Biz, femineniz
[ Serbest kursu ] Makale yazari: Aktarma Tarih, gün ve saat : 16. Ocak 2001 14:45:34:
Şaban SEVİNÇ / ANKARA
Anadolu Solu'yla bir tartışma başlatan Baykal, yeni bir tanım daha getirdi; Feminen CHP. Partisinin kadın kolları il başkanlarının düzenlediği toplantıda konuşan Baykal, ‘‘Siyasette kadının önünü açmak bize düşer. Çünkü biz sosyal demokratız. Sosyal demokrasi de feminendir’’ dedi.
KUTSAL kavramın artık ‘insan’ olduğunu söyleyen CHP Lideri Deniz Baykal, sosyal demokrasiye yeni bir tanım daha getirdi. Baykal, sosyal demokrasinin ‘Feminen - kadınsı’ olduğunu söyledi. Baykal dün CHP kadın kolları il başkanlarının düzenlediği toplantıda, yeni solu şöyle tanımladı: ‘‘Siyasette kadınların önünü açmak bize düşer. Kadın etkinliğini arttırmanın altyapısı henüz partilerimizde mevcut değil. Ama CHP'nin yapısı bunun için çok uygundur. Çünkü biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyal demokrasi de feminendir. Dünyaya kadının bakış açısıyla bakar. Biz sosyal demokratlar olarak tepeden bakan, astığım astık, kestiğim kestik diyen, meydan okuyan maço bir anlayışa sahip değiliz. Kadın, siyasetimizin ihtiyat kuvveti olarak beklemektedir ve artık devreye girerek köklü değişimi gerçekleştirmelidir. Böylece haksız yere bugün belirleyici durumda olan güçler devreden çıkacaktır.’’
NAMUSLULARA KUCAK AÇIN
Baykal, partinin olabildiğince vatandaşlara açılmasını ve siyaset dışında duran namuslu insanları üye yapması gerektiğini belirterek, ‘‘Biz Türkiye'yi değiştirmek, yenilemek ve tazelemek istiyoruz. Türkiye yoruldu, eskidi. Canlandırmak ve bir büyük değişimi gerçekleştirmek lazım’’ dedi. Baykal, CHP'nin yeni dönemde beslendiği üç temel kökü de şöyle anlattı: ‘‘Bizim tercüme olmadığımızı; Anadolu gerçeklerinden, tarihimizden, Kurtuluş Savaşı'ndan ve Atatürk'ten güç alan halk siyaseti olduğumuzu herkese anlatmalıyız. Medeniyetin beşiği Anadolu'dur. Yunus Emre ve Hacı Bektaş evrenseldir. Bunlar çağları aşar. Edebali, Bedrettin, Ahmet Yesevi de öyledir. Bunlar meshebi, dini, ırkı aşmışlar; kardeşlik, bilgi, sevgi insan demişlerdir. Bu Anadolu rönasansının temelidir. Anadolu aydınlarına sahip çıkmak sağcılık değildir. Zaten böyle diye diye Türkiye sağa teslim edilmiştir. Sosyal demokrasimiz Anadolu rönasansından, Mustafa Kemal Atatürk'ten ve çağdaş sosyal demokrasiden güç alır. Atatürk de Anadolu tarihini Etiler'e ve Sümerler'e kadar götürmüştür.’’
