Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

OLTACILIK

Istanbul  

erkanalpugan@hotmail.com 

GENEL BİLGİLER

Eski zamanlarda oltalarımızı at kıllarını bükerek yapardık. Balığın büyüklüğüne göre oltanın kıl adedi artardı. İzmarit için üç kat, çapari, lüfer,uskumru için   6 veya  9 kat, palamut, torik, kofana için  12 - 18 kat kıl oltalar bükülürdü. Daha büyük balıklar için İngiliz sicimi kullanılırdı.

Misinalar o zamanlar en çok  30 - 40 cm  boyunda idi. Bu misinalarda ipek böceğinden elde edildiğinden adeta Hint kumaşı .

Bu oltalar çok düğümlü olduğundan sık sıkta dolaşırlardı. Dolaşmaya mani olmak için oltalık kıllar bükülürken sağ ve sol büküm yapılır,olta bağlanırken bir sağ bir sol büküm düğümlenmek suretiyle oltanın gamlanma ve dolaşması azda olsa önlenmiş olurdu. Daha önemlisi kıl oltayı saklamak çok güçtü. Güve denen melun böcek kılları kesiyordu. Balıktan gelir gelmez oltalar sabunlu sonra tatlı su ile yıkanır ve kurutulurdu.

Artık bu gün istenen incelik veya kalınlıkta ve uzunlukta misinayı hiç düğümsüz bulmak mümkündür. Misinalar mat veya parlak yani oltalık ve bedenlik olarak piyasalarda bulunmaktadır.

Misina kalınlığı  ( mm ) olarak, çekebileceği yük ağırlık  ( Kg ) olarak aşağıda gösterilmiştir.  

mm

kg

mm

kg

0,10    0,600   0,55    13,000  
0,15  1,300   0,60    15,000  

0,20

2,200

0,65

18,000

0,25

3,000

0,70

22,000

0,30

4,500

0,75   24,000  
0,35

5,700

0,80 28,000

0,40

7,000

0,90 34,000

0,45

9,000

1,00 42,000

0,50

11,000

Misinalar mat ve parlak olarak iki çeşittir.  Mat misinalar gam yapmadığı için oltaya elverişlidir. Parlak misinalar beden için kullanılır. 

Parlak misina olta için kullanılırsa sık sık dolaşır.

İzmarit, İstavrit, Çinakop hatta lüfer oltaları 0,50  mm den fazla olmaz. 

Daha kalın kullanılırsa da bu dolaşmaması içindir. Herhangi bir balığa gerektiğinden fazla kalın olta kullanılırsa balığın vurduğu duyulmaz. Buna sağır olta denir. 

Ayrıca kalın olta suda büyük bir kavis çizer, dip zor bulunur.

 

Avlanma Vasıtaları

 Madde 9 .

Denizlerde amatör balıkçılık;

Çeşitli makaralı - makarasız, kamışlı - kamışsız oltalar ve çapari ile yapılabilir.

Parakete ile avcılık yapılması yasaktır.

İç sularda amatör balıkçılık;

Üzerinde en çok iki iğne bulunan tek veya birer iğneli iki olta ile yapılabilir.

Bunların dışındaki her türlü avlanma vasıtalarının kullanılması yasaktır.

Ancak, küspe ile sazan avında bedenin aynı noktasından çıkan ikiden fazla köstek kullanılabilir.

Amatör balıkçılıkta

Her türlü ağ (germe, uzatma, sürütme, çevirme, serpme, pinter, tarama v.b.), bayıltıcı, uyuşturucu veya öldürücü (balık otu, tüp gaz, davul, ses üreten araç ve gereçler), elektrik cereyanı, elektroşok, hava tazyiki, patlayıcı maddeler (dinamit, kapsül, bomba, torpil v.b.), sönmemiş kireç, karpit v.b. maddeler ve ışık kullanılarak avlanma yapılamaz.

Denizlerde sualtı tüfeği ile yapılacak avcılıkta her türlü ışık kaynağı, tüp, nargile v.s. kullanılamaz. Gaz ve hava basınçlı, boyu (kurulu halde zıpkın dahil en uç iki nokta arasındaki uzunluk) 71 cm.den büyük tüfeklerin amatör balıkçılıkta kullanılması yasaktır.

İç sularda su altı tüfeği, her türlü zıpkın, yaba, balyoz v.s. ile balık avlanamaz veya tüple dalarak avcılık yapılamaz.

Ancak, Ankara - Karaşar Eğri ova Gölet'inde dalış belgesi olanlar, Orman Bakanlığı'nın belirleyeceği esaslar çerçevesinde dalarak zıpkınla avcılık yapabilirler.

Tutulan balıkların karaya veya sandala alınabilmesi için kepçe ve kakıç, muhafazaları için ise çeşitli tel, ip veya çengeller ile tekne içindeki livar, çanta veya sepetler kullanılabilir.

Pinter ve avlanma sepeti kullanılarak amatör balıkçılık yapılması yasaktır.

Amatör balıkçılıkta (alabalık avı hariç) her türlü doğal (solucan, balık, böcek v.s.) yapay yem kullanılabilir.

Alabalık avında sadece yapay yem kullanılabilir doğal yemli olta ile alabalık (bütün türler) avcılığı yasaktır.

1 km ² ' den küçük göl ve göletlerde, motorlu, motorsuz her türlü tekne ve botla avlanmak yasaktır. Bunun dışındaki iç sularda boyu 4.5 m ve 9.9 Hp üzerindeki, denizlerde ise 7.5 m. nin üzerindeki teknelerle amatör balıkçılık yapmak yasaktır.

 

OLTA BEDEN

 KÖSTEK İĞNELER

BALIKÇI DÜĞÜMLERİ

FIRDÖNDÜZOKALAR

 YÜNLÜLERYÜKSÜK

 SEĞİRTMELER KOVUŞTURMA

ÇARPMALAR ATIP ÇEKME

  KIYI SÜRÜTMESİ

  YEMLER VE YEMLEME

YALANCI YEMLER

ÇAPA PARAKETE

OTURTMA OLTA KISTIRMA

MAZGALLAMA VE CIVALAMA

ZIPKIN VE KAKIÇ

KEPÇELERSEPETLER

OLTA

 

Yakalanacak balığın bulunduğu su derinliğine göre uzunluğu belirlenmiş, kelebek denen mantar veya tahtaya veya makineye sarılmış misinanın adıdır.

Bu misinanın sonuna bir fırdöndü ile beden denen, üzerinde iğneler bağlı köstekler ve en ucunda iskandil denen kurşun ağırlık bağlıdır.

Genellikle boyları 100 m civarında olur.

İNCE OLTA

Küçük boy balıkların yakalanmasında kullanılır.  

( İzmarit, İstavrit, Zargana, Lüfer yemlisi ve çaparılar. )

KALIN OLTA

Orta boy balıkların yakalanmasında kullanılır. 

( Kofana, Torik, Orfoz, Lahos vb. )

AĞIR OLTA

Büyük boy balıkların yakalanmasında kullanılır. 

( Orkinos, Kılıç, Sinarit vb. ) 

 

BEDEN

Oltanın denize bırakılan ucundaki fırdöndüden sonra  bulunur. Oltaya göre daha ince parlak misinadan düzenlenir. Beden üzerinde, yakalanacak balığın cinsine göre düzenlenmiş köstekler bulunur. Bedenin ince misinadan yapılmasına   ( ince takım ) denir. Balığı ince takım yakalar. Meraklıları olta bedenini 0,25 köstekleri  0,15 -  0,20  yaparak daha rahat çalışabilirler. Ve klasik,alışılmışın dışında zemine ve zamana uygun ilaveler yapabilmelidirler.

Ana özellikleri bir olmakla beraber bedenler kullanılış ve yapılış şekillerine göre değişik isimler alırlar. Dip bedeni, Yüz bedeni, Çatal beden, telli beden, düz beden, mercan bedeni  vb.

DİP BEDENİ 

70 -  80 cm.  boyunda  0,25 bir misinanın iki ucuna birer ilmik yapılır. Bu ilmikler kasa adını alırlar. İlmiklerin biri fırdöndü kasası, diğeri iskandil kasasıdır. İskandil kasası fırdöndü kasasından daha büyüktür. Ucuna da kurşundan rahat çekilebilmesi için ufak bir düğüm yapılır.

Balığın boyutuna göre;  0,15 -  0,20 misinadan  20 - 25 cm. boyunda iki parça kesilir. Bunların uçlarına iğne bağlanır. Ve köstek adını alırlar. Köstekler eşit aralıklarla beden üzerine bağlanır. Bu bedenle izmarit,istavrit,kaya,ispari vb. küçük balıklar yakalanır. Tabi balıkların büyüdüğü ölçüde beden ve köstek kalınlıkları değişecektir.

Balıkların özelliklerine ve büyüklüklerine  göre iğne ve misina kalınlıkları değişir.

YÜZ BEDENİ 

Üç kat misinanın  bükülmesiyle yapılan 10cm. kalın parçanın iki ucuna 15 -  20 cm. boyunda birer köstek bağlanır. Kösteklerin diğer ucuna yakalanacak balığa uygun iğne bağlıdır. Üç kat bükümün ortasından 0,30  kalınlıkta   50 cm. bir misina eklenir. Bunun ucuna fırdöndü ve sonra şamandıra veya mantar takılır. Fırdöndü şamandıra veya mantarın altında olmalıdır. Aksi mantar,şamandıra dik durmaz yüzleyen balık yeme vurduğu zaman mantarı aşağıya çeker  ve ufak bir çalım hareketiyle yakalanır. Bu bedenle sonbaharda ,havaların soğumaya yüz tuttuğu , kuytu sularda yüz kefalı, istavritin yüzlediği zamanlarda iyi çalışma yapılabilir.

ÇATAL BEDEN 

Yüz bedeninde olduğu gibi önce dört kat misinadan bükülmüş  15 cm. boyunda bir kalınlığın iki tarafına, uçlarına iğneler bağlanmış  25 - 30 cm. uzunluğunda  0,25 köstekler bağlanır.  4 katlı kalın misinanın orta yerine  0,30 kalınlıkta  ve 1 m. boyunda bir misina bağlanarak üst ucu oltanın fırdöndüsüne düğümlenir. Kıstırma;  kalın bükümle fırdöndü arasına ya tek bir kurşun olarak veya ortalarından ayrılmış irice saçmalar sıralanarak takılır. Böyle bir bedene suyun derinliğine göre şamandıra takmak suretiyle derin sularda ve derin sahillerde makine ile çalışılabilir.  Şamandıranın suya dalış direnci ile kıstırma kurşunlarını çok iyi balans etmelidir. Balık yeme dokunduğu zaman şamandıra suya dalacağından yemi serbest zannederek yutmasıyla yakalanmış olur.

