BİR SPİRİTUALİSTİN DÜNYASI

Ama bu sefer Tolec akıllı davranmış, "yıldız" dememiş, "yıldız sistemi" demiş, bu ifâde Dünya benzeri gezegeni kapsıyor. Bu herhalde bizim gibi İnternet'te araştırma yaparak edindiği bir bilgi... Yalnız o, bu bilgiyi insanları kandırmak için kullanıyor, biz ise uyarmak için!.. İşin içinde artniyeti olunca, beşer mutlaka bir yerde hatâ yapıyor!.. Tolec de yapmış!..

Şimdi, Tau Ceti bizim Güneş sistemimize 12 ışık yılı mesâfede... çok yakın... Yâni Samanyolu Galaksisi'nin içinde, çünkü Samanyolu'nun çapı 100 bin ışık yılı, kalınlığı da 1.000 ışık yılı... Kaçsa da kurtulamaz!.. Andromeda Galaksisi ise, yukarıda da belirttik, bizden 2,54 milyon ışık yılı uzaklıkta!.. 12 ışık yılı mesâfe, 100 bin ışık yılı çap, bu 2,54 milyonun yanında devede kulak kalır!.. Ve nasıl olur da "Andromeda Konseyi"nin saygıdeğer 10 kıdemli üyesinden oluşan "Galaktik Federasyon", 2,54 milyon ışık yılı uzaklıktaki, üstelik başka bir galakside, Samanyolu'ndaki Tau Ceti yıldız sisteminde yerleşik olur?.. Var mı bunun herhangi bir izah tarzı?..

Anlaşılmayan başka bir husus, "Andromeda Konseyi" mi üstün, yoksa "Galaktik Federasyon" mu?.. Konsey-Counsel, "yönetim görevi yüklenmiş kimselerden oluşan topluluk, bâzı sorunları görüşüp tartışmak için toplanan meclis, kurul, heyet" demek... Aslında bir danışma heyetidir. Federasyon "savunma ve dış politika alanında dayanışma amacıyla birden fazla devletin bir birlik devleti içinde birleşmesi, aynı alandaki çeşitli kuruluşları bir arada toplayan dayanışma birliği" demek... Bu federasyon "galaktik" olduğuna göre, Andromeda Galaksisi'ndeki bir trilyon yıldızı bir araya getirmiş, Konsey'le idâre ediyor, ama nedense Konsey'in yeri belli değil de, Federasyon'un yeri 2,54 milyon ışık yılı uzaklıktaki Samanyolu Galaksisi içindeki Tau Ceti yıldız sisteminde!.. Bir trilyon yıldız içinde Federasyon'a yer bulamamışlar!..

Sonra Konsey'in 12 saygıdeğer kıdemli yöneticisi var, anladık... Federasyon ise Konsey'in 10 saygıdeğer kıdemli uyesini bulunduruyor, ama sayınca sâdece 7 buluyorsunuz. Gerisi nerde?.. E, o kadar kusur Andromeda kızında da bulunur!..

Andromedalı Varlıklar bizim özgürlüğümüz için Uzay'da savaşmışlar!.. "Kötücül Reptilianlar'ın ve Griler'in bozduğu, karıştırdığı şeyleri bertaraf etmek" için ne gayretler sarfetmişler, bir bilseniz!.. Buradan anlıyoruz ki, aslında bizim seçtiğimiz sıkıntılar Baba-Oğul Bush, Dick Cheney, Netanyahu gibilerinden değil; o nâmussuz Reptilianlar ve Griler'den!.. Bunların sonuncularını da uygun deterjanla "temiz"lediler mi, Dünyâmız Cennet olacak!.. Oh, ne âlâ, ne âlâ!.. Gel sen de oyalan Muallâ!..

Devam edelim bakalım bu Andromedalılar daha bize neler sağlayacak?

- "Galaktik Federasyon'a katılmakla ilgilenen gezegenler için, onun başlıca ilgileri şunlardır:
Ticâret, Eğitim, genelde Uzay'ın Keşfi ve insanların birbirlerinin arasında
yaşayabilmeleri ve gerçek sosyal, kültürel, dil öğrenimi ve bilgi değişimi
deneyimine sâhip olmaları için başka dünyâlara özel yolculuklar."

"Galaktik Federasyon yaklaşık 140 yıldız sistemi ve 300 gezegenden oluşmaktadır.
Kendi ilgilerinin peşinde olan gezegenlerin Galaktik Federasyon'a katılmaları
veya çıkmaları ile gezegenlerin bu sayısı artar ve azalır."

"Galaktik Işık Federasyonu, ayrıca Galaktik Işık Konfederasyonu olarak da bilinir.
" Galaktik Işık Federasyonu" veya "Galaktik Işık Konfederasyonu" hakkında bildiğim şey,
onun Dünyâ'ya bağlantılarla Sirius yıldız sisteminde yerleşik olduğudur."

Ben mi yanlış biliyorum, yoksa Varlık bir dil sürçmesi mi yaptı. bu değerli "mesaj"ın içinde?.. Şimdi meselâ Yol-İş Sendikası... Kayseri'de vardır, Konya'da vardır, her şehirde bir Yol-İş Sendikası vardır. Bir Ankara'da, merkezde bunların bir Yol-İş Federasyonu vardır ki, bütün Yol-İş sendikalarını bir araya toplar... Sonra Maden-İş Federasyonu vardır, Genel-İş Federasyonu vardır, bunları da Türk-İş Konfederasyonu bir araya toplar... Öyle değil mi?.. Hiç, bir kuruluş hem Federasyon, hem Konfederasyon olur mu?.. Andromeda Galaksisi'nde oluyormuş!.. Hem de bu Federasyon-Konfederasyon Sirius yıldız sisteminde yerleşikmiş!..

Hep yazdık, bir kere daha yazalım:

Sirius A, yaklaşık iki Güneş kütlesinde, Güneş'in çap olarak yaklaşık 1.7 katı büyüklükte, delidolu bir yıldızdır ve ömrünü tamamlamasına sadece 500-600 milyon yıl kadar kalmıştır. 9 bin santigrat dereceyi aşan yüzey sıcaklığıyla, Güneş'ten 25 kat daha fazla enerji yayar. Sirius B yıldızı , şu anki kütlesine bakılarak yapılan hesaplara göre, başlangıç kütlesi yaklaşık beş Güneş kütlesine sâhip bir yıldızın anakol evresini tamamlayıp, öldükten sonra geride kalmış olan çekirdeğidir. ... Artık enerji üretemeyen bu ölmüş yıldız çekirdeklerine beyaz cüce deniliyor. Ayrıca keşfedilen ilk beyaz cücedir. Yüzey sıcaklığı ise yaklaşık 25 bin santigrat derecedir, yani Güneş'ten çok çok fazladır.

Sirius A ile ortak bir kütleçekim merkezi etrafında yaklaşık 50 yıllık bir yörünge periyoduna sâhip olan Sirius B'nin görkemli yıldız günlerinin çok kısa sürdüğü biliniyor. Kütlesi fazlasıyla büyük olduğu için maalesef sâdece 150 milyon yıl kadar parlayabilmiş, daha sonrasında dış katmanlarını uzaya salarak bugünkü hâline gelmiştir. Sirius sisteminin oluşmasının üzerinden geçen 150 milyon yılın ardından Sirius B bir kızıl dev yıldıza dönüşmüş, bu sırada ortalıkta ne var ne yok, silip süpürmüştür.

