Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!


Çocuklar çok değişti

FİGEN ATALAY

Çocuklar çok değişti. Anne-babalar da. Bir zamanlar astronot, mimar, mühendis, öğretmen olmayı hayal eden çocuklar, şimdi işadamı, otomobil yarışçısı, şarkıcı, kaleci olmak istiyor. Rüyalarını ise havuzlu villalar, köşkler, çiftlikler, beş katlı işhanları süslüyor. Çocuklarını uykuda seven anne-babaların yerini ise çocuklarıyla ''arkadaş'' olmayı biraz abartıp onların evde ''imparatorluk'' kurmalarına izin veren ebeveynler aldı.

Çocuklar, insanı çok şaşırtıyor. Daha yedi yaşında, sahip olmak istediği işyerinin kaç katlı olacağına kadar düşünmüş olan, beş yaşında ''Cipi olan bir koca istiyorum'' diyen çocuklar, insanı hem gülümsetiyor hem de düşündürüyor. Öğretmen, mühendis, ressam, piyanist olmak isteyene artık pek rastlanmıyor. Kararlar, artık anne-babalar tarafından değil birlikte alınıyor. Küçücük çocuklar, büyük bir doğallıkla annelerinin kendileri için aldıkları kararı ''onaylamak'' tan söz ediyorlar. Televizyon kumandaları hep onlarda. Arada bir anne-babalar kapsa da sorun değil çünkü odalarında zaten televizyonları var ve odalarında istediklerini programı izleyebiliyorlar. ''Neden böyle oldu'' sorusunun yanıtını uzmanlara bırakıp, önce çocukların dünyasına girelim. Yedi yaşındaki Mert Gürel , Arda Yaman ve Güneş Göktaş , sekiz yaşındaki Yağız Deniz , Serra Baykal , Başak Şimal , Gökhan Ünal ve Elif Ölken ile ile hayalleri ve anne-babalarıyla ilişkileri üzerine konuştuk. ''Çok eğlenceli'' olduğu için kaleci olmak isteyen Mert, her şeye annesiyle birlikte karar verdiklerini söylüyor. Bunu da şöyle açıklıyor:

''Mesela annem benim için bir şey beğeniyor, ben de onaylarsam alıyoruz. Televizyon kumandasını da beraber kullanıyoruz. Evde annemle benim istediğimiz oluyor, babamın pek olmuyor.''

''Acaba her istediği oluyor mu?'' , ''Hayır'' diyor, Mert. Bazen oyuncak istiyormuş ama alınmıyormuş. ''O zaman ne yapıyor?'' . ''Kızıyor'' . ''Peki kızınca ne yapıyorsun'' sorumuza, ''Bir şey yapmıyorum canım, bağırıyorum o kadar'' diyor.

Arda, ''Ne olmayı hayal ediyorsun'' diye sorar sormaz ''Araba yarışçısı olmak istiyorum'' diyor. Mert, ''İyi şey ama biraz riskli'' diye hemen araya giriyor. Arda, ''Neden araba yarışçısı olmak istiyorsun'' sorusuna, ''Bilgisayarda ve başka şeylerde araba yarışı oynaya oynaya kendimi alıştırdım'' yanıtını veriyor. Arda, ''Okula gitmeyi de düşünmüyor'' çünkü bu meslek için gerek yokmuş. Bir de köşkü olsun istiyormuş. Evde kararları ailece, tartışarak alıyorlarmış.

Arda, "Annen-baban istediğin bir şey almaz ya da izin vermezlerse ne yapıyorsun'' diye sorunca da ''Yalvarmaktan başka çarem olmuyor'' diyor. "Acaba işe yarıyor mu?'' Yanıt, kısa ve çok kesin: ''Her zaman'' .

Yağız'ın hayali ise işadamı olmak. Çünkü, ''İşadamları çok çalışıyor ve giyimleri de çok güzel'' . Beş katlı bir işyeri hayal eden Yağız, evde kararları hep birlikte masaya oturarak aldıklarını anlatıyor. Serra, ya veteriner ya da şarkıcı olacak. Otel, otomobil, at ve motosiklet hayal ediyor. Ama zaten şimdiden 51 milyon lirası olduğu için para sorun değil. Evde kararları ailecek alıyorlar, televizyon kumandası annesine geçince de doğru odasına gidip kendi televizyonunu açıyor. Gökhan ve Elif ''sıradışı'' çocuklar. Gökhan doktor, Elif de astronot olmak istiyor.

Gökhan, ''herkesin iyiliğini istediği'' için doktor olacak. Ama bir çiftliği ve köşkü de olursa çok sevinecek. Televizyonun kumandası da ''tabii ki hep onda'' oluyor.