Tablo Nerede?
[ Forum ] Makale yazari: gokyuzu Tarih, gün ve saat : 03. Nisan 2001 16:05:03:
Bu yazıyı, bu ilginç tabloyu bana tanıtan, önceki yıllarda güzel yazılar yazan arkadaşım Deniz yazmıştı. Bu ilginç tablonun öyküsünü anlatan bu yazıyı da aktarmak bana düştü.
*******Las Meninas (1656)
Bugun Madrid’deki del Prado muzesinde bulunan Las Meninas (Nedimeler) adli tablo ressami Diego Velázquez’in en önemli resimlerinden biri olarak kabul edilir. Tablonun ortasinda Prenses Margarita nedimeleriyle ve soytarisiyla birlikte poz vermektedir. Aslinda daha da dikkatli bakildiginda tabloda yer alan baska kisilerin de oldugu gozden kacmayacaktır. Mesela, Margarita’nin ana babasi olan Ispanya kraliyla kralicesinin goruntuleri arka duvardaki aynadan yansimaktadir. Duvarin yanindaki kapidaysa saray naziri yer alir. Bu resmin gizemi gercekte neyin resmedildiginde gizlidir. Gorunurde, resmi yapilanlar, tablonun adinin da vurguladigi gibi, prensesle nedimeleridir. Fakat ressam kendisini yaptigi resmin icine yerlestirmekle gercekte neyi resmettigini belirsiz bir hale getirmistir. Sanki bir tek resim yok gibidir. Bizim gordugumuz resim disinda, bir de resmin icindeki tuvalde yer alan bir baska resim vardir. Cunku ressamin baktigi yer bizzat bizim, yani seyircilerin bulundugu noktadir. Bu da, seyircide bir anlamda ressama poz veriyormus izlenimi uyandirabilir. Demek ki, biz resme her baktigimizda resimdekiler de bize bakmaktadirlar. Ama yalniz bize mi? Tablonun tam karsisinda bulunduklari icin kralla kralicenin de bizim gorduklerimizi gormeleri, onlarin da ayni zamanda hem seyreden hem de seyredilen olmalari gerekmez mi? O zaman biz kral ve kraliçeyle ayni yerde bulunuyor olmaliyiz ki, bu da bize aynanin kral ile kraliçenin yaninda bizi de yansitmasi gerektigini dusundurtur. Foucault "Kelimeler ve Seyler" (Michel Foucault, Kelimeler ve Seyler, cev. Mehmet Ali Kilicbay, Imge Kitabevi, Ankara, 1994, s. 29) adli kitabina bu tabloyu anlatmakla baslar: "Ressam bakislarini bize ancak, bizim onun modelinin onunde bulundugumuz olcude yoneltmektedir. Biz seyirciler fazlaligizdir. Bu bakis tarafindan kabul edilen bizler, onun tarafindan kovulmakta, bizden once burada bulunmus sey tarafindan ikame edilmekteyizdir: bizzat modelin kendisi tarafindan. Fakat bunun tersine, ressamin tablonun disinda, onun karsisina dusen bosluga yönelen bakisi, ona seyircilerden gelen kadar modeli kabul etmektedir; bu belirgin ama kayitsiz yerde, bakan ve bakilan sürekli alisveris halindedir. Hicbir bakis, kararli veya daha dogrusu, tuali diklemesine delen bakisin yansiz izinin icinde degildir; özne ve nesne, seyirci ve model rollerini sonsuza kadar ters yüz etmektedirler." Bu tablo bana Olaganustu Masallar adly kitapta (Jorge Luis Borges, Adolfo Bioy Casares, Olaganustu Masallar, cev. Ergun Akca, Mitos Yayinlari, Ystanbul, 1993) anlatilan bir Cin masalini hatirlatir: "Chuang Tzu dusunde bir kelebek oldugunu gordu, ama uyandiginda dusunde kendini bir kelebek olarak goren bir insan my, yoksa dusunde kendini bir insan olarak goren bir kelebek mi, oldugunu bilemedi." Bence felsefe de tam budur, yani insanin yasam denen trajedisini cozme ugrasy. Shakespeare’in Hamlet’inin dedigi gibi, "olmak ya da olmamak, iste mesele bu".
http://www.geocities.com/Paris/6745/meninas.jpg