Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!


Zerrin'in Sofrasi

Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu. Aynı trafik polisinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel'i durdurup sordu:
Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz?
Temel: - Sol sinyal takıldı da..


Yeni asker olan Temel'e komutanı sormuş:
"Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?"

Temel heyecanla cevap verir:
"Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım.
" Komutan tekrar sormuş. - "Peki, karşıdan geliyorsa?"
"Karşıya ateş açarım, komutanım."
"Arkadan geliyorsa?" deyince komutan,
Temel dayanamamış: - "Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu?"


Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar: - "Tekrar deneyin." Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur: - "Tekrar deneyin." ...
En sonunda sinirlenen Temel: - "Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi."


Temel'e bak bakalım arabanın sinyalleri calışıyor mu? demişler..
. - Çalışayi - Çalışmayi - Çalışayi - Çalişmayi


Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel'e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; "1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre..
Temel, der her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?
Temel cevap verir: "Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum."


Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş.Tabii bunu gören polis temeli durdurmuş.
Polis: - "Ehliyet ve ruhsat beyfendi!" Temel: - "Verdunuzda mi isteysunuz.."


Temel dahiliyeciye gitmiş. Doktor ona neyinin olduğunu sormuş. - "Öksurayrum", demiş Temel. –
"Ne zamanlar öksürüyorsun?" - "Tuvalette oturuyurken kapiyu tiklattiklari zaman", demiş Temel...


Temel uçakla Trabzon'a gidecekmiş. Oturmuş bir yere rastgele. Asıl yer sahibi gelmiş:
- "Beyfendi burası benim yerim kalkar mısınız?"
"Hayır."
Yer sahibi gider hostese başvurur. - "Beyfendi burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız lütfen?"
"Kalkmam."
Hostes çare bulamayınca kaptana başvurur. Kaptan,
Temel'in kulağına bir şey fısıldar ve Temel kalkar, arka tarafa oturur.
Herkes hayret etmiş durumdadır, "biz bu kadar uğraştık kalkmadı acaba kaptan nasıl kaldırdı bunu" diye. Dayanamıyorlar, Kaptan'a soruyorlar:
"Dedim ki burası Trabzon'a gitmez.."


4 öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve de matematik sınavını kaçırmışlar ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler, işte arabaya bindik yolda lastik patladı o yüzden kaçırdık diye. neyse hoca 4 ünüde sınav yapmış..
4 ünü sınıfın köşelerine birbirlerine en uzak olucak şekilde oturtur.
Finali gecmek için de en az 50 almak lazımdı. Hoca 5 tane soru sormuştur sayfanın önünde ki 4 tane matematik sorusu basit sorulardır ve her biri 10 puanlıktır. kağıdın arkasındaki soru ise 60 puanlıktır ve de soru aynen şöyledir
" Hangi lastik patladı ?? "


Temel Tursun'a bir gün bilmece sorar:
- Ağaçtadur, sarıdur, öter.
-Tursun "kanarya" der.
-Hayır bilemedun
-Peci nedur?
-Hamsidur da
-Ula hamsi ağaçda olur mi?
-Bağlamişum da
-Hamsi sari olur mi?
-Boyamişum
-Peki hamsi öter mi?
-O da şaşirtmacasidur da.


Temel 5'e aldığını neden 3'e satıyormuş?
Sürümden kazanmak için.
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin atı belli değil. O yüzden Temel'in aklına bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş.
- Dursun da ona inat diğer atın kuyruğunu kesmiş.
- Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymuş.
Dursun'da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş.
Temel bakmış ki böyle olmuyor Dursun'a :
- " Ha Tursun bak bu böyle olmayacak beyaz at benimki, siyah at da seninki olsun"


Temel ve ailesi sokakta yürürlerken, yerde muz kabuğu görmüsler.
- "Ha uşaklar tikkat edun, pirazdan yine tüşeceğuz" demiş.


