Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

ALİ HAYDAR BAŞVEREN'İN ARAŞTIRMA YAZISI


ALEVİ-SÜNNİ SÜRTÜŞMESİNİN İÇYÜZÜ

İKİNCİ KISIM

SEKİZİNCİ BÖLÜM'E DEVAM



Şimdiye kadar ilk 6 İMAM'ın kısa hayat hikâyesi ile özelliklerini nakletmeye çalıştık...

Muhakkak dikkatinizi çekmiştir, ilk 3 İMAM'dan sonra, onların HALİFELER ile bir mücadelesi yoktur.. Bundan sonraki İMAMLAR'da da aynı durumu göreceksiniz... HALİFELER, zaman zaman onlara eziyet etmiş olmalarına rağmen; İMAMLAR ile görüşmüş, yardım istemiş; onlar da hiç çekinmeden yardım etmişlerdir.

Size enteresan gelecek bir başka husus ta, ALEVİLER'in bağlı olduğu 12 İMAM'dan bazılarının, "SÜNNİ" diye ayrı sayılmak istenen MEZHEP İMAMLARI ile birlikte yaşamaları, onlarla fikir alış-verişinde bulunmalarıdır.

Yani şimdi FARKLI kabul edilen ALEVİLER ile SÜNNİLER'in MÜRŞİTLER'i, birbirinden ayrı değildi!.. Hele DÜŞMAN, hiç değildi! Bunu ilerde bütün delilleriyle ortaya koyacağız...

Şaşırtıcı bir başka husus da, bütün EHL-İ BEYT ÂŞIKLARI'nın hepsinin sadece bu 12 İMAM değil; diğer peygamber soyundan imamların da etrafında toplanmış olmalarıdır!.. Yani EHL-İ BEYT içinde de GRUPLAŞMALAR vardır.

Bu grupların aralarında İNANÇ, GÖRÜŞ farkı yoktu, DÜŞMANLIK hiç yoktu ama; kimi İMAMLIK postunun Hz. HASAN soyundan devam ettiğine inanıyordu, kimi de Hz. HÜSEYİN'in başka torunlarından devam ettiğine!.. Yani bir tarafta 4 MEZHEP hatta daha fazlası varsa, öteki tarafta da 4-5, hatta daha fazla ALEVİLİK vardı!.. Bunu da delilleriyle ilerde göstereceğiz.

Elbette bir de SAPITAN, YOLDAN, İZDEN ÇIKANLAR, hatta kendi akrabası İMAM'ı HALİFE'ye şikayet edenler vardı! Bunları da göreceğiz...

Şimdi devam edelim.

*******

7. İMAM MUSA-L KÂZIM HAZRETLERİ
------------------------------------------

MUSA-L KÂZIM Hazretleri 745 yılında doğdu... Sabrı ve öfkesini yenme özelliğinden dolayı KÂZIM diye anılmıştır. Annesi ENDÜLÜSLÜ bir cariye idi. 23'ü erkek, 60 evladı olmuştur. İlimde, tevazuda, takvada zamanında eşi benzeri yoktu. FIKIH'a, TEFSİR'e, HADİS'e dair bilgisinden rivayette bulunan çoktur.

4 HALİFE görmüştür.,, Bunlardan HALİFE MEHDİ, İMAM'ı BAĞDAT'a getirtip ZİNDAN'a attı. Ancak bir gece rüyasında Hz. ALİ'yi gördü. Bunun üzerine İMAM MUSA Hazretleri'ni yanına çağırıp,

- "Bana ve evladıma karşı ayaklanmıyacağına söz veriyor musun?"

diye sordu. İMAM da,

-"Bu benim işim değil!"

diye cevap verdi. HALİFE de kendisine 3000 altın verip MEDİNE'ye selametle yolladı.

