Kabile Büyücüleri, Enflasyondan-Devalüasyondan Etkilenmez
[ Forum ] Makale yazari: gokyuzu Tarih, gün ve saat : 29. Mart 2001 19:36:49:
İnsanlık tarihinde üretime katılmadan yaşayan ilk insanlar, kabile büyücüleriydi. Ava gidenleri kutsayarak, onları "motive ederek" üretilen artı üründen paylarını alıyorlardı. İlk asalaklar büyücülerdir ve kendilerinde bir keramet varmış numarası yapıyorlardı.
Kerametleri kendilerinden menkuldu ve cahillik üzerine kurulmuş bir posta sahiptiler.
İllüzyon, gözbağcılığı insanlık tarihine yakın bir süredir devam ediyor.Asalakların ortaya çıkması için kabilenin bireylerinin hayatını sürdürmesi için gerekenden daha fazla üretmesi gerekiyordu ve bu üretilen fazla ürüne de artı ürün deniyordu. İnsanlık tarihi büyük ölçüde bu artı ürünün, artı değerin birileri tarafından ele geçirilme tarihidir.
Önüne koydukları kitaplardan yaptıkları derlemelerin ardına hamaset edebiyatı ekleyince al sana devrimci teorisyen !
Dünden bugüne, bugünden yarına kalacak bir tane orijinal yazı, bir tek fikir kırıntıları yok. Köşklerde, villalarda, mercedeslerde geçti liderlikleri.Bu Dursun’u, Apo’yu alın liderlikten salın hayata, asgari ücretle iş bulamazlar. Bir işleri, anladıkları, iyi bildikleri tek bir şey yok. Bir çöpü bir yerden alıp, bir yere koymadılar hayatları boyunca.
Bir tane, ama bir tane iz bırakan, fikir hayatına renk katan yazıları yok.
Marksizm üzerine, sanat üzerine, felsefe üzerine, bilim üzerine,tarih üzerine, üretim tarzları üzerine, tek bir fikir kırıntısı yazmadılar. Mahir ticaretiyle, Kawa ticaretiyle durumu idare ettiler. Cevahir aldılar, Mazlum Doğan sattılar.Bu rezilliği, bu fikir sefaletini sürdürmenin tek yolu vardı : Daha fazla kan !
Doyamadılar kan içmeye çünkü iktidarlarını, debdebeli hayatlarını sürdürmenin gıdası zavallı yoksul gençlerin kanlarıydı. Onlara bir şey olmadı ve olmayacak, onlar gizli servislerin koruması altındalar çünkü. Bütün hayatları da böyle geçti zaten.Müritler, sorgulamadan itaat edeceklerdi sadece. Şeyhin kendinden menkul kerametinden kuşkulananlar, işkenceyle, ırzına geçilerek, telle boğularak öldürüldüler.
Bir tek insanlığa mal ya da hizmet üreterek katkıda bulunmadılar. Bir tek gün kazandıkları, hakettikleri para olmadı ki, o parayla fırından sıcak bir ekmek alıp yesinler.
Enflasyon olmuş ne gam, devalüasyon olmuş ne gam; dünya yansa hasırları yanmaz bunların.
İllegalitenin "raconu" lüks semtlerde, lüks hayat sürmektir ki, dikkat çekmeyesin; öyle derler bu lüks hayatlarını meşrulaştırmak için. Bu koca bir yalandır, adi bir yalan sadece. Ruhları da, istekleri de, kişilikleri de o semtlerde, o evlerde oturmayı ister sadece. Yoksul insanların, sıradan insanların arasında yerleri yoktur ve bu asalak yaşam bir günde dikkat çeker gerçekten. Hüseyin Kocadağ’ın Dayı ile ortaklaşa olarak Sabancı Center’da işe soktukları Brüksel Lahanasının yakalandığı evin semtinden kendisine kadar lüksü de bundandır; yanlış anlamayın !
Kabile büyücülerinin yakalandıkları zaman da çevrelerinde hep kadınlar bulunması da tesadüftür zaten !Onların insan diye bildikleri, tanıdıkları etraflarını sarmış kapıkullarıdır; kah dalkavukluk yapan, kah soytarılık kah yağcılık yapan, kah tetikçilik yapan, kah insan boğazlayan ve şeyhlerinin artıklarıyla beslenenlerdir. Bunlar kraldan çok kralcı, işgüzar yaltakçılar, kişiliksiz, ruhunu kemik artıklarıyla beslendiği efendisine satanlardır.
Zindan Konferansı yaptılar, iş kendilerine gelince tek tokat yemeden annelerin soy kütüğünü saydılar.Deontolojinin temel ilkesidir : Önce Zarar Vermeyeceksin. Bu ahlaka bile sahip değildirler elbette.
Ele verdiler talkını kendileri yuttular salkımı. İllegalite numarasıyla ,at izini it izine karıştırarak yaşadılar hep. Bu paraların, bu lüks yaşamı, ihtişamı sürdürmek için gereken paranın kaynağı da malumdur. Uyşturucu ile ilişkileri gizli servislerle olan ilşikilerden gelir. Gizli servisler ödemeleri böyle yapıyor çünkü. Paşa Güven, uyuşturucu işine durup dururken karışmadı elbette.Yoksul devrimciler, insanlar öldükçe bu postu, bu saltanatlarını, bu ayrıcalıklarını korumaya devam edecekler. Varlıklarını sürdürmelerin yegane yolu budur.
Nihat Genç gibi sesleneyim bari burada, ona öyküneyim : Kardeşlerim, siz siz olun omuzlarınızın üstünde kendi kafanızı taşıyın. Bu liderlerinizin çok şey bildiğini sanmanız, sizin, benden bile, benim kadar az şey bilenden bile daha az şey bilmenizdir sadece. Şeyh uçmaz müritleri uçurur. Bu tiplerin ayaklarını yere bastırın artık. Sosyalizmde, insanları telle boğmak, devrimci öldürmek, işkence yapmak, harem kurmak, tecavüz etmek,uyuşturucu kaçakçılığı yapmak, besleme yaşamak yoktur. Çünkü bunlar insanlık onuruna yaraşmaz.
Bu şeyhler, siz mürit olduğunuz için varlar.
