Düğme Deliği
[ Serbest kursu ] Makale yazari: Kazım Balaban Tarih, gün ve saat : 04. Ocak 2001 18:26:05:
Bu makale bugün ( 04-01-2001) tarihinde Hürriyet Gazetesinin tüm yurtdisi baskilarinda kesintisiz yayinlanmistir. (Sayfa 24 Demokrasi Kürsüsü bölümünde)
Ilgilenenlere saygi ile duyurulur.
K.BALABAN
DÜGME DELIGI
Kamuoyu bir süredir Türkiye’de yasanan son provakasyonlardan sonra Basbakan Bülent Ecevit’in deyimi ile birileri tarafından basıldıgı var sayılan ‘’Dügme’’ yi arıyor.
Gerci kimse acık bir sekilde herhangi Dügmenin varlıgını, varsa da bu Dügmenin kim tarafından, nasıl, hangi arac ve amacla kullanıldıgına yönelik net bir fikir ileri süremiyor. Ancak varsa böyle bir Dügme, bunun geçecegi bir de iligin olması gerekiyor. Biz Dügmenin varlıgı konusunu bir kenara bırakıp ‘’İLİK’’ i biraz irdeleyelim.
Türkiye’nin AB Hülyasının agır bedel ödenme kosullarına baglanması, eger ‘’Ev ödevlerini eksiksiz yaparsa’’ 10 yıl sonra ‘’Belki ve gerekirse’’ AB için müzakerelere baslanılacagının vurgulanmasının yarattıgı ‘’Yeni strateji’’ arayısları sonrası Türkiye’de bazı ilginc gelismeler yasandı. Aclık grevleri ve ölüm oruclarının gündemi isgal etmesinin yanı sıra bir cok yerde bombalama ve benzeri terör eylemleri yasandı.
Ucu Demirel’in meshur ‘’Aile fotografı’’na uzanıp onu kenarından yırtarak Mesut Yılmaz’a dayanan Parasüt, Hayal, Balina, Kartal, Serhat, Matador, Kasırga ve Bufalo oprasyonları sonucu iclerinde Bankalarını bilerek batıran bazı aile fertleri de dahil toplam 132 kisi tutuklandı. Pesinden dünya finans piyasaları ile orantılı olmayan ve sadece Türkiye’yi sarsan bir mali kriz patladı. Ve bu kriz sonucu Türkiye’den toplam 8 Milyar Dolar civarında döviz yurt dısına kactı.
Bu arada Türkiye’yi istikrarsızlastırma projelerinin eski eli kanlı katillerinden biri olan bir Milletvekili, koalisyon ortagı partisinin ‘’Af’’ konusunda önergelerin altında imzalarını unutarak Basbakana agır hakaretlerde bulundu ve ortamı gerdi.
Ardından kamuoyunu germek için Alevilerin yogun yasadıgı bir semtte 2 Polisin sehit, 14 Polisinde yaralanması provakasyonu yasandı. Birileri acık bir sekilde Alevileri eylemlerin içine cekmeye ve gerginligin boyutunu yükseltmeye çalıstı.
Ertesi gün ise basta büyük sehirler de olmak üzere Cevik Kuvvet Polisi kanunsuz yürüyüs ve eylemler yaptı. Ankara’da ölüm orucuna yatan tutuklulara desdek icin yürüyüs yapan kalabalıga Polis-Ülkücü gurubu birlikte saldırdı. Bununla da kalınmayıp ‘’Allah-ü Ekber, Kana kan, Cana Can’’ sloganları esliginde ÖDP (Özgürlük ve Demokrasi Partisi), TSİP ( Türkiye Sosyalist İsci Partisi), Egitim-Sen Subesi, CHP yönetiminde olan Cankaya Belediyesi tahrip edildi. Polis tarafından bizzat Belediye Baskanının 3. kattaki odasına gaz bombası atıldı. Pesinden de ülkücülerle civarda ki ickili lokantalara saldırıldı.
Kimi ilgililer bunun nedenlerini Polisin ekonomik sıkıntılarına ve yapılan saldırı sonrası psikolojiye baglamak istediler. Ancak örnegin neden Adana veya Gaziantep’te de yürüdüklerini acıklayamadılar.
Türkiye provakasyonlardan cok cekmistir ve sagduyulu davranmak zorundadır. Ülkücü gurubun Ankara’da yarattıgı terör sonrası MHP Başkanı Devlet Bahçeli sagduyulu olmaya davet etmelerine ragmen yılbası gecesi Ülkücüler yeni bir provakasyona basladılar. İstanbul’da ‘’Allah-ü Ekber’’ sloganları atarak ve kurt isareti yaparak bir otele saldırarak kapı-pencerelerini tahrip ettiler.
Bu sefer Provakasona gerekce de bulunamamaktadır. ABD’nin İstanbul konsoloslugunu gelecek olan terör nedeni ile süresiz kapatmasının ardından sık sık cesitli banka subelerine yapılan saldırılar ve patlatılan bombalar akla cesitli olasılıklar getiriyor.
MHP kendi tabanına sahip olamıyormu? Yoksa bu partide cok baslılık mı var. Polis-Ülkücü kanunsuz eylem isbirligi bu partiyi rahatsız etmiyor mu? Daha acık soralım. Bu provakasyonlar kim adına ve nicin yapılıyor ?
Bu durum yeni bir askeri darbeye cagrı mı?
Basbakan dügmeye basılma olasılıgını ileri sürerken, İcisleri bakanı Tantan, Polis eylemlerinin arkasında ‘’Cıkar cevreleri ile iliskileri nedeniyle görevine son verilen eski emniyet görevlilerinin halen emniyet icerisinde baglantısı olan kisiler provakasyonu yaratmıstır’’ demektedir.
Dügme var mı-yok mu? Kamuoyu tartısa dursun. Ortada bir gercek var. O da bir İligin oldugudur. Bu ilik sonuctur. Yani provakasyonlardır. Yöntemler de nedense hep aynıdır. Türkiye’yi istikrarsızlastırma projeleridir. Birileri önce Fasist T.C.’yi protesto için orayı burayı bombalayacak, digerleri de Vatan-Millet-Sakarya askıyla güya devleti savunmak icin kendine görev cıkaracak.
Türkiye’yi istikrarsızlastırma projelerinin mimarları gecmiste hem sag, hem de sol kola takılan, bazılarının üzerinde Arapca dualar yazılı cesitli boy ve ebatta bol miktarda dügme kullandılar. Halen de kullanmaktalar.
Peki bu dügmeler ilikten gececek mi? Baska bir deyimle önemli ölcüde yolundan saptırılan Türkiye Cumhuriyeti Ulusal Kurtulus Mücadelesi sonucu büyük bedel ödeyerek elde ettigi kazanımlarının hepsini Emperyalizme kaptıracak mı?
28 Subat sonrası Aydınlanma Devrimi rotasına giren bu ülkenin dinamikleri buna göz yumacak mı?
Kamuoyu bu soruya cevap aramalidir.
Saygılarımla
K.BALABAN
