Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

ANA SAYFA

GENÇLİĞE

ŞİİRLERİ


RESİMLERİ

ESERLERİ

VASİYETİ


2.gif (4430 bytes)

wpe1.jpg (23161 bytes)

zindan iki hece mehmedim lafta
baba katiliyle baban bir safta
birde geri adam boynunda yafta
     halimi düşünüp yanma mehmedim
     kavuşmakmı belki daha ölmedim

avlu.. bir uzun yol tuğla sdöşeli
kırmızı tuğlalar altı köşeli
bu yol da tutuktur hapse düşeli..
     git ve gel ..yüz adım.. bin yıllık konak
     ne ayak dayanır buna ne tırnak!

bir alemki gökler boru içinde!
akıl olmazların zoru içinde
üstüste sorular soru içinde
     düşünmü konuşmu susmu unutmu
     buradan insanmı çıkar tabutmu?

bir idamlık ali vardı asıldı
kaydını düştüler mühür basıldı
geçti gitti birkaç günlük fasıldı
     ondan kalan boynu bükük ve sefil
    bahçeye diktiği üç beş karanfil

müdür bey dert dinler bu gün maruzat
çatık kaş hükümet dedikleri zat
beni allah tutmuşkim eder azat
     anlamaz yazısız ,pulsuz,dilekçem
     anlamaz ruhuma geçti bilekçem!

saat beş dedimi yırtıcı bir zil
sayım var maltada hizaya dizil
tek yekün içinde yazıl ve çizil
     insanlar zindanda birer kemmiyyet
urbalarla kemik mintanlarla et...

somurtuşki bıçak naraki tokat
zift dolu gözlerde karanlık kat kat..
yalnız seccademin yününde şefkat;
   beni kimsecikler okşamaz madem
     öp beni alnımdan sen öp seccadem

çaycı,getir ilaç kokulu çaydan!
dakika düşelim senelik paydan
zindanda dakika farksızdır aydan
      karıştır çayını zaman erisin;
köpük köpük duman duman erisin!

peykeler duvara mıhlı peykeler:
duvarda başlardan yağlı lekeler,
gömülmüş duvara baş baş gölgeler...
     duvar katil duvar, yolumu biçtin
     kanla dolu sünger ....beynimi içtin...

sükut...kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
tek nokta seçemez dünyada nazar.
yerindemi acep ölü ve mezar?
     yeryüzü boşaldı habersizmiyiz
güneşe göç varda kalan bizmiyiz?

ses demir su demir ve ekmek demir...
istersen demirde muhali kemir
ne gelir ki elden kader bu emir...
     garip pencerecik küçük daracık;
     dünyaya kapalı allaha açık.

dua dua eller karıncalanmış
yıldızlar avuçta gök parçalanmış
gözyaşı bir tarla hep yoncalanmış
     bir soluk bir tütsü bir uçan buğu
     iplikki incecik örer boşluğu.

ana rahmi zahir şu bizim koğuş
karanlığında nur yeniden doğuş
sesler duymaktayım davran ve boğuş
     sen bir devsin,yükü ağırdırdevin
     kalk ayağa dimdik doğrul ve sevin!

mehmedim sevinin başlar yüksekte!
ölsekte sevinin eve dönsekte
sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
     yarın elbet bizim elbet bizimdir!
     gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!