YEMLER VE AV YÖNTEMLERİ:
Yem olarak tavuk kanatları, sülük,solucan, sabun, sakadat, ölü balık, et
vb bir çok yemle avcılığı yapılmaktadır. En az 1 lik kalın misina ve iri
kancalar kullanılır. Bana enteresan gelen bir yöntem ise avda sabun kullanımıdır.
Bunun için kibrit kutusu büyüklüğünde bir sabun kırmadan delinir ve iğneden
misinaya kadar iğne açıkta kalacak şekilde geçirilir. İğneye arzu edilen
yem örneğin solucan takılır.İğneyi tam doldurması için bir kaç tane solucan
takmak lazım. İğnenin dibe inmesi için kurşun ağırlık ihtiva eden bir takım
kullanmak esastır. Olta dibi buluncaya kadar bırakılır ve misina ilk vuruş
için biraz boşluk bırakılarak mutlaka sağlam bir yere örneğin bir ağaca
yada yere çakılan sağlam bir kazığa bağlanır ve oltaya bir zil ilave edilir.
Balık karadaki avcının titreşim ve gürültülerinden etkileneceğinden zil
sesinin duyulabileceği maksimum mesafeye kadar uzaklaşmak esastır. Zil
sesi duyulunca oltaya çabucak gidilir ve olta çekilir, bu esnada misinayı
ele yada bele dolamak oltadaki balığın büyüklüğüne bağlı olarak çok vahim
sonuçlar doğurabilir. En iyisi balık kıyıya alınıncaya kadar oltayı ağaç
yada kazıktan çözmemektir. Balık çok direnç gösterirse onu yorarak çekmeye
çalışmak ve misinanın eli kesmemesi için eldiven kullanmak gerekir. Yayın
avcıları mutlaka kakıç adı verilen ucu çok büyük bir olta iğnesine
benzeyen bir aleti yanlarında bulundururlar. Mümkünse her zil çalışında
2 kişi oltaya koşmalı ve yardımlaşma gereğinde hazır olmalıdırlar. Bu balık
suda daha rahat gelir ama su sığlaşıp balığın karnı toprağa deyince çekmek
zor olur. İşte kakıç burada işe yarar. Bir avcı misinayı idare ederken
diğeri kakıçla balığı çeker. Bu balığın kuyruk darbeleri çok serttir. Buna
dikkat etmek gerekir. Bu takımdaki sabunun faydası eriyen kısım akıntıyla
bir ip şerit gibi oldukça uzaklara ulaşır ve sabun erimeye devam ettiği
sürece bu iz kokuyu takip eden balığın olta iğnesini bulmasını sağlar.Gölde
de bu mantık geçerlidir. Kesikköprüde turna için bırakılan barikatların
en uçtaki iğnelerine kerevit takıldığında bu iğnelere turnadan çok
iri yayınların vurduğunu sıklıkla gözlemişimdir. Bu klasik yöntemlerin
dışında gözlediğim ama denemediğim bir kaç yöntemden daha söz etmek istiyorum.
Bunlardan ilki kesilmiş tavuk kafalarını tüyünü yolmadan bir gazete üzerinde
biraz tütsülüyorlar, tüyler yanıp ete yapışıyor bu vaziyette iğneye gaga
içinden iğne ucu boyundan görünecek şekilde takılıyor, aynı şekilde tavuk
kanadıda takılabiliyor. Bir başka yöntem ise sığır dalak ve karaciğeri
güneş altında biraz kurutuluyor ve iğneyi örtecek büyüklükte kesilerek
takılıyor.
|