EMRET KEDİM
- Kedi ile birlikte yaşayan
herkes günün birinde şunu farkeder: söz sahibi olan odur. Bazen yüksek
sesle komutlar verir; bazıları sessiz, ama asla karşı konulamayan
komutlardır. Sonra da mırıldamalar ve guruldamalar ile insanın gönlünü
çalar. Her duruma uygun bir mırnav çeker. Klasik miyav ise çoğu zaman
son silahıdır.
- Birbirleri arasında kediler
seslerini yükseltmezler. Çünkü birinin diğerinden isteyeceği şey
yoktur. Bu yüzden tek başına dolaşan hayvanlardan kedilerin,
birbirlerine söyleyecek hiç birşeyleri olmadığı izlenimi oluşur.
"Defol" ya da "senden hoşlanmadım" dışında.
- Yetişkin kediler için
seslerini yükseltmeyi gerektirecek iki durum vardır. Kavgaları ve aşk
oynaşmaları. Biri, diğerinin tam aksi olmasına rağmen, her iki durumda
da sesler birbirine benzeyebilir. Uzun ağlama sesleri, tıslama, tükürme
ve hırlama, aşk sözcükleri olabileceği gibi, dayak repertuarına da
girebilir. Gerisi beden dili ve kokularla iletilir.
- Beden dilinin önemi, araştırmacılar
tarafından uzun süre ve fazlasıyla abartıldı. Gerçi, kedilerin yüz ve
vücut ifadeleri çok belirgindir. Ama kokular ve seslerle de birbirlerine
çok şey iletebilirler. Bilimadamlari eskiden, miyavlamanın, evcilleşmenin
bir sonucu olduğunu bile düşündüler. Çünkü ne zaman çevresinde
insanlar olsa, kediler kendi aralarındaki konuşmayı derhal kesip,
insanlarla sohbete yönelirler. Bir kedi insana ne kadar derinden bağlanırsa,
sesli iletişimi o kadar iyi öğrenir. Gerçekten de kedim Sukuf bana çok
bağlanmıştır. Bu yüzden çok iyi sesli iletişim kurabiliyoruz. Karıma
ise henüz yeterince bağlanmamış olsa ki, ona hala huyuzluk yapabiliyor.
Cihan ÖZYAĞMUR / Köpek Eğitmeni
Tel.: 0216.3270863 Fax: 0216.3270085
Hürriyet, 27.06.1999