|
SATANİZM: Mahiyeti,
Yayılma Sebepleri ve Önleme Yolları Mü’min
bir insanın en büyük gayesi, Allah’ın rızasını tahsildir. Materyalist bir
insanın amacı ise, nefsini memnun etmek, satanist bir bireyin amacı da
şeytanı memnun etmektir. Yezidîler Antik
satanizmin bizim topraklarımızdaki temsilcisi Yezidiler olmuşlardır. Bu
inanışın sahipleri şeytana Melek-i Taus derler. Hz. Ali’nin insan bedenine
bürünmüş Tanrı olduğuna inanırlar. Modern
Satanizm 1966
yılında “Rosmary’nin Bebeği” isimli kitap ve film, modern satanizmin
başlangıcı oldu. Şeytan tarafından gebe bırakılan ve Deccali doğuran kadını
anlatan filmin yapımcısı bir yıl sonra öldürülüyordu. Bu filmde
“Kara büyü danışmanı” rolündeki Kafkas kökenli Anton LaVey (1930), sonra
şeytan kilisesini kurdu ve baş rahip oldu. Grubun
amacı, “Bireyselliğin bütünleştirilmiş enerjisini toplayıp, doğanın karanlık
güçlerine ulaşmak. Bu amaca ulaşmak için ilhamını büyü ve metafizik güçlerden
almak.” 666 rakamını uğurlu sayarlar. “Biz Buraya Ait Değiliz” Geçen
yıllarda Ataköy’de 14. kattan kendilerini bırakan Alp ve Aslı yazdıkları
mesajda, “Biz buraya ait değiliz” diyorlardı. Biri 14 diğeri 17 yaşında
derslerinde başarılı olan bu iki gencin ekonomik sorunları yoktu. Geçen yıl,
bir ritüel gereği kedi yerine arkadaşlarından birini öldürdüler. Hepsinin
ortak özellikleri satanizm inancına bağlı olmaları. Kaliforniya’da Yüce
Kaynak Tarikatı mensubu 39 satanistin toplu intiharında da “Biz buraya ait
değiliz” notu vardı. Satanistler,
yoğun olarak kullandıkları internet sitelerinde Türkiye’deki sayılarının elli
bin olduğunu söylüyorlar. Eğer bu rakam doğru ise, Türkiye’yi yönetenler
kafalarını ellerinin arasına alıp iyice düşünerek kendilerini sorgulamalı ve
çözüm üretmelidirler. Satanizm
Nedir? “İnsan
bencil, çirkin, habis ve korkulması gereken bir varlıktır, kötü olan şeytan
değil aksine insanın kendisidir. Amacımız şeytanı memnun etmektir.” Bu
sözler, A.B.D’ de Şeytan Kilisesinin kurucusu LaVey’e aittir. Antik
Satanizm’de doğa üstü güçlerle ilişki kurma, büyüyü kullanma özelliği ön
plandadır. Gizli güçlerle bağlantısı olduklarna inanırlar. Modern
Satanizm’de ise uyuşturucu, seks ve sert müziklerle dinlerdeki günah
anlayışına başkaldırma vardır. Hümanist felsefe ve bireysel yaratıcılık
iddiası ile gençleri etkileyen bir “kafa tutma akımı,” gençliği bir yerlere
sürükleyip götürmektedir. Günümüzdeki
satanistler, ister A.B.D. ister Mısır ister Türkiye’de olsun, ortak bazı
ritüeller sergiliyorlar. Giyim kuşam, saç şekli, tapınma biçimleri, intihara
yürürken geride bıraktıkları aynı mesajlar, bunun ideolojik temelleri olan
bir akım olduğunu göstermektedir. Organize bir şekilde çalışmaktadırlar.
