SEYDİ MAHMUD HAYRAN TÜRBESİ
NASREDDİN HOCA TÜRBESİ
TARİHİ MEZAR TAŞLARINA BİR ÖRNEK |
SEYDİ MAHMUD HAYRAN TÜRBESİ:Mevlana ile çağdaş
olan ve Nasreddin Hoca'nın da feyz aldığı S. Mahmud Hayran'ın ölümünden
sonra 1224 yılında yaptırılmıştır.Kare plan üzerinde yükselen dilimli gövdede,
firuze çini süslemeleri bulunur.En üstte piramidal külah vardır. Abanoz
ağacından yapılmış Selçuklu ağaç süslemeciliği şaheseri olan sanduka, bugün
İstanbul'daki Türk İslam Eserleri Müzesi'ndedir.
İMARET CAMİİ:1510 yılında Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Akşehir'deki tek Osmanlı Cami'sidir.Muntazam kesme taşlardan oluşan yapının tek büyük kubbesi sağırdır.Dört köşesinde askılık görevini yapan dilimli yarım kubbecikler yer alır.Dört mermer sütunun tuttuğu 3 kubbe son cemaat yerini örter.Caminin önünde 12 adet sütunu olan bir şadırvan vardır. ULU CAMİ:13. yüzyıl başlarında yapılmıştır.Kâgir destekler ve aralarına atılan kemerler üzerindeki kirişlere taşıtılan örtüsü eskiden toprak dam iken, sonra kiremit çatı haline getirilmiştir.Çini mihrabı ve tuğla örgü minaresiyle tipik Selçuklu yapısıdır. GÜDÜK MİNARE CAMİİ:Dış çini teyzinatıyla dikkati çeken yapıda çok miktarda antik parça kullanılmıştır.1226 yılında yaptırılan caminin minaresinde mavi çiniler yer alır.Şerefeden üst kısmı uzun süre yıkık kaldığı için halk tarafından "Güdük Minare" şeklinde adlandırılmıştır. NASREDDİN HOCA TÜRBESİ:Aynı adı taşıyan mezarlığın içindedir. Günümüze kadar büyük değişiklikler geçiren türbe iki bölümden oluşur. Dışta, oniki desteğe oturan revak tipinde bölüm, içte ise, altı silindirik sütuna oturan, üzeri kubbe ile örtülü baldaken bölüm bulunur.Mezar iç bölümün ortasındadır.Dıştaki bölümün üzerinde metal levhalarla kaplı piramidal külah yükselir.Bugünkü haline en yakın onarım II.Abdülhamit zamanında yapılmıştır. ŞEYH HASAN TÜRBESİ:Akşehir'e 3 km. uzaklıktaki Alanyurt köyündedir.Hamitoğulları Beyliği döneminde yaptırılan eserin inşaatı, kitabesine göre 1370 yılında tamamlanmıştır.Şeyh Hasan'ın oğlu Hacı İbrahim Sultan'ın adını taşıyan zaviyenin içindedir.Ancak zaviyeden günümüze sadece türbe ulaşabilmiştir.Türbenin dış duvarları düzgün mermer bloklarla kaplıdır.Kare planlı yapının üzeri, üst kesimi koniyi andıran bir kubbe ile örtülüdür.Türbenin üç cephesinde dikdörtgen çökertme içine yerleştirilmiş birer pencere bulunur.Taç kapı, doğu cephesinin ortasında yapı boyunca yükselir.Kapıdaki ve güney cephedeki pencerelerde mermer malzeme ile yapılmış süslemeler dikkati çeker.Sandukaları, 20.yüzyılın başlarında yurtdışına kaçırılmıştır. MEZAR TAŞLARI:Akşehir, mezar taşları çeşitliliğine sahip önemli merkezlerdendir.Bu koleksiyonun bir kısmı halen Nasreddin Hoca Mezarlığı'nda bulunurken , en değerli parçalar Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.Karakteristik olan şahideler, taç kısmı iki kavis veya dilimli sivri kemer biçiminde ve yanlarında birer burmalı sütunce bulunanlardır.Ayrıca hiçbir yerde rastlanmayan miktarda figürlü şahideyle karşılaşılmaktadır.Elinde şahin tutan avcı , rahledeki kitabı okuyan erkek, birbirine sarılmış ana ve çocuk , gergef işleyen kadın bunlara örnektir.Akşehir mezar taşları hattat kitabeleri ile de dikkati çeker. Akşehir ve çevresinde yukarıda sıralanan yapıların dışında , onlarca tarihi mescit ve cami,hamamlar,konak ve sokak çeşmeleri ile türbeler, geçmişten bugüne , bu topraklarda boy gösteren uygarlıkların canlı tanığı olarak zamana karşı direnmektedirler. |