DOĞU ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ


AYIRIMCI, BÖLÜCÜ KÜRTÇÜLERİN TALEBİ "ANADİLDE EĞİTİM" MÜMKÜN MÜ?

Bildiğiniz gibi, Avrupa Birliği'ne "katolik nikâhı" ile girmek isteyen Potamyalı Tayyip Erdoğan ile, Colin Powell ile 2 sayfa, 9 maddelik gizli anlaşma imzalayıp ABD'ye ubûdiyet arzeden Bitlisli Abdullah Gül, iktidara geldikleri günden beri TÜRKİYE'yi dilim dilim parçalama çabaları sürecinde, son olarak yanlarına MİT Başkanı Hakan Fidan'ı da alarak kanlı terör örgütü PKK ile 6 maddelik bir "çözülüm taslağı" imzalamıştır.

İşte CHP’li Engin Özkoç’un canlı yayında açıkladığı o maddeler:

1- Türkiye’nin 25 eyalete bölünmesi.

2- Öcalan’ın serbest bırakılması

3- Özerklik koşularının gündeme getirilmesi

4- Eyalet başkanlarının TBMM’ye getirilmesi

5- Özerklik hakkının saklı olması

6- Her eyaletin kendi özerk güvenlik güçlerinin olması.

Bunlar Kürk kökenli vatandaşlarımızın değil, Kürtçülük taslayan, ama kendileri Kürt bile olmayan hâinlerin talepleri!..

Bunlara ek olarak bir de "anadilde eğitim" var... ve bir "okul" açıp "kürtçe" eğitime kalkışıyorlar ya... Kimse bunun "mümkün" olup olmadığını, birilerine "kürtçe anadilde eğitim" verirken, aslında onların kendi "anadil"ini ortadan kaldırıp kaldırmadığını sormuyor!..

Kulakları çınlasın, sağ ise ömrü uzun olsun, öldüyse, toprağı bol olsun, Japon dil âlimi Goicihi Kojima , "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da her 40-50 kilometrede bir ayrı 'kürtçe' oluşmuş bulunduğunu, bunların yazılı halinin olmadığını, bazen iki komşu köy halkının bile birbirini anlamadığını, farklı ağızların sayısının 50'yi bulduğunu" söylemiş idi.

Kurmançi Lehçesi:
TÜRKİYE'de Kürt asıllı vatandaşlarımızın en yaygın şekilde kullandığı lehçe KURMANCi'dir. Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkâri, Kars, Mardin, Şırnak, Siirt, Şanlıurfa, Muş ve Van illerinde, kısmen de Gaziantep, Osmaniye, Elâzığ, Erzincan, Erzurum, Kahramanmaraş, Kayseri, Malatya, Sivas, Tunceli civarındaki Sünnî-Şâfî Kürt kökenlilerin dilidir. Ayrıca Suriye, Irak, İran ve Ermenistan'ın bazı bölgelerinde de konuşulmaktadır. Ancak Kurmançi'nin birçok şivesi vardır. Bu şiveler Arasında ciddi telaffuz ve anlam farkları bulunur. Bazen iki komşu köy bile birbirini anlamaz.

Botanî Lehçesinin ağızları:
- Serhedkî
- Kızıl Kürdistan şivesi
- Torî
- Herzî
- Farkînkî
- Devokê navendî
- Sancarî
- Cudikanî
- Erzurumî
- Bircandî
- Elburzi

Behdînî Lehçesinin ağızları:
- Beyazidî
- Hakkârî
- Surçî
- Şengalî
- Herkî
- Şîkakî
- Koçerî
- Cezire
- Akra
- Dohuk
- Amadiye
- Zaho

Suriye Şiveleri: <.n>- Dersimkî
- Şaddilî
- Sînemilî
- Kurmanckî
- Reşoyî
- Urfî
- Kerejdahî
- Efrînkî

Horasan Şiveleri:
- Ameranlûyî
- Koçanî
- Bocnûrdî
- Canbegî/Modanlûyî
- Kelûn Abdû

Ne etti? 36 ayrı lehçe, şive, ağız...

GORÂNÎ lehçesi:
-Hevramanî Textî: Hewramanın Irak'ta kalan kısmında konuşulur.
-Hevramanî Lûhonî: Hewraman bölgesinin İran tarafında konuşulur.
-Şebeki: Şabaklarca Musul yakınlarında konuşulur.
-Bacelanî: Hanekin ve Musul'da kalan büyük Bacelan boyunun konuştuğu lehçedir
-Sarlî: Musul'un kuzeyinde 15 köyde, Kakai Kürtleri'nin kulandığı şivedir.
- Kendulayî (asıl Gorani): Yarsanlar'ın kutsal dili olarak bilinen, Goran aşiretinin konuştuğu lehçedir.
- Şexanî: eskiden Halepçe yöresinde konuşulan lehçedir. İran-Irak Savaşında Halepçe olaylarından sonra bu yöredeki Goranlar Hewraman dağlarına sığınmışlardır.
- Kelhurî

SORÂNÎ Kürt ağızları:
- Erbilî
- Pişdarî
- Kerkükî
- Hanakinî
- Huşnavî
- Mukrî
- Süleymanî
- Bingirdî
- Garrusî
- Ardalanî
- Sanandajî
- Varmava
- Garmiyanî
- Câfî
- Yahudi Kürtçesi

Soranî/nin dağılımı Süleymaniye'ye kadar uzanan Kürt Baban hanedanlığıyla bağlantılıdır. Güney lehçesi" olarak da bilinir. İran-Irak hattı dışında Türkiye'de Şeyhbızın aşireti tarafından konuşulur.

ZAZAKİ (Kırmancki) lehçeleri:
1) Kuzey Zazaki (Yersim): Tunceli, Erzincan, Sivas, Muş dolaylarında Alevî Zazalar tarafından konuşulur. Bunun da kendi içinde ağız farklılıkları vardır:
- Tunceli
- Sivas
- Muş Zazakisi gibi...

Kuzey Zazaca'nın Kırmancki adlandırılması ile, Kurmançi lehçesi kavramları birbirine karıştırılmamalıdır.

2) Merkez Zazaki: Palu ilçesi başta olmak üzere Elazığ ve Bingöl illerinde genellikle Şâfî Zazalar tarafından konuşulur. Bunun içinde de şive farklılıkları vardır.
- Palu
- Eğil
- Solhan
- Hîni (Hani)
- Ergani
- Kulp
- Piran
- Maden şiveleri gibi...

3) Güney Zazaca: Siverek (Şanlıurfa), Gerger (Adıyaman), Mutki (Bitlis), Kuzey Diyarbakır Malatya dolaylarında Hanefî Zazalar tarafından konuşulur. Bunun içinde de kendi ağız farklılıkları vardır.
- Çermik
- Gerger
- Siverek gibi...

Türkücü Mahsun Kırmızıgül'ün, Avrupa Birliği baskısı ile TRT'nin Zazaca yayına başlamasından sonra, "Benim anam Zaza... ama TRT'nin Zazaca'sını anlamıyor," deyişi meşhurdur.

LUR Lehçeleri :
Farsça'yla birlikte güneybatı-İranî diller grubundan sayılır. İran'da bazı Kürt aşiretlerince kullanılır.

Aslında Kürt aşiretleri İran-Irak arasındaki dağlık bölgeden etrafa yayıldıkları için "kürtçe" diye bilinen bütün lehçe, şive ve ağızlarda güçlü bir Farsça etkisi vardır.

Ne oldu 74 lehçe, şive, ağız... Çoğu birbirini anlamaz!

Şimdi hangisinin lehçesini, şivesini, ağzını alıp ta "kürtçe anadilde eğitim" yapacaksınız? Bunu yaparken diğer 49 lehçe, şive, ağzı kullananlaın "anadil"ini unutturup, anasını bellemiş olmıyacak mısınız?

Türkiye'de herkes anadilini evde, sokakta, dildaş komşularıyla konuşmakta serbesttir!.. 12 Eylül 1980'den sonra kısa bir dönem hariç, hiç bir zaman da yasaklanmamıştır!

Ama ortak, millî ve herkesin birbiriyle anlaştığı bir tek eğitim, iletişim ve bilim dili vardır. O da TÜRKÇE'dir!

Ancak bu yazdıklarımıza bazı itirazlar geliyor...

Meselâ, diyorlar ki, "Yalnızca Kürtçüler değil, Kürtler de bu taleplerinde samimidirler."

Bu doğru değil!.. Defalarca verdik. Bu talepleri savunan partinin aldığı oy sayısı 2,5 milyon kadar. Yine o partinin iddiasına göre TÜRKİYE'de 20 milyon kürt var. Bundan 15 milyondan fazla seçmen çıkar... Demek ki, Kürt seçmenin ancak 6'da 1'i, yani % 17-18'i bu tarz talepleri destekilyor!.. Gerçek rakam 7-8 milyon civarındadır. Bundan da 6 milyon kadar Kürt kökenli seçmen çıkar. Tehditle alınan 2,5 milyon oy bunun yarısı bile etmez!.. Kaldı ki, isteyerek BDP'ye oy verenlerin bile "kürtçe eğitim" talebi yoktur. Bir halta yaramıyacağını bilirler. O yüzdendir ki, "Kürtçe kursları"na hiemen hiç talep olmamış, dershaneler kapanmıştır.

"Kürtçe anadilde eğitim" talebinde bulunanlar dahi olayın nasıl gerçekleşebileceği konusunda hiç kafayormuyorlar. Daha çok genç Kürt kökenliler şu tez"i savunuyorlar: Devlet (onların deyimiyle "tece") önce "anadilde eğitimi" (yani "Kürtçe"yi) ilke olarak kabul edecek. İkinci aşamada öğretmen okulları kurup Kürtçe öğretecek öğretmen yetiştirecek. Sonra bu öğretmenler "Kürdistan" dışındaki (Kürtlerin yoğun olarak bulunduğu İstanbul, İzmir, Mersin gibi) illerde ve tüm öteki illerdeki Kürt kökenli öğrenciler de kendi "dillerinde" ayrı sınıflarda öğrenim görecekler. (İlçelerdekiler ne olacak, söyleyen yok... Bunca lehçe, şive, ağızı konuşanların nasıl gruplandırılacağını, veya hangi lehçede, ağızda eğitim yapılacağını söyleyen yok!..) Bu işlem anaokulları ve yuvalardan üniversite bitimine dek sürecek... Yani, sizin anlayacağınız, Nasrettin Hoca'nın bahçesine dikenli çalı dikilecek, yoldan geçen koyunların yünü çalıya takılacak, sonra o yünler toplanıp, yıkanıp, eğrilecek, iplik yapılacak, çorap örülecek, pazarra götürülüp satılacak, komşunun borcu öyle ödenecek!.. Güler misin, ağlar mısın?.. Dünyada etnik diller için böyle girişimlerde bulunan bir örnek ülke var mı?

Bu arada, lütfedip, şu gerçeği kabulleniyorlar (yani onlar bizim gibi "bağnaz" değiller - hani biz Kürtçe öğrenmemekte direniyor, onun yerine İngilizce, Fransızca, Almanca, hatta Çince ve Arapça öğreniyor ama inatla Kürtçe "öğrenmiyoruz" ya) onlar bu arada Türkçe de öğrenecekler ve bizlerden geri kalmamak için öteki yabancı dilleri de hatta sular seller gibi yutacaklar... PKK'lı, DHKP-C'li bölücülerin ve de kerameti ve bilgisi kendinden menkul yazarların aklını çeldiği Kürt kökenli gençlerin ütopik değerlendirmesi bu!.. Bu arada 1997 yılında, Almanya'da, Kürt bölücülerin düzenlediği bir Cumartesi akşamı eğlencesine katılan bir Türk'ün anlattığı enteresan bir olay var:

- "Sahneye her çıkan ya bir şarkı/türkü söyledi, ya da bir şey anlattı. Yanımdaki Kürt kökenli mühendise her seferinde sordum: 'Kabaca ne diyor?' Hep 'Kusura bakma, anlamadım' cevabını verdi. Nihayet birisi sonradan Soranî lehçesinde olduğunu anladığım dilde konuşunca, çevirebildi. Bence, ilginç olan nokta şuydu: Kürtler kendi aralarında dahi ancak TÜRKÇE anlaşabiliyorlardı."

Gene ilginçtir, Kandil'deki "komuta konseyi", toplantılarında ortak dil olarak Türkçe'den yararlanıyor. Daha ne desek, bilmem ki!

Bir başka iddia da, tüm Kürtler'in - hangi lehçe konuşsalar da birbirlerini (hiç olmazsa bir süre sonra) anlıyabildikleridir. Yani, demek istiyorlar ki, "Bir lehçede Kürtçe eğitim yapılsın, nasıl olsa diğer lehçeleri konuşanlar bir süre sonra onu anlamaya başlarlar..."

Bu tabii herkes için geçerli, sadece Kürtler'e mahsus bir özellik değil!.. Hangi dilini bilmediğiniz bir ülkeye giderseniz gidin, bir süre sonra o ülkenin dilini öğrenmeye başlarsınız. Bunun en bâriz örneği 2012'den beri Türkiye'ye gelen Arap, Kürt, Yezidî, Süryânî (Asur kökenli) Suriyeliler'in kısa sürede TÜRKÇE konuşur olmuşlardır. Bu önerinin cazibesine kapılıp çeşitli lehçe ve ağızlarda konuşanları tek bir lehçede veya ağızda "anadilde eğitim" yapınca, diğer 73 lehçe, şive ve ağız sahiplerinin "anadilde eğitim" hakkının yenmiş olacağını, onların "asimile" edileceğini, kürtçülerin kendileri dışındaki Kürt kökenli vatandaşlarımız üzerinde "emperyalist" bir hegemonya kurmuş olacağını dile getirmiyor!..

İşin en acısı, sahte Atatürkçü ve sahte milliyetçi partilerden bir tek kişi çıkıp ta bununla mücadele etmiyor! Muhalifi, muvafığı gaflet, dalâlet ve cehalet içinde yüzüyor, iktidarın ihanetine sessizce ortak oluyor!

Kürtçüler, "Kürtler'in birbirlerini anlayıp anlamamaları sizi ne ilgilendir? Bu onların sorunu! kendileri karar versin! Önemli olan"anadillerinde eğitim/öğretim haklarını teslim etmektir," diyorlar!.. Bizi bal gibi ilgilendirir, çünkü onlar bizim kardeşlerimiz, vatandaşlarımız. Biz onları kürtçülerden fazla düşünürüz. Eğitimini, sağlığını, kalknmasını .in sağlıyoruz, yolunu, fabrikasını, barajını biz inşa ettik, ediyoruz. Bölücü, ayırımcı kürtçüler, PKK'lı teröristler ile şantiyeleri basıyor, makinaları, okulları, Kürt kökenlilerin dükkânlarını evlerini yakıyor, yollarını kesiyor, hzurunu kaçırıyor, hatta malını, canını alıyor!.. Elbette ki, onların birbirini anlaması, onların bizi, bizim onları anlamamız bizi ilgilendirir!.. Çünkü biz TEK bir MİLLET'iz!..

Kürt kökenli vatandaşlarımız kendi başlarına kalsa, sağlıklı bir karar verecekler, veriyorlar da!.. Yarısından çoğu PKK'yı da, onun taleplerini de desteklemiyor! Onlardan yaka silkiyor. "Ben de Kürd'üm ama, ALLAH bu Kürtler'in belâsını versin!" âdeta bir atasözü gibi Kürt kökenliler arasında yayılıyor! Çünkü silah tehdidiyle haraç veriyorlar, oy kullanıyorlar. Kendi kararlarını kendileri veremiyorlar!

Bir iddia da Kürtler'in çok zengin bir dili ve bu dilde edebiyatları olduğu... Evet, çok yaygın sözlü edebiyatı ve zengin bir müsukîsi var. TÜRK müziğini dahi etkilemiş Kürdîlî Hicazkâr, Acem Kürdî gibi makamlar var. Yeni yeni tiyatro eserleri, filimler yapıyorlar. Ancak yayınlanan "kürtçe" kitaplar için yıllardır söylediğimiz söz hâlâ geçerliliğini yitirmedi. Bütün Kürt yazılı edebiyatını bir araya toplasan, bir Aziz Nesin Külliyatı, bir Ömer Seyfettin Külliyatı, bir Kemâl Tahir külliyatı, hatta Said-i Kürdî'nin Osmanlı Türkçesi ile yazdığı Nur Risaleleri külliyatı kadar bile etmez!

Tekrar belirtelim ki, bu "hak talepleri" Kürt kökenli vatandaşlarımızın samimi istekleri değil, kürtçülerin bölücü-ayırıcı bastırmalarıdır.

Hiç unutmam, bir seferinde İstanbul'un masabaşı gazetecilerinden, Leyla Umar mıydı adı, biri Diyarbakır'da erkeklere "Kadın hakları için ne düşünüyorsunuz?" demişti de, zeki bir Diyarbakırlı,

"Valla bizim için kadın hakları değil, KARIN HAKLARI önemli"

diye cevap vermişti.

Kürt meselesine, Doğu sorununa bundan iyi teşhis konulamaz!

***

  • DİĞER BÖLÜMLER : MEDLER , OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR , TÜRKLER'İN TARİHİ - MURAD ADJİ , KÜRT KÖKENLİLERİN DTP-PKK-AÇILIM ALEYHİNE AÇIKLAMALARI , BATI ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , TÜRKLERLE İLGİLİ LİNKLER , GİRİŞ