.: Efsaneler.Sehri.com---->YUNUS EMRE:.
Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!


.::YUNUS EMRE::.



   Yunus Emre büyük tasavvufilerdendir.Hayatı hakkında kesin bilgiler yoksada yaşadığı devirdeki insanlar tarafından bazı fikirlere sahip olunmuştur.Yunus Emre'yi en iyi söylediği nefesleri ile anlar ve tanırız.Yaşdığı yıllar hakkındaki en yayğın fikir 1240-1321 yılları arasında yaşadığıdır.En yaygın kanı budur.Tarihçe bilinen bazı gerçekler ile Yunus Emre'nin hayatını anlatmaya başlayalım şimdi

Yunus Emre çiftçilik ile uğraşan biri idi.Bir gün yoksulluktan boynu bükülen Yunus yiyecek almak için Hünkâr Hacı Bektaşi Veli Hz'lerinin dergahına varır.Bir kaçgün Hünkâr Hz'leri,Yunus'u misfir eder.Sonra Yunus'u yanına çağırır.Hünkâr Hz'leri buyurur:Ey Yunus nefes mi istersin,yoksa buğday mı?Yunus derki:Hünkâr'ım ben nefesi ne eyliyeyim,bana buğday gerek ki karnımı doyurayım. Hünkâr Hz'leri Yunus'a üç defa aynı soruyu sorar ama Yunus'un cevabı değişmez.Nefesin devletini bilmez.Hünkâr Hz'leri Yunus'a buğday verilmesini buyurur.Yunus buğdayı alır ve gider.Biraz ilerleyince yorulur Yunus.Oturur bir yere,uykusu gelir Yunus'un.Biraz uyuduktan sonra Yunus kalkar ve düşünmeye başlar.Aklında Hünkâr'ın nefesi vardır.Birden aklı başına gelir ben ne yaptım diye eyvah eder.Buğday benim neme gerek,nefes dururken,der.Ve Hemen geri dönüp Hünkâr'ın dergahına yüz sürer.Ve Hünkâr'a buğday değil,nefes istediğin söyler.Hünkâr Yunus'a teklifi yapmıştı ama Yunus bu devleti tepmişti,o yüzden Hünkâr onu yanına almadı.Onu kendi yetiştirdiği Taptuk Emre sultan'a gönderdi.Yunus'a nefesini Taptuğa verdim,ona git buyurdu.

Bu emri duyan Yunus,hemen Taptuk Emre sultanın yanına vardı,durumu anlattı.Taptuk Sultanda onu yanına aldı.Yunus o kapıda pişmeye,mana eri olmaya başladı.İlmi hakikat manasına vakıf olmaya başlayan Yunus ağır işlerde çalışıyordu.Yunus 20 sene boyunca dergahına sırtında odun taşıdı.Hiç bir zaman ne eğri,ne de yaş odun getirmedi.Bir gün o dergahtaki dervişler Yunus'a sordular:Ey Yunus neden hep doğru odun getirirsin,eğri getirmezsin.Yunusta şu cevabı verdi:Bu kapıdan eğri kişi girmediki,eğri odun girsin!Yunus çok zaman odun taşıdıktan sonra,artık iç hizmete alınmıştı.20 sene de iç hizmette pişti Yunus.Tam kırk yıl ocakta pişti,kaynadı.

Bir gün yine dervişler Yunus'u sınamak için şunları söylediler:Ey Yunus kırk yıldır bu kapıya hizmet edersin,ne bir kerametin var,ne faziletin nedendir.Yunus bu sözü duyunca düşündü.İçine nefis girdi Yunus'un ve doğru diyerek Taptuk Sultan'ın dergahını terk etti.Yunus çok zaman dolşatı.Çaldı söyledi,ünü duyuldu.Yunus bir gün üç hristiyan rahiple karşılaştı.Onlarla beraber yol aldı.Öğlen vakti olmuştu.Rahiplerden biri dua etti ve gökten sofra indi,ve hepsi karnını doyurdu.Birbirleri ile söyleşerek dolaşıyorlardı.Akşam olmuştu,yine rahiplerden bir dua etti ve gökten sofra indi.Hepsi oturup karnını doyurdu.Orada konakladılar.Sabah oldu karınları acıktı,bu seferde üçüncü rahip dua etti gökten sofra indi ve hepsi karnını doyurdu.Yine dolaşmaya başladılar.Öğlen vekti olmuştu.Yine acıktıklar.Rahiplerden biri Yunus'a sende bir dua ette sofra gelsin karnımızı doyuralım dedi.Yunus çaresiz ne yapacağını düşündü.Sonra şu şekilde Hz Allah'a yalvardı:Ya Rabbim,bu rahipler kimin için dua ettiyse bende onun adının bağışı için senden sofra istiyorum,diye içinden dua etti.Yunus'un bu duası üzerine rahiplere inen sofranın iki katı daha fazla yemek ile indi.Bu durum rahipleri şaşırttı.Sonra rahipler sordu neden sana bu kadar çok indi,sen kim için dua ettin diye Yunus'a sordular.Yunusta siz kimin için dua ettiyseniz bende onun için dua ettim,siz kime dua ettiniz dedi. Rahipler Yunus'a şu cevabı verdiler:Biz burlarda yaşan Taptuk Emre sultan Evliya'nın yetiştirdiği bir Yunus Emre vardır,onun adı için dua ettik dediler.Yunus bir anda eyvah dedi.Rahipler Yunus'un adını,kim olduğunu,o adına dua ettikleri Yunus olduğunu bilmiyorlardı.Yunus kendine verilen kerameti,makamı anlamış,hatasını görmüştü.Hemen rahiplere bir şey söylemeden kalktı ve Pir'inin dergahına doğru yola çıktı.

Yunus Pir'inin dergahına vardı.Pir'inin eşi Ana'ya rastadı.Durumu anlattı.Ana da Yunus'a şunları söyledi.Geç Pir'inin kapısının önüne seril yat,birazdan kalkar odadan çıkar,çıkarken ayağı sana takılır.Kim diye sorar,ben Yunus derim.Hangi Yunus der ise çek git daha doldurulacak cefan vardır. Ama bizim Yunus mu derse bilki seni affetmiştir,o zaman burada kalırsın buyurur.Biraz sonra Taptuk Sultan odadan dışarı çıkmak için kapıyı açar.Sultan'ın gözleri o sırada görmemektedir. Sultan'ın ayağı Yunus'a takılır,sorar kim burada yatan diye,Ana Yunus der.Sultan bizim Yunus mu buyurur.Bu sözden sonra Yunus affedildiğini anlamıştır.Hemen Pir'inin eline ayağına sarılıp öper. Yunus hatasını anlamış,Pirsiz yol olmayacağını,aldığı makamı bilmiştir

Yunus Emre'nin hayatı hakkında bilinenler bunlardır.Çok gezip dolaştığı bilinir.Bazı yerlerde üzülerek görmekteyizki Yunus'da sünnileştirilmektedir.Osaki Yunus Hünkâr Hz'lerinin yanında yetişmiş Taptuk Emre'nin yanında yetişmiştir.Onun Alevi bir derviş olduğuna dair ispatlarımızıda Yunus'un nefesleri ile aktaralım.

Cem Erenlerindir,
Hakk'kı görenlerindir,
Cem'e eğrileri giremez,
Doğru gelenlerindir!

Diyor Yunus.Bilindiği gibi Cem ibadeti biz Alevilerin ibadetidir.Bu nefesinde Yunus ibadetini belirtmiş,çizgisini göstermiştir.Hiç şüpheye bile yer bırakmadan kendini göstermiştir.Zira Hünkâr Hz'lerininde Alevi olduğunu ve onun dergahında yetişmiş,el almış bir zatın sünni olması düşünülemez.Yanlız şunu belirtmeliyiz ki,Yunus btün evrenindir,Onlar gönül insanıdır,kimse onu sahiplenemez,sahiplenmemeli.Biz sadece onun sünni olduğunu savunan kişilere karşılık bu sözler ile Yunus'un asıl kimliği göstermeye çalışıyoruz.

Sabr ile kanaati,
Verip idim bunlara,
Kırk kişi bir gönlekten,
Başın çıkaran benim!

O Kırklardan birine,
Neşteri çaldım idi,
Kırklardan kan akıtıp,
İbret gösteren benim!

Bu nefesinde Yunus Kırklar Ceminden bahsetmektedir.Zira Alevilik inancına göre Hz Resulullah, miraçta Kırkların kapısına varıp,cemine katılmıştır.Bizim Cem ibadetimizde ordan gelmektedir. Yunus bu nefesede kendinin Alevi olduğunu göstermektedir.Zirasünni inancında böyle bir miraç söz konusu değildir.Kırklardan haberi yoktur onların.Miraç anlatımı farklıdır onlarda.Yine neşteri çalan Hz Ali'dir.Burada Yunus'un Hz Ali'ye aşk durduğunu hatta bu aşk ile onunla özdeşleştiğini görmekteyiz.Bu sevgi bir sünniye göre fazladır.Zira ebu bekir,ömer,osman onlar için daha önemlidir.Hz Ali'nin sözü çok nadir geçer,anmazlar bile neredeyse!

O ki beni beklerdi,
Her nerdeysem saklardı,
Aşk urganı ucundaki,
Kandildeki candaydım!

Aşk idi seyranımız,
Nurdan idi seyvanımız,
Onda bu bizim canımız,
Mustafa canında idi!

Yunus burada yine Hz ali'den bahseder.Mustafa'nın canında idi derken Hz Resulullah ve Hz Ali'nin bir nurdan olduğunu ve ona olan aşkını dile getirmektedir.Bu aşk Her Veli dergahında pişen Alevi dervişlerde görülür.Arifin dilinden Hz Ali düşmez.Zira Hz Muhammed Hz Ali'siz,Hz Ali Hz Muhammedsiz anılmaz.İkisini ayrı ana,ikisinide anmamış olur,İkisi bir nurdandır.Zira Hz Mevlana'nın bölümüne bakacak olursanız Nati Ali Kasidesinde Hz Ali hakkında ne anlattığını görürsünüz ve Hz Ali'nin neden bu kadar anıldığını anlarsınız.

Dört kapıdır,Kırk makam,
Yüz altmış menzili var,
Onca erene açılır,
Velilik derecesi var!

Dört kapı,Kırk makam yolu Hacı Bektaşi Veli'den gelmedir.Bu Alevi yol sürüşüdür.Yunus yine açık deliller ile burada Alevi olduğunu göstermektedir bize.Zaten nefeslerinde hep hocaları taşlaması namaz,oruç gibi kavramları dışlaması da onun alevi olduğuna bir işarettir.Mesela

Peygamber yerine geçen hocalar, Bu milletin başına zahmetli oldular!

Nefesinde de hocaları tamamen dışladığı,bir Alevi derviş olduğu açıkça görülmektedir.Yunus şiirlerine bakıldığı zaman bu hep görülmektedir.

Muhammed'i yarattı,
Mahlukata şefkatinden,
Hem Ali'yi yarattı,
Müminlere fazlından!

Bu nefesinde de yine Yunus'un Muhammed Ali aşkı görülmektedir.Yol erkanının temeli Muhammed Ali aşkıdır.Onlar insanı canıdır aşkıdır.Bizim yolumuzun ilk temeli MuhammedAli aşkıdır.Biz başlarken Ya Allah Ya Muhammed Ya Ali diye başlarız.Bu bizim yol sürüşümüz, temelimizdir!Bu tarz nefesleri çokça bulunmaktadır Yunus'un.Buda onun bir Alevi derviş olduğunu göstermektedir!