TEL BEDEN 

Paslanmaz madenden  50 - 60 cm. bir tel tam ortasından ikiye bükülür. Bükme sırasında orta yerinde iskandil ve oltanın bağlanması için iki taraflı birer halka bırakılır. Serbest olan tellerin ucu kösteğin bağlanabilmesi için küçük halkalar halinde bükülür. 30 - 40 cm. boyunda  0,25  iki misinanın iğneleri bağlandıktan sonra boş tarafları telin kıvrık uçlarına bağlanarak tel beden tamamlanır. Ortadaki altlı üstlü halkaları ile bir el terazisine benzeyen bedenin üst halkasına oltanın fırdöndülü ucu, alt halkasına  da iskandil bağlandıktan sonra yemlenerek denize bırakılır. Bu bedenle izmarit, istavrit, ispari ve benzeri balıklar tutulur. Kırlangıç tel bedenlerinin telleri daha kalındır. Oltanın ucundaki fırdöndüden başka kösteklerin tellerin uçlarına bağlanan yerlerine de birer fırdöndü bağlanır. Kırlangıç tel bedeninde 3 fırdöndü olur ki yaprak yem derinliğe giderken dönerek inerse köstek kıvrılmamış olur. Kırlangıç balığı da yukarı çekilirken döne döne çıktığından oltanın gam yapmasına mani olunur.

Telli bedenle çalışırken, iskandil dibi bulduktan sonra olta yarım kulaç yukarı çekilmelidir. Eğer beden dipte bırakılırsa iğneler midye veya bir iliş kene takılıp olta kopabilir. Yahut dibe oturan yemi çurçur, horozbina gibi balıklar yerler, yem dipte gözükmeyeceğinden saatler boş da geçe bilir.  

DÜZ BEDEN 

Oltanın ucundaki fırdöndüden sonra  1 m. 0,15  misina bağlanır. 12  numara iğne yemlenerek yüksek kıyıdan veya sandaldan denize bırakılır. Suyun içinden çok yavaş inen yemi serbest zanneden balık yutar ve yakalanır. Bu bedenle kalınlıklar değişmek suretiyle istavritten kefal ve karagöze kadar bütün balıklar yakalanır.

MERCAN BEDENİ   

Bu bedenin çok büyük hususiyeti vardır. Mercan  avı bahsinde anlatıldığı gibi çok ürkek ve kurnaz olan balığın beden donanımı ince, sağlam ve muntazam olmalıdır. Tecrübeli balıkçılar  ( balığı balıkçı değil kürek ve ince takım yakalar.)  derler ki çok doğrudur. Denizlerimizde ki mercanların aynı büyüklükte olmadığı bilinmektedir. Mercan kayalıklarındaki balıkların boyları amatörlerce de bilinir. Şüphesiz ki beden kalınlıkları balığa göre değişir. Burada mercan bedenini tarif ederken normal bir balığı göz önünde bulundurduk.

Mercan oltasının kalınlığı  0,50 -  0,60 'ı geçmez. Mercan sert balıktır, fakat amatör oltayı güzel kullanılırsa balığı rahatlıkla  0,50  ile alır. Bütün maharet bedeni sağlam yapmaktır. Derin suda balığı idare etmek veya oltayı kullanmak kısmen kolaydır. Oltanın esneme kabiliyeti büyük rol oynar. Fakat iş bedene dayandığı zaman, sağlam beden değilse derhal kopabilir. Mercan gibi yukarı kadar gelip sandalı görünce bütün kuvvetiyle tekrar dibe dalan   ( fişekleyken ) balığın kepçe veya kakıçla sandala alınması lazımdır.

MERCAN DURGUN SU BEDENİ  ;

1 m. boyunda  0,50 misinanın iki ucuna birer kasa yapılır. Bu kasaların biri iskandil diğeri fırdöndü kasasıdır. Bu beden misinasının tam orta yerine düğüm bahsinde anlatıldığı gibi  sağlam bir düğümle 0,30 misinadan  25 - 30 cm. boyunda bir köstek ilave edilir. Bu kösteğin ucuna mercan iğnesi bağlanmıştır. Bedenin bir kasası fırdöndüye diğeri kasası da iskandile geçirilince beden tamamlanır. Mercan iskandilinin iki ucunda delik vardır. Bir çok durumda iskandilin alt deliğine bir öksüz iğne bağlamak faydalı olur.

MERCAN AKINTI SU BEDENİ  ;

Bu bedenin özelliği akıntılı sularda akıntının şiddetine göre iskandili ağırlaştırıp ayarlayabilmektir. Akıntı su bedeninde kalın kösteğin aksine üçlü fırdöndü kullanılır. Üçlü fırdöndünün üst halkasına olta, alt halkasına kasa yapılarak iskandil, orta halkasına da suyun ve balığın durumuna göre  5 hatta  7 kulaç uzunluğunda bir beden ilave edilir. Akıntı tesiriyle yem, sağa sola gezeceğinden, uzaklığı dolayısıyla iskandili görmeyen balık yemi kapar.  Olta denize bırakıldığı zaman iskandil dibe veya taşa değince bedeni hafifçe dipten kesmelidir. Bu hareketle kösteği, dolayısıyla yemi dipten kurtarmış ve dip akıntısı ile sağa sola kaymasını temin etmiş oluruz. Çok akıntılı sularda iskandili uzun bağlayıp dibe oturtmak da faydalıdır.

Bunlardan ayrı olarak hazırlanma şekline göre zokalı beden, sürütme bedeni isimli bedenler olduğu gibi dişli balıklarda kullanılan ve çelik telden hazırlanmış çelik beden de vardır.

KÖSTEK

Köstekler kullanıldıkları yere ve oltalara göre çıplak köstek, öksüz, piç ve hırsız gibi isimler alır.  

ÇIPLAK KÖSTEK  ;

Doğrudan doğruya izmarit, istavrit, ispari ve benzeri küçük balıklar için yapılan bedenlerdeki kösteklere verilen isimdir.

ÖKSÜZ ;

Orta boy balıkları yakalamak için hazırlanan bedenlere bağlanan ve iğneleri  4-6 numara olan kösteklere öksüz denir. Bu kösteklerle kefal, lapina, kırlangıç, kupes, minakop gibi balıklar yakalanır.

PİÇ ;

Seğirtme ve özellikle yünlülerin  35 - 40 cm. yukarısına ilave edilen , ekseriya tüylü iğneler bulunan kösteklere verilen isimdir.

HIRSIZ  ;

Küçük bir kasa ile yemli zokaların iğne dibine takılan çıplak iğnelere denir. Lüfer, palamut, kofana, yemlisinde çok kullanılır.

İĞNELER

Balık iğnesi kullanıldığı yere ve yakalanacak balığa göre renk, şekil ve boy değiştirir. Özellikle bazı balıkların iğneleri istisnasız çelik telden olmalıdır.

1- 14 numara arası iğneler küçük ve orta boy balıklar için kullanılır.

Sinarit, Levrek, Lahos, Orfoz, Kılıç ve Orkinos için çok büyük iğneler vardır.

 7-14 numara arası olanları küçük balıklar içindir. 12 - 14 numaralı iğnelere küçüklüklerinden dolay ( sinek iğne ) ismi verilmiştir.

Yemli bedenler için kullanılan ve derin su taş balıkları yakalayan iğneler, istisnasız siyah renkli çelik iğnelerdir.

BALIKÇI DÜĞÜMLERİ

Olta ve misinaların düğüm şekli sicim veya ip düğümü gibi olmaz. Balıkçı düğümlerinin  özelliği vardır. 

Burada gaye birbirine bağlanan misinalarla, iğnelere bağlanan misinaların çıkışlarının düz gelip gerilmelerde makaslanıp kopmamalarıdır. 

Düğümlerden sonra kalan uçlar kuvvetlice çekilmeli, fazlaları dipten kesilmelidir. Kesilmeyip uzun bırakılırsa oltanın dolaşmasına sebep olur. Kalın misina düğümlerinde ıslatmanın faydası olur. 

İğne bağlantılarında düğümü sıkıştırmak için dişle çekmemek dudaklarınızın  kötü durumlara düşmesini önler.

Amatörün takım çantasında düğüm çekip sıkıştırmak için pense ve fazlalıkların kesilmesi için makas bulunmalıdır.

DÜĞÜM ÇEŞİTLERİ

Düz misina düğümü - Kasa düğümü - İğne düğümü - Delikli iğne düğümü - Fırdöndü düğümü - Zoka düğümü Başlıca tipleridir.

FIRDÖNDÜ

 Ekseni etrafında dönebilen paslanmaz madeni parçalardır.Fırdöndüler, oltanın kıvrım yapıp dalaşmasını önlemek için kullanılırlar.

Olta kullanılırken Yassı dip balıkları ve yemler misinanın dönmesine ve sonucu gam denilen kıvrımların meydana gelmesine sebep olurlar.

Oltalar gam yapınca çabuk dolaşırlar. Bunu önlemek için her oltaya en az bir veya daha fazla fırdöndü takılır.

Sabit bedenlerde düz fırdöndü, beden değiştirilen oltalarda çengelli fırdöndü kullanılmalıdır. Çengelli fırdöndülerin kullanıldığı oltalarda bedene küçük bir kasa yapılır.

Üçlü fırdöndü akıntılı su mercan bedenleri ile uzun bedenli büyük balık takımlarında kullanılırlar.

Balığın büyüklüğüne göre fırdöndünün büyüklüğü ayarlanmalıdır.

Düz fırdöndü - Çengelli fırdöndü - Üçlü fırdöndü Başlıca tipleridir.

ZOKALAR

 

Dişli ve sert dudaklı balıkların köstekleri kesip kaçmamaları için, çıplak iğnelerin pala uçları çeşitli şekillerde kurşundan dökülmüş zoka yapılmıştır.

Zokanın ağırlığı oltanın dibe inmesini sağlar. Akıntılı sularda  zokaya yardımcı olarak zokadan bir iki kulaç yukarıya kıstırma denilen  kurşun da ilave edilebilir.

Zokaların ağırlıkları 15 gr. dan 200gr. kadar değişir. Ağırlıklar arttıkça iğneler büyür.

Zokalar kullanılmadan önce mazgallanarak parlatılmalıdır.

 Sarımsak zoka - uzun zoka ( sülük zoka ) - fındık zoka 

Sarımsak zokaya yaprak yem, Uzun zokaya sülük yem, fındık zokaya küçük parça yemler takılır. 

YÜNLÜLER

 

Ekim ayından sonra lüfer,palamut ve torik boğaza girerken küçük yem balıklarını da önüne katar. Bu balıklar istavrit gümüş ve sardalye gibi balıklardır. Canlı yeme alışan balıklara yemli zoka çalışmaz.

Bu durumda yünlü denilen, Lüfer veya palamut iğnesi üzerine balık biçimi kurşun dökülmüş uzun zokalar çalışır. Yünlüler, 8 - 10 cm. boyunda ve 50 - 150 gr. ağırlığında dır. Kıraça, hamsi, gümüş ve uskumru vonozsuna benzerler. Avlanacak balık önüne hangi hayvanı sürmüşse yünlü nünde o balığa benzemesi gerekir. Yünlünün göğüs kısmındaki deliğe, iğnenin ucunu kapatacak şekilde, horozun göğüs kısmından alınmış 4 - 5 cm. boyunda kırmızı iki tüy sokulur. Bu tüyler suda yüzgeçleri andırır. Daha çok kıyıdan kullanılırlar.  

  YÜKSÜK

Balık başını andıran bir kalıba palamut iğnesi konularak döküm yapılır.Kurşunun geri tarafına kalıpta bir oluk açılarak iğneyi kapatacak şekilde beyaz kazın göğüs tüylerinden kırmızı ipekle bağlanır. iğne balık tarafından görülmemelidir. Ağırlığı 50 - 75 gr. arasında olur. Kamışla daha rahat kullanılır. 

Lüfer, palamut veya sarıkanat oynağa kalktığı ( yüzlediği ) veya istavriti kıyıya sürdüğü zaman çok kullanılışlıdır.

SEĞİRTMELER

 

Seğirtme, yünlüye benzer. Yalnız burada istavrit veya gümüş gibi balık şekilleri yoktur. genellikle yuvarlak olurlar. Balık karnı gibi hafif çıkıntıları vardır. Boyları 10 - 12 cm, ağırlıkları 100 - 200 gr. dır. Seğirtmeler sandaldan kullanılırlar. Dibe bırakılan seğirtme yukarı doğru hıza beş on kulaç ( balık yakalanana  kadar ) çekilir.  Dip seğirtmesi ile Lüfer, Palamut ve torik tutulur. Üçlü iğne kullanılırsa balığın kaçması güçleşir. Düğümlerinin açılmamasına ve parlaklığının devem etmesine dikkat.

KOVUŞTURMA

Bir nevi küçük yünlüye benzer. 4 - 5 cm. boyunda olup daha çok çaça ya benzer. Ucunda 7 - 8 numara iğne vardır. Kurşunu cıvalanır. ( Parlak olması gerekir. )

Durgun koy sularında veya çok hafif akıntılı yerlerde kürek üstünde, sandal arkasından sürütülür. Ağırlık veya kıstırma konmaz. ara sıra çırpma şeklinde çekilir. Uskumru Çinakop ve hatta Lüfer bile alınabilir. Teknenin hızı ayarlanarak ( Çok önemli ) istenen derinlikte bulunulmalıdır.  Kovuşturmaya Pişkova, Sallama da derler.

ÇARPMALAR

Dip seğirmesine benzer. Atom şeklinde olurlar. Üç iğnelidirler. Balığın büyüklüğüne göre 5 - 8 - 10 - 12 cm. boyunda olabilirler. Teknede kullanılır ve oltanın apiko ( Her şey tam ve güçlü ) olması şarttır.

ATIP ÇEKME

Karadan ve kıyıdan kullanılır. daha çok istavrit içindir. Biraz dibe bırakılıp çekilirse istirangiloz, izmarit de yakalanabilir. 4 - 5 kat kalın misinanın bükülerek bir araya getirilmesiyle meydana getirilen köstek, iskandil şeklinde bir kurşunun içinden geçirilir. Kösteğin bir ucu kurşundan iki cm. çıkarılır. Bu uçta fırdöndü vardır. Kösteğin diğer ucu 10 cm. Uzunluktadır. Bu ucada beden bağlanır. Sert beden ve dışarıda kalan uzunluklar, olta fırlatıldığı zaman bedenin dolaşmaması içindir.

Uzağa fırlatılıp balığın bulunduğu suya inildiğinde ufak hareketlerle çekilir. Mevsimine göre tüylü istavrit, beyaz parlak çıplak iğne, kuyruk altı takılı siyah iğne kullanılır. Bir m. boyundaki beden çok ince 0,15 misinadan olursa takım çok avcı olur.

 KIYI SÜRÜTMESİ

Bir kamışın ucuna, kamış boyunda düz bir misina  bağlanır. Ucunda bir fırdöndü  ve sonrasında 0,15 misinaya tüylü beyaz iğne bağlanarak yapılmış beden gelir. Bu takımla gündüz ve gece ışığın denize vurduğu yerlerde akıntı yukarı titreterek sürüp kıyıdan istavrit yakalanır. Balık çoksa 2 - 3 iğne takılabilir. Balık yüzlememiş ise fırdöndünün üst tarafına küçük bir kıstırma koymalıdır.

 YEMLER VE YEMLEME

Amatör balıkçının, balık tutabilmek için balığın yediği yemleri bilmesi gerekir. Balık yemi denince akla ilk gelenler midye, karides, kurt, ak yem denen balık yemleri dir. Bunların yanı sıra canlı yem, hamur, solucan vb. bulunur. 

Midye

Amatör balıkçının çok kullandığı yemdir. Taş veya tahtaya tutunduğu saçaklı kısma bıçak sokularak yürütülmesi ile açılıp içindeki et kısmı alınır. İzmarit midyeyi çok sever dip bedeni veya çatal bedenle izmarit yemlisinde iyi çalışılır. Balığa çıkmadan önce bir bez arasında suyu alınırsa iğneye daha güzel takılır. Midye ile İzmarit, kaya, ispari, lapina ve benzeri balıklar yakalanır. Karagöz yemlisinde de midye rahat çalışır.

Karides

Sert ve boğumlu bir kabuk içinde beyaz bir eti vardır. Boyları 3 - 5 cm. arasındadır. Halk dilinde teke diye de adlandırılır. Karalara yakın yosun ve sık deniz bitkileri arasında yaşarlar. Ayrıca sal ve batık teknelerin kenarlarında bulunurlar. Karides sepeti ve kepçe ile yakalanırlar. Ayrıca 

Kurt

Dere ağızlarında toplanan çamurlarla, kıyılardaki batak yerlerde bulunur. Solucana benzerse de biraz daha yumuşak olup yanlarında pütürler vardır. İzmarit, ispari, barbunya , tekir için iştah çekici bir yemdir. Kefal balığı kurdu çok sever.

Hamur

Sardalye balığı salamura suyu veya peynir salamurası ile unun yoğrulmasıdır. Hamuru yoğururken bıçak ağız'ı ile yağ ilave edilirse iğneye rahat takılabildiği gibi balık tarafından da kolay alınmaz ve suda katiyen dağılmaz. Deniz hamuru için sardalye salamurası tercih edilmelidir. Hamura peynir ve yumurta sarısı da katarlar.

Palamut ciğeri ve bağırsağı

İzmarit, istavrit, kefal, kaya ve kefal oltalarına takılır. 

Akyem

İzmarit, istavrit, zargana, gümüş, hamsi, çinakop ve uskumrudan yapılan yemlere akyem denir. Akyemler avlanacak balığın isteğine ve nevine göre üç şekilde kullanılır. Bütün yem, Yaprak yem, Sülük yem.

Akyemle çinakop, sarıkanat, lüfer, kofana, uskumru, palamut, torik, iskorpit, kırlangıç, hatta sinarit, mercan ve benzeri taş balıkları da yakalanabilir.

Akdeniz ve Adalar denizinde bütün balıklara akyem kullanılır. İstisna olarak boğaz balıkçılığında  geçici balıklar önüne hangi balığı almış saldırıyorsa o cins balığı yem olarak ister. 

Bütün yem

Zoka veya çıplak iğneye, yem balığın ağzından sokularak ya sırtından veya anüs deliğinden çıkarılır. 

Yaprak yem

İstavrit, izmarit, uskumru gibi balıklardan filo ta  çıkarılmak sureti ile yapılır. Yaprak yem kuyruk tarafından iğneye geçirilir. Her seferinde bir defa çevrilmek ve iğneye batırılmak sureti ile iğnenin ucu kapatılır.

Sülük yem

Yaprak yemden balığın büyüklüğüne göre boylamasına iki veya üç uzun yem almak suretiyle yapılır. Bu yem daha ziyade öksüz kösteklere uzun bırakılmak sureti ile takılır.

Süline

Parmak boyunda ve kalınlığında sedef gibi kabuğu bulunan kabuklu bir hayvandır. Marmara ve Ege de bulunur. Kumların arasında kendini gizler ve başında bulunan  delik şeklindeki ağzı ile tek hücreli hayvancıklarla geçinir. Yakalamak için ince bir tel veya sopa bu deliğe sokulur ve hızla çekilip kumdan çıkarılır. Sert kıvamdaki eti mercan, çipura ( hırisof ) vb. taş balıklarını avlamada kullanılır.

YEMLEME

Avlanacak balığın sevdiği yemleri, balığı belli bir yere toplamak için,  avlamaya başlamadan önce yapılır.

Midyeler ezilerek gece veya gündüz istenilen yere atılarak. 

Bu yolla karagöz ve mercan gibi taş balıkları avlanır.

 Balık kafaları, ciğeri,bağırsakları ezilerek, küçük delikli bir torbaya konup, ağır bir taş bağlanarak avlanacak balığın toplanılması istenen yere atılır.

Bu yolla yemli kefal, Akya, Lahos, Mercan, Levrek, Palamut ve benzeri balıklar yakalanır. 

Hamurla Karagöz tutarken Balığın bulunduğu çevreye hamur parçaları atarak yemleme yapıldığında daha verimli bir avlanma yapabiliriz.

YALANCI YEMLER

Yalancı yem denizlerimizde çok kullanılmaz. Sebebi, bizim balıklarımızın yalancı yeme iltifat etmemesinden değil, bol canlı yeme sahip oluşumuzdur. Bizim sularımızda daha çok kaşık tabir edilen yalancı yemler balığın büyüklüğüne göre kullanılırlar.

                                      

ÇAPARİ

Uzun bir beden üzerine eşit aralıklarla sıralanan tüylü iğneli köstek dizisine denir. 

Beden ve köstek kalınlıkları ile köstek uzunlukları, kösteklerin sayısı balığın büyük ve küçük olması ile bolluk ve azlığı orantısında değişir.

Palamut, uskumru, istavrit ve yemli izmarit çaparileri çokça kullanılanlarıdır.

 PALAMUT ÇAPARISI

0,60 kalınlıkta ve 30 cm. boyunda kösteklere 3-4 numara beyaz ve kalaylı palamut iğneleri kuvvetli kırmızı ipekle ve kazların göğüs tüyleri ile beraber bağlanır. Bu  tüğler münasip kalınlıkta ve iğnenin damağını örtecek şekilde bağlanmalıdır. Fırdöndüden sonraki olta kısmı 0,150 veya 0,200 misinadan olduğu gibi , kalın ipte kullanılır.

USKUMRU ÇAPARISI

İSTAVRİT ÇAPARISI

YEMLİ İZMARİT ÇAPARISI

ÇAPARİNİN KULLANILIŞI

PARAKETE

Yapılış şekli başka olmakla beraber parakete, 200 -  300 iğneli bir çaparinin denizin dibine yatırılmış hali gibi düşünülebilinir.

4 türlü parakete sayabiliriz.

Kıyı Paraketesi      Sinarit veya Mercan Paraketesi     Kalkan Paraketesi     Kılıç Paraketesi  

Kıyı Paraketesi

Beden 0,60, köstekler 0,40 misinadandır. Kösteklerin uzunluğu 25 cm., açıklıkları da 30 cm. dir.

Her türlü yemle yemlenir. Kaya gelincik istavrit istrangiloz iskorpit ve daha başka balıklar yakalanır.

Kıyı paraketesi sabah çok erken denize bırakılır. En geç 2-3 saat sonra çekilmesi lazımdır. Zira yakalanan balıkları yengeçler paralar. Kıyı paraketesi karides ile yemlenerek küçük Karagöz ve Mercanlar yakalanabilir. Ancak aranan balıkların bulunduğu yerlere atmak şartıyla. 

Kıyı paraketesi en çok Nisan ve Mayıs aylarında kullanılır.

Kalkan Paraketesi 

İğneleri büyüktür. Akyemle yemlenir.Köstekleri 0,60, beden 0,100 misinadan veya ingiliz siciminden yapılır. Köstek boyları en çok 50 cm. , köstek aralıkları ise 60 cm. olmalıdır. Parakete ile kalkan ve pisi yakalanır.

Kalkan paraketesi Kavaklardan başlayarak Şile sahilleri dahil Kara denizin bilhassa Sinop ve Samsun civarında kullanılır. Kilyos tan itibaren Bulgar hududuna kadar olan sularda da parakete atılır. Malesef Boğazın Beykoz ve emsali yerlerinde kalkan yatakları bozulmuştur.

OTURTMA OLTA

Bu oltalarla daha çok Marmara kıyıları ile Adalar denizi sahillerinde balık avlanır.

Lüfer Palamut iğnesi büyüklüğünde veya yerine göre daha büyük çelik siyah iğne çelik bir bedenle fırdöndüye bağlanır. Fırdöndüden sonra sahil durumuna göre uygun bir kıstırmada konabilir. Olta 0,100 misinadan veya İngiliz siciminden olabilir. Oltanın ucu sahilde ağır bir taşa sıkıca bağlanır. Canlı yem takılmış beden mümkün olduğu kadar uzağa atılır. Kıstırmanın  dibe oturduğu anlaşılınca oltanın sahile varan kısmına küçük bir taş daha ilave edilir. Balık yakalandıktan sonra küçük taşı denize sürükler. Büyük taşla küçük taşın ağırlığı balığı yorar ve bitap bırakır. Oturtma oltanın yemlenmesi denizin durumuna , yakalanacak balığın cinsine göre değişir. Ekseriya canlı yem kullanılır. Yem olarak kullanılacak balık geç ölen balıklardan olmalıdır. Gelincik balığı tercih edilen yemdir.

Oturtma olta ile Sinarit, Akya, Lahos, Levrek, Mercan ve Karagöz gibi balıklar yakalanır. 

Eğer canlı yem, iskandil ile mantar şamandıra arasında bir kösteğe takılırsa beden dipte apiko duracağından  av daha verimli olur. Bu şekildeki oltaya bırakma olta da denir.

Bir balık avı meraklısı için şöyle veya böyle olta şekli yoktur. Anlattıklarımız klasikleşmiş şekillerdir. Balık meraklısı odur ki bulunduğu yerin balıklarını inceleyerek ona göre takım icat etmelidir.

 KISTIRMA

Oltanın dibe inebilmesi için bedenin üst kısmına ilave edilen kurşun parçalarına kıstırma denir.

Kıstırma daha çok Lüfer ve palamut yemlisinde bedenden sonra fırdöndünün alt  veya üstüne takılır. Kıyıdan atılan kaşıkların bir metre yukarısına takılan kıstırmada kaşığın uzağa atılmasını sağlar.

Kıstırmalar yaprak kurşundan veya oval biçimde dökülmüş ortası delik kurşundan olmalıdır. İki ucu delik uzunca iskandilden kıstırma olmaz , oltayı dolaştırır.

Küçük oltalar için mercimek veya nohut büyüklüğünde ve ortaları yarık küçük yuvarlak kurşunlar vardır. Bunlar daha ziyade şamandırayı balanse etmek için  kullanılır.

MAZGALLAMA VE CIVALAMA

ZIPKIN VE KAKIÇ

KEPÇELER

SEPETLER

 

 

Hit Counter

SiTE HARiTASI

                                    

DENİZLER_________________________   

DENİZ KIYILARI____________   

 

AK DENİZ KIYILARI  

EGE DENİZİ KIYILARI

MARMARA DENİZİ KIYILARI

KARADENİZ KIYILARI

DENİZLERİ ETKİLEYEN OLAYLAR___   

ATMOSFER

METEOROLOJİ  

RÜZGARLAR

AKINTILAR

DALGALAR

SİS

YAĞIŞ

HAVA TAHMİNİ_____________

DENİZLERDEKİ CANLILAR___________   

BALIKLAR_______________________   

DENİZ BALIKLARI_______________________    

AKYA    

AY BALIĞI

BALON BALIĞI

BARBUNYA

BERLAM

ÇAÇA

ÇAMUKA

ÇİPURA - ALYANAK  

ÇİTARİ

DENİZ ATI

DENİZ İYNESİ

DİL BALIĞI

DÜLGER BALIĞI  

EŞKİNA ( TAŞ BALIĞI )

FENER BALIĞI  

GELİNCİK

HAMSİ

HANİ BALIKLARI

HOROZ BİNA

İNCİ BALIĞI

İSKARMOZ ve BARAKÜDA

İSKORPİT  

İSPARİ   

İSTAVRİT   

İSTRANGİLOS

İZMARİT

KAĞIT BALIĞI

KALKAN

KARAGÖZ  

KAYA BALIKLARI  

KAYIŞ BALIĞI

KEFAL

KILIÇ BALIĞI  

KIRLANGIÇ BALIKLARI  

KİRPİ BALIĞI

KÖPEK BALIKLARI  

KOLYOZ  

KORDELA BALIĞI

KUM BALIĞI

KUPES  

KURBA BALIĞI

LAPIN - ÇIRÇIR - KİKLA - GÜN - ÖRDEK

LEVREK   

LİPSOZ  

LÜFER  

MALTA PALAMUTU

MELANURYA

MERCAN BALIKLARI  

MERSİN BALIKLARI  

MEZİT - MEZGİT  

MİNAKOP  

ORKİNOS ( TON BALIĞI )  

PALAMUT - TORİK   

PASPAS BALIĞI   

PİSİ BALIĞI

RİNGA

SARDALYA   

SARI GÖZ

SARI AĞIZ

SİNAGRİT  

TAŞ EMEN ( EMİCİ BALIKLAR )

TEKİR   

TİRSİ   

TRAKONYA   

USKUMRU   

UÇAR BALIKLAR

ÜZGÜN BALIĞI

VANDUZLU BALIK

VARSAM   

YILAN BALIKLARI

ZARGANA   

YUMUŞAKÇALAR  

KABUKLULAR   

DENİZ BİTKİLERİ   

DENİZCİLİK____________________   

YÜZME  

TEKNELER________________________   

TAŞIYICI BÖLÜMLER  

YÜRÜTÜCÜ BÖLÜMLER  

TAMAMLAYICI UNSUR  

NAVİGASYON ( SEYİR )  

DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME TÜZÜĞÜ 

YELKEN SEYİR'İ___________________   

KUVVETLERİN ANALİZİ  

YELKENLİ TEKNE HAREKETİ  

YELKENLİ TEKNE DENGESİ  

SEYİR'E BAŞLAMADAN ÖNCE   

SEYİR'E ÇIKIŞ ve DÖNÜŞ  

RÜZGAR ÜSTÜ SEYİR  

RÜZGAR ALTI SEYİR  

ALABORADAN KURTULMAK   

T.C. AMATÖR DENİZCİLİK MEVZUATI_______________   

AMATÖR TEKNELERE İLİŞKİN HÜKÜMLER   

AMATÖR DENİZCİLERE İLİŞKİN HÜKÜMLER   

AMATÖR DENİZCİ SINAVINA GİRECEK OLANLARIN BİLMESİ GEREKEN BİLGİLER.      

BALIKÇILIK____________________________________   

OLTACILIK   

MAKİNE İLE BALIK AVCILIĞI  

AĞCILIK ve BALIK AĞLARI   

BALIK YEMEKLERİ    

DALGIÇLIK TEKNİĞİ____________________   

SU ALTI FİZYOLOJİSİ   

SU ALTI FİZİĞİ   

İLK DALIŞ ARAÇLARI   

ALETLİ DALIŞ ARAÇLARI   

DEKOMPRESYON ZAMANI  ( SIFIR ZAMANI )   

SU ALTI TEHLİKELERİ   

HİPOTERMİYA   

SU ALTI FOTOGRAF ve FİLİMCİLİĞİ  

SU ALTI TÜFEK ve ZIPKINLA BALIK AVLAMA TEKNİĞİ