Published in
YENI FORUM (Ankara) Cilt 13, Sayi 281; Ekim 1992
ORTA ASYA COGULCU YONETIM GUNDEMLERI
H. B. Paksoy, D. Phil.
Dogru gormek ve dogru yapabilmek icin daha once
yapilanlari dogru bilmek sarttir.1
1980 yillarinda, Sovyetler Birliginin cozulmesinin
dunyaya "dengesizlik" getirecegi inanci ve korkusu dile
getirildi. Bu "cokmeyi" belirli bir yerde onlemek ve
dunya'yi bu "korkulan sonuctan" kurtarmak icin, Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetler Birligi (SSCB) nin "yeniden
kurulmasi" dusuncesi ortaya atildi. Turlu yorumcularca, Orta
Asya toplumlarina, Ruslarla "yeni bir federasyon" a
girmeleri onerisi ve baskisi yapildi.2 Bu onerilerin bir
bolumune gore Orta Asya toplumlarina, Rus Cumhuriyeti ile
Amerikan Federalist Papers3 yazilarindaki temel ilkeleri
andiran bir cerceve icinde bir birlige gitmesi salik
verildi.4 Bu oneri'yi yapanlarin, ABD'nin kurulusu ile Orta
Asya'nin tarihleri ve gecirmis olduklari deneyleri arasinda
tam bir karsilastirma yapmadiklari ilk bakista goze
carpiyordu. 18ci yuzyil Amerikasinda yeni kurulmus eyalet
devletleri: a) somurgesi olduklari Ingiltere'den ayrilmak
isteginde idiler; b) yalnizca kendi aralarinda ve ABD
icinde birlesmeyi goz onunde tutmaktaydilar. "Federasyon"
dan amac: toplu savunma, posta dagitimi, alis veris
yasalari, din ve devlet islerinin birbirinden ayirimi gibi
ortak islerin ortak yontemler ile yurutulmesi idi. Eyalet
devletleri kendi ic islerinde --ortak yapilmasi gerekli
isler disinda-- bagimsiz kalacak idiler. Atilim da yalnizca
Amerikalilarin idi.
Okundugunda goruldugu gibi, Federalist Papers,
Amerikali dusunurler Alexander Hamilton, James Madison ve
John Jay tarafindan bir dizi dusunce yazisi olarak kaleme
alinmis ve New Yorkta'ki gazetelerde yayinlanmisti.5 Bu
dusunurlerin amaci: ABD'nin kurulmasi icin 1787 Amerikan
onderlerince gelistirilen, ve yururluge girebilmesi icin
Amerikan toplumca onaylanmasi gereken ABD anayasasini6
Amerikan secmenlerine anlatmak idi. Buna karsilik, Orta
Asyalilar Rus carligina ve o carligin devami olan SSCB ye
Rus isgal ordulari zoru ile alindilar.7
Gunumuz Orta Asyalilari, gecmisteki bu deneylerine
dayanarak, SSCB'nin devami olabilecek bir "birligin"
surdurulmesinin ne gibi cikarlar getirecegini dusunmus
olabilirler. Ornegin, 1905 "Rus Ihtilali" sonrasi, Rus car'i
Nicholas II (carligi: 1894-1917) St. Petersburg'da "Duma"
(meclis) kurulmasi emrini vermisti. Bu meclis'e katilacak
toplum sozculerinin atanmasi icin "Secimler" yapildi ise,
gene car'in buyrugu ile Duma kisa sure sonra kapatildi. Bu
"secimler" ve kapatilmalar 1917 ye kadar dort defa
tekrarlandi. Orta Asyalilari temsil edecek toplum
sozculerinin sayilari degisik "secim kurallari" yolu ile
surekli olarak dusuruldu.8
Ustelik, SSCB'nin bu "yeniden kurulmasi" onerisi, ABD
anayasasina temel olan, yurttaslarin "dil, soz, toplanma,
inanc ve yolculuk ozgurlukleri;" "kendini yonetim;" ve
"pazar ekonomisi" ilkelerine dayanarak ele alinmiyordu. SSCB
"anayasasi"9 ile, SSCB yonetim duzeni arasinda buyuk
dusuncesel ayricaliklar bulundugu bircok gozlemcilerin
yazilarina konu olmus bulunuyor.10 SSCB yonetim
uygulamasinin somurgeciligi surdurmeyi iceren bir tutum
oldugu da belgeleri ile ileri surulmustur.11
1991 yili sonunda kuruldugu soylenen Birlesik Devletler
Toplulugu (BDT),12 1980 lerde ileri atilmis olan, SSCB yi
"yeniden kurma" ozlemlerinin bir belirtisi, ve yururluge
koyma cabasi olarak ta gorulmekte idi. Kaldi ki, bu BDT
dusuncesi de yeni degildir. 1960 yilinda SSCB'nin yerine,
Sodruzhestvo natsii (Birlesik milletler --Commonwealth of
nations) olusturulmasi ongorulmus idi. Moskova
yoneticilerince bu yonteme neden olarak, Lenin'in SSCB'nin
yapisi ile ilgili 1920 lerde ileri surdugu ilk dusuncesine
donmek yolu gosterilmis idi. Moskova'nin 1960 daki bu
tutumu, aslinda dunyaya ve ozellikle Cin'e karsi bir
gosteristen baska birsey degildi.13
Yakin gunlerde ise, 1991 sonunda kuruldugu soylenen BDT
nin yerine, "Birlesmis Bagimsiz Devletler" (BBD)14
kurulacagi aciklamalari yapilmaya basladi. BBD, SSCB
suresinde oldugu gibi, merkezi yasama ve yurutme kurulu ve
tek merkezi banka yardimi ile yonetilmek isteniyor. Bu yeni
"yeniden-kurmayi" destekleyenlerin basinda Mikhail Gorbacev,
ve Arkady Volsky bulunuyor. Gozlemlere gore, SSCB'nin bu
yoldan surdurulmesi isteniyor.15
Bu gelismeye ek olarak, Rus cumhuriyetinin, "diger
cumhuriyetlerde oturan Rus azinliklarini korumak icin" cevik
guc askeri birlikleri hazirladigi bildiriliyor. Igor
Yeltsin'in danismanlarindan olan Sergey Stankevich; Rus
cumhuriyeti Yuksek Sovyetinin Uluslararasi Iliskiler
Komitesi Baskani Yevgeniy Ambartsumov; ve Rus cumhuriyeti
Savunma Bakani General Pavel Grachev tarafindan yuksek
duzeyde desteklenen bu yeni girisim'e "aydin emperializm"
adi da verilmekte.16 Dunya basin'inda verilen bilgilere
gore, 1992 Agustos ayi icinde Gurcistan bu tutumun bir
ornegi de sergilendi. Rus parasutculeri "Rus gezginlerini"
ve "Gurcistandaki Rus askeri kuruluslarini korumak" icin
Gurcistan'a indirildiler.
Yukarida da deginildigi gibi, butun bu gelismeler, 1917
yilinda Bolseviklerin yaptiklari ihtilal sonucu Rus
carligina son vererek "yeni bir duzen" kurmalarini
andiriyor. Bolseviklerin gene 1917 oncesi Rus
imparatorlugunun tuttugu yolda yurumeyi surdurmeleri cok
tarihcinin gozunden kacmamis idi.17 1990larda bu gorus ve
uygulamalarin, 1917 de yer alan olaylardan ayricaligi,
kullanilan aciklamalarin ve yontemlerin degisikliginde
oldugu da ileri surulebilir.
1917 de yer alan gelismeler karsisinda,
Turkistanlilar18 kendi ic islerini yonetebilmek icin boyle
bir federasyon'a gidilmesini istemislerdi.19 Ancak, carlik
Rusyasi yoneticileri bu istegi kabul etmedikleri gibi,
aradan gecen yillar Ruslarla bu tur federasyon'un da
yurumeyecegini ortaya cikardi. Denilebilir ki, 1920 yilinda
Moskova'ya bagli olarak "olusturulan" Turkistan Bagimsiz
Sosyalist Cumhuriyeti Moskova'nin bir bakima Turkistan'i
yatistirmak ve Turkistan'ini bagimsizlik isteginin onunu
almak istegi sonucu kurulmus idi. Turkistan BSC'in 1924
yilinda bir kalemde ortadan kaldirilmasi ve Turkistan'in
"cumhuriyetlere" bolunmesi de bu gorusleri destekler.20
Turkistan cumhuriyeti yerine Moskova yoneticilerinin
"buyrugu" ile kurulmus olan bu "cumhuriyet" lerin
sinirlarina ve konumlarina bakilinca, onemli bir nokta
gorunur: "cumhuriyet" lerin sinirlari, Turkistandaki
irmaklari ve sulari bir yilan gibi kivrim-kivrim
kesmektedir. Turkistan'in yuzeysel engebeleri ve
burusukluklari ise boyle ayirimlari yapmayi ongormuyor.
Bunun tek nedeni olabilir: Orta Asyalilarin kendi aralarinda
girisebilecekleri su kavgalari ile birbirleri ile
gecinmelerini guclestirmek, dolayisi ile Moskova'ya karsi
ortak karsi gelmelerinin onune gecmek. Bu da, ancak
somurgeci bir dusuncenin tutumu olabilir. Orta Asya yer alti
ve ustu kaynaklarindan yararlanmadan, Moskova'nin ayakta
durmasi cok guctur. "Devletler birbirini sevmezler ve
birbirine dogru soylemezler. Menfaatleri icap ettikce sever
gorunurler ve politika yaparlar. Sirasi gelince, menfaatleri
neyi icap ettiriyorsa onu soylerler ve onu yaparlar....
Mesele buyuk devletlerin siyasi menfaat ve hedeflerinin
istikametlerini iyi kavramak ve onlarin daima ve ani olarak
degismek istidadinda olan siyasetlerine samimi bir cehre ile
seyirci olmaktir."21
Orta Asyanin bugun gundeminde olan cogulcu toplum
duzenine gecme calismalari da yeni degildir. 1916 yilinda
baslayan Turkistan Kurtulus Hareketinden22 hemen sonra,
1917-1922 yillari arasinda cogulcu yonetim'e katilim
birimleri kurulmus, amac ve yonetmelikleri basilip
dagitilmis idi. Buyuk bir bolumunun gundemleri toplu olarak
yeniden yayinlandi.23 Bu programlarin biri de, saklandigi
yerde yakin yillarda bulunmus ve yeniden gun isigina
cikarilmis bulunuyor.24 1980 in ikinci yarisinda Orta
Asya'da kurulan Halk Cepheleri de, amac ve almak istedikleri
sonuclara ne gibi yontemlerle varacaklarini belirleyen
belgeler yayinlamaya basladilar. Eldeki verilere gore, 1917-
1922 yillarinda yazilan siyasi parti gundemlerinin
1980lerdeki dusunceleri etkiledigi ileri surulebilir.
"Birlesik ve Cogulcu Yonetim" kavrami, Orta Asyalilarca
yuzyillardan beri uygulanir. Denilebilir ki, bu tur
"federasyon" ve "federalizm" yonetimi Orta Asyalilarin var
olusundan bu yana yerlesmis gelenekleri arasindadir. Yazili
tarihin baslangicindan bu yana, Orta Asyalilar cok sayida
Cogulcu Ortak Topluluklar kurmuslardir. Togan, bu
topluluklarin kokenini uc'e ayirmaktadir:
"Turkistan Turkleri etnoloji ve tarih bakimindan uc
gurup teskil ederler: 1) Kipcak Gurubu: bunlar Kazak,
Uruglu Ozbek, Mangit-Nogay, Baskurt ve Kazan
Turklerinden ibarettir. 2) Turk-Cigil Gurubu: Buna
sehir ve kasabalarda yasayan Kentturkleri, Tarancilar,
Kasgarlilar ve Kirgizlar dahildir. 3) Turkmen-Oguz
Gurubu. Bunlardan birinci ve ikinci gruplari, onasya
Turkleri ile birlikte Guney Bati Turkleri zumresine
dahil olan Turkmen-Oguzlara, Yakutlarin, Sayan ve Altay
Turklerinin teskil ettigi Kuzey Dogu Turklerine mukabil
Ortaturkler ismi altinda birlestirilmektedir.25
Sozu edilen bu Turk toplumlari, cogulculugu temel alan
basamaklarla kurulmuslardir: "Uruk" un taksimati "Oymak;"
Oymagin taksimati "aris;" aris'in taksimati "soy;" soy'un
taksimati "tire;" tire'nin taksimati "ara."26 Turkistanda
kendilerine ad veren en buyuk toplulugun adinin uruk oldugu
uzun suredir biliniyor. Uruklar, gerekli gorduklerinde
biraraya gelip toplaniyorlar ve kendilerini yonetim duzeni
kuruyorlar. Bu toplanmaya da "Tug Baglamak" deniliyor. "Tug
Baglamak" icin bir onder secilmesinin de gerekli oldugu
acikca goruluyor. Ornegin, Mogol istilasindan sonra uruklari
bir araya getirip "Tug Baglayan" Timur (O. 1405) idi. Sibani
Han ise, Ozbek uruglariyla 15ci yuzyilin sonlarinda Tug
Baglamis idi.
