Absorbsiyon
|
Bir akışkan molekülünün bir sıvı veya katı
madde içinde tutulması olayı.
|
Açık Devre Potansiyeli |
Devreden
hiç akım geçmezken ölçülen potansiyel değeri. |
Adsorbsiyon |
Atom
,iyon veya moleküllerin, bir katının veya sıvının yüzeyinde tutulması. |
Aerobik |
İçinde
serbest oksijen bulunan ortam. |
Aerosol |
Katı
veya sıvı partiküllerinin bir gaz içinde toz halinde dağılması. |
Akım Değişim Yoğunluğu |
Bir
elektrotta anodik ve katodik akım yoğunluklarının birbirine eşit olduğu denge
halindeki akım yoğunluğu. |
Akım Süreklilik Bağı |
Elektrik
akımının bir yapının bir ucundan öteki ucuna kadar akmasını sağlamak amacıyla
yapılan metalik iletken bağlar. |
Akım Şiddeti |
Birim
zamanda transfer olan net elektrik yükü. Akım şiddeti birimi Amperdir. |
Akım Yoğunluğu |
Birim
elektrot yüzeyinden geçen akım şiddeti.Birimi A/m2 dir. |
Akrilik Reçinesi |
Akrilik
asit,metakrilik asit veya akrilonitril bileşiklerinin polimerleşmesi sonucu
elde edilen reçine. |
Aktif Metal |
Korozyona
uğramaya yatkın veya korozyona uğramakta olan metal. |
Aktif Potansiyel |
Elektrot
potansiyelinin negatif yöne doğru kayması. |
Aktiflik Katsayısı |
Bir
çözelti içinde bulunan iyonların termodinamik davranışlarını ifade eden
konsantrasyonu ile, gerçek konsantrasyonunun birbirine oranıdır. |
Aktivite |
İdeal
hale karşı gelen konsantrasyon. Maddelerin kimyasal potansiyelleri ve diğer
termodinamik özellikleri aktivitelerine bağlı olarak değişir.Gerçek
konsantrasyon ile aktivite arasında konsantrasyona bağlı olarak değişen bir
aktiflik katsayısı vardır. |
Alaşım Kaplama |
İki
veya daha fazla metalin aynı anda ayrışması ile elde edilen kaplama. |
Alaşım Korozyonu |
Bir
alaşım içindeki metallerden birinin seçimli olarak korozyonu. Örneğin bronz
içinde bulunan çinkonun korozyona uğraması tipik bir alaşım korozyonudur. Bu
olay dezinsifikasyon olarak ta bilinir. |
Alfa Demir |
Demirin
kübik merkezli allotropik hali.Bu kristal yapısı 900 C nin altında
kararlıdır. |
Alfa Ferrit |
Bak
ferrit. |
Alkali Çözeltiler ile
Temizleme |
Alkali
hidroksitler , karbonat, borat,silikat ve fosfat gibi alkali tuzlarını içeren
çözeltiler ile metal yüzeylerinin yağ ve kirden temizlenmesi işlemi. Çözelti
içine deterjan gibi yüzey aktif maddeler katılarak temizleme işlemi
kolaylaştırılabilir. |
Alkid |
Bir
polihidrik alkol ile bir polibazik asidin birleşmesinden oluşan reçine.Bu
reçine alkid tipi boyaların üretiminde temel bağlayıcı olarak kullanalır. |
Alkilleme |
Bir
organik bileşik içine alkil grubunun girmesini sağlayan kimyasal işlem. |
Allotropi |
Bir
elementin iki veya daha fazla farklı fiziksel özellik gösteren yapıda
bulunması hali.Allotropik yapıda olan elementlerin kimyasal özellikleri
değişmez. |
Amalgam |
Civanın
bir başka metal ile yapmış olduğu alaşım. |
Amfoter |
Kuvvetli
asitlere karşı baz etkisi, kuvvetli bazlara karşı da asit etkisi gösteren
hidroksit veya oksitlere verilen isim. Amfoter özellik gösteren maddeler
ortam koşullarına göre hidrojen iyonu
veya hidroksil iyonu oluşturarak çözünürler. |
Amper |
Elektrik
akım miktarı birimi. 1 internasyonal Amper, bir gümüş nitrat çözeltisinin
elektrolizinde saniyede 0,00111800 g gümüş toplayan elektrik miktarıdır. 1
mutlak Amper = 1,000165 İnternasyonal Amper. |
Amper Saat |
Elektrik
yükü birimi. 1 Amper saat = 3600 kulon |
Ampermetre |
Elektrik
akım şiddetini ölçen alet. |
Anaerobik |
Hava
veya serbest oksijenin bulunmadığı ortamlar. |
Anodik inhibitör |
Anodik
reaksiyon hızını azaltan veya tamamen durduran inhibitör. |
Anodik Koruma |
Bir
metali anodik yönde polarize ederek onun potansiyelini pasif bölgeye taşımak
suretiyle korozyon hızının azaltılması tekniği. Bu işlem ancak pasifleşme
özelliği olan metallere uygulanabilir. |
Anodik Polarizasyon |
Elektrotdan
akım geçişi nedeni ile elektrot potansiyelinin pozitif yöne doğru (daha soy)
değişimi. |
Anodik Reaksiyon |
Metalden-çözeltiye
pozitif yük transferini sağlayan elektrot reaksiyonu. Anodik reaksiyon sonucu
metal iyon halinde çözeltiye geçer. |
Anodik Temizleme |
Yüzeyi
temizlenecek metal anot olarak bağlanarak yapılan elektrolitik temizleme
işlemi.Bu işleme ters akım ile temizleme de denir. |
Anodising |
Metali
anodik olarak oksitleyerek,metal yüzeyinde bir oksit filmi oluşturmak. Bu
işlem daha çok alüminyum metalinde eloksal adı ile uygulanır. |
Anolit |
Elektrolit
çözeltisi içinde anoda yakın bölge. |
Anot |
Oksidasyon
reaksiyonunun meydana geldiği elektrot.Dış devreden elektron akışı anottan
katoda doğru olur. |
Anot Akım Verimi |
Bir
anottan çekilen akım miktarının,Faraday Yasası esas alınarak hesap edilen
akım miktarına oranı. |
Anot Yatağı Dolgusu |
Katodik
koruma sistemlerinde yeraltı anot yatağı içine doldurulan malzeme.Böylece
anodun üniform bir akım üretmesi ve daha uzun ömürlü olması sağlanır. |
Anti Fouling |
Su
içinde bulunan metal yapıların yüzeyinde yosunlaşmayı önlemek amacıyla
yapılan işlemler. |
Anyon |
Negatif
yüklü iyon. Elektrolite bir potansiyel farkı uygulandığında anyonlar anoda
doğru hareket eder. |
Ardışık Daldırma Deneyi |
Bir
numuneyi belli zaman aralıkları ile bir çözelti içine daldırarak yapılan
korozyon deneyi. |
Asit |
Su
içinde çözündüğünde (H+)iyonu veren kimyasal madde |
Asit Yağmuru |
pH
< 5,6 olacak şekilde meydana gelen atmosferik yağışlar. Başlıca fosil
yakıtların yanması sonucu oluşan kükürt oksitler ve azot oksitlerin
atmosferde bulunan su ile birleşerek yer yüzüne yağış halinde dönmesi. |
Astar |
Metal
yüzeyine uygulanan ilk boya tabakası.Astar boyanın metal yüzeyine iyi
yapışması ve yüzeyi ıslatıcı özellik göstermesi gerekir.Bazı astar boyalar
inhibitif özellikte pigment içerir. |
Aşınmalı Korozyon |
Birbirine
mekanik olarak bağlantılı olan iki malzemenin çok küçük salınımlarla hareket
etmesi sonucu meydana gelen aşınma ile birlikte yürüyen korozyon. |
Aşırı Gerilim |
Bir
elektrotun denge halinde iken ölçülen potansiyeli ile akım geçerken ölçülen
potansiyeli arasındaki fark. |
Aşırı Isıtma |
Bir
metal veya alaşımın özeliklerinin bozulacağı kadar bir yüksek sıcaklığa
ısıtılması. |
Atmosfer |
Yer
küre üzerinde bulunan ve hava adı verilen gaz tabakası.Kuru havanın deniz
seviyesindeki hacimsel bileşimi: Azot=%78,08, oksijen=%20,95 argon=%0,93, karbon
dioksit=%0,03 |
Atmosferik Korozyon |
Atmosfer
etkisinde kalan metallerde, atmosferde bulunan oksijen, su buharı ve diğer
kirletici bileşenlerin etkisi ile oluşan korozyon. |
Austenite (Ostenit) |
Gama
kristal yapısında olan demir metali içinde karbon veya demir karbürün
çözünmesi ile oluşan katı çözelti Bu çözelti yüksek sıcaklıkta kararlı
haldedir.Ani soğutularak normal sıcaklıklara taşınabilir. |
Ayrışma Potansiyeli |
Bir
metalin iyon halinde çözeltiye geçmesi için gerekli minimum potansiyel. |
Bağlı Karbon |
Demir
ve çelik içinde bulunan toplam karbonun serbest karbon dışında kalan kısmı. |
Bakelit |
Fenol-formaldehit
reçineleri ile elde edilen plastik maddelere verilen ticari isim. |
Bakır/ Bakır Sülfat Referans Elektrotu
|
Doygun
bakır sülfat çözeltisi içine saf bakır elektrotun daldırılması ile elde
edilen yarı hücre. Bu elektrotun standart hidrojen elektrotuna göre 25 C deki
potansiyeli 0,316 Volt'dur. |
Balık Gözü |
Bir
çeliğin kırılan yüzeyi üzerinde,balık gözüne benzeyen karakteristik beyaz
kristaller. |
Basınç Dayanımı |
Bir
malzemenin değişime uğramadan dayanabildiği maksimum basınç gerilimidir.
Kırılgan yapıda olan malzemelerin basınç dayanımı net bir değer olarak
ölçülebilir.Yumuşak yapıda olan plastik maddelerde basınç altında kırılma
meydana gelmez. Bu maddelerde deformasyon olayının başladığı ve plastik
sınırın bittiği noktalar belirlenebilir. |
Baz |
Su
içinde çözündüğü zaman hidroksil iyonu oluşturan kimyasal bileşikler. |
Beta Demir |
Demirin
allotropik hali.768 C ile 910 C sıcaklık aralığında kararlıdır.Alfa demir
manyetik özellik gösterdiği halde beta demir manyetik değildir. |
Beyaz Pas |
Çinko
veya çinko kaplanmış metallerin yüzeyinde oluşan ve çinko oksitlerinden ileri
gelen toz halindeki korozyon ürünleri. |
Bıçak Hattı Etkisi |
Bir
paslanmaz çeliğin, kaynak işlemi sırasında sıcaklıkla duyarlı hale gelen
bölgesi ile kararlı kalan bölgesi arasında bir hat boyunca uzanan taneler
arası korozyon olayı. |
Bitümlü Kaplamalar |
Kömür
katranı veya asfalt içeren kaplamalar. |
Biyolojik Korozyon |
Mikroorganizmalar
yardımı ile oluşan korozyon. |
Cam Elektrot |
pH
veya hidrojen iyonu aktivitesini ölçmek için kullanılan ve camdan yapılmış
membrandan oluşan elektrot. |
Cebri Akım Yöntemi |
(Dış
Akım Kaynaklı Katodik Koruma Yöntemi): Bir dış akım kaynağından uygulanan
doğru akım ile gerçekleşen katodik koruma yöntemi. |
Çalışma Elektrotu |
Elektrokimyasal
hücrelerde deneye tabi tutulan elektrot. |
Çatlak Korozyonu |
Metal
yüzeyinde bulunan bir çatlak, aralık veya elektrolitin hareketsiz kaldığı dar
bir bölgede oluşan korozyon olayı. Çatlak korozyonu oto katalitik bir
reaksiyon şeklinde yürüdüğünden korozyon hızı çok yüksektir. |
Çekme Dayanımı |
Çekme
dayanımı deneyinde uygulanan maksimum yükün kesit alanına oranıdır. |
Çelik |
Bileşiminde
% 0,1 ile % 1,5 oranında karbon bulunan demir alaşımı.Çeliğin özelliği karbon
yüzdesine ve diğer minör elementlerin miktarına bağlıdır. |
Çiylenme Noktası |
Hava
içinde bulunan su buharının yoğunlaşmaya başladığı sıcaklıktır. Çiylenme
noktasında havanın relatif rutubeti % 100 e erişir. |
Çözelti |
Bir
katının bir sıvı içinde çözünerek homojen bir sıvı faz oluşturması. |
Denge Potansiyeli |
Bir
elektrot yüzeyinde meydana gelen kimyasal reaksiyonun hızı, ters yönde
yürüyen reaksiyon hızına eşit olduğu anda ölçülen elektrot potansiyeli. Denge
potansiyeli ancak eektrotlarda bir denge reaksiyonu söz konusu ise
ölçülebilir. |
Deniz Suyu |
Litresinde
36 gram tuz bulunur.Bu tuzun yaklaşık bileşimi şöyledir : NaCl = 28 g , MgCl2
= 4 g , MgSO4 = 2 g CaSO4 = l g ve KCl = l g dır. |
Depolarizasyon |
Elektrot
yüzeyinde meydana gelmiş olan polarizasyon etkisinin giderilmesi. |
Derin Kuyu Anot Yatağı |
Katodik
koruma sistemlerinde anotları yeraltına yerleştirmek amacıyla açılmış en az
15 m derinliğinde kuyu. Bu kuyu içine yeteri kadar anot yerleştirilir ve
çevresi iletken bir anot yatağı dolgu malzemesi ile doldurulur. |
Dezinsifikasyon |
Çinko
içeren alaşımlarda çinkonun seçimli olarak korozyonu. Dezinsifikasyon olayı
genellikle bakır-çinko alaşımlarında görülür. |
Difüzyon |
Bir
bileşenin bir gaz veya sıvı ortam içinde yayılması. Difüzyon olayı
konsantrasyon eşit hale gelinceye kadar devam eder. |
Difüzyon Katsayısı |
Birim
alandan,birim zamanda ve birim konsantrasyon gradienti altında difüze olan
madde miktarı. |
Difüzyon Limit Akım Yoğunluğu
|
Bir
elektrot yüzeyindeki limit akım yoğunluğu,çözelti içinden elektrot
yüzeylerine difüze olabilen maksimum madde miktarına karşı gelen akım
yoğunluğudur |
Direnç (Elektriksel) |
Akım
geçen bir iletkende,iki nokta arasında ölçülen voltaj düşüşünün, geçen akım
şiddetine oranı. |
Dökme Demir |
Yüksek
fırından elde edilen ve içinde safsızlıklar bulunan ham demir. Bileşiminde %2
- %4,5 karbon ve az miktarda mangan,fosfor ve kükürt bulunur. |
Duyarlaşma |
Ostenitik
paslanmaz çeliklerin 550-850 C sıcaklıklara kadar ısıtılması halinde,taneler
arası sınır çizgileri boyunca krom karbür çökeltisi meydana gelmesi
nedeniyle,alaşım içinde kromun azalması ve korozyona duyarlı hale gelmesi. |
Düktilite |
Bir
malzemenin kırılmadan plastik olarak deforme olabilme özelliği.Bu özellik
çekme deneyinde boy uzaması ölçülerek belirlenir. |
Elastik Limit |
Bir
malzemede yük etkisi ile meydana gelen deformasyonların,yük kaldırıldıktan
sonra eski haline dönemediği ve değişimin kalıcı olduğu minimum yük veya gerilme. |
Elastisite |
Bir
malzemede yük etkisi ile meydana gelen deformasyon. Bu deformasyon yük
kaldırıldıktan sonra tekrar eski haline döner. |
Elastomer |
Normal
sıcaklıkta,boyunun iki katı kadar gerilerek serbest bırakıldığında tekrar
eski haline dönebilen doğal ve sentetik kauçuktan oluşan bir plastik madde . |
Elektriksel Özgül Direnç |
Birim
kesitte ve birim uzunluktaki iletkenin elektrik akımını iletmeye karşı
göstermiş olduğu direnç. Ohm.m olarak ifade edilir. |
Elektriksel Yalıtım |
Bir
metalik yapının,diğer bir metalik yapıdan elektrik akımı geçirmeyecek şekilde
ayrılması. |
Elektro Galvaniz |
Demir
ve çelik yüzeyine elektroliz ile çinko kaplanması. |
Elektro Kinetik Potansiyel
(Zeta Potansiyel) |
Metal
yüzeyine yapışmış bir sıvı tabakası ile ona değerek hareket eden sıvı
tabakası arasında ölçülen potansiyel farkı. |
Elektrokimyasal Ekivalent |
Elektrotlardan
l kulon akım geçmesi halinde açığa çıkan veya iyon haline gelen madde
miktarı. 1 elektrokimyasal ekivalent =1/96500 kimyasal ekivalent. |
Elektrokimyasal Hücre |
Bir
elektrolit içine daldırılmış ve birbiri ile bağlantılı iki farklı metalden
oluşan sistem. |
Elektrolit |
İyon
içeren bir çözelti veya karışım. |
Elektrolitik Temizleme |
Bir
metal yüzeyinde bulunan pas,kabuk vb yabancı maddelerin elektrik akımı
uygulanarak temizlenmesi. |
Elektroliz |
Bir
elektrolit içinden dıştan uygulanan bir doğru akım geçmesi
halinde,elektrotlarda meydana gelen kimyasal değişmeler.Elektroliz işlemi
sırasında bazı iyonlar yükünü kaybederek elektrotlarda açığa çıkarken,bazı elementler
de iyon haline geçerek çözeltiye karışabilir. |
Elektromotor Kuvveti Serisi
(EMK) |
Elementlerin
standart elektrot potansiyellerine göre sıralanması ile elde edilen liste. Bu
listede en negatif potansiyelli olan elementler yukarda bulunur.Listede
yukardan aşağı doğru gidildikçe soyluk derecesinde artış olur.En soy metaller
en altta bulunur. |
Elektrot |
Elektrolit
içine daldırılmış olan bir elektronik iletken. Elektrot ve içinde bulunduğu
elektrolite toplam olarak yarı hücre denir. |
Elektrot Potansiyeli |
Elektrotun
bir referans elektrota karşı ölçülen potansiyeli. Bu ölçüm sırasında
elektrotdan hiç akım geçmemesi ve omik direnç nedeniyle potansiyel kaybı
olmamaı gerekir. |
Elektrot Reaksiyonu |
Elektrot
ve elektrolit ara yüzeyinde eşdeğer bir yük değişimi ile oluşan kimyasal
reaksiyon |
Eloksal |
Bak
Anodising |
Endüstriyel Atmosfer |
Endüstriyel
faaliyetlerden kaynaklanan ve içinde is,duman,katı partikül,kükürt
gazları,azot gazları vb. kirletici bileşenler bulunan kirli atmosfer. |
Epoksi Reçine |
Epiklorohidrin
ile herhangi bir poli hidrik bileşiğin (örneğin bisfenol A) reaksiyonundan
oluşan termosetting özellikte bir reçine. |
Erozyon |
İçerisinde
katı partikül taşıyan bir akışkanın aşındırıcı etkisi ile meydana gelen
yıpranma. Ayni anda korozyon olayı da meydana geliyor ise buna erozyonlu
korozyon denir. |
Esas Metal |
Bir
alaşımda en büyük yüzdede olan metal. |
Eutektik (öytektik) Karışım |
İki
veya daha fazla maddeden oluşan en küçük donma noktasına sahip katı
çözelti.Eutektik bileşimli alaşımlar hazırlanarak erime noktası
düşürülebilir. |
Eutektik Nokta |
İki
veya daha fazla maddeden oluşan katı çözeltilerde, her bir madde diğerinin
erime noktasını düşürücü yönde etki yapar.Minimum erime noktalı karışıma
eutektik karışım ve bu karışımın erime sıcaklığına da eutektik nokta denir. |
Faraday Yasası I |
Elektrotlarda
meydana gelen kimyasal değişimler,elektroliz hücresinden geçen akım miktarı
ile doğru orantılıdır. |
Faraday Yasası II |
Bir
elektroliz hücresinden 1 Faraday (96500 Kulon) akım geçtiği zaman,elektrotlarda
1 ekivalent gram madde değişime uğrar. |
Farklı Havalanma Hücresi |
Ayni
elektrotun farklı iki bölgesinde değişik oksijen konsantrasyonu oluşması
halinde meydana gelen konsantrasyon pili. |
Ferrit |
Saf
alfa demir veya alfa demirin çözücü olduğu katı çözeltiler.Çözünen madde
genellikle karbondur. |
Filiform Korozyon |
Bir
boya filmi veya kabuk altında ip gibi kıvrıntılı olarak yürüyen korozyon
olayı. |
Film |
Bir
malzeme yüzeyinde, gözle görülen veya görülemiyen incelikte bir tabaka. |
Film Altı Korozyonu |
Bak
Filiform korozyon. |
Fosfatlama |
Bir
metalin sulu fosfat çözeltileri veya seyreltik fosforik asit içinde
reaksiyona sokularak yüzeyinin sağlam bir metal fosfat filmi ile kaplanması. |
Fouling |
Deniz
içinde bulunan bir metal yüzeyinde meydana gelen ve başlıca canlı
organizmaların oluşturduğu çökelti. |
Galvanik Akım |
Bir
galvanik hücreden geçen akım. |
Galvanik Alaşım |
Demir
veya çeliğin erimiş çinko içine daldırılması ile yapılan sıcak galvaniz
kaplama.Bu yöntemle yapılan kaplamada demir yüzeyinde belli kalınlıkta
çinko-demir alaşımı oluşur. |
Galvanik Anot |
Galvanik
seride kendisinden daha soy bir metale bağlanmış olan metal anot olarak rol
oynar.Böylece oluşan galvanik pilin anoduna galvanik anot veya kurbanlık anot
denir. |
Galvanik Anotlu Katodik
Koruma |
Korunacak
metale daha aktif bir metal (kurbanlık anot) bağlanarak yapılan katodik
koruma. |
Galvanik Hücre |
İki
farklı metalin bir elektrolit içine daldırılması veya ayni cinsten iki
metalin farklı iki elektrolit içine daldırılması ve bu elektrotların
birbirine bağlanması ile oluşan elektrokimyasal hücreler. |
Galvanik Korozyon |
Kendisinden
daha soy bir metal ile temas eden bir metalde meydana gelen korozyon. |
Galvanik Seri |
Metal
ve alaşımların deniz suyu içinde ölçülen potansiyel değerlerine göre
hazırlanmış olan liste.Bu potansiyeller söz konusu metalin deniz suyu
içindeki korozyon potansiyelidir. |
Galvaniz |
Bak
Elektro Galvaniz. |
Galvanometre |
Küçük
elektrik akımlarını ölçmek için kullanılan cihaz.Galvanometre, elektrik
akımının oluşturduğu manyetik alan içinde oluşan mekanik bir hareketin
gözlenmesi ilkesine dayanır. |
Gama Demir |
Yüzeysel
kübik merkezli kristal yapısındaki saf demir. Bu demir 900-1400 C de kararlı
haldedir. |
Gavanostatik Yöntem |
Akımı
sabit tutarak elektrot potansiyelini ölçmeyi amaçlayan bir deneysel yöntem. |
Gaz Korozyonu |
Hiç
sıvı fazı bulunmayan ve yalnız gaz bileşenlerin etkisi ile oluşan korozyon. |
Genel Korozyon |
Bak
Üniform korozyon. |
Gerilme |
Bir
kuvvet etkisinde kalan cismin boyutlarında veya biçiminde meydana gelen
değişme. |
Gibbs Serbest Enerjisi |
Entalpi
ve entropi fonksiyonlarına bağlı bir termodinamik hal fonksiyonu. Bu
fonksiyon serbest enerji veya serbest entalpi olarak da bilinir. Bir olayın
kendiliğinden gerçekleşmesi için reaksiyon serbet entalpisinin negatif olması
gerekir. |
Giydirme |
Bir
metalin fiziksel ve mekanik işlemler ile bir başka metal plakayla
kaplanmasıdır. |
Grafitik Korozyon |
Gri
dökme demirin seçimli korozyonu.Bu olay sonunda demir korozyona uğrarken,daha
soy olan grafit iskelet olarak kalır ve metal poröz bir görünüm kazanır. |
Havalandırma |
Bir
çözeltinin veya zeminin içinden hava geçirerek onun oksijen absorbe etmesini
sağlamak. |
Hematit |
Demir
3 oksit minerali Fe2O3 |
Hidrofilik |
Suya
yakın ilgi duyan madde. |
Hidrofobik |
Suyu
sevmiyen,su içinde çözünmeyen ve suyu absorbe etmeyen madde. |
Hidrojen Aşırı Gerilimi |
Elektrotda
hidrojen gazı oluşumu nedeniyle ortaya çıkan aşırı gerilim. |
Hidrojen Kırılganlığı |
Hidrojen
atomlarının metalin içindeki kristal yapıya girerek orada boşluklara
yerleşmesi sonucu metali kırılgan hale getirmesidir. |
Hidroliz |
Korozyon
sonucu oluşan metal iyonlarının su ile reaksiyona girerek metal hidroksit ve
hidrojen iyonuna dönüşmesi. |
Higrometre |
Havanın
relatif rutubetini ölçmek amacıyla kullanılan cihaz. |
Higroskopik |
Su
buharı veya rutubet tutabilme eğilimi olan madde. |
Hızlandırılmış Korozyon
Deneyi |
Normal
koşullar altında uzun süre içinde etkisini gösteren bir korozif olayın,kısa
süre içinde gerçekleşecek şekilde düzenlenerek yapılması. |
Holiday |
Bir
kaplama tabakasında bulunan delik,boşluk,çatlak vb. Bozukluklar. Korozyon
olayı ilk olarak bu bölgelerden başlar. |
Hücre |
Bir
elektrolit içine daldırılmış olan bir anot ve bir katotdan oluşan
elektrokimyasal sisteme topluca hücre adı verilir. Anot ve katot farklı
metallerden olabilir veya ayni metalin farklı bölgeleri anot ve katot gibi
davranabilir. |
İletkenlik (Elektriksel) |
Elektriksel
direncin tersidir Birimi Mho = Siemens = Ohm-1 |
İmmunite |
Bir
metalin anodik olarak çözünmesinin mümkün olmadığı ve termodinamik olarak
kararlı olduğu hal. |
İnert Elektrot |
Bulunduğu
ortam içinde çözünmeyen ve hiç bir kimyasal reaksiyona katılmayan elektrot. |
İnhibitör |
Elektrolit
içine az miktarda katıldığında,korozyonu önleyen veya korozyon hızını azaltan
kimyasal madde. İnhibitörlere negatif katalizör de denilebilir. |
İnorganik Çinko Boya |
Çinko
tozu pigment içeren ve inorganik bağlayıcılar ile kabuk oluşturan bir boya. |
Isı Etkime Bölgesi |
Bir
metali kaynak yaparken,keserken veya delerken ısı etkisi ile metalin fiziksel
özeliklerinin değişikliğe uğradığı bölge. |
Isı Etkisi ile Duyarlaşma |
Kaynak
yapımı gibi metalin belli bir bölgesinin yükek sıcaklıklara ısıtılması
halinde,tane sınırları boyunca meydana gelen çökelmelerin,metali taneler
arası korozyona karşı duyarlı hale getirmesi. |
İyon |
Pozitif
veya negatif yük taşıyan atom veya atom grupları. |
İyon Değiştirici |
Temel
yapısını koruyarak,bir çözelti içinden tersinir olarak iyon alan ve yerine
başka bir iyonu verebilen maddeler. |
Kabuk Altı Korozyonu |
Metal
yüzeyinde bulunan bir çökelti veya kabuğun altında meydana gelen korozyon. Bu
korozyon çatlak korozyonuna benzer şekilde yürür. |
Kaçak Akım . |
Amacı
dışında yönlere doğru akan elektrık akımı |
Kaçak Akım Korozyonu |
Yeraltında
bulunan bir metal yapıya giren kaçak akımlar nedeniyle oluşan
korozyon.Korozyon olayı akımın metali terkettiği bölgede meydana gelir. |
Kalıcı Stres |
Plastik
deformasyona uğrayan bir metal bünyesinde oluşan stres. |
Kalker Rüsubatı |
Katodik
koruma uygulanmış olan metallerin yüzeyinde pH artışı sonucu kalsiyum ve
mağnezyum tuzlarının oluşturduğu çökelti. |
Kalomel Elektrot |
Potansiyeli
sabit kalan ve referans elektrot olarak kullanılan bir yarı hücre. Esas
olarak civa ,civa klorür ve doygun potasyum klorür çözeltisinden oluşur. Potansiyeli
hidrojen elektrota göre 0,2415 Volt'dur. |
Kaplama Gücü |
Belli
kalınlıkta bir film tabakası oluşturmak koşulu ile, 1 kg boya malzemesiyle
kaplanabilen maksimum yüzey alanıdır. |
Karma Potansiyel |
Bir
elektrotun yüzeyinde ayni anda iki veya daha fazla reaksiyonun bir arada
yürümesi halinde elektrot potansiyeli bir karma potansiyel değerini alır. Bir
galvanik hücrenin potansiyeli de karma potansiyel sayılır.Buna sistem
potansiyeli denir. |
Katı Çözelti |
İki
veya daha fazla bileşenin katı fazda homojen kristaller halinde bulunması. |
Katodik İnhibitör |
Katodik
reaksiyon hızını azaltan veya durduran kimyasal maddeler. |
Katodik Korozyon |
Amfoter
özellik gösteren bir metalin, katotda oluşan alkali hidroksitler ile
reaksiyona girerek çözünmesi. |
Katodik Koruma |
Bir
dış akım uygulanarak veya galvanik anot bağlanarak bir elektrolit içinde
bulunan bir metalin katot haline getirilmesi. |
Katodik Polarizasyon |
Akım
geçişi nedeniyle elektrot potansiyelinin negatif yöne doğru değişimi