|
Biz ülkenin
dört bir yanından devrimci-demokrat öğrenciler olarak günler
öncesinden YÖK’e, soruşturmalara, tecrite karşı 13 Mart’ta
Ankara’da olacağımızı açıklamıştık. Ankara demiştik çünkü,
Ankara tüm anti- demokratik kurumların merkezi, aynı zamanda
YÖK’ünde merkezi. Bizi tutuklayan, gözaltına alan faşist
zihniyetin başkenti. Direnen halklara karşı emperyalist
ülkelerle işbirliği Ankara’dan yapılıyordu. Halka karşı
çıkarılan yasalar da Ankara’dan çıkarılıyordu. |
Ankara Valisi ve
Emniyet müdürü, günler öncesinden “gelmesinler, polisimizle yüz
yüze kalmasınlar, Kızılay’da gösteri yapmak isterlerse müdahale
edeceğiz” gibi açıklamalar yaparak bizi açık açık tehdit etti.
Kimsenin Kızılay’a çıkıpta sesini çıkarmasını istemiyorlardı. Biz
yinede bütün tehditlere, baskılara rağmen tüm gücümüzle ve
karlılığımızla 13 Mart’ta Ankara’daydık. Kızılay’da basın açıklaması
yapıp taleplerimizi dile getirecektik. Ama AKP iktidarı, valisi
karşımıza binlerce polisi, panzer ve gaz bombasıyla çıktı. Basın
açıklaması yapma isteğimizin karşılığında üzerimize yüzlerce gaz
bombası atıldı, üzerimize ateş açıldı. Onlarca arkadaşımız
yaralandı. Hastaneye kaldırılan arkadaşlarımızı polis teker teker
toplayıp gözaltına aldı. Polis sokaklarda sivil faşistlerle gezerek
yoldan parklardan 69 kişiyi döverek gözaltına aldı. Ankara
sokaklarında saatlerce terör estirildi. Demokratik bir hakkımız olan
basın açıklaması panzerlerle gaz bombaları ile engellendi.
Gözaltına
alınan ve işkence gören 69 kişiden 13 arkadaşımız tutuklandı.
Nesim Güneş, Serkan Acıbucu, Soner Tohumcu,
Yoldaş Eryılmaz,Ufuk Saygın Hasan Bulut, Kürşat Sayar, Barış Şimşir
tutuklanan Gençlik Dernekli Öğrencilerdir.Atanur Durmuş, Cengiz
İçli, Emre Kayalı, Ercan Ulaş, , Danyel Özger
diğer öğrenci gruplarından arkadaşlardır.
Tutuklanan
arkadaşlarımızın her biri Anadolu’nun farklı illerinden gelmiş
taleplerini dile getirmek için 13 Mart’ta Ankara’daydılar. Polis en
yasal hakları olan basın açıklamalarına saldırdı ve 13 arkadaşımızı
tutukladı. Arkadaşlarımız keyfi ve hukuksuz bir şekilde tutuklandı.
Bu olayların sorumluları arkadaşlarımız değil. Sorumlular günler
öncesinden açıklama yapıp tehditler savuran Ankara Valisi, Emniyet
Müdürlüğü ve YÖK’tür.
Medya 13
Mart’ın sorumlularını arıyorsa bize öğrencilere değil. AKP
iktidarına, Valisine, Emniyet Müdürlüğüne, YÖK’e baksın. Sorumlular
onlardır. Gözaltına alınan ve tutuklananlar değil. Ama burjuva basın
kameralarını yine bize çevirdi. Ankara’yı karıştırdılar dedi.
Vali olayın
hemen üzerinden bundan sonra yapılacak bütün eylemlere müdahale
edeceklerini açıkladı. Daha sorumluları nerede aranıyor. Niye
tutuklanan biz olduk. Bu ülkede basın açıklaması yapmak şuç mu?
Arkadaşlarımız
keyfi bir şekilde tutuklandı. Arkadaşlarımızın tutuklanmasına sessiz
kalan, bu ülkenin gençlerini bile bile faşizmin karşısında yalnız
bırakanlar aydın, demokrat olamaz.
Yazın bu
ülkede demokrasicilik oyunu oynandığını...
Yazın
demokratikleşiyoruz diyenlerin gerçek yüzünü...
Toplumun her
kesimine uygulanan Tecriti...
Hapishanelerde 109 insanın öldüğünü...
Yazın
memurun, işçinin elinden alınan hakları...
Buradan
yine sesleniyoruz. Ankara’ya yine geleceğiz. Günler öncesinden
gelmeyin diyenler avazınızın çıktığı kadar bağırın, yırtının
biz yine Kızılay’a çıkacağız.
Gençliğin
direnme hakkına, taleplerini haykırmasına engel olamayacaksınız.
TUTUKLANAN
ARKADAŞLARIMIZ DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!
BASKILAR BİZİ
YILDIRAMAZ!
ÖĞRENCİYİZ
HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
GENÇLİK
DERNEKLERİ FEDERASYONU GİRİŞİMİ |