Cumhuriyet ve Demokrasi
[ Serbest kursu ] Makale yazari: Aktarma Tarih, gün ve saat : 25. Ocak 2001 02:40:52:
AHMET TANER KISLALI
Cumhuriyet ve Demokrasi
Atatürk için, cumhuriyet demek demokrasi demekti.
1920'ler Anadolusu demokrasinin hiçbir kosuluna sahip degildi. Dünyada demokrasiler birer birer yikiliyor, yerlerini baski rejimlerine birakiyorlar. Max Weber gibi bir toplumbilimci bile, demokrasiyi Marmaris'teki adam gibi tanimliyordu.
''Demokraside halk güvendigi bir önder seçer. Seçilen önder 'Simdi sesinizi kesin ve bana itaat edin' der. Artik halk ve parti, onun isine karisamazlar.''
Iste Atatürk, o kosullar içinde demokrasiyi kurdu. 73. Yilini kutladigimiz Cumhuriyet, Atatürk için demokrasinin kilifi idi.
*****Demokrasinin hangi kosullarda var olabilecegi bellidir. Yoksulluktan kurtulmus olma, sanayilesme, kentlesme, egitim düzeyi, çogulcu toplum, uluslasma, kitle iletisim araçlarinin gelismis olmasi... 1920'ler Anadolusu'nda bunlarin hiçbiri yoktu. Kisi basina düsen yillik ulusal gelir sadece 67 dolardi... Topluigne, kefen bezi bile disaridan geliyordu. Halkin yüzde sekseni köylerde yasiyordu... Her on erkekten, ancak bir tanesi okur-yazardi; kadinlarda ise bu oran binde dörde düsüyordu... Radyo henüz gelmemisti; en çok satan gazete Istanbul'da, ancak 2-3 bin kadar basiyordu...
Yirmi kadar etnik kökenden insan vardi. Ama bir ''ulus'' yoktu. Yani ayni topraklar üzerinde yasayan insanlar arasinda bir ''biz'' duygusu yoktu. Dayanisma duygusu yoktu. Batida demokrasiyi kurmus olan siniflar da yoktu.Osmanli'nin timar sistemi nedeniyle topraksoylu sinif (aristokrasi) yoktu. Geri kalmislik nedeni ile kentsoylu sinif (burjuvazi) yoktu. Dogal sonucu olarak isçi sinifi yoktu (Bir isyerine bagli olarak çalisanlarin tüm ülkedeki toplam sayisi ancak 70 bin kadardi). Ve Atatürk, cumhuriyeti kurarken su anlayisla yola çikti:
''Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet sekli demektir.''
*****Atatürk bu yokluklar içinde neler yapti? Önce Anadolu insanini ''kul'' luktan ''yurttas'' liga yükseltecek adimlar atti. Laiklik... Egitim devrimi... Köy
Enstitüleri... Dünya klasiklerinin Türkçeye çevrilip yayimlanmasi... 404
halkevi, 4 bin kadar halkodasi... Ve kendi eliyle kaleme aldigi ''Vatandasa Medeni Bilgiler'' kitabi... Yani daha ortaçag karanliginda yasayan -demokrasinin adini bile duymamis- bir halka, demokrasiyi ve özgürlükleri ögretmek, benimsetmek için yazilmis bir kitap... Ya demokrasinin kurumlari için
yaptiklari?Samsun'a adimini attigi andan öldügü ana kadar, her seyi ''halki temsil eden'' bir Meclisle yürüttü. Çok partili döneme geçilmesi için çaba gösterdi. Basarisizliga ugrayinca; partisi içinde her türlü görüsün filizlenmesine izin
verdi. Meclis'te bagimsiz bir grup olusmasi ve muhalefet islevini yerine getirmesi için -bazen en yakin çalisma arkadaslarina karsin- direndi... Ve bir de ''sivil toplum'' için yaptiklari var. Hem de ''hiçbir seyin devlet denetimi
disinda kalamadigi'' fasizmin ve Nazizmin yükseldigi bir dünyada... Henüz ortaçag karanligini yasayan bir Anadolu'da... Daha ticari ortakliklari düzenleyen yeterli ''mevzuat'' bile yoktu. Ama önce Anadolu Ajansi'ni, arkasindan da bugünün TRT'sinin anasi olan kurumu, birer ''anonim ortaklik'' olarak kurdurdu.Kültür devriminin en önemli ayaklari olan Türk Dil ve Tarih kurumlarini birer dernek olarak kurdurdu. Dünyanin en gelismis sivil toplumlari olan Iskandinav ülkelerinin en belirgin sivil toplum örgütlerini, ''kooperatif'' leri Türkiye'ye getirdi. Üye oldu, öncülügünü yapti.
****
Bazilarina göre meger Atatürk diktatörmüs...
Siz hiç, daha demokrasinin adini bile duymamis olan bir halka, demokrasiyi ve özgürlükleri ögretmek için, benimsetmek için kitap yazmis bir diktatör taniyor
musunuz?Siz hiç, yasal muhalefet olusmasi, bir muhalefet partisi kurulmasi için çaba
göstermis bir diktatör taniyor musunuz?Siz hiç, daha kulluktan kurtulamamis olan insanlarla, bir ''sivil toplum'' un
temelini atmak için savasim vermis bir diktatör taniyor musunuz?Olabilir mi?..
Hazir bazi ''devlet büyüklerimiz'' (!) bir ''tükürük modasi'' baslatmisken bir
önerim var; ''Atatürk diktatördü... Kemalizmde demokrasi yoktur... Onu yikmadan Türkiye'ye demokrasiyi ve sivil toplumu getiremeyiz!'' diyenler üzerinde bir deneme yapabilirsiniz.Nasil olsa yüzsüz olduklari için, hakaret anlamina falan da gelmez...
(Cumhuriyet, Ekim 1996)