İMAM MUSA zamanında Hz. HASAN'ın torunlarından HÜSEYİN huruç etmiş, yani ayaklanmış, ancak bu çıkışı hem kendinin hem de pek çok ALİ EVLADI'nın hayatına mal olmuştur... İMAM MUSA Hazretleri bu olaya hiç katılmadı.

MEHDİ'nin yerine geçen HALİFE MUSA da İMAM'la çok uğraşmış; kendisini BAĞDAT'a getirtip tekrar zindana atmayı düşünürken ölüp gitmiştir.

HARUN REŞİD HALİFE olunca HACC'a gitti. Sonra PEYGAMBER'in mezarını ziyaret için MEDİNE'ye geçti. İMAM da kendisi ile birlikte RAVZA'ya girdi. HARUN REŞİD, PEYGAMBER'in kabrinde öğünerek,

- "Esenlikler sana ey AMCAM'ın OĞLU!"

dedi... İMAM MUSA Hazretleri sadece

- "Esenlikler sana BABA!"

dedi... HARUN REŞİD'in rengi attı. (Bakınız: NOTLAR - 2, 19)

Yine bir gün HARUN REŞİD İMAM'a,

- "Niye kendinize RESULULLAH'ın EVLADI dedirtirsiniz?.. Siz ALİ EVLADI'sınız. İnsan babasına mensuptur,"

dedi. Böylece İMAMLAR'ın PEYGAMBERİMİZ'in kızından olma torunları olduğunu vurgulamak istedi... İMAM MUSA,

- "PEYGAMBER, senden kızını isteseydi, verir miydin?"

diye sordu. HARUN,

- "Tabii verirdim, bununla da öğünürdüm,"

dedi. İMAM,

- "Ama benim kızımı istemez, çünkü ben onun evladıyım,"

diyerek sözü bağladı... Gerçekten de kaç göbek sonra olursa olsun, insanın kendi torunun kızı kendine helâl olmazdı!

HARUN REŞİD, EHL-İ BEYT ulularından bazılarını öldürtmüş olmasına rağmen, İMAM MUSA Hazretlerine sonradan saygı göstermiş, bir başka ziyaretinde yanına oturtmuş, ihsanda bulunmuştur.

İMAM'ın bilgisini de çok takdir ederdi. Hatta bir seferinde MUSA-L KÂZIM Hazretleri için

- "Zamanın İMAM'ı, ALLAH'ın HALİFE'si"

demiştir.. Yanındakiler de,

- "Bunlar senin sıfatların değil mi?"

diye sorunca,

- "Ben görünüşte toplumun İMAM'ıyım, ama zorla! CAFEROĞLU MUSA gerçek İMAM'dır. VALLAH-ÜL AZİM, RESULULLAH'IN MAKAMI'na (HİLAFET'e) o benden daha lâyık. Fakat SALTANAT ortak kabul etmez,"

cevabını vermiştir.

HALİFELER ile münasebet bu şekilde devam ederken ve HARUN REŞİD zamanında tatlıya bağlanmışken, ne yazık ki İMAMET mücadelesi şiddetlenmiştir. Yani ALİ OĞULLARI birbirine düşmüştür... Bu da İSLAM tarihinin ibret verici bir bölümüdür.

MUSA-L KÂZIM'ın İMAM olamıyan kardeşi İSMAİL'in oğlu MUHAMMED, MUSA'yı HARUN REŞİD'e gammazlayıp durmuştur. Yani ALİ OĞULLARI'ndan da nefsine, hırsına mağlup olanlar çıkmıştır.

Bir seferinde MUHAMMED ile HARUN REŞİD HACC'da karşılaşmışlar, MUHAMMED HARUN'a, "Yeryüzünde iki HALİFE var. Biri sen, diğeri MUSA" diyerek onu MUSA-L KÂZIM Hazretleri'nin üzerine kışkırtmaya çalışmıştır.

İMAM MUSA, MUHAMMED'i gördüğünde, "Kanıma girmekten sakın," diyerek onu uyarmış, ancak MUHAMMED BAĞDAT'a gittiğinde onu gene HARUN REŞİD'e şikayet etmişti... Ancak kısa bir süre sonra öldü. Bizce İMAM MUSA'nın ahı tuttu.

Kısacası, İMAM MUSA Hazretleri, HALİFELER'den çok kendi akrabaları ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Yeğeni MUHAMMED'in yanısıra, kardeşi MUHAMMED de İMAM'ı çok üzmüştür... Bu dönemde kendilerine "ŞİA" yani, EHL-İ BEYT yakını diyenlerin bir kısmı Şİİ olmuş, yani gerçek İMAM'a düşmanlık eder hale gelmiştir. İSMAİLİLER bu gruba girer. (Bakınız:
ŞİA, Şİİ ve ALEVİ TANIMLARIMIZ )

İMAM MUSA, kardeşi İSMAİL'in oğlu ALİ kendini ziyarete geldiğinde, onun borçlarını ödemiş, ama yanındakilere,

- "VALLAHİ bu, benim evladımı yetim edecek,"

demişti... Bunun üzerine,

- "Peki, niye yardım ettin?"

diye sormuşlar, o da - "BABAM, BABASI'ndan, o da BABASI'ndan rivayet etmiştir ki, RESULULLAH'a yakınlığını kesenin ALLAH aslını keser. Ben kesmiyeyim de, o kessin!"

cevabını vermişti.

Bütün bu kışkırtmalar ve kıpırdanmaların etkisi ile HARUN REŞİD tavır değiştirmiş; o yıl HACC'a geldiğinde İMAM MUSA-L KÂZIM Hazretleri'ni de alıp BAĞDAT'a getirmiştir. Orada İMAM'ı önce hapsetti. Sonra da zehirletti. (799) İMAM kölesi tarafından alındı, yıkandı, BAĞDAT'ta KUREYŞ Mezarlığı'na defnetti.

İşte PEYGAMBER TORUNLARI'nın, ALİ EVLADI'nın düştüğü hazin durum!... Çok şükür ki, ALLAH onları SALTANAT'a dönüşmüş HİLAFET'ten korudu, uzak tuttu!

BAZI GÜZEL SÖZLERİ
-------------------------

-- Bilgisizlere HİKMET vermeyin, ZULM edersiniz! HİKMET'i ehlinden esirgemeyin, ehline ZULM etmiş olursunuz!

-- Öfke, şerrin anahtarıdır!

-- GÜZEL KOMŞULUK, eziyetten kaçmak değildir, eziyete sabretmektir!

-- YUMUŞAKLIK, İYİLİK, GÜZEL HUY ülkeyi mamur eder, RIZK'ı çoğaltır!

********


8. İMAM RIZA HAZRETLERİ
--------------------------------

İMAM RIZA Hazretleri 770 yılında doğdu. 5'i erkek 6 evladı olduğu rivayet edilir. Babası onun bilgisini övmüş, kendisinden sonra İMAM olacağını ilan etmişti. Hiç kimsenin sözünü kesmez, kimseye sövmez, kimseye karşı ayak uzatmazdı.

19 yıllık İMAMLIK görevi sırasında 3 HALİFE görmüştür... HALİFE ME'MUN, İMAM RIZA Hazretleri'ni çok sever, sık sık ona danışırdı. ME'MUN, İMAM RIZA'yı sevdiği, ve EHL-İ BEYT soyundan olanların ayaklanmalarını önliyeceğini düşündüğü için, kendisinden sonra onu HALİFE yapmak istemiş, ancak İMAM RIZA kabul etmemiştir.

Bunun üzerine ME'MUN adam göndermiş, İMAM RIZA'yı MERV'e çağırmıştı. Nihayet İMAM'ı ikna etti. 817 yılında İMAM RIZA da, HALİFE'nin askerleri de yeşil elbiseler giyerek BİAT törenine katıldılar. ME'MUN, İMAM RIZA adına para bile bastırdı. Kız kardeşini İMAM'a, kızını da oğlu MUHAMMED TAKİY'e verdi. Onlardan da kız aldı...

Böylece aslında 12 İMAM'dan, yani ALİ OĞULLARI'ndan halifeliğe yaklaşanlar oldu... ama bu hiç kimseye hayır getirmedi. MEMUN'un niyetini duyan BAĞDAT'taki ABBAS OĞULLARI ayaklandılar. İMAM'a BİAT etmedikleri gibi, ME'MUN'u da HALİFELİK'ten indirdiler, yerine amcası MEHDİOĞLU İBRAHİM'i geçirdiler!..
İBRAHİM, ME'MUN'a karşı ayaklanmış, KUFE'yi ele geçirmiş Şİİ inançlı biri idi... Yani EHL-İ BEYT'i sözde sevdiğini söyliyen biri idi ama, davranışlarıyla hem İMAM RIZA'ya, hem de onu HALİFE yapmak isteyen ME'MUN'a karşı gelmişti. (Bakınız: NOTLAR - 2, 20)

İMAM bir süre daha MERV'de HALİFE ME'MUN ile kaldı. Sonra birlikte BAĞDAT'a doğru yola çıktılar. Ancak BAĞDAT'a varamadan İMAM hastalandı ve HAK'ka kavuştu. (818)

ME'MUN, İMAM RIZA'nın vefatına çok üzülmüş, ciğeri yanmış, günlerce yememiş içmemiştir.

Sonunda ME'MUN BAĞDAT'ı aldı, HALİFELİK makamına tekrar oturdu. Ama ne var ki, İMAM RIZA hazretleri'nin ömrü bu sonucu görmeye yetmedi. Ve ALİ OĞULLARI'ndan biri HALİFELİK makamına bu kadar yaklaşmışken olmadı, olamadı.

Elbette ki HAYIRLISI bu idi. Ancak bu olay göstermektedir ki, BAĞDAT'taki ayaklanma olmasaydı da İMAM RIZA, ME'MUN'dan sonraya kadar yaşayıp HALİFE olamıyacaktı!.. Ömrü vefa etmiyecekti.

İMAM RIZA Hazretleri'nin FIKH-AL RIZA, SAHİFAT-AL RIZA adlı kitapları ve 5 RİSALE'si vardır. Bulunup neşredilmesi gerekir.

BAZI GÜZEL SÖZLERİ
------------------------------

-- Çok NAMAZ kılmak, çok ORUÇ tutmak İBADET değildir. İBADET, ALLAH'IN İŞİ'ni (yaptıklarını) düşünmektir!

-- Bir MÜSLÜMAN'ın AKL'ı ondan ON GÜZEL HUY olmadıkça tamamlanmaz!

-- Ayalini (eşini, ailesini) geçindirmek için çalışan, ALLAH yolunda savaşandan üstündür!

-- İnsanların hayırlıları şunlardır: İYİLİK etti mi sevinenler, suç işledi mi BAĞIŞLANMA DİLEYENLER, kendilerine bir şey verildi mi ŞÜKREDENLER, bir belaya uğradı mı SABREDENLER, kızdı mı BAĞIŞLAYANLAR!..

*********

9. İMAM MUHAMMED TAKİY HAZRETLERİ
-----------------------------------------------------

İMAM MUHAMMED TAKİY Hazretleri 811 yılında doğdu. Babasının yerine 7 yaşında iken İMAM oldu. Yaşının küçüklüğüne rağmen, edepte, bilgide, akılda üstüne yoktu. HALİFE ME'MUN kendisini pek severdi. Bir kızını da ona vermişti.

MUHAMMED TAKİY'in İMAM olacağını babası daha o 3 yaşında iken bildirmişti. Etrafındakiler hayretle bakınca İMAM RIZA,

- "Ne şaşıyorsunuz? İSA, PEYGAMBER olduğunda 3 yaşında bile değildi!"

cevabını vermişti.

HALİFE ME'MUN kendisini BAĞDAT'a çağırınca gitti. HALİFE onu saraya yakın bir yere yerleştirdi. ABBAS OĞULLARI bundan hiç memnun kalmadılar,

- "HALİFELİK elden gidiyordu, zor kurtardık. Şimdi de kızını helâli haramı ayırdedemiyen (bulüğa ermemiş) bir çocuğa veriyorsun,"

dediler... ME'MUN,

- "İş bildiğiniz gibi değil," dedi, "Zamanın bilginleri bile onun kadar değil, isterseniz sınayalım. Dediğim doğru çıkmazsa kızımı vermem," diye ekledi.

Bir gün kararlaştırdılar. İMAM olan bu 7 yaşındaki çocuğun karşısına meşhur âlim YAHYA İBN AKSAM'ı çıkardılar. YAHYA sordu:

"Bir insan İHRAM'da iken, bir av hayvanını öldürse, şer'an hükmü nedir?"

İMAM,

- "Önce bana söyleyin: Bu avı HAREM'de mi öldürdü, HİL'de mi? HARAM olduğunu bilerek mi, öldürdü, bilmeyerek mi? İstiyerek mi öldürdü, yanlışlıkla mı? O İHRAM'daki HÜR müdür, KÖLE mi? ÇOCUK mudur, BÜYÜK mü? Boyuna yapar mı bu işi, yoksa NADİM mi? GECE mi olmuş bu iş, GÜNDÜZ mü? HACC'da mı öldürmüş, UMRE'de mi?... Bunların hepsini bilmek lâzım. Çünkü her birinin ayrı bir hükmü vardır!" cevabını verdi.

YAHYA şaşırdı, kaldı!... Sonra İMAM hepsini bir bir anlattı. ME'MUN'un haklı olduğu ortaya çıktı.

İMAM MUHAMMED TAKİY Hazretleri İMAMET görevini 11 yıl yürütebildi. 18 yaşında vefat etti. (835) Bu tarihten iki yıl önce ME'MUN vefat etmiş, yerine TÜRK anneden doğma MUTASIM geçmişti... TÜRKLER bu HALİFE zamanında önem kazandılar.

İMAM MUHAMMED TAKİY'in 4 oğlu, 4 kızı vardı. BAĞDAT'ta medfundur. Kendisinden pek çok söz rivayet edilmiştir.

BAZI GÜZEL SÖZLERİ
---------------------------

-- ALLAH'la arasında ne var bilmeden kimseye düşman olma! O kişi iyiyse, zaten sana kötülük etmez. Kötüyse, kötü olduğunu bilmen yeter!

-- Bilgisiz bir işe girişen kişi, o işi düzene sokmaktan çok, bozar!

-- Halkla geçinmeyi bırakan, halktan uzaklaşan kişi, istemediğine (Şeytan'a) yaklaşmış olur.

**********

10. İMAM ALİYYÜN NAKİY HAZRETLERİ
----------------------------------------------

İMAM ALİYYÜN NAKİY Hazretleri 829 yılında MEDİNE yakınlarında MUSA-L KÂZIM'ın kurduğu köyde doğmuştu. 6 yaşında İMAM oldu. 33 yıl İMAMLIK yaptı. 4'ü erkek 6 evladı vardı. HALİFE MUTASIM'ın TÜRKLER için kurduğu SAMARRA şehrinin asker mahallesinde oturduğu için ASKERİY lâkabıyla da anılır.

Yaşının küçüklüğüne rağmen bilgisiyle, olgunluğuyla, doğruluğuyla tanınırdı. KADI YAHYA darda kaldığında ona başvururdu.

İMAM NAKİY, 6 HALİFE görmüştür. HALİFE MÜTEVEKKİL zaman zaman İMAM'dan şüphelenmişse de, ona saygısızlık etmemiştir. Bir seferinde kendisini BAĞDAT'a çağırtmış, sofra kurdurtmuş, şarap ikram etmişti. İMAM kabul etmedi. İsrar üzerine de şu şiiri okudu:

İnsanlar korunmak için tepelere tırmandılar,
Fakat o tepelerin hiç bir faydası olmadı onlara!
Yüceldikten sonra düştüler,
Çukurlara yerleştiler!
Onca yediler, onca içtiler,
Öyle bir gün geldi ki,
Yedikten sonra yendiler!
Mezarlar onları çürütmekte,
Kurtlar delik deşik etmekte!
Vaktiyle nazla nimetle beslenen yüzler nerede?
Bilezikler, taşlar, süs-püs nerede?

Mecliste bulunanlar ve MÜTEVEKKİL bu sözler üzerine ağlamaya başladılar. HALİFE, İMAM'a 4000 dinar vererek evine gönderdi. (bakınız: NOTLAR - 2, 21)

İMAM NAKİY vefatından önce oğlu HASAN-ÜL ASKERİY'i çağırmış, İMAMET alâmetlerini ona teslim etmişti. HAK'ka kavuşunca bütün SAMARRA ayağa kalktı. Dükkânlar kapandı. Cenaze namazını HALİFE MUTEMED kıldırdı. (Dikkatinizi çekeriz. Alevilerin hiç biri sünnî halife ile 12 İMAM arasında böyle bir ilişki olabileceğini bile düşünmez! Ama gerçektir. Abbasî halifesi Ehl-i Beyt'ten 10. İMAM'ın cenaze namazına imamlık etmiş, bütün EHL-İ BEYT te ona uymuştur.) İMAM, evinde toprağa verildi. (868) Geriye 3 eser bıraktı.

BAZI GÜZEL SÖZLERİ
---------------------------

-- YOKSULLUK nefis kötülüğüdür. Şiddetli bir ÜMİTSİZLİK'tir!

-- HİKMET, bozuk tabiatlı adamın gönlünde durmaz!

-- HAYIR yapan, HAYIR'dan da HAYIRLI'dır!.. ŞER yapan, ŞER'den de KÖTÜ'dür!

-- Bir kişinin birisine KÖTÜ ZAN'da bulunması, onda bir kötülük olduğunu gerçekten bilmedikçe, HARAM'dır!

***********

11. İMAM HASAN-ÜL ASKERİY HAZRETLERİ
------------------------------------------------------------------

İMAM HASAN-ÜL ASKERİY Hazretleri 846 yılında doğdu, 6 yıl İMAMLIK yaptı. Babası gibi SAMMARRA'nın asker mahallesinde TÜRK asker aileleriyle bir arada oturduğu için, bu lâkabla anılırdı. Temizlikte, keremde, bilgide zamanında üstüne adam yoktu. HALİFELER'le bir sürtüşmesi olmadı. Hatta hastalığında HALİFE'nin hekimleri tedavisiyle ilgilendi. Ancak 874 yılında kurtulamıyarak HAK'kın rahmetine kavuştu. SAMARRA'da babasının yanına defnedildi. 3 oğlu olmuş, ancak biri hayatta kalmıştır. 5 eseri vardır: TEFSİR, RİSALÂT-AL MANKALA, KISA SÖZLERİ, MEKTUPLARI ve NİŞABURİ'YE MEKTUP... Bulunup, tercüme edilmesi ve yayınlanması gerekir.

İMAM HASAN-ÜL ASKERİY Hazretleri vefat ettiğinde, kardeşi CAFER gelip köşeye kuruldu, tebrikleri kabul etmeye başladı. Sonra cenaze namazını kıldırmak için baş tarafa geçti. Ancak küçük bir çocuk geldi, eteğinden çekti. "Amca, babamın namazını kıldırmak benim hakkımdır," dedi. CAFER mosmor oldu. Herkes MUHAMMED MEHDİ olan bu çocuğun gerçek İMAM olduğunu anladı!... 12 İMAM çevresindeki son İMAMLIK tartışması bu olay idi.

BAZI GÜZEL SÖZLERİ
--------------------------

-- Size EMANET edilen şeyi, emanet eden iyi kişi olsun, kötü kişi olsun, iyi koruyun!

-- AHMAK adamın yüreği ağzındadır. AKILLI adamın ağzı yüreğindedir!

-- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK öyle bir nimettir ki, kimsenin HASED'ini çekmez!

-- Cömertliğin bir derecesi vardır. O dereceyi aştı mı, İSRAF sayılır. Yiğitliğin de bir derecesi vardır. O dereceyi aştı mı, KUDURGANLIK olur!

-- İnsanlardan çekinmeyen, ALLAH'tan da çekinmez!

************

12. İMAM MUHAMMED MEHDİ HAZRETLERİ
-----------------------------------------------------------

İMAM MUHAMMED MEHDİ Hazretleri o tarihte 5 yaşında idi. Kendisi 869 yılında doğmuştur.

İMAM MUHAMMED babasının vefatından sonra kendisini halktan gizlemiş, halkla ancak SEFİRLER'i (elçiler) vasıtasıyla görüşmüştür. Bu duruma GAYBET-İ SUĞRA (Küçük Kayboluş) denir. 874 yılından 941 yılına kadar 67 sene sürmüştür. SEFİRLER'in dördüncüsü ve sonuncusu SAMARRA'lı MUHAMMEDOĞLU ALİ ölünce ikinci kayboluş başladı. Yani İMAM'dan bir daha haber alınamadı. Buna da GAYBET-İ KÜBRA (Büyük Kayboluş) denir.

Bu 67 yılda 7 HALİFE gelip geçmiştir. Amca CAFER sonradan pişman olmuş ve gelip İMAM'a BİAT etmiştir. Her ne kadar kendisi CAFER KEZZAB (yalancı) diye bilinirse de, İMAM'ın bu konuda bildirdiği husus şudur:

- "EHL-İ BEYT'imizden ve amca oğullarımızdan beni inkâr edenler benden değildir! Fakat amcam ve (inkâr etmiyen) oğulları öyle değildir!"

Demek ki İMAM, amcası CAFER'i bağışlamıştır. ALEVİLER'in ve BEKTAŞİLER'in de artık ona kin duymayı terketmesi gerekir. (Bakınız: NOTLAR - 2, 22)

Hz. PEYGAMBER'in "son zamanda zuhur edeceğini" söylediği rivayet edilen MEHDİ, 12 İMAMLI ALEVİLİK, BEKTAŞİLİK ve ŞİİLİK yolunda olanlarca kabul edildiği gibi, bu zattır... TÜRKİYE ALEVİLER'i ve BEKTAŞİLER'ince İMAMET onunla son bulmuştur.
(Bakınız: NOTLAR - 2, 23)

Son İMAM'ın adı, halka hiç görünmeyişi, onun ortadan kaybolduğu ve günün birinde tekrar ortaya çıkacağı inancını yaratmış olduğundan; özellikle ŞİİLER arasında pek çok kişi çıkıp kendisini "beklenen Mehdi" ilan etmiş, bu inançtan yararlanarak ortalığı karıştırmıştır.

BİR GÜZEL SÖZÜ
-------------------------

-- Soru kapısını kapatın. Size gerekmiyen şeyleri sormayın!

  • Önemli Sayfalar: EMEVİ SALTANATI'NIN SONU , ABBASİ HANEDANI , NOTLAR - 2 , TABLOLAR , KAYNAKLAR , SAYFALAR