| KAROLAR Bir odadayım. Son sigaramı içmişim.
Caddeye bakıyor. Çırılçıplak bir pencere. Güneş
her şeyiyle içeri giriyor. İçeri giren kızgın güneşin
yakıcılığı yere vuruyor. Burası sigara odası.
Odada hiç eşya yok. Bir çöplük, yerde birkaç
izmarit, pencere önünde ağzına kadar dolu bir küllük,
bide her şeyiyle etrafa saçılmış ben. Güneş bir
taraftan vuruyor. Garip ama kalorifer yanıyor.
Pencereden giren güneş sadece bir tarafı aydınlatıyor.
Yani ışık süzmesi hapis olmuş,bir belirsiz kargaşanın
içinde. Geride kalanlar gölge ve serin. Güneşin bittiği
yere oturmuşum. 1cm sonrası güneşin aydınlığı.
Ama be gölgedeyim. Hayatım gibi. Hayat gibi. Güneşe
yakınım, çok yakınım ama ondan kaçıyorum. Eksikliğimi
arıyorum. Ayaklarımı topladım, içime doğru çektim
onları, ellerimle kavradım, çenemi garantileri altına
aldım. Karo taşlarının çizdiği simetrik çizgilerle
oyun oynuyorum. Dümdüz devam ediyorlar. Arka arkaya,
baktığım istikamette çaprazlama oluşturmaya çalışıyorum.
Olmuyor. Bununla bayağı uğraşıyorum. Olmuyor. Düz
bakıp çapraz görmek. İmkansız mı? hayır. Bir çaresi
olmalı. Ama yok. Handan KÜÇÜKDEVLET |