Messerschmitt Me-262 A-1a
"Schwalbe" |
Bundan yaklaşık bir buçuk yıl kadar
önce modelci arkadaşım Nejat ÇUHADAROĞLU beni
arayarak uzun zamandır almaya çalıştığı MPM'in 1 /
18 ölçekli Me-262 modelinin nihayet geldiğini ve
modeli yapabileceğimi söyledi. İlk fırsatta Nejat'a
yöneldiğimde 1 / 18 ölçekte bir modelin
büyüklüğünü ve detayını hayal etmeye
çalışıyordum. Kutusu da oldukça büyük olmalıydı.
Modelle karşılaştığımda beni ilk yanıltan kutu
ebadı oldu. Airfix'in 1 / 24 modellerine ait kutudan
biraz daha irice ve kalınca bir kutu içine
sığmıştı 1 / 18'lik model. Kutuyu açtığımda da
ton balığı şeklinde bir gövde, iki kanat, iki kola
kutusu şeklinde motor ve içinde resin parçalarla tıka
basa dolu bir sürü plastik kutu ile karşılaştım.
Model oldukça detaylı ve çok parçalı görünüyordu.
Model için " not for beginners "
deniliyordu yani yeni başlayanlar için değil. Ama
benim gördüğüm kadarı ile bu model bırakın iyi
modelcileri ustalaşmış modelciler için bile " doktora
tezi " yazdıracak bir modeldi. Hayırlısı
deyip modeli aldım ve böylece bir buçuk yıl sürecek
yapım macerası başlamış oldu. İlk önce uçak ve bu model
hakkında doküman toplama işlerine giriştim. Bir
yandan interneti tararken bir yandan da bu konuda
yayınlanmış kitapları araştırmaya başladım.
İnternet üzerinden bulabildiğim detay
fotoğraflarının yanında Ahmet DÖNMEZ
kütüphanesinden JV-44 ve Bunrin-Do'nun
262 profil kitabını verdi. Özellikle JV-44
içindeki çizimler bazı yerlerde inanılmaz iş
gördü. Daha sonra Nejat 'tan gelen Lehçe ve Çekçe
yazılmış iki ayrı kaynak da işime yaradı. Genel
uçak dokümanlarını elde etmeme rağmen model kritiği
ile ilgili hiçbir şey bulamamıştım. Sanırım bu
modeli ya ilk alan bizdik ya da ilk tamamlayan biz
olacaktık. Bu yazıyı yazdığım tarihe kadar henüz
bu modelin yapılmış haline veya en ufak bir kritiğe
rastlayamadım. Siftahı biz yapıyoruz galiba...Kitle ilgili hiçbir bilgi edinememiştim ama daha önce MPM'in resin kitleriyle çalıştığım için ( He-177 ve Ar-240 ) problemlerle karşılaşacağımdan adım gibi emindim. Sadece problem ne kadar büyük ve çözülebilir olacaktı onu kestiremiyordum. ![]() Model iki ana malzeme kullanılarak
imal edilmiş. Birincisi epoksi-elyaf kullanılarak
hazırlanmış gövde, kanat ve motor parçaları;
diğeri ise poliüretan resin döküm olarak yapılmış
kuyruk parçaları, tekerlekler ve diğer parçalar.
Kanopi tek parça vakum olarak hazırlanmış ve iki adet
verilmiş ( iki tane vermeleri iyi oldu ). Ön bordadaki
göstergeler film şeklinde verilmiş. Ayrıca ön
kurşun geçirmez cam için de 5 mm. kalınlığında
pleksiglas bir parça var. Kit içinden ayrıca Kommando
Nowotny'ye ait bir boyama şeması ve çıkartma
seti çıkıyor.Modelin yapımına geçmeden önce kısa bir açıklama; modeli yaparken uygulanması gereken veya yapmamam gereken bazı detayları kırmızı ile, kit üretilirken şöyle yapılsaymış daha iyi olurmuş şeklindeki yorumlarımı da mavi ile yazacağım. Modeli tezgaha aldığımda yapım planı bana her şeyin on aşamada biteceğini söylüyordu. Ancak tecrübeler ışığında hem aşamaların yerleri hem de aşamaların sayısı bana pek inandırıcı gelmedi. Kendi yapım sistemime göre hareket etmeye karar verdim. Bunun hem yararını hem de zararını gördüm. Oraya da geleceğiz. Modelde ilk aşama malzemelerin fazlalıklarının ve açılması gereken yerlerinin kesilmesiydi. Kesilecek parçalar 1.5 - 10 mm. arasında sert resin ve epoksi malzemeler olduğundan mutlaka Dremel veya Proxxon gibi yüksek devirli ve güçlü bir kesici kullanarak karbon disklerle kesilmeli. Kesilen, delinen parça sayısı 50'ye yakın ve uzun zaman alıyor. İşlem bittiğinde ortaya çıkan toz inanılmaz miktarda ve insan sağlığına çok zararlı malzemeler. Bu yüzden bu tür malzemelerin kesimi esnasında mutlaka koruyucu gözlük ve toz maskesi takılmalı. Ben üçüncü bir önlem olarak keserken çıkan tozları anında çekip alması için elektrik süpürgesini de çalıştırarak kesme işlemini hortumun ucunda yaptım. İşlem tamamlandığında ortalıkta çok fazla miktarda toz olmadı. Kesilen parçaları deterjanlı ılık suyun içinde eski bir diş fırçası ile ovarak tamamen yıkadım. Hem tozdan hem de malzemenin üzerindeki yağdan kurtulmuş oldum. Yapım kılavuzunun birinci
aşamasında burun içine 80 gr. ağırlık konulması
gerekiyor. Yoksa modelin kuyruğu ağır geleceğinden
istemediğimiz bir görüntü olur. Bu hemen hemen
bütün burundan tekerlekli uçak modellerinde dikkat
edilmesi gereken bir nokta. Ağırlık olarak av
saçması kullandım. Bu saçmaları ön tarafta
sabitlemek için japon yapıştırıcısı + karbonat
karışımı kullandım. Ve ilk hatamı yapmış oldum.
Ağırlığı yapıştırmak için bu karışım yerine
iki bileşenli epoksi kullanmam gerekirdi. Japon ve karbonat çok iyi bir
karışım olmasına rağmen ilerki aşamalarda modeli
birkaç kez daha yıkayınca bir miktar karbonat eriyip
model üzerinde istenmeyen beyaz çökelekler
oluşmasına sebep oldu.Ağırlık işini hallettikten sonra ikinci aşamada silah bölümünü yapmaya başladım. Bu boyutta bir modelde üretilen parçaların çok hassas ve detaylı olacağı zannediliyor. En azından ben öyle düşünmüştüm ama yanılmışım. Gövde üzerindeki kapalı olan silah bölümünü kesip açtıktan sonra dört parçadan oluşan resin bölmeleri ve zemin parçalarını oturtmaya kalkınca hiç uymadığını gördüm. Sanki parçalar hiç kontrol edilmeden ve ölçülmeden hazırlanmıştı. Öyle ki bazı yerlerde aralık 2.5 mm.ye kadar çıkıyordu. Resin parçalarla oynayıp yerine oturtmak da şekil bozukluğuna sebep olacaktı. Sonuç olarak parçaları minimum tesviye ile yerine oturtup açık kalan kısımları macun ve tesviye etmeye başladım. Model yapım süresi böylece uzamaya başladı. Burada bay MPM bu bölümü tek parça halinde üretseydi parçalar arasındaki uyumsuzluk minimum seviyede olurdu. Ayrıca detay açısından da inanılmaz eksiklikler ve yanlışlıklar vardı. Öyle ki sanırım herhangi bir 1 / 48 modelde bile bulunan parçalar bu modelde es geçilmişti. Ön cephede işler bu şekilde devam ederken kokpit kısmında da aynı anda işlem yapmaya başladım. Kokpit kısmı gerçek uçaktaki gibi küvet şeklinde bir ana yapı ve onu çevreleyen bölmelerden oluşmuştu. Bu kısımda yapım kılavuzuna göre parçaları olması gereken yerlerine yapıştırıp gövde içine takmaya çalışınca yanlış yapmış oldum. İlk aşamada kokpit içini
hazırlamaya başladım. Bütün temel parçaları dark
grey boyadıktan sonra yağlı boya ve metalik
eskitmeleri yaptım. İlk kullandığım rengi çok az
beyaz ile açarak panel aralarına duman şeklinde tekrar
attım. Modeli fabrika çıkışı yapmadığımdan
bütün renkleri bir iki ton farklılığı ile yapmayı
uygun buldum. Ön borda paneli ve yan konsollardaki
detaylar oldukça kaba ve yetersiz diyebilirim.
Kaynaklardaki resimler yardımıyla buradaki eksiklikleri
gidermeye çalıştım. Özellikle motor kontrolleri gibi
kollar ve düğmeler hiç konulmamıştı. Sigorta
panosunu neredeyse kokpite göre yeniden yaptım.
Gösterge çerçeveleri son derece kalın ve yer yer hava
kabarcıkları kaldığından kötü görünüyordu.
Ayrıca yan konsollar da kalın resin plaka şeklinde
döküldüğünden epey bir zımpara yaparak yerine göre
inceltmek zorunda kaldım. Emniyet kemerleri kalın
sayılabilecek resin parçalar şeklindeydi ve bu
parçaların 80 derece suda yumuşayarak istenilen formda
koltuğa yapıştırılabileceği yazıyordu. Hiç öyle
olmadı ve kemerleri folyo, ilk yardım bandı ve bakır
tel kullanarak aynı ölçü ve detaylarda yaparak yerine
oturttum. Lövye fazlasıyla uzun verilmişti ve olduğu
gibi yapıştırsaydım koltuğa oturabilecek muhtemel o
boylarda bir pilotun gözüne girebilirdi. Lövyeden
yaklaşık 10 mm. kadar kesmek zorunda kaldım. Parça
listesinde bulunan 23 numaralı minik küp şeklindeki
parçanın Revi nişangah olduğu iddia
ediliyordu. Neyse ki JV-44 kitabındaki detaylı
çizim sayesinde bu parçayı adam edebildim. Kokpit
içini makul bir detay seviyesine getirdikten sonra alt
kısma doğru yöneldim. Kokpit içi ön ve yan paneller
foto-etch set verilebilir detaylar daha düzgün ve
hassas olarak dökülebilirdi ( 1 / 72 ve 1 / 48 modeller
için neler yapılabildiğini görünce 1 / 18 deki
detayların yetersizliği daha çok anlaşılıyor ).![]() ![]() Kokpit altı yani iniş takım yuvalarının olduğu bölüm de detay bakımından oldukça yetersiz sayılırdı. Kanat alt orta parçası ile kısmen kapanan bu bölümde olması gereken elektrik kabloları, hidrolik kabloları, hava ve yakıt boruları, kumanda çubukları vs. gibi görünen bütün aksamı yine kaynak fotoğraflar yardımıyla yaparak buraya ilave ettim. Ayrıca iniş takımlarının detayları da çok zayıftı; onlar da bu sırada detaylandırıldı. Kanat orta parçasının içinde kalan ve gövde ile bütünleşmeyi sağlayan resin parçalar tek bir blok halinde verilebilir ve hatta foto-etch detay seti ile takviye edilebilirdi. Kokpit parçalarının montaj sıralamasını değiştirdim. Kokpit yan duvarlarını, orta bölümü yapıştırdıktan sonra gövde ile aralarında boşluk kalmayacak şekilde tesviye ederek yapıştırdım. Bu arada kanat alt orta parçasını da gövde eksenine düzgün olacak biçimde yapıştırmış oldum. Bu parçayı yapıştırırken iki bileşenli 5 dakikalık epoksi yapıştırıcı ( Çeko-Rapid ) kullandım. Aralarda meydana gelen boşluklara da plastik parçalarıyla takviye yaptım. Kanatların montajına geldiğimde doğal olarak yine sorunlarla karşılaştım. Sağ kanat ile sol kanadın açıları eşit değildi. Yani düzgün tesviye edilmiş kanat parçalarını gövdeye tam olması gerektiği şekilde yapıştırdığınızda kanat açıları gözle görülecek kadar farklı çıkıyordu. Yaptığım incelemede sol kanadın doğru fakat sağ kanadın arkadan 7 mm açık kalacak şekilde kalıplandığını gördüm. Kanatları doğru biçimde bol epoksi yapıştırıcı kullanarak yerlerine sabitledikten sonra kanat köklerinde kalan bu büyük delikleri önce bol miktarda Sun-Fix epoksi macun kullanarak doldurdum. Eğe ve zımpara takozuyla istenen forma gelen kanat gövde birleşimine daha sonra ince macun ( Tamiya Putty ) kullanarak yüzeyi daha temiz bir hale getirdim. Kanat uçlarındaki seyrüsefer lambalarının yerlerini keserek buraya pleksiglas parçalar yapıştırdım ve kanat formunda zımparalayarak şekillendirdim. Daha sonra da parlattım. Kanat montajından sonra motorları yerlerine oturabilecek hale getirip yine epoksi yapıştırıcı ile yapıştırıp macun ile tesviye ettim. Bundan sonra yapım kılavuzunu kontrol edince büyük bir hata yaptığımı gördüm! Motor içindeki detayları hazırlayıp kutusuna koymuştum. Gözden ırak bu detaylar kılavuza bakmayı da ihmal edince bir kenarda unutulmuş olarak kaldı. Bu detayları yerlerine sokmak için motor altındaki kapakları kestim . Detayları yapıştırdıktan sonra yerlerine yerleştirdiğim kapakları eski haline uygun yapıştırıp düzeltmek de bu hatanın cezası oldu. Modelin yön dümeni, yükseliş dümenleri, flap ve eleronlarının hepsi resin parçalar olarak verilmiş. Ancak bu parçaların hücum kenarları dış bükey olarak yapıldığı halde bunların oturacağı kısımlar düz verilmişti. Bu düz kısımlar Proxxon'un küresel uçları ile taşlanarak iç bükey şekilde açıldı. Ortaya çıkan boşluklar Sun-Fix ile düzeltilerek hareketli parçaların takılabileceği uygun şekle sokulmuş oldu. Kalıp sisteminden dolayı düz verilmek zorunda kalınan bu parçaların düzeltilmesi için ilave resin parçalar verilebilirdi. Model ortaya çıktığında birçok yeri yapılan düzeltme ve değişiklerle bozulmuştu. Özellikle epoksi parçalar üzerindeki detayların tekrar çizilip belirginleştirilmesi oldukça zordu. Bu nedenle modele yeni bir yüzey kaplamaya karar verdim. Daha önce de uyguladığım ve başarılı sonuçlar aldığım alüminyum bant kullanarak modeli tekrar kapladım. Böylece hem bozulan kısımlar kapanmış hem de kapanmış olan detayları tekrar işleme imkanı bulmuş oldum. Hatta model üzerinde olmayan perçin ve kapak vs. gibi detayları bile işleyebildim. Perçin detayları için hanımların kumaş patronlarından kalıp çıkarmakta kullandıkları aleti kullandım. Bu aletin dişlisini çıkararak perçin büyüklüğüne ve sıklığına uygun bir saat dişlisi ile değiştirdim. Bu dişliyi bir cetvel kenarında yüzey üzerinde yürüttüğünüzde çok güzel perçin detayı elde ediyorsunuz. Ancak bunu yaparken çok dikkat etmeli, yanlış çizilmiş detayın geri dönüşü o paneli tekrar kaplamakla sonuçlanıyor. Modelin kaplama ve detaylandırma işleri bitince üzerine çok ince zımpara ile ( 1000 ) hafifçe bastırarak sert hatları, birleşme yerlerini yumuşattım. Bunu yaparken aynı zamanda boyanın tutunabilmesi için yüzeyi de uygun hale getirmiş oldum. Modeli tozdan arındırdıktan sonra boyalarla uğraşmaya başladım. Bu model için kitte verilen boyama paterni Kommando Nowotny'nin beyaz 4'üne ait ve güzel bir boyama. Ancak modelin sahibi olarak Nejat biraz daha fantastik bir boyama istediğini söyledi. Bana verdiği Çek profilinde istediği tarzda bir boyama paterni mevcuttu. Aynı filoya bağlı beyaz 9 için verilen boyamada oldukça farklı renkler görünüyordu. Profil hakkında çok fazla bilgi olmamakla beraber gördüğümüz kadarı ile ve biraz da kendi yorumumuzla bu modelin boyamasını esas aldık. Modelin kanat ve kuyruk altlarını RLM76 standardına uygun olarak boyadım. Bu renk için Tamiya XF-23 Light Blue, siyah ve beyaz kullanarak bir karışım hazırladım. Bu karışımı tamamen göze hoş görünme kriterine göre hazırladım. İstediğim rengi bulana kadar değişik oranlar ve karışımlar kullandım. Ayrıca model üzerinde hiç bir renk tek tonda değildir. Her rengin biraz koyusu,biraz açığı ile farklı eskime etkileri yaratılmıştır. Kitaptaki profile göre modelin gövde altı ve yanlarında da RLM99 denilen bir renk olmalıydı. Bu renk savaşın son dönemlerinde kullanılmış deneysel bir astar rengiydi. Humbrol'da bulduğum 97 numara bu rengi karşılayan bir boya oldu. Modelin kanat ve gövde üstü için verilen renkleri RLM81 ve RLM82 olmasına rağmen ben yine standart dışı numaralar kullanarak göze hoş görünen bir boyama yakalamaya çalıştım. Farklı bir kaç renk kombinasyonu kullandıktan sonra Humbrol 30 ve 91'i temel alarak üst kamuflajı yaptım. Ancak hemen belirteyim ki bu renkler model üzerinde hiçbir zaman kutudan çıktığı gibi kullanılmadı. Bazı yerlerde Humrol 104 ile 91'in küçük bir karışımı bazı yerde 30 yerine 195 kullandım. Çok farklı tonlamalarla modeli sıradan ve monoton bir boyamadan kurtarmış oldum. Kitten çıkan servis çıkartmaları dışındaki milliyet işaretleri, numara ve gövdedeki kuşağı maskeleyerek boyadım. Boya tatmin edecek bir şekle girdikten sonra modelin tamamına Tamiya X-22 Clear vernik attım. Bu hem çıkartma uygulamaları hem de eskitme için gerekli bir işlem. Servis çıkartmalarını yapıştırdıktan sonra bir kat daha vernik atarak bunları sabitledim. Model üzerine standart yağlı boya eskitme ve tabanca ile yapılan gölgeleme uygulamalarını yaptım. Bütün bunlar bitince model üzerinde 1500 zımparayı hafifçe bastırarak dolaştırdım. Modelin üzerine kapladığım folyo bazı yerlerde ortaya çıkarak aşınmış boya görüntüsü oluşturdu . Bu arada renkler arasındaki geçişler de yumuşamış oldu. Sonuçta en başta benim olmak üzere genel olarak herkesin hoşuna giden bir boyama oldu diyebilirim. Gerçeğine ne kadar yaklaştık veya doğruluğu nedir tartışılır ama sonuçta bu bir model, hoşumuza gidiyor bu da yeterli. ![]() ![]() Boyama işlemi bitince diğer detayların ve parçaların montajına devam ettim. Silah bölümünde eksik kalan kablo ve kutudan çıkmayan bir takım parçaları da ilave ettim. Model üzerindeki anten ve pitot tüpü için ölçüler verilmekle birlikte malzeme verilmediğinden bunları da tek tek yapmak zorunda kaldım. Tek parça halinde verilmiş olan kanopiyi dikkatli bir şekilde kestikten sonra parçaları Future yer cilası ile birkaç kez kaplayarak parlak ve temiz parçalar elde ettim. Kanopinin ön ve arka kısmını gövdeye oturtup yapıştırdıktan sonra geri kalan orta kısmının 3 mm. kadar kısa kaldığını görünce şok oldum. Kanopi de sanırım ölçülüp biçilmeden tek parça hazırlanmış, kesip yerine oturtmaya kalkınca kısa kalıyor. Yanlış uygulamaları kurtarmak için yedek verilen ikinci kanopinin orta kısmını biraz geniş bir çerçeve kısmıyla keserek ortaya çıkan bu sorunu giderebildim. Her üç parçanın da içten ve dıştan çerçevelerini folyo kullanarak kalınlaştırdım. Orta kısımdaki detayları fotoğraflara göre yaparak ilave ettim. Ön cam içindeki kurşun geçirmez kısım için verilen resin çerçeve içine göre pleksiglas parçayı kesip oturttum. Ancak bu çerçevenin ön cam içindeki kısma oturması mümkün değildi. Çünkü nedense bu çerçeveyi imal eden kişi bunu kesinlikle yerine oturtup bakmamıştı. Ben de ona güvenip bakmadan bir şeyler yaptım ama bu çerçeve camın 2 misli büyüklüğündeydi! Zırhlı camı ön kısma göre tekrar kesip biçtikten sonra yapıştırabildim. Yukarıda anlattığım kadarıyla modelin her parçasındaki pentatlonu geçerek ortaya bir şeylerin çıkması bir buçuk yıl sürdü. Bu arada birçok model bitirdim. Bu modeli bitirerek doktora tezi alamadım ama en azından şöyle bir tez ortaya koyabildim; MPM gibi bir firma bu tip kitler için istediği ücret ile doğru orantılı bir iş yapmıyor. Squadron'da 637 USD, Avrupa'da 650 Euro talep edilen bu tarzda bir modelde çok daha kaliteli bir sonuç çıkarılması gerekirdi. Verilen malzemenin eksik ve kalitesiz oluşuna karşı talep edilen fiyatın astronomik oluşu bu modelden bir tane daha yapılmışını görme şansımızı zorlaştırıyor. Bu tarz bir modeli yapabilecek teknik bilgi ve malzemeye sahip birisi sanırım çok daha iyisini çok çok daha az maliyete çıkarabilir. Neyse... Yaptım bitti, geçmiş olsun. Darısı aynı tarzda imal edilmiş 1 / 48 Me-323 Gigant macerasına. Sanırım gelecek sene onu da yazacağım. ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
|