TURGAY TUNA
Tarihte kedileri en çok yüceltenler
Mısırlılar olmuş. Firavunlar döneminde kediye
tekme vuranlar ağır cezalara çarptırılmışlar.
Kedi öldürenler ise idam edilmişler.
Tanrıça katına yükselen kediler
bile var eski Mısır'da...
Öykülere, efsanelere konu olmuş;
tanrılık katına çıkartılmış bir varlık kedi. Hz.
Muhammed bile hırkasının üzerinde
kendinden geçmiş mışıl mışıl uyuyan kediyi
rahatsız etmemek için hırkasının
bir ucunu kesmeyi yeğlemiş.
Kedi eski Mısırlar için kutsal
bir hayvan. Nil vadisinin eski insanları kediyi neşe ve
müziğin, güzel şarkıların, kıvrak
dansların temsilcisi kedi kafalı tanrıça Bastet'le
özdeşleştirmişler... Eski Mısır'daki
hemen her evde kedi beslenmiş. İnanışa göre, bu
güzel yaratık miyavladıkça evlerin
içi tanrıçanın insanlara hediyesi sayılan neşeyle
dolarmış. Kedileri tekmeleyip
kovalayan kedi düşmanları eski Mısır'da dünyaya
gelmediklerine şükretmeliler...
Zira, eski Mısır'da kediye vuran, tekmeleyen, kötü
davrananlar en ağır şekilde cezalandırılmışlar..
Hele hele kedi öldürenler!.. Onların
cezası da idammış. Tarihi kaynaklara
çok ilginç anlatılar var. İsa'dan sonraki
devirlerde Romalılar'ın Mısır'a
egemen oldukları sıralarda, İskenderiye sokaklarında
dolaşan iki Romalı askerin önlerine
çıkan, uğursuz saydıkları kara bir kediyi
öldürmeleri üzerine, bütün bir
mahalle halkı, Romalı askerleri linç edip, cesetlerini
paramparça etmişler.
Mısır mitolojisine göre Bastet,
tanrılar tanrısı Ra'nın kızıdır.. Ne olmuş, nasıl olmuş
bilinmez; bu güzel kız bir gün
babasına kazarak, Mısır'ın güneyindeki Nubia çölünde
inzivaya çekilerek korkunç bir
aslana dönüşmüş. Gel zaman, git zaman Ra kızını
affedip, Mısır'a geri çağırmış.
Bunun üzerine aslan görüntülü Bastet, Assuan
yakınlarındaki Philae adasının
kıyılarında Nil sularına giderek yıkanmış ve hemen
orada sevimli bir kediye dönüşerek,
üzerine bindiği bir kayıkla Mısır'ın kuzeyindeki
Bubastis'e kadar gelip, bu bölgede
tanrısal yaşamını devam ettirmeye başlamış.
Gözleri yaşlı, kırgın ve kızgın
kız; neşe dağıtan, uysal, sevimli yaratığın simgelendiği
güzel bir tanrıça olup çıkıvermiş..
Gene eski Mısır tarihinde kedinin
kutsallığını en güzel şekilde yücelten
anekdotlardan biri de, İÖ 525
yılında, Mısır'ın kuzeyindeki Peluz bölgesine ait. Pers
Kralı II. Kambis askerleriyle
Mısır'ın kapılarına dayandığında, Peluz'da bekleyen
Mısır ordularının çetin direnişi
ile karşılaşmış. Ancak, kurnaz Pers kralı Kambis
Mısırlılar'ın hassasiyetini göz
önüne alarak, civar köylerde, kentlerde ne kadar kedi
varsa askerlerine toplattırıp
bunları birer kalkan olarak kullanmış. Bu durum
karşısında da Mısırlılar, tanrıça
Bastet'in temsilcisi kedilere zarar gelmesin diye
silahlarını bırakarak teslim olmuşlar..
Böylece, Mısır tarihinde Pers krallarının hüküm
sürdüğü yirmi yedinci hanedanlık
dönemi başlamış..
Dünyanın beşinci büyük kenti Kahire'nin
32 km güneybatısında yer alan, İÖ 2000
yıllarına tarihlendirilen antik
Mısır'ın ilk piramidi basamaklı piramidin bulunduğu
Sakkarah'taki nekropoller arasında
bir de kediler nekropolü bulunuyor...
Arkeozoologlar için eşsiz bir
laboratuvar. Geçen yüzyıldan beri burada yapılan
kazılarda gün ışığına çıkartılan
kedi mumyalarının büyük bir kısmı Kahire müzesinin
depolarında korunduğu gibi; bir
o kadarı da Paris'te Louvres, İngiltere'de British
Museum, Amerika'da Metropolitan
Museum ve İtalya'daki Torino müzesi gibi
müzelerini süslüyor.. Eski Mısırlılar,
inanışa göre öteki âlemdeki yaşamda tekrar
beraber olabilmek için kutsallaştırmış
oldukları sevgili kedilerini mumyalamışlar.
Çok güzel bir örnek de, İstanbul
Arkeoloji müzesinde bulunuyor. Mısır'da, geçen
yüzyıldan beri Sakkarah'tan başka
birçok kedi mezarlığı ortaya çıkartılmış.
Aralarında bronzdan, ahşaptan,
granitten yapılmış olanları var. Eski Mısırlılar,
ülkelerinin dört bir yanından
kilometrelerce yol katederek, kedi tanrıça Bastet'in
Bubastis'teki tapınağına gelip
kendilerine farz olan hac ziyaretlerini yerine
getirirlermiş.
Kedinin gizemli bakışları, gözlerindeki
çekicilik, antik Mısır'da bu hayvana verilen
kutsal değerin en önemli nedenlerinden.
Evinizde kedi besliyorsanız onu
kızdırmayın!. Kedi tanrıçayı kızdırıp
gazabına gelebilirsiniz.. Şaka bir yana, eski
Mısır dilinde kedinin adı "Myeou"
imiş. Herhalde, miyavlama kelimesi de oradan
geliyor.
* 14.02.1999 Cumhuriyet Pazar dergisi