Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
 




 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

Arkadaşlar, bu sayfayı da, bir sürü güzel şiirle doldurmak
istedim. İstediğiniz şiire gitmek için, o adın üstüne
tıklayın ve daha
sonra, sayfanın en üstündeki şiir, sizin tıkladığınız şiir
olacaktır. Hadi kolay gelsin bakalım!


Başlangıç

Görmeyen Bizleriz /Özer Bal
Aşklar mı? /Ahmet Telli
-İsimsiz-
Küçük Çocuk
...
Karda İzler/Ahmet Telli
Sence/Özer Bal
Bir eşkiya sevdası/Murathan Mungan
Sessiz Gemi/Yayha Kemal
Ütopya/Ahmet Telli
Özgürlük
Yolcu/Yaşar Kurt
Ayrılanlar/Ataol Behramoğlu
Sevdan Beni/Ahmed Arif
Hasretinden Prangalar Eskittim/Ahmed Arif
Büyük Olsun/Ahmet Muhip
Yağmur Kaçağı/Atilla İlhan
Umutsuzluk
Sevinç İle Hüzün/Özdemir Asaf
Yalnızlığa Övgü/Özdemir Asaf
Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm/Ataol Behramoğlu

Görmeyen Bizleriz

aynı yerde
yanlış zamanda
aynı sözleri
kullanırdık
ayrı anlamda
anlaşabiliyorduk oysa,
ayrı sözlerle de
başka yerde
doğru zamanda...

ÖZER BAL

Bu şiirin resimli halini görmek ister misiniz?

Başa dönüş

Aşklar mı?

Hiçkimse bir aşkı
Onarmaya kalkmasın,
Kaybedilmeye değer
En güzel anında bitirilmişse eğer!

Ahmet Telli

Başa dönüş

-İsimsiz-

buğulanan camlara usulca
yüzünü çiziyorum ki yüzün
bir yağmur damlası olup
düşüyor yapraklarına gülün!

-İsimsiz-

Başa dönüş

Küçük Çocuk

"Küçük bir çocuktu.
Yalnızdı.
Gülmezdi.
Gülse ölürdü.
Görmezdi.
Görse ölürdü.
Uyumazdı.
Uyusa ölürdü.
Sevmezdi.
Sevdi ve öldü.
.."


Başa dönüş

...

Bana esmeyi öğretseydin,
Sana rüyalar getirecektim!
Bana uçmayı öğretseydin,
Sana "Keşke" lerini getirecektim!
Bana aşkı öğretseydin,
Sana kalbimi verecektim!
Ve bana "elveda" dedmeseydin,
Sana dünyaları verecektim!


Başa dönüş

Karda İzler

Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Bir uçurum kıyısında vursunlar beni ki dünya
Uğuldayıp duran bir uçurum değil miydi zaten?

Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık
Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana
Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından...

Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık
Anılarım buz tutmuştur aşklarım kar yangını
Ömrüm parmak uçlarımda eriyen bir kar tanesi

Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün!

Ahmet Telli

Başa dönüş

Sence

anlamadın değil
ben bunca anlattım
sen oncaydın
ben onca
anlatamadım.

Özer Bal

Başa dönüş

Bir eşkiya sevdası

Bir eşkiya sevdasıdır bu!
Bir eşkiya inadı.
Dağlardan inen
Ve mecbur bekleyen
Bir eşkiyanın sonunu...

Murathan Mungan

Başa dönüş

Sessiz Gemi

Artık demir alma zamanı gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta, ne mendil, ne de bir kol!

Rıhtımda kalanlar, bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufa bakar gözleri nemli!

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu,
Hicranlı haytaın ne de son matemidir bu!

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler!

Bir çok gidenin herbiri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti, dönen yok seferinden!

Yahya Kemal

Başa dönüş

Ütopya

Bir çocuk sularda kaybolan
Bulutu çekiyor düşlerin ağıyla
Eprimiş bir geleceği, gri anları
Karşılıksız soruları çekiyor üst üste...

Sorular mı, hedefini bulamayan
Bir bumerangtı çocuğun elinde

Söz ve ihanet bulışunca
Cinnet geçiriyor şiir ve çocuk
Tökezliyor bütün dinozorlarını
Okyanuslara gömülüyorken...

Ahmet Telli

Başa dönüş

Özgürlük

Kimse özgür değildi asında,
Açılan kanatlar olmasaydı...
Kimse yalnız değildi aslında,
Çekilen acılar olmasaydı...
Kimse üzgün değildi aslında
Yitirilen insanlıklar olmasaydı...
Kimse ağlamazdı aslında
Özleme duygusu olmasaydı...
Kimse şiir yazmazdı aslında,
Kaybedilen birşeyleri olmasaydı..
. Ve kimse hayal kuramazdı aslında,
Özlediği şeyleri olmasaydı...

Hayaller ülkesi bunlar için vardı zaten,
Kimse dönmek istemezdi ordan
Bahaneler bulunurdu:" Daha vakit erken!"

Kayıp şehirler de bunlar için vardı zaten,
Ve kimse gitmek istemezdi oraya
Bahaneler bulunurdu:"Daha yeni gitmedik mi zaten?"

Başa dönüş

Yolcu

"YOLCU
RÜZGARA KARŞI YÜRÜDÜ,
(ÇÖL, BOZKIR, SOKAKLAR
BEDENİYLE VARDI.
BİR DE ZAMANIN SONSUZLUĞU...)
DURDU ZAMAN ZAMAN,
GERİ DÖNMEDİ.
("BOŞVER", "GEL, VAZGEÇ" SÖZLERİ
OYUN SÖZLERİYDİ ÜRKEK ÇOCUKLUĞU
BİLİRDİ...)
"UĞURSUZLUK" DEDİ,
YAŞANMAYAN AŞKLAR İÇİN.
HEP BİR GÖZIŞIĞIYDI
BOYNUNDA TAŞIYIP DA
KİMSENİN GÖRMEDİĞİ...)
YERYÜZÜNDEYDİ
(MAVİ, ONU ÖRTEN VE ALAN.)
"OLDU".
YAPMADAN ÖNCE
"KARAR VERMEDİ"
ÇIĞLIK ATTI.
HİÇ UTANMADI SESİNDEN.
SESSİZLİĞİ, BİR BAŞKA DİL' İ DEĞİLSE O AN
YA DA TANIMI O YERİN.
İSTEMEDİ.
KEYİFLİYDİ.
ÖLÜM KENDİNİN OLUNCA
ÖLÜMDÜ.
ÖLMEDİ.

YAŞAR KURT

Başa dönüş

Ayrılanlar

Gece sesizce başlıyor ve ırmağın-
Öte yakasına geçiyor atlılar.
Bir papatyanın acısını dinliyorum.
Gökyüzü gitgide genişliyor.
Islak yaprakların derin yeşilliği
Islak dağların uyandırdığı keder.
Kendime bir demet çiçek topluyorum
Ögretmenimin iliklediği göğsüm
Ne kadar genç
Ağzımda taptaze bir tütün kokusu
Ve taze ceviz kabuklarının kararttığı parmaklarımda
Bir ağız mızıkası.
Öğrendiğim ilk şarkılar
Yollar yollar yollar boyunca
Söylediğim ilk şarkılar
Sevgilim olan bütün kızlar
Siyah önlükleri ve
Kaçamak bakışlarıyla geçip gittiler
İlk fotoğraflarımdaki yakışıklı saçım...
Ey akşam, ey bir aşkın
Başlaması ve bitmesi
Ey turuncu akşam, bütün akşamların akşamı
Ey mor akşam, dudaklarım gibi moraran.
Gece evleri sardığında
Ve bahçeleri
Işıklar içinde kaçıp giden
Bir tavşan gibi yalnızım.
Yolun iki yanında kalan
Karanlık dağların ötesinde
Neler olup biter
Ve girdiğimiz uykulu kasabada
Lokantadaki uykulu çocuk
Ölgün ışıklı lokantada
Olgun patatesler.
Bir adamın
Doğması ve ölmesi
Ve bazı işlemeler yapması hayatında
Bazı bağlardan
Üzüm toplaması
Bazı sinamalara gitmesi
Bazı kızları sevmesi Ve ölesiye yalnızlık çekmesi
Bazı şehirlerde.
Ey akşam, turuncu ve mor akşam
Ey gökyüzü, ey benim
Gittikçe esmerleşen kalbim.
Şimdi beyaz bir kızın
Yanında olabilmek için
Bazı çılgınlıklar yapabilirim
Onu boynundan öpsem ve onunla
Dünyada olup bitenleri konuşsak
İngiliz birahanelerinde
Damalı kasketleri
Ve şaşılacak kadar yorgun yüzleriyle
Ve bütün emekçiler gibi
Çocuksu gözleri
Partal elleriyle oturan
İşçilerden konuşsak
Zencilerden konuşsak sonra
Gülünce bütün yüzleriyle gülen
Yakışıklı ve hazin
Zencilerden.
Gece dünyanın her yerinde
Geliyor ve her yerde
Aynı duygu uyanıyor kalbimizde.
Sen şimdi
Duvarına bir şiirimi asmışsındır
Uyuyorsundur
Belki düşünüyorsundur
Sonuncu kattaki odandan
Yıldızlara bakarak.
Ve yıldızlar her zaman
Eski ve tanıdıktır.
Özellikle bir tren penceresinden bakıldığında.
İçimiz nedensiz bir hüzünle dolduğunda
Sırt üstü uzanıp toprağa
Baktıgımız yıldızlar.
Bir harman yerinde ya da.
Düz bir damda.
Uzaktan
Bütün kürtçe türküler gibi
Yanık bir türkü gelirken
Sıcaktan bunalırken
Evler ve yollar;
Ve yaşlı kadınlar
Uyuklar gibi büzülüp minderlerine
Düsünürlerken eskisini
Olağanüstü günlerini
Gece sesizce başlıyor ve ırmağın
Öte yakasına geçiyor atlılar
Çalıların hışırtısını dinliyorum.
Sana seslenmek için
Yeni şiirler tasarlıyorum..

ATAOL BEHRAMOĞLU

Başa dönüş

Sevdan Beni

Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça..
Ve ellerim kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni..

Ahmed Arif


Başa dönüş

Hasretinden Prangalar Eskittim

Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.

Ard arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül gürül akan bir dünya..
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri yakayım,
Bir o yana,
Bir bu yana..

Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kiprit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni..
Yokluğun cehennemin diğer adıdır,
Üşüyorum, kapama gözlerini..

Ahmed Arif

Bu güzel şiirin bir bölümünün resimli halini
görmek isterseniz..



Başa dönüş

Büyük Olsun

Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun,
Deniz gibi, gökyüzü gibi herşey ve mahzun.
Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce.
Âşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece.
Denizler yolculuğa çağırır durur da beni
Gitmem düşünerek geri döneceğim günü.
Ben büyük rüzgârları severim; büyük olsun
Aşkım da, özlemim de hepsi, her şey ve mahzun.
İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı,
Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı.

Ahmet Muhip


Başa dönüş

Yağmur Kaçağı

elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düsecek
eger şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa duseceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni

geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmıssam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmıssam
elimden tut yoksa duşeceğim
Yağmur beni götürecek yoksa beni.

Attila İlhan


Başa dönüş

Umutsuzluk

"Bir nehrim ormalıydı,
İçinde balıkları yüzen..
Bir ormanım olmalıydı,
İçinde hayalleri gezen..
Bir umudum olmalıydı,
İçinde kuşları öten..
Bir mezarım olmalıydı,
Başında ağlayan yaşlı insanlarım
Ve dostlarım olmalıydı çiçekler eken..
Zor günlerimde ellerimi bırakmayan
İnsanların yanındayken..

Hayat olmadı ama,
İzin vermedi bana..

Bahçesinde besin yetiştiremeyen
Zavallı çiftçinin yüzündeki
Buruk tebessüm kadar gerçekti..
Annemdi sanki.
Bana son kez olsun hayatı öğretmeye çalışsa da
Bunu başaramayandı..

Lanet olsun.. der gibi gülen yüzündeki
Acı tesellinin getirdikleri gibiydi..
İzin vermedi.

Hayattı."


Başa dönüş

Sevinç İle Hüzün

Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden
Şimdiyse bilen yok nerede oturuyor.
Köyün delisi hüzün yalnız kaldı yollarda.
Adam adam siniyor, arıyor yoldaşını
Kıskandıran özlemi, yüzünden okunuyor.

Görünüp siliniyor o günden beri,
Sevinç bir an gözlerde, dudaklarda,
Yerini sevgilisi hüzüne bırakıyor..
Sevinçse uzaklarda, hep uzaklarda.
Şöyle bir görünüyor, hemencecik uçuyor.

İşte o günden beri gözlerde dudaklarda
Hüzün aramaktadır yitik yavuklusunu.
O günden beri sevinç yerinde durmaz
Ve kişiliğini ararken uzaklarda
O günden beri kimliksiz hüzün olmaz..

Özdemir Asaf

Başa dönüş

Yalnızlığa Övgü

Mutluluğun gözü kördür,
Yalnızlık sağır.
Ondandır biri tökezleyerek yürür.
Öbürü uykusunda bile bağırır.

Mutluluk yalnız kendisini görür
Unutur bu yüzden ilkin kendisini
Yalnızlık kendi tutuluğunda özgür,
Boyuna bekler dönsün diye sesini

Mutluluk alışır kendisine, ölümden beter;
Borçsuzluğuyla övünür, ama kendisi doğurmaz
Yalnızlığın gidecek bir yeri yoktur.
Boyuna kapısına döner, açan olmaz.

Mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykelleri var.
Her ikisinin de saksılarında çiçek
Biri hep başka bir renkle solar
Öbürüyse ha açtı, ha açmayacak...

ÖZDEMİR ASAF


Başa dönüş

Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm

Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm

Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer

Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim

Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır

Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde pazar sabahı
Birinde gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Herşeye yeniden başlar


Ataol Behramoğlu
1972

Başa dönüş


Casino On-Net

Bu site en iyi 1024*800 çözünürlükükte görüntülenir..
Bu sitenin her hakkı Şadan Ekdemir' e aittir, izinsiz çoğaltılamaz, eheh..
şadanekdemir2000