İnternet sitelerinde çok hareketliler. Web sayfalarını yoğun bir şekilde
kullanıyorlar. Satanist
gençler, 14-22 yaşlarında birer satanizm uzmanıdırlar; kitaplar önerirler,
fikir tartışmaları yaparlar. Kendilerini bir sosyal hareket, alt kültür
faaliyeti olarak algılıyorlar. Ölümsüzlük,
kıyamet, hayatın cehennem, ölümün ise gerçek boyuta geçiş olduğu gibi konular
üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Şeytana
tapar görünürler ama, asıl amaç şeytanı da yok edip, dünyayı ele geçirmektir.
Dini kitapların üstünde aykırı eylemler yaparlar. Kendilerini üst düzey bir
klan gibi hisseder ve kendileri dışındaki insanları aptal birer mahluk olarak
görürler. Şeytan
ve Şeytanlık Şeytan
bizim kültürümüzde gurur-kibir, bencillik gibi saplantıların esiri olmuş
durumlar için kullanılan bir kavramdır da. Kelime
olarak şeytan, ”Şa-ta-ne” fiilinden türemiştir. Uzak olmak anlamına gelir.
İnsanı, Allah yolundan uzaklaştıran her şey, şeytanlık olarak tanımlanabilir.
Şeytanın
Yaptırım Gücü Var mı? Kuran-ı
Kerim’e göre şeytan, vesvese vererek insanı kötülük yapmaya sevk eden
varlıktır. İnsan ruhunda çoraklaşma varsa, şeytan bunu işletir. Hedeflediği
insanı, o insanın kendi gücü ile vurur. Çirkin şeyleri güzel gösterir. Tuzak
ve hilelerle hareket eder. “Şehvet, nefret, intikam, hırs, sevgi, korku, öfke
ve şiddet” gibi duyguları değerlendirmede yanılgıya düşürtür. “Şeytanın
hilesi cidden zayıftır” âyeti, aslında şeytana karşı ve yerinde kullanabilen
için insan akıl ve iradesinin değerini ortaya koymaktadır. İnsan
nefsi, sürekli kötü şeyleri emreder ve insanı onlara meylettirir. Kişinin
vicdanında neyin iyi, neyin kötü olduğunu söyleyecek bir bekçi yoksa; kötü
şeylerin ve iyi şeylerin arka planını görecek duygusal zekâya sahip değilse,
içi isteklerine meyleder. Bu meyil içerisindeki insana şeytan, kötülükleri
süslü ve güzel gösterir. Hırsızlığa, yalana, şiddete kılıf uydurarak onları
sevimli gösterir ama, insan, bütün bunlara rağmen iradesiyle kendini şeytanın
tesirinden koruyabilir. Ritüeller ve Çılgın Müzik Kedi
köpek katletmek, ibadetlerle dalga geçmek, kutsal nesneleri aşağılamak,
kurban seçilen insanlara işkence ve tecavüz, grup seksi, uyuşturucu
kullanımı, kara büyü ve büyü ayinleri, satanistlerin başlıca özellikleridir.
Vazgeçemedikleri şeyler siyah, karanlık ve sert müziktir. Black
Metal, Heavy Metal gibi müzikler, bu müzikte civciv çiğneyerek dans etmek
(ozzyozbone), onların orgazma benzer ritüelleridir. Aslında
sert müzik, satanistlerin iç sıkıntılarının bir çığlığıdır. Orgazmı devam
ettirememenin öfkesi, şiddeti ve umutsuzluğudur. Satanizm’e
Kapılma Sebepleri “İnançta
büyü vardır” şeklinde bir söz vardır. Bir şeye inanma, insana çok aykırı
şeyler de yaptırabilir. Eğer inanç sisteminde ahlaki normlar yoksa veya kişi
yanlış ahlaki normlar taşıyorsa, ona göre hareket edecektir. Yaptığının doğru
olduğuna inanan genç, buna başkalarını da inandırmaya çalışacaktır. Pastör,
“tabiat, boşluktan nefret eder” der. Bir toplumda inanç boşluğu varsa, bu
boşluk aykırı inançlarla doldurulacaktır. Satanizm’de
semavi dinlerin amentüsü, satanizmin amentüsü ile yer değiştirmiştir. Satanizm’in
kendisine taraftar bulduğu ergenlik dönemi gençlerinin ortak özelliklerini
ailelerin bilmeleri ve onlarla ilişkilerini bunları göz önünde tutarak
sürdürmelerinde yarar vardır. Çete Yaşı Öncelikle
aynı yaştan olan çocuklar, bir arada bulunmak, aynı yiyecekleri paylaşmak,
sır ortaklığı yapmak, bazı eşyalara sahip olmaktan hoşlanırlar. Koleksiyon
yaparlar, dîni konular konuşurlar, yıldızlarla uğraşırlar. Bazı gençler de
suç işlemeyi, kurallara aykırı davranmayı âdeta amaç edinirler. Ergenlik
döneminde işlenen suçlarda, gençlerin dörtte üçü suçu yalnız işlememiştir.
Çete grupları mârifeti ile işlenen suçlar çoğunluktadır. Çocuk
hırsızlıklarının % 89’unun grup hâlinde işlendiği bilinmektedir. Bu durum,
gençlerdeki aidiyet duygusu ile ilgilidir. Bir gruba ait olma ve paylaşma,
gençliğin psikolojik tabiatında vardır. Gencin
önünde olumlu, tatmin edici grup seçenekleri yoksa, sadece hoşuna giden gruba
katılacaktır. Geçiş Yaşı Çocukluktan
yetişkinliğe geçiş, ergenin çözmesi gereken önemli bir sorundur. Beden hızla
gelişirken, ruh ona uyum sağlamakta zorlanır. Bu sebeple psikolojik bir
sarsıntı yaşanır. Genç, fırtınaya tutulmuş bir gemi gibidir âdeta. İyi bir
rehbere ve doğru bir pusulaya ihtiyacı vardır. O yaşa
kadar çocuk güvenliğini, anne-babanın her şeyi bildiği ve üstesinden geleceği
inancından alır. Ergenlik çağında ise bağımsızlık dürtüsü öne çıkar. Genç,
anne-babayı beğenmemeye başlar, hattâ acımasızca eleştirir. Anne-babanın
yerine, dayanacağı, aidiyet hissi duyacağı başka birilerini koymaya başlar.
İşte bu durum, gencin yanlış gruplaşmalara kurban olması için bir tehlike
kaynağıdır. Fırtınalı
dönemdeki genç, kimlik arayışı içerisindedir ve bunalım yaşamaktadır. Kimlik
bunalımı içerisinde olan gencin yalancı önderlere ve güç gösterilerine
kapılması çok kolaydır. Geçiş yaşında bulunan gencin gözünde anne-babanın geçici
olarak değerini yitirmesi, belli ölçülerde makul karşılanabilir. Şaşkınlık Yaşı Aruz
edilen bir benlik gelişimi için, çocukluk dönemlerinden beri yeterli iç
denetim düzenekleri kurulmuş, doğru-yanlış, faydalı-zararlı, iyi-kötü
kavramlarının temeli atılmış olmalıdır. Kendisine neyin iyi neyin kötü olduğu
öğretilmeyen bir genç, ergenlik döneminde şaşkınlık ve kimlik bunalımını daha
şiddetli yaşayacaktır. Yeterli
benlik gelişimi için cevaplanması gereken 3 soru vardır (Colemann 1972) : 1. Ben
kimim? 2. Nereye
yönelmeliyim? 3. Neden
yönelmeliyim? Ben
Kimim? Anne-baba,
gerekli ortamı hazırlamışsa kimlik karmaşası kolay aşılır. Eğer genç,
kendisini düşman olarak algıladığı bir dünya içinde eksik ve güçsüz
buluyorsa, ruh sağlığı bozulabilecek veya çetelere karışabilecektir. İyi
yönlendirilemediği takdirde tehlike olabilecek bir diğer husus, gencin,
aidiyet duygusu içinde bağlanacağı bir yer aramasıdır. Bir gencin kendini
biçimlendirmesi yürek gerektirir. Onun, vereceği kararın yol açacağı sonucu
ve sorumluluğu üstlenme kararlılığını göstermek kolay değildir. Bir çok genç
bu durumda ana kuzusu olmayı tercih edebilir veya grup bağımlısı olmakta
güven arayabilir. Bir gençte toplumun bağımsız bir üyesi kimliğinin oluşması,
ancak iç fırtınalar sonucu gelişir. Nereye
Yönelmeliyim? Anne-baba,
genci zamanla değişmiş ve kendilerinden uzaklaşmış bulur. İki taraf da bu
durumda tedirgin olur. Gençler, psikolojik değişim süreci içindedirler.
