DOĞU ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ


OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR/11

6.10.2000 , Y.T.

Çalışmalarınızdan dolayı sizi tebrik etmek istiyoruz. tebrikler:-))

CEVAP:

Teşekkür ederiz.

***

31.8.2000 , R.E.

Subject: Aryen-Türk ilişkisi

Sayın Türkkan;

Bir süreden beri Orta Asya ile ilgili araştırma yapmaktayım. Aryanların ve Türklerin Güneş Kültü ile yakından ilgili olduklarını biliyoruz. Acaba Türkler Aryan, ya da Aryanler Türk kökenli midir? Bu konuda bana bir yorum yaparsanız çok sevineceğim. Bu konularla ilgili kaynak ismi verebilir misiniz? Saygılarımla.

CEVAP:

Bizim Kâzım Mirşan'dan naklettiğimiz açıklamaları incelerseniz, güneş kültünün göçler yoluyla Avrupa'ya ulaştığını, Japonya'ya ve Amerika kıtasına geçtiğini görürsünüz.

Aryan kelimesi aslında bir ırkı kastetmiyor... Çünkü o takdirde İranlı, Hintli ve Avrupalılar aynı ırktan oluyor ki, bu doğru değil. Hint-Avrupaî ifadesi dahi sorunu çözmüyor!. Çünkü İranlılar'ı dışarda bırakıyor. Batılılar Ârî-Aryan ifadesini sadece "beyaz Batı Avrupalı"lar için kullanıyorlar. TÜRKLER gibi beyaz ırktan olan diğer bütün insanları halka dışında bırakıyorlar!

Bizim anladığımız kadarıyla Aryan kelimesini Batı Avrupalılar kendileri için uydurmuş. TÜRKLER dışında ilk büyük imparatorluğu kurmuş olan Persler'i esas alarak "Iranian" yani İranlı kelimesinin asıl telâffuz kurallarına göre okunuşu olan "ayranian"dan türetmişler. Sonra İranlılar'ı "esmer" bulduklarından kendilerine Asya steplerinde "Aryan" diye bir nehir uydurup o bölgeden Avrupa'ya geldiklerini öne sürmüşler. Ortada "aryan" olan ne bir ırk, ne bir millet, ne de bir devlet var!...

Bunu sadece biz söylemiyoruz. ARAPÇA, FARSÇA, OSMANLI TÜRKÇESİ bilen Yahudi asıllı tarihçi BERNHARD LEWIS te söylüyor. Aynen şöyle:

- "The name IRAN is ancient. We first find the word in the inscription of DARIUS, for example. He describes himself as king of the ARYAN. IRAN IS THE SAME WORD AS ARYAN. It means 'noble' in the ancient languages of IRAN and INDIA. The king was King ANYANUM. King of ANYANS. Ir survives in the myths and sagas of the early medieval period, in the Shahnama and related stories of the great struggle between IRAN and TURAN... Ot did not become offical usage until much later, probably under the influence of the THIRD REICH. The German government of the time, which needed help from IRAN,went to some pains to ensure the people of the country that they were IRANIANS, which is the same as ARYANS." (From Babel to Dragomans" Oxford University Press, 2004)

Kısacası İRAN'la ARYAN aynıdır!.. Biz de bir şey ekleyelim: MEDENİYET te, DİL de AVRUPA'ya DOĞU'dan gitmiştir. Onun için ARYAN diller HİNT-AVRUPAÎ diye anılır. Daha sonra bu "aryan" palavrası tutmayınca, kendilerini "kafkasyalı" olarak tanımlamaya başladılar ki, hemen hiç bir Amerikalı, hatta Avrupalı KAFKASYA'nın nerede olduğunu bile bilmez!

TÜRKLER gelince, aslında beyaz sayılan ırktan...Hatta ALPİN ırktan. BRAKİSEFAL... Avrupalılar ise DOLİKOSEFAL... ama göçler dolayısiyle her ırkla karışmış, ortaya pek çok TÜRK tipi çıkmış. Bizce renk ve yüz biçimi özelliklerden ziyade TÜRKLER'in maddî manevî vasıfları mühim. Bu yüzden zihniyet ve kültür bakımından Avrupalılar ile TÜRKLER arasında çok büyük farklar olduğuna, kendini Aryan sayan Avrupalılar'ın TÜRK olmadığına, TÜRKLER'in de Batılı anlayışıyla "Aryan" olmadığına inanıyoruz. Damarlarında ETRÜSK kanı dolaşan İskoçlar, Basklar ve Danimarkalılar'ın da Aryan diye bilinen Avrupalı'dan nasıl farklı davrandığını görüyoruz.

Güneş kültüne dönersek, bizce insanın kutsal bir varlık olduğuna dayanan bu anlayış, Doğu'da daha derin mânâsıyla alınmış, Avrupa'da ise çok yüzeysel kalmış, güneşe tapma şekline dönüşmüştür.

Maalesef bu konuda elimizde sitede verdiklerimizden başka bir kaynak yok. Ama internetteki kitap sayfalarını tarıyarak bazı kaynaklara ulaşabilirsiniz.

***

8.10.2000 , P.Y.

Merhabalar,

Sizden küçük bir ricam olacaktı "Gılgamış Destanı"nın İngilizce'sini arıyorum. Acaba bulabileceğim bir yer var mı, yoksa sizinkini mi direkt çevirmem gerekiyor?Teşekkürler.

CEVAP:

Gılgamış Destanı'nın bizim verdiğimiz Smith'in "Kaldelilerin TUFAN Öyküsü" ve N.K. Sanders'in "Gılgamış Destanı"ndan başka İngilizce tercümeleri, internetteki kitap sayfalarından bulabilirsiniz. GILGAMESH yazıp bir tarayın.

***

16.10.2000 , A.A.

Sayın Yetkili,

Kutsal kitaplardan Türkçe TEVRAT satın almak istiyorum. Bilgi ve yardımlarınızı rica ederim.

CEVAP:

Bu kardeşimiz herhalde çarşı-pazar dolaşmıyor. Çünkü Turgut Özal'ın "Avrupa Birliği'ne girelim" diye yaptığı üç büyük ve tamiri zor hatadan biri de, ülkemizde misyonerliği serbest bırakması idi. Onun sayesinde misyonerler yurdumuzun dört bir yanında cirit atıyor. Bedava İncil ve Tevrat dağıtıyor. Kiliseler açıyor. Hatta hıristiyan olanlara geniş iş imkânları, yabancı ülkelere gitme fırsatı, hatta eş sağlıyor.

Tavsiyemiz odur ki, TEVRAT'ı, İNCİL'i okusun... Ama misyoner telkinlerine kanmasın... Tabii KUR'AN-I KERİM'i de elden düşürmesin.

Özal'ın diğer iki büyük ve affedilmez hatasını sorarsanız, biri ecnebilere toprak satışını serbest bırakan yasa çıkartması (1987), ötekisi idam cezasını fiilen uygulamadan kaldırmasıdır. (1984) O tarihten sonra terör korkunç boyutlara ulaşmıştır.

***

19.10.2000 , B.T.

Sayın hocam, sayfanız çok güzel. Bana yardımcı olursanız sevinirim Ben kendimin ari ırktan türk olup olmadığımı nasıl anlarım. Acaba bunun bir yolu var mı?? Kan gurubum AB RH pozitif (Türk toplulukları arasında yaygın olan kan grubu diye duymuştum) Ben Braksifesal kafa tipi yapısı ve turanid görünüşe sahip olduğumu düşünüyorum ama bunu kesin olarak saptamanın bir yolu var mı acaba?

Küçüklüğümden beri ben herzaman Tek Tanrı beni Türk olarak yaratmasaydı mutlaka intihar ederdim, dermişim. Annem babam bunu bana hatırlatıyor. Artık böyle bir takıntım yok ama ırkımı nasıl saptayabilirim? Bunu merak ettim. Yardımcı olursanız sevinirim.

CEVAP:

İster ciddi, ister gayrıciddi olsun, bu mektuba da bir cevap verelim ki, kendinden kuşku duyanların içi ferahlasın.

Önce bizim ZİYA GÖKALP 'in yazısını okuyun. Bakın bakalım, Türkçülüğün temelini atan bu zat kendi tereddütünü nasıl çözmüş. Sonra ilk sayfamızda Fransız Profesör Jean Paul Roux'un TÜRK tanımı'nı okuyun.

Mesele kendini TÜRK hissetmek, TÜRK saymaktan ibarettir. Bir zenci bile olsa, farketmez!.. Eminiz ki, siz hem rûhen, hem beden ÖZ-BE-ÖZ TÜRK'sünüz!..

Ancak hemen belirtelim ki, bir ırk olarak bakınca, TÜRKLER'in kan yapısının Avrupalılar'dan (belki Afrikalı ve Çinliler'den de) farklı olduğunu Adile Ayda İtalya'nın Toscana şehrinde yapılan bir araştırmaya dayanarak belirtiyor.

Ben de bir Amerikalı'dan duydum. Türkiye'de böbrek vermek isteyince, doku uyuşmazlığından bir TÜRK'e veremiyeceği kendisine söylenmiş. Ama bu biyolojik konular benim sahamın dışında. Açıkçası fazla da önemli bulmuyorum.

Bizler için önemli olan hangi boydan, hangi aşiretten gelirse gelsin, ülkemizdeki insanların kendini TÜRK sayması… ve dünyada kendini TÜRK sayan diğer boylara yakınlık duyması!..

***

23.10.2000 , İ.A.

meraba.

ya abi, sen web sitende kusura bakma ama, saçmalamışsın. bir kere kürtler türklerden daha köklü. 5000 yıldan beri mezepotamyada yaşıyorlar. hem onlar dillerini türklerden daha iyi koruyorlar. türkçe dediğin;arapça,farsça,ingilizceden olma karma bir dil. 5000 yıl dediğimde tespit edilen yıl. belki daha fazla kürtlerin bir devletmiş gibi görünmemesinin sebebi toplu halde yaşamış olamamalarıdır. Haksızmıyım acaba

CEVAP:

Olduğu gibi yayınladığımız bu mektup Cemşid Bender türü kürt tarihçilerin (!) etkisinde kalmış bir kardeşimizden... Kardular, Gutiler, Medler'in "kürt" olduğuna inanıyor. Belli ki bizim o konudaki sayfalarımızı hiç okumamış.

İkinci iddia "Kürtler'in dillerini iyi koruduğu" hususu. Dostumuz "Kürtçe" diye bilinen hiç bir ağzın grameri olmadığını, yazı dili olmadığını, edebiyatı olmadığını bilmiyor herhalde. Bir kere daha tekrarlıyalım: Bu 5000 yıl (!) içinde Kürtçe yazılmış bütün edebi eserleri bir araya toplasak bir Ömer Seyfettin külliyatı etmez!.. Bir Aziz Nesin külliyatı etmez!.. Bir Kemal Tahir külliyatı etmez!.. Üstelik bu "kürtçe"yi her Kürt anlamaz!..

Türkçe'nin içine girmiş yabancı kelimelere gelince, DİLLERİN BİRBİRİNDEN ETKİLENMESİ yazımızı tavsiye etmekle yetineceğiz.

Ama mektuptaki en önemli kısım "kürtlerin bir devletmiş gibi görünmemesinin sebebi toplu halde yaşamış olamamalarıdır" cümlesi… Yani Kürtler bu 5000 yıl içinde hep devletmişler de, dağınık oldukları için "devlet" gibi görünmüyorlarmış anlamına geliyor.

Bu hata maalesef sadece Kürt bölücülerde değil, bizim politikacı ve aydınlarımızda da yaygın. DEVLET'in ne olduğunu bilmiyorlar. Hele MİLLÎ DEVLET'in ne olduğunu tamamen unutmuş bulunuyorlar. Gözlerini Avrupa Birliği'nin talepleri kör etmiş durumda. TÜRKİYE'yi de yavaş yavaş önce MİLLÎ DEVLET olmaktan, sonra tümden DEVLET olmaktan çıkarma yolundalar!

Bir DEVLET, önce üzerinde hükmünün geçtiği bir VATAN ve MİLLET ile mümkündür. İkincisi, bu VATAN'ı ve MİLLET'i koruyacak bir MİLLÎ ORDU'ya sahip olmasıdır. Üçüncüsü, bu hükmün geçtiğinin belirtisi olan PARA ve BAYRAK sahibi olmasıdır. Arkasından pek çok husus daha gelir ama, buraya yazmak gerekmez.

Ancak bu açıdan bakınca, bugün 200'ü bulmuş olan ülke sayısına rağmen, bunların ancak küçük bir bölümü gerçek devlettir. Pek çoğu emperyalist amaçlar ile "böl-parçala-yut" anlayışına uygun kurulmuştur. Çok yakında ortaya Doğu Timor diye bir "devlet" çıkarsa şaşmayın. Ne bir Doğu Timor milleti vardır, ne bir Doğu Timor vatanı... Ne ordusu, ne polisi!.. Sadece açıklarında dünyanın en zengin petrol yataklarından biri vardır. Endonezya'dan koparsa, petrolü Batılılar daha kolay hortumlıyacaklardır.

Şimdi konuya dönersek, bana kim söyliyebilir ki, tarihin herhangi bir döneminde Kürt toplulukları şu yukarda saydığımız hususlardan ikisini bir araya getirebilmiş te, devlet kurmuş?

Bırakın ikisini, tekini, bir "Kürt Milleti"ni bile oluşturamıyorlar!.. Hem de Kuzey Irak'taki bütün başıboşluğa, bütün emperyalist Batı desteğine rağmen!

***

15.11.2000 , PIBER

Türklerin hayal gücünün çok yüksek olduğu hepimizce malumdur. Ama senin yazıların birer hayal ürünü değil tamamen yalanlar üzerine kurulu uyduruk bir üründür. Aklınca uyduruk tezlerini uydurma belgelerle destekleyip kendini haklı çıkarmaya çalışıyorsun. Aslında senin amacın dünya Türk birliğini saglayacak fikirler üretmek, yani turancılık. Ama siz bu şansı yüzlerce yıl önce kaybettiniz. Hem şimdi kendiniz Amerika sömürgesi altında olup ta, dünyanın Türk egemenliği altına girmesi bir amacın sahibi olmak sadece komik değil aynı zamanda şarlatanlık ve sahtekarlıktır. Ayrıca Türklerle proto kelimesinin uzaktan yakından ilgisi yoktur. Ayrıca Türklerin kökü Çinlilere dayanmaktadır, başka halkların kökü Türklere değil. Tamammı? Anladın mı?.Tarihi çarpıtmaya kalkma bu şerefsizliktir

***

15.11.2000 , PIBER

Vallahi pes. Türklerin yalancı olduğunu bilirdim de bu kadarını beklemezdim (aslında barbar bir halktan herşey beklenmelidir). Neredeyse Hz Ademin, Hz Muhammedin ve hatta Allahın bile Türk olduğunu söyleyeceksin alçak herif.

***

15.11.2000 , PIBER

Medler de Türkmüş vay vay. Ulan birkaç yüzyıldır oluşmuş bir halksınız bütün dünyayı sahipleneceksiniz barbarlar. Neden Türklerle moğolların ayni kökten geldiğini itiraf etmiyorsunuz yoksa tarihinizden utanıyormusunuz?.

CEVAP:

Yazılarımızı okudukça mektup üzerine mektup döşenen bu kardeşimize söylenecek sözlerin hepsi, defalarca defalarca söylendi. Ama mektubu yayınlamasak olmaz, cevap vermesek hiç olmaz. Ne yapalım, tekrarlıyoruz.

Kendini Kawa Kurd diye tanıtan kişinin yazdıkları ve iddiaları da bundan farklı değildi. "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, cevap vermeye devam edilecektir" demesine rağmen, nedense vazgeçti. PIBER'e, o yazıları ve cevaplarımızı gözden geçirmesini tavsiye ederiz.

TÜRKLER'in kökü Çinliler'e dayansaydı da, bir şey farketmezdi. Biz hiç bir ırkı, hiç bir milleti, hiç bir kavmi ve hiç bir topluluğu aşağılamıyoruz. Tam tersine, diğer ırk ve kavimlerle karışmış olmaktan, çeşitli görünümler kazanmış olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bir farkla ki, TÜRK olma vasfını kaybetmemek şartıyla!..

TEBER adıyla yazan kişiye verdiğimiz cevapta TÜRK olmanın en önemli vasfını belirttik. Lütfen dikkatle okuyun.

Aslında her millet yükselmek, yücelmek ister. TÜRKLER'in ta OĞUZ HAN, METE HAN zamanından beri bir "DÜNYA HÂKİMİYETİ" mefkuresi vardır. Bunu İSKİT kökenli MAKEDONYALI İSKENDER, ATTİLA, SELÇUKLULAR, CENGİZ HAN, TİMUR HAN ve OSMANLILAR dönemlerinde ortaya koydular. Biz şimdi de bu mefkureyi güdüyoruz. Çünkü dünya insanlarına en huzurlu, en düzenli hayat tarzını bir tek TÜRKLER vaadetmektedir. TÜRKLER'de sömürgeci, köleci zihniyet yoktur. OSMANLI'nın terkettiği topraklardaki milletler kendi dinlerini, dillerini, kültürlerini muhafaza etmişlerdir. Emperyalist zalim HIRİSTİYAN BATI'nın girdiği ve çıktığı ülkelerde ise insanlar hem yeraltı-yerüstü zenginliklerini, hem de dinlerini, dillerini, kültürlerini, ruhlarını kaybetmişlerdir. O yüzden TÜRK'ün yükselme mefkuresinin şövenistlikle alâkası yoktur. Şövenistlik başkalarının sırtına, hatta başına basarak yükselmeye çalışmaktır. TÜRK'te yükselirken başkasını ezmek yoktur. Bizi başka milletlerden ayıran da budur.

Dünyanın dört bir yanından insanlar gelip Amerika Birleşik Devletleri'ni kurmuşlar. Dünyayı yönetmek, diğer ülkeleri kendilerine köle yapmaya çalışan bir politikaları var. Avrupa'nın kanlı bıçaklı milletleri bir araya gelip tek bir Avrupa Devleti kurarak bu sömürüden pay almak istiyorlar... Bunlar şövenistlik olmuyor da, bizim ülke içinde bütünleşmemiz, sonra Dünya Türkleri ile yakınlaşmak, birlikte hareket etmek istememiz mi şövenistlik oluyor?.. El insaf!.. Amerikalılar, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlar kendi dertlerini bırakıp peşpeşe geçen asra ait "Ermeni soykırımı"nı (!) kınayan kararlar alıyorlar... Onların kendi katlettiklerini unutup Ermeniler ile ilgilenmeleri hoş ta, bizim kardeş TÜRK boyları ile ilgilenmemiz mi boş?..

***

  • DİĞER BÖLÜMLER : OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 12 , OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR , BATI ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , TÜRKLERLE İLGİLİ LİNKLER , GİRİŞ