Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

yollar günlüğü

26.XII.1997

kökten sahtedir gülmesi yalnızlık sürgününün

inmeye görsün günün perdesi

kan yağar gözlerinin sahte gülüşüne

huzuru hayli vakittir özlenir

dere kenarında dinlenen

yağmurlu melodinin

20:00

27.XII.1997

biri var biliyorum

içimde için için nanik yapıyor

aynada gözlerini görüyorum çocuğun

keyiften ölüyorum

16:00

29.XII.1997

kanatlı haşerat dolaşıyor

kafatasımın içinde uçuşarak

her kıpırdayışı sancılar üretir.

çektiği sıkıntıyı başımın

göğsünde gideremiyorum

nice zamandır bir sevgilinin

bir habis tümör baskı yapıyor beynime

unutturuyor kederlerden başkasını

ve sindiriyor gelecekten ümitleri.

şimdiyi yaşamak ölmek zaten

yaşamak şimdiyi öldürmek

geçmişi hatırlamak timsahın ağlayışı

vızıltısını kafamın içindeki haşeratın

yalnız benim hücrelerim dinler

kulakları sağırlaşarak

ömrümün serencamı

sağırlaşmak tarihidir sadece

dağ başı huzurundan yoksun

sessizliğe mahkumiyet hikayesi

15:00

30.XII.1997

yeniden yeniden canlanır

dünde kalmaz yaşananlar

yaşanırken ne ise pahası

yine candan ödenirler

bugün dün olmuştur şimdi

çok uzaklara en eski dünlere

en pahalı hatıralar

yeniden alınsın diye yolculuk

tereddütsüz alınan biletle

başlar bir kaya dibinde

eskimiş kar kalıntısına komşu

soğuk bir ağaç gövdesinde

kazınmış harfler

kapı açar nice nice seferlere

ezel ebed çizgisinin solgun noktası

anlar canlanır

durup dururken yerinde

can sıkıntısından

yokken çevrende bir insan

anlatırsın anıları

peşinde sürüklenmekten

bîtap düşmüş gölgene

14:00

3.I.1998

gözyaşlarım dondu pınarlarında

baharın bittiğini şimdi anladım

anladım da ağlayamadım

sessizce üşüyerek,

titreyerek yürüdüm yollarda

yollar ayaza çıkıyor

ayaz yaza kapalı

ellerim cebimde

soğuğa direnmeye gayret

karakışla zorunlu barış

19:40

 

5.I.1998

I

her öykümün sonu yollarda bitiyor

ben yolların yalnız yolcusu

özlemi kovalıyorum.

yollara düşmem hesapsız

kendimi bulmak içindir.

her aşkın sonundaki burukluk

yitirdiğim diriliğin yüzünden

peşinden dolandığım özlenen

aslında yalnızca kendimim

bitenle birlikte öldüğü için

hayatiyet ararım kendime.

yeniden dirilmek için

tekrar ölmek,

tekrar dirilmek...

yaşamak dolu dolu

tekrar tekrar gömülmektir

özgeçmişimin satır aralarında.

ve aslında hep kendimdir özlediğim

ve yitirirsem kendimi

ve yollara vururum kendimi

ve aslında kendimi ararım.

aşkların gelgitinde dağılan

parçalarımla binlerce hikayedir

yollarda yaşadığım.

21:50

II

hayli uzunca sürgün yaşadım

sürüldüm odumdan ocağımdan

yandım. yandım da için için

bilmedi kimse yanımdan bucağımdan

sürgün edildim yürekten

yürekten istedim sürgünlüğü

menzili muallak bir yolda şimdi

gönüllü yaşıyorum sürgünlüğü

kaplumbağa gibiyim durduğum yer evim

berduşlar gibi evimi sırtlamışım

yoldaştır ne de olsa. bırakmam

gölgemi peşimden seğirtmişim

22:00

7.I.1998

deli rüzgarlar saldırır yelkenime

yüreğim kabarır kabarır

içimde denizler salınır.

coşkun pınarları yutan

yankılar söze dökülmez

dudaklar kilitli

kalemlerim kırık

yüreğimin kabarması

aynalarda görünmez

19:40

10.I.1998

yollara kırgınlığı dillendireceğim

yollar şimdiki yerim ister istemez

yolların yaktığı ateşi küllendireceğim

şu yolun sonu görünür görünmez

yollar yalnızlığa neden hep yoldaş

nedense yollara düşer yalnızlar

kaldırım taşları yegane sırdaş

ayağa toz diye bulaşır sırlar

sigara dumanı bacanınkine karışır

sırtında ceket, cebi kederler dolu

keder yalnızlıkla kolay barışır

yolcunun ufku kara, kırıktır kolu

yalnızların yükünü taşır sövgü sözleri

yol boyunca boynu bükük, buğuludur gözleri

22:15

22.I.1998

tavşan kanı çay deminde

sohbet bitmek bilmez

yol ile ayak arasında

kıskandırıcı ülfet

çeker çemberine

her biçare yolcuyu

menzil taban ile taş arasında

niyet dil ile diş arasında

ve kavga söz ile ses arasında

14:00

23.I.1998

hava yağmurla sel arasında

yollar kentten taşmaya niyetli

euzü sığınak korkulardan

yolcu beklemeye başlar

hareket saatini

tekerleğin çeperini öper-

yol uzadıkça özlemler tüter

yol mahreç ile menzil arasında

yılanca soğuk

kıvrak soğuk özleme dolanınca

aşkı çağrıştırır

aşk dil ile yürek arasında

yolda aşk laftır

elde kalan yalnızca kuruntu

tutku baş ile ayak arasında

yolcunun başı bir yerde

ayakları daha başka

uzayan yolları adımlar

Isparta-Ankara

00:50

 

28.I.1998

I

uzadıkça uzar yol

dipsiz karanlığında gecenin

yolcu esenlikten uzağa düşer

yol aydınlıktan uzaklaşmakta

yolculuk karakışta

ara durağı bayrammış

ne kâr

yol ayazdan ayaza uzar

yolcu tiril tiril

Uşak

18:15

II

yılların hıncıyla çiğnedim

öc aldım yollardan

yolların cerahatidir çamur

gördüğüm her yol iltihaplı

her intikam darbesiyle

biraz daha kirlendim

yol başka bir yolbaşında bitiyor

ya bu yolculuk ne zaman ...

yolları kapı ardında bırakmak

dinlenmek ve yıkanmak istiyorum

şu yolculuk zahmetinden

Uşak

23:00