"Kazaklar ise, 1599 yilinda Kalmaklarin sikistirmasi
ile Cu bolgesinden Taskent cevresindeki kalelere sigindilar.
1723 yilinda gene Kalmak bozgunlugu oluncaya kadar oralarda
temelli yerlesip sahra boylarini tarim'a alistirmaya
calistilar. Bu yonden, 'Tug Baglayip,' resmi devlet bayragi
ilan edip bir tur yonetim ortaya cikarip, 'Yuz' ve 'Bin'
lerle asker teskil edip 'devlet tuzumek' istediler."
Ozbekler ise her yerde "doksan iki boy Ozbek" (Toksan iki
bavli Ozbek) diye aniliyorlar.27
Ek olarak, Kazaklarin Uluyuz'u, Orta Yuz'u vb. icinde
Kipcaklardan ve Ozbeklerden boylar ve uruklar bulunuyor, ve
bu boy ve uruklarin buyuk bir bolumu de daha once Mangit ve
Nogay topluluklari icinden geliyorlardi. Boylelikle, Mangit
ve Nogay topluluklari dagildiklarinda, bu topluluklari
olusturan boylar da diger uruklara katilmislardi. Sonucunda
da Ozbek ve Kazak topluluklari ortaya cikmisti. Anladigimiza
gore, boylarin bu kendiliklerinden acilip kapanmalari, bu
tur kuruluslara --ic ve dis nedenlerle-- gerek gormeleri
dolayisi ile yer almisti.
Bu Turk boylari, kendi tore ve geleneklerini
yasattiklari gibi, ic duzenlerini ve orun kertelerini de
yillik "toy" lar ile korumakta idiler. Bu konuda bir acik
ornegi Dede Korkut kitabinda gorebiliriz.28
Bahattin Ogel'in yazdigina gore de, her boy her yil bir
toy icin toplanirdi. Bu toplanma gunleri icinde, her urugu
olusturan oymaklarin baslari, cadirlarini kendi ic tuzukleri
geregince, orun kertesi sirasi ile dikerlerdi. Urugun
basindaki Han'in verdigi toy'da ise, kesilen koyunun bu
tuzuk geregince belirlenen parcalari, adi gecen oymaklara
verilirdi.29 Bu toy sirasinda, bu duzen icinde, urugun
gelecegini ilgilendiren isler de konusulur, oymaklarin
gorusleri alinirdi. Yeni Han secilmesi sirasinda da "Kenges"
(toplanti) yapilirdi. Bu duzen ve Kengesler, 20ci yuzyilin
baslarinda bile gecerligini korumakta idi. 1905 Rus ihtilali
sonrasinda da, cogulcu yonetim birimlerinin (siyasi
partilerin) kurulmaya baslamasi sirasinda da gene kendini
gosterdi. Bu noktada, butun bu cogulcu yonetim birimlerinin
neden kurulmaya basladiklarini ozet olarak incelemek
gerekir.
Once, M. S. 730cu yillarda Turkistanin dogusunda, Altay
daglari yoresinde dikilmis Kul Tekin yazitlarinda yer alan
asagdaki bolum dusunulmelidir:
Anca qazganmis itmis elimiz torumuz arti. Turuk Oguz
baglari, bodun, asidin! Uza tanri basmasar, asra yir
talinmasar, Turuk bodun, elinin torunun kam artadi
[udaci arti], Turuk bodun, artin.
[We had such a well-acquired and well-organized state
and institutions. You, Turkish and Oghuz lords and
peoples, hear this! If the sky above did not collapse,
and if the earth below did not give way, O Turkish
people, who would be able to destroy your state and
institutions?]30
[Boyle kazanilmis, tanzim edilmis ulkemiz, turemiz
[var] idi. Ey Turk, Oguz Beyleri; budunu, isitin:
Yukarda Tanri basmasa, asagida yer delinmese Turk
milleti, tureni kim bozar?]31
Bu belge, Turk tarihi ve Turklerin toplumsal
yasantilarinin, Kul Tekin oncesi basladigini belirtmektedir.
Cok genis ve koklu bir tarihleri olan Turkler pek cok yerde
Tug Baglamislardir.32 Gokturkler, Uygurlar, Gazneliler,
Karahanlilar, Selcuklular bunlar arasinda ilk
dusunulenlerdendir.33 Kul Tekin, gecmiste yapilan yanlislar
dolayisi ile Turklerin baslarina gelenleri anlatir. Ne gibi
yollarla yeniden dirildiklerini ve ozgurluklerini yeniden
kazandiklarini ele alir. Yapilan yanlislarin gene yer
almamalarini saglamak icin ogut verir.34
Ruslarin Orta Asya'ya askeri guc ile yayilma
calismalari, 1552 de Kazan'i ele gecirmeleri ile yururluge
girer.35 19cu yuzyilda Orta Asya'nin tamamini isgal
ettikten sonra, bu yoldan Rus carligina eklenen nufus'un
cogunluguna, kokenlerine ve kendilerine sormadan "inarodtsi"
(yabanci) ve "musluman" adi verildi.36 Bu "musluman" adi,
Rus carligi burokratlarinca "kanunlastirildi." Tiurkskii
(Turkic) ve Turetskii (Turkish) gibi ayricaliklar da Rusca
icinde icadedilerek, yururluge konuldu. Bu deyimlerin Turkce
karsiligi verilememektedir. Cunku Turkcede boyle bir ayirim
yapilamamaktadir, yapilmamistir.37 Iddiaya gore, birinci
deyim Osmanli imparatorlugu disinda yasayan Turklere,
ikincisi ise, Osmanli Turklerini ve uzantisi dolayisi ile,
Turkiye Cumhuriyetinde oturan Turkleri adlandiriyordu.
Ruslarin bu icatlari ve tutumlari, onlarin da Oguz Han
destanini38 okuduklarini, ve Oguz Han'in ogullarina verdigi
uyumla birlikte yasama ogutlerin tam tersini Turklere
asilamaya calistiklari dusuncesini ortaya koymaktadir.39
Bunun gibi, Rus yoneticileri diger Turk destanlarini boylar
arasinda "dagittilar," "ulestirdiler." Turk Uruklarinin
birbirleri ile isbirligi yapmalarini bu yonden onlemeye
calistilar. Aslinda, Turk destanlari, butun Turklerin toplu
tarihsel bellegidir, gecmisi ile dogrudan ilgilidir.40
1905 Rus-Japon savasi sonucunda Rus carligi yenik
dusunce, bu carlik sinirlari icine askeri guc ile alinmis
olan toplumlar gene bagimsizliklarin kazanabilmek icin
calismalara basladilar.41 Ancak, Yusuf Akcura gibi Turk
dusunurlerin yazilarina ragmen,42 bu bagimsizligi elde
edebilmek icin orgutlenme calismalari 1917 Rus ihtilaline
kadar guc kazanmadi. 1917 yilinda Rus carligi dusurulup-
cokup Bolsevikler basa gecince, Turk toplumlari da gene
kendilerini yonetim icin yollar aramaya basladilar. Birinci
Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Moskova'da 1-11 Mayis
1917; Ikinci Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Kazan'da 21-
31 Eylul 1917 de toplandi. Ardindan sira ile butun Turk
toplumlari cogulcu yonetime gecmek icin cogulcu yonetim
birimleri kurmaya basladilar. 1917 yili icinde: Kazaklar,
Alas Orda; Genc Buharalilar, Yeni Buhara; Kirimlilar da
Milli Firka'yi kurdular. Gundemlerini yayinladilar.43
Ilk olarak, 1917 yilinda Turkistan'da yayinlanan Turk
Ademi Merkeziyet (Federalist) Firkasinin Meramnamesi'ni
okuyalim44 (yuvarlak ayiricilar icindeki sozcukler, 1990
yilinda yayinlandigi gibidir)[koseli ayiricilar icindeki
aciklamalar, bu satirlarin yazarinindir]:
Ihtari Mahsus--
Turkistanda muhtariyet ve federasiya idaresini vucuda
cikarmak icin birdan bir cora Turkistanda kuvvetli bir Ademi
Merkeziyet (federalist) Firkasi yasamak eduvunda suphe
yoktur. Mana sul Ademi Merkeziyet Firkasi her yerde teskil
kilinip, aza kabul eta basladi. Turkistan icin milli ve
mahalli muhtariyet istegan her bir muslumanin sul Firkaya
aza bolub girmegi ve kuldan kelginca sulun takviye ve
temiyasiga hizmet kilmagi lazimdir.
I. Devlet ve muhtariyet teskilati
Firkanin maksadi:
1. Rusyada mahalli ve milli ademi merkeziyet
(federalist) esasi uzre halk cumhuriyeti etmektir.
2. Firka Turkistan, Kirgizistan, Kafkas ve Baskurdistan
kitalari (ulkeleri) icin ve baska milli ve mahalli
muhtariyet, Idil ve Kirim Tatarlari icin ve baska, Rusyada
ya, durgan Turk kavimleri (halklari) icin milli muhtariyet
talep kiladur.
Kayit: Baska musluman vatandaslar hem ozlerine
muhtariyet talep kilasalar, Firka onlara hame har cihetden
yordam beradur.
3. Muhtariyetli kitalarda aciladurgan meclis mebusanga
(deputatlar palatasi) mahalli idaralarga ve baska butun
teskilatga saylanadurgan [secilen] azalar umumi, beraber,
yasrki ve bivasita saylab usulu ile saylanadir.
4. Milletin yirmi yasga yetip, ehliyet peyda kilgan her
bir ferdi: er bulsun, kadin bulsun --sinif, din ve mezhep
ayirmasiga bakmasdan saylamak ve saylanmak hakkina maliktir.
Kayit: Musluman kadinlarin saylavga istiraklari idari
riya dahilinde (riat dairesinde) bulur.
5. Yukarda mezkur barca muhtariyetlik kitalar merkezi
hukumet ile vatan mudafaasi, pul cikarmak [para basmak], boj
ve harici hukumetler ile munasebetlerde bulmak hususunda
alaka ve irtibatnin (bagliklikim) muhafaza kilir.
6. Muhtariyetlik kitalar dahili meseleler (idari, mali,
ser'i, medeni, adli ve maarif isleri) de mustakildir.
7. Her bir muhtariyetli kitanin merkezinde, kanun
yasayi-durgan bir meclisi mebusan ve ol kanunu icra
kiladigan bir hayati vukela (vekiller heyeti) bulur.
8. Her bir muhtariyetli kitalar mahalli islerde keng
[kendi] imtiyaz ve hukuklarga malik vilayet (oblast),
sancak (uezd) ve nahiye (ucastka)larda bulunur.
9. Her bir muhtariyetli kitanin resmi tili ekser
halkinin soylegen tili ve sivesi bulmak ile beraber vilayet
ve sancaklarda yerli halkin soylesadigan til ve siveleri hem
istimal kililinir.
10. Her bir muhtariyetli kitalarda vatan mudafaasi icin
halk militsiyasi teskil kilinip, hazirgi teskilati askeriye
(harbii teskilatlar) usulu bitirulur.
II. Milli Meseleler
1. Rusyada yasayadigan Turk milleti necibesinin (tub
milletinin) barca kavimlariga aid umumi meselelerni hal ve
tavsiye kilmak icin milli ve medeni ittifak teskil kilinir.
2. Bu ittifaknin kayo [hangi] tarikide yasalmagi hukuk
ve vazifeleri muhtariyetli kitalarning birinci kurultayida
tayin kilinir.
III. Dini meseleler
1. Her bir muhtariyetli kitada halis dini islerni
karamak [bakmak/gozlemek] icin merkezde mahkemei seria
(seriat mahkemesi) ve vilayetlerde onun subeleri ve her bir
sehir, kislak ve ellerde kazihaneler [kadiliklar] acilir.
2. Rusyada yasayduran butun muslumanlarin kavmiyat ve
mezheplerini ayirmasdan dini meselelerini hal ve tavsiye
kilmak icin saylanmis bir seyhulislam tahti riyasetinde
varca musluman kita ve milletlerning vekilleri murekkep bir
hayati diniye kurulur. Bu hayatga Turk bolmagan
muslumanlarin ham vekilleri istirak kilir.
3. Vekiller saylanganda her kitanin nufusu (ahalisi)
itibara alinip, vekillerinin adedi nufusuna karab tayin
olunur.
IV. Muhtariyetli kitalarda ehliyet (fukaralik) hukuku
1. Cumle ahali, kaysi [hangi] din ve kaysi mezhebde
bulsa [olsa] ham, kanun karsida barabar sanalur.
2. Hurriyeti vicdan (vicdan erkinligi) tam manasiyla
icra kilinip, ahaliden hic kim dini, mezhebi ve itikadi ucun
takib ve tazyik kilinmaz.
3. Din ve mezheplerden hic biri hukumet tarafindan
baskalarina tercih kilinmaz (artik gorulmez).
4. Her kim oz fikrini, hayalini soylemekte, matbuat ve
baskalar vasitasi ile nesr ve ilan kilmakda ihtiyarlidir.
5. Uy [ev] icleride bulsun, acikda bulsun, isteyen
meselelerini muzakere ve hal etmek icin her kimin yigilip
[toplanip] ictima yasamakta (yigilmakta) hakki vardir.
6. Cemiyet yahut bir ittifak yasamak icin hec kimden
ruhsat sormakta intiyac yoktur.
7. Hurriyeti sahsiye ve muhafazati baytiya (aile
muhafazasi) tamamiyla tatbik kilinip, teyavuslu mahkemelerin
kararindan baska, birovnin uyina girip tintimak, hat ve
kitaplarini karamak mumkun imazdir.
8. Kamalgan her kisinin yirmidort saat icinde tevuslu
mahkemeye tapsirilmagi lazimdir.
9. Pasport usulu bitirilip [kaldirilip], hem memleket
dahilinde veya haricinde olsun, her kim hohlagan yerde hec
kimden suramasdan ketmakda haklidir.
10. Yukarda mezkur parca ehliyet hukuku esasi kanaunga
dahil bolup, mudafaa ve muhafazasi mahkemei alilere havale
kilinir.
V. Iktisad ve maliye meseleleri
1. Firka parca saliklerini bitirip ve barham verip,
fakat yer, su ve ticaret (savda-satik) daromadlari ve baska
seri yollardan salik pulu almak taraftaridir. Bu saliknin
miktari daromadin artmasina karab miktar ve hem faydada
artip baradir.
2. Firka huner ve dehkancilikda gerekli esbab ve
masinalarin ve ahali tarafindan isletiledurgan birinci
zaruri narsalarin kup ve arzan bulmakligi icin bac [vergi-
gumruk] saliginin ozaytirmagin [azaltilmasini] talep kilir.
VI. Yer meselesi
1. Firka padisahlik mulklerinin ve padisahin hususi
yerrinin ve kniazlar hanedani mahsus yerlerin parcasini
bedelsiz (hak tulamay) musadere kilip, hasil mecmuundan
lazim miktarda ekicilik ile mesgul olan mahalli halka satmak
yahut icara vermek tariki ile taksim edilip, yer verilisini
lazim toladir.
Hususi yerler dogrusunda:
2. Turkistan kitasindan baska butun Rusya vilayeti
ozlerine mahsus kanday bir kanun kabul etse, muhtardirlar.
Amma Turkistanda hadden ziyade hususi mulke malik payscik
(paylasici/ortak) ve olpovitlar kup bulmagan sababli
Turkistandaki hususi mulkler, hazirda oz egalarinin
tasarrufunda kalub tururlar.
3. Bazi havadisler (hadiseler) sebepli (Mingtepedaki
Isan vakasi gibi) cemaat kulidan cebren musadere kilinip,
baskalarga taksim kilingan yer ve kislaklarin evvelki
egalariga kaytarmakga hareket kilinir.
4. Hukumet yahut cemaat tarafidaki musadere kilingan
vakiflarin parcasini vakifnamaga muvafik asilga kaytarmak
icin tevisli tedbirlerge hazirdan baslab kirisir.
VII. Isciler meselesi
1. Firka, iscilerning ittifak ve cemiyetler berpa
kilmaklariga ve, lazim kurilganda, umumi ve hususi suratda
is taslamak vasitasila oz hukuklarini mudafaa kilmaklariga
mani bulunmaz.
2. Iscilere mahsus koyulmus kanun ve imtiyazlarin
hususi hizmetlere ham samil (tegisli) bulmagini ve iscilerin
hukukunu mudafaa kiladigan kanunlarin icrasina bakadigan
dairada isci vekillerinin ham istirak etmeklerini teleb
kiladur.
3. Isci hatun ve bolalarin [cocuklarin] hukuklarini
muhafaza etmek ve sihhatlerine zararli islerden butun
iscilerin hususi kanun ve kaideleri ile idare edilmesi
matluptur.
4. Hususi kanun ve kaideler tahtinda (tarikinde)
kiritilmegen sermayedarlar bile isciler arasinda cikadigan
bazi bir cancal ve nizalar her iki tarafin vekilleriden
teskil edilmis heyet tarafindan hal kilinir.
5. [1] Oz iscilerini istohovoyt (strahovanie --sosyal
sigorta] kildirmaga sermayedarlarin hukumet tarafindan
mecbur kilinmasini [2] karilik [ihtiyarlik] ve zayifliktan
mudam aciz kalgan iscilerin devlet hisabidan istohovoyt
kildirilmagini ve [3] iscilerge mahsus kanunlarin
bozulmasligini kanun ile muhafaza kilinmagini telep
kildadur.
VIII. Adliye meseleleri
1. Mahkemelerin yalgiz kanun ve seriatga tabi bulup,
her hal mudahilatlardan ve taskari [dis] kisilerin halali
[gecici] ve anga katismaklaridan (aralasmaklaridan) hali
bulmagi lazimdir.
2. Tevuslu mahkemelerin kakari kanunen tasdik
edilmezden hic bir kisi cezalanamaz.
3. Heyeti icraiye tarafindan hakimlerning tayini, azli
(boslatilisi), nasbi (tiklanisi) ve hem tebdilige
(almastirilisi), hususen mahkemelerdeki islerning barisiga
hic bir bahane ile mudahele (dahl) kilinmaz.
4. Cezalar masruta (Konstitutsiya) usulu ile, yani
meclisi mebusan tarafindan cikarilgan kanunga muvafik bulur.
5. Istintak (tergov) esasinda mudafaa vekil (advokat)
tutmak usulu kabul edilir.
6. Cinayet mahkemeleri yalgiz ikiga ayrilir. Biri
bidayet (baslangic) mahkemesiki, hakimleri halk ve cemaat
tarafindan saylanir. Digeri mumeyyiz (baska ayratilgan)
hakimlerge malik istinaf mahkemesiki, bidayet mahkemesining
isleri hakikat ve temyiz (ayrim) eder.
IX. Maarif isleri
Maarif isleri ademi merkeziyeti enam usulunde mavafik kanun
uzere tesis ve teskil kilinir.
1. Ilm ve maarif isleride cumle ahali ve milletge
ayirilmasdan, erkek ve hatunlar barabardir.
2. Mekatib (mekteb) isleride hususi sahislarin gayreti
ve mahalli idarelerin tesebbusu ile islenmis islerde hec
vech (sebep) ile tahdid kilinmaz [sinirlanmaz].
3. Tedrisat (dersler)in azad ve serbest (erkin ve
baglik) olmakligi lazimdir.
4. Mekatip arasida irtibat (bagliliklar) bolub,
iptidailerden (baslangic mektep) residiylere (tuluksuz orta
mektep)[rustiye], residiylerden idadiylere (orta mektep), ve
idadiylerden aliylere (ali mektep) kolaylik ile talebeler
kabul kilinidurgan usulude bulunur.
5. Darulfunun ve baska ali mektepler cumlesi dahili
(icki)[iceri] isleride ihtiyarli ve tedrisatda azad
bolurlar.
6. Ali mekteplerning avam arasidaki ilm ve medeniyet
hususlaridaki hereket ve tesebbuslerige mumanaat (manilik)
kilinmayor.
7. Mahalli idaralarning talim ve terniye hususundaki
gayret ve hareketleriga mumanaat kursatilmaydir.
8. Talimi iptitaining umumi, meccani (bepul) ve mecburi
bulmagi gerektir.
9. Mahalli idareler tarafindan katta ve buyukler icin
aciladigan mektep, kutuphane ve kiraathane isleriga kengclik
verilir.
10. Huner ve sanayi (sanatlar) terakkisinga gayret ve
tesebbus edilmegi gereklidir.
11. Iptidai ve idadi mekteplerde tedris (ders) tili her
bir muhtariyetli eyalet (muhtar vilayet)ning ekseriyet
ahalisinin suyledigan tili ve sivesi olur.
12. Residi ve idadi mekteplerde Rus tili ve umumi Turk
sivesi lisan olunup, ders verilmesi mecburi olur.
13. Ali mekteplerde cumle Turklerin umumi edebi tili ve
sivesi ile ders verilir.
14. Kirk bola yigilsa, ekalliyette (azinlikta) kalan
milletler icin acilmis iptidai (usul) mekteplerde ders oz
dillerinde okumagi mecburidir.
15. Yeter derecede talebe olur ise, ekalliyet teskil
kilgan millet bolalari icin tedrisat (dersler) oz dillerinde
olmak sarti ile residi ve idadi mektepleri olur.
Meramnamede beyan kilingan maksadlarga yetismek icin
firka evvela cenabi hakka ve sonyan (ikinciden) tamami
mihnetkes ve milletperver vatandaslara suyalub ve takya
kilinir.
Son.
Turk Ademi Merkeziyet Firkasinin Nizamnamesi
1. Turk Ademi Merkeziyet Firkasinin maksadi Rusyada
muhtariyetli mahalli ve milli esasi uzere cumhuriyet inam
(halk cumhuriyeti) teskil etmektir.
2. Firkanin maksadina hizmet etmegi hohlagan her bir
musluman, hohlasa erkek, hohlasa hatun, her kaysi meslek ve
siniftan bulsa bulsun, sifahi (agzaki) yahut tahriri (yazma)
suretde azaligini hahlasa, isbu vakt firkanin iki azasinin
sahadeti (guvahligi) ve heyeti idarenin tasdiki ile kabul
kilinir.
Kabul kilingan azalar firkanin nizamnamesine ve
cemiyetlerinin kararlarina tabi olur.
3. Her bir kitadaki idari merkezler, vilayet idareleri,
firkanin baska subeleri ve lazim tapsa, idarei merkeziye
tarafindan gonderilmis vekiller her birleri aza kabul kila
olurlar.
Kayit: Firkanin maksadi malum bulgan her bir joyda
[yerde], meyil ve arzusu bir tudeler mevcut bulganda, o
yerden teskilat komitesini tesis edip, merkezi idareye ilan
kilib, merkezi idare arasida alaka ve irtibat amalga
getirilsin.
4. Firkanin zararina ve ziddina dogrudan dogru veya
vasita ilen is goren azalar heyeti merkeziye tarafindan kat'
ve karar ile firka azaligindan cikarilir. Eger cikarilmis
aza heyeti merkeziye kararina razi bulmasa, umumi kurultayga
arz kila olur. Nadvanin (umumi meclis) karari katidir.
5. Her aza muayyen vakitlerde cemiyetinin tayin ettigi
miktarda firka sandikina azalik hakki verir.
Kayit: Aza yazilmakni hohlagan kisi azaliga girmek icin
bir sum [para birimi; zamanin rublesi] vermegi lazimdir.
6. Firkanin Firkanin umumi yigin (nadva)lari yilda bir
mertebe idarei merkeziyeler (merkezi idareler) tarafindan
cikarilir.
7. Kita dahilinde cagirilan umumi nadvalar firkanin
kilar islerini tayin eder, idarei merkeziye intihab kilar
(saklar), madahil ve mesarif vechlerini (girim ve cikim
meblaglarini) tasdik eder ve firkaya ait baska meseleleri
hal kilar.
8. Umumi kurultaylar heyeti merkeziye azalarindan
vilayet komiteleri ve baska mahalli teskilat
numayendelerinden venadvanin maslahati ile idarei merkeziye
tarafindan cagirilmis azalardan teskil kilinir.
9. Numayendelerin adedi heyeti idare tarafindan tayin
kilinir. Heyeti idare marifeti ile cagirilan azalarin adedi
kurultaya istirak eden umumi numayendelerin onda birinden
artik bulmasligi lazimdir.
10. Kita dahilinde firka islerine ve matbuatina nezaret
etmek butun firka namina resmi ilan ve beyanat vermek,
hazine idaresi bu vech (meblag) layihasinin tertibi idarei
merkezieye tevusluktur.
11. Heyeti merkeziyeler kita kurultaylari tarafindan
yasirun tavus ile cemiyetde mevcud azalardan bir yil
muddetle saylanir. Heyeti idare azalarinin adedini nadva
tayin kilar.
12. Heyeti merkeziyenin nadvalarini tayin eden sartlari
ile iki idare azalari cagirmaya muhtardir.
13. Mahalli teskilat kanday suretde is gormeklerini ve
kaysi yilda idare teskil etmeklerini kurultaylar tarafindan
men kilinmayan usuller ile ozleri tayin kilarlar.
14. Vilayet dahilinde firka azalarini, firka islerini
idare etmek icin vilayet komitesi teskil kilarlar.
15. Vilayet komitesi azalari vilayet kurultayi
tarafindan bir yil muddetle saylanir.
16. Vilayet dahilinde nadvalar cagirmak mahalli
komiteye tevusludur.
17. Vilayet komitesinin munasib ve salah gorusune
sehir, sancak ve nahiye komiteleri teskil etmek mumkundur.
Bu komitelerin arasindaki munasebat vilayet kurultayi
tarafindan tayin kilinir.
18. Firka azalarinin adedi yuze kadar yetgince firka
teskilat heyeti tarafindan idare olunur. Yuz nefer aza
yiginlangan sonra meclisi muessesan (tesisciler meclisi)
cagirilip, yasirun saylap ile idare heyeti tayin kilinir.
Kayit: Birinci idare saylavinda heyeti idare azalarinin
yirmisi teskilatlardan olmasi gerektir.
19. Butun Rusyada mevcut firkalarin faaliyet ve
vaziyetini tayin ve tasdik etmek icin yilda iki mertebeden
kem bulmaslik sarti ile cumle kitada ve idare merkeziye
vekillerinden teskil bir kongre (zor cemiyet) (kongress)ler
cagirilir.
20. Birinci kongre Taskent idarei merkeziyesi
tarafindan cagirilip, keyin vaka buladigan ictimalarin
daveti kongre tarafindan ikinci idarei merkeziyelerden
biriga havale kilinir.
21. Idarei merkeziyeler kongresi lazim bulur ise, butun
Rusyada mevcut firkanin umumi islerini idare etmek icin
umumi bir idarei merkeziye tesis kilar.
22. Isbu meramname ve nizamnameyi tekmil ve tashih
etmeye umumi kurultayin ihtiyari vardir.
Son.
Turk Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasinin meramname
ve nizamnamesi. Bu kanunun birlesip yazici zatlar:
Molla Kemalettin Kazi (kadi) Domulla Rahmanberdioglu,
Kokand;
Molla Muhiddin, Mahdum alam Molla Muhammed, Andican;
Molla Baki ahund Domulla Adilbayoglu, muderris, Andican;
Molla Nurettin alam Yoldashoca isanoglu, Andican;
Molla Muhammedcan Baybaca Kemalcanbaef, tuccar, Andican;
Mirza Abdulkadirbek Mirzaahmet Kosbegiof [Kusbeyoglu]45,
Andican;
Molla Abidcan Mahmudyar, tuccar, Kokand;
Mir Adil Mirza Ahmetoglu, tuccar, Skobelef;
Munevver Kari Abdurresidcanoglu, Taskent;
Molla Mahmudhoca Behbudi, Muftu, Semerkent;
Abdulkasim Muhammed Aminzade;
Muhammed Amin Efendizade -- Kafkas ulemalarindan;
Sadreddinhan mahdum Muhammed Serifhoca kazioglu, Taskent;
Molla Mir Abdullah Molla Sahmirza ahundoglu, ehli talebe,
Taskent.
5 zulkade 1335 hicri
11 sunbule (11 Eylul) 1917 miladi
Japon bilim adami Hisao Komatsu,46 Z. V. Togan'in47
yazilarina dayanarak, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet
(federalist) firkasinin gundeminin Azerbaycan Musavat
partisinin gundeminden alindigini gostermistir.48
Azerbaycan Musavat partisinin ilk kurulusunun Baku'da 1911
yilinda oldugu belirtiliyor.49 Musavat'in 1917 yilinda
Azerbaycanin Gence sehrindeki Turk Ademi Merkeziyet Partisi
ile birlesmesi sonucu, ortaya Turk Ademi Merkeziyet-Musavat
partisi cikmisti.50 "Bu partinin adi bile, Osmanli Ademi
Merkeziyet Firkasini andiriyordu. Azerbaycandaki Difai
Firkasinin, Osmanli Ademi Merkeziyet Firkasi ile 1906 yilini
kadar geri giden iliskileri vardi."51
Boylece, Azerbaycandaki bu yeni Turk Ademi Merkeziyet
Firkasi-Musavat firkasinin gundeminin, Turkistana davet
edilen Azerbaycanli Mehmet Amin Efendizade tarafindan
Taskent'e getirildigi, ve, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet
(federalist) Firkasi gundemine temel olarak alindigi
anlasilmaktadir. Azerbaycan ve Taskent Turk Ademi Merkeziyet
(federalist) firka gundemleri karsilastirildiginda,
Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firkasinin,
Azerbaycan Turk Ademi Merkeziyet-Musavat partisinin
programini52 "meramname" basligi ile kendine temel aldigi
goruluyor.
SSCB nin kendini "Yeniden Kurma" konusmalari
basladiktan sonra, goze ilk olarak "Halk Cepheleri" carpmaya
basladi. Her bir "SSCB Cumhuriyetinde" kurulan bu Halk
Cepheleri, icinden ciktiklari toplumlarin cogulcu yonetim
isteklerini toplu olarak anlatmak ve uygulamak istegi ile
kurulmuslardi. Bu Halk Cepheleri icinde, dogal olarak, her
turlu dusunce akimi bulunuyordu. Azerbaycan Turkleri53 de
bir Halk Cephesi kurduktan sonra, "kanunlara karsi" olmasina
bakmadan, cogulcu yonetime toplu katilim birimleri kurmaya
basladilar.
"SSCB yi Yeniden Kurma" akimi baslangici sonrasi
Azerbaycanda ilk kurulan cogulcu yonetime toplumsal katilim
birimi Azerbaycan Dircelis Partisi oldu.54 O gunlerde parti
kurmak Moskova tarafindan yasaklanmis oldugundan, kurucular
kendilerini saklamak zorunda idiler. 1990 yili Kasim ayi ile
1991 yili Subat aylari arasinda Azerbaycan Dircelis Partisi
ile, Azerbaycan Halk Partisi birlesti. Ortaya, Azerbaycan
Halk Dircelis Partisi cikti.55 Bagimsiz Azerbaycan
Cumhuriyeti 1992 yili Cumhurbaskanligi secimlerine katilmak
icin yeni partiler de kuruldu.56
Orta Asya'da oymaklar ve uruglar arasinda surekli
dusunce alis-verisi ve isbirligi olmustur. Bu durum, 20ci
yuzyilda giderek artmistir. Turkistan Kurtulus Savasi
(Turkistanda "Milli Kiyam" olarak ta bilinir) 1916 yilinda
baslamis idi.57 Turkistanli aydinlar, Turkistan
bagimsizligini kazanabilmek icin her yonde calismalara
girismislerdi. Bu ugraslari sonuclar veriyordu. 1921
Ilktesrininde Semerkant'ta ve 1922 yilinin Eylul ayinda
Taskent'te Ozbek ve Kazak kongrelerinde muzakere edilip
ortaya cikarilan ilk cogulcu gundemlerden birinin
maddelerine goz atalim. Bu gundem, 1916 yilinda Turkistan
Kurtulus Hareketinin baslamasi ile kurulan "Cemiyet" in58
calismalarinin sonucunda yazilmistir:
1. Cemiyet'in gayesi, Turkistanin mustakil olmasi ve
Turkistanin mukadderatini Turkistanlilarin kendi ellerine
almalari;
2. Mustakil Turkistanin idare usulu demokratik
cumhuriyettir;
3. Istiklal kesbi ancak milli ordu teskili ile
mumkundur, milli hukumet ancak milli orduya istinat eder;
4. Turkistanin istiklali, iktisadi istiklal sayesinde
mumkundur. Turkistan iktisadiyatinin umumi hatlarini tayin
etmek, sanaat (endustri) ve ziraatin hangi kisimlarina daha
ziyade ehemniyet vermek lazimgeldigini tesbit eylemek,
yapilacak demiryollari ile umumi mngistral ariklarin
istikametlerini tayin etmek gibi meselelerin
Turkistanlilarin kendi ellerinde olmasi;
5. Asri maarif ile profesyonel maarifin terakki
ettirilmesi ve Avrupa medeniyeti ile, ayrica rus medeniyeti
yolu ile degil, dogrudan dogruya tanismaya calismak;
6. Milliyet meselesi ile memleketin tabii servetinden
istifade meselelerinin nufus adedi tenasubu usulune gore
halledilmesi;
7. Din islerinde tam hurriyet, devlet isleri ile din
islerinin karistirilmamasi.59
Togan, "Cemiyet"in adinin kisa sure sonra Turkistan
Milli Birligi (kisaltilisinin TMB) oldugunu yazar. Turkistan
Milli Birligi cemiyetinin kurulusundan kisa bir sure sonra,
daha once kurulmus olan birlikleri topluca bir cati altinda
birlestirebilmek icin calismalar basladi. Bu birlesmelere
katilanlarin hepsi biliyor ve anliyordu ki, kucuk parcalar
tek baslarina basarili olamayacaklardi. Birlik olmadan,
saglik, varlik ve bagimsizlik gerceklesemeyecekti. Birligi
gerceklestirmek yolunda atilan adimlardan biri, Mart ayinda
Sosyalist Tudesi kurulmasi oldu.60
Sosyalist Tude nizamnamesi:
1. Iktisadi sahada yer ve suyun, yeralti servetlerinin
millilestirilmesi, koy hayatinin kollektivize edilmesi,
buyuk kanallar insaatinin sosyalizmin tatbiki icin esas saha
sekline cevrilmesi, tudenin esas gayelerini teskil eder;
2. Endusrisi inkisaf eden medeni memleketlerde, maruf
amele muesseselerini, Turkistanin yerli amale teskilatina
planli olarak tatbik etmek, Turkistanin rencber dikhanini,
amale telakki etmek;
3. Turkistanin mustemlekecilerin elinden kurtularak
kendi kendini idare eylemesi, bu ulkede tabakalasma
imkaninin ve rencber sinifin kendi hukuku icin mucadele
edecek seviyeye yukselebilmesinin ilk ve esas sartidir;
4. Hur Turkistanda idare usulu rencber sinifin ve
teceddud taraftarlarin engelsizfaaliyetlerini temin eden
demokrat cumhuriyet olacaktir. Turkistanin parlamentosu,
zemstvo ve sehir idareleri, umumi ve gizli secim yolu ile
yapilir;
5. Memleketin idaresi ve burada sosyalizm tatbikinin
temini, milli ordu ile teskili ile kabil olur;
6. Turkistanda milliyet ve ekalliyet meselesi, milli
tenasup esasinda halledilir;
7. Maarif, yerli halkin memleket idaresini bizzat idare
etmelerini, tekmil asri devlet muesseselerini, asri nakil
vasitalarini, demiryolu, posta ve telgrafi, ziraat ve sanayi
muesseselerini hemen kendi eline almasini temin edecek ve
kultur sahasinda yabancilarin tesirinden kurtulacak ve
kuvvetli yerli kulture malik olacak bir kilde konulmali;
hizmet mektebi, profesyonel mektepleri acmak ve umumi
talimin tatbiki maarifin esasi umdelerinden olur;
8. Din isleri, dunya ve devlet islerinden tamamen
tecrit edilir;
9. Turkistan sosyalistler tudesi, ancak mazlum siniflar
gibi, mahkum milletlerin hukuku icin de mucadele prensibini
kendisine esas umde edinen bir internasyonele girebilir.61
"Sosyalist Tude" sonra "Erk Firkasi" adini almis ve
nizamnamesi 1926 yilinda Togan tarafindan, yukardaki dokuz
yonlendiricisi asagidaki gibi genisletilerek yayinlandi.
Erk Firkasi 1926 Nizamnamesi (Sosyalist Tude devami)
1. Iktisadi sahada tatbik edilmesi icap eden careler:
a) yer, su ve orman tamamen halkindir ve meccanen
istifade edilir;
b) maden istihsalati tamamen millilestirilerek,
mustakil Turkistan hukumetinin elinde olur. Agir endustrinin
diger kisimlarinin devlet eline gecirilmesi ise, memleketin
iktisadi cabuk duzelmesi, amele hayatinin islahi icin hususi
ellere nisbeten daha faydali olmasi ile mukayyet tutulur;
c) halk igeliginde kollektif usulu ileri surulur.
Bununla beraber Turkistanda sugarma isleri ve "haser"
(imece) usulu, irmak ve ariklar sisteminin muhafaza ve
idaresi gibi koylu dikhan kutlelerinin musterek
calismalarini talep eden hususiyetlerin ahaliye istikbalde
iktisadi ve ictimai hayatin muhtelif cihetlerini sosyalizmin
ideali olan kollektivizm esaslarinda ve umum milletin ortak
calismalari ile inkisaf ettirmeye alistirmak, bugune kadar
daginik kalip, yalniz bir arik, irmak veya asiret
cercevesinde yerlesebilen Turkistan koylulerini cemiyet
hayatina, ictimai imar islerine daha ameli bir surette
alistirmak icin en muvafik sahalar oldugu nazari itibara
alinir. Asri usullerde yeni buyuk ariklar kazmak ve butun
nehir sistemlerini tanzim edecek buyuk bentler insa etmek,
Turkistan daglarinda butun ulkenin iktisadi hayatini idare
edecek hidro-elektrik istasyonlari vucuda getirmek ve
bunlarin idaresi, kollektivizmi ve musterek milli mesaiyi
mustakbel Turkistan iktisadi hayatinin ve sanayiinin esasi
yapacaktir;
c) koy igeliginin endustrilizasyonuna calismak,
sulama ve gubreleme usulu ile yapilan ziraatin Turkistanin
her tarafinda ihyasina ve inkisafina ehemniyet vermek, Rus
istilasi devrinde Turkistanin bilhassa simal kisimlarinda
intisar eden ekspansif (yani, sulama ve gubrelemeye riayet
edilmeyen "bahari") ziraat usulunun, intensif ziraate karsi
aldigi taarruzi vaziyetini degistirmek;
d) yeni buyuk magistral kanallar kazdirmak ve
nehir havzalarinda yeni acilan sulama sahalarina her seyden
evvel coldeki ahaliyi, yani ister eskiden gocebe olan,
isterse nehirleri idare edemiyerek cole cekilip "carva"
hayati ile collerde gecinmekte olan ahaliyi iskan etmek;
e) Ruslarin muhaceret yollarini kesmek, iktisadi
hususta Turkistanlilar ile ayni seviyede olan irkdas
kavimleri ve Asya kavimlerini iskan etmek yolu ile ahalinin
kesafetini arttirmak;
f) vergilerin, yalniz parlamentodan gecirilen bir
varidatla mutenasip olmasi;
g) kooperatifin butun envaini tervic etmek ve
devlet sermayesi ile halk istikrazi bankalari acmak;
h) yeni asri sehir imarina ehemniyet vermek.
Asyanin ortacag ve ayni zamanda sihhi olmayan eski sehir
usulunun, yerli ahali arasinda eski hayat tarzinin
yasamasina sebep oldugunu gozonunde tutarak, sehrin yerli ve
Avrupaiye inkisamini sona erdirmek ve bunun icin eski sehrin
yeniden asri usulde muntazam ve daimi planli bir surette
imarini temin eden planlar tertip etmek, eski sehirlerin
sulama sistemini ve ariklarini, kanalizasyon yollarini,
munakalat yollarini, buyuk imaretlerin, park, buyuk
caddelerin ancak su yeni planlar uzerine yapilmasini,
Turkistanin butun sehir ve kasabalarinda mecbur etmek;
2. Amele meselesini halletmek yolunda gorulecek
careler:
a) mevcut beynelmilel amele ve sanatkar
teskilatini, esnaf cemiyetleri, amele kasalari, sulh
kamaralari, hayat sigortasi ve hizmet muhafazasi gibi
muesseseleri, Turkistanda da tam hukuklu ve rencber sinifin
hukukunu layikinca mudafaa edebilecek muesseseler sifati ile
vucuda getirmek, o muesseselerde yerli amaleyi asri
profesyonel ittifaklari usulleri ile is gormeye, Turkistanin
her yerinde kendi kendilerini idare etmeye kati surette
alistirmak; bunun icin hususi mektepler ve kurslar acmak;
b) devlet ve hukumet idaresinde bulunan fabrika ve
imalathanelerdeki amele hayatini, devlet idaresinde
bulunmayan muesseseler icin numune olacak tarza sokmak;
3. Turkistanin iktisaden inkisaf ve yukselmesi, ancak
bu ulkenin kendi mukadderatina kendisi malik olmasi ile
mumkun olur. Binaenaleyh Erk Firkasi, Turkistanin tam
istiklalinin elde edilmesi, ulkenin Orta Asyadaki cografi,
tabii ve iktisadi vaziyeti ile mutenasip kuvvetli ve muhim
bir uzuv sifati ile beynelmilel sahaya girmesi yolunda
ugrasacaktir;
4. Distan emperyalistlerin ve icten feodalite ve
ruhanilerin elinden azad olan Turkistanin idare usulu
demokratik cumhuruyet olur. Idare kuvvetinin butun kaynagi:
vasitasiz ve erkekle kadin musavi olarak gizli secim usulu
ile secilen parlamentodur. Vilayet ve tumen kengesleri ve
sehir idareleri yine bu esasa gore vucuda getirilir.
Turkistanda halk hakimiyeti, Avrupanin burjuva demokratik
ananelerini gecirmis olmadigindan, yerli kapitalistlerin ve
burjuvanin tazyik ve demagojisine maruz kalacagi hatirda
tutulmali ve ona karsi tedbirler alinmalidir. Turkistanda
demokrasi, halkin asagi ve ezilmis tabakalari icinden hur ve
serbest mucadelelerde yeni kuvvetlerin cikmasini temin
edecek mahiyette olmalidir;
5. Erk Firkasi, Turkistanin istiklalini ve mahalli halk
hakimiyetini her nevi sulh yollariyla vucuda getirmeye
calisacaktir. Bununla beraber idareyi ele almak ve aldiktan
sonra muhafaza edebilmek, ancak milli ordu teskil etmekle
kabil olacagindan, firka, Turkistanda askerligin mecbur
olmasini ve umum ahaliye askerlik ogretmek usulunu ileri
suruyor. Ayni zamanda firka, ecnebi istilasi sartlarinda da
askerligi yahut kumandayi yalniz mustevlilere munhasir
kilmak, yerli askeri Turkistan disina cikarmak, onlari
mustevli ordulari arasinda ufak parcalara taksim ederek
idare etmek yolundaki gizli ve acik tesebbuslere karsi butun
mucadelelere muzaharet edecektir;
6) Turkistanda milliyet ve ekalliyet meseleleri, devlet
idaresinde demokrat intihap usulu ile istirak etmek,
memleketin mekteplerinden ve baska umumi muesseselerinden,
milli servetinden, toprak ve sudan, ictimai is tesisati ve
issizlikle mucadele tedbirlerinden, her kavmin adediyle
mutenasip surette istifade etmesi usulu ile halledilir.
Bununla beraber, Firka, millet ve kabile teskilatinda her
zaman harici emperyalistlerin desiselerine alet olan
feodalizm ve asiret esaslari ile cidden guresir ve
Turkistanda ahalinin ekseriyetini teskil eden irka mensup
olup, ayri ayri harslari da henuz tesekkul etmeyen etnik
zumrelerin hepsine ortak, umumi Turkistan medeniyeti vucuda
getirmek ve onu kuvvetlendirmek, inkisaf ettirmek yolundaki
tedbirlere yardim eder. Ayri ayri kabilelerin orf ve
adetlerine, dini mezheplere mustenit hukuk yerine, asri
kanunu medeni ve asri yargi ithali de asiret an'anatini ve
musavatsizligini ortadan kaldirmaya sebep olur;
7) Turkistanda maarif, baslica Turkistan ahalisine
maddi ve manevi sahalarda cabuk terakki yollarini gostermek,
halk hakimiyetini kuvvetlendirmek, maliye, sanayi ve teknik
sahalarinda, demiryolu, telgraf islerine ait malumati,
Turkistanin istiklalinden sonra da bu ulkede sadece ahali
sifati ile yasayip kalacak olan sabik mustevlilerin elinde
monopol olmaktan kurtararak yerlilerin eline gecirmek, sinif
imtiyazlarini temelinden ve kalblerden silmek, yeni halk
demokrasisi medeniyeti vucuda getirmek maksatlarina
muteveccih olmalidir. Hizmet mektebi usullerinin tatbiki,
umumi meccani iptidai talim. Turkistanlilari Avrupanin en
mutemeddin milletlerinin medeniyeti ile vasitasiz tanitmak
da firkanin maarif sahasindaki esas isteklerindendir.
Maarifin devlet butcesi ile temin olunan kadrosundan
istifade eylemek, memleketteki butun milletlerin ve
siniflarin nufus adetleriyle mutenasip surette olmalidir.
Ahalinin digerlerine nisbeten geri kalan kisimlarinin
tahsile ragbetsizligi ve itinasizligi, bunlarin hisselerinin
daha cok zengin ve caliskan ve kurnaz olan kisimlarinin
ihtiyarina, eline gecmesine imkan vermemeli ve bu husus
temin edilmelidir. Bununla beraber Erk Firkasi, maarif
butcesinin tertip ve taksimatinda koylu ve rencber
siniflarinin ve bazi milletlerin ve tabakalirin maarif
meselesinde, bugune kadar fazla ihmal edilmis olduklarini
gozonunde tutarak, bunlarin evvelce kaybettiklerinin telafi
edilmesine ayrica ehemniyet verir;
8. Din meselelerinde vicdanin tam hurriyeti, dinin
herkesin hususi isi olmasi, dinin dunya ve devlet islerine
karistirilmamasi gibi esaslar tabik edilmelidir. Hukumet ise
din meselelerine ancak dini ayinlerin amme asayisini
haleldar etmemesi, dini propagandanin da siyasi maksatlara
hizmet etmeyecek, emperyalistlere ve dahildeki terakki ve
halk hakimiyeti dusmanlari lehine alet olmayacak mahiyette
olmasi gibi cihetlere bakar;
9. Erk Firkasi ancak milliyet esasini taniyan mazlum
siniflarin ve mahkum milletlerin is birligini samimi bir
surette temin edecek olan enternasyonale girebilecektir.62
Butun toplumsal yonetim dusunceleri bastan bir cati
altina toplanabilmis olsa idi, ilk an'da yapilabilirdi.
Turkistan toplumunu bir araya getirebilmek icin calismalar
suruyordu:
"1921 yili Temmuz ayinda Turkistana gelen Buyuk Millet
Meclisi azasi Soysalli Ismail Suphi Bey, bazi cedid
liderlerin arzilarina uygun olarak 30 Temmuz tarihi ile
'siyasi ve ictimai ilmihal' yazip vermisti. 7 kisimdan
ibaret olan bu ilmihalin ilk kismi 'siyaset kaideleri'
10 madde; ikinci kismi 'askerlik kaideleri' 7 madde;
ucuncu 'maarif kaideleri' 11 madde; dorduncu 'sihhat ve
riyazet kaideleri' 13 madde; besinci 'iktisat
kaideleri' 11 madde; altinci 'din ve ahlak kaideleri'
17 madde; yedinci 'umumi kaideler' 3 madde; ceman 72
maddeden ibaretti. Bu ilmihale program ismi verilmisse
de hakikatte irsat ruhunda yazilan bir ilmihalden
ibaretti."63
1919-1924 yillari arasinda, Asya'nin Batisinda oturan
Turkler de, Turkiye Buyuk Millet Meclisi (TBMM) yonetiminde,
isgalci yabanci ordulara karsi bir Bagimsizlik Savasi
veriyorlardi. Bati Turkleri, bir yandan da kendilerini
toplumsal ve ulusal varlik yolunda toplamaya calismakta
idiler. 1917 de yikilan carlik Rusyasinin yerine gelen
Bolsevikler ile TBMM'nin ister-istemez askeri, siyasi,
iktisadi iliskileri olmustu.64 Cunku, ozellikle 17ci
yuzyildan bu yana, carlik Rusyasi'nin gozu ozellikle On Asya
ve ozellikle Turk topraklarinda idi. 17ci yuzyildan
baslayarak, carlik Rusyasi her kusak'ta Osmanlilardan toprak
kopariyordu. Carlik Rusya'sinin cokmesinden kisa bir sure
sonra, TBMM ve Bolsevikler 1921 yilinda Kars Anlasmasi ile
sinirlarini belirlemislerdi.65 TBMM Ve Bolsevikler
Buyukelci degis-tokusunda bulundular.66 Rus carliginin
Turklerin bagimsizligini ortadan kaldirmak --ve bolusturmek-
- istedigini 19 ve 20ci yuzyil carlik kaynaklarina dayanarak
belgeleyen bir kitap ta bu surecte Bolseviklerce
yayinlanmisti.67 Bolsevikler, bu kitabi ve icindeki
belgeleri yayinlayarak, carlik Rusyasinin yolundan
gitmeyeceklerini ileri surmek istemislerdi.68 Buna
bakmayarak, Ikinci Dunya Savasinin sonunda Stalin, Birlesmis
Milletler kurucu uyelerinden olan Turkiye Cumhuriyetinden
toprak isteyip tehditlerde bulundu.69 Stalin'in bu toprak
istegi, 1921 Kars anlasmasi ile duzenlenmis olan Turkiye
Cumhuriyeti ve SSCB sinirlarinin bozulmasini iceriyordu.
Turkistanda bu suredeki degisik toplumcu ve cogulcu
yonetime katilim birimlerinin birlesme calismalari sirasinda
Cedid Terakkiperver Tudesi olustu.
Cedid Terakkiperverler Tudesi Nizamnamesi:
1. Milli harsa malik mustakil millet olarak yasamak,
hayatin esasidir. Bu, butun milletlerin idealidir. Bizim
maksadimiz, Turkistanin mustakil ve hukumetin milli
olmasidir. Milliyet, dil, din, an'anat, edebiyat ve adat
birligine istinat eder.
2. Hur Turkistanda devletin sekil ve idaresi cumhuriyet
olup, hakimiyet menbai demokrasi usullerine muvafik olarak
secilen Millet Meclisi, vilayet ve sehirlerde Il Meclisleri,
ve Sehir Meclisleridir.
3. Merkezi hukumet azalari, Millet Meclisinin tasvibi
ile cumhurreisi tarafindan, vilayetlerde hukumet
mumessilleri (Valiler) ise, merkezi hukumet tarafindan
tayin; vilayet ve sehir idare muesseseleri de kendi
meclisleri tarafindan secilir. Millet Meclisi, cumhurreisi
ve vilayet meclislerinin intihap usullerine, adet ve
muddetlerine ait tafsilat, mustakil Turkistanin birinci
Kurultayi tarafindan tayin olunur.
4. Turkistanda Turk olmayan milli ekalliyetler de
medeni muhtariyet hukukundan istifade ederler. Turk unsuruna
mensup kabileler eskisi gibi kuvvetli Turkistan medeniyetini
vucuda getirmek ugrunda mutenasit bir surette clismalidirlar
5. Turkistan milli hukumeti, Turkistan milli askerine
istinat eder. Askerlik mecburidir.
6. Dahili asayisi muhafaza icin vilayet idareleri,
yerli polis teskil ederler ve bu teskilat, memleketin umumi
mudafayi milliye idaresine de merbut olur.
7. Memlekette vicdan hurriyeti tam olur. Dini ayinlerin
hur surette icrasi devlet himayesi ile temin edilir.
Memlekette ecnebi misyonerliklere musaade edilmez
8. Matbuat ve nesriyat hurriyeti ve hurriyeti sahsiye
devletin esasi kanunu ile temin edilir.
9. Memleketin esas vergisi, kazancla mutenasip olur.
Mirastan da o nisbette vergi alinir. Turkistanda eski
zamanlardan kalan ortacag vergileri lagvedilir.
10. Toprak meselesinde esas, su ve topragin ve yerin
altinda ve ustundeki madenlerin ve ormanlarin devlet mulku
olmasidir. Toprak dikhanlara hususi mulk olarak verilir
11. Hususi sahislar yekdigerleri ile su ve toprak
mubayaasi yapamazlar, butun toprak ve su muamelesi devlet
eli ile icra olunur. Topragin temelluk hukuku mahalli
sartlara gore kanunen tayin edilir.
12. Turkistanin azadligi, ancak iktisadi istiklal
mahiyetinde olabilir. Bunun icin Turkistanin diger komsu
devletler ile iktisadi munasebetinin asri bir kilde ihya
olunmasina ve inkisafina calisilir.
13. Turkistanda toprak meselesinin esasi, sudur. Buna
binaen butun kuvvet sulama ile umrani genisletmeye
sarfedilir. Su idaresi isini ayrica bir ehemniyetle tanzim
etmeye tesebbus edilir.
14. Turkistanda, bilhassa Kazak, Kirgiz ve Turkmen
ellerinde en muhim mesele, gocebe kavimlerin medeni hayata
gecmesidir. Bu mesele buyuk nehirler uzerinde yeni sulama
sahalari acmakla temin edilir. Turkistanda, Turk irkindan
olan kavimlerden ve muslumanlardan baska, muhacir
getirilmez. Gocebelilerde gocebe usulunde hayvan yetistirme,
medeni usulle yetistirmege tebdil edilip inkisaf ettirilir.
15. Turkistanda isci meselesinin halli, milli sanayiin
inkisaf ettirilmesine merbuttur. Amelelerin calisma
sartlari, is saati, kucuklerin ve kadinlarin hizmetlerini
muhafaza ve sigorta ve baska meseleler ise, Avrupalilar gibi
muterakki milletlerdeki usuller ile tanzim edilir.
16. Adliye meselesinde mustakil ve herkese musavi
adalet, butun ulke ahalisi icin mezhep ve din farkina
bakmadan, asri kanunlarin kabul ve tatbiki ile temin olunur.
17. Maarif hususunda umumi meccani iptidai talimin
tatbikine calisilir. Memleketin kendi tebaalari, devletin
menfaatine aykiri olmamak sarti ile hususi mektepler tesis
etmekte hicbir mani gormezler.
18. Turkistanda bilhassa profesyonel mekteplerin
tamimine, Avrupaya talebe gondermege ehemniyet verilir.
19. Kadim bir medeniyetin ocagi olan Turkistanda
asirlardan beri terakum edip gelen medeniyet eserlerinin
muhafazasina ve bunlarin da yerli hars ve medeniyetin
yukselmesine hizmet edecek bir sekle sokulmasina calisir.70
Goruldugu gibi, sosyalist olsun, dindar da, uluscu da;
butun Turkistanli dusunurlerin oncelikle ele aldiklari
konular: egitim, toplum'un ortak geliri, bagimsizlik ve
guvenligidir. Bu ortak dusuncelerin biraraya getirilmesi, bu
Cogulcu Yonetim Gundemlerine bir "Anayasa" niteligi verdigi
de gozden kacmamalidir. Bununla birlikte, bu anayasa
duzeninin de yalnizca dis etkenlerle Turkistanli
dusunurlerin yazilarina ve calismalarina girdigi soylenemez.
Togan, 20ci yuzyilin baslarinda yazilan bu Cogulcu Yonetim
Gundemleri uzerinde hic bir dis etken olmadigini vurgular.
Ozellikle, ABD ve Ingiltere'nin cogulcu yonetimi uzerine o
gunlerde Turkistanda hicbir bilgileri olmadigini belirtir.
Neden olarak ta, bu tur yonetimleri iceren kitaplarin o
yuzyilin okullarinda okutulmadigini gosterir.
Bu tur dis etkenler olmadan, Turkistanli dusunurler
cogulcu yonetim'i duzenlemek uzerine dusunce yuruturlerken
ne gibi kaynaklar kullanmislardir? Togan'in aciklamasini bir
yana birakacak olsak bile, yukarda da belirtildigi gibi, bu
gelenek Orta Asya'nin kokunde yatmaktadir. Yalniz tore ve
geleneklerle degil, yazili olarak ta yasatilmistir.
11 ci yuzyilda yazilmis olan Kutadgu Bilig kitabi, bir
anayasa duzenindedir. Kutadgu Bilig, icerdigi ilkeler
uzerinde neden durulmasi gerektigini de anlatmaktadir. Bu
ilkelere ne yol ile varilacagini da aciklar.71 Okundugunda
da gorulecegi gibi, Kutadgu Bilig her anlamda ileri
toplumculuk gorusunu belirtir.72 Baska bir gorus ile,
Kutadgu Bilig bir "Tug Baglamak Tuzugu" dur. Bir toplumun
uyum ve hosgorurluluk ile ic ve dis iliskilerini duzenlemesi
gerektigini ornekleri ile verir.73 Eger bir toplum icinde
yalniz tek bir dusunce ve eylem duzeni kok salacak olursa, o
toplum tek yonlu kalacaktir. Boyle bir toplum'un da uzun
sure bagimsizlik ve benligini koruyamayacagi Turk tarihinden
de acikca gorulebilir.
Gunumuzden altiyuz yil kadar once yazilmis bir kitaba
gore, hanedanlarin zaman ile gucsuz dustukleri ve bu durumun
da hanedanlarca yonetilen devletlerin cokmesine yol actigi
anlatilmistir.74 Hanedanlari ayakta tutmak icin, hanedan'in
uyeleri olmayan kisilerden bir yonetici takiminin
(burokratlar ve burokrasi) kurulmasi ve gundelik islerin bu
takimin eline birakilmasi uygulamasi da yeni degildir.
Kutadgu Bilig bu yonde de yol gosterir. Ayrica belirtilmesi
gerekir ki, Kutadgu Bilig cok yonlu ve varlikli bir dusunce
kaynagidir.75
Hanedan disi kisilerden kurulmus yonetici takimin, bir
sure sonra kendi icinde yeni bir hanedan gibi davranmaya
baslamasi da sorunlar acmaktadir. Bu da, Tug Baglamis
devletin gelecegi icin saglikli olmayabilir. Osmanli
devletinden de bu yonde ornek verilebilir. Dolayisi ile,
toplumun kendini yonetime katilmasi kacinilmazdir. Bu
yoldan, toplum kendi egitim'i, ortak geliri, bagimsizlik ve
guvenligini elbirligi ile saglamak icin adimlar atar.
1924 yilinda Turkistan Bagimsiz Cumhuriyetine dis
etkenlerce son verilmesi de, 19cu yuzyilin sonlarindan
baslayarak 20ci yuzyilda da suren Turkistan bagimsizligi
calismalarina ara verdirdi. Ancak, o sure icinde yapilan
calismalarin verdigi urunler elde bulunmakta, bundan sonra
yapilacak atilimlara isik tutmaktadir. Bu belgeler,
"tekerlegin yeniden bulunmasini" bir yerde gereksiz
kilmakta, ilerde yapilabilacak yeni bir yapinin temelini
olusturmaktadirlar.
Saglikli bir toplum icinde bir'den cok dusunce ve
eylem'in yer almasi dogaldir. "cogulcu duzen" bunu
gerektirir. Toplumun kendini, kendi icinde dengelenmesini
saglar. Onemli olan, toplumun kendi bagimsizligini elde
tutmak, surdurmek ve oz mayasini arilastirmak isteginin
gucudur. Eger toplum'un bu istekleri baski altinda kalacak
olursa, patlama olacaktir. Turklerin gecmiste (ornegin,
Kultigin yazitlarinda sozu edildigi gibi) tutsak edilmeleri
ve bu tutsakliga bas kaldirarak bagimsizliklarini yeniden
elde etmeleri gibi.
Ancak gunumuzde "tutsaklik" kosullari degismektedir.
Dis bir ordu'nun gucu tek basina bir toplulugu tutsak etmeye
yetmez. Bilgisi olan toplum, buyuk isgalci ordularini
yenmeyi de bilir. Varligini kullanmasini ogrenir. Cunku,
varligini kullanmasini bilmeyen, bilgisini de
ilerletemeyecektir. Bilgisiz kalan toplum da, varligini da
kaybederek gene tutsak dusecektir.
Bir toplumun en onemli varligi, toplumun bireyleridir.
Bu bireylerin en onemli varligi da, o toplumun uyesi olmak
istemeleridir. Bu da --yazili olmasa bile-- karsilikli bir
sozlesmedir. Bireyler istedikce, toplum canli kalir. Canli
kalan toplum da bireylerin temel gereklerini karsilamakla
gorevlidir.76
Sonuc olarak: Boslukta cogulcu yonetim olamaz.
Yonetimimin kimin cikarina olacagi dusunulmelidir. Eger
toplum kendi yonetimine, kendi kurdugu cogulcu yonetim
birimleri ile katilmiyorsa, yonetim cogulcu degildir.
Bireyler de bunu gorur gormez, toplumdan soguyabilirler ve
ayrilmak isteyebilirler. Toplum canliligini ve yasama gucunu
yitirir. Bu arada, toplumun belirli kesimleri de duzeni
degistirme calismalarina baslayabilirler. Guc kullanarak, bu
degisikligi yapabilirler. Bir devrim yer alabilir. Her
devrim, toplumun gelismesini yavaslatabilir, geciktirebilir.
Toplumun biliginin ve toplu varliginin azalmasina neden
olabilir. Sonucunda da kayip, toplumun ve toplumu olusturan
butun bireylerindir. Dolayisi ile, toplumun bireyleri
birlikte calismak gerektigini gorurler. Kutadgu Bilig bu
yonde de deneylere dayali guclu ogutler verir.
Gecmisteki olaylara bakarak uzulmek, ilerlemeyi
saglamaz. Ancak, gecmis olaylara bakilip ders alinabilir.
Yapilan yanlislardan deney cikartilmasi bu yonden
saglanabilir. Yirminci yuzyilin basinda cogulcu yonetim
gundemleri yazanlarin da ozellikle uzerinde durdugu gibi,
kendini ogrenmek bu atilimlarin en onemlilerindendir.
Kendini ogrendikten sonra, bir toplum'un kendi benligini ve
maya'sini komsularina etkinlikle anlatmasi gerekir. Eger bu
yapilmaz ise, toplumlar arasinda pek cok yanlis
anlasilmalara yol acilacaktir. Yanlis anlasilmalar ise
toplumlarin arasinda sicak savas'a kadar uzanan bir yol'un
baslangicidir. Bir toplum'un etkinlikle kendini
tanitabilmesi ise, dunya'da konusulan diger dilleri cok iyi
bilmesini gerektirir. Boylelikle, araya dilmac koymadan,
dogrudan-dogruya diger toplumlarla dusunce alis-verisine
girilebilir. Baska bir deyisle, bir toplum'un dunyadaki
yerini alabilmesi icin, kendi isini kendi gormesi gerekir.
Turk atasozu: "Kurt'a sormuslar, boynun neden kalindir?
Karsilik vermis: Her isimi kendim gordugum icin." Dolayisi
ile, simdi olaylari baslatmak sirasi Turkistanlilarindir. Bu
yonden, kendi oz kaynaklarindaki temel bilgilerle is'e
girisebilirler. "Yanlis bilgi, felaket kaynagidir."77
Bir bilgi birimi'nin dogru ya da yanlisligi nasil ve
nereden anlasilir? Diger bilgi birimleriyle
karsilastirilarak. Bilgi'nin kaynaklari uzerine sirali ve
duzenli sorular sorarak. Arastirma'sini yaparak. Temel'ine
vararak. Bilgi oyle bir varliktir ki, bilinmeden bilinemez:
Bilgi'yi buyuk ve anlayisi ulu bil; seckin kul'u bu iki
sey yukseltir.\ Buna sahit olarak, iste su soz geldi; bu
soz'u isit ve bu hususta sozunu kes.\ Anlayis nerede olursa,
orasi ululuk kazanir; bilgi kimde olursa, o buyukluk bulur.\
Anlayisli olan anlar, bilgili olan bilir; bilen ve anlayan
her vakit dilegine erisir.\ Bilginin manasini bil; bak,
bilgi ne der: bilgi'yi bilen insandan hastalik uzaklasir.\
Bilgisiz insan hep hastalikli olur; hastalik tedavi
edilmezse, insan cabuk olur.\ Ey bilgisiz, git, hastaligini
tedavi ettir; ey mes'ut alim, bilgisizligin ilacini sen
soyle.\ Anlayis bir yulardir; insan o'nu elinde tutarsa,
dilegine erisir ve butun arzularina nail olur.\ Anlayisin
insana faydasi cok olur; insan bilgi bilirse, aziz olur.\
Butun isini-gucunu anlayis yolu ile yap; eline gecen bu
zamani israftan bilgi ile koru.78
KAYNAKLAR:
1. 1919-1924 Turk Kurtulus savasinin ileri gelen
komutanlarindan, "Sark Cephesi Kumandani" General Kazim
Karabekir, yazdigi Cihan Harbine Neden Girdik, Nasil Girdik,
Nasil Idare Ettik (Istanbul, 1937) adli kitabin kapaginin
uzerine koydugu giris sozleri.
2. Bu yonde cok gorusler yayinlandi. Ornek olarak
bak: Moscow News, October 1, 1989; Veteran, October
2-8, 1989, Translated in JPRS-UPA, No. 68, December 19,
1989; I. Krylova, "Belgiya: Opyt Resheniya Natsionalnykh
Problem" Politicheskoye Obrazovaniye, No. 6, 1989. Cf. Thomas
S. Szayna, The Ethnic Factor in the Soviet Armed Forces
(Santa Monica: Rand, 1991) Sayfa 27.
3. Alexander Hamilton, James Madison, John Jay, Federalist
Papers, Clinton Rossiter (Ed.) (New York, 1961).
4. Boyle bir "federasyon" u gerceklestirmek icin,
Federalist Papers kitabi'mim Ruscaya cevirisi de yaptirildi.
Bak: Amerikanskie federalisty: Gamilton, Medison, Dzhei.
Tercuman: Gregory Freidin (Benson, 1992).
5. Bu yazilarin tumu "Publius" takma adi ile imzalanmis
idi.
6. ABD Anayasasi pek cok defa yayinlanmistir. Bu yazida,
asagidaki kaynak kullanilmistir: E. Finer, Five Constitutions
(London, 1979).
7. Rus gorusu acisindan bu eylemin aciklanmasi icin bak: M.
A. Terentyef, Russia and England in Central Asia. F. C.
Daukes, Tr. (Calcutta: Foreign Department Press, 1876). 2
Vols. Ruscasi St. Petersburg'da, 1875 yilinda yayinlandi; N.
A. Khalfin, Politika rosii v srednei azii, 1857-1868 (Moscow,
1960); Ingilizcesi: Russia's Policy in Central Asia
1857-1868, Ceviren Hubert Evans (Oxford: Central Asian
Research Centre, in association with St. Antony's
College-Soviet Affairs Study Group, 1964). Ek olarak, bak:
Charles Marvin, The Russian Advance Towards India (London,
1882). Marvin bu kitapta Rus isgal ordulari subay ve
generalleri ile yaptigi konusmalarin ozetlerini de aktarir.
8. Hugh Seton-Watson, The Russian Empire, 1801-1917
(Oxford, 1967); Richard Pipes, The Formation of the Soviet
Union (Harvard, 1970) Ikinci basim; G. Wheeler, The Modern
History of Central Asia ((New York: Praeger, 1964).
9. Bak: Finer, Five Constitutions.
10. En onemlilerinden biri icin bak: Isaiah Berlin, Russian
Thinkers, H. Hardy and A. Kelly (Eds.) (London, 1978).
11. George J. Demko, The Russian Colonization of
Kazakhstan, 1896-1916 (Bloomington: Indiana University Press,
1969) Uralic and Altaic Series, Vol. 99; R. Pipes, Formation
of the Soviet Union.
12. Sodruzhestvo Nezavisimikh Gosudarstv --SNG;
Commonwealth of Independent States --CIS.
13. Wheeler, Sayfa 154-155.
14. "Union of Independent States."
15. Bak: Rabochaya tribuna, 7 Agustos 1992. Cf. J. Holbrook
Notes on Russia & Central Eurasia, Sayi 19, 20 Agustos 1992.
Sayfa 3.
16. Bak: D. Beachley, Notes on Russia & Central Eurasia,
Sayi 19, 20 Agustos 1992. Sayfa 1.
17. Ornegin bak: O. Caroe, Soviet Empire (New York: St.
Martin's Press, 1954).
18. "Orta Asya" deyimi oldukca yeni bir politik soz'dur.
Togan, bu bolge'ye yazili tarih baslangicindan bu yana
Turkistan adi verildigini kaynak gostererek belirtir. Ornek
olarak, bak: Z. V. Togan, Tr., Risala: Ibn Fadlan's
Reisebericht (Leipzig, 1939); Yakut-i Hamavi, Mujam al-Buldan
(Turkistan maddesi) (Beirut, 1957); J. Marquart, Eransahr
nach der Geographie des Ps. Moses Xorenac'i (Berlin, 1901).
19. Wheeler, pp. 104-105.
20. A. Park, Bolshevism in Turkestan 1917-1927 (Columbia,
1957).
21. Kazim Karabekir, Cihan Harbine Neden Girdik, Nasil
Girdik, Nasil Idare Ettik (Istanbul, 1937). Sayfa 204.
22. Bak: H. B. Paksoy, "Basmachi" Modern Encyclopedia of
Religions in Russia and Soviet Union (Academic International
Press, 1991) Cilt 4, Sayfa 5-20, ve kullandigi kaynaklar.
23. Bak: Society for Central Asian Studies, Programmnie
dokumenti musulmanskih politicheskikh partii 1917-1920 gg.
Reprint Series No. 2. (Oxford, 1985).
24. Bak: Turk Ademi Merkeziyet Firkasi, 23 Agustos 1917.
Tam metin ve yeniden yayinlanma ayrintilari asagida
verilmistir.
25. Z. V. Togan, Bugunku Turkili Turkistan ve Yakin Tarihi
(Istanbul, 1981) Ikinci Baski. Sayfa 28-29.
26. Togan Turkili Turkistan, Sayfa 39; Dipnotu 18.
27. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 37.
28. H. B. Paksoy, "Turk destanlari ve Dede Korkut."
Baku'da, 1992 yili Mayis ayinda Azerbaycan Cumhuriyeti
Akhundov Devlet Kutuphanesinde yapilan toplantida okunan
bildiri; Ek olarak, Kitabi Dede Korkut (Baku, 1988). Dede
Korkut'un dunya dillerine cevirileri icin bak: H. B. Paksoy,
"Introduction to the Dastan Dede Korkut" Soviet Anthropology
& Archeology (New York) Vol. 29, No. 1 (Summer, 1990); H. B.
Paksoy, (Ed.) Central Asia Reader (New York, 1993)
(Baskidadir).
29. Dede Korkut kitabinda da bir ornegi vardir. Ek olarak,
bak: B. Ogel, Turk Kultur Tarihine Giris (Istanbul, 1991).
30. Kul Tekin Yazitlari, Dogu yuzu, 22ci satir. M. S. 730cu
yillarda dikilmistir. Bak: T. Tekin, A Grammar of Orkhon
Turkic (Bloomington: Indiana University, 1968). Uralic and
Altaic Series, Vol. 69.
31. Huseyin Namik Orkun, Eski Turk Yazitlari (Istanbul:
Devlet Basimevi, 1936). Turk Dil Kurumu. Cilt 1. Sayfa 39-40.
32. Bu olaylarin topluca yazilmasi ve topluma aktarilmasi,
eli kalem tutan tarihcilerin calismalarini beklemektedir.
33. Bir bolumu ve kaynaklar icin bak: D. Sinor (Ed.), The
Cambridge History of Early Inner Asia (Cambridge, 1990).
34. H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi,
Uygarlik" Annals of Japan Association for Middle East
Studies. (Tokyo) 1992, No. 7. Sayfa 173-220.
35. Bak H. B. Paksoy, "Introduction." (as Special Editor of
"Muslims in the Russian Empire: Response to Conquest")
Studies in Comparative Communism Vol. XIX, Nos. 3 & 4,
Autumn/Winter 1986. Pp. 247-251; H. B. Paksoy, "Chora Batir:
A Tatar Admonition to Future Generations." Studies in
Comparative Communism Vol. XIX, Nos. 3 & 4, Autumn/Winter
1986. Pp. 253-265, ve kullanilan kaynaklar.
36. Kafkaslarin nufusu, 1928 Rus askeri isgali sonucu, "Rus
vatandasligina" carlik emri ile alindilar. Bak: Audrey L.
Altstadt, Azerbaijani Turks: Power and Identity under Russian
Rule (Stanford: Hoover Institution Press, 1992) Studies of
Nationalities Series.
37. 11 ci yuzyilin Turk dusunuru Kasgarli Mahmut ta, Turk
boylarinin ve uruklarinin adlari ile bilindiklerini acikligi
ile ortaya koyar. Bak: Kasgarli Mahmut, Kitab Diwan Lugat at
Turk. Ilk yayin: Kilisli Rifat (Istanbul, 1917-19). 3 cilt.
Daha sonra B. Atalay tarafindan yeniden yayinlandi: Divanu
Lugat-it-Turk Tercumesi (Ankara, 1939-1941). 3 cilt.
Ingilizceye cevirenler: R. Dankoff with J. Kelly, Compendium
of Turkic Dialects (Cambridge, MA., 1982-84). 3 cilt.
38. Z. V. Togan, Oguz Destani: Residettin Oguznamesi,
Tercume ve Tahlili (Istanbul, 1972). Oguz destaninin diger
basimlari icin bak: H. B. Paksoy, "Introduction to the Dastan
Dede Korkut" Soviet Anthropology & Archeology (New York) Vol.
29, No. 1 (Summer, 1990).
39. Hiva Han'i Ebulgazi Bahadur Han (1603-1663), kendine
bagli Turkmenlerin istegi ile (1659 yilinda tamamlandigi
dusunulen) Secere-i Terakime ve sonra da Secere-i Turk
kitaplarini yazdi. Ebulgazi'nin bu kitaplari Ingilizce ve
Fransizca'ya cevrildi. Bak: [Bentinck] Historie Genealogique
des Tatars (Leiden, 1726), two Vols.; Abu Al Ghazi Bahadur,
A History of the Turks, Moguls, and Tatars, Vulgarly called
Tartars, Together with a Description of the Countries They
Inhabit (London, 1730), two Vols.; [Miles] Genealogical Tree
of the Turks and Tatars (London, 1838). Desmaison'un yayina
hazirladigi Terakime'nin 1871 yilinda St. Petersburg'da
tipkibasimi yapildi, daha sonra da bir Fransizca cevirisini
yayinladi. Secere-i Turk'un Bati dillerine yeni bir
cevirisinin yapilma gunu coktan gelmis bulunuyor. Bak: F.
Hofman Turkish Literature: A Bio- Bibliographical Survey
(Utrecht, 1969).
Secere'nin ilk bilinen Rusca cevirilerinden biri de
Rodoslovnoe drevo tiurkov'dur. O cilt yayina hazirlanirken,
son soz'u, bir Sagay Turk'u olan N. Katanov (1862-1922)
tarafindan yazilmis idi. Anlasildigini gore, bu 1906 da
yayina hazirlanan kitap 1914 yilina kadar basilmadi.
Basildiginda da, Katanov'un adinin ve yazdigi sonsoz'un
kitaptan cikarildigi goruldu. Bak: A. N. Kononov,
Rodoslovnaia Turkmen (Moscow-Leningrad, 1958), sayfa
181. Nedenini anlamak icin, Z. V. Togan'in Hatiralar
(Istanbul, 1969), kitabini okumak yeterlidir. Togan 1917
yilinda Katanov ile konusup, ayrinti vermistir. Katanov'un bu
Sonsozu, saklandigi yerde, gun isigina cikarilmayi bekliyor.
40. H. B. Paksoy, ALPAMYSH: Central Asian Identity under
Russian Rule (Hartford, CT: AACAR Monograph Series, 1989).
41. H. B. Paksoy, "Turkbilimci Ebubekir Ahmedcan Divay."
Turk Kulturu (Ankara) Sayi 309, Yil XXVII, Ocak 1989. Pp.
49-54; Hugh Seton-Watson, The Russian Empire, 1801-1917;
Richard Pipes, The Formation of the Soviet Union.
42. Yusuf Akcura, "Uc Tarz-i Siyaset" Turk gazetesi
(Kahire) 1904, Sayi 24. 1904. Bu yazi, 1912 yilinda
Istanbulda bir kitapcik olarak basildi; Turk Tarih Kurumunca
Ankarada 1976 yilinda yeniden yayinlandi. Ingilizcesi icin
bak: Ceviren: David Thomas, "Three Policies" Central Asian
Monuments, H. B. Paksoy (Ed), (Istanbul: Isis Press, 1992).
43. Yayinlanmis programlari icin bak: Society for Central
Asian Studies, Programmnie dokumenti.
44. Turk Amemi Merkeziyet (federalist) Firkasi. Yayina
hazirlayan Ahmadjan Madaminov ve Said Murad, "Turkistanda
Halk Cumhuriyeti" Fan ve Turmus (Taskent) No. 7, 1990.
45. Kusbeyi, Orta Asya hanliklarinda yuksek orun kerteli
bir devlet gorevlisi olup, bu gorevin nitelikleri, hanligina
gore degismekte idi. Onceleri, avci doganlarina bakan kisilere
verildigi biliniyor.
46. Tokyo University of Foreign Studies ogretim uyesi.
47. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 362.
48. Komatsu, bu Meramname ve Nizamname'ye kol cekenlerin
bilinen kisiler oldugunu da vurgulamaktadir. Bak: Hisao
Komatsu, "The Turkic Federalist Party in Turkistan: A
Preliminary Analysis" AACAR Bulletin Vol. V, No. 1 (Spring,
1992).
49. Society for Central Asian Studies, Programmnie
dokumenti, Sayfa 70. Ilk Musavat partisinin gundeminin 1912
yilinda yayinlandigi belirtiliyor. Bak: Altstsdt, Azerbaijani
Turks, Sayfa 72-73.
50. Altstadt, Azerbaijani Turks, Sayfa 81.
51. Tadeusz Swietochowski, Russian Azerbaijan, 1905-1920
(Cambridge University Press, 1985). Sayfa 86. Ek olarak, bak:
T. Z. Tunaya Turkiyede Siyasi Partiler, 1859-1952 (Istanbul,
1952). Son yillarda yeni baskisi yapildi.
52. Society for Central Asian Studies, Programmnie
dokumenti Sayfa 70-79.
53. Azerbaycan Turkleri, yazilarinda yillardan beri
kendilerini boyle tanitiyorlar.
54. Azerbaycan Dircelis Partiyasinin Meramnamesi ve
Azerbaycan Dircelis Partiyasinin Nizamnamesi. (Baku, 1989). 9
Sayfa. Tiraj: 1000 nusha. Boyutlari: 15 X 19 cm.
55. Azerbaycan Halk Dircelis Partiyasinin Programi ve
Nizamnamesi. (Baku, 1991). 14 sayfa. "T. 100N." ve "G: 50G."
kayitlarini tasiyor. (Tiraj 100 nusha?)(Giymati 50 gapik?).
Boyutlari: 15 X 19 cm.
56. Ornek olarak bak: Azerbaycan Milli Istiklal
Partiyasinin Rehber Senedleri. (Uzerinde tarih olmamasina
karsilik, icindeki senetlerde 1992 yili gorulmektedir). Baku
da basildigi dusunuluyor. Tirajin 150 oldugu belirtiliyor. 23
sayfa. Boyutlari: 15 X 19 cm. Bu partinin kurucularinin
adlari ve meslekleri acik olarak birinci sayfada yer aliyor.
Azerbaycan Milli Istiklal Partiyasinin Nizamnamesi ise,
basliginda mustakil Ictimai-Siyasi Gazet yazan Millet'in 1
August 1992 gunlu No. 44 (45) da yayinlandi. (Bas yazar:
Etibar Memedov; adi gecen partinin Baskani).
Azerbaycan Sosyal-Demokrat Partiyasinin Nizamnamesi ve
Azerbaycan Sosyal-Demokrat Partiyasinin Meramnamesi. 23
sayfa. Lenkeran Matbaasinda basildigi belirtiliyor. Yil
belirtilmemis ise de, 1992 olmasi gerek. Tiraj yok. 23 Sayfa.
Ancak, kitapcigin boyutlari, diger parti programlarinin
yarisi kadar.
57. Bak: H. B. Paksoy, "Basmachi."
58. Cemiyet'in kurulusu ile ilgili olarak bak: Z. V. Togan,
Hatiralar (Istanbul, 1969).
59. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 408-409.
60. Yilin 1922 ya da 1923 olmasi gerekir. Togan kesinlikle
belirtmiyor.
61. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 410-411.
62. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 411-414.
63. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 415.
64. Turkiye Buyuk Millet Meclisi 1920 yilinin 23 Nisan'inda
acilmisti. Ilgili olaylar icin, bak: H. B. Paksoy, "US and
Bolshevik Relations with the TBMM: Ininitial Contacts,
1919-1921" (1990), ve kullanilan kaynaklar.
65. Bak: TBMM-Bolsevik Kars Sinir Anlasmasi (anlasmayi
hazirlayan ve TBMM Basmurahhasi olarak imzalayan) Kazim
Karabekir, Istiklal Harbimiz (Istanbul, 1960). Sayfa
1001-1028.
66. TBMM Garp Cephesi Kumandani, Moskova'ya gonderilen ilk
TBMM Buyukelcisi, General Ali Fuat Cebesoy, Milli Mucadele
Hatiralari (Istanbul, 1953); General Ali Fuat Cebesoy'un
Siyasi Hatiralari. (Istanbul, 1957-1960). Iki cilt. Ek olarak
bak: (Yayina Hazirlayan) Cumhuriyet Senatosu Genel Sekreteri
Kazim Ozturk, Ataturk'un TBMM Acik ve Gizli Oturumlarindaki
Konusmalari (Ankara: Kultur Bakanligi, 1981).
67. Razdelenie Aziatskoi Turtsii, E. E. Adamov, Ed.
(Moscow, 1924). Turkcesi, Kurmay Yarbay Babaeskili Huseyin
Rahmi (ceviri, Amiens-Fransa'da yapilmis) Anadolunun Taksim
Plani (Istanbul, 1926). Ikinci baski (Istanbul, 1972).
68. Moskova kaynaklari, 1919-1925 surecindeki TBMM-Bolsevik
iliskileri uzerinde genellikle sessizdir. Ornegin, bak:
Akademia Nauk SSSR, Institut Vostokovedenia Problemy istorii
Turtsii (sbornik stateii), (Moscow, 1978); B. M Potskhveriia
Vneshniaia politika Turtsii posle vtoroi mirovoi viony
(Moscow, 1976). Moskovali yazarlar genellikle ve yalnizca
"Lenin ve Ataturk'un" "dostlugu" uzerinde dururlar. Bu arada,
"belge olmasi bakimindan" 26 Nisan 1920 de Mustafa Kemal
tarafindan Lenin'e gonderilen bir mektup'tan soz edilir.
Ancak, bu mektubun asli yayinlanmamis ve
hic kimse tarafindan gorulmemistir. Ayrintilar icin bak: Sadi
Borak, Oykuleriyle Ataturk'un Ozel Mektuplari (Istanbul,
1980) Sayfa 193-196.
69. S. R. Gibbons and P. Morican, League of Nations and
UNO. (Longman, 1970).
70. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 416-418.
71. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Yayina hazirlayan:
Resit Rahmeti Arat. (Ankara: Turk Tarih Kurumu, 1974). Ikinci
Baski.
72. Bak: H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi,
Uygarlik" Annals of Japan Association for Middle East
Studies (Tokyo) No. 7, 1992. Pp. 173-220.
73. Karslastirma yapmak icin, bak: Ozbekistan Sovet
Sotsialistik Respublikasining Konstitutsiyasi (esasi kanun)
(Taskent: Ozbekistan Basimevi, 1984).
74. Ibn Khaldun, The Muqaddimah: An Introduction to
History, F. Rosenthal, Tr. (Princeton, 1967).
75. Ornegin, bak: Bahtiyar Nazarov, "Kutadgu Bilig: One of
the First Written Monuments of the Aesthetic Thought of the
Turkic People." AACAR Bulletin Vol II, No. 1&2 (February,
1989).
76. "Toplumsal Sozlesme" adi altinda, ozellikle Fransiz ve
Ingiliz dusunurlerince 18 ve 19cu yuzyillarda bu konu'da
kitaplar yayinlanmistir. Bununla birlikte, Kutadgu Bilig
kitabinin 11ci yuzyilda ve ibn Khaldun'un kitabindan da once
yazildigi unutulmamalidir.
77. Kazim Karabekir, Istiklal Harbimizin Esaslari
(Istanbul, 1933-1951). Ust kapak uzerindeki giris.
78. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Yayina hazirlayan:
Resit Rahmeti Arat. (Ankara: Turk Tarih Kurumu, 1974). Ikinci
Baski. Sayfa 22-23; 152-161 sayili beyitler. This counter has been placed here on 25 February 1999
