Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
KIRIM TATARCA TÜRKÇE ENGLISH AND EXPLANATIONS TATARCA AÇIKLAMALAR VE KELİMENİN CÜMLE İÇİ KULLANIMI TÜRKÇE AÇIKLAMALAR VE KELİMENİN CÜMLE İÇİ KULLANIMI KAYNAK KİŞİ
Abay                     Tatay                     Daday                  Tay                                        Abla Abla Older sister Kayırdır Mürvet tatay, ertemen kayda ketesin bulay? Naylabayın ulu askerden kelgen. Kayırlı bolsunga ketemen. Hayırdır Mürüvvet abla, erkenden nereye gidiyorsun böyle?  Nayle ablanın oğlu askerden gelmiş. Hayırlı olsuna gidiyorum. Gülzade Kaçamak
Bay Ağa,                 köy ağası,          en zengin Rich man, big landowner, agha.  Köynün barlı/zengin akayı. Kartbabam zamanında köynün bayı eken. Osman bay denip anıla eken.  Köyün zengin adamı. Dedem zamanında köyün en zenginiymiş. Osman ağa denilip anılıyormuş.  Gülzade Kaçamak
Bay ağa,                     köy ağası,         köyün en zengini lord, master, esteemed man, local big landowner, aga, agha. Avzu kıyış bolsa da bay balası konuşsun. Ağzı yamuk olsa bile, ağa çocuğu konuşsun. Gülzade Aksöz
Atababay           Ağababa, sülalenin veya ailenin en yaşlı erkeği oldest man in the family Bir akraba toplulugu işinde en kartakaylarga atababay denir.  Bir akraba topluluğu içinde en yaşlı adamlara ağababa denir. Zafer Karatay
Abiy                         Akay                          Aka                          Aga                            Eke Ağabey,             Abi  Older brother İstanbul'da abiyinmen raslaştık colda.  Kaysı birevinmen? Rasim akamman mı? İstanbul'da abinle rastlaştık yolda.    Hangi biriyle? Rasim ağabeyimle mi? Gülzade Kaçamak
Aret Ahret,                         Yakın arkadaş Close friend, sincere friend Nazar tiymesin, Sidametmen Ablakim beg aretler.  Nazar değmesin, Seyitahmetle Abdülhakim pek yakın arkadaşlar. Gülzade Kaçamak
Oranda,                                                Koranta,                                           Üykalkı,                                              Ayle,                                    Apakay Aile Family, household, wife Orandanı memlekette taşlap mı keldin?                                      Beg kalabalık bir korantası bar.               Üykalkı kaydiy, arüvler mi?                         Bir balam tağa boldu. Aylemiz büyüy.                               Apakayından boşana ekesin. Tora mı? Aileni memlekette bırakıp mı geldin?                              Pek kalabalık bir ailesi var.         Ailen nasıl, iyiler mi?                      Bir çocuğum daha oldu.  Ailemiz büyüyor.                                 Ailenden boşanıyormuşsun. Doğru mu?       Gülzade Kaçamak
Tuvgan                       Akraba                       Asabay Akraba Relatives, kin Koranta tışındaki kan bavıman baylı (aynı tamırdan) bolungan kişilerge tuvgan, asabay veya akraba denir. "Kişi bar kününde de, dar kününde de tuvganların katında körmek istiy. " Aile dışındaki kan bağıyla bağlı (aynı kökten) olunan kişilere tuvgan (doğan) veya akraba denir. "İnsan  var gününde de, dar gününde de akrabalarını yanında görmek istiyor. " Gülzade Kaçamak, Hatice Sezer,         Cumaziye Aksöz
Amcay Amca Father's brother, paternal uncle, sir (a familiar but polite form of address to an older man) Asan amcay, kaydan bilesin de annatasın bun dayın ikayeni?  Hasan amca, nereden biliyorsun da anlatıyorsun bu kadar hikayeyi? Gülzade Kaçamak
Amcaybalası Amca çocuğu, Amcazade Cousin, paternal uncle's child. Siz amcayballarısız. Kıyışıklık yaraşa mı?  Siz amca çocuklarısınız. Dargınlık yakışıyor mu? Gülzade Kaçamak
Amcaykızı Amca kızı Cousin, paternal uncle's daughter. Menim amcaykızıman yavuklu ekesiniz. Tora mı? Uçun ama, kuda cibermeden aytma kimsege sakın?  Benim amcakızıyla sevgiliymişsiniz. Doğru mu? Doğru ama dünür göndermeden söyleme kimseye sakın.  Gülzade Kaçamak
Amcayulu Amca oğlu,         Emmi oğlu Cousin, paternal uncle's son. O menim amcayulum.  O benim amcaoğlum. Gülzade Kaçamak
Amcababay Amcababa,         büyükamca  Elder brother of father, father's uncle. Em kart amcaylar, em babanın amcay ve dayları işin kullanılır.  Hem yaşlı amcalar hem babanın amca ve dayıları için kullanılır. Gülzade Kaçamak
Anay                        Ana Ana Mother, mommy, mom. Anay, abiyim kayaka ketti şu?  Ana, abim nereye gitti be?" Gülzade Kaçamak
Anniy                        Neniy Anne Mother, mommy, mom. Neniy, teran yemek cıltsa.  Anne, biraz yemek ısıtsana Timur Berk
Kartanay,              Kartanniy,                    Kartiy,                      Bita,                        Bitay,                         Anniy,                        Neniy Anneanne,         nine Mother's mother, maternal grandmother. Grandma.           Father's mother, paternal grandmother. Zera kartiy kaydiy? Arüv mü?                          Kartanam da beg kartaydı endi. Közleri körmüy. Zehra babaanne nasıl? İyi mi?                        Anneannem de pek yaşlandı artık. Gözleri görmüyor. Gülzade Kaçamak, Hatice Sezer,         Cumaziye Aksöz
Ay nanayım, bavurşugum.  Ay annem, bağırcığım. "Oh my baby, my sweatheart." Mothers call their children by using these words. Kişke bebiylerni süye ekende aytılgan süygü sözcükleri. "Kayda eken anayının canı"nday.  Küçük bebekleri severken söylenen sevgi sözcükleri. "Hanimiş annesinin canı" gibi.  Gülzade Kaçamak
Babay                      Baba                     Ata                         Atay Baba Father, dad, daddy. Eki yalan bir uşun, sür babayın canı işin.              Anay atay yok mende. Kor boldum elge.                                   İki yalan bir doğru, sür babanın canı için.  (Söylediklerinin ikisi yalan biri doğru. Uydur gitsin)  Ana baba yok bende. Muhtaç oldum ele.  Gülzade Kaçamak
Bacanak Bacanak The husband of one´s wife´s sister. Bacanak, istesen akşam Sali'nin yerinde tabışıp tartayık.  Bacanak, istersen akşam Salih'in yerinde buluşup (kafaları) çekelim.  Gülzade Kaçamak
Baldız Baldız sister-in-law, wife´s sister. Bacanaknı işirttiremen dep baldız mağa beg kıza eken.  Bacanağı içirttiriyorum deyip (diye) baldız bana pek kızıyormuş.  Gülzade Kaçamak
Bala,                  Bebiy Bebek Baby Adi mağa acımadın, bu bebiyge de mi acımadın?  Hadi bana acımadn,  bu bebeğe de mi acımadın? Gülzade Kaçamak
Bike Begüm Wife  and daughters of Bek, queen and princesses.  lady, aristocrat Bek'nin apakayıman kızları.  Beyin karısı ve kızları.  Gülzade Kaçamak
Bek Bey Richman, landlord, lord,  gentleman, sir; a title meaning Mr. (used after a first name): Mehmet Bek. ruler, chieftain; chief, head, master.  Soylu akay. Saygılı kişi. Tatar kalkının bir talayını idare etken kişi.  Asil erkek. Saygıdeğer kişi.  Tatar halkının bir bölümünü idare eden kişi.  Gülzade Kaçamak
ögüyana ,                             kartanay ,                          kocanay cicianne stepmother , grandma ,granny . Ögüyanalarga, kartanaylarga, kocanaylarga Türkiye'de cicianne dene eken. Üveyannelere, ninelere Türkiye'de cicianne deniyormuş.  Gülzade Kaçamak
Bala Çocuk Child Kaş balan bar?  Kaç çocuğun var? Gülzade Kaçamak
Ballar Çocuklar Children Ballarnı östürüp üylendirdik, kalavaydık cangız.  Çocukları büyütüp evlendirdik, kalıverdik yalnız.  Gülzade Kaçamak
Bala şaga              Bala çaga Çoluk çocuk. Household, family, wife and children, kit and caboodle. Bala şaga ökmek bekliy.  Çoluk çocuk ekmek bekliyor.  Gülzade Kaçamak
Cavşı,                     Körücü Çöpçatan,           körücü Matchmaker, person who acts as a go-between for two people who wish to marry. Aranı tabıp, kuda ketmesini sağlagan kişi. (Kobusu kart apakaylardır.) Acer cengiy bizge cavşılık yasadı. Arayı bulup kuda gitmesini sağlayan kişi. (Çoğunlukla yaşlı kadınlardır.)  Hacer yenge bize çöpçatanlık yaptı.  Gülzade Kaçamak
Kiyev Damat,           Güvey Son-in-law, groom.  Babayına kiyev bolmak istesem, ne dersin?  Babana damat olmak istesem, ne dersin? Gülzade Kaçamak
Dayı Dayı Mother's brother, maternal uncle Mammet dayım İstanbul'dan erkezge bakşiş ketirgen.  Muhammet dayım İstanbul'dan herkese hediye getirmiş.  Cumaziye Aksöz
Daybalası Dayı çocuğu, dayızade Cousin, maternal uncle's child. Dayballarıman barabar östük. Daybalası diyil kardaşday bolduk.  Dayıçocuklarıyla beraber büyüdük. Dayıçocuğu değil, kardeş gibi olduk.  Cumaziye Aksöz
Daykızı Dayı kızı Cousin, maternal uncle's daughter. Daykızı mallim boldu ama beg erekke tayin boldu.  Dayıkızı öğretmen oldu ama pek uzağa tayin oldu. Cumaziye Aksöz
Dayulu Dayı oğlu Cousin, maternal uncle's son. Dayulunu da Alamanya'ga cibergesiniz bu kün. Kayırlı bolur inşalla.  Dayıoğlunu Almanya'ya göndermişsiniz bugün. Hayırlı olur inşallah. Cumaziye Aksöz
Kartbabay              Kartbaba           Kartata           Kartatay Dede 1. grandfather, grandpa, granddad. 2. male ancestor.           3. old man. Kartbabamnın kırk sene eveli babamga yapgan şanasıman babay kaygan, men kaydım, şimdi de menim balam kaya.  Dedemin kırk sene evvel babama yaptığı kızağıyla babam kaymış, ben kaydım, şimdi de benim çocuğum kayıyor. Gülzade Kaçamak, Hatice Sezer,         Cumaziye Aksöz
Kuda Dünür Men asking for (a girl) as a bride for (someone else). Kız istemege ketken akaylarga kuda denir. Kız istemege kiyevin anayıman babayı tuvul, eki yagın da saygı tuygan kişileri keter. Onlar işni baylagan son kiyevin anayıman babayı keter.  Kız istemeye giden erkeklere kuda denir. Kız istemeye damadın anne ve babası değil, iki tarafın da saygı duyduğu kişiler gider. Onlar işi bağladıktan sonra damadın anne ve babası gider.  Gülzade Kaçamak
Kuda Dünür Father of bride or groom. (his position to  other father-in-law and mother-in-law.) Kaynatalar birbirevlerinin ve anav kaynananın kudası bolurlar.   Kayınpederler, birbirlerinin ve diğer kaynananın kudası olurlar.  Gülzade Kaçamak
Kudagıy Dünür Women asking for (a girl) as a bride for (someone else). Kız istemege ketken apakaylarga kudagıy denir. Kız istemege kiyevin anayıman babayı tuvul, eki yagın da saygı tuygan kişileri keter. Onlar işni baylagan son kiyevin anayıman babayı keter.  Kız istemeye giden kadınlara kudagıy denir. Kız istemeye damadın anne ve babası değil, iki tarafın da saygı duyduğu kişiler gider. Onlar işi bağladıktan sonra damadın anne ve babası gider.  Gülzade Kaçamak
Kudagıy Dünür Mother of bride or groom. (her position to  other father-in-law and mother-in-law.) Kaynanalar birbirevlerinin ve anav kaynatanın kudagıyı bolurlar.   Kaynanalar, birbirlerinin ve diğer kayınpederin kudagıyı olurlar.  Gülzade Kaçamak
Kudakay                  Kudaka Dünür erkek akraba.  Brothers and male relatives of bride and groom. (their positions to the relatives of the other side) For ex; if my brother gets married, I and my relatives call the brothers and male relatives of the bride as "kudakalar" and they (male&female) call me (as being the brother of groom) and our male relatives as same Kelinmen kiyevin erkek kardaşları ve yakın erkek tuvganları anav yakkın kudakayları bolurlar. Misal; Abiyim üylense, kelinin akay apakay pütün akrabalarının, kiyevin erkek kardaşı bolarak mağa ve erkek akrabalarımızga "kudaka" demeleri, menim ve akay apakay pütün akrabalarımın da kelinin erkek kardaşlarına ve erkek akrabalarına "kudaka" dememiz kerekir. "Sen kudakay, men kudakay, kim bolacak konakbay?" Gelin ve damadın erkek kardeşleri ve yakın erkek akrabaları karşı tarafın kudakayları olurlar. Örnek; Abim evlense, gelinin kadın erkek bütün akrabalarının, damadın erkek kardeşi olarak bana ve erkek akrabalarımıza "kudaka" demeleri, benim ve kadın ve erkek bütün akrabalarımın da gelinin erkek kardeşlerine ve erkek akrabalarına "kudaka" dememiz gerekir. "Sen dünürden, ben dünürden, kim olacak hizmet eden." Gülzade Kaçamak
Kudaşa Dünür kadın akraba. Sisters and female relatives of bride and groom. (their positions to the relatives of the other side) For example; if my brother gets married, I and my relatives call the sisters and female relatives of the bride as "kudaşalar" and they (male&female) call me (as being the sister of groom) and our female relatives as same. Kelinmen kiyevin kız kardaşları ve yakın kadın tuvganları anav yakkın kudaşaları bolurlar. Misal; Abiyim üylense, kelinin akay apakay pütün akrabalarının, kiyevin kız kardaşı bolarak mağa ve kadın akrabalarımızga "kudaşa" demeleri, menim ve akay apakay pütün akrabalarımın da kelinin kızkardaşları ve kadın akrabalarına "kudaşa" dememiz kerekir.  Gelin ve damadın kız kardeşleri ve yakın kadın akrabaları karşı tarafın kudaşaları olurlar. Örnek; Abim evlense, gelinin kadın erkek bütün akrabalarının, damadın kız kardeşi olarak bana ve kadın akrabalarımızga "kudaşa" demeleri, benim ve kadın ve erkek bütün akrabalarımın da gelinin kızkardeşleri ve kadın akrabalarına "kudaşa" dememiz gerekir.  Gülzade Kaçamak
Kuda bomak , Kuda bolmak Dünür olmak A man whose child gets married is the "kuda" of his child's  father-in-law and mother-in-law  Balasını üylendirgen akay, balasının kaynanası ve kaynatasınman kuda bolur. Çocuğunu evlendiren adam, çocuğunun kaynanası ve kayınpederiyle kuda olur. Gülzade Kaçamak
Kudagıy bomak, Kudagıy bolmak Dünür olmak A woman whose child gets married is the "kudagıy" of his child's  father-in-law and mother-in-law  Balasını üylendirgen apakay, balasının kaynanası ve kaynatasının kudagıyı bolur. Çocuğunu evlendiren kadın, çocuğunun kaynanası ve kayınpederinin kudagıyı olur. Gülzade Kaçamak
Kudanay Dünürana.  Mothers of bride and groom. (their positions to their bride's or groom's relatives) For example; if my aunt's daughter gets married, I call the mother of the groom as "kudanay" Kaynanalar, kelin ve kiyevlerinin kardaşları ve akrabalarının kudanayı bolurlar. Misal; Tiyzemin kızının kaynanasına kudanay demem icabeter. Kaynanalar, gelin ve damatlarının kardeşleri ve akrabalarının kudanayı olurlar. Örnek; Teyzemin kızının kaynanasına kudanay demem icabeder. Gülzade Kaçamak
Kudababay Dünürbaba.  Fathers of bride and groom. (their positions to their bride's or groom's relatives) For example; if my uncle's son gets married, I call the father of the bride as "kudababay" Kaynatalar, kelin ve kiyevlerinin kardaşları ve akrabalarının kudababayı bolurlar. Misal; Amcayımın ulunun kaynatasına kudababay demem kerekir.  Kayınpederler, gelin ve damatlarının kardeşleri ve akrabalarının kudababayı olurlar. Örnek; Amcamın oğlunun kayınpederine kudababay demem gerekir. Gülzade Kaçamak
Ebanay Ebe,            ebenay midwife. Miyrem kartiy menim ebanayım eken. Anaydan evel meni körgen kişi o.  Meryem nine benim ebemmiş. Annemden önce beni gören kişi o.  Gülzade Kaçamak
Elti Elti The wife of one´s husband´s brother, sister-in-law Eki eltinin yıldızları iş barışmadı.  İki eltinin yıldızları hiç barışmadı. Gülzade Kaçamak
Tonguş ,                               Tonguç ,                 balaban bala , üyken bala En büyük çocuk The oldest child in a family . Tonguç bala, gence balaban bolmaz.  (Tonguç balalıgını yaşayamaz, gence iş balaban bolmaz.)  Büyük çocuk çocuk, küçük çocuk ise büyük olmaz. (Büyük çocuk çocukluğunu yaşayamaz, küçük çocuk ise hiç büyüyüp olgunlaşmaz.) Cumaziye Aksöz
Tonguşbala ,                               Tonguçbala ,            balaban bala ,           balaban ul ,  üyken bala ,  üyken ul En büyük çocuk,      en büyük oğul The oldest child in a family ,  the oldest son in a family .     Cumaziye Aksöz
Tonguşbike ,                         Tonguçbike ,             balaban kız ,  üyken kız ,    üyken bike En büyük kız çocuk The oldest daughter in a family . Rıza'nın tonguşbikesi sensin demek.  Rıza'nın en büyük kızı sensin demek. Cumaziye Aksöz
Tonguşbay ,                       Tonguçbay ,             balaban ul , üyken ul En büyük oğul The oldest son in a family . Tonguşbay edi. Babayı ölgende okulnu taşlap işge başladı.  Evin en büyük oğluydu. Babası öldüğünde okulu bırakıp işe başladı. Cumaziye Aksöz
Kencebala ,       Gencebala ,              kişkebala ,             kişke ul               En küçük çocuk ,            En küçük oğul youngest child in a family , youngest son in a family .     Cumaziye Aksöz
Kence ,                               Gence ,                   kişke bala  En küçük çocuk ,            ufaklık youngest child in a family . Bizim kence de kelamadı elan. Bizim ufaklık da gelemedi halen.  Cumaziye Aksöz
Kencebike                      Gencebike ,             kişke kız ,    kişke bike En küçük kız çocuk youngest daughter in a family . Kartaydık endi, bu kün bizim kencebikeni istemege keldiler.  Yaşlandık artık, bu gün bizim en küçük kızı istemeye geldiler..  Cumaziye Aksöz
Kencebay ,                       Gencebay ,              kişke ul En küçük oğul youngest son in a family . Maşalla, bu aslan parşası senin kencebay mı? Maşallah, bu aslan parçası senin küçük oğlun mu? Cumaziye Aksöz
Eniştiy                      Enişte Enişte Sister's or aunt´s husband. Abayın, tiyzenin ve alanın akaylarına eniştiy denir. Ablanın, teyzenin ve halanın kocalarına enişte denir.  Gülzade Kaçamak
Eniştebabay       Eniştiybabay Eniştebaba Elder husband of aunt. Tiyzenin ve alanın kart akaylarına eniştebabay denir.. Teyzenin ve halanın yaşlı kocalarına eniştebaba denir..  Gülzade Kaçamak
Erkek kardaş Erkek kardeş Brother, younger brother Erkek kardaşım saltat bolup ketti. Anay beg cılay.  Erkek kardeşim asker olup gitti. Annem çok (pek) ağlıyor.  Gülzade Kaçamak
Akay Erkek,               Adam Man, adult man, a person, a good person, employee; follower Balaban akay bol. El öpkenlerin kop bolsun.  Kocaman adam ol. El öpenlerin çok olsun. Gülzade Kaçamak
Akretlik,                                      aretlik evlatlık kız, ahretlik adopted girl brought up as a servant.  Balları bolgan yog edi. Bir aretlik aldılar. Östürüp üylendirdiler. O kıznın ballarını da torunlarıday süyeler. Çocukları olmamıştı. Bir ahretlik aldılar. Büyütüp evlendirdiler. O kızın çocuklarını da torunları gibi seviyorlar. Gülzade Aksöz
Üylü Evli,                evlenmiş  married Üylü kişilerge denir. Evli kişilere denir. Gülzade Kaçamak
Kelin Gelin Bride, daughter-in-law; wife of a younger member of the family. Kelin kaynananın katnaşganı körülgen mi iş?  Gelin kaynananın iyi geçindiği (kaynaştığı) görülmüş mü hiç? Gülzade Kaçamak
Caş,                             Yaş,                        Kence Genç Young, youthful. inexperienced, immature (owing to being young).  newly established İlla caşlar oynaycak, kartlar karaycak dep kanun mu bar. Biz de oynaycakmız.  İlle gençler oynayacak, yaşlılar seyredecek diye kanun mu var. Biz de oynayacağız.  Gülzade Kaçamak
Caşlık                     Yaşlık Gençlik Youth, youthfulness, the younger generation Er bir şiy caşlıkta güzel.  Her bir şey gençlikte güzel.  Gülzade Kaçamak
Totay,         körümce Görümce husband´s sister, sister-in-law of the wife. Ayşe totayım,  kızı üniversiteni kazandı dep bir koy adak kurban kesti. Ayşe görümcem,  kızı üniversiteyi kazandı deyip (diye) bir koyun adak kurban kesti.  Hatice Sezer
Acabiy Hacı abi hadji older brother Acige ketken abiylerge ya da özünden teran tağa kart akaylarga acabiy denir. Hacca giden abilere ya da kendinden biraz daha yaşlı adamlara hacı abi denir. Hatice Sezer
Acabay,                      acabla Hacı abla hadji older sister Acige ketken abaylarga ya da özünden teran tağa kart apakaylarga acabay ya da acabla denir. Hacca giden ablalara ya da kendinden biraz daha yaşlı kadınlara hacı abla denir. Hatice Sezer
Acakay Hacı ağa,                          Hacı abi,                        Hacı bey hadji man, hadji older brother,  Acige ketken abiylerge, özünden teran tağa kart akaylarga acabiy ya da acakay, apakaylarca Acige ketken akaylarına acakay denir. Hacca giden abilere, kendinden biraz daha yaşlı adamlara hacı abi veya hacı ağa, kadınlarca hacca giden kocalarına hacı bey denir. Hatice Sezer
Acamcay Hacı amca hadji uncle (paternal) Acige ketken amcaylarga ya da kart akaylarga acamcay denir. Hacca giden amcalara ya da yaşlı adamlara hacı amca denir. Hatice Sezer
Acanay Hacı ana hadji mother Acige ketken analarga acanay denir. Hacca giden analara hacı ana denir. Hatice Sezer
Acanniy Hacı anne hadji mother Acige ketken anniylerge acanniy denir. Hacca giden annelere hacı anne denir. Hatice Sezer
Acıkartanay,  Acıkartiy Hacı anneanne,              Hacı babaanne,                Hacı nine hadji grandma Acige ketken kartanaylarga ya da kart apakaylarga acıkartanay ya da acıkartiy denir. Hacca giden anneanne, babaanne veya ninelere (yaşlı kadınlara) denir. Hatice Sezer
Acıbabay Hacı baba hadji father Acige ketken babalarga acıbabay denir. Hacca giden babalara hacı baba denir. Hatice Sezer
Acıdayı Hacı dayı hadji uncle (maternal) Acige ketken dayılarga ya da kart akaylarga acıdayı  denir. Hacca giden dayılara ya da yaşlı adamlara hacı dayı denir. Hatice Sezer
Acıkartbabay Hacı dede hadji grandpa Acige ketken kartbabaylarga ya da kart akaylarga acıkartbabay denir. Hacca giden dedelere veya yaşlı adamlara hacı dede denir. Hatice Sezer
Acıeniştiy Hacı enişte hadji sister's or aunt´s husband. Acige ketken eniştelerge acıeniştiy ya da acıenişte denir. Hacca giden eniştelere hacı enişte denir. Hatice Sezer
Acalay,                     acala Hacı hala hadji aunt (paternal) Acige ketken alalarga ya da kart apakaylarga acalay ya da acala denir. Hacca giden halalara ya da yaşlı kadınlara hacı hala denir. Hatice Sezer
Acıtiyze,                acıtiziy Hacı teyze hadji aunt (maternal) Acige ketken tiyzelerge ya da kart apakaylarga acıtiyze ya da acıtiziy denir. Hacca giden teyzelere ya da yaşlı kadınlara hacı teyze denir. Hatice Sezer
Acıcenge,              acıcengiy Hacı yenge hadji uncle´s wife, hadji affinal aunt, hadji brother´s wife, hadji a friend´s wife Acige ketken cengelerge acıcenge ya da acıcengiy denir. Hacca giden yengelere hacı yenge denir. Hatice Sezer
Acıkartiy Hacınine hadji old woman Acige ketken kart apakaylarga acıkartiy denir. Hacca giden yaşlı kadınlara hacı nine denir. Hatice Sezer
Ala                            Alay Hala Father's sister, paternal aunt. Koptendir körmedim alamnı.  Çoktandır görmedim halamı.  Gülzade Kaçamak
Alabalası Hala çocuğu Cousin, paternal aunt's child. Alabalamız bizim. Kolbermesen kateceksin?  Hala çocuğumuz bizim. Yardım etmezsen (elvermezsen) ne yapacaksın.  Gülzade Kaçamak
Alakızı Hala kızı Cousin, paternal aunt's daughter. Eskişeyir birincisi senin alakızı eken, olay mı?  Eskişehir birincisi senin halakızıymış, öyle mi? Gülzade Kaçamak
Alanay Halaanne.   Elder sister of father, father's aunt. Em kart alalar, em babanın tiyzeleri ve alaları işin kullanılır.  Hem yaşlı halalar hem babanın teyzeleri ve halaları için kullanılır. Gülzade Kaçamak
Alayulu Halaoğlu Cousin, paternal aunt's son. Alayuluna iş karay ekesiniz. Men de adam karayman. Ciberin menim katıma.  Halaoğluna iş bakıyormuşsunuz. Ben de adam arıyorum. Gönderin benim yanıma.  Gülzade Kaçamak
kartanay ,           kartanniy ,               kartiy ,                     kocanay haminne grandma , granny , grandmother . Kocanayga haminne mi diysiniz?  Kocanaya haminne mi diyorsunuz? Gülzade Kaçamak
Giray Han A title given to the Crimean Tatar khans. Kırım'da Kanlarga, kalgaylarga, nuriddinlerge berilgen ünvan.  Kırım'da Hanlara, Veliahtlara ve İkinci veliahtlara verilen unvan.  Cumaziye Aksöz
Kan,               An Han Khan (the supreme ruler of Tatars) Kırım'nı idare etken Giray soyundan akay.  Kırım'ı idare eden Giray soyundan erkek Cumaziye Aksöz
Kanım,          Anım Hanım Queen and princess.  lady, aristocrat,  Kan'nın apakayıman kızları.  Han'ın karısı ve kızları. Cumaziye Aksöz
bike ,                     anım hanım 1 . lady . 2 . a title meaning Mrs . or Miss (used after a first name) 3 . wife . 4 . the lady of the house (term used by a domestic servant when speaking of a female employer):"The lady of the house is not at home ." Anım üyde yok .  Hanım evde yok .  Gülzade Kaçamak
anım abay hanım abla sister (a term of respect in addressing a woman) .      Gülzade Kaçamak
anım balası hanım evladı 1 . mama´s boy . 2 . bastard .     Gülzade Kaçamak
anım anımcık hanım hanımcık 1 . proper little (lady , housewife , girl) . 2 . domestic , housewifely .     Gülzade Kaçamak
anım kız hanım kız 1 . young lady , young girl . 2 . proper little lady .      Gülzade Kaçamak
anım tiyze hanım teyze ma´am .     Gülzade Kaçamak
kaynana hanımanne 1 . mother-in-law . 2 . ma´am .     Gülzade Kaçamak
bike ,                        anım hanımefendi 1 . lady . 2 . madam , ma´am .     Gülzade Kaçamak
bikelik ,                  anımlık hanımefendilik being a lady .     Gülzade Kaçamak
bikelik ,                 anımlık hanımlık ladylikeness , ladyhood .     Gülzade Kaçamak
İşkiyev,                İçkiyev İçgüvey Groom who lives with his wife´s parents, live-in son-in-law.  Bir tek kızları bar edi. Kıyıp ta beramadılar. Kimsesiz bir caşnı işkiyevsi aldılar.  Bir tek kızları vardı. Kıyıp da veremediler. Kimsesiz bir genci içgüveyi aldılar.  Gülzade Kaçamak
Aksakallar İhtiyar heyeti Village council.  Camini tamir ettirmek işin aksakallar toplaşıp tartıştılar. Camiyi tamir ettirmek için aksakallar toplanıp tartıştılar.(çekiştiler) Gülzade Kaçamak
Nurittin İkinci veliaht  Second heir apparent (to a throne). Kalgay ölgende yerine geşecek Kan'nın ekinci ulu. (Erkek kardaş ta bolabilir.)  Kalgay öldüğünde yerine geçecek Han'ın ikinci oğlu. (Erkek kardeş de olabilir.) Cumaziye Aksöz
Egiz bala İkiz çocuk Twin childs Egiz balların bolsa, üyüne bereket kelir dep aytalar.  İkiz çocukların olsa evine bereket gelir deyip (diye) söylüyorlar. Gülzade Kaçamak
Egiz kardaş İkiz kardeş Twin brothers/sisters Onun bir egiz kardaşı bar. Özanayları bile karıştıra ekevini. Olay uşaylar.  Onun bir ikiz kardeşi var. Özanneleri bile karıştırıyor ikisini. Öyle benziyorlar.  Gülzade Kaçamak
Kaş balam kaş Kaç yavrum kaç        (Yok yavrum yok)  You disappointed me. Birevsi sizni ayal kırıklıgına uvratkanda betine karşı aytkanınız söz. "Bunu senden beklemez edim. Sen akay bolmazsın." manasında kullanılır.  Gene köteklep cibergesin apakaynı. Kaş balam kaş. Biri sizi hayal kırıklığına uğrattığında yüzüne karşı söylediğiniz söz. "Bunu senden beklemezdim, sen adam olmazsın" manasında kullanılır.  Gene dövüp göndermişsin karını. Yok yavrum yok.  Gülzade Kaçamak
Kardaş Kardeş Brother and sister. Younger brother and sister. Kardaşım bu sene mektepni birincilikmen pitirdi.  Kardeşim bu sene mektebi birincilikle bitirdi.  Gülzade Kaçamak
Kadam Kardeşim My brother/sister. "Kardaşım"ın kısaltılganı. Yaygın bolarak em kardaş em de yakın issedilgen kişilermen konuşula ekende kullanılır. Özüm kadam sav bolsun ay yoklamaga.  "Kardaşım"ın kısaltılmışı. Yaygın olarak hem kardeş hem de yakın hissedilen kişilerle konuşulurken kullanılır.  Kendi kardeşim sağ olsun ay yoklamaya. Cumaziye Aksöz
Apay,                                              Apakay,           Bike ,                          Karı,                          Kadın,              Anım,                                    Kıskaayak Karı,                Kadın,                 Hanım Wife, spouse; law married woman. Üylengesin. Apakayın kimlerden bola. (Apakaynın kıska aytuvu apay) Apayı akşamdan katık aşşıttı.  Evlenmişsin. Karın kimlerden oluyor. (Apakayın kısa söylenişi apay) Karısı akşamdan yoğurt mayaladı.  Gülzade Kaçamak, Hatice Sezer,         Cumaziye Aksöz
Şelebi                     Çelebi               Kayınbirader              Kayın Kayınbirader, kayın. Brother-in-law. "Eki şelebim bar. Amet şelebimen Memet şelebi."  İki kayınbiraderim var.  Ahmet kayınbiraderle Mehmet kayınbirader. Gülzade Kaçamak
Kaynana Kaynana Mother-in-law.  Yarın akşam kaynanamalarga şibörek aşamaga ketecekmiz.  Yarın akşam kaynanamgillere çiğbörek yemeye gideceğiz.  Gülzade Kaçamak
Kaynata,         Kayınbaba,                     Kayınbabay Kaynata, Kayınbaba, Kayınpeder Father-in-law.  Kaynatalar kiyevlerini ullarınday süyerler.  Kayınpederler damatlarını oğulları gibi severler.  Gülzade Kaçamak
Kız                        Kızbala                   Unserer Kız Daughter A kız, torunun bolgan. Kayırlı bolsun. Atşabar mı, unserer mi?   Kız, torunun olmuş. Hayırlı olsun. Oğlan mı, kız mı? Gülzade Kaçamak
Kız kardaş Kız kardeş Sister, younger sister Kızkardaşımın balları beg arüv okudular. Bizimkiler aylaz şıktı.  Kızkardeşimin çocukları çok iyi okudular. Bizimkiler haylaz çıktı.  Gülzade Kaçamak
Kıztorun         Kıztuvduk Kıztorun Granddaughter Dört tane kız torunum boldu.  Dört tane kız torunum oldu.  Gülzade Kaçamak
Kıztorun ,                           kıztuvduk Kıztorun Granddaughter Dört tene kıztuvdugum bar.  Dört tane kız torunum var.  Gülzade Kaçamak
Akay ,            Bay Koca Husband Akayı da bir nalet kişi edi ya? Kocası da nalet (aksi) bir kişiydi, değil mi? Gülzade Kaçamak
Komşu Komşu neighbor Üy alma, komşu al.  Ev alma, komşu al. Gülzade Kaçamak
Konak Konuk guest, visitor Mına konaklar da keldiler. İşte konuklar da geldiler Gülzade Kaçamak
manevi bala manevi evlat adopted child .     Gülzade Kaçamak
Mirza Mirza Lord, master, aristocrat, esteemed man,  Soylu tamırdan akay.  Soylu kökenden erkek. Cumaziye Aksöz
Misapir Misafir guest, visitor Misapirler de bek kalabalık keldiler. Kayerde catıracakmız? Misafirler de pek kalabalıkgeldiler. Nerede yatıracağız? Gülzade Kaçamak
Konakbay Misafir ağırlayan,          Davet sahibi, Evsahibi 1- Someone entartaining a guest              2- Host   Karasa şuga. Tünevin kişkecik edi. Bu kün konakbaylık yasap cüre.  Baksana şuna. Dün küçücüktü. Bu gün misafir ağırlayıp dolaşıyor. Gülzade Kaçamak
Nişanlı ,        Nişannı Nişanlı engaged to be married,  fiance Nişanlangan kişilerge denir. Nişanlanan kişilere denir. Gülzade Kaçamak
Oglan Oğlan 1 . boy ; youth . 2 . catamite .  " A boy will take after his maternal uncle , and a girl will take after her paternal aunt ." Oglan dayıga , kız alaga uşar .  Oğlan dayıya , kız halaya benzer .  Gülzade Kaçamak
Ultorun     Ultuvduk Oğlantorun Grandson Ultorunumnu bir kör. Kartbabay dep artımdan sekirttire.  Oğlantorunumu bir gör. Dede diye ardımdan koşturuyor.  Gülzade Kaçamak
Ul                           Ulbala                     Atşabar Oğul.  Son Atşabarman unserer, ul ve kız yerine kullanılan deyimlerdir. (Apakay manasına kıskaayak ve kaşık düşmanınday) "Unserer"in ne bolganı anlaşıla. "Atşabar"sa at aydar manasında bolsa kerek.  Atşabar ve unserer, oğlan ve kız yerine kullanılan deyimlerdir. (Kadın anlamına kısaayak ve kaşık düşmanı gibi.) Unserer'in ne olduğu anlaşılıyor. "Atşabar" ise at sürer anlamında olsa gerek.      Gülzade Kaçamak
Yolbaş  Önder,                        lider Leader, chief Mustafa bekin yolbaşlıgında Kırım'ga kayttık.  Mustafa beyin liderliğinde Kırım'a döndük. Cumaziye Aksöz
Özanay,               Özana Özana Biological mother Özanaları taşlap ketti. Ögüy anaları da istemiy sabiylerni.  Özanaları bırakıp gitti. Üvey anneleri de istemiyor zavallı çocukları.  Hatice Sezer
Özbabay,                  Özbaba Özbaba Biological father Bir arüv akay şıktı ögüy babayı. Özbabayı bolsa yapmaz edi ondayını.  Bir iyi adam çıktı üvey babası. Özbabası olsa yapmazdı o kadarını.  Hatice Sezer
Özbala Özçocuk,               özevlat Biological child Özbalları karamadı Ayşe cengiyge. Kartayganda konu komşuga kor boldu.  Özçocukları bakmadı Ayşe yengeye. İhtiyarladığında konu komşuya muhtaç oldu. Hatice Sezer
özdeş egiz özdeş ikiz  identical twin . Özdeş egiz onlar . Anaları bile ayıramay.  Özdeş ikiz onlar . Anaları bile ayıramıyor.  Gülzade Kaçamak
Özkalk Özhalk Own people Tatarlarnın özlerni ifadesi. Özkalkımızdansın mı? (Tatarsın mı?)  Tatarların kendilerini ifadesi. Özhalkımızdan mısın?  (Tatar mısın?) Hatice Sezer
Özkardaş Özkardeş Full brother/sister. Alamanya'dan gezmege bile kemiy. On sene boldu, köramadım özkardaşımnı.  Almanya'dan gezmeye bile gelmiyor. On sene oldu göremedim özkardeşimi.  Hatice Sezer
Özkadam Özkardeşim My full brother/sister. Özkadam sav bolsun ay yoklamaga.  (Kimerde bir ziyaret eter anlamında.)  Özkardeşim sağ olsun ay yoklamağa. (Arada bir ziyaret eder anlamında.) Hatice Sezer
Özkız Özkız Biological daughter Kelinim, öz kızımdan tağa kop karadı mağa. Alla razı bosun.  Gelinim öz kızımdan daha çok baktı bana. Allah razı olsun.  Hatice Sezer
Özul Özoğul Biological son Özulumdan bunu işbeklemez edim. Öz oğlumdan bunu hiç beklemezdim. Hatice Sezer
Kiyevbaşı Sağdıç (bridegroom´s) best man.     Gülzade Kaçamak
Sabaktaş Samimi arkadaş,  sınıf arkadaşı, sabahdaş,           şınlaşan kız ve erkek Close friend, classmate Samimiy arkadaşlarga veya sınıf arkadaşlarına Sabaktaş denir. "İşgen suvları ayrı ketmegen" manasın taşır.:"Sabaktaşnı men kördüm. Sav aman cüre. Bayır astı tarlasın, sabanman süre."   Samimi arkadaşlara veya sınıf arkadaşlarına Sabahtaş denir.  "İçtikleri su ayrı gitmeyen" anlamını taşır. "Sabahdaş'ı ben gördüm. Sağ aman yürüyor. Bayır altı tarlasını, sabanla sürüyor." Cumaziye Aksöz
Sultan Sultan Queen and princess.  lady, aristocrat,  Kan'nın apakayıman kızları.  Han'ın karısı ve kızları. Cumaziye Aksöz
Südanay,                Südanniy,                     Sütneniy Sütana,                  sütanne,                      sütnine,                 çocuğun hamisi Wet nurse, not one´s mother, who breast-fed one (regarded as a sort of godmother), female protector of a child, wife of a protector Özanniynin sütü yetmese bebiyni emizgen apakayga südanay veya südanniy denir. Bundan mada, sütbalanın kişke kardaşları da o kişige südanay ya da südanniy der. Sütbalanın abiyi ya da abayı o kişige südanay ya da südanniy demez.  Özannenin sütü yetmezse bebeği emziren kadına sütana veya sütanne denir. Bundan başka, sütçocuğunun küçük kardeşleri de o kişiye sütana veya sütanne der. Sütçocuğunun abisi ya da ablası o kişiye sütana veya sütanne demez. Gülzade Kaçamak
Sütbabay Sütbaba,           Sütannenin kocası, Çocuğun hamisi Husband of a wet nurse, husband of a protector, male protector of a child. Balanı emizgen südanayın akayına sütbabay denir. Bundan mada, sütbalanın kişke kardaşları da o kişige sütbabay der. Sütbalanın abiyi ya da abayı o kişige sütbabay demez.    Çocuğu emziren südanayın eşine sütbaba denir. Bundan başka, sütçocuğunun küçük kardeşleri de o kişiye sütbaba der. Sütçocuğunun abisi ya da ablası o kişiye sütbaba demez. Gülzade Kaçamak
Sütkardaş Sütkardeş person one´s own age (and not one´s sibling) who was breast-fed by one´s mother or one´s sütanne. Aynı apakaydan süt emgen ballar özkardaş  bolmasalar da sütkardaşıdırlar. Aynı kadından süt emen çocuklar özkardeş olmasalar da sütkardeşidirler. Gülzade Kaçamak
Sütkızı Sütkızı girl breast-fed by a sütanne (regarded as a sort of goddaughter). Bir apakay özünün bolmagan bir kıznı emzirgende o kız onun süt kızı bolur. Bir kadın kendinin olmayan bir kızı emzirdiğinde o kız onun süt kızı olur. Gülzade Kaçamak
Sütulu Sütoğlu boy breast-fed by a sütanne (regarded as a sort of godson). Bir apakay özünün bolmagan bir oğlan balanı emzirgende o oğlan o apakaynın  sütulu bolur. Bir kadın kendinin olmayan bir oğlan çocuğu emzirdiğinde o oğlan  o kadının süt oğlu olur. Gülzade Kaçamak
Şelebi;                     Çelebi Şehzade Prince Kan'nın kalgayman nurittin bolmagan ullarıman erkek torunları.  Hanın veliaht olmayan oğulları ve erkek torunları. Gülzade Kaçamak
Tiziy                          Tiyze Teyze Mother's sister, maternal aunt. Alme tiziy, anayım seni kave işmege şakıra.  Halime teyze, annem seni kahve içmeye çağırıyor. Gülzade Kaçamak
Tiziybalası Teyze çocuğu Cousin, maternal aunt's child. Onman biz tiziyballarımız.  Onunla biz teyze çocuklarıyız.  Gülzade Kaçamak
Tiziykızı Teyze kızı Cousin, maternal aunt's daughter. Tiziykızımın toyundan kelemiz.  Teyzekızımın düğününden geliyoruz. Gülzade Kaçamak
Tiziyulu Teyze oğlu Cousin, maternal aunt's son. Kaberin bolsun. Bizim tiziyuluna bir iş kıdıramız.  Haberin olsun. Bizim teyzeoğluna bir iş arıyoruz.  Gülzade Kaçamak
Tiyzanay                Tiyzanniy Teyzeanne.  Elder sister of mother, mother's aunt. Em kart tiziyler, em ananın tiyze ve alaları işin kullanılır.  Hem yaşlı teyzeler hem de annenin teyze ve halaları için kullanılır. Gülzade Kaçamak
Torun              Tuvduk                 Torunbala Torun Grandchildren, descandants Torunbala, baladan tağa kop süyüle eken.  Torun, çocuktan daha çok seviliyormuş.  Gülzade Kaçamak
Ultorun ,                           Ultuvduk Ultorun Granddaughter Eki tene ultuvdugum bar.  Eki tane oğlan torunum var.  Gülzade Kaçamak
Ögüy anay,          ögüy ana Üvey ana Stepmother Balanın özanası bolmagan, babayının apayına ögüy ana denir. Mundan mada, balanı evlatlık algan apakayga da ögüy ana denir.  Çocuğun özannesi olmayan babanın eşine üvey anne denir.  Bundan başka, çocuğu evlatlık alan kadına da üvey ana denir.  Gülzade Kaçamak
Ögüy babay,              ögüy baba Üvey baba Stepfather Balanın özbabası bolmagan, anayının akayına ögüy babay denir. Ayrıca, balanı evlatlık algan akayga da ögüy babay denir.  Çocuğun özbabası olmayan annenin eşine ögüy babay denir.  Ayrıca, çocuğu evlatlık alan adama da ögüy babay denir.  Gülzade Kaçamak
Ögüy bala,             Taykeldi,               Kelmeşe Üvey evlat,              Taygeldi,               Gelmece Stepchild Akayın ya da apakayın başka birevinden bolgan balları anav eş işin ögüy baladır. Ayrıca, evlatlık alıngan ballarga da ögüy bala denir.  Karı veya kocanın başkasından olan çocukları öbür eş için üvey çocuktur. Ayrıca, evlatlık alınan çocuklara da üvey çocuk denir. Gülzade Kaçamak
Ögüy kardaş Üvey kardeş 1-Stepbrother, stepsister  2. Halfbrother, halfsister Aynı anaydan başka babaydan veya aynı babaydan başka anaydan bolgan kardaşlarga ögüy kardaş denir. Korantada evlatlık alıngan bala barsa, öz ve evlatlık ballar da birbirlerinin ögüy kardaşıdır.  Aynı anneden başka babadan veya aynı babadan başka anneden olan kardeşlere üvey kardeş denir.Ailede evlatlık alınmış çocuk varsa, öz ve evlatlık çocuklar da birbirlerinin üvey kardeşidir. Gülzade Kaçamak
Ögüy kız  Üvey kız Stepdaughter Akayın ya da apakayın başka birevinden bolgan kız ballarına ögüy kız denir. Ayrıca, evlatlık alıngankız ballarga da ögüy kız denir.  Eşin başkasından olan kız çocuklarına üvey kız denir. Ayrıca, evlatlık alınan kız çocuklara da üvey kız denir. Gülzade Kaçamak
Ögüy ul  Üvey oğul Stepson Akayın ya da apakayın başka birevinden bolgan ullarına ögüy ul  denir. Ayrıca, evlatlık alıngan erkek ballarga da ögüy ul denir.  Eşin başkasından olan oğullarına üvey oğul denir. Ayrıca, evlatlık alınan erkek çocuklara da üvey oğul denir. Gülzade Kaçamak
Vekilanay vekilana elder woman who represents the bride in the wedding ceremony performed by an imam İmam nikahına kelin yerine onun vekalet berdigi kart bir apakay keterse, o apakayga vekilanay denir. Bu adet son 50-60 yıldan berli emmeten ortadan kalkgandır. İmam nikahına gelin yerine onun vekalet verdiği yaşlı bir kadın giderse o kadına vekilana denir. Bu adet son 50-60 yıldanberi tamamen ortadan kalkmıştır. Gülzade Kaçamak
Vekilbabay vekilbaba elder man who represents the groom in the wedding ceremony performed by an imam İmam nikahına kiyev yerine onun vekalet berdigi  bir kart akay keterse, o akayga vekilbabay denir. Bu adet son 50-60 yıldan berli emmeten ortadan kalkgandır. İmam nikahına damat yerine onun vekalet verdiği yaşlı bir adam giderse o adama vekilbaba denir. Bu adet son 50-60 yıldan beri tamamen ortadan kalkmıştır.  Gülzade Kaçamak
Kalgay Veliaht .  Heir apparent (to a throne). Kan ölgende yerine geşecek ulu. ( Erkek kardaş ta bolabilir.)  Han öldüğünde yerine geçecek oğlu. (Erkek kardeş de olabilir.) Cumaziye Aksöz
Kart,                    Kartakay,                Kartbabay,                              Aksakal Yaşlı adam Old man, elder man,   Tünevin bir kartakay kelip seni soradı.  Dün bir yaşlı adam gelip seni sordu.  Gülzade Kaçamak, Hatice Sezer,         Cumaziye Aksöz
Daybabay Yaşlı dayı Elder brother of mother, mother's uncle. Em kart dayılar, em ananın dayı ve amcayları işin kullanılır.  Hem yaşlı dayılar hem annenin dayı ve amcaları için kullanılır. Cumaziye Aksöz
Kartiy,                       Kart apakay,             Kartapay,                  Kartanay Yaşlı kadın Old woman, elder woman Atçabayın katında oturgan kart apakaynı tanıysın mı?  Hatice ablanın yanında oturan yaşlı kadını tanıyor musun? Gülzade Kaçamak, Hatice Sezer,         Cumaziye Aksöz
Kartiy Yaşlı karı,          Yaşlı eş,      Yaşlı hanım Elder wife of an elder man Kart akayların kart apakayları işin kullanılır. Menim kartiyni körgen boldu mu?  Yaşlı adamların yaşlı hanımları için kullanılır. Benim hanımı gören oldu mu? Gülzade Kaçamak
Kart Yaşlı koca.  Elder husband of an elder woman Kart apakayların kart akayları işin kullanılır. Kartını da ketirmeni unutma sakın. Yaşlı kadınların yaşlı kocaları için kullanlır.  Kocanı da getirmeyi unutma sakın.  Gülzade Kaçamak
Kartlık Yaşlılık,                  İhtiyarlık Old age Kartlık ta güzel degenler, bok yegenler.  İhtiyarlık da güzel diyenler, bok yemişler.  Gülzade Kaçamak
Yavuklu Yavuklu,                 sözlü engaged to be married,  fiance Özaralarında ya da ayle arasında sözü kesilgen kişilerge denir. Kendi aralarında ya da aile arasında sözü kesilen kişilere denir. Gülzade Kaçamak
Cegen,                  Yegen Yeğen Nephew; niece, sons and daughters of brothers and sisters Kardaşballarına cegen denir.  Kardeşlerin çocuklarına yeğen denir.  Gülzade Kaçamak
Cengiy                       Cenge Yenge 1.Uncle´s wife, affinal aunt, brother´s wife. 2. used when referring informally to one´s own wife or to a friend´s wife: Cengem örgen ciyren şaş, telbevi telden, kıska ayak kız bala, kısmeti elden.  Yengem örmüş atkuyruk saç, dizgini telden, kısa ayak kızçocuk, kısmeti elden. Gülzade Kaçamak
Cenganay,       kocanay Yengeanne.  Uncle's elder wife  Cengenin yaşı anayın yaşına yakınsa cenge diyil cenganay denir. Kobusu, amcayman dayının apakaylarına aytılır.  Yengenin yaşı annenin yaşına yakınsa yenge değil, yengeanne denir. Çoğunlukla, amca ve dayının hanımlarına söylenir. Gülzade Kaçamak
Kiyevbala Yeni damat,          Yeni güvey,        Genç damat,          Genç güvey New groom, young groom Kiyevbalan ne iş yasay?  Yeni damadın ne iş yapıyor? Gülzade Kaçamak
Kelinşek Yeni gelin,          genç gelin New bride, young bride Maşalla, kelinşekin beg amarat. Maşallah, yeni gelinin pek hamarat.  Hatice Sezer
Yoldaş Yoldaş Traveling companion, companion, friend, confrere, comrade Canyoldaşım bol menim.  Canyoldaşım ol benim. Cumaziye Aksöz
Sabiy Zavallı çocuk. Poor kid Sabiyler,  pek kişkene kaldılar babaylarından.  Zavallı çocuklar, pek küçük kaldılar babalarından. Gülzade Kaçamak
Bayan Zengin hanım, Hanımağa Wife of a rich man, rich woman Baynın apakayı, barlı/zengin apakay. Eskiden apakay edim.  Kop şabaladık. Akayım bay boldu, men bayan.  Ağa karısı, hanımağa (zengin kadın) Eskiden (sıradan bir) kadındım. Çok çabaladık. Kocam ağa oldu, ben hanımağa.  Gülzade Kaçamak