Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Ailem (My Family)


      TURKULER DOLUSU

      Kirazın derisinin altinda kiraz
      Narın icinde nar
      Benim yüregimde boylu boyunca
      Memleketim var
      Canıma cigerime dek işlemiş
      Canıma cigerime
      Sapına kadar.
      Elma dalından uzaga düşmez
      Ne yana gitsem nafile.
      Memleketin hali gözümden gitmez
      Binbir yerimden baglanmışım
      Bundan ötesine aklım ermez.

      Yerliyim yerli olmasına
      ilmik ilmik, damar damar
      Yerliyim.
      Bir dilim Trabzon peyniri
      Bir avuç tiftik
      Bir çimdik cavdar
      Bir tutam şile bezi gibi
      Dişimden tırnagıma kadar
      Ressamım.
      Yurdumun taşından topragından sürüp gelir nakışlarım
      Taşıma topragıma toz konduranın
      Alnını karışlarım.
      Şairim şair olmasına
      Canım kurban şiirin gerçeğine hasına
      içerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum
      Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter
      Eğri büğrü, kör topal kabulüm
      Şairim
      Zifiri karanlikta gelse şiirin hası
      Ayak seslerinden tanırım
      Ne zaman bir köy türküsü duysam
      Şairliğimden utanırım
      Şairim
      Şiirin gerçeğini köy türkülerimizde bulmuşum
      Türkülerle yunmuş yıkanmış dilim
      Onlarla ağlamiş, onlarla gülmüşüm.

      Hey hey, yine de hey hey
      Salınsın türküler bir uçtan bir uca
      Evelallah hepsinde varim
      Onlar kadar sahici
      Onlar kadar gerçek
      insancasına, erkekcesine
      "Bana bir bardak su" dercesine
      Bir türkü söylemeden gidersem yanarim.

      Ah bu türküler
      Türkülerimiz
      Ana südü gibi candan
      Ana südü gibi temiz
      Türkülerde tüter dag dag, yayla yayla
      Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.
      Ah bu türküler,
      Köy türküleri
      Dilimizin tuzu biberi
      Memleket ahvalini onlardan sor
      Kitaplarda degil, türkülerde ara Yemen'i
      Öleni, kalani, gidip gelmeyeni...
      Ben türkülerden aldim haberi.

      Ah bu türküler, köy türküleri
      Mis gibi insan kokar, mis gibi toprak
      Hilesiz hurdasiz, çırılçıplak
      Dişisi dişi, erkeği erkek
      Kaşı kaş, gözü göz, yarası yara
      Bıçaği bıçak.
      Ah bu türküler, köy türküleri
      Karanlık kuyularda açılmış çiçekler gibi
      Kiminin reyhasından geçilmez
      Kimi zehir, kimi zemberek gibi.

      Ah bu türküler, köy türküleri
      Olgun bir karpuz gibi yarılır icim
      Kan damlar ucundan, murekkep degil
      işte söz, işte ses, işte biçim:
      "Uzun kavak gıcım gıcım gıcılar"
      iliklerine kadar işlemiş sızı
      Artık iflah olmaz kavak agacı
      Bu türkünün yüreğinde sancı var.

      Ah bu türküler, köy türküleri
      Ne düzeni belli, ne yazani
      Altlarında imza yok ama
      içlerinde yürek var
      Cennet misali sevişen
      Cehennemler gibi dövüşen
      Bir çoçuk gibi gülüp
      Mağaralar gibi inleyen
      Nasıl unutur nasıl
      Ömründe bir kez olsun
      Halk türküsü dinleyen...

                          Bedri Rahmi Eyuboglu



Email: galipkaya@hotmail.com