Kendini anlamak için soru sorarlar, hırçın ve tepkilidirler. Sorunlarını paylaşmaz,
kendilerine saklarlar. Bazı gençler ise, ilgisiz kişilerle dostluk kurar,
sonra da hayâl kırıklığı yaşarlar. Pek çoğu da, bir çok maksada birden
yönelmenin karmaşası içinde saflık ve tecrübesizliğin çelişkilerini yaşar.
Deneme -yanılma yolu ile bir gayeye yönelirler. Ergenlik
dönemini başarılı bir biçimde çözümlemek, yapıcı ve üretken bir birey olmak
hiç de kolay değildir. İsyan
Duygusu Ergenlik
döneminin kendisine has psikolojik güçlükleri nedeniyle genç, kendisinin
“isyancı” olarak nitelendirilmesinden hoşlanır. İşte
satanizm, bu duyguyu kullanmaktadır. “İnsanın
Tanrı karşısında âciz olmasından nefret ediyorum, ben dünyaya isteyerek
gelmedim, ne istiyorsam onu yaparım” gibi sözler, satanistlerin sık
kullandıkları cümlelerdir. Mezarlık
bekçileri ile anlaşıp ilahiler okuyan genç, aidiyet duygusunu tatmin
etmektedir. Sevmediği insanları lanetlemek de yöntemlerinden birisidir.
İntikam ve lânetleme, projeksiyon savunma mekanizmasının yol açtığı bir
tatmin şeklidir. “Satanizm,
kendini sakınmayı değil istediğini yapma özgürlüğü sunar” felsefesi, gencin
ego doyumunu destekler. Sorunlu Gençler Satanizm‘e Aday mı? Zeki
gençler, ergenliği daha bunalımlı, sancılı ve fırtınalı geçiriyorlar.
Varlıklı ailelerin zeki çocukları sorularına cevap bulamazlarsa, kendilerini
kaos içerisinde bulmaktadırlar. Psikolojisi
bozuk, zeki ve varlıklı aile çocukları, satanizm için en büyük risk grubudur.
Satanist
gençler, farklı arayışları olan, soyutlanmış hissini taşıyan, anlaşılmadığını
düşünen, hayatı anlamsız ve gayesiz gören düşünce biçimine sahip olan
gençlerdir. Depresif
ruh hali, üzüntü ve karamsarlık içerisindeki genç, bir çok ekonomik imkâna
rağmen mutlu olamadığını hissettiğinde, önüne çıkan kısa, anlık, hattâ normal
dışı bir zevk sebebi olanak satanizme yönelebilir. Satanist
grup içerisindeki gençler, ailelerinden ve okuldan alamadıkları duygusal
desteği burada aramakta, üzüntüyü, sevinci ve zamanı paylaşma ihtiyacı
duymaktadırlar. Mum yakıp, çevrelerinde alkolle, seksle, saldırganlıkla
normal dışı paylaşım peşinde olmaktadırlar. Belirli İlkeler İntikam,
başkaldırı, istediğini yapmak, büyünün gücünü kabul etmek, gerçek insanlığın
şeytanı memnun etmekte yattığına inanmak, satanizmin ilkeleri arasındadır.
Aşağıdakiler ise, yasaklardır: Sevgini
nankörlere harcama; istenmeden fikir belirtme; cinsellik sinyali almadan
kimseye yaklaşma; seninle ilgili olmayan şeyden şikayet etme; insan olmayan
hayvanları ihtiyacın olmadığı zaman öldürme; seni rahatsız edeni uyar,
dinlemezse yok et; sadece şeytanla ruhunu bütünleştirmek isteyeni öldür. Heyecan
dolu özgürlük ve başkaldırıyı yöntem olarak benimseyen satanizm yapay bir
hareket olarak düşünülmemelidir. Satanizm, şu an örgütlü bir hareket
değildir, fakat örgütlü bir hareket olma ihtimali yüksektir. Kübün
Dışına Sızanlar Günümüzde
toplumlarda ve toplumumuzda manevi çoraklaşma, ahlâkî yozlaşma, ileri
boyutlara varmış bulunuyor. Satanizm, bu çoraklaşma ve yozlaşmanın acı
sonuçlarından biridir. Burada
dindar bilinen insanların da büyük hatası var. Kuran-ı Kerim’de “Şeytanın
orduları, şeytanın evliyası” tanımları vardır. Bu tabirlerin kendileri için
kullanıldığı şeytanlaşmış kişilerin yanısıra, din adına hareket eden
kimselerin dünyalık peşinde koşmaları, ticari hayatta çıkar ilişkisinde
acımasız bir kapitalist gibi davranmaları, Allah’ı değil nefislerini memnun
edenler gibi yaşamaları da, gençlere kötü örnek oluşturmaktadır. Gençlere
emretmeyen fakat örnek olan, dostça ve akıllı davranan, onlara zaman ayıran
bireyler olmalıyız. Eğitimdeki hatalarımızı düzeltmeliyiz. Ne
Yapmalı? 1. Satanist
eğilimli çocukların anne ve babaları sorun odaklı değil, çözüm odaklı
düşünmelidirler. Suçlu aramak yerine sorumluluk almaya çalışmalı;
çocuklarından önce kendilerini sorgulamalı; çocuklarını anlama çabası içinde
olmalı; çocuklarının kendilerini ifade için iletişim yollarını açık
tutmalıdırlar. Baskı, tenkit, korkutma, sindirme, küçümseme, azarlama gibi
tepkiler genci savunmaya iter. Genç, kendisine haksız bir saldırı yapıldığını
düşünür. Anne ve babaya karşı öç alma duyguları gelişir ve anne-babayı cezalandırmak
için onların hoşlanmadığı şeyleri yapmaya başlar. 2.
Satanist eğilimli genç ölümü daha mutlu bir dünyaya geçiş olarak görür.
Onlar, “bu dünya bir cehennem, ölüm daha güzel bir aleme geçiş” inancını
benimsemişlerdir. Bıraktıkları notlarda, “Biz buraya ait değiliz” inancı hep
yazılır. Anne-baba
satanizme inanan bir gençle düzeyli bir tartışma içine girmelidir. Satanistik
hayat felsefesini tartışma, onun alternatifi hayat felsefelerini ona anlatmak
gerekir..Öfke ile hareket eden ebeveyn, genci savunmaya sevk edecektir. Satanistik
hayat felsefesinin alternatifi olan semavi hayat felsefesinin doğruları sevgi
ve şefkatle anlatılırsa, gençlerin inanmaları çok kolay olacaktır. 3.
Satanizm eğiliminin bazı işaretleri: 4. Okulda
ne yapılmalı? Satanist
gençlerin pek çoğunda üreticilik özellikleri ve yeni şeyler yapabilme
kabiliyetleri vardır. Yanlış yerde kullanılan bu özellik ve kabiliyetler için
müsbet sahalar onlara gösterilmelidir. Satanist
gençle oturup, onunla saatlerce konuşabilen inanmış okul psikologlarına
ihtiyaç vardır. Santanist
gençle oturup, onunla saatlerce konuşacak ebeveyne ihtiyaç vardır. Prof. Dr.
Nevzat Tarhan Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi |