Published in   
 YENI FORUM (Ankara)  Cilt 13, Sayi 281; Ekim 1992  


       ORTA ASYA COGULCU YONETIM GUNDEMLERI 

              H. B. Paksoy, D. Phil. 


Dogru gormek ve dogru yapabilmek icin daha once 
yapilanlari dogru bilmek sarttir.1 

1980 yillarinda, Sovyetler Birliginin cozulmesinin 
dunyaya "dengesizlik" getirecegi inanci ve korkusu dile 
getirildi. Bu "cokmeyi" belirli bir yerde onlemek ve 
dunya'yi bu "korkulan sonuctan" kurtarmak icin, Sovyet 
Sosyalist Cumhuriyetler Birligi (SSCB) nin "yeniden 
kurulmasi" dusuncesi ortaya atildi. Turlu yorumcularca, Orta
Asya toplumlarina, Ruslarla "yeni bir federasyon" a 
girmeleri onerisi ve baskisi yapildi.2 Bu onerilerin bir 
bolumune gore Orta Asya toplumlarina, Rus Cumhuriyeti ile 
Amerikan Federalist Papers3 yazilarindaki temel ilkeleri 
andiran bir cerceve icinde bir birlige gitmesi salik 
verildi.4 Bu oneri'yi yapanlarin, ABD'nin kurulusu ile Orta 
Asya'nin tarihleri ve gecirmis olduklari deneyleri arasinda 
tam bir karsilastirma yapmadiklari ilk bakista goze 
carpiyordu. 18ci yuzyil Amerikasinda yeni kurulmus eyalet 
devletleri: a) somurgesi olduklari Ingiltere'den ayrilmak 
isteginde idiler;  b) yalnizca kendi aralarinda ve ABD 
icinde birlesmeyi goz onunde tutmaktaydilar. "Federasyon" 
dan amac: toplu savunma, posta dagitimi, alis veris 
yasalari, din ve devlet islerinin birbirinden ayirimi gibi 
ortak islerin ortak yontemler ile yurutulmesi idi. Eyalet 
devletleri kendi ic islerinde --ortak yapilmasi gerekli 
isler disinda-- bagimsiz kalacak idiler. Atilim da yalnizca 
Amerikalilarin idi. 
Okundugunda goruldugu gibi, Federalist Papers, 
Amerikali dusunurler Alexander Hamilton, James Madison ve 
John Jay tarafindan bir dizi dusunce yazisi olarak kaleme 
alinmis ve New Yorkta'ki gazetelerde yayinlanmisti.5 Bu 
dusunurlerin amaci: ABD'nin kurulmasi icin 1787 Amerikan 
onderlerince gelistirilen, ve yururluge girebilmesi icin 
Amerikan toplumca onaylanmasi gereken ABD anayasasini6 
Amerikan secmenlerine anlatmak idi. Buna karsilik, Orta 
Asyalilar Rus carligina ve o carligin devami olan SSCB ye 
Rus isgal ordulari zoru ile alindilar.7  
Gunumuz Orta Asyalilari, gecmisteki bu deneylerine 
dayanarak, SSCB'nin devami olabilecek bir "birligin" 
surdurulmesinin ne gibi cikarlar getirecegini dusunmus 
olabilirler. Ornegin, 1905 "Rus Ihtilali" sonrasi, Rus car'i

Nicholas II (carligi: 1894-1917) St. Petersburg'da "Duma" 
(meclis) kurulmasi emrini vermisti. Bu meclis'e katilacak 
toplum sozculerinin atanmasi icin "Secimler" yapildi ise, 
gene car'in buyrugu ile Duma kisa sure sonra kapatildi. Bu 
"secimler" ve kapatilmalar 1917 ye kadar dort defa 
tekrarlandi. Orta Asyalilari temsil edecek toplum 
sozculerinin sayilari degisik "secim kurallari" yolu ile 
surekli olarak dusuruldu.8   
Ustelik, SSCB'nin bu "yeniden kurulmasi" onerisi, ABD 
anayasasina temel olan, yurttaslarin "dil, soz, toplanma, 
inanc ve yolculuk ozgurlukleri;" "kendini yonetim;" ve 
"pazar ekonomisi" ilkelerine dayanarak ele alinmiyordu. SSCB
"anayasasi"9 ile, SSCB yonetim duzeni arasinda buyuk 
dusuncesel ayricaliklar bulundugu bircok gozlemcilerin 
yazilarina konu olmus bulunuyor.10 SSCB yonetim 
uygulamasinin somurgeciligi surdurmeyi iceren bir tutum 
oldugu da belgeleri ile ileri surulmustur.11 
1991 yili sonunda kuruldugu soylenen Birlesik Devletler
Toplulugu (BDT),12 1980 lerde ileri atilmis olan, SSCB yi 
"yeniden kurma" ozlemlerinin bir belirtisi, ve yururluge 
koyma cabasi olarak ta gorulmekte idi. Kaldi ki, bu BDT 
dusuncesi de yeni degildir. 1960 yilinda SSCB'nin yerine, 
Sodruzhestvo natsii (Birlesik milletler --Commonwealth of 
nations) olusturulmasi ongorulmus idi. Moskova 
yoneticilerince bu yonteme neden olarak, Lenin'in SSCB'nin 
yapisi ile ilgili 1920 lerde ileri surdugu ilk dusuncesine 
donmek yolu gosterilmis idi. Moskova'nin 1960 daki bu 
tutumu, aslinda dunyaya ve ozellikle Cin'e karsi bir 
gosteristen baska birsey degildi.13 
Yakin gunlerde ise, 1991 sonunda kuruldugu soylenen BDT
nin yerine, "Birlesmis Bagimsiz Devletler" (BBD)14 
kurulacagi aciklamalari yapilmaya basladi. BBD, SSCB 
suresinde oldugu gibi, merkezi yasama ve yurutme kurulu ve 
tek merkezi banka yardimi ile yonetilmek isteniyor. Bu yeni 
"yeniden-kurmayi" destekleyenlerin basinda Mikhail Gorbacev,
ve Arkady Volsky bulunuyor. Gozlemlere gore, SSCB'nin bu 
yoldan surdurulmesi isteniyor.15  
Bu gelismeye ek olarak, Rus cumhuriyetinin, "diger 
cumhuriyetlerde oturan Rus azinliklarini korumak icin" cevik
guc askeri birlikleri hazirladigi bildiriliyor. Igor 
Yeltsin'in danismanlarindan olan Sergey Stankevich; Rus 
cumhuriyeti Yuksek Sovyetinin Uluslararasi Iliskiler 
Komitesi Baskani Yevgeniy Ambartsumov; ve Rus cumhuriyeti 
Savunma Bakani General Pavel Grachev tarafindan yuksek 
duzeyde desteklenen bu yeni girisim'e "aydin emperializm" 
adi da verilmekte.16 Dunya basin'inda verilen bilgilere 
gore, 1992 Agustos ayi icinde Gurcistan bu tutumun bir 
ornegi de sergilendi. Rus parasutculeri "Rus gezginlerini" 
ve "Gurcistandaki Rus askeri kuruluslarini korumak" icin 
Gurcistan'a indirildiler. 
Yukarida da deginildigi gibi, butun bu gelismeler, 1917
yilinda Bolseviklerin yaptiklari ihtilal sonucu Rus 
carligina son vererek "yeni bir duzen" kurmalarini 
andiriyor. Bolseviklerin gene 1917 oncesi Rus 
imparatorlugunun tuttugu yolda yurumeyi surdurmeleri cok 
tarihcinin gozunden kacmamis idi.17 1990larda bu gorus ve 
uygulamalarin, 1917 de yer alan olaylardan ayricaligi, 
kullanilan aciklamalarin ve yontemlerin degisikliginde 
oldugu da ileri surulebilir.  
1917 de yer alan gelismeler karsisinda, 
Turkistanlilar18 kendi ic islerini yonetebilmek icin boyle 
bir federasyon'a gidilmesini istemislerdi.19 Ancak, carlik 
Rusyasi yoneticileri bu istegi kabul etmedikleri gibi, 
aradan gecen yillar Ruslarla bu tur federasyon'un da 
yurumeyecegini ortaya cikardi. Denilebilir ki, 1920 yilinda 
Moskova'ya bagli olarak "olusturulan" Turkistan Bagimsiz 
Sosyalist Cumhuriyeti Moskova'nin bir bakima Turkistan'i 
yatistirmak ve Turkistan'ini bagimsizlik isteginin onunu 
almak istegi sonucu kurulmus idi. Turkistan BSC'in 1924 
yilinda bir kalemde ortadan kaldirilmasi ve Turkistan'in 
"cumhuriyetlere" bolunmesi de bu gorusleri destekler.20  
Turkistan cumhuriyeti yerine Moskova yoneticilerinin 
"buyrugu" ile kurulmus olan bu "cumhuriyet" lerin 
sinirlarina ve konumlarina bakilinca, onemli bir nokta 
gorunur: "cumhuriyet" lerin sinirlari, Turkistandaki 
irmaklari ve sulari bir yilan gibi kivrim-kivrim 
kesmektedir. Turkistan'in yuzeysel engebeleri ve 
burusukluklari ise boyle ayirimlari yapmayi ongormuyor. 
Bunun tek nedeni olabilir: Orta Asyalilarin kendi aralarinda
girisebilecekleri su kavgalari ile birbirleri ile 
gecinmelerini guclestirmek, dolayisi ile Moskova'ya karsi 
ortak karsi gelmelerinin onune gecmek. Bu da, ancak 
somurgeci bir dusuncenin tutumu olabilir. Orta Asya yer alti
ve ustu kaynaklarindan yararlanmadan, Moskova'nin ayakta 
durmasi cok guctur. "Devletler birbirini sevmezler ve 
birbirine dogru soylemezler. Menfaatleri icap ettikce sever 
gorunurler ve politika yaparlar. Sirasi gelince, menfaatleri
neyi icap ettiriyorsa onu soylerler ve onu yaparlar.... 
Mesele buyuk devletlerin siyasi menfaat ve hedeflerinin 
istikametlerini iyi kavramak ve onlarin daima ve ani olarak 
degismek istidadinda olan siyasetlerine samimi bir cehre ile
seyirci olmaktir."21 
Orta Asyanin bugun gundeminde olan cogulcu toplum 
duzenine gecme calismalari da yeni degildir. 1916 yilinda 
baslayan Turkistan Kurtulus Hareketinden22 hemen sonra, 
1917-1922 yillari arasinda cogulcu yonetim'e katilim 
birimleri kurulmus, amac ve yonetmelikleri basilip 
dagitilmis idi. Buyuk bir bolumunun gundemleri toplu olarak 
yeniden yayinlandi.23 Bu programlarin biri de, saklandigi 
yerde yakin yillarda bulunmus ve yeniden gun isigina 
cikarilmis bulunuyor.24 1980 in ikinci yarisinda Orta 
Asya'da kurulan Halk Cepheleri de, amac ve almak istedikleri
sonuclara ne gibi yontemlerle varacaklarini belirleyen 
belgeler yayinlamaya basladilar. Eldeki verilere gore, 1917-
1922 yillarinda yazilan siyasi parti gundemlerinin 
1980lerdeki dusunceleri etkiledigi ileri surulebilir.  
"Birlesik ve Cogulcu Yonetim" kavrami, Orta Asyalilarca
yuzyillardan beri uygulanir. Denilebilir ki, bu tur 
"federasyon" ve "federalizm" yonetimi Orta Asyalilarin var 
olusundan bu yana yerlesmis gelenekleri arasindadir. Yazili 
tarihin baslangicindan bu yana, Orta Asyalilar cok sayida 
Cogulcu Ortak Topluluklar kurmuslardir. Togan, bu 
topluluklarin kokenini uc'e ayirmaktadir:  

"Turkistan Turkleri etnoloji ve tarih bakimindan uc 
gurup teskil ederler: 1) Kipcak Gurubu: bunlar Kazak, 
Uruglu Ozbek, Mangit-Nogay, Baskurt ve Kazan 
Turklerinden ibarettir.  2) Turk-Cigil Gurubu: Buna 
sehir ve kasabalarda yasayan Kentturkleri, Tarancilar, 
Kasgarlilar ve Kirgizlar dahildir.  3) Turkmen-Oguz 
Gurubu. Bunlardan birinci ve ikinci gruplari, onasya 
Turkleri ile birlikte Guney Bati Turkleri zumresine 
dahil olan Turkmen-Oguzlara, Yakutlarin, Sayan ve Altay
Turklerinin teskil ettigi Kuzey Dogu Turklerine mukabil
Ortaturkler ismi altinda birlestirilmektedir.25 

Sozu edilen bu Turk toplumlari, cogulculugu temel alan 
basamaklarla kurulmuslardir: "Uruk" un taksimati "Oymak;" 
Oymagin taksimati "aris;" aris'in taksimati "soy;" soy'un 
taksimati "tire;" tire'nin taksimati "ara."26 Turkistanda 
kendilerine ad veren en buyuk toplulugun adinin uruk oldugu 
uzun suredir biliniyor. Uruklar, gerekli gorduklerinde 
biraraya gelip toplaniyorlar ve kendilerini yonetim duzeni 
kuruyorlar. Bu toplanmaya da "Tug Baglamak" deniliyor. "Tug 
Baglamak" icin bir onder secilmesinin de gerekli oldugu 
acikca goruluyor. Ornegin, Mogol istilasindan sonra uruklari
bir araya getirip "Tug Baglayan" Timur (O. 1405) idi. Sibani
Han ise, Ozbek uruglariyla 15ci yuzyilin sonlarinda Tug 
Baglamis idi. 
"Kazaklar ise, 1599 yilinda Kalmaklarin sikistirmasi 
ile Cu bolgesinden Taskent cevresindeki kalelere sigindilar.
1723 yilinda gene Kalmak bozgunlugu oluncaya kadar oralarda 
temelli yerlesip sahra boylarini tarim'a alistirmaya 
calistilar. Bu yonden, 'Tug Baglayip,' resmi devlet bayragi 
ilan edip bir tur yonetim ortaya cikarip, 'Yuz' ve 'Bin' 
lerle asker teskil edip 'devlet tuzumek' istediler."  
Ozbekler ise her yerde "doksan iki boy Ozbek" (Toksan iki 
bavli Ozbek) diye aniliyorlar.27 
Ek olarak, Kazaklarin Uluyuz'u, Orta Yuz'u vb. icinde 
Kipcaklardan ve Ozbeklerden boylar ve uruklar bulunuyor, ve 
bu boy ve uruklarin buyuk bir bolumu de daha once Mangit ve 
Nogay topluluklari icinden geliyorlardi. Boylelikle, Mangit 
ve Nogay topluluklari dagildiklarinda, bu topluluklari 
olusturan boylar da diger uruklara katilmislardi. Sonucunda 
da Ozbek ve Kazak topluluklari ortaya cikmisti. Anladigimiza
gore, boylarin bu kendiliklerinden acilip kapanmalari, bu 
tur kuruluslara --ic ve dis nedenlerle-- gerek gormeleri 
dolayisi ile yer almisti.  
Bu Turk boylari, kendi tore ve geleneklerini 
yasattiklari gibi, ic duzenlerini ve orun kertelerini de 
yillik "toy" lar ile korumakta idiler. Bu konuda bir acik 
ornegi Dede Korkut  kitabinda gorebiliriz.28 
Bahattin Ogel'in yazdigina gore de, her boy her yil bir
toy icin toplanirdi. Bu toplanma gunleri icinde, her urugu 
olusturan oymaklarin baslari, cadirlarini kendi ic tuzukleri
geregince, orun kertesi sirasi ile dikerlerdi. Urugun 
basindaki Han'in verdigi toy'da ise, kesilen koyunun bu 
tuzuk geregince belirlenen parcalari, adi gecen oymaklara 
verilirdi.29 Bu toy sirasinda, bu duzen icinde, urugun 
gelecegini ilgilendiren isler de konusulur, oymaklarin 
gorusleri alinirdi. Yeni Han secilmesi sirasinda da "Kenges"
(toplanti) yapilirdi. Bu duzen ve Kengesler, 20ci yuzyilin 
baslarinda bile gecerligini korumakta idi. 1905 Rus ihtilali
sonrasinda da, cogulcu yonetim birimlerinin (siyasi 
partilerin) kurulmaya baslamasi sirasinda da gene kendini 
gosterdi. Bu noktada, butun bu cogulcu yonetim birimlerinin 
neden kurulmaya basladiklarini ozet olarak incelemek 
gerekir.  

Once, M. S. 730cu yillarda Turkistanin dogusunda, Altay
daglari yoresinde dikilmis Kul Tekin yazitlarinda yer alan 
asagdaki bolum dusunulmelidir:  
Anca qazganmis itmis elimiz torumuz arti. Turuk Oguz 
baglari, bodun, asidin! Uza tanri basmasar, asra yir 
talinmasar, Turuk bodun, elinin torunun kam artadi 
[udaci arti], Turuk bodun, artin. 

[We had such a well-acquired and well-organized state 
and institutions. You, Turkish and Oghuz lords and 
peoples, hear this! If the sky above did not collapse, 
and if the earth below did not give way, O Turkish 
people, who would be able to destroy your state and 
institutions?]30  

[Boyle kazanilmis, tanzim edilmis ulkemiz, turemiz 
[var] idi. Ey Turk, Oguz Beyleri; budunu, isitin: 
Yukarda Tanri basmasa, asagida yer delinmese Turk 
milleti, tureni kim bozar?]31 

Bu belge, Turk tarihi ve Turklerin toplumsal 
yasantilarinin, Kul Tekin oncesi basladigini belirtmektedir.
Cok genis ve koklu bir tarihleri olan Turkler pek cok yerde 
Tug Baglamislardir.32 Gokturkler, Uygurlar, Gazneliler, 
Karahanlilar, Selcuklular bunlar arasinda ilk 
dusunulenlerdendir.33 Kul Tekin, gecmiste yapilan yanlislar 
dolayisi ile Turklerin baslarina gelenleri anlatir. Ne gibi 
yollarla yeniden dirildiklerini ve ozgurluklerini yeniden 
kazandiklarini ele alir. Yapilan yanlislarin gene yer 
almamalarini saglamak icin ogut verir.34 
Ruslarin Orta Asya'ya askeri guc ile yayilma 
calismalari, 1552 de Kazan'i ele gecirmeleri ile yururluge 
girer.35 19cu yuzyilda Orta Asya'nin tamamini isgal 
ettikten sonra, bu yoldan Rus carligina eklenen nufus'un 
cogunluguna, kokenlerine ve kendilerine sormadan "inarodtsi"
(yabanci) ve "musluman" adi verildi.36 Bu "musluman" adi, 
Rus carligi burokratlarinca "kanunlastirildi." Tiurkskii 
(Turkic) ve Turetskii (Turkish) gibi ayricaliklar da Rusca 
icinde icadedilerek, yururluge konuldu. Bu deyimlerin Turkce
karsiligi verilememektedir. Cunku Turkcede boyle bir ayirim 
yapilamamaktadir, yapilmamistir.37 Iddiaya gore, birinci 
deyim Osmanli imparatorlugu disinda yasayan Turklere, 
ikincisi ise, Osmanli Turklerini ve uzantisi dolayisi ile, 
Turkiye Cumhuriyetinde oturan Turkleri adlandiriyordu. 
Ruslarin bu icatlari ve tutumlari, onlarin da Oguz Han 
destanini38 okuduklarini, ve Oguz Han'in ogullarina verdigi 
uyumla birlikte yasama ogutlerin tam tersini Turklere 
asilamaya calistiklari dusuncesini ortaya koymaktadir.39 
Bunun gibi, Rus yoneticileri diger Turk destanlarini boylar 
arasinda "dagittilar," "ulestirdiler."  Turk Uruklarinin 
birbirleri ile isbirligi yapmalarini bu yonden onlemeye 
calistilar. Aslinda, Turk destanlari, butun Turklerin toplu 
tarihsel bellegidir, gecmisi ile dogrudan ilgilidir.40 
1905 Rus-Japon savasi sonucunda Rus carligi yenik 
dusunce, bu carlik sinirlari icine askeri guc ile alinmis 
olan toplumlar gene bagimsizliklarin kazanabilmek icin 
calismalara basladilar.41 Ancak, Yusuf Akcura gibi Turk 
dusunurlerin yazilarina ragmen,42 bu bagimsizligi elde 
edebilmek icin orgutlenme calismalari 1917 Rus ihtilaline 
kadar guc kazanmadi. 1917 yilinda Rus carligi dusurulup- 
cokup Bolsevikler basa gecince, Turk toplumlari da gene 
kendilerini yonetim icin yollar aramaya basladilar. Birinci 
Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Moskova'da 1-11 Mayis 
1917; Ikinci Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Kazan'da 21- 
31 Eylul 1917 de toplandi. Ardindan sira ile butun Turk 
toplumlari cogulcu yonetime gecmek icin cogulcu yonetim 
birimleri kurmaya basladilar. 1917 yili icinde: Kazaklar, 
Alas Orda; Genc Buharalilar, Yeni Buhara; Kirimlilar da 
Milli Firka'yi kurdular. Gundemlerini yayinladilar.43  

Ilk olarak, 1917 yilinda Turkistan'da yayinlanan Turk 
Ademi Merkeziyet (Federalist) Firkasinin Meramnamesi'ni 
okuyalim44 (yuvarlak ayiricilar icindeki sozcukler, 1990 
yilinda yayinlandigi gibidir)[koseli ayiricilar icindeki 
aciklamalar, bu satirlarin yazarinindir]: 
Ihtari Mahsus-- 
Turkistanda muhtariyet ve federasiya idaresini vucuda 
cikarmak icin birdan bir cora Turkistanda kuvvetli bir Ademi
Merkeziyet (federalist) Firkasi yasamak eduvunda suphe 
yoktur. Mana sul Ademi Merkeziyet Firkasi her yerde teskil 
kilinip, aza kabul eta basladi. Turkistan icin milli ve 
mahalli muhtariyet istegan her bir muslumanin sul Firkaya 
aza bolub girmegi ve kuldan kelginca sulun takviye ve 
temiyasiga hizmet kilmagi lazimdir. 

I. Devlet ve muhtariyet teskilati 
Firkanin maksadi: 
1. Rusyada mahalli ve milli ademi merkeziyet 
(federalist) esasi uzre halk cumhuriyeti etmektir. 
2. Firka Turkistan, Kirgizistan, Kafkas ve Baskurdistan
kitalari (ulkeleri) icin ve baska milli ve mahalli 
muhtariyet, Idil ve Kirim Tatarlari icin ve baska, Rusyada 
ya, durgan Turk kavimleri (halklari) icin milli muhtariyet 
talep kiladur. 
Kayit: Baska musluman vatandaslar hem ozlerine 
muhtariyet talep kilasalar, Firka onlara hame har cihetden 
yordam beradur. 
3. Muhtariyetli kitalarda aciladurgan meclis mebusanga 
(deputatlar palatasi) mahalli idaralarga ve baska butun 
teskilatga saylanadurgan [secilen] azalar umumi, beraber, 
yasrki ve bivasita saylab usulu ile saylanadir. 
4. Milletin yirmi yasga yetip, ehliyet peyda kilgan her
bir ferdi: er bulsun, kadin bulsun --sinif, din ve mezhep 
ayirmasiga bakmasdan saylamak ve saylanmak hakkina maliktir.

Kayit: Musluman kadinlarin saylavga istiraklari idari 
riya dahilinde (riat dairesinde) bulur. 

5. Yukarda mezkur barca muhtariyetlik kitalar merkezi 
hukumet ile vatan mudafaasi, pul cikarmak [para basmak], boj
ve harici hukumetler ile munasebetlerde bulmak hususunda 
alaka ve irtibatnin (bagliklikim) muhafaza kilir. 
6. Muhtariyetlik kitalar dahili meseleler (idari, mali,
ser'i, medeni, adli ve maarif isleri) de mustakildir.  
7. Her bir muhtariyetli kitanin merkezinde, kanun 
yasayi-durgan bir meclisi mebusan ve ol kanunu icra 
kiladigan bir hayati vukela (vekiller heyeti) bulur. 
8. Her bir muhtariyetli kitalar mahalli islerde keng 
[kendi] imtiyaz ve hukuklarga malik  vilayet (oblast), 
sancak (uezd) ve nahiye (ucastka)larda bulunur. 
9. Her bir muhtariyetli kitanin resmi tili ekser 
halkinin soylegen tili ve sivesi bulmak ile beraber vilayet 
ve sancaklarda yerli halkin soylesadigan til ve siveleri hem
istimal kililinir. 
10. Her bir muhtariyetli kitalarda vatan mudafaasi icin
halk militsiyasi teskil kilinip, hazirgi teskilati askeriye 
(harbii teskilatlar) usulu bitirulur. 

II. Milli Meseleler 
1. Rusyada yasayadigan Turk milleti necibesinin (tub 
milletinin) barca kavimlariga aid umumi meselelerni hal ve 
tavsiye kilmak icin milli ve medeni ittifak teskil kilinir. 
2. Bu ittifaknin kayo [hangi] tarikide yasalmagi hukuk 
ve vazifeleri muhtariyetli kitalarning birinci kurultayida 
tayin kilinir. 

III. Dini meseleler 
1. Her bir muhtariyetli kitada halis dini islerni 
karamak [bakmak/gozlemek] icin merkezde mahkemei seria 
(seriat mahkemesi) ve vilayetlerde onun subeleri  ve her bir
sehir, kislak ve ellerde kazihaneler [kadiliklar] acilir.  
2. Rusyada yasayduran butun muslumanlarin kavmiyat ve 
mezheplerini ayirmasdan dini meselelerini hal ve tavsiye 
kilmak icin saylanmis bir seyhulislam tahti riyasetinde 
varca musluman kita ve milletlerning vekilleri murekkep bir 
hayati diniye kurulur. Bu hayatga Turk bolmagan 
muslumanlarin ham vekilleri istirak kilir. 
3. Vekiller saylanganda her kitanin nufusu (ahalisi) 
itibara alinip, vekillerinin adedi nufusuna karab tayin 
olunur. 

IV. Muhtariyetli kitalarda ehliyet (fukaralik) hukuku 
1. Cumle ahali, kaysi [hangi] din ve kaysi mezhebde 
bulsa [olsa] ham, kanun karsida barabar sanalur. 
2. Hurriyeti vicdan (vicdan erkinligi) tam manasiyla 
icra kilinip, ahaliden hic kim dini, mezhebi ve itikadi ucun
takib ve tazyik kilinmaz. 
3. Din ve mezheplerden hic biri hukumet tarafindan 
baskalarina tercih kilinmaz (artik gorulmez). 
4. Her kim oz fikrini, hayalini soylemekte, matbuat ve 
baskalar vasitasi ile nesr ve ilan kilmakda ihtiyarlidir. 
5. Uy [ev] icleride bulsun, acikda bulsun, isteyen 
meselelerini muzakere ve hal etmek icin her kimin yigilip 
[toplanip] ictima yasamakta (yigilmakta) hakki vardir. 
6. Cemiyet yahut bir ittifak yasamak icin hec kimden 
ruhsat sormakta intiyac yoktur. 
7. Hurriyeti sahsiye ve muhafazati baytiya (aile 
muhafazasi) tamamiyla tatbik kilinip, teyavuslu mahkemelerin
kararindan baska, birovnin uyina girip tintimak, hat ve 
kitaplarini karamak mumkun imazdir. 
8. Kamalgan her kisinin yirmidort saat icinde tevuslu 
mahkemeye tapsirilmagi lazimdir. 
9. Pasport usulu bitirilip [kaldirilip], hem memleket 
dahilinde veya haricinde olsun, her kim hohlagan yerde hec 
kimden suramasdan ketmakda haklidir. 
10. Yukarda mezkur parca ehliyet hukuku esasi kanaunga 
dahil bolup, mudafaa ve muhafazasi mahkemei alilere havale 
kilinir. 

V. Iktisad ve maliye meseleleri 
1. Firka parca saliklerini bitirip ve barham verip, 
fakat yer, su ve ticaret (savda-satik) daromadlari ve baska 
seri yollardan salik pulu almak taraftaridir. Bu saliknin 
miktari daromadin artmasina karab miktar ve hem faydada 
artip baradir. 
2. Firka huner ve dehkancilikda gerekli esbab ve 
masinalarin ve ahali tarafindan isletiledurgan birinci 
zaruri narsalarin kup ve arzan bulmakligi icin bac [vergi- 
gumruk] saliginin ozaytirmagin [azaltilmasini] talep kilir. 

VI. Yer meselesi 
1. Firka padisahlik mulklerinin ve padisahin hususi 
yerrinin ve kniazlar hanedani mahsus yerlerin parcasini 
bedelsiz (hak tulamay) musadere kilip, hasil mecmuundan 
lazim miktarda ekicilik ile mesgul olan mahalli halka satmak
yahut icara vermek tariki ile taksim edilip, yer verilisini 
lazim toladir. 

Hususi yerler dogrusunda: 
2. Turkistan kitasindan baska butun Rusya vilayeti 
ozlerine mahsus kanday bir kanun kabul etse, muhtardirlar. 
Amma Turkistanda hadden ziyade hususi mulke malik payscik 
(paylasici/ortak) ve olpovitlar kup bulmagan sababli 
Turkistandaki hususi mulkler, hazirda oz egalarinin 
tasarrufunda kalub tururlar. 
3. Bazi havadisler (hadiseler) sebepli (Mingtepedaki 
Isan vakasi gibi) cemaat kulidan cebren musadere kilinip, 
baskalarga taksim kilingan yer ve kislaklarin evvelki 
egalariga kaytarmakga hareket kilinir. 
4. Hukumet yahut cemaat tarafidaki musadere kilingan 
vakiflarin parcasini vakifnamaga muvafik asilga kaytarmak 
icin tevisli tedbirlerge hazirdan baslab kirisir. 

VII. Isciler meselesi 
1. Firka, iscilerning ittifak ve cemiyetler berpa 
kilmaklariga ve, lazim kurilganda, umumi ve hususi suratda 
is taslamak vasitasila oz hukuklarini mudafaa kilmaklariga 
mani bulunmaz. 
2. Iscilere mahsus koyulmus kanun ve imtiyazlarin 
hususi hizmetlere ham samil (tegisli) bulmagini ve iscilerin
hukukunu mudafaa kiladigan kanunlarin icrasina bakadigan 
dairada isci vekillerinin ham istirak etmeklerini teleb 
kiladur. 
3. Isci hatun ve bolalarin [cocuklarin] hukuklarini 
muhafaza etmek ve sihhatlerine zararli islerden butun 
iscilerin hususi kanun ve kaideleri ile idare edilmesi 
matluptur. 
4. Hususi kanun ve kaideler tahtinda (tarikinde) 
kiritilmegen sermayedarlar bile isciler arasinda cikadigan 
bazi bir cancal ve nizalar her iki tarafin vekilleriden 
teskil edilmis heyet tarafindan hal kilinir. 
5. [1] Oz iscilerini istohovoyt (strahovanie --sosyal 
sigorta] kildirmaga sermayedarlarin hukumet tarafindan 
mecbur kilinmasini  [2] karilik [ihtiyarlik] ve zayifliktan 
mudam aciz kalgan iscilerin devlet hisabidan istohovoyt 
kildirilmagini ve [3] iscilerge mahsus kanunlarin 
bozulmasligini kanun ile muhafaza kilinmagini telep 
kildadur. 

VIII. Adliye meseleleri 
1. Mahkemelerin yalgiz kanun ve seriatga tabi bulup, 
her hal mudahilatlardan  ve taskari [dis] kisilerin halali 
[gecici] ve anga katismaklaridan (aralasmaklaridan) hali 
bulmagi lazimdir.  
2. Tevuslu mahkemelerin kakari kanunen tasdik 
edilmezden hic bir kisi cezalanamaz. 
3. Heyeti icraiye tarafindan hakimlerning tayini, azli 
(boslatilisi), nasbi (tiklanisi) ve hem tebdilige 
(almastirilisi), hususen mahkemelerdeki islerning barisiga 
hic bir bahane ile mudahele (dahl) kilinmaz. 
4. Cezalar masruta (Konstitutsiya) usulu ile, yani 
meclisi mebusan tarafindan cikarilgan kanunga muvafik bulur.
5. Istintak (tergov) esasinda mudafaa vekil (advokat) 
tutmak usulu kabul edilir. 
6. Cinayet mahkemeleri yalgiz ikiga ayrilir. Biri 
bidayet (baslangic) mahkemesiki, hakimleri halk ve cemaat 
tarafindan saylanir. Digeri mumeyyiz (baska ayratilgan) 
hakimlerge malik istinaf mahkemesiki, bidayet mahkemesining 
isleri hakikat ve temyiz (ayrim) eder.  

IX. Maarif isleri 
Maarif isleri ademi merkeziyeti enam usulunde mavafik kanun 
uzere tesis ve teskil kilinir. 
1. Ilm ve maarif isleride cumle ahali ve milletge 
ayirilmasdan, erkek ve hatunlar barabardir. 
2. Mekatib (mekteb) isleride hususi sahislarin gayreti 
ve mahalli idarelerin tesebbusu ile islenmis islerde hec 
vech (sebep) ile tahdid kilinmaz [sinirlanmaz]. 
3. Tedrisat (dersler)in azad ve serbest (erkin ve 
baglik) olmakligi lazimdir. 
4. Mekatip arasida irtibat (bagliliklar) bolub, 
iptidailerden (baslangic mektep) residiylere (tuluksuz orta 
mektep)[rustiye], residiylerden idadiylere (orta mektep), ve
idadiylerden aliylere (ali mektep) kolaylik ile talebeler 
kabul kilinidurgan usulude bulunur. 
5. Darulfunun ve baska ali mektepler cumlesi dahili 
(icki)[iceri] isleride ihtiyarli ve tedrisatda azad 
bolurlar. 
6. Ali mekteplerning avam arasidaki ilm ve medeniyet 
hususlaridaki hereket ve tesebbuslerige mumanaat (manilik) 
kilinmayor. 
7. Mahalli idaralarning talim ve terniye hususundaki 
gayret ve hareketleriga mumanaat kursatilmaydir. 
8. Talimi iptitaining umumi, meccani (bepul) ve mecburi
bulmagi gerektir. 
9. Mahalli idareler tarafindan katta ve buyukler icin 
aciladigan mektep, kutuphane ve kiraathane isleriga kengclik
verilir. 
10. Huner ve sanayi (sanatlar) terakkisinga gayret ve 
tesebbus edilmegi gereklidir. 
11. Iptidai ve idadi mekteplerde tedris (ders) tili her
bir muhtariyetli eyalet (muhtar vilayet)ning ekseriyet 
ahalisinin suyledigan tili ve sivesi olur. 
12. Residi ve idadi mekteplerde Rus tili ve umumi Turk 
sivesi lisan olunup, ders verilmesi mecburi olur. 
13. Ali mekteplerde cumle Turklerin umumi edebi tili ve
sivesi ile ders verilir. 
14. Kirk bola yigilsa, ekalliyette (azinlikta) kalan 
milletler icin acilmis iptidai (usul) mekteplerde ders oz 
dillerinde okumagi mecburidir. 
15. Yeter derecede talebe olur ise, ekalliyet teskil 
kilgan millet bolalari icin tedrisat (dersler) oz dillerinde
olmak sarti ile residi ve idadi mektepleri olur. 

Meramnamede beyan kilingan maksadlarga yetismek icin 
firka evvela cenabi hakka ve sonyan (ikinciden) tamami 
mihnetkes ve milletperver vatandaslara suyalub ve takya 
kilinir.  
Son. 

Turk Ademi Merkeziyet Firkasinin Nizamnamesi 
1. Turk Ademi Merkeziyet Firkasinin maksadi Rusyada 
muhtariyetli mahalli ve milli esasi uzere cumhuriyet inam 
(halk cumhuriyeti) teskil etmektir. 
2. Firkanin maksadina hizmet etmegi hohlagan her bir 
musluman, hohlasa erkek, hohlasa hatun, her kaysi meslek ve 
siniftan bulsa bulsun, sifahi (agzaki) yahut tahriri (yazma)
suretde azaligini hahlasa, isbu vakt firkanin iki azasinin 
sahadeti (guvahligi) ve heyeti idarenin tasdiki ile kabul 
kilinir. 
Kabul kilingan azalar firkanin nizamnamesine ve 
cemiyetlerinin kararlarina tabi olur. 
3. Her bir kitadaki idari merkezler, vilayet idareleri,
firkanin baska subeleri ve lazim tapsa, idarei merkeziye 
tarafindan gonderilmis vekiller her birleri aza kabul kila 
olurlar. 
Kayit: Firkanin maksadi malum bulgan her bir joyda 
[yerde], meyil ve arzusu bir tudeler mevcut bulganda, o 
yerden teskilat komitesini tesis edip, merkezi idareye ilan 
kilib, merkezi idare arasida alaka ve irtibat amalga 
getirilsin. 
4. Firkanin zararina ve ziddina dogrudan dogru veya 
vasita ilen is goren azalar heyeti merkeziye tarafindan kat'
ve karar ile firka azaligindan cikarilir. Eger cikarilmis 
aza heyeti merkeziye kararina razi bulmasa, umumi kurultayga
arz kila olur. Nadvanin (umumi meclis) karari katidir. 
5. Her aza muayyen vakitlerde cemiyetinin tayin ettigi 
miktarda firka sandikina azalik hakki verir. 
Kayit: Aza yazilmakni hohlagan kisi azaliga girmek icin
bir sum [para birimi; zamanin rublesi] vermegi lazimdir. 
6. Firkanin Firkanin umumi yigin (nadva)lari yilda bir 
mertebe idarei merkeziyeler (merkezi idareler) tarafindan 
cikarilir. 
 7. Kita dahilinde cagirilan umumi nadvalar firkanin 
kilar islerini tayin eder, idarei merkeziye intihab kilar 
(saklar), madahil ve mesarif vechlerini (girim ve cikim 
meblaglarini) tasdik eder ve firkaya ait baska meseleleri 
hal kilar. 
8. Umumi kurultaylar heyeti merkeziye azalarindan 
vilayet komiteleri ve baska mahalli teskilat 
numayendelerinden venadvanin maslahati ile idarei merkeziye 
tarafindan cagirilmis azalardan teskil kilinir. 
9. Numayendelerin adedi heyeti idare tarafindan tayin 
kilinir. Heyeti idare marifeti ile cagirilan azalarin adedi 
kurultaya istirak eden umumi numayendelerin onda birinden 
artik bulmasligi lazimdir. 
10. Kita dahilinde firka islerine ve matbuatina nezaret
etmek butun firka namina resmi ilan ve beyanat vermek, 
hazine idaresi bu vech (meblag) layihasinin tertibi idarei 
merkezieye tevusluktur. 
11. Heyeti merkeziyeler kita kurultaylari tarafindan 
yasirun tavus ile cemiyetde mevcud azalardan bir yil 
muddetle saylanir. Heyeti idare azalarinin adedini nadva 
tayin kilar. 
12. Heyeti merkeziyenin nadvalarini tayin eden sartlari
ile iki idare azalari cagirmaya muhtardir. 
13. Mahalli teskilat kanday suretde is gormeklerini ve 
kaysi yilda idare teskil etmeklerini kurultaylar tarafindan 
men kilinmayan usuller ile ozleri tayin kilarlar. 
14. Vilayet dahilinde firka azalarini, firka islerini 
idare etmek icin vilayet komitesi teskil kilarlar. 
15. Vilayet komitesi azalari vilayet kurultayi 
tarafindan bir yil muddetle saylanir. 
16. Vilayet dahilinde nadvalar cagirmak mahalli 
komiteye tevusludur. 
17. Vilayet komitesinin munasib ve salah gorusune 
sehir, sancak ve nahiye komiteleri teskil etmek mumkundur. 
Bu komitelerin arasindaki munasebat vilayet kurultayi 
tarafindan tayin kilinir. 
18. Firka azalarinin adedi yuze kadar yetgince firka 
teskilat heyeti tarafindan idare olunur. Yuz nefer aza 
yiginlangan sonra meclisi muessesan (tesisciler meclisi) 
cagirilip, yasirun saylap ile idare heyeti tayin kilinir. 
Kayit: Birinci idare saylavinda heyeti idare azalarinin
yirmisi teskilatlardan olmasi gerektir. 
19. Butun Rusyada mevcut firkalarin faaliyet ve 
vaziyetini tayin ve tasdik etmek icin yilda iki mertebeden 
kem bulmaslik sarti ile cumle kitada ve idare merkeziye 
vekillerinden teskil bir kongre (zor cemiyet) (kongress)ler 
cagirilir. 
20. Birinci kongre Taskent idarei merkeziyesi 
tarafindan cagirilip, keyin vaka buladigan ictimalarin 
daveti kongre tarafindan ikinci idarei merkeziyelerden 
biriga havale kilinir. 
21. Idarei merkeziyeler kongresi lazim bulur ise, butun
Rusyada mevcut firkanin umumi islerini idare etmek icin 
umumi bir idarei merkeziye tesis kilar. 
22. Isbu meramname ve nizamnameyi tekmil ve tashih 
etmeye umumi kurultayin ihtiyari vardir. 
Son. 

Turk Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasinin meramname
ve nizamnamesi. Bu kanunun birlesip yazici zatlar: 
Molla Kemalettin Kazi (kadi) Domulla Rahmanberdioglu, 
Kokand; 
Molla Muhiddin, Mahdum alam Molla Muhammed, Andican; 
Molla Baki ahund Domulla Adilbayoglu, muderris, Andican; 
Molla Nurettin alam Yoldashoca isanoglu, Andican; 
Molla Muhammedcan Baybaca Kemalcanbaef, tuccar, Andican; 
Mirza Abdulkadirbek Mirzaahmet Kosbegiof [Kusbeyoglu]45, 
Andican; 
Molla Abidcan Mahmudyar, tuccar, Kokand; 
Mir Adil Mirza Ahmetoglu, tuccar, Skobelef; 
Munevver Kari Abdurresidcanoglu, Taskent; 
Molla Mahmudhoca Behbudi, Muftu, Semerkent; 
Abdulkasim Muhammed Aminzade; 
Muhammed Amin Efendizade -- Kafkas ulemalarindan; 
Sadreddinhan mahdum Muhammed Serifhoca kazioglu, Taskent; 
Molla Mir Abdullah Molla Sahmirza ahundoglu, ehli talebe, 
Taskent. 

5 zulkade 1335 hicri 
11 sunbule (11 Eylul) 1917 miladi 

Japon bilim adami Hisao Komatsu,46 Z. V. Togan'in47 
yazilarina dayanarak, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet 
(federalist) firkasinin gundeminin Azerbaycan Musavat 
partisinin gundeminden alindigini gostermistir.48 
Azerbaycan Musavat partisinin ilk kurulusunun Baku'da 1911 
yilinda oldugu belirtiliyor.49 Musavat'in 1917 yilinda 
Azerbaycanin Gence sehrindeki Turk Ademi Merkeziyet Partisi 
ile birlesmesi sonucu, ortaya Turk Ademi Merkeziyet-Musavat 
partisi cikmisti.50 "Bu partinin adi bile, Osmanli Ademi 
Merkeziyet Firkasini andiriyordu. Azerbaycandaki Difai 
Firkasinin, Osmanli Ademi Merkeziyet Firkasi ile 1906 yilini
kadar geri giden iliskileri vardi."51   
Boylece, Azerbaycandaki bu yeni Turk Ademi Merkeziyet 
Firkasi-Musavat firkasinin gundeminin, Turkistana davet 
edilen Azerbaycanli Mehmet Amin Efendizade tarafindan 
Taskent'e getirildigi, ve, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet 
(federalist) Firkasi gundemine temel olarak alindigi 
anlasilmaktadir. Azerbaycan ve Taskent Turk Ademi Merkeziyet
(federalist) firka gundemleri karsilastirildiginda, 
Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firkasinin, 
Azerbaycan Turk Ademi Merkeziyet-Musavat partisinin 
programini52 "meramname" basligi ile kendine temel aldigi 
goruluyor.  
SSCB nin kendini "Yeniden Kurma" konusmalari 
basladiktan sonra, goze ilk olarak "Halk Cepheleri" carpmaya
basladi. Her bir "SSCB Cumhuriyetinde" kurulan bu Halk 
Cepheleri, icinden ciktiklari toplumlarin cogulcu yonetim 
isteklerini toplu olarak anlatmak ve uygulamak istegi ile 
kurulmuslardi. Bu Halk Cepheleri icinde, dogal olarak, her 
turlu dusunce akimi bulunuyordu. Azerbaycan Turkleri53 de 
bir Halk Cephesi kurduktan sonra, "kanunlara karsi" olmasina
bakmadan, cogulcu yonetime toplu katilim birimleri kurmaya 
basladilar.  
"SSCB yi Yeniden Kurma" akimi baslangici sonrasi 
Azerbaycanda ilk kurulan cogulcu yonetime toplumsal katilim 
birimi Azerbaycan Dircelis Partisi oldu.54 O gunlerde parti 
kurmak Moskova tarafindan yasaklanmis oldugundan, kurucular 
kendilerini saklamak zorunda idiler. 1990 yili Kasim ayi ile
1991 yili Subat aylari arasinda Azerbaycan Dircelis Partisi 
ile, Azerbaycan Halk Partisi birlesti. Ortaya, Azerbaycan 
Halk Dircelis Partisi cikti.55 Bagimsiz Azerbaycan 
Cumhuriyeti 1992 yili Cumhurbaskanligi secimlerine katilmak 
icin yeni partiler de kuruldu.56 
Orta Asya'da oymaklar ve uruglar arasinda surekli 
dusunce alis-verisi ve isbirligi olmustur. Bu durum, 20ci 
yuzyilda giderek artmistir. Turkistan Kurtulus Savasi 
(Turkistanda "Milli Kiyam" olarak ta bilinir) 1916 yilinda 
baslamis idi.57 Turkistanli aydinlar, Turkistan 
bagimsizligini kazanabilmek icin her yonde calismalara 
girismislerdi. Bu ugraslari sonuclar veriyordu. 1921 
Ilktesrininde Semerkant'ta ve 1922 yilinin Eylul ayinda 
Taskent'te Ozbek ve Kazak kongrelerinde muzakere edilip 
ortaya cikarilan ilk cogulcu gundemlerden birinin 
maddelerine goz atalim. Bu gundem, 1916 yilinda Turkistan 
Kurtulus Hareketinin baslamasi ile kurulan "Cemiyet" in58 
calismalarinin sonucunda yazilmistir: 

1. Cemiyet'in gayesi, Turkistanin mustakil olmasi ve 
Turkistanin mukadderatini Turkistanlilarin kendi ellerine 
almalari; 
2. Mustakil Turkistanin idare usulu demokratik 
cumhuriyettir; 
3. Istiklal kesbi ancak milli ordu teskili ile 
mumkundur, milli hukumet ancak milli orduya istinat eder; 
4. Turkistanin istiklali, iktisadi istiklal sayesinde 
mumkundur. Turkistan iktisadiyatinin umumi hatlarini tayin 
etmek, sanaat (endustri) ve ziraatin hangi kisimlarina daha 
ziyade ehemniyet vermek lazimgeldigini tesbit eylemek, 
yapilacak demiryollari ile umumi mngistral ariklarin 
istikametlerini tayin etmek gibi meselelerin 
Turkistanlilarin kendi ellerinde olmasi; 
5. Asri maarif ile profesyonel maarifin terakki 
ettirilmesi ve Avrupa medeniyeti ile, ayrica rus medeniyeti 
yolu ile degil, dogrudan dogruya tanismaya calismak; 
6. Milliyet meselesi ile memleketin tabii servetinden 
istifade meselelerinin nufus adedi tenasubu usulune gore 
halledilmesi; 
7. Din islerinde tam hurriyet, devlet isleri ile din 
islerinin karistirilmamasi.59 

Togan, "Cemiyet"in adinin kisa sure sonra Turkistan 
Milli Birligi (kisaltilisinin TMB) oldugunu yazar. Turkistan
Milli Birligi cemiyetinin kurulusundan kisa bir sure sonra, 
daha once kurulmus olan birlikleri topluca bir cati altinda 
birlestirebilmek icin calismalar basladi. Bu birlesmelere 
katilanlarin hepsi biliyor ve anliyordu ki, kucuk parcalar 
tek baslarina basarili olamayacaklardi. Birlik olmadan, 
saglik, varlik ve bagimsizlik gerceklesemeyecekti. Birligi 
gerceklestirmek yolunda atilan adimlardan biri, Mart ayinda 
Sosyalist Tudesi kurulmasi oldu.60 

Sosyalist Tude nizamnamesi: 
1. Iktisadi sahada yer ve suyun, yeralti servetlerinin 
millilestirilmesi, koy hayatinin kollektivize edilmesi, 
buyuk kanallar insaatinin sosyalizmin tatbiki icin esas saha
sekline cevrilmesi, tudenin esas gayelerini teskil eder; 
2. Endusrisi inkisaf eden medeni memleketlerde, maruf 
amele muesseselerini, Turkistanin yerli amale teskilatina 
planli olarak tatbik etmek, Turkistanin rencber dikhanini, 
amale telakki etmek; 
3. Turkistanin mustemlekecilerin elinden kurtularak 
kendi kendini idare eylemesi, bu ulkede tabakalasma 
imkaninin ve rencber sinifin kendi hukuku icin mucadele 
edecek seviyeye yukselebilmesinin ilk ve esas sartidir; 
4. Hur Turkistanda idare usulu rencber sinifin ve 
teceddud taraftarlarin engelsizfaaliyetlerini temin eden 
demokrat cumhuriyet olacaktir. Turkistanin parlamentosu, 
zemstvo ve sehir idareleri, umumi ve gizli secim yolu ile 
yapilir; 
5. Memleketin idaresi ve burada sosyalizm tatbikinin 
temini, milli ordu ile teskili ile kabil olur; 
6. Turkistanda milliyet ve ekalliyet meselesi, milli 
tenasup esasinda halledilir; 
7. Maarif, yerli halkin memleket idaresini bizzat idare
etmelerini, tekmil asri devlet muesseselerini, asri nakil 
vasitalarini, demiryolu, posta ve telgrafi, ziraat ve sanayi
muesseselerini hemen kendi eline almasini temin edecek ve 
kultur sahasinda yabancilarin tesirinden kurtulacak ve 
kuvvetli yerli kulture malik olacak bir kilde konulmali; 
hizmet mektebi, profesyonel mektepleri acmak ve umumi 
talimin tatbiki maarifin esasi umdelerinden olur; 
8. Din isleri, dunya ve devlet islerinden tamamen 
tecrit edilir; 
9. Turkistan sosyalistler tudesi, ancak mazlum siniflar
gibi, mahkum milletlerin hukuku icin de mucadele prensibini 
kendisine esas umde edinen bir internasyonele girebilir.61 
"Sosyalist Tude" sonra "Erk Firkasi" adini almis ve 
nizamnamesi 1926 yilinda Togan tarafindan, yukardaki dokuz 
yonlendiricisi asagidaki gibi genisletilerek yayinlandi. 

Erk Firkasi 1926 Nizamnamesi (Sosyalist Tude devami) 
1. Iktisadi sahada tatbik edilmesi icap eden careler: 
     a) yer, su ve orman tamamen halkindir ve meccanen 
istifade edilir; 
     b) maden istihsalati tamamen millilestirilerek, 
mustakil Turkistan hukumetinin elinde olur. Agir endustrinin
diger kisimlarinin devlet eline gecirilmesi ise, memleketin 
iktisadi cabuk duzelmesi, amele hayatinin islahi icin hususi
ellere nisbeten daha faydali olmasi ile mukayyet tutulur; 
     c) halk igeliginde kollektif usulu ileri surulur. 
Bununla beraber Turkistanda sugarma isleri ve "haser" 
(imece) usulu, irmak ve ariklar sisteminin muhafaza ve 
idaresi gibi koylu dikhan kutlelerinin musterek 
calismalarini talep eden hususiyetlerin ahaliye istikbalde 
iktisadi ve ictimai hayatin muhtelif cihetlerini sosyalizmin
ideali olan kollektivizm esaslarinda ve umum milletin ortak 
calismalari ile inkisaf ettirmeye alistirmak, bugune kadar 
daginik kalip, yalniz bir arik, irmak veya asiret 
cercevesinde yerlesebilen Turkistan koylulerini cemiyet 
hayatina, ictimai imar islerine daha ameli bir surette 
alistirmak icin en muvafik sahalar oldugu nazari itibara 
alinir. Asri usullerde yeni buyuk ariklar kazmak ve butun 
nehir sistemlerini tanzim edecek buyuk bentler insa etmek, 
Turkistan daglarinda butun ulkenin iktisadi hayatini idare 
edecek hidro-elektrik istasyonlari vucuda getirmek ve 
bunlarin idaresi, kollektivizmi ve musterek milli mesaiyi 
mustakbel Turkistan iktisadi hayatinin ve sanayiinin esasi 
yapacaktir; 
     c) koy igeliginin endustrilizasyonuna calismak, 
sulama ve gubreleme usulu ile yapilan ziraatin Turkistanin 
her tarafinda ihyasina ve inkisafina ehemniyet vermek, Rus 
istilasi devrinde Turkistanin bilhassa simal kisimlarinda 
intisar eden ekspansif (yani, sulama ve gubrelemeye riayet 
edilmeyen "bahari") ziraat usulunun, intensif ziraate karsi 
aldigi taarruzi vaziyetini degistirmek; 
     d) yeni buyuk magistral kanallar kazdirmak ve 
nehir havzalarinda yeni acilan sulama sahalarina her seyden 
evvel coldeki ahaliyi, yani ister eskiden gocebe olan, 
isterse nehirleri idare edemiyerek cole cekilip "carva" 
hayati ile collerde gecinmekte olan ahaliyi iskan etmek; 
     e) Ruslarin muhaceret yollarini kesmek, iktisadi 
hususta Turkistanlilar ile ayni seviyede olan irkdas 
kavimleri ve Asya kavimlerini iskan etmek yolu ile ahalinin 
kesafetini arttirmak; 
     f) vergilerin, yalniz parlamentodan gecirilen bir 
varidatla mutenasip olmasi; 
     g) kooperatifin butun envaini tervic etmek ve 
devlet sermayesi ile halk istikrazi bankalari acmak; 
     h) yeni asri sehir imarina ehemniyet vermek. 
Asyanin ortacag ve ayni zamanda sihhi olmayan eski sehir 
usulunun, yerli ahali arasinda eski hayat tarzinin 
yasamasina sebep oldugunu gozonunde tutarak, sehrin yerli ve
Avrupaiye inkisamini sona erdirmek ve bunun icin eski sehrin
yeniden asri usulde muntazam ve daimi planli bir surette 
imarini temin eden planlar tertip etmek, eski sehirlerin 
sulama sistemini ve ariklarini, kanalizasyon yollarini, 
munakalat yollarini, buyuk imaretlerin, park, buyuk 
caddelerin ancak su yeni planlar uzerine yapilmasini, 
Turkistanin butun sehir ve kasabalarinda mecbur etmek; 
2. Amele meselesini halletmek yolunda gorulecek 
careler: 
     a) mevcut beynelmilel amele ve sanatkar 
teskilatini, esnaf cemiyetleri, amele kasalari, sulh 
kamaralari, hayat sigortasi ve hizmet muhafazasi gibi 
muesseseleri, Turkistanda da tam hukuklu ve rencber sinifin 
hukukunu layikinca mudafaa edebilecek muesseseler sifati ile
vucuda getirmek, o muesseselerde yerli amaleyi asri 
profesyonel ittifaklari usulleri ile is gormeye, Turkistanin
her yerinde kendi kendilerini idare etmeye kati surette 
alistirmak; bunun icin hususi mektepler ve kurslar acmak; 
     b) devlet ve hukumet idaresinde bulunan fabrika ve
imalathanelerdeki amele hayatini, devlet idaresinde 
bulunmayan muesseseler icin numune olacak tarza sokmak; 
3. Turkistanin iktisaden inkisaf ve yukselmesi, ancak 
bu ulkenin kendi mukadderatina kendisi malik olmasi ile 
mumkun olur. Binaenaleyh Erk Firkasi, Turkistanin tam 
istiklalinin elde edilmesi, ulkenin Orta Asyadaki cografi, 
tabii ve iktisadi vaziyeti ile mutenasip kuvvetli ve muhim 
bir uzuv sifati ile beynelmilel sahaya girmesi yolunda 
ugrasacaktir; 
4. Distan emperyalistlerin ve icten feodalite ve 
ruhanilerin elinden azad olan Turkistanin idare usulu 
demokratik cumhuruyet olur. Idare kuvvetinin butun kaynagi: 
vasitasiz ve erkekle kadin musavi olarak gizli secim usulu 
ile secilen parlamentodur. Vilayet ve tumen kengesleri ve 
sehir idareleri yine bu esasa gore vucuda getirilir. 
Turkistanda halk hakimiyeti, Avrupanin burjuva demokratik 
ananelerini gecirmis olmadigindan, yerli kapitalistlerin ve 
burjuvanin tazyik ve demagojisine maruz kalacagi hatirda 
tutulmali ve ona karsi tedbirler alinmalidir. Turkistanda 
demokrasi, halkin asagi ve ezilmis tabakalari icinden hur ve
serbest mucadelelerde yeni kuvvetlerin cikmasini temin 
edecek mahiyette olmalidir; 
5. Erk Firkasi, Turkistanin istiklalini ve mahalli halk
hakimiyetini her nevi sulh yollariyla vucuda getirmeye 
calisacaktir. Bununla beraber idareyi ele almak ve aldiktan 
sonra muhafaza edebilmek, ancak milli ordu teskil etmekle 
kabil olacagindan, firka, Turkistanda askerligin mecbur 
olmasini ve umum ahaliye askerlik ogretmek usulunu ileri 
suruyor. Ayni zamanda firka, ecnebi istilasi sartlarinda da 
askerligi yahut kumandayi yalniz mustevlilere munhasir 
kilmak, yerli askeri Turkistan disina cikarmak, onlari 
mustevli ordulari arasinda ufak parcalara taksim ederek 
idare etmek yolundaki gizli ve acik tesebbuslere karsi butun
mucadelelere muzaharet edecektir; 
6) Turkistanda milliyet ve ekalliyet meseleleri, devlet
idaresinde demokrat intihap usulu ile istirak etmek, 
memleketin mekteplerinden ve baska umumi muesseselerinden, 
milli servetinden, toprak ve sudan, ictimai is tesisati ve 
issizlikle mucadele tedbirlerinden, her kavmin adediyle 
mutenasip surette istifade etmesi usulu ile halledilir. 
Bununla beraber, Firka, millet ve kabile teskilatinda her 
zaman harici emperyalistlerin desiselerine alet olan 
feodalizm ve asiret esaslari ile cidden guresir ve 
Turkistanda ahalinin ekseriyetini teskil eden irka mensup 
olup, ayri ayri harslari da henuz tesekkul etmeyen etnik 
zumrelerin hepsine ortak, umumi Turkistan medeniyeti vucuda 
getirmek ve onu kuvvetlendirmek, inkisaf ettirmek yolundaki 
tedbirlere yardim eder. Ayri ayri kabilelerin orf ve 
adetlerine, dini mezheplere mustenit hukuk yerine, asri 
kanunu medeni ve asri yargi ithali de asiret an'anatini ve 
musavatsizligini ortadan kaldirmaya sebep olur; 
7) Turkistanda maarif, baslica Turkistan ahalisine 
maddi ve manevi sahalarda cabuk terakki yollarini gostermek,
halk hakimiyetini kuvvetlendirmek, maliye, sanayi ve teknik 
sahalarinda, demiryolu, telgraf islerine ait malumati, 
Turkistanin istiklalinden sonra da bu ulkede sadece ahali 
sifati ile yasayip kalacak olan sabik mustevlilerin elinde 
monopol olmaktan kurtararak yerlilerin eline gecirmek, sinif
imtiyazlarini temelinden ve kalblerden silmek, yeni halk 
demokrasisi medeniyeti vucuda getirmek maksatlarina 
muteveccih olmalidir. Hizmet mektebi usullerinin tatbiki, 
umumi meccani iptidai talim. Turkistanlilari Avrupanin en 
mutemeddin milletlerinin medeniyeti ile vasitasiz tanitmak 
da firkanin maarif sahasindaki esas isteklerindendir. 
Maarifin devlet butcesi ile temin olunan kadrosundan 
istifade eylemek, memleketteki butun milletlerin ve 
siniflarin nufus adetleriyle mutenasip surette olmalidir. 
Ahalinin digerlerine nisbeten geri kalan kisimlarinin 
tahsile ragbetsizligi ve itinasizligi, bunlarin hisselerinin
daha cok zengin ve caliskan ve kurnaz olan kisimlarinin 
ihtiyarina, eline gecmesine imkan vermemeli ve bu husus 
temin edilmelidir. Bununla beraber Erk Firkasi, maarif 
butcesinin tertip ve taksimatinda koylu ve rencber 
siniflarinin ve bazi milletlerin ve tabakalirin maarif 
meselesinde, bugune kadar fazla ihmal edilmis olduklarini 
gozonunde tutarak, bunlarin evvelce kaybettiklerinin telafi 
edilmesine ayrica ehemniyet verir; 
8. Din meselelerinde vicdanin tam hurriyeti, dinin 
herkesin hususi isi olmasi, dinin dunya ve devlet islerine 
karistirilmamasi gibi esaslar tabik edilmelidir. Hukumet ise
din meselelerine ancak dini ayinlerin amme asayisini 
haleldar etmemesi, dini propagandanin da siyasi maksatlara 
hizmet etmeyecek, emperyalistlere ve dahildeki terakki ve 
halk hakimiyeti dusmanlari lehine alet olmayacak mahiyette 
olmasi gibi cihetlere bakar; 
9. Erk Firkasi ancak milliyet esasini taniyan mazlum 
siniflarin ve mahkum milletlerin is birligini samimi bir 
surette temin edecek olan enternasyonale girebilecektir.62 
Butun toplumsal yonetim dusunceleri bastan bir cati 
altina toplanabilmis olsa idi, ilk an'da yapilabilirdi. 
Turkistan toplumunu bir araya getirebilmek icin calismalar 
suruyordu:  
"1921 yili Temmuz ayinda Turkistana gelen Buyuk Millet 
Meclisi azasi Soysalli Ismail Suphi Bey, bazi cedid 
liderlerin arzilarina uygun olarak 30 Temmuz tarihi ile
'siyasi ve ictimai ilmihal' yazip vermisti. 7 kisimdan 
ibaret olan bu ilmihalin ilk kismi 'siyaset kaideleri' 
10 madde; ikinci kismi 'askerlik kaideleri' 7 madde; 
ucuncu 'maarif kaideleri' 11 madde; dorduncu 'sihhat ve
riyazet kaideleri' 13 madde; besinci 'iktisat 
kaideleri' 11 madde; altinci 'din ve ahlak kaideleri' 
17 madde; yedinci 'umumi kaideler' 3 madde; ceman 72 
maddeden ibaretti. Bu ilmihale program ismi verilmisse 
de hakikatte irsat ruhunda yazilan bir ilmihalden 
ibaretti."63  

1919-1924 yillari arasinda, Asya'nin Batisinda oturan 
Turkler de, Turkiye Buyuk Millet Meclisi (TBMM) yonetiminde,
isgalci yabanci ordulara karsi bir Bagimsizlik Savasi 
veriyorlardi. Bati Turkleri, bir yandan da kendilerini 
toplumsal ve ulusal varlik yolunda toplamaya calismakta 
idiler. 1917 de yikilan carlik Rusyasinin yerine gelen 
Bolsevikler ile TBMM'nin ister-istemez askeri, siyasi, 
iktisadi iliskileri olmustu.64 Cunku, ozellikle 17ci 
yuzyildan bu yana, carlik Rusyasi'nin gozu ozellikle On Asya
ve ozellikle Turk topraklarinda idi. 17ci yuzyildan 
baslayarak, carlik Rusyasi her kusak'ta Osmanlilardan toprak
kopariyordu. Carlik Rusya'sinin cokmesinden kisa bir sure 
sonra, TBMM ve Bolsevikler 1921 yilinda Kars Anlasmasi ile 
sinirlarini belirlemislerdi.65 TBMM Ve Bolsevikler 
Buyukelci degis-tokusunda bulundular.66 Rus carliginin 
Turklerin bagimsizligini ortadan kaldirmak --ve bolusturmek-
- istedigini 19 ve 20ci yuzyil carlik kaynaklarina dayanarak
belgeleyen bir kitap ta bu surecte Bolseviklerce 
yayinlanmisti.67 Bolsevikler, bu kitabi ve icindeki 
belgeleri yayinlayarak, carlik Rusyasinin yolundan 
gitmeyeceklerini ileri surmek istemislerdi.68 Buna 
bakmayarak, Ikinci Dunya Savasinin sonunda Stalin, Birlesmis
Milletler kurucu uyelerinden olan Turkiye Cumhuriyetinden 
toprak isteyip tehditlerde bulundu.69 Stalin'in bu toprak 
istegi, 1921 Kars anlasmasi ile duzenlenmis olan Turkiye 
Cumhuriyeti ve SSCB sinirlarinin bozulmasini iceriyordu. 
Turkistanda bu suredeki degisik toplumcu ve cogulcu 
yonetime katilim birimlerinin birlesme calismalari sirasinda
Cedid Terakkiperver Tudesi olustu. 

Cedid Terakkiperverler Tudesi Nizamnamesi: 
1. Milli harsa malik mustakil millet olarak yasamak, 
hayatin esasidir. Bu, butun milletlerin idealidir. Bizim 
maksadimiz, Turkistanin mustakil ve hukumetin milli 
olmasidir. Milliyet, dil, din, an'anat, edebiyat ve adat 
birligine istinat eder. 
2. Hur Turkistanda devletin sekil ve idaresi cumhuriyet
olup, hakimiyet menbai demokrasi usullerine muvafik olarak 
secilen Millet Meclisi, vilayet ve sehirlerde Il Meclisleri,
ve Sehir Meclisleridir. 
3. Merkezi hukumet azalari, Millet Meclisinin tasvibi 
ile cumhurreisi tarafindan, vilayetlerde hukumet 
mumessilleri (Valiler) ise, merkezi hukumet tarafindan 
tayin; vilayet ve sehir idare muesseseleri de kendi 
meclisleri tarafindan secilir. Millet Meclisi, cumhurreisi 
ve vilayet meclislerinin intihap usullerine, adet ve 
muddetlerine ait tafsilat, mustakil Turkistanin birinci 
Kurultayi tarafindan tayin olunur. 
4. Turkistanda Turk olmayan milli ekalliyetler de 
medeni muhtariyet hukukundan istifade ederler. Turk unsuruna
mensup kabileler eskisi gibi kuvvetli Turkistan medeniyetini
vucuda getirmek ugrunda mutenasit bir surette clismalidirlar
5. Turkistan milli hukumeti, Turkistan milli askerine 
istinat eder. Askerlik mecburidir. 
6. Dahili asayisi muhafaza icin vilayet idareleri, 
yerli polis teskil ederler ve bu teskilat, memleketin umumi 
mudafayi milliye idaresine de merbut olur. 
7. Memlekette vicdan hurriyeti tam olur. Dini ayinlerin
hur surette icrasi devlet himayesi ile temin edilir. 
Memlekette ecnebi misyonerliklere musaade edilmez 
8. Matbuat ve nesriyat hurriyeti ve hurriyeti sahsiye 
devletin esasi kanunu ile temin edilir. 
9. Memleketin esas vergisi, kazancla mutenasip olur. 
Mirastan da o nisbette vergi alinir. Turkistanda eski 
zamanlardan kalan ortacag vergileri lagvedilir. 
10. Toprak meselesinde esas, su ve topragin ve yerin 
altinda ve ustundeki madenlerin ve ormanlarin devlet mulku 
olmasidir. Toprak dikhanlara hususi mulk olarak verilir 
11. Hususi sahislar yekdigerleri ile su ve toprak 
mubayaasi yapamazlar, butun toprak ve su muamelesi devlet 
eli ile icra olunur. Topragin temelluk hukuku mahalli 
sartlara gore kanunen tayin edilir. 
12. Turkistanin azadligi, ancak iktisadi  istiklal 
mahiyetinde olabilir. Bunun icin Turkistanin diger komsu 
devletler ile iktisadi munasebetinin asri bir kilde ihya 
olunmasina ve inkisafina calisilir. 
13. Turkistanda toprak meselesinin esasi, sudur. Buna 
binaen butun kuvvet sulama ile umrani genisletmeye 
sarfedilir. Su idaresi isini ayrica bir ehemniyetle tanzim 
etmeye tesebbus edilir. 
14. Turkistanda, bilhassa Kazak, Kirgiz ve Turkmen 
ellerinde en muhim mesele, gocebe kavimlerin medeni hayata 
gecmesidir. Bu mesele buyuk nehirler uzerinde yeni sulama 
sahalari acmakla temin edilir. Turkistanda, Turk irkindan   
olan kavimlerden ve muslumanlardan baska, muhacir 
getirilmez. Gocebelilerde gocebe usulunde hayvan yetistirme,
medeni usulle yetistirmege tebdil edilip inkisaf ettirilir. 
15. Turkistanda isci meselesinin halli, milli sanayiin 
inkisaf ettirilmesine merbuttur. Amelelerin calisma 
sartlari, is saati, kucuklerin ve kadinlarin hizmetlerini 
muhafaza ve sigorta ve baska meseleler ise, Avrupalilar gibi
muterakki milletlerdeki usuller ile tanzim edilir. 
16. Adliye meselesinde mustakil ve herkese musavi 
adalet, butun ulke ahalisi icin mezhep ve din farkina 
bakmadan, asri kanunlarin kabul ve tatbiki ile temin olunur.
17. Maarif hususunda umumi meccani iptidai talimin 
tatbikine calisilir. Memleketin kendi tebaalari, devletin 
menfaatine aykiri olmamak sarti ile hususi mektepler tesis 
etmekte hicbir mani gormezler. 
18. Turkistanda bilhassa profesyonel mekteplerin 
tamimine, Avrupaya talebe gondermege ehemniyet verilir. 
19. Kadim bir medeniyetin ocagi olan Turkistanda 
asirlardan beri terakum edip gelen medeniyet eserlerinin 
muhafazasina ve bunlarin da yerli hars ve medeniyetin 
yukselmesine hizmet edecek bir sekle sokulmasina calisir.70 

Goruldugu gibi, sosyalist olsun, dindar da, uluscu da; 
butun Turkistanli dusunurlerin oncelikle ele aldiklari 
konular: egitim, toplum'un ortak geliri, bagimsizlik ve 
guvenligidir. Bu ortak dusuncelerin biraraya getirilmesi, bu
Cogulcu Yonetim Gundemlerine bir "Anayasa" niteligi verdigi 
de gozden kacmamalidir. Bununla birlikte, bu anayasa 
duzeninin de yalnizca dis etkenlerle Turkistanli 
dusunurlerin yazilarina ve calismalarina girdigi soylenemez.
Togan, 20ci yuzyilin baslarinda yazilan bu Cogulcu Yonetim 
Gundemleri uzerinde hic bir dis etken olmadigini vurgular. 
Ozellikle, ABD ve Ingiltere'nin cogulcu yonetimi uzerine o 
gunlerde Turkistanda hicbir bilgileri olmadigini belirtir. 
Neden olarak ta, bu tur yonetimleri iceren kitaplarin o 
yuzyilin okullarinda okutulmadigini gosterir.  
Bu tur dis etkenler olmadan, Turkistanli dusunurler 
cogulcu yonetim'i duzenlemek uzerine dusunce yuruturlerken 
ne gibi kaynaklar kullanmislardir? Togan'in aciklamasini bir
yana birakacak olsak bile, yukarda da belirtildigi gibi, bu 
gelenek Orta Asya'nin kokunde yatmaktadir. Yalniz tore ve 
geleneklerle degil, yazili olarak ta yasatilmistir.  
11 ci yuzyilda yazilmis olan Kutadgu Bilig kitabi, bir 
anayasa duzenindedir. Kutadgu Bilig, icerdigi ilkeler 
uzerinde neden durulmasi gerektigini de anlatmaktadir. Bu 
ilkelere ne yol ile varilacagini da aciklar.71 Okundugunda 
da gorulecegi gibi, Kutadgu Bilig her anlamda ileri 
toplumculuk gorusunu belirtir.72 Baska bir gorus ile, 
Kutadgu Bilig bir "Tug Baglamak Tuzugu" dur. Bir toplumun 
uyum ve hosgorurluluk ile ic ve dis iliskilerini duzenlemesi
gerektigini ornekleri ile verir.73 Eger bir toplum icinde 
yalniz tek bir dusunce ve eylem duzeni kok salacak olursa, o
toplum tek yonlu kalacaktir. Boyle bir toplum'un da uzun 
sure bagimsizlik ve benligini koruyamayacagi Turk tarihinden
de acikca gorulebilir.  
Gunumuzden altiyuz yil kadar once yazilmis bir kitaba 
gore, hanedanlarin zaman ile gucsuz dustukleri ve bu durumun
da hanedanlarca yonetilen devletlerin cokmesine yol actigi 
anlatilmistir.74 Hanedanlari ayakta tutmak icin, hanedan'in 
uyeleri olmayan kisilerden bir yonetici takiminin 
(burokratlar ve burokrasi) kurulmasi ve gundelik islerin bu 
takimin eline birakilmasi uygulamasi da yeni degildir. 
Kutadgu Bilig bu yonde de yol gosterir. Ayrica belirtilmesi 
gerekir ki, Kutadgu Bilig cok yonlu ve varlikli bir dusunce 
kaynagidir.75 
Hanedan disi kisilerden kurulmus yonetici takimin, bir 
sure sonra kendi icinde yeni bir hanedan gibi davranmaya 
baslamasi da sorunlar acmaktadir. Bu da, Tug Baglamis 
devletin gelecegi icin saglikli olmayabilir. Osmanli 
devletinden de bu yonde ornek verilebilir. Dolayisi ile, 
toplumun kendini yonetime katilmasi kacinilmazdir. Bu 
yoldan, toplum kendi egitim'i, ortak geliri, bagimsizlik ve 
guvenligini elbirligi ile saglamak icin adimlar atar. 
1924 yilinda Turkistan Bagimsiz Cumhuriyetine dis 
etkenlerce son verilmesi de, 19cu yuzyilin sonlarindan 
baslayarak 20ci yuzyilda da suren Turkistan bagimsizligi 
calismalarina ara verdirdi. Ancak, o sure icinde yapilan 
calismalarin verdigi urunler elde bulunmakta, bundan sonra 
yapilacak atilimlara isik tutmaktadir. Bu belgeler, 
"tekerlegin yeniden bulunmasini" bir yerde gereksiz 
kilmakta, ilerde yapilabilacak yeni bir yapinin temelini 
olusturmaktadirlar. 
Saglikli bir toplum icinde bir'den cok dusunce ve 
eylem'in yer almasi dogaldir. "cogulcu duzen" bunu 
gerektirir. Toplumun kendini, kendi icinde dengelenmesini 
saglar. Onemli olan, toplumun kendi bagimsizligini elde 
tutmak, surdurmek ve oz mayasini arilastirmak isteginin 
gucudur. Eger toplum'un bu istekleri baski altinda kalacak 
olursa, patlama olacaktir. Turklerin gecmiste (ornegin, 
Kultigin yazitlarinda sozu edildigi gibi) tutsak edilmeleri 
ve bu tutsakliga bas kaldirarak bagimsizliklarini yeniden 
elde etmeleri gibi.  
Ancak gunumuzde "tutsaklik" kosullari degismektedir. 
Dis bir ordu'nun gucu tek basina bir toplulugu tutsak etmeye
yetmez. Bilgisi olan toplum, buyuk isgalci ordularini 
yenmeyi de bilir. Varligini kullanmasini ogrenir. Cunku, 
varligini kullanmasini bilmeyen, bilgisini de 
ilerletemeyecektir. Bilgisiz kalan toplum da, varligini da 
kaybederek gene tutsak dusecektir. 
Bir toplumun en onemli varligi, toplumun bireyleridir. 
Bu bireylerin en onemli varligi da, o toplumun uyesi olmak 
istemeleridir. Bu da --yazili olmasa bile-- karsilikli bir 
sozlesmedir. Bireyler istedikce, toplum canli kalir. Canli 
kalan toplum da bireylerin temel gereklerini karsilamakla 
gorevlidir.76 
Sonuc olarak: Boslukta cogulcu yonetim olamaz. 
Yonetimimin kimin cikarina olacagi dusunulmelidir. Eger 
toplum kendi yonetimine, kendi kurdugu cogulcu yonetim 
birimleri ile katilmiyorsa, yonetim cogulcu degildir. 
Bireyler de bunu gorur gormez, toplumdan soguyabilirler ve 
ayrilmak isteyebilirler. Toplum canliligini ve yasama gucunu
yitirir. Bu arada, toplumun belirli kesimleri de duzeni 
degistirme calismalarina baslayabilirler. Guc kullanarak, bu
degisikligi yapabilirler. Bir devrim yer alabilir. Her 
devrim, toplumun gelismesini yavaslatabilir, geciktirebilir.
Toplumun biliginin ve toplu varliginin azalmasina neden 
olabilir. Sonucunda da kayip, toplumun ve toplumu olusturan 
butun bireylerindir. Dolayisi ile, toplumun bireyleri 
birlikte calismak gerektigini gorurler. Kutadgu Bilig bu 
yonde de deneylere dayali guclu ogutler verir.  
Gecmisteki olaylara bakarak uzulmek, ilerlemeyi 
saglamaz. Ancak, gecmis olaylara bakilip ders alinabilir. 
Yapilan yanlislardan deney cikartilmasi bu yonden 
saglanabilir. Yirminci yuzyilin basinda cogulcu yonetim 
gundemleri yazanlarin da ozellikle uzerinde durdugu gibi, 
kendini ogrenmek bu atilimlarin en onemlilerindendir. 
Kendini ogrendikten sonra, bir toplum'un kendi benligini ve 
maya'sini komsularina etkinlikle anlatmasi gerekir. Eger bu 
yapilmaz ise, toplumlar arasinda pek cok yanlis 
anlasilmalara yol acilacaktir. Yanlis anlasilmalar ise 
toplumlarin arasinda sicak savas'a kadar uzanan bir yol'un 
baslangicidir. Bir toplum'un etkinlikle kendini 
tanitabilmesi ise, dunya'da konusulan diger dilleri cok iyi 
bilmesini gerektirir. Boylelikle, araya dilmac koymadan, 
dogrudan-dogruya diger toplumlarla dusunce alis-verisine 
girilebilir. Baska bir deyisle, bir toplum'un dunyadaki 
yerini alabilmesi icin, kendi isini kendi gormesi gerekir. 
Turk atasozu: "Kurt'a sormuslar, boynun neden kalindir? 
Karsilik vermis: Her isimi kendim gordugum icin." Dolayisi 
ile, simdi olaylari baslatmak sirasi Turkistanlilarindir. Bu
yonden, kendi oz kaynaklarindaki temel bilgilerle is'e 
girisebilirler. "Yanlis bilgi, felaket kaynagidir."77 
Bir bilgi birimi'nin dogru ya da yanlisligi nasil ve 
nereden anlasilir? Diger bilgi birimleriyle 
karsilastirilarak. Bilgi'nin kaynaklari uzerine sirali ve 
duzenli sorular sorarak. Arastirma'sini yaparak. Temel'ine 
vararak. Bilgi oyle bir varliktir ki, bilinmeden bilinemez: 
Bilgi'yi buyuk ve anlayisi ulu bil; seckin kul'u bu iki
sey yukseltir.\ Buna sahit olarak, iste su soz geldi; bu 
soz'u isit ve bu hususta sozunu kes.\ Anlayis nerede olursa,
orasi ululuk kazanir; bilgi kimde olursa, o buyukluk bulur.\
Anlayisli olan anlar, bilgili olan bilir; bilen ve anlayan 
her vakit dilegine erisir.\ Bilginin manasini bil; bak, 
bilgi ne der: bilgi'yi bilen insandan hastalik uzaklasir.\ 
Bilgisiz insan hep hastalikli olur; hastalik tedavi 
edilmezse, insan cabuk olur.\ Ey bilgisiz, git, hastaligini 
tedavi ettir; ey mes'ut alim, bilgisizligin ilacini sen 
soyle.\ Anlayis bir yulardir; insan o'nu elinde tutarsa, 
dilegine erisir ve butun arzularina nail olur.\ Anlayisin 
insana faydasi cok olur; insan bilgi bilirse, aziz olur.\ 
Butun isini-gucunu anlayis yolu ile yap; eline gecen bu 
zamani israftan bilgi ile koru.78 
 
 

KAYNAKLAR:
  1. 1919-1924 Turk Kurtulus savasinin ileri gelen
komutanlarindan, "Sark Cephesi Kumandani" General Kazim
Karabekir, yazdigi Cihan Harbine Neden Girdik, Nasil Girdik,
Nasil Idare Ettik (Istanbul, 1937) adli kitabin kapaginin
uzerine koydugu giris sozleri.  
 
   2. Bu yonde cok gorusler yayinlandi. Ornek olarak        
bak: Moscow News, October 1, 1989; Veteran, October         
2-8, 1989, Translated in JPRS-UPA, No. 68, December 19,     
1989; I. Krylova,  "Belgiya: Opyt Resheniya Natsionalnykh
Problem" Politicheskoye  Obrazovaniye, No. 6, 1989. Cf. Thomas
S. Szayna, The Ethnic  Factor in the Soviet Armed Forces
(Santa Monica: Rand, 1991)  Sayfa 27. 
 
   3.  Alexander Hamilton, James Madison, John Jay, Federalist
Papers, Clinton Rossiter (Ed.) (New York, 1961).  
 
   4. Boyle bir "federasyon" u gerceklestirmek icin,
Federalist  Papers kitabi'mim Ruscaya cevirisi de yaptirildi.
Bak:  Amerikanskie federalisty: Gamilton, Medison, Dzhei.
Tercuman:  Gregory Freidin (Benson, 1992).  

   5. Bu yazilarin tumu "Publius" takma adi ile imzalanmis
idi. 
 
   6. ABD Anayasasi pek cok defa yayinlanmistir. Bu yazida, 
 asagidaki kaynak kullanilmistir: E. Finer, Five Constitutions
 (London, 1979).  
   7. Rus gorusu acisindan bu eylemin aciklanmasi icin bak: M.
 A. Terentyef, Russia and England in Central Asia. F. C.
Daukes,  Tr. (Calcutta: Foreign Department Press, 1876). 2
Vols. Ruscasi  St. Petersburg'da, 1875 yilinda yayinlandi; N.
A. Khalfin, Politika rosii v srednei azii, 1857-1868 (Moscow,
1960);  Ingilizcesi: Russia's Policy in Central Asia
1857-1868, Ceviren  Hubert Evans (Oxford: Central Asian
Research Centre, in association with St. Antony's
College-Soviet Affairs Study Group,  1964). Ek olarak, bak:
Charles Marvin, The Russian Advance  Towards India (London,
1882). Marvin bu kitapta Rus isgal  ordulari subay ve
generalleri ile yaptigi konusmalarin ozetlerini  de aktarir. 
 
   8. Hugh Seton-Watson, The Russian Empire, 1801-1917
(Oxford,  1967); Richard Pipes, The Formation of the Soviet
Union (Harvard,  1970) Ikinci basim; G. Wheeler, The Modern
History of Central  Asia ((New York: Praeger, 1964).  

   9. Bak: Finer, Five Constitutions. 
 
   10. En onemlilerinden biri icin bak: Isaiah Berlin, Russian
 Thinkers, H. Hardy and A. Kelly (Eds.) (London, 1978).  
 
   11. George J. Demko, The Russian Colonization of
Kazakhstan,  1896-1916 (Bloomington: Indiana University Press,
1969) Uralic  and Altaic Series, Vol. 99; R. Pipes, Formation
of the Soviet Union.  
 
   12. Sodruzhestvo Nezavisimikh Gosudarstv --SNG;
Commonwealth  of Independent States --CIS. 
 
   13. Wheeler, Sayfa 154-155.  
 
   14. "Union of Independent States." 
 
   15. Bak: Rabochaya tribuna, 7 Agustos 1992. Cf. J. Holbrook
Notes on Russia & Central Eurasia, Sayi 19, 20 Agustos 1992. 
 Sayfa 3.  

   16. Bak: D. Beachley, Notes on Russia & Central Eurasia, 
 Sayi 19, 20 Agustos 1992. Sayfa 1. 
 
   17. Ornegin bak: O. Caroe, Soviet Empire (New York: St. 
 Martin's Press, 1954).  
 
   18. "Orta Asya" deyimi oldukca yeni bir politik soz'dur. 
 Togan, bu bolge'ye yazili tarih baslangicindan bu yana
Turkistan  adi verildigini kaynak gostererek belirtir. Ornek
olarak, bak: Z. V. Togan, Tr., Risala: Ibn Fadlan's
Reisebericht (Leipzig, 1939);  Yakut-i Hamavi, Mujam al-Buldan
(Turkistan maddesi) (Beirut,  1957); J. Marquart, Eransahr
nach der Geographie des Ps. Moses  Xorenac'i (Berlin, 1901).  
 
   19. Wheeler, pp. 104-105. 
 
   20. A. Park, Bolshevism in Turkestan 1917-1927 (Columbia, 
 1957). 

   21. Kazim Karabekir, Cihan Harbine Neden Girdik, Nasil 
 Girdik, Nasil Idare Ettik (Istanbul, 1937). Sayfa 204. 
 
   22. Bak: H. B. Paksoy, "Basmachi" Modern Encyclopedia of 
 Religions in Russia and Soviet Union (Academic International 
 Press, 1991) Cilt 4, Sayfa 5-20, ve kullandigi kaynaklar.  
 
   23. Bak: Society for Central Asian Studies, Programmnie 
 dokumenti musulmanskih politicheskikh partii 1917-1920 gg. 
 Reprint Series No. 2. (Oxford, 1985).  
 
   24. Bak: Turk Ademi Merkeziyet Firkasi, 23 Agustos 1917.
Tam  metin ve yeniden yayinlanma ayrintilari asagida
verilmistir. 

   25. Z. V. Togan, Bugunku Turkili Turkistan ve Yakin Tarihi 
 (Istanbul, 1981) Ikinci Baski. Sayfa 28-29.  
 
   26. Togan Turkili Turkistan, Sayfa 39; Dipnotu 18.  
 
   27. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 37. 

   28.  H. B. Paksoy, "Turk destanlari ve Dede Korkut." 
 Baku'da, 1992 yili Mayis ayinda Azerbaycan Cumhuriyeti
Akhundov  Devlet Kutuphanesinde yapilan toplantida okunan
bildiri; Ek  olarak, Kitabi Dede Korkut (Baku, 1988). Dede
Korkut'un dunya  dillerine cevirileri icin bak:  H. B. Paksoy,
"Introduction to  the Dastan Dede Korkut" Soviet Anthropology
& Archeology (New  York) Vol. 29, No. 1 (Summer, 1990); H. B.
Paksoy, (Ed.) Central  Asia Reader (New York, 1993)
(Baskidadir). 
 
   29. Dede Korkut kitabinda da bir ornegi vardir. Ek olarak, 
 bak: B. Ogel, Turk Kultur Tarihine Giris (Istanbul, 1991). 
 
   30. Kul Tekin Yazitlari, Dogu yuzu, 22ci satir. M. S. 730cu
 yillarda dikilmistir. Bak: T. Tekin, A Grammar of Orkhon
Turkic  (Bloomington: Indiana University, 1968). Uralic and
Altaic  Series, Vol. 69.  

   31. Huseyin Namik Orkun, Eski Turk Yazitlari (Istanbul: 
 Devlet Basimevi, 1936). Turk Dil Kurumu. Cilt 1. Sayfa 39-40.

   32. Bu olaylarin topluca yazilmasi ve topluma aktarilmasi, 
 eli kalem tutan tarihcilerin calismalarini beklemektedir. 
 
   33. Bir bolumu ve kaynaklar icin bak: D. Sinor (Ed.), The 
 Cambridge History of Early Inner Asia (Cambridge, 1990). 
 
   34. H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi, 
 Uygarlik" Annals of Japan Association for Middle East
Studies.  (Tokyo) 1992, No. 7. Sayfa 173-220. 
 
   35. Bak H. B. Paksoy, "Introduction." (as Special Editor of
 "Muslims in the Russian Empire: Response to Conquest") 
Studies  in Comparative Communism Vol. XIX, Nos. 3 & 4,
Autumn/Winter  1986.  Pp. 247-251; H. B. Paksoy, "Chora Batir:
A Tatar  Admonition to Future Generations."  Studies in
Comparative  Communism Vol. XIX, Nos. 3 & 4, Autumn/Winter
1986.  Pp. 253-265,  ve kullanilan kaynaklar.  
 
   36. Kafkaslarin nufusu, 1928 Rus askeri isgali sonucu, "Rus
 vatandasligina" carlik emri ile alindilar. Bak: Audrey L. 
 Altstadt, Azerbaijani Turks: Power and Identity under Russian
 Rule (Stanford: Hoover Institution Press, 1992) Studies of 
 Nationalities Series.  

   37. 11 ci yuzyilin Turk dusunuru Kasgarli Mahmut ta, Turk 
 boylarinin ve uruklarinin adlari ile bilindiklerini acikligi
ile  ortaya koyar. Bak: Kasgarli Mahmut, Kitab Diwan Lugat at
Turk.  Ilk yayin: Kilisli Rifat (Istanbul, 1917-19). 3 cilt.
Daha sonra  B. Atalay tarafindan yeniden yayinlandi: Divanu
Lugat-it-Turk  Tercumesi (Ankara, 1939-1941). 3 cilt.
Ingilizceye cevirenler: R.  Dankoff with J. Kelly, Compendium
of Turkic Dialects (Cambridge,  MA., 1982-84). 3 cilt.  
 
   38. Z. V. Togan, Oguz Destani: Residettin Oguznamesi, 
 Tercume ve Tahlili (Istanbul, 1972). Oguz destaninin diger 
 basimlari icin bak: H. B. Paksoy, "Introduction to the Dastan
 Dede Korkut" Soviet Anthropology & Archeology (New York) Vol.
29,  No. 1 (Summer, 1990).  
 
   39. Hiva Han'i Ebulgazi Bahadur Han (1603-1663), kendine 
 bagli Turkmenlerin istegi ile (1659 yilinda tamamlandigi 
 dusunulen) Secere-i Terakime ve sonra da Secere-i Turk 
 kitaplarini yazdi. Ebulgazi'nin bu kitaplari Ingilizce ve 
 Fransizca'ya cevrildi. Bak: [Bentinck] Historie Genealogique 
  des  Tatars (Leiden, 1726), two Vols.; Abu Al Ghazi Bahadur,
 A History  of the Turks, Moguls, and Tatars, Vulgarly called
Tartars,  Together with a Description of the Countries They
Inhabit  (London, 1730), two Vols.; [Miles] Genealogical Tree
of the Turks  and Tatars (London, 1838). Desmaison'un yayina
hazirladigi  Terakime'nin 1871 yilinda St. Petersburg'da
tipkibasimi yapildi,  daha sonra da bir Fransizca cevirisini
yayinladi. Secere-i  Turk'un Bati dillerine yeni bir
cevirisinin yapilma gunu coktan  gelmis bulunuyor. Bak: F.
Hofman Turkish Literature: A Bio-  Bibliographical Survey
(Utrecht, 1969). 
   Secere'nin ilk bilinen Rusca cevirilerinden biri de 
 Rodoslovnoe drevo tiurkov'dur. O cilt yayina hazirlanirken,
son  soz'u, bir Sagay Turk'u olan N. Katanov (1862-1922)
tarafindan  yazilmis idi. Anlasildigini gore, bu 1906 da
yayina hazirlanan  kitap 1914 yilina kadar basilmadi.
Basildiginda da, Katanov'un  adinin ve yazdigi sonsoz'un
kitaptan cikarildigi goruldu. Bak: A.  N. Kononov,
Rodoslovnaia Turkmen (Moscow-Leningrad, 1958), sayfa 
 181. Nedenini anlamak icin, Z. V. Togan'in Hatiralar
(Istanbul,  1969), kitabini okumak yeterlidir. Togan 1917
yilinda Katanov ile  konusup, ayrinti vermistir. Katanov'un bu
Sonsozu, saklandigi  yerde, gun isigina cikarilmayi bekliyor. 

   40. H. B. Paksoy, ALPAMYSH: Central Asian Identity under 
 Russian Rule (Hartford, CT: AACAR Monograph Series, 1989). 
 
   41. H. B. Paksoy, "Turkbilimci Ebubekir Ahmedcan Divay."  
 Turk Kulturu (Ankara) Sayi 309, Yil XXVII, Ocak 1989. Pp.
49-54;  Hugh Seton-Watson, The Russian Empire, 1801-1917;
Richard Pipes,  The Formation of the Soviet Union.  
 
   42. Yusuf Akcura, "Uc Tarz-i Siyaset" Turk gazetesi
(Kahire)  1904, Sayi 24. 1904. Bu yazi, 1912 yilinda
Istanbulda bir  kitapcik olarak basildi; Turk Tarih Kurumunca
Ankarada 1976  yilinda yeniden yayinlandi. Ingilizcesi icin
bak: Ceviren: David  Thomas, "Three Policies" Central Asian
Monuments, H. B. Paksoy  (Ed), (Istanbul: Isis Press, 1992).  
 
   43. Yayinlanmis programlari icin bak: Society for Central 
 Asian Studies, Programmnie dokumenti. 
 
   44. Turk Amemi Merkeziyet (federalist) Firkasi. Yayina 
 hazirlayan Ahmadjan Madaminov ve Said Murad, "Turkistanda
Halk  Cumhuriyeti" Fan ve Turmus (Taskent) No. 7, 1990.  

   45. Kusbeyi, Orta Asya hanliklarinda yuksek orun kerteli
bir  devlet gorevlisi olup, bu gorevin nitelikleri, hanligina
gore degismekte idi. Onceleri, avci doganlarina bakan kisilere
 verildigi biliniyor.  
 
   46. Tokyo University of Foreign Studies ogretim uyesi.  
 
   47. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 362.  
 
   48. Komatsu, bu Meramname ve Nizamname'ye kol cekenlerin 
 bilinen kisiler oldugunu da vurgulamaktadir. Bak: Hisao
Komatsu,  "The Turkic Federalist Party in Turkistan: A
Preliminary  Analysis" AACAR Bulletin Vol. V, No. 1 (Spring,
1992).  
 
   49. Society for Central Asian Studies, Programmnie 
 dokumenti, Sayfa 70. Ilk Musavat partisinin gundeminin 1912 
 yilinda yayinlandigi belirtiliyor. Bak: Altstsdt, Azerbaijani
 Turks, Sayfa 72-73.  
 
   50. Altstadt, Azerbaijani Turks, Sayfa 81.  
 
   51. Tadeusz Swietochowski, Russian Azerbaijan, 1905-1920 
 (Cambridge University Press, 1985). Sayfa 86. Ek olarak, bak:
T.  Z. Tunaya Turkiyede Siyasi Partiler, 1859-1952 (Istanbul,
1952).  Son yillarda yeni baskisi yapildi.  
 
   52. Society for Central Asian Studies, Programmnie
dokumenti  Sayfa 70-79.  
 
   53. Azerbaycan Turkleri, yazilarinda yillardan beri 
 kendilerini boyle tanitiyorlar. 
 
   54. Azerbaycan Dircelis Partiyasinin Meramnamesi ve 
 Azerbaycan Dircelis Partiyasinin Nizamnamesi. (Baku, 1989). 9
 Sayfa. Tiraj: 1000 nusha. Boyutlari: 15 X 19 cm. 

   55. Azerbaycan Halk Dircelis Partiyasinin Programi ve 
 Nizamnamesi. (Baku, 1991). 14 sayfa. "T. 100N." ve "G: 50G." 
 kayitlarini tasiyor. (Tiraj 100 nusha?)(Giymati 50 gapik?). 
 Boyutlari: 15 X 19 cm.  
 
   56. Ornek olarak bak:  Azerbaycan Milli Istiklal 
 Partiyasinin Rehber Senedleri. (Uzerinde tarih olmamasina 
 karsilik, icindeki senetlerde 1992 yili gorulmektedir). Baku
da  basildigi dusunuluyor. Tirajin 150 oldugu belirtiliyor. 23
sayfa.  Boyutlari: 15 X 19 cm. Bu partinin kurucularinin
adlari ve  meslekleri acik olarak birinci sayfada yer aliyor. 
   Azerbaycan Milli Istiklal Partiyasinin Nizamnamesi ise, 
 basliginda mustakil Ictimai-Siyasi Gazet yazan Millet'in 1
August  1992 gunlu No. 44 (45) da yayinlandi. (Bas yazar:
Etibar Memedov;  adi gecen partinin Baskani). 
   Azerbaycan Sosyal-Demokrat Partiyasinin Nizamnamesi ve 
 Azerbaycan Sosyal-Demokrat Partiyasinin Meramnamesi. 23
sayfa.  Lenkeran Matbaasinda basildigi belirtiliyor. Yil
belirtilmemis  ise de, 1992 olmasi gerek. Tiraj yok. 23 Sayfa.
Ancak, kitapcigin  boyutlari, diger parti programlarinin
yarisi kadar. 
 
   57. Bak: H. B. Paksoy, "Basmachi." 
 
   58. Cemiyet'in kurulusu ile ilgili olarak bak: Z. V. Togan,
 Hatiralar (Istanbul, 1969). 

   59. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 408-409.  
 
   60. Yilin 1922 ya da 1923 olmasi gerekir. Togan kesinlikle 
 belirtmiyor. 

   61. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 410-411.  

   62. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 411-414.  
 
   63. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 415.  
 
   64. Turkiye Buyuk Millet Meclisi 1920 yilinin 23 Nisan'inda
 acilmisti. Ilgili olaylar icin, bak: H. B. Paksoy, "US and 
 Bolshevik Relations with the TBMM: Ininitial Contacts,
1919-1921"  (1990), ve kullanilan kaynaklar. 
 
   65. Bak: TBMM-Bolsevik Kars Sinir Anlasmasi (anlasmayi 
 hazirlayan ve TBMM Basmurahhasi olarak imzalayan) Kazim 
 Karabekir, Istiklal Harbimiz (Istanbul, 1960). Sayfa
1001-1028.  
 
   66. TBMM Garp Cephesi Kumandani, Moskova'ya gonderilen ilk 
 TBMM Buyukelcisi, General Ali Fuat Cebesoy, Milli Mucadele 
 Hatiralari (Istanbul, 1953); General Ali Fuat Cebesoy'un
Siyasi  Hatiralari. (Istanbul, 1957-1960). Iki cilt. Ek olarak
bak:  (Yayina Hazirlayan) Cumhuriyet Senatosu Genel Sekreteri
Kazim  Ozturk, Ataturk'un TBMM Acik ve Gizli Oturumlarindaki
Konusmalari  (Ankara: Kultur Bakanligi, 1981). 
 
   67. Razdelenie Aziatskoi Turtsii, E. E. Adamov, Ed.
(Moscow,  1924). Turkcesi, Kurmay Yarbay Babaeskili Huseyin
Rahmi (ceviri,  Amiens-Fransa'da yapilmis) Anadolunun Taksim
Plani (Istanbul,  1926). Ikinci baski (Istanbul, 1972). 
 
   68. Moskova kaynaklari, 1919-1925 surecindeki TBMM-Bolsevik 
iliskileri uzerinde genellikle sessizdir. Ornegin, bak:
Akademia  Nauk SSSR, Institut Vostokovedenia  Problemy istorii
Turtsii  (sbornik stateii), (Moscow, 1978); B. M Potskhveriia
Vneshniaia  politika Turtsii posle vtoroi mirovoi viony
(Moscow, 1976).  Moskovali yazarlar genellikle ve yalnizca
"Lenin ve Ataturk'un"  "dostlugu" uzerinde dururlar. Bu arada,
"belge olmasi bakimindan"  26 Nisan 1920 de Mustafa Kemal
tarafindan Lenin'e gonderilen bir  mektup'tan soz edilir.
Ancak, bu mektubun asli yayinlanmamis ve 
 hic kimse tarafindan gorulmemistir. Ayrintilar icin bak: Sadi
 Borak, Oykuleriyle Ataturk'un Ozel Mektuplari (Istanbul,
1980)  Sayfa 193-196.  
 
   69. S. R. Gibbons and P. Morican, League of Nations and
UNO.  (Longman, 1970).  
 
   70. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 416-418.  
 
   71. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Yayina hazirlayan:
Resit  Rahmeti Arat. (Ankara: Turk Tarih Kurumu, 1974). Ikinci
Baski.
 
   72. Bak: H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi, 
 Uygarlik"  Annals of Japan Association for Middle East
Studies  (Tokyo) No. 7, 1992. Pp. 173-220.  
 
   73. Karslastirma yapmak icin, bak: Ozbekistan Sovet 
 Sotsialistik Respublikasining Konstitutsiyasi (esasi kanun) 
 (Taskent: Ozbekistan Basimevi, 1984).  
 
   74. Ibn Khaldun, The Muqaddimah: An Introduction to
History,  F. Rosenthal, Tr. (Princeton, 1967).  
 
   75. Ornegin, bak: Bahtiyar Nazarov, "Kutadgu Bilig: One of 
 the First Written Monuments of the Aesthetic Thought of the 
 Turkic People." AACAR Bulletin Vol II, No. 1&2 (February,
1989). 

   76. "Toplumsal Sozlesme" adi altinda, ozellikle Fransiz ve 
 Ingiliz dusunurlerince 18 ve 19cu yuzyillarda bu konu'da
kitaplar  yayinlanmistir. Bununla birlikte, Kutadgu Bilig
kitabinin 11ci  yuzyilda ve ibn Khaldun'un kitabindan da once
yazildigi  unutulmamalidir.  
 
   77. Kazim Karabekir, Istiklal Harbimizin Esaslari
(Istanbul,  1933-1951). Ust kapak uzerindeki giris.  
 
   78. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Yayina hazirlayan:
Resit  Rahmeti Arat. (Ankara: Turk Tarih Kurumu, 1974). Ikinci
Baski.  Sayfa 22-23; 152-161 sayili beyitler.  

This counter has been placed here on 25 February 1999

Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!