HAYYAM
(Dörtlükler)
Ey kör! Bu yer,bu gök,bu yıldızlar boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
*
Ben olmayınca bu güller,bu serviler yok.
Kızıl dudaklar,mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar,akşamlar,sevinçler,tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya,ben yok o da yok.
*
Kimi gizlenir,kimselere görünmezsin;
Kimi renk renk dünyalarda görünür yüzün
Kendi kendinle sevişmek bu seninki:
Çünkü seyreden sen,seyredilen de sensin.
*
Bu zamanda az dostun olsun,daha iyi.
Herkesle uzaktan hoşbeş edip geçmeli.
Can gözünü açınca görüyor ki insan
En büyük düşmanıymış en çok güvendiği.
*
Bilir misin,yüceler yücesi Tanrı,
Şarap ne zaman coşturur içenleri?
Pazar,pazartesi,salı,çarşamba,perşembe,
bir de cuma,cumartesi günleri.
*
Dünyaya geldiler,coşup taştılar;
Güldüler,eğlendiler,anlaştılar;
Bir kadehte sızıverdiler bir gün
Ölüm uykusunda kucaklaştılar.
*
Bir testi aldım çarşıdan ucuza;
Gizli gizli neler anlattı bana;
Bir şahdım,dedi;altın kupam vardı;
Şimdi neyim?Testi oldum şaraba
*
Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa.
*
Açılmaz kapıları açmanız mı gerek?
Dünyada insanca yaşamanız mı gerek?
Bırakın öyleyse iki dünyayı birden:
Ey ölü canlılar,canlar uyanık gerek!
*
Gönül,her an sevdiğinin kapısında ol;
Her istediğini onda ara,onda bul.
Aşk tavlasında hileye kaçma kalleşçe:
Koy canını ortaya,soyulursan soyul.
*
İnsan son nefese hazır gerekmiş:
Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş.
Biz her an şarap ve sevgiliyleyiz:
Böylece dirilirsek işimiz iş.
*
Sen bu dünyanın sırlarına eremezsin;
Erenlerin dilini de söktüremezsin;
İyisi mi iç şarabı,cennet et dünyayı:
Öbür cennete ya girer,ya giremezsin.
*
Orucumu yiyorsam ramazanda
Mübarek aydan habersizim sanma:
Çileden gece oluyor da gündüzüm
Sahura kalkıyorum gün ortasında.
*
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,
Dine,edebe aykırı gitmemizden;
Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:
İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
*
Ey doğru yolun yolcusu,çaresiz kalma;
Çıkma kendinden dışarı,serseri olma;
Kendi içinde sefer et erenler gibi:
Sen görenlerdenin,dünya seyrine dalma.
*
Bir yanarım Tanrı özlemiyle Musa gibi;
Bir ölürüm murada ermeden Yahya gibi;
Yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden,
Hep bir başka derdin terzisiyim İsa gibi.
*
Tanrı,cennette şarap içeceksin,der;
Aynı Tanrı nasıl şarabı haram eder?
Hamza bir Arab'ın devesini öldürmüş:
Şarabı yalnız ona haram etmiş Peygamber.
*
Yarım somunun varmı?Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak:en hoş dünyası olan sensin.
*
Gözüm,kör değilsen,bunca mezarı gör;
Dünyayı saran yalan dolanı gör;
Krallar,padişahlar çürüyüp gitmiş:
Ela gözlerine kurt dolanları gör!
*
Felek doğruyu eğriyi tartardı,
Her işine güzel demek kolaydı.
Böyle mi yaşardı iyiler dünyada,
Evrenin özü doğruluk olaydı?
*
Bir elde kadeh,bir elde Kuran;
Bir helaldir işimiz,bir haram.
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz,ne tam müslüman!
*
Dedim:artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok.
Derken aklım geldi başıma,bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmiş,hiç bir şey bildiğim yok.
*
Gökte bir öküz varmış adı Pervin;
Bir öküz de altındaymış yerin.
Sen asıl iki öküz arasında
Tepişmesine bak şu eşeklerin!
*
Şu testi de benim gibi biriydi;
O da bir güzele vurgun,dertliydi.
Kim bilir,belki boynundaki kulp da
Bir sevgilinin bem beyaz eliydi.
*
Ben camiye yararım,ne havraya!
Bir başka hamur benimki,başka maya.
Yoksul gavur,çirkin orospu gibiyim:
Ne din umrumda,ne cennet,ne dünya!
*
Şarap sen benim günüm güneşimsin!
Öyle bir dolsun ki seninle içim.
Bir bildik görünce beni sokakta:
Ne o,Şarap,nereye böyle?desin.
*
Sevgili,seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var,bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değilmiyiz?
*
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli:
Kim bilir hangi güzeldir,hangi sevgili.
Duvara koyduğun kerpiç yok mu,kerpiç?
Ya bir Şah kafasıdır,ya bir vezir eli!
*
Hak er geç cimrilerin hakkından gelir;
Cehennem ateşleri onlar içindir.
Ne der,dili inciler saçan Muhammed:
Cömert gavur cimri müslümandan yeğdir.
*
Ovada her kızıl lalenin teni
Bir padişahın kanıyla beslendi.
Yerden biten şu mor menekşe yok mu?
Bir güzelin yanağındaki ben di.
*
Rahmetin var,günah işlemekten korkmam
Azığım senden,yolda çaresiz kalmam;
Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm
Defterim kara yazılmış olsun ,aldırmam.
*
Gençlik bir kitaptı,okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan,kış şimdi.
Hani sevincin,o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi,nasıl gitti?
*
Dostunu erkekçe seven kişi
Pervane gibi özler ateşi:
Sevip de yanmaktan kaçanların
Masal anlatmaktır bütün işi.
*
Yazık,gönül derdine derman bulamadı
Canım dudağıma geldi canan gelmedi
Dünyadan habersiz sona ermekte ömrüm
O aşk efsanesi hala sona ermedi.
*
Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
Bir başkasına tutulmuş,o da dertli;
Derdimin dermanı kendi derdinde:
Hekim hasta olunca kime gitmeli?
*
Güzelim can çıkıp gidince bedenimizden
Birkaç kerpiç olacak mezarımızı örten;
Gün gelecek,mezar yapmak için başkasına
Kerpiç dökecekler kalacak toprakla bizden.
*
Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben;
Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken.
Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi,
Niye geldik kaldık,niye gidiyoruz bilmeden.
*
Haksızlık etmekten sakın,hak yoluna gir;
Yediğin ekmeği başkasına da yedir;
Cana kıyma,kimsenin sırtından geçinme,
Seni cennete sokmak benden:Şarap getir!
*
Bir yürek ki yanmaz ,yürek denir mi ona?
Sevmek haram,yüreğinde ateş olmayana.
Bir gününü sevgisiz geçirdinse, yazık:
En boş geçen günün o gündür, inan bana.
*
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helali karıştırmam:
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içtiğim su bile haram.
*
Okunu attı mı ölüm,siperler boşuna;
O şatafatlar,altınlar,gümüşler boşuna;
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü:
Tek güzel şey iyilik,başka düşler boşuna.
*
Güçlü olduğuna inandırdın beni;
Bol bol da verdin bana vereceklerini.
Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim:
Günahlar mı sonsuz,senin rahmetin mi.
*
Tertemiz geldik yokluktan kirlendik;
Sevinçle geldik dünyaya,dertlendik.
Ağladık,sızladık,yandık,yakındık:
Yele verdik ömrü,toz olup gittik.
*
Sensiz camide,namazda işim ne?
Seninle buluşma yerim meyhane.
Benim sevmem de böyle, yüce Tanrı:
İstersen kaldır at cehennemine.
*
Bu dünya iki kapılı bir han,
Girdi mi dertlere düşer insan.
Tanınmadan yaşamak en iyisi:
Elinde olsa da hiç doğmasan.
*
Her gün biri çıkar,başlar ben, ben demeye,
Altınları gümüşleriyle övünmeye.
Tam işleri dilediği düzene girer:
Ecel çıkıverir pusudan:Benim ben ,diye.
*