Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
AMSTERDAM İSTASYONU x

amstrdam istasyonunu seyrediyorum
köprünün yanıbaşında
insanlar dolaşıyor insan çölünde
genelde yalnız
bazıları da bulmuş
kendilerine bir eş
insanların saçları
güneş
insanların saçları
ay ve yıldızsız gece
ormandaki ağaçlar gibi
boyları irili ufaklıca
gözleri yağmura gebe olmayan
bulut
gözleri sonbaharı yememiş
yaprak
gözleri keleklikten kurtulmuş
zeytin
ve amstredam istasyonunda
insanlar kardeş

taksıcı avını bekliyor
insanlar kuyruğa girmiş trenvayı
bıyıkları yeni trlemiş
kara kafa bir genç
insan çölünde
tam yenme zamanı gelmiş
kiraz dudaklı
güneş saçlı kızın
dudağına yapışmış
deneyimine deneyim ekliyor

her dakika başı
insan yemiş tren
hareket ediyor gideceği yöne
amsterdam istasyonundan
eksilmiyor insanlar yine
koşuşuyor herbiri bir yana
anılarına dalanlar
kapıp bir köşeyi
asılıyor biralarına
birileri çiçek almış bekliyor
vermek için gelecek sevdiklerine
mutluluğa koşan
mutluluktan dönen
dıştan gülüp işten yanan
her çeşit insan var
her renkten
esrar içen
cep biçen
benim gibi bir günlüğüne
amsterdam'a uğrayıp geçen

amsterdam istasyonunda
köprünün yanıbaşında
suya yüzüm düştü
ve alnımdaki kalın çizgiler
bu izden akan kayıklar
değiştirmeyip rotasını
sılaya gider
bensiz

amsterdam istasyonunda
insanlar dolaşıyor ayrı dilden
yok tanıdığım içlerinde
hepsi başka ülkeden
türkiyelilerde vardır içlerinde belki
onlarda mutlak başka ilden

insan çölü amsterdam istasyonu
her milletten insan var
aralarında ne kavga
ne savaş
madem kardeşçe yaşıyabiliyor insanlar
ne gerek var öyleyse
silaha
sınıra

kaldırın dünyadan
silahı sınırı
dünya olsun amsterdam istasyonu
sorana söyleyin
türkiyeli
( yok yok dünyalı )
bir toy ozan istemişti bunu

Kamil AYDEMİR

( Korkutmasın Sizi Düşlerim adlı kitabından.)