dersim Sancağı), Kemah, Çemişge-zek, Xarpırt (Harput), Malatya, -, Kilis, Antakya. Dīsimlī aşiretinin yerleşik olduğu bölgeler ise şunlardır: Erzincan, Kiği, Erzurum, Kuruçay (Dersim Sancağı), Kemah, Çemişge-zek, Xarpırt (Harput), -, Çarsancak, Kilis, Antakya. karşılaştırılrsa her ikisinin de yerleşim bölgesinin aynı olduğu görülür ve bundan dolayı, Dīrsimlī ve Dīsimlī demekki bir ve aynı ‘aşiret’in adıdır. Dersim ise, coğrafi bir kavram olup, gerçek bir aşiret adı olmadığına göre anlaşılan, söz konusu toplulukları ya yerleşik bulundukları veya terketmiş oldukları yerlere göre adlandırıldıklarından, veya böylece adlandırmanın pratik olmasından dolayı, Osmanlı yönetimi mensupları bu isim altında kaydetmişlerdir. Burada ‘aşiret adı’ olarak gösterilen isim, bu topluluğun mensup olduğu bölgedir: Dīrsimlī, Dīsimlī < Dīr-sim-lī. Diğer önemli bir bilgi ise Dīsmānlı (< Dīrsimānlı) aşiretinin Siverek, Gerger ve Kâhta’da da yerleşik olmasıdır (C. Türkay, s. 331). Şayet belgelerdeki Osmanlıca yazılış biçimi ﻰﻠﻤﺱﺮﻳد ve ﻰﻠﻤﺴﻳد şeklinde ise, bugünkü yerli Zaza şekli Dêrsım (Türkçe Dersim) olduğundan, bu kayıtların doğru okunuş biçimi Dêrsimlī ve Dêsimlī olmalıdır. C. Türkay bu kayıtlara ait olan tarihi bildirmediği için, bu adın osmanlı dönemindeki dil-tarihi bakımından gelişmesi ve kökeni hakkındaki bil-giler eksik kalıyor. Yerli Dersimliler nereye Dersim derler? Uşên (Selcan), 80 yaşında: ’Ma hetê Heyder Demeni rê Dêsım vame, hetê Xozati rê ki Şix Se(n) vame’. My Song


Posted by /munzur at 8:33 PM MNT
Post Comment | Permalink | Share This Post

Newer | Latest | Older