Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Kurumsal Irkçılık Susurluk'ta Su yüzüne Çıktı.


[ Forum ]


Makale yazari: fırat -akt.rizgari online Tarih, gün ve saat : 09. Nisan 2001 21:23:51:

Su yaziya cevaben: Yeni Susurluk Vak'ası ve bazı ayrıntılar makale yazari: Doğan Arkadaş Tarih, gün ve saat : 09. Nisan 2001 11:50:40:

Kurumsal Irkçılık Susurluk'ta Su yüzüne Çıktı.

[ Rizgari Online Forum-www.rizgari.com ]


Makale yazari: fırat Tarih, gün ve saat : 09. Nisan 2001 21:00:08:


Sayın Doğan,

Yazdıklarınızı okuyunca yaptığınız bazı genellemelerden dolayı ürktüğümü belirteyim.

Açıkca ırkçı saldırılar ve kampanyanın arkasında, ırkçıların yanısıra, topluma uyum sağlamayan, sarkıntılık hırsızlık yapan diger ulustan ya da renkten kişiler olduğunu söylüyorsunuz. Bunu yaparken verdiğiniz ABD'de ki siyahlar örneği dogru değil. Bu genellemeyi neye dayanarak yaptınız merak ediyorum.

Sizin mantığinızı esas alırsak hırsızlık yapanların büyük çogunluğunun dar gelirli ya da işsiz olduğu tespitini yaparak, bu tespiti yaptıktan sonra toplumdaki daha fazla polis ve daha ağır cezalar isteyen tutucu dalgadan
bu kesimlerin sorumlu oldugunu iddia etmek gerekecek.

Bu gibi olaylar olduğunda olayın arkasındaki sosyal ve politik nedenlere bakmak gerekir. Eger 5.000 kişi, bir kürdistanlının karıştığı iddia edilen üzücü bir olay sonrasında Kürtlere karşı yürüyüşe geçiyorsa, bunun nedeni Türk toplumunun sahip olduğu ırkçı-milliyetçi kafa yapısı ve bazı politik grupların açıkca Kürt düşmanlığı yapmasıdır. Ayrıca açık ırkçılık ile kurumsallaşmış ırkçılık arasında bir ayrım yapmanız gerekir. Evet her Türk ırkçı değildir, onlarcası Kürt halkının yanında yer alarak olumlu bir örnekte vermiştir ancak, Türkiye'de kurumsallaşmış ırkçılık tepeden tırnağa devlet ve toplumun her kademesinde mevcuttur. İstanbul gibi şehirlerde yaşayan fakat nufusa kayıtlı oldukları yerleri değiştiren ya da çocuklarına Kürt ismi vermekten bilinçli olarak kaçınan ya da her gün içi yana yana 'Türk' olduğunu söylemek zorunda kalan binlerce sıradan Kürdistanlının durumları buna bir örnektir. Susurluk olayı kurumsal ırkçılığın kendisini açıga vurması olarak görülmelidir.

1950'li yıllarda İstanbul'da Rumlara karşı girişilen olayları hatırlıyorsunuzdur. Kadınların ırzına geçildi, işyerleri evler yagmalandı ve insanlar öldürüldü. Bu olaydan dolayı nasıl Rum toplumunun suçlanması söz konusu değilse, ayni şekilde Susurlukta'ki saldırıdan dolayı Kürt halkının bazı münferit olaylar nedeniyle sorumlu tutulmasıda söz konusu olamaz.

Yahudi pogromlarını düzenleyenler yahudilere hiç bir zaman yahudi oldukları için saldırmadı, aksine Yahudi olmakla ilgili varsayımlardan dolayı onlara saldırıldı. Örneğin Yahudıler toplumdaki ekonomik bunalımdan sorumlu tutuluyordu. Bir kaç yahudi zengini örnek gösterilip bu tezler dogrulanıyordu. Aynı şekilde bazı münferit olaylara karışmış Kürdistanlıları örnek göstererek Susurluk'ta 5.000 kişinin yaptıgı saldırganlıga yumuşak bir açıklama getirilemez.

Türk sosyalistlerinin bu saldırıyı kınayarak evlerine saldırılan Kürdistanlıların yanında yer alması ve onları savunması gerekir.

Bütün Kürt örgüt ya da kişilerinin magdur'un babasına başsağliğı mesajı göndermeleri bir şekilde bu olaydan dolayı sorumluluk üstlenmeleri anlamına gelir ki, bu yanlıştır. Ayrıca Türk toplumunun kafasına yerleştirilen bizden yana olanlar ve olmayanlar, iyiler ve kötüler mantığının güçlenmesine hizmet eder.

Sorumluluk ezilenlere değil fakat ezenlere düşer, yaralar sarılacaksa Susurluk halkı özür dilemeli ve mülkleri tahrip edilen Kürdistanlıların zararlarını ödemelidir. Aksi takdirde, suç işlediği iddia edilen Kürdistanlı vatandaş cezalandırılacak fakat Kürtlere karşı toplu suç işleyenler ise hiç bir ceza görmeyeceklerdir.







Cevaplar:


[ Forum ]