Bir gün Temel eşeğiyle köyüne dönerken yolda gördüğü elma bahçesindeki elmalardan tatmak ister. Bahçeye girer ve eşeğinin üstünde kolayca eriştiği elmalarla bir güzel karnını doyurur.
Tam ayrılacağı sırada bahçe sahibi ikisini de görür ve yakalar. Önce bir güzel eşeği döver, ardından da Temel'i. Dayanamayan Temel sorar :
- Tamam ikimizi de tövdün, anladık ta sana pirşey sormak isteyrum!
- Sor bakalım.
- Neden önce beni değul de eşeği dövdün ?
- Önce seni tövseydim eşek kaçardı da ondan !...


Temel işe girmis. Maaşını alınca ne görsün, zarfın içinde 100 lira fazladan var. Temel hiç sesini çıkarmamış, parayı güzelce harcamış. Sonraki ay, zarfın içinde 50 lira eksik bulmuş. Hemen müdüre çıkmış ve demişki:
-Müdür pey bu nedur?
-Ne nedir? der müdür
-Maaşımdan 50 lira almışsınuz, pen pöyle seyu asla kabul etmem.
-İyi tamam da geçen ay sana 100 lira fazladan verince niye sesini çıkartmadın?
-Penum prensibimdur daima ilk hatayı affederum.


Temel uçakta seyahat ediyormuş, uçak düşmüş. Temel de bir ağacın üstüne düşmüş.
Ağacın altında bir hoca namaz kılıyormuş.
-Allahım lütfen dualarımı kabul et, lütfen kabul et Temelde ağacın yukarısından:
-"Etmem, etmem" demiş
-Bunun üzerine hoca "Aman etmesen etme, nasıl olsa abdest almamıştım" der.


Temel askere gitmiş. Mutfakta çalışmaya başlamış.
Mutfağa her girdiğinde buzdolabına selam veriyormuş. Bir gün komutan sormuş : "Niye buzdolabına selam veriyorsun" . Temel cevap vermiş :
-"General Electric".


Temel kahvede kumar oynuyormuş. Tam kaybetmek üzereymişki kalp krizi geçirip ölmüş. Cemal de Fadime'ye haber vermek için koşup eve gelince, nefes nefese kalmış. Fadime de durumu anlamaya çalışmış:
-Ula Cemal, Temel kahvede midur?
-Hee yenge
-Kumar mi oynayu?
-Hee yenge
-Kayip mi edeyu?
-Hee yenge
-Çok mu kayup edeyu?
-Hee yenge
-Geberir inşallah
-Onu da etti yengecugum.


Temel karanlıkta yürürken önünde siyah yumuşak bir şey görür. Elleri ile yokladıktan sonra elini ağzına burnuna götürür ve koklar.
Kendi kendine söylenir: "Ula az kaldı köpek bokuna basaydum".


Bir gün Dursun Temel'in yanına gelmiş ve "Temel cebimdeki bilyelerin sayısını bil ikisini de sana vereyim" demiş.
Temel:"üc" demiş


Temel Dursuna soruyor:
-Ula Dursun sen oruçlu iken kaç hamsi yersun?
Dursun:
-Valla 100 tane yerum.
Temel:
-Olur mu ula ilk hamsiyi yediğinde orucun bozulur, diğer 99'u sayılmaz.
Dursun bunu kafaya takıyor. O da yine yolda gördüğü İdris'e soruyor:
-Ula İdris sen oruçlu iken kaç hamsi yersun?
İdris:
-Valla 50 tane falan. Temel:
-Ula 100 tane yeseydun saa birşey anlatacaktum.


İki karadeniz takımı: Rizesporla Orduspor maç yapıyorlarmış. O esnada stadın yanından tren geçiyormuş. Ordusporlular trenin düdüğünü hakemin bitiş düdüğü zannetmişler ve sahayı terketmişler.Kalan 85 dakikada Rizespor gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.


Temel ile İdris'in canları sıkılmış ve stadyuma gitmişler. Atletler koşarken aralarında şu konuşma geçmis:
-Ula, bu uşaklar niye koşayi?
-Biri birinci gelecek, madalya alacak.
-Peki öbürleri niye koşayi?


Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş..
Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış


Arkadaşı Karadenizliye sormuş:
-Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?
-Ben kendi kendime konuşmam, demiş karadenizli. Adamı gözümün önüne getiririm, öyle konuşurum.


Temel'e bir işe girmek için sağlık raporu lazım olmuş. Gitmiş tam teşekküllü bir hastaneye. Epey muayeneden sonra doktor sormuş.
- Kulaklarınızdan ya da burnunuzdan bir şikayetiniz var mı? diye.
- He ya, demiş Temel. Özellikle fanilamı çıkarırken cok zorlanıyorum.


Temel Eskişehir'den Ankara'ya gidecek bir trene binmiş. Karşısındakine nereye gittiğini sormuş,İstanbul'a gittiğini ögrenince,
-Teknoloji ne kadar gelişti, ben burada oturayrum Ankara'ya, sen karşumda oturaysun İstanbul'a cideysun.


Kaptan Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu :
- Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum. Kule hemen cevaplamış :
- Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin.
Temel gayet ciddi :
- Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk.


Karadenizlinin birisi bara girmiş: - Barmen bey limonsuz tekila
Barmen:
-Beyefendi limonumuz kalmadı kusura bakmayın, portakalsız versek olur mu?


Karadenizde iki işci tarlada çalışırlerken üzerlerinden bir uçak geçer.
Biri yukarıya bakarak:
-Bak Temel uçak geçiyor.
Öteki hala işiyle meşgul:
-Ula Dursun elleme geçsun.


Temel binanın altıncı katından düşmüştü. Hemen etrafına bir kalabalık toplandı ve Temel'in üzerine eğilip sordular:
-Ne oldu?
Temel zorlukla konuştu:
-Vallahi pilmeyrum. Ben de şimdu geldum...


Temel savaşta sizlere ömür şehit düşmüş. Dursun savaştan döndüğünde soranlara Temel'in kahramanlıklarını anlatıyormuş:
-Pizim manga tüşmana taaruza geçti. Temel el pombasını furlattı tüşmana. Ama zavalli Temel hızlı koşamazdı. Düsman bombanın pimini çekip geri attı


Temel tutturmuş: -Ben Başbakan olacağim!
Taniyanlar, eş, dost uyarmış: -Sen deli misun?
Temel saf saf sormus: -Şart midur?


Temel üniversite sınavına girmiş.
Her soruda yazı-tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra ögrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyor.
Öğretmen gelmiş başına dikilmis: - Temel hepsini yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?
Temel:
- Hocam bir saat önce bitirdum. Şimdi da cevaplarımı kontrol edeyrum!


Temel hergün okula giden ve çalışan oğlunun defterinde tek bir yazı göremeyince nedenini sormuş.
- Ögretmen tahtaya ne yazarsa aynen teftere geçireyrum, O tahatayı silince pen da tefterimu sileyrum.


Temel ve arkadaşı bir penguenle beraber yolda yürürken tanıdık biri seslenir:
-Ula yazıktur, hapu hayvani böyle sokak sokak tolastırmayin, götürin oni hayvanat pahçesine...
Temel cevabı yapıştırır :
-Oraya dün kötürdük, ha şimdi da sinemaya kötüreyruk


Temel bir gün yolda giderkene bir mısır kocanı görmüş ve bir tekme atmış. Sonra bir şişe görmüs.Bir tekme de ona atmış. aniden şişenin içinden bir cin çıkmış.
-"Dile benden ne dilersen"demiş
. Temel de,
-"özür dilerim" demiş.


Temel hasta, yatağında yatıyor. Karısını yanına çağırır -"karıcığım ben seni hizmetçi kadınla aladattım" der.
Bunu duyan karısı
-"biliyorum Temel,ben seni boşuna mı zehirledim" der.


Temel askere gitmiş komutan adını sormus"Temel ama c'siz" demiş.
komutan "lan Temelde c harfi yok ki" demiş
-Temel 'ula biz de onu deduk daa'


Bizim Temel, tanesini 100 lira 30 kuruştan aldığı kalemi 95 lira 80 kuruştan satıyormus...
İdris sormuş:
- Yahu bu ne biçim ticaret, her sattığın kalemden zarar ediyorsun...
- Ben kuruşlardan kazanıyorum, demiş Temel...


Cemal iki tane piyango bileti almış. Temel karşı çıkmış,
- Manyak Cemal, Niye ici tane altun? Püyük ikramiye pi tane.


Bir laz pilot uçağı nasıl uçurur?..
Dinamitle


Bir laz gülmekten katıla katıla ölmüş...
Otopsi yapmışlar... Espiriyi bulamamışlar.


Bir lazı sınıfta nasıl teshiş edersiniz?..
Ögretmen tahtayı silerken o da defterini siler..


Bir lazı cenazede nasıl teshiş edersiniz?...
Sadece o hediye getirmiştir.
İIstanbul-Trabzon uçağında niçin film gösterilmiyormuş?...
Film bitince uçaktakiler arka kapıdan çıkıyorlarmış...


Dolaptaki iskelet ne anlama gelir?...
Lazın saklambaç oynadığı...


Rize'deki köpeklerin burnu neden basıktır?...
Park etmiş otomobilleri kovaladıkları için...


Lazlar buz dolabında niçin boş içki şişesi bulundurur?...
İçki içmeyen misafirler için...


Ev ödevi hazırlayan cocuk babasına sordu.? -"Afrika ne taraftadır baba".?
-Babası bilmiyorum demeyi kendisine yediremediği için biraz düşündü.Fazla uzakta olmamalı dedi.
-Çünki bizim şirkette bir zenci var.
-Hergün işe bisikletle gidip geliyor.


Eve geldiğinde burnu kanıyordu.Meraklanan annesine;
-Okula hokkabaz geldi.Burnumdan üç tane demir ellibinlik çıkardı...dedi.
-Ama hokkabaz göz aldatır...Burun kanatmazki...
-"Zaten burnumu hokkabaz kanatmadıki.
-Başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım kanattı.


Temel ve İdris sahilde gezinirken Temel'in kafasına martı pislemiş. Temel : Mendilin var mı?
Var da, ne yapacaksın ? Martı çoktan uzaklaştı.


Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi su düşünceler geçmiş Sağa çok şükür Tanrum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsem de nasıl olsa pişeycukler olmaz.


Sormuşlar Hocaya:
Cenaze taşınırken tabutun ne tarafında bulunulmalı, önündemi,arkasındamı,sağındamı,solundamı? diye.
Hoca şöyle bir kasılmış cevap vermiş tabutun içinde bulunmayında neresinde bulunursanız bulunun!


Temel telaşla Tursu’na koştu :
-Bana bak, senin inekler sigara içer mi?
-Çıldırdın mı sen? inek sigara içer mi hiç?
-Öyleyse ahırın yanıyor, kardeşim.


Temelin eşi evden kaçar,Temel çok kızar ve gider kendine yeni bir eş bulur.
Daha sonra gazeteye ilan verir,yeni eş aldığımdan eskisi hükümsüzdür.


Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu.Babası kızın elindeki bomboş kağıdı görünce sordu :
-Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?
-Çimenlikte bir keçi resmi.
-Çimenler nerede?
-Keçi hepsini yedi.
-Ya keçi?..
. -Yiyecek birşey kalmayınca o da gitti.


Yeni ilçe olan bir köye trafik ışıkları yeni konmuş, ışıkların altında bir polis bekliyor ve halkın ışıklara uymasını sağlamaya yani bir çeşit trafik eğitimi vermeye çalışıyormuş.
O sırada, bakmış ki; bir kadın, elinde tuttuğu çocuğuyla, kırmızı yanarken karşıya geçiyor.Hemen seslenmiş
: -Hanım, hanım! Nereye?
Kadın dönüp :
-Vıy! demiş. Sana ne? Eltimgile gidiyom


Hasta cimbomlu gerçektende hasta olur ölüm döşeğine düşer. Her zaman maçlara gittiği fanatik arkadaşları ziyaretine gelirler. Son defa görelim derler.
" Allahın takdiri,elden birşey gelmez ama bir son istediğin varsa bari onu yerine getirelim
" O zaman beni Fener´e üye yapın!
Herkes birbirine bakar:
"Yaav sen doğuştan Gassaraylı değil misin? Ne yapıyorsun sen?
Hasta cimbomlunun birden yüzü güler:
"Ülen,bir cimbomlu öleceğine bir Fenerli ölsün be!


Temel trene binmiş. Biletçi gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş.
Temel kendinden emin:
-Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?


Bizim temel uyumadan önce herzaman yanına bir dolu bardak birde boş bardak alırmış. bir gün karısı fadime dayanamamış ve sormuş"yav temel dolu bardak ne için"
temel:uykumda ya susarsam?
fadime: e boş bardak niye?
temel:ya susamazsam?


Temel Fadimeye demiş ki; "Fadime, bu akşam bize gel. Evde kimse olmayacak."
Fadime akşam gelmiş kapıyı çalmış çalmış kimse açmamış...


Temel kola makinalarinin birinin karşısına geçmiş, jeton atıp kola alıyormuş.jeton atıp kola alıyomuş jeton atıp kola alıyomuş.
Yanına kendi halinde bir adam gelmiş ve; -'ha temel ne yapıyursun da'demiş.
temel'de; -'karışma uşağum şansım yaver gideyur' demiş


Temel'e sormuslar,
Evli kadın ile dul kadın arasında ne fark vardur?
Dul kadın kocasının nerede olduğuni piliy, evli kadın pilmiy


Şimdi efendim bizim Karadenizli vatandaşlarımızdan birisi (yani Temel) oldukça şiddetli bir ishale yakalanmış ve hastaneye gitmiş. Tabii ilk muyaneyi yapan doktor bakmış ve hemen dahiliye bölümüne sevketmiş. İş bu ya bizimki her nasilsa evraklar karısıp dahiliye yerine psikiyatriye yatırılmış. O da ne olduğunu anlamamış ya.. Aradan şöyle 1-2 hafta sonra sevki yapan doktor psikiyatri bölümünde bir arkadaşını görmeye gitmiş. Tam çıkıyormuş ki bizim Temel orada...
- Yahu , demiş. Sen ne arıyorsun burada.
- Pilmeeeeem. Beni buraya yatırdılar
- Eeeee... n'oldu? İshalin geçti mi bari?
- Yok canım. Aynı hızda devam ediyor. Ama artık kafama takmıyorum !


Temel bir gün annesinden mektup alır.
Sevculu oğlum Temel,
Senin hızlı okuyamadığını bilduğum uçin bu mektubu yavaş yavaş yazayrum. Artık, senin büyük şehre cittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamuyoruz. Baban bir gazetede, insanlarin başına cenellikle evlerinin 2 km civarındaki bölgelerde kaza geldiğini okumuş; o yüzden taşındık. Sana yeni adresi veremiyorum çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler.
Bu evde garip bir çamasır makinasi var. Geçen gün içine 4 gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektuğumden beri bir daha o gömlekleri görmedim.
Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı. İlki 3 gün sürdü; ikincisi ise dört gün.
Benden istediğin yeleği postaya verdim, ancak halan, o koca düğmelerle paketin çok ağır olacağını söyledi; o yüzden düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk. Orada bulabilirsin. Sevgiler,
Annen (Fadime)
NOT : Sana biraz da para cönderecektim ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum.