Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

PEMBE BİR GÜLDÜR TEBESSÜMÜN

"hikâyesi hikâyeme benzeyenler için"

I.

pembe bir güldür tebessümün

acının ansızın olgunlaştırdığı

masum bakışlarına iliştirilmiş

annesinin kirpiklerinden süzülüp

yüzünün yapraklarında karar kılan

-şebnemler hâşiyedir

 

zaman bağrı yanık annelerin

yetim gönüllerinde çağlayan ırmak

ateşin eritemediğini

sabırla eritendir

-ağıtlar kâfiyedir

annen rüyalarda yaşar onu

sense yaşayan bir rüyasın annesinin gözünde

sormamıştır sana kimse

sen kimsin?

ya rüyân nedir?

-hayaller hâfiyedir

II.

"sana yakışmaz ağlamak

artık yaşamana bak"

diyene kulak verdin

gömdün acılarını Lezgi kabristanına

bir pembe gül oldu avuçladığın toprak

kokladın ve sürdün yanaklarına

-ağlamak nâfiledir

 

bir koşuydu ayrılık

gül kokulu, toprak tadında

bir şarkıydı yaşamak

uşşâk makâmında

yaşayarak öğrendin hayatı

koklayarak, tadarak...

şiirler mersiyedir

demiryollarına bakarak

asırlarca susardın

bunaldıkça insanlardan

anılara kaçardın

-tahattur maziyedir

III.

sessiz filmlerden siyah-beyaz

koşarak çıkagelen

baban saçlarını okşarken

hariçten bir korna sesi

ya da annenin ılık nefesi

çekip alırdı seni

uyanıkken daldığın geçmiş zaman düşlerinden

hüzünler âsûdedir

nüksettikçe acıların

tenha gölgelere sığınır

tebessümler takınırdın

çiy taneleri vermeseydi ele

pembe gülü nasıl tanırdım?

-saklanmak beyhûdedir

 

Derbent, 25.05.1997