Bugün yaklaşık 250 milyon yaşında olan Sirius sisteminin ilk 150 milyon yılını birbirine çok yakın A ve B yıldızlarının çılgın attığı bir dönem olarak nitelemiştik. Daha açık ifâde etmek gerekirse, bu ilk 150 milyon yılda yaşananlar; değil burada yaşam oluşması, yaşama izin verebilmesi muhtemel gezegenlerin, henüz yolun başındayken kavrulup yok olması için yeterlidir. Çünkü Sirius B yıldızı ölmeden önce bir kırmızı dev yıldıza dönüşmüş, Güneş'in yaydığının binlerce katı enerji yayarak sistemdeki herşeyi kavurmuştur. Bir an için buradaki gezegenlerin çok ama çok şanslı olduğunu ve sağlam kalabildiğini düşünelim:

Sistemin şu anki 250 milyon yıllık yaşı düşünüldüğünde, bu yıldızların çevresindeki olası gezegenlerin henüz bir yerkabuğu oluşturabilecek kadar bile soğuyamamış olduğunu görebiliriz. Bu gezegenlerin tamamı şu an hâlâ oluşum aşamasında alev alev yanıyor. Devâsa volkanlar patlıyor, göktaşları tarafından bombardımana uğruyorlar ve yüzey sıcaklıkları bin santigrat derece civârlarında...

Normalde gezegenlerin yüzey sıcaklıklarının düşmesi, volkanik aktivitelerin kabul edilebilir seviyelere inmesi ve tam anlamı ile soğuk ve katı bir yüzey oluşturabilmeleri için "en az" 1 milyar yıllık bir zamana ihtiyaç duyuluyor. Fakat bu sistem henüz sadece 250 milyon yaşında, yani çok çok genç. Üstelik, olası gezegenler daha yerkabuklarının soğumasına fırsat bulamadan, sistemin şu anki A yıldızı da beyaz cüceye dönüşerek ölecek.

Bizim güneşimizle kıyaslarsak, Güneş şu anda 5 milyar yaşındadır ve 5 milyar yıl daha yaşayacaktır. Bu da demek oluyor ki, yeryüzünde dinozorlar ilk gezinmeye başladığında, Sirius A ve B yıldızları henüz oluşmamışlardı bile!..

Hadi gelin, şimdi de "Sirius Misyonu"ndan, "Siriuslular"dan, bahsedin, bakalım!.. Sirius A'nın yüzey sıcaklığı 9.000 derece santigrat !.. Hangi Uzaylı yaşıyor orada??? Beyaz cüce Sirius B'nin yüzey sıcaklığı 25.000 derece santigrat!... Gel de Galaktik Işık konfederasyonu'nu yerleştir oraya... Mümkün mü? Belki orada sâdece "harlı, kavurucu ateşten yaratılmış Cinler" (Hicr Sûresi, 27. Âyet) vardır, o kadar!

Bakın, aklı başında bir vatandaşımız bu "Uzaylı edebiyâtı" hakkında neler yazmış:

- "Spiritualist paylaşımlarda modern hayâtın içinde buhran yaşayan, depresyonun
dibine vurmuş, mânevî boşlukta savrulmuş ve tüm motivasyon kaynaklarını tüketme
noktasına gelmiş kişinin, Ruhsal dengesizliğinin giderileceği vaad edilir.
Bu vaadi de bizzat yüksek varlıklardan Kanallık yoluyla, yâni Medyumik olarak
gelen Tebliğler aracılığıyla gerçekleştirir. Bu Mesajlar'ın tamâmı Ruhu
heyecanlandıran, okşayan, kışkırtan, baştan çıkaran ve azdıran bir lisânı
kullanır. Arada kendi terminolojisiyle sözüm ona bilgilendirme yapıp, ontolojik
sunumlara da imza atıyor görünerek, bedbaht tâkipçilerin Ruhlarını kilitlemeyi
kolaylıkla başarır. Hele hele Kutsal Kitaplar'dan alıntılayıp ara ara değindikleri
âyetleri de rüşvet olarak kullanmaktan çekinmez. Bu rüşvetler sâyesinde
azdırılmış Ruhlar 'Bak, KUR'AN'dan bahsediyor... Bak, şu sûreyi anlattı' deyip
biatlarını şartsız-şurtsuz ilân ederler."

"Spiritüel pornografi, 'bezgin Ruhlar nüfûsu'nu piyasa bellemiş güç odaklarının
arsızlıkta ve cürette sınır tanımayan, ilâhû soslara bulanarak servis edilen
ve edilmeye devam eden, son aşamada tâkipçisini soyut düzlemde öldüren
(hattâ intihar ettiren) yeni çağ öğretileri pazarlama stratejilerinin en
tehlikeli olanıdır."

"Kryon, RA Bilgileri, Pleiades Öğretileri , Ramtha, Ptaah,Hathorlar , Metatron(hazırlanıyor),
Başmelek Mikail ve Kasyopya Celseleri, tanımını yapmaya çalıştığım bu porno dilin
baş mimârlarıdır. Mevcut dilin altını üstünü yalamaya bilerek, ya da bilmeyerek
devam eden / devam etmiş ve Türkiye'nin Ruhçuluk ve ezoterik/ontoloji sahâsında
ünvan sâhibi olmuş özneleri de ayrıca yâdetmek şart: Kimi Medyumik öznelerin
bir iddiası da 'Ben kendimden kendime yazıyorum' şeklindedir. Kastettikleri,
Virginia Woolf'un ve James Joyce'un kullandığı 'Bilinç Akışı Tekniği'dir.
Sorsanız, bilmezler bu tekniği ama, havalı bir cümle kurup 'Ben Kanal değilim,
kendimden kendime yazıyorum' diyerek görkemli duruşlarına görkem katarlar...
Neticede her biri de aynı soysuzluğun asistanlığını yürütmektedir.
'ALLAH hepimizi bu pornoculardan korusun' temennisinde bulunarak, sizleri yeni bir
tâbirle daha tanıştırmak isterim" (deyip 'zırvalayan biri'nden alınan aşağıdaki
uyduruk Mesajı nakletmiş).

- "Yukarıdaki 2 organizasyon hakkında açıklığa kavuşturma ve farkı ayırt etme
amacı için çok berrak, yerinde ve anlaşılır olmak için, Andromeda Konsey Toplantıları'nın
çoğunun yapıldığı Ana Biyosferin Komutanı'na Konsey'in Galaktik Işık Federasyonu
hakkında ne bildiğini dün sordum. Bu noktadan itibâren kelimesi kelimesine
Komutan'ın söylediklerini yazacağım. Lûtfen not edin, o Andromeda Konseyi'nin
tüm desteğine sâhiptir."

Gördünüz mü?.. Biz burada yan dâiredeki komşuyla istediğimiz zaman görüşemiyoruz, bu kişi kafasına takılan sualleri Andromeda Konsey Toplantıları'nın yapıldığı Ana Biyosferin Komutanı'na sormuş!.. Hemen hatırlıyalım: Andremeda Galaksisi 2,54 milyon ışık yılı uzaklıkta, 200.000 ışık yılı genişliğinde, kütlesi de bizim galaksimiz Samanyolu'nun iki katı... ve bir trilyon yıldız barındırıyor. Böyle uzak bir galaksinin konseyinin ana biyosferinin komutanıyla enseye tokat, kulağa parmak samimiyet içinde, görüşüyor!.. Kendisi çok şey biliyor ya, Komutan'a da "Konsey'in Galaktik Işık Federasyonu hakkında ne bildiğini" sormuş, hem de dün sormuş... Bakın, Komutan ne demiş:

- "...Galaktik Işık Federasyonu... Onları biliyoruz. Yaklaşık 1.000 yıldır ortalardalar.
Evet, Sirius'ta yerleşikler. Küçük olarak başladılar ve hâlâ gruplarına dâhil olan
çok sınırlı gezegenler var. Onlar Andromeda Konseyi'nin üyesi değiller.
Onlarla bir ilgimiz yok... Ve hayır, Galaktik Işık Federasyonu, Galaktik Federasyon değil..
Kesinlikle değil!"

"Komutan'a Galaktik Işık Federasyonu üyeleriyle Uzay'da veya burada Dünya gezegeninde muhtemel işbirliği hakkında sordum ve işte söyledikleri" (diyor zırvacıbaşı):

- "... Hayır, hayır. Galaktik Işık Federasyonu ile işbirliği yapmıyoruz.
Ne de Galaktik Işık Federasyonu'nun parçası veya üyesi olan herhangi bir
yıldız sistemi veya gezegen ile işbirliği yapmıyoruz. Hayır."

Varlık nedense bu Galaktik Işık Federasyonu ile işbirliğini tümden reddediyor. Neden acaba?.. Çünkü "Galaktik Federasyon" denilen atmosyon teşkilât bir Medyum'un uydurması, Galaktik Işık Federasyonu denilen kıtırasyon kuruluş başka bir Medyum'un işkembesinin mahsûlü... Medyum bozuntuları kapışıyor!.. "Yok canım, öyle şey!.. Biz onlarla berâber değiliz" diye kendi dinleyicilerini tutmaya çalışıyor bu Medyum!

DEVAM EDECEK, MERAK ETMEYİN!.. ÇOK EĞLENCELİ!.. Ama siz artık metodu öğrendiniz. Aşağıdaki zırvaları da siz didikleyin. Sonra biz de birşeyler ekleriz

"Evriminizdeki 4'ncü Boyut insan olma adımını kolaylıkla, dinginlikle, zarâfetle
ve huzurla atmanızı dilerim. Bunların hepsi size bağlı. Size yolunuzda, yaşam
yolculuğunuzda huzur diliyorum."
Alıntı: Andromeda Konseyi websitesi - www.andromedacouncil.com
Orijinal makalenin ekli olduğu link verilerek websitelerine ve email
listelerine gönderilebilir.
Bu makalenin telif hakkı vardır ve yazarın yazılı izni olmadan başka
websitelerinde veya e-mail listelerinde yayınlanmamalıdır.
İzin için: exopolitics@exopolitics.com
Teşekkürler.
(Çeviri: Saffet Güler)

Bu Saffet Güler'e bayılıyorum... İşi-gücü bırakmış, ne kadar Galaktik Zırva varsa, hepsini tercüme edip sitesine koyuyor. Hiç "Acaba bunların arasında palavra var mı?" diye sormuyor!.. ALLAH akıl-fikir vermiş te, kullanmasını öğretmemiş herhalde.

Yukarıda verdiğimiz sitede, bu Amerikalı vatandaşla yapılmış bir ropörtaj var. Aynen naklediyoruz:

- "Andromeda Konseyi: Elenin, kahverengi cüce, Nibiru, yerküre değişiklikleri,
4B Dünya Andromeda Konseyi'nin Elenin, kahverengi cüce, Nibiru, Yerküre
değişiklikleri, 4B Dünya İle İlgili Güncellemesi Alfred Lambremont Webre, "
JD, MEd www.exopolitics.com

- "11 Eylül 2001’de yayınlanan, bu görüşmeciyle yapılan kapsamlı Exopolitics TV röportajında,
Andromeda Konseyinin temsilcisi, Dünya ile iletişim için Andromeda Konseyinden aldığı
güncellemeleri derinliğine konuştu.

Bu Andromeda Konseyi güncellemeleri Elenin Kuyruklu Yıldızı ve onun doğası ve fonksiyonu
hakkında kapsamlı bir tartışmayı içeriyor, söylenildiğine göre Elenin güneş sistemine giren
göksel gövdelerin arka arkaya gelişinde önde geliyor.

Andromeda Konseyinin temsilcisine göre, güneş sistemimizi güncelleyecek (yükseltecek) bu
beklemedeki göksel gövdeler şunları kapsıyor: (1) güneş sistemimizi ikili güneş sistemi yapmak
için gönderilmiş kahverengi cüce, (2) ileri 3 ncü boyut zeki insan uygarlığı tarafından iskan edilmiş
yeni bir gezegen, (3) ve güneş sistemimizde girmekten kaçınması için, iskan edilmiş Nibiru gezegeninin
sonucu güneş sistemimizin üzerinden geçişi; Nibiru’nun sakinleri Annunakiler tarafından
Dünya insanlığı üzerindeki saldırganlık döngüsünü kırmak için Andromeda Konseyinin
kendisinin görüşmesiyle ulaşılan sonuç.

Andromeda Konseyinin güncellemesi ayrıca 2011’in kalanında, ve 2012 – 13 periyodu sırasında
insanlığın bekleyebileceği yerküre değişimlerinin tartışmasını içeriyor.
Andromeda Konseyine göre, güneş sistemindeki bu bildirilen yeni değişiklikler Dünya gezegeni
dahil tüm güneş sisteminin boyutsal geçişiyle olan dönüşümün gerekli bir parçasıdır.
Elenin Kuyruklu Yıldızı ve güneş sistemimizin göksel gövde güncellenmesi ExopoliticsTV röportajında
Andromeda Konseyi temsilcisi (Tolec) Elenin Kuyruklu yıldızının rolünü ve zekice tasarlanmış bir konvoy şeklinde
Elenin Kuyruklu yıldınızı izleyen ard arda üç önemli göksel gövdeyi tartışıyor.

Tolec, Andromeda Konseyine göre, bu göksel gövde güncellemesinin fonksiyonunun, güneş sistemimizin
3B boyuttan 4B boyutlu bir güneş sisteminde evriminin bir parçası olduğunu ve boyutsal geçişle
bu dönüşümde Dünyayı ve insan uygarlığımızı kapsayacağını ifade ediyor.

Tolec güneş sistemimizin bu göksel gövde güncellemesinin anahtar veçhelerini tartışıyor.
Andromeda Konseyine göre bu bildirilen gelmekte olan güncellemelerin yazılı özeti aşağıda."

Bu Göksel Gövdelerin her biri ile ilgili gerçekler
1.) Elenin nedir?
YANIT: “ Doğal bir göksel gövde, küçük bir kuruklu yıldızdır, ama buz ve gazdan çok kayadan yapılmıştır.
Elenin kendisini izleyen Üranüs büyüklüğünde kahverengi cüce olan Tekoma’nın gelişi
için ‘yolu temizliyor’. Eliptik yörüngesiyle Elenin tabiri caizse Tekome’yi emanet etmek için güneş sistemimize
girecek ve sonra ayrılacak.”
2.) “Dünyadaki birçok insan Elenini çevreleyen piramit şeklinin farkında. Bu neyle ilgilidir?”
YANIT: “Teknolojinin farkındayız, Elenin kuyruklu yıldınızın genel alanı üzerine piramit şekilli bir
kuvvet alanı yansıtan bir denetleme cihazıdır. Sadece uzayda bir problem olduğunda bu cihazın
bu şekilde aktive edildiği görülüyor. Bu teknolojinin ayrıca Tekoma’nın Dünyanın güneş sistemine
verebileceği olası aksamaları minimize etmek için Elenin ve Tekoma’yı rotada tuttuğu görülüyor.”
3.) “O zaman neden Elenin Güneş sistemine doğru geliyor?”
YANIT: “Elenin sadece Tekoma için yolu temizliyor.”
4.) “Elenin’in kendisinin gelişi direkt olarak herhangi rahatsızlıklara veya Yerküre değişimlerine neden olacak mı?
YANIT: “Hayır”
5.) “Tekoma nedir”
YANIT: “Üranüs gezegeni büyüklüğünde kahverengi bir cücedir. Dünyanın güneş sistemine
yaklaşık olarak 2011 Ekim ortalarında varacak; ve yeni, daha küçük, çok parlak olmayan ikinci bir
güneş olarak bu güneş sistemine yerleşmesi bekleniyor. Venüs ile Dünyanın arasına yerleşmesi
bekleniyor, ama Venüse Dünyadan daha yakın.”

Ruhi Selman

selman@journalist.com