Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

DIŞARIDAKİ OLÜM ORUCU DİRENİŞÇİSİNDEN MEKTUP


[ Forum ]


Makale yazari: Gokhan Simsek Tarih, gün ve saat : 09. Nisan 2001 22:15:43:

DIŞARIDAKİ OLÜM ORUCU DİRENİŞÇİSİNDEN MEKTUP
(Bu mektup bir kac hafta once Vatan gazetesine yollanmistir)

“Biz Metrisleri de Yaşadık En Zorlardan Ayağa Kalkmasını Bildik”

Merhaba; Bugün ölüm orucunun 80. günüdeyiz. Direniş 100’lü günlerine geldi. İçerdeki arkadaşlar kararlılıkla ölüm orucunu sürdürüyor. Aklımız hep onlarda desem yalan olmaz. Tanıdıklarımız, tanımadıklarımız hepsini tek tek düşünüyorum. Acaba nasıllar, içerisi soğuk, havalarda kötü gidiyor üşüyorlar herhalde. Ailelerinden ve mektuplardan haberlerini alabiliyoruz ancak. Bizi soruyorlarmış, sağlıklarımızdan endişeleniyorlarmış. Biz iyiyiz, bizi merak etmeyin. Siz iyi oldukça bizler iyiyiz dostlar. Dergi ellerine geçiyor mu bilmiyorum. Ama sizin vesilenizle bunları söylemek isterdim. Artan bir zulüm var, artan öfke... Duyguların yoğunluğunu yaşıyorum. Sevginin en güzelini en yoğununu. Ama yeterli gelmiyor ifade ettiğim sözcükler. Resim çizerdim vahşetin resmini yapamıyorum, bunun yanında direnişe de şiir yazmak istiyorum.

“Direndiler, tırnaklarına, saçlarının ölü teline kadar hepsi direndi”. Demek yeterli gelmiyor. Biz Armutlu’dayız şu an. Burası çok güzel bir yer. Armutlu halkı çilekeş. Elektriği, suyu, yollarını yıllardır hep direnerek almışlar. Ve F Tipindeki tutsaklar. İstanbul’u en son kanlar içinde bir ring arabasından gördüler. Hava soğuktu, kar yağıyordu o gece. Kanlar içinde yanındakileri tanımaya çalışıyorlardı. 19-22 Aralık “vahşet” olarak yerleşti beyinlerimize. “Hayat Kurtarma“ dediler adına. Ciğerimizi yaktılar. Kolay değil 28 can vermek. Biliyorum ki, bu canlar yeni canları getirecektir beraberinde. “Bir ölür bin doğarız” sözü boşuna değildir. Ben de ‘96 ölüm orucundan çok etkilenmiştim. Ben ve arkadaşlarım da düğüne gider gibi mutluyuz. Hem direnişimizin yenilmezliği hem de günden güne artan coşkumuz, halkımızla iç içe olmamız, içerden gelen haberler bizi mutlu ediyor. Günlerimizi mümkün olduğunca dolu geçirmeye çalışıyoruz. Sabah günlük gazetelerin okunması ve sabah haberlerinin izlenmesi ilk sırayı alıyor. Misafirlerimiz erkenden gelmeye başlıyorlar, onlarla ilgileniyoruz. Bana çok şey öğrettiklerini söyleyebilirim. Onlarla günü paylaşmak çok güzel. Pazar günü şehitlerimizin yemeği vardı. Mezarlığa gittik ilk önce. Ağlayanlar, ağıt yakanlar, sloganlar hepsi birbirine karıştı. Topraklarına dokundum, içimi sıcak bir sızı kapladı. Resimleri karşımdaydı, gözlerim neredeyse boşalacak. Hayır dedim seni bu şekilde görmemeliler. Sonra güldüm onlara. Yanınızdayım dedim, bırakmadım sizi. Sonra slogan atmaya başladım. Ve ben de yarınlarımız için şehit düşmeye hazırım. Pimi çekilmiş bir bomba misali. Ordan ayrıldıktan sonra Cemevinde programa katıldık, halaylarımızı çektik. Sonrasında da eve geldiğimizde 96 ve 2000-2001 ölüm orucu ile ilgili bir film çekimi varmış ve ‘96 Olüm Orucu gazilerimiz varmış. Onlarla sohbetler ettik. Fiziksel sorunları ve unutkanlık var hepsinde. İnançları tam zafere. Onlarla halay çektik ve bu hayatımda çektiğim en güzel halayımdı. Ve zafer halayımızı bekliyoruz şimdi. İşte o zaman en büyüğünü en güzelini birlikte çekeceğiz. Belki yanımda Aşur, Fidan Abla, Ahmet Abi, İlker olacak. Belki Şenay Abla, Zehra... Belki de sizler. Önemli olan zaferi bizim kazanacağımız. Güzel olan yarınlar adına birşeyler yapabilmek. Onurlu olan bu tarihin içerisinde yer alabilmek. Zafere olan inancımızı hiçbir zaman yitirmeyelim. Biz Metrisleri de yaşadık. En zorlardan ayağa kalkmasını bildik. Okurlarınıza iletmek istediğim ise onları düşünüyorsanız birşeyler yapın, kendi gücünüze güvenin. Sadece düşünmek, acı çekmek yetmiyor. Yetmemeli. Size de yayın hayatınızda başarılar diliyorum. Basına yönelik baskılar her geçen gün artarken sizin inadına yazmanız, doğruları yansıtmanız, bitmemiş olan bu tarih sayfasında onurlu bir biçimde yer almanıza sebebiyet verecektir. Kutlarım sizleri ve kolay gelsin diyorum tüm çalışanlara.

FATMA ŞENER





Cevaplar:


[ Forum ]