Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İÇİNDEKİLER

 

 

1.        RENK KAVRAMLARI 2

1.1 Renk Teorisi 2

1.2.Çıkarmalı Renkler 3

1.3.Eklemeli Sentez. 4

1.4.Bilgisayarın Renkleri Göstermesi 4

2.        GRAFİKLERİ EN İYİ ŞEKİLDE KULLANMAK.. 5

2.1. JPEG VE GIF GRAFİKLER.. 5

2.2. ÖZELLEŞMİŞ GIF PALETLERİ SİSTEM PALETİ RENKLERİ 6

1.5.Rengin Öğeleri 8

1.6.Renk Kategorileri 8

1.7. Rengin Özellikleri 9

1.8 Renklerin İlişkileri 11

1.9. Özel Renk Efektleri 11

3.        Renklerin Anlamı 17

4.        Web'in Renk Teknolojisi 18

5.        RGB'nin Onaltılıya Dönüştürülmesi 19

5.1. Güvenli Palet 22

1.10. Kontrast ve Okunaklılık. 24

6.        Sorun Giderme. 25

6.1 Güvenli Olmayan Renklerin Kullanılması 25

6.2. Güvenli Paletle Çalışmak. 26

 

1.   RENK KAVRAMLARI                 

1.1 Renk Teorisi

Giydiğimiz giysilerin rengi, uğurlu renginiz vs. birçok konuda renklerin günlük hayatımızda büyük önemi taşır. Örneğin, bugün giydiğiniz gömlek veya bluz ne renk? Ben beyaz giyiyorum. Havanın sıcak olduğu bir gün­deyim ve beyaz daha serin hissetmemi sağlıyor. Bu konuda dikkatle düşünecek olursanız, şu anda giydiğiniz giysiyi pratik veya psikolojik bir ihtiyaç sonucunda seçtiğinizi görebi­lirsiniz. Tamam, belki de dolabınızdaki son temiz gömleği aldınız: Ancak şüphesiz, bu gömlek size kendinizi rahat hissettiren renklerden birine sahip.

Sokağa çıkıp etrafımıza baktığımızda milyonlarca renk görüyoruz. Bir taraftan bakarsak çok güzel, bunun yanında renkler değişik anlamlarda içerir. Örneğin mavi ferahlığı, yeşil rahatlığı vs. Renk ve dünyamızın çeşitli yönlerini etkileme tarzı son derece güçlüdür. Bir de renk konusunu html açısından inceleyecek olursak; HTML'in üzerinde tasarımlarımızı kurduğumuz temel olmasına karşın, renk tasarımın direğidir: Si­tenin ziyaretçisini nasıl etkilediği, gönderdiği duygusal mesaj ve estetik bir Web sayfası yaratmak üzere nasıl karıştığı.

Rengi anlamak için, teorisini incelemeniz önemlidir. Buradaki temel düşünce, gözleri­nizi ve renklerin nasıl çalıştığı hakkındaki kavrayışınızı geliştirerek, onu etkili şekillerde kullanmanızı sağlamak.

Yakınınızda bir pencere varsa, dışarı bakın. Doğal dünyada, geniş bir renk yelpazesine sahibiz. Bir yaprağın parlak yeşilinden, bir günbatımının şaşırtıcı turuncusuna kadar her şey var. Bu aşın uçların arasında, doğa güç algılanan farklar da sunuyor: Gökyüzünün açık mavisi, bir taşın gri rengi, kedimin tüylerinde sarımsı kahverengi lekeler.

Bilgisayar ortamı doğaya göre daha kısıtlı bir ortamdır ve Web ortamına yakından baktığımızda, bu kısıtlamaların daha belirgin bir hal aldığını görürüz. Kalıcı bir etki yaratan Web tasarımları yaratmak için, mevcut renkleri ve nasıl çalıştıklarını anlamanız size büyük güç sağlar.

 

1.2.Çıkarmalı Renkler

Doğal dünyadaki renkler pigmentlerden oluşur. Pigment, ışığa tepki veren bir madde­dir. Işık olmadan rengin olmayacağını duymuş olabilirsiniz. Bu doğrudur ve pigment olmadan renklerde çeşitlilik olmaz.

Çıkarmalı renk (subtractive color), doğal dünyadaki renklerin teorik dayanak noktası­dır. Çıkarmalı denmesinin nedeni, önce ışığı soğurması, sonra sonuçları gözlerimize ak­tararak veya yansıtarak renk olarak algıladığımız şeyi sağlamasıdır.

Çıkarmalı renk teorisi, hem endüstrinin hem de sanatçıların doğanın tasarımlarını anla­masına ve bunları taklit etmeye çalışmasına yardımcı olur. Bu teori bir kılavuz olarak kullanılarak, pigmentler boyalarda ve mürekkeplerde kimyasal olarak yeniden yaratılır.

Renk çarkını hatırlıyor musunuz? Renk çarkı, çıkarmalı renklerin dairesel bir temsilidir, farklı renkler bu çarkın içindeki pasta dilimlerini teşkil eder. Renk çarkı temel renkler olarak bi­linen renklerle başlar: Kırmızı, yeşil ve san. Bu renkler birbiriyle karıştırılarak, tüm renk yel­pazesi elde edilebilir. Ancak sayısal veriler daha farklıdır. Bilgisayarlar ve bilgisayar donanı­mı, bir ekranda renk gösterme yetenekleri açısından kısıtlıdır. Doğayla yanşamazsınız!

Ancak bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunu, farklı bir renk metodunu kullanarak yapıyo­ruz. Bir bilgisayarın ışığı soğurması mümkün olmadığından, ışık üretmesi gerekir. Bu yüzden, bilgisayarlarımızda gördüğümüz renk eklemeli sentez (additive synthesis) şek­linde isimlendirilen bir teori tarafindan desteklenmektedir.

1.3.Eklemeli Sentez

Eklemeli sentezde renk, renklerin toplanmasıyla yaratılır. Bilgisayarlar bunun için üç renk kullanır: Kırmızı, yeşil ve mavi. Bu ekranınızda patlayarak değişimleri yaratmak üzere renk ve ışığı bir araya getiren üç boya tabancası gibidir.

Kırmızı (Red), yeşil (Green) ve mavi (Blue) renkler, RGB şeklinde isimlendirilir. Sayısal renkle nasıl çalışacağımıza bakarken, karar alırken dayanacağımız teknik temel bu ola­cak. Ancak, ilham kaynağımız çıkarmak dünyadır. Bu farkı aklınızdan çıkarmamanız önemlidir.

Peki, doğal dünya kırmızı, yeşil ve sandan tüm renkleri elde edebilirken, bilgisayarlar bunu neden yapamıyor? Bu, ışığın soğurulması ve yayılması becerileri ile ışığın soğurul­duğunda ya da yayıldığında nasıl etkileşime girdiğiyle ilgilidir. Boyalan kullanarak kır­mızı ve yeşili karıştırdığınızda, kahverengiyi elde edersiniz. Ancak bu renkleri bir bilgi­sayar karıştırdığında ortaya ne çıkar? Ortaya çıkan renk sandır.

1.4.Bilgisayarın Renkleri Göstermesi

Bilgisayarlar, size renk bilgilerini sağlamak için üç temel donanım bileşeninden yararla­nır: Bilgisayarın işlemcisi, ekran kartı ve bilgisayar monitörü. Bilgisayarınızda gördüğü­nüz rengin kalitesi, bu bileşenlerin kalitesine ve yeteneklerine bağlıdır. Bu bileşenlerden birinin özellikleri uyumsuz veya yetersizse, sonuçlar doğru ve hassas olmaz.

Dahası, bilgisayar platformları (işletim sistemleri) renk konusunda farklı yeteneklere sa­hiptir. Bu, kullandığınız bilgisayarlara ve işletim sistemlerine göre değişir: Macintosh, kaliteli renkleriyle tanınır; Windows 3.1 son derece kısıdıdır, Windows 95 ve sonrası son derece iyi renk denetimine sahiptir ve bir standart UNIX makinesi kullanıyorsanız, düşük renk yetenekleri yüzünden dezavantaj yaşarsınız.

Bunun neden ve nasıllarını öğrenmeniz, mevcut renk kısıtlamaları ve standartlarla ça­lışmayı öğrenmeniz açısından önemlidir. Makinenizi ve ziyaretçilerinizin görüntü yete­neklerini bilmeniz, bunu yapmanıza yardımcı olabilir.

Bu gerçeğe, tarayıcılar gibi grafiksel kullanıcı arabirimlerinin (GUI) renk yönetimi üze­rindeki etkisini de kattığınızda, renk teknolojisi konusunda önemli bir meseleye gele­ceksiniz: Web tasarımında, renkleri önemli ölçüde kısıtlayan şey, tarayıcıdır.

Renk söz konusu olduğunda bu Web tasarımcısı için zararlıdır, ancak bunun aşılamaz olmadığını belirteyim. Bu bölümde, size renklerinizi etkili bir şekilde yönetmenizde yardımcı olacak bazı teknikleri göstereceğim.

Grafik altyapısına sahipseniz veya Photoshop ya da başka bir profesyonel grafik prog­ramıyla çalıştıysanız, diğer renk yönetimi metotlarını da biliyor olabilirsiniz (bunlara renk uzayı da denk). Bunların en çok bilinenlerinden biri CMYICdiî (Cyan, Magenta, Yellow, black — Siyan, Macenta, San, Siyah). Diğer yönetim sistemleri arasında grinin tonlarıyla siyah ve beyaz renkleri içeren gri tonlama (grayscale); ve tasarımcı tarafından tanımlanmış belirli renklerden oluşan kısıtlı bir palet olan indekslenmiş renk (indesed color) sayılabilir. Web tasarımında, indekslenmiş renk son derece önemlidir, çünkü resim dosyalarını daha küçük olması ve bu sayede daha rahat indirilmesi için bir metot sağlar.

2.    GRAFİKLERİ EN İYİ ŞEKİLDE KULLANMAK

2.1. JPEG VE GIF GRAFİKLER

 

GIF dosya biçim, internet ağı üzerinde grafiksel verilerin taşınabilmesi amacı ile üretilmiştir. Dosya boyutlarını küçük tutabilmek için GIF tasarımcıları, GIF dosyalarının renk sayısını 256 renk ile sınırlı olan imajlara “8-bitlik imajlar” ya da “dizinli renk” imajlar da denir. “8-bit” ile, GIF resimlerin her pixeli için ayrılan hafıza anlatılmaktadır. Her sayısal bit, ya “1” ya da “0” değerlerini alabilir. Böylece her pixele 8 bit hafıza ayrılması durumunda, “0” ve “1” lerin 256 değişik kombinasyonu olur. Dizinli renk ile  de, her imajın rengini aldığı 256 renklik dizin paleti anlatılmaktadır.

            256 renk, birçok resmi görüntüleme de yeterli gibi görünse de, GIF grafikleri birçok fotoğrafta bulunan neredeyse sonsuz rengi görüntülemekte yetersiz kalmaktadır. Tam renklik 24-bitbir resim dosyası 256 renklik bir GIF dosyasına çevrildiğinde resimdeki bazı ayrıntılar kaybolmaktadır. “Dithering” denen bir işlemle, Photoshop gibi resim editörleri, farklı renkteki pixelleri, nokta biçiminde yan yana ekleyerek normal izleme mesafesinde resimde geçiş renklerinin bulunduğu izlemini vermek mümkündür.

 

2.2. ÖZELLEŞMİŞ GIF PALETLERİ SİSTEM PALETİ RENKLERİ

            Normalde tam renkli bir imaj GIF dosyası formatına çevrildiğinde, grafik programı, imaja en çok uyan 256 rengi geçer. Böylece en uygun GIF dosyası oluşturulacaktır. Ancak bu durumda bazı dezavantajlar ortaya çıkabilmektedir. Özellikle iki ya da daha fazla özelleşmiş renkli GIFler ekranda gösterebilmek istendiğinde sadece 256 rengi aynı anda kullanabilen bilgisayar ekranlarında problemler çıkmaktadır. Kullanıcıların monütörlerinde bir görüntüde 256 renk görülüyorsa GIF formatındaki resimler bozulmuş olarak görülecektir.

            Internet Explorer ve Netscape Navigator gibi bir çok Web tarayıcısı birden fazla resmin görüntülenmesindeki sorunu Macintosh ve Windows işletim sistemlerindeki sistem paleti renklerini kullanarak çözmüşlerdir. 256 renkli ekranda çalışırken tarayıcı, Web sayfasındaki grafik renginin sınırlarını standart sistem paletine uydurmaya çalışır.

            Ancak Macintosh ve Windows için sistem paletleri aynı değildir. 8-bitlik görüntü ile çalışan Web renk paletine en uygun biçimde göstermek yerine sadece resmin orijinal rengine en yakın renge denk olanları sistem paletinden seçerek kullanırlar. Bu sebeple genelde orijinal renkler kaybolur ve resimler üzerinde pürüzler ortaya çıkar.

            Debabilizer 1.6 gibi gelişmiş bir resim editör programı kullanılarak görüntüler Macintosh veya Windows sistem paletlerine uygun hale getirilebilir. Bu durumda çözünürlük azalabilir ancak bütün görüntülerin 256 renk görüntüleri yeterli kalitede olacaktır. RGB sistem paletleri aynı özellikleri taşıdıkları için bu görüntü birçok bilgisayar sisteminde güzel bir görüntü verecektir.

            Genelde GIF grafiklerinin standart renk arama tabloları kullanılarak ya da JPEG formatında hazırlamak daha uygundur. Bu şekilde görüntüler genelde 8-bitlik derinliğinin 8-bitten fazla olması durumunda ise görüntüler orjinal renkleriyle görülecektir. Tıbbi görüntülerde, mühendislikte, sanat ve tarihle ilgili önemli görüntülerde kalite önelidir. Bu durumlarda özelleşmiş renk arama tabloları kullanarak hazırlanmış GIF dosyaları ya da JPEG biçemi kullanılmalıdır ve bazı kullanıcıların resimleri bulanık görmesi ihtimali göze alınmalıdır. Kullanıcıları uyarmak için, görüntülerin 16 bitlik ya da 24 bitlik gerçek renk görüntüsü olan ekranlara göre hazırlandığı, resimlerin yanına eklenebilir. Örneğin, birçok tıbbi tanılarda (röntgen, tomografi, vb) siyah beyaz resimler kullanılır. Resimler 256 gri renk özelleşmiş palet ile GIF dosyasına çevrildiklerinde 16 bitlik ya da 24 bitlik renk görüntüsü gri rengi dağıtmadan görüntülenmektedir.

            Orijinal grafik dosyalarının ve fotoğrafların sıkıştırmadan önce tam renkleri ile bir kopyasının saklamak her zaman yararlıdır. Fotoğraflar ve benzeri resimler için JPEG dosyaları kullanmak daha uygundur. JPEG formatı, dosyaların etkin bir şekilde sıkıştırılmasına ve çok daha hızlı olarak yüklenerek ekranda görüntülenmesine imkan sağlar. Ancak JPEG görüntüler tam renkli görüntüler olduklarından, standart 256 renkli SVGA ya da eski Macintosh monitörlerde izlendiklerinde, bazı bozulmalar görülecektir. Netscape tarayıcısı JPEG görüntüleri 8-bit monitörlerde görüntüler ancak sadece 16-bit ya da 24-bit görüntülerde JPEG görüntüler sorunsuz olarak izlenir.

1.5.Rengin Öğeleri

Daha önce de belirttiğim gibi, ışık olmadan renk de olmaz. Tabii ki, bu yaşamın tümü için de söylenebilir. Bitkiler ve hayvanlar (insanlar da dahil olmak üzere) varlığını de­vam ettirmek için ışığa ihtiyaç duyarlar.

Işığın şart olmasına karşın, renk öyle değildir. Renkleri algılayamayan veya renk körlüğü olarak bilinen yaygın bir durumda renkleri yanlış algılayan birçok insan vardır. Ancak, normal renk algısına sahip kişiler için, renk duygusal ve sanatsal hayatımızın önemli bir yönüdür. Aslında, pek çoğumuz neden elbise dolabımızdaki giysilerin çoğunun i;.t_ renkte olduğunu bilmeyiz; ancak belirli renkleri tercih etmeye devam ederiz.

Sanatçılar ve tasarımcılar, renk öğelerini bir iletişim metodu olarak anlamak ve kullan­mak için eğitim almıştır. Ancak Web tasarımcıları, genellikle tasarım geçmişine sahip değildir ve renklerin tam olarak ne yapabileceğini anlamaz; yani, gücünü nasıl kullana­cağını ve renkleri maksimum iletişim potansiyeline sahip siteler yaratmak için nasıl kullanacağını bilmez.

Bu kısımda, sağlam bir tasarım temeline sahip olmayan kişilerin tasarımı etkileyen çe­şitli renk öğelerine bakmasını sağlayacağız; bunların arasında renk tipleri, özellikleri, ilişkileri ve özel efektler var. Sanatsal altyapısı olanlar açısından, bu öğeleri gözden ge­çirmek, onları Web perspektifiyle ele almak yararlı olacak.

 

1.6.Renk Kategorileri

Renk, renklerin karışım biçimiyle tanımlanır. Bu karışım, çıkarmalı doğal dünyayı, ekle­meli sayısal dünyayla karşılaştırdığımızda farklıdır, ancak sonuçlar rengi algılamamız açısından aynıdır. Renk kategorileri şu şekilde tanımlanır

     Temel (primary): Tüm renkler, bu üç rengin karıştırılmasının sonucudur Kırmızı,
san ve mavi. Bu renklere temel renkler denmesinin nedeni, teknik açıdan var olan
ilk renkler olmalarıdır. Onlar olmasaydı, diğer renkler de mümkün olmazdı.

     İkincil (secondaries): İkinci adım, temel renk çiftlerinin karışımlarını karıştırmaktadır.Kırmızı ve sarıyı karıştırdığımda, turuncuyu elde ederim. Mavi ve sarı yeşili yaratır ve kırmızı ile mavi karıştırılarak mor elde edilir. Turuncu, yeşil ve mor, renk çemberinde bulunan ikincil renklerdir.

     Ara renkler (intermediates): İki temel renk birlikte karıştırıldığında, ortaya çıkan sonuca
ara renk adı verilir. Bu renkler, birincil ve ikincil renkler arasındaki değişen renklerdir.

Bu kategorilerin yanı sıra, beyaz veya siyahı ekleyerek yeni kategoriler elde edebilirsiniz. Belirli bir renge beyaz eklediğinizde, bir renk tonu (tim) elde edersiniz. Bir renge siya­hın eklenmesi o rengi koyulaştırır. Buna da gölge (shade) adı verilir.

Not:

Mavi ve mor gibi renk çemberi üzerinde yan yana duran renkler, farklı bir ilişkiye sahiptir ve benzer (similar) olarak kabul edilir. Turuncu ve mavi gibi karşı karşıya duran renkler, ta­mamlayıcı (complementary) renklerdir. Çember üzerinde diğerine ulaşmak için üç renk atla­nan kırmızı ve yeşil, kontrast (contrasting) renklerdir.

 

1.7. Rengin Özellikleri

Geçtiğimiz yıllar moda dünyasında son derece hareketli geçti. Pek çok doku, sol ve renk için pek çok isim vardı: Bordeaux. Banana. Spice. Bu renkler spektrumda nerede yer alır? Her ikisi de maviyse, kobalt ve tavus kuşu mavisi arasındaki fark nedir?

Bu doğa farklılığı, rengin üstlükleri tanımlanarak ortaya çıkar. Renk özellikleri, rengin ti­pi ve miktarının yanı sıra, o renkte hangi miktarda ışığın kullanıldığı ile de belirlenir

      Renk Özü: Bu terim bir rengi başka bir renkten ayırmak için kullanılır. Örneğin, kırmızı yeşilden, mor da kahverengiden farklıdır. Bir rengin birincil, ikincil, ara
veya üçüncü derecede olması, renk özü açısından önemli değildir; geçerli rengin
farklı olması önemlidir.

·                     Değer (Valuc): Çikolata kahvesi sarımsı kahverenginden daha koyudur ve gök ma­visi deniz mavisinden daha açıkür. Bir rengin değeri, o renkteki ışık veya karanlık
miktarı ile tanımlanır.

     Doygunluk (Saturation): Yoğunluk (intensity) olarak da isimlendirilen doygunluğu,
bir rengin parlaklığı olarak düşünebilirsiniz. Tavus kuşu mavisi son derece parlaktır,
deniz mavisi ise daha donuktur. Benzer şekilde, 1960'lara ait ıhlamur yeşili, bir or­
man yeşilinden çok daha yoğundur.

     Sıcaklık (Warmth): Sandan kırmızıya giden aralıktaki renk özleri sıcak olarak kabul
edilir. Bunlar bir sıcaklık duygusu yaratır.

     Soğukluk (Coolness): Soğuk renkler, yeşilden maviye uzanan renklerdir. Buz mavi­
sinin veya koyu yeşil bir ormanın yarattığı duyguyu düşünün.

Bu tanımlara baktığınızda, belirli bir renk özünün , bir değer ve doygunluk içerebileceğini göreceksiniz. Potansiyel olarak bu özelliklerin içinde yer alan tüm değişimleri düşündüğünüzde, rengin gözün gördüğünden çok daha fazla bir şey olduğunu anlamaya başlayacaksınız.

Tabii ki, bu listede siyah ve beyazın bulunmadığını fark etmiş olabilirsiniz. Siyah, ışığın yokluğu olarak tanımlanabilir, beyazın da ışık olduğu söylenebilir. Siyah ve beyaz hakkın­da düşünmenin daha teknik bir yolu, renk özü ve doygunluk değerlerine bakmaktır. Bunlar ne mi? Siyah ve beyaz bu değerlere sahip değildir.

1.8 Renklerin İlişkileri

Renkler duygusaldır ve birbirleriyle duygusal ilişkileri vardır. Uyumlu bir ilişkide uyum hakimdir. Uyumsuz bir ilişkide ise, çatışmalar ortaya çıkar. Tasarımda, ilişkiler çok ö-nemlidir, çünkü koşullara bağlı olarak uyumlu renklerin yanı sıra, uyumsuz renkler de son derece etkili olabilir.

Huzurlu bir ortamı aktarmaya çalışırken, uyumlu renkleri kullanırım. Buna dair bir ör­nek, yumuşak, hafif pastel renkler içeren bir palet yaratmak olabilir. Sonuç son derece sakin ve kadınsı olur.

Ancak, insanları uyandırmak ve biraz canlandırmak isterseniz, uyumsuz ilişkileri dene­yebilirsiniz. Parlak san, kırmızı ve siyah uyumsuzdur, ancak bunların görsel etkisi çok derindir. Hedef kidenize ve iletişim meselelerine bağlı olarak, uyumsuz bir ilişki uyum­lu bir ilişkiye göre daha iyi bir seçenek olabilir.

 

1.9. Özel Renk Efektleri

Işık ve renklerle etkileşim tarzı özel renk efektlerini yaratır. Bir tasarımcı olarak, bu efektleri kullanarak tasarımlarınızı iyileştirebilirsiniz.

Renk efektleri şunlardır:

     Parıltı (Luster): Bu, saten veya ipek gibi kumaşların parlaklık kalitesini belirtmekte
kullanılan terimdir. Işığın kumaşın arka plan rengindeki siyah alanlarla kontrast oluşturan   bazı kısımlar tarafından soğurulmasının sonucudur.

     Yanardönerlik (Iridescence): Deniz kabuklarının içi, inciler ve opaller yanar dönerdir. Işık alanlarının siyahla kontrast yaratması yerine, arka plan rengi genellikle bir gri tonudur.

     Parlaklık (Luminosiry): Önceki iki efekte benzemesine karşın, buradaki fark kontrast miktarındadır. Açık alanlar ve arka plan alanları arasında zarif bir kontrast var­ken, parlaklık yaratılır.

     Şeffaflık fTransparency): Renkli bir cam parçasını düşünün. Işık içinden geçerek,
temiz veya şeffaf bir efekt yaratır.

Bu efektlerin tümünü, doğada olanları taklit ederek yaratabilirsiniz.

Bu efektlerin neye benzediğini göstermek için, Photoshop'u açarak çalışmaya başladım. İsterseniz, benzer işlevlere sahip herhangi bir resim editörünü kullanarak, özel renk efektlerinin örneklerinin yaratılmasındaki adımlan benimle birlikte izleyebilirsiniz.

Renk efektlerini yaratmak için, şu adımlan izleyin:

1.        Photoshop'ta, File>IMew'i seçin.

2.        200x200 piksel boyudannda bir çalışma alanı yaratın. Arka planın Transparent'a
(şeffaf) ve modun RGB'ye ayarlanmış olduğundan emin olun. DPI, 72 olmalı.

3.        Araç çubuğunda, renk kutusuna tıklayın ve gri bir renkle doldurun.

4.     Şimdi Edit>Fîll'i seçin.

5.        Çalışma alanınızı siyahla doldurun.

6.                  Menüden Layer>Add New Layer'ı seçin.

7.        Araç çubuğundan Airbrush aracını seçin.

8.     Fırça (Brush) paletinden yumuşak bir fırça seçin

9.        Şimdi ikinci katmanınıza bir şekil çizin. Bazı alan­ların gri olmasını ve bazı alanların da ilk katmanın siyahını göstermesini sağlayın.

Sonuç bir parıltı efektidir. Dosyanızı parilti.psd adıyla (Photoshop formaünda) kayde­derek daha ileride kullanabilir ve inceleyebilirsiniz.

 

 

 

 

 

 


 

 

 


Yanardöner bir örüntü yaratmak için şu adımlan izleyin:

1.        Photoshop'ta parilti.psd'yi açın.

2.        Arka plan katmanını beyazla doldurun.

3.        Sonucu yanardoner.psd adıyla kaydedin ve Şekil 1.3’le karşılaştırın.
Parlaklık daha zarif bir yaklaşım olduğundan, yanardoner.psd dosyasındaki formun kenarlarını daha açık bir griyle boyadım ve arka plan rengini parilti.psd örneğindeki griyle
değiştirdim. Şekil 1.4'te sonucu görüyorsunuz.


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şeffaf efektler su şekilde yaratılabilir:

1.  Photoshop'ta, 200x200 piksel boyutlarında yeni bir çalışma alanı yaratın.

2.        Renk paletinden herhangi bir rengi seçin (ben maviyi seçtim).

3.       Çalışma alanında Marquee aracını kullanarak küçük bir kare yaratın.

4.        Bu kareyi kırmızıyla doldurun.

5.       Layers paletinde Opaciry değerini 50%'ye ayarlayın.

6.        Renginiz arak şeffaftır

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu dosyayı seffaf.psd adıyla kaydedebilirsiniz. Ben devam ederek başka şeffaf renk alanları da ekledim. Sonucu Şekil 1.5’de görebilirsiniz.

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


3.    Renklerin Anlamı

Bilenler için Wimfm görünüşü akıldan silinmez. Parlak ve uyumsuz renkleri kullanan dergi ve HotWined'Web sitesi (http://www.hotwired.com/) enerji yayıyor.

Annem siyah giymemden nefret eder. Cildimin parıltısız ve sarımsı göründüğünü söy­ler. Haklı, ancak ben yine de siyah giyinmeyi seviyorum. Neden mi? Beni sakinleştiri­yor. Vücudumu hissetmemi etkisiz hale getiriyor ve beni sakinleştiriyor. Tüm gece açık kalan lokantaların ne kadar aydınlık olduğuna hiç dikkat ettiniz mi? Bunun insanların uyanık kalmasına yardım ettiği düşünülüyor.

Renklerin anlamıyla ilgili daha bir yığın örnek bulabilirsiniz. Belirli meslekler, yaşlar ve cinsiyetlerle ilişkilendirilmiş renkler bile var: Doktor ve hemşireler için beyaz ve yeşil; da­ha yaşlı insanlar için daha koyu veya nötr renkler, kızlar için pembe ve oğlanlar için mavi. Bunların hiçbiri rastgele değil. Aslında bunlar son derece kesin. Rengin insan psikolojisi üzerinde büyük bir etkisi vardır. Sayısız araştırma bunun doğru olduğunu göstermektedir. Ancak, ilginç olan şey, bu etkiyi rengin tek başına yaratmamasıdır. Kültürün de rengi nasıl algıladığımız üzerinde derin bir etkisi vardır. Eskiden, bazı Ban ülkelerinde si­yahlar içinde evlenmek gibi bir moda vardı: Gelin, nedimeler ve erkekler resmi nikah giysilerinde siyah rengi kullanıyordu. Batılılar siyahı ölüm ve matemle ilişkilendirdiğin-den, bu pek çok kişiyi sinirlendirdi.

Ancak bazı kültürlerde, bizim normalde saflık ve gelinlerle ilişkilendirdiğimiz renk (beyaz), ölümün rengidir. Örneğin Doğu Hindistan'da beyaz, kefen ve yas giysilerinin rengidir.

 

Bir Web tasarımcısı olarak global bir ortamda çalışan sizler için, renklerin ne ifade ettiğini bilmek önemlidir. Bir bölümde tüm renklerin kültürel açıdan ne ifade ettiğini anlatmam mümkün değil, ancak renklerin bazılarının genel anlamlarını verebilirim. Farklı bir kültürden gelen bir müşteriyle çalışırken, ona kültürlerinde renklerin ne anlama gel­diği hakkında sorular sormanızı tavsiye ederim. Bu, rahatsız ve zaman alıcı durum­lardan kaçınmanızı sağlayabilir.

İşte Bata dünyasında renklerin anlamı hakkında biraz bilgi. Ancak bunların genelle­meler olduğunu, başka yorumların da bulunduğunu unutmayın.

 

 

Renk

Anlamı

Siyah

Ölüm, karanlık, zarafet, gelişmişlik

Beyaz

Saflık, temizlik, incelik

Kırmızı

Tutku, yoğun enerji, öfke

Yeşil

iyileşme, doğa, dünya

Mavi

Dinginlik, güç, denge

Sarı

Mutluluk, canlılık, gençlik

Mor

Krallık, zenginlik, debdebe

 

Artık, renk tiplerini, anlamlarını öğrendiğinize ve renk teorisinin temellerini anladığını­za göre, bu fikirleri Web'e uygulamanın zamanı geldi.

4.   Web'in Renk Teknolojisi

Bilgisayar ekranında renk yönetimi metotlarını öğrendiniz. Web-tabanlı renklerin baş­langıç noktası olarak vurguladığım, RGB veya Red-Green-Blue renk yönetimi sistemiy­di. Web'de renklerle verimli bir şekilde çalışabilmek için, RGB'yi bir adım daha ileri götürerek HTML'in anlayabileceği bir değer sistemine dönüştürmeniz gerekir. Bu sis­tem, onaltılı (hexadecimal) sistem olarak bilinir.

Onaltılı sistem (kısaca hex de denir), 16 tabanlı sayı sistemidir. 16 tabanı bir alfanümerik sistemdir, sayı ve rakam kombinasyonlarından oluşur. Web tarayıcısı bu değerleri renk olarak yorumlar. Onaltıh sistemde 0-9 arasındaki rakamlar ve A-F arasındaki harfler kullanılır. HTML'in anlayabilmesi için, tüm onaltılı değerlerin toplam altı karak­ter içermesi gerekir. Ala haneli serinin ilk çifti renkteki kırmızı miktarını; ikinci çift ye­şil miktarını; üçüncü çift de mavi miktarını belirtir.


Bilgisayar derslerini hatırlayın. Bir byte, 8 bit bilgiden oluşur. Bir onalnlı değerdeki her iki karakter, bir byte'ı ya da 8 bit'i oluşturur. Bu, her onaltılı değerin 24 bit renk bilgisi içer­diği anlamına gelir. RGB renk sistemine 24-bit renk sistemi denmesi tesadüf değildir.

RGB renklerin onatalı değerini nasıl bulacaksınız? Yöntemlerden ilki bilimsel bir hesap makinesini kullanmak. Bir diğer yol da, Web'de bulabileceğiniz dönüştürücülerden birini kullanmak.

 

5.   RGB'nin Onaltılıya Dönüştürülmesi

Bilimsel bir hesap makinesini kullanarak bir RGB değerini onaltılı bir değere dönüştür­mek için şu adımları izleyin:


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1.                   Renginizin RGB değerini bulun. Photoshop'ta imleci rengin üzerine getirerek bu işi yapabilirsiniz. Bilgi kutusunda kırmızı, yeşil ve mavi (RGB) değerlerini görürsünüz. Burada, orta tonda bir kahverengi seçtim.

 

2.                   Bu değerleri yazın. Şekil1.6’da seçtiğimiz renk için şunları yazdık:

R:      86

G:      53

B:      13

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


     3.    Bilimsel hesap makinesine ilk değeri (R yani kırmızı değerini) standart, ondalık
           
(Dec) modda girin. Ben Windows hesap makinesinin bilimsel modunu kullan­dım. (Bkz. Şekil 1.7)

 

4.        Onalülı (Hex) moda geçin. Ekranda iki karakter göreceksiniz. Bu, seçtiğiniz ren­gin kırmızı bileşeninin onalülı eşdeğeri. 86 için, 56 onalülı değerini elde ettim.

5.        Bu değeri yazın.

6.        Şimdi standart ondalıklı (Dec) moda geri dönün ve G değerini girin.

7.        Tekrar Hex moduna geçin ve yeşil bileşenin onalülı değerini bulun.

8.     Bu işlemleri B değeri için de tekrarlayın (burada bir tek karakter elde edeceksi­niz, bu yüzden yazmadan önce başına bir O ekleyin).

9.     86, 53,13 RGB değerine karşılık gelen onaltılı değer olarak 56350D değerini bul­muş olmalısınız.

Paint Shop Pro gibi resim programlarının çoğu onaltılı  desteğe sahiptir.


 

5.1. Güvenli Palet

Bunu bir düşünün: Herhangi bir resim çekmeniz gerekmediğinde, sayfalarınız gerçekten hızlı yüklenir. Ancak görsel çekiciliği hız için kurban mı edeceksiniz? Cevap: Muhtemelen. Ancak bu, kullanacağınız resimler için zengin bir temel yaratmakta renkleri kullanama-. yacağınız anlamına gelmez. Bunun sağladığı şey, görsel cazibe sağlamak için daha az re­sim kullanacağınız için sayfalarınızın daha hızlı yüklenmesi şansını yakalamanızdır.

Tarayıcınızın doğal renklerini nasıl kullanacağınızı anlayarak, herhangi bir grafik yüklen­meden kararh ve çekici renk darbeleri elde edebilirsiniz. Bunun için güvenli paletin (safe palette) ne olduğunu anlamalısınız. Bu palet, Macintosh ve Windows platformlarındaki tara­yıcılar tarafından anında erişim için ayrılmış 216 renkten oluşan bir palettir. Bilginin uzak­taki bir sunucudan çekilmesi yerine, tarayıcı onaltılı renk kodlarını doğrudan sayfadan alır.

Güvenli palet, farklı tarayıcılarda veya platformlarda, olası farklı renk kapasiteleri ve çö­zünürlüklerde değişmeyen 216 renkten oluşan renk paletidir. Çoğu durumda güvenli paleti kullanmak önemlidir, çünkü tarayıcılar ve platformlar arasında kararlılığı sağlar. Güvenli paletin dışındaki renkleri kullanırsanız, ciddi problemlerle karşılaşabilirsiniz.


Şunu göz önüne getirin: Arka plan için yumuşak, donuk mavi bir renk ve yazı için de son derece koyu mavi bir renk seçmiş olalım. Yazının okunaklı olabilmesi için yeterince kontrast var ve görünüşten memnunsunuz: 24-bit renk gösterebilen bir makinede yap­tığınız tasarımın görünüşüyle gurur duyabilirsiniz.

Sonra sayfanızı Internet'e koyarsınız ve bir ahbabınız sayfanızı ziyaret eder. Sayfanıza geldiğinde, arka planda parlak mavi bir renk kullandığınızı ve yazınızda da aynı rengi kullandığınızı görür. Sayfanızın içeriğini okuyamaz ve kafası karışır.

Bu nasıl oldu? Çünkü güvenli renkleri kullanmadınız. Arkadaşınız sayfanızı daha kısıdı bir donanım ve yazılım birleşimiyle ziyaret ettiğinden, renk yönetimi sistemi bu renkleri dither etmeyi seçti. Yani, bilgisayarı sizin renginizi güvenli renkler arasında bulamadı­ğından, bulabildiği ilk mavi rengi kullandı.

Bundan kaçınmak için güvenli (safe) paletten seçim yapmanız gerekir. 216 rengin kı­sıtlayıcı geldiğini biliyorum, bu doğru. Söyleyebileceğim tek teselli sözleri, bunların sizi yaratıcı olmanız için teşvik ettiği. Güvenli paletin içinde güzel tasarımlar yaratmanıza yetecek kadar çok renk vardır: Bu Web üzerinde sürekli yapılıyor, bunu sizin de ya­pabileceğinizden herhangi bir kuşku duymuyorum.

 

Not

Renk sistemlerinin çoğu en az 256 rengi gösterebiliyorsa, neden güvenli palette sadece 216 renk var? Bu, bazı renkleri işletim sistemi için ayıran Windows 3.1 ile ilgili karışık bir hi­kaye. O zaman, problemlerden kaçınmak için tarayıcıların geri kalan renkleri kullanması ge­rekiyordu ve bu da kısıtlı bir palete neden oldu. 216 renkli renk paleti kararlıdır ve platform­lar arasında ortaya çıkan problemlerin çoğunu çözer; bu pek çok Web tasarımcısının rahat bir nefes alabilmesini sağlayacak kadar güzel bir özellik.

Pek çok tasarım programı, Web için güvenli renklere uygun özel paletler yaratülar. Photoshop (Macintosh ve Windows'ta versiyon 4.0 ve sonrası) programı bu amaçlar yerleşik bir renk paleti sunmaktadır.

1.10. Kontrast ve Okunaklılık

Renkle tasarım yaratırken kontrast gerekli bir öğedir. Basit tanımıyla, kontrast gözde bir ayrım yaratmak üzere yeterli düzeyde birbirinden farklı iki renktir. Okunaklı sitele­rin yaratılması için kontrast şarttır.

Şüphesiz pek çoğunuz arka plan ve gövde metninin okunması güç olan siteleri ziyaret etmişsinizdir. Çoğu durumda, bu problemin nedeni zayıf kontrasttır. Hafifçe koyu bir mavinin üzerindeki açık bir mavi, okunakh olabilecek kadar kontrasta sahip değildir, bunu Şekil 25.9'da görebilirsiniz. Ancak, beyaz üzerine siyah son derece okunakh ola­caktır (Bkz. Şekil 25.10).


Genellikle, gövde metninin arka plana göre daha koyu olması gerekir: Maksimum okunak-hhğın sağlanabilmesi için gövde metni yeterli kontrastı yaratacak kadar koyu olmalıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Not:  Erişebilirlik uzmanları görme engelli kişiler için siyah ve beyaz gibi keskin kontrastların düşük görüş koşullarında en iyi okunaklılığı sağladığını tespit ettiler.         Ziyaretçileriniz arasında çok sayıda yaşlı ya da görme engelli kişilerin bulunduğunu biliyorsanız, önceden plan yaparak kontrast renklerinizin mümkün olduğu ölçüde sağlam olmasını sağlamanız akıllıca olacaktır: Gövde metninde beyaz üzerinde siyah kullanmak en emin yol olacaktır.


 


Bir diğer yaklaşım, bu kavramı tersine çevirerek koyu renklerin üzerine açık renkleri yer­leştirmektir. Bu, karşıt tip (reverse type) olarak bilinir ve kontrast yeterince iyiyse, son derece etkili olabilir. Kötü yanı ne mi? İçeriğinizin arka plan üzerinde okunakh oldu­ğundan emin olmalısınız, insanlar sunduğunuz bilgilere ulaşabilmelidir.

6.    Sorun Giderme

6.1 Güvenli Olmayan Renklerin Kullanılması

Profesyonel bir logoda bulunan renkleri kullanmak istiyorum, ancak RGB ve onaltılı (Hex) değerlerine baktığımda, bu renklerin Web için güvenli renkler olmadığını gördüm. Yine de bu renkleri kullanabilir miyim?

Güvenli olmayan renklerin kullanılması risklidir ve ben bunu tavsiye etmiyorum. Ancak, güvenli olmayan renklerin kullanılabileceği durumlar da vardır. İşte bazı temel kurallar

      Ziyaretçilerinizi tanıyın. Onlarla tanışın demek istiyorum! Ziyaretçilerinizi tanıyabile­
ceğiniz durumlardan birine örnek olarak kurumsal intranet'i gösterebilirim.

      Ziyaretçileriniz hakkında daha az eminseniz, ancak yine de güvenli olmayan renklen
kullanmak istiyorsanız, bu renkleri düşük çözünürlüklerde dithering için test edin.

Renkleri test etmek için, sayfanızı izlerken monitörünüzü 256 renge düşürün. Renk ilk başta ayarladığınızdan farklı görünüyorsa, güvenli bir renge dönmek iyi bir fikir olabi­lir. Sayfalarınızı ayrıca farklı tarayıcılar, platformlar ve bilgisayar sistemlerinde de yoğun bir şekilde test etmelisiniz.

6.2. Güvenli Paletle Çalışmak

Güvenli paletle verimli bir şekilde çalışabilmek için gereken tüm bilgileri bu bölümde öğrendiniz. Renklerle ilgili bilgilerinizi kullanarak, sitenizin havası, özel efektler ve duy­gusal ifadesi üzerinde düşünmeye başlayabilirsiniz.

Şimdi kişisel enerjimi dışa vuran sıcak ve dostane bir site yaratmak istediğimi varsayalım. Canlı ve sıcak renkler seçerek işe başlayacağım: Turuncu, kırmızı ve san. Bundan sonra uygun bk renk tonlan kombinasyonu bulacağım: Sitemin ahenksiz değil, uyumlu olmasını istiyo­rum. Renklerin uyumu enerji aktarırken hoş ve kişisel bir varlığı ifade ederek rahatlık sunar.

Bundan sonra RGB ve onatalı renk değeri bilgilerimi dikkate alıyorum. Renklerimi güvenli paletten seçmem gerektiğini bilerek, seçeneklerimi belirli bk renk grubu halinde daraltıyorum.

Bu noktada sevdiğim şey, kişisel  palet adını verdiğim şeyi yaratmak. Bu, güvenli pa­letten seçtiğim beş ila yedi kadar renkten ibaret Bu örnekte, Photoshop'ta bir kişisel paleti yaratacağım.

1.        File>New'i seçerek yeni bir dosya yaratın.

2.        Yedi renk belirleyerek dosyayı 50 piksel genişliğinde ve 350 piksel yüksekliğinde yaratan. Bu, dikey doğrultu boyunca yedi tane 50x50 piksellik alan yaratır.

3.        Güvenli (safe) bir renk paletinden ilk iki rengi seçin. Photoshop'un doğal bir gü­
venli paletinin olmasına karşın, ben nhue.gif isimli bir dosyayı açmayı tercih edi­
yorum (Bkz. Şekil 1.9). Lynda Weinman tarafından yaratılmış bu dosya sade­
ce renkleri sunmakla kalmaz, ayrıca o renklerin RGB ve onaltılı eşdeğerlerini de
sağlar, nhue.gif dosyasını http://www./ynda.com/tıexh.fıtm/zd{esinde bulabilirsiniz.

4.        Marguee aracını kullanarak, çalışma alanının üst tarafındaki ilk 50x50 piksellik
alanı seçin. Bu alanı ilk renkle doldurun.

5.        Geri kalan alanları güvenli paletten seçtiğiniz renklerle doldurarak devam edin.
Genellikle altıncı ve yedinci alanları sırasıyla siyah ve beyaz için kullanırım.

6.        Sonra Type aracına geçerek RGB ve Hex renk değerlerini yazın Layer>Flatten Image'i seçip dosyayı düzleştirerek tüm katmanları bir tek kat­
man halinde bir araya getirin ve bir GIF dosyası halinde kaydedin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

Böylece siteniz üzerinde çalışırken kullanabileceğiniz özel bir palete sahip oldunuz. Si­teniz için resim yaratırken bu dosyayı açık bırakarak renklerin sayısal değerlerine baka­bilir ve aynı.

 

KAYNAKÇA

 

MOLLY E. HOLLCHLOG, HTML-4 Çeviren:  Ali HALAÇ

 

 Sistem Yayıncılık Ekim 2000

 

 

ERYILMAZ, Selami Web Tasarımı Ders Notları

 

                                                                                              

CASTRO, Elizabeth,  HTML-4 Çeviren Ferdi USTA

 

Editör: Dr. Cahit AKIN

 

 

STANEK, William Robert Çeviren: YURT, Banu, ÖTKÜNÇ, Büke 

 

HTML, JAVA, CGI, VRML, SGML, UNLEASHED