Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

          

Yoga
Merkezi
www.yogamerkezi.com

Ana Sayfa

Tarihçe

Felsefe

Gurular

Yoga Diyeti

Grup Sohbetleri
Çalışma Notları

Yoga Okulları

Özel Okullar

Ücretsiz Kitaplar

Yoga Linkleri

Yoga Merkezleri

Sizin Köşeniz

Misyonum

Kaynakça
Ben Kimim?

Kuruluş Tarihi

24 Ocak 2001

©Copyright 2001

VEJETARYENLİKTE PROTEİN ALIMI...

 

Vejetaryen beslenmede başlıca sorulan soru, protein ihtiyacının nasıl karşılanacağıdır. Bu nedenle, sizlerle bu konu hakkında bildiğim bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

Protein nedir? Protein gereksinimimizi 22 amino asit karşılar, bu amino asitlerin 8 tanesi bedenimiz tarafından yapılamaz, bu nedenle bedenimiz bunları dışarıdan almalıdır. Bedenimiz tam bir protein sentezi yapabilmek için, tüm amino asitleri aynı anda (yani aynı günde ve genel görüşe göre aynı öğünde) almalıdır.
Burada püf nokta şudur:
Beden tüm amino asitleri aynı anda alsa bile, proteinin beden tarafından emilmesi bedende bulunan en düşük amino asit oranında olur. Yani, bedende 21 amino asitten bol miktarda bulunsa bile, bir amino asitten az miktarda varsa, beden geri kalan 21 amino asiti de ancak elde az olan miktardaki amino asit kadar kullanabilmekte, gerisini kullanamamaktadır.

Bitkisel proteinlerde yukarıda bahsedilen 8 gerekli amino asitlerin biri genelde noksandır (ya da çok az mitarda bulunur), bu nedenle, beden protein sentezini tam yapamamakta, ya da bitkisel proteinden bol bol aldığınız halde, bir porsiyon etin yerini tutmamaktadır. İşte, etin yüksek kalite, bitkisel proteinin ise düşük kalite olduğunu söyleyen çevreler, aslında bunu kast etmektedirler.

Ancak bununla baş etmenin elbetteki yolu vardır: Bu da, besin birleştirmesidir. Bitkisel protein bulunan besinleri aynı öğünde yiyerek, bir besinde bulunan amino asit eksikliği diğer besindeki amino asit ile tamamlanabilmektedir.

Aşağıdaki listede ete eşdeğer protein alabilmeniz için birleştirebileceğiniz besinlerinin listesini bulabilirsiniz:

1. Tahıllar ve kuru bakliyat: Nohut ve pilav, kuru fasulye ve pilav gibi geleneksel yemeklerimiz bu birleştirmenin en güzel örnekleridir. Aynı şekilde, bakliyatın yanında yenilecek ekmek de ete eşdeğer proteinin bedenimizce emilmesini sağlayacaktır.

2. Tahıllar ve Süt ürünleri: Sabah yenilen bir tabak sütlü mısır gevreği, yoğurtlu veya sütlü müsli, peynirli sandviç, üzerine peynir serpilmiş makarna örnek olarak verilebilir.

3. Kuru bakliyat ve yağlı bitkiler (tohumlar): Humus(nohut ve tahin (susam ezmesi) ile yapılır) örnek olarak verilebilir.

Bu genel ayrımın haricinde, ekmekle yenilen fıstık ezmesi, ekmekle yenilen susam (tahin), pilava konulan susam, susamlı ya da cevizli ekmek de ete eşdeğer protein kaynaklarıdır.

Yukarıda verilen tahıl, bakliyat gibi tanımların hangi besinleri içerdiğine bakmak isteyenler aşağıdaki örneklere göz atabilirler:
Tahıllar: Buğday, çavdar, arpa, akdarı, yulaf, pirinç, mısır vb.
Kuru bakliyat: Fasulye, bezelye, nohut, mercimek vb.
Yağlı bitkiler (tohumlar): Yer fıstığı, kabak çekirdeği, susam, badem, fındık vb.
Süt ürünleri: Peynir, süt tozu, süt, yoğurt vb.


Lakto-ova vejetaryenlerin yediği ve 8 amino asitin tamamına sahip olan ürünler;
-peynir,
-süt,
-yumurta,
-soya fasulyesidir.
Yani bu ürünler, tek başlarına tüketildiklerinde bile eşsiz birer protein kaynağıdır.


Günlük protein gereksinimimiz ortalama olarak kilomuza endekslenerek bulunur. Amerikan bilim çevrelerine göre beden kilosu başına gerekli günlük protein 0.5gr'dır. Yani, 60 kilo ağırlığıdaki bir kişi, günlük 30 gr. protein almalıdır. Bu ihtiyacımızı nasıl karşılayabileceğimizi görmek için aşağıdaki karşılaştırmalı tabloya bakalım:

100 gr. besin Protein değeri
Yumurta 13
Gravyer peyniri 29
Buğday 10.5
Soya fasulyesi 37
Mercimek 24
Fasulye 19
Kuru badem 20
Fındık 14

Buna karşılık, ette bulunan protein değerlerine de -sadece karşılaştırma amacıyla- bir göz atalım:

100 gr. besin Protein değeri
Sığır/koyun eti 17
Karaciğer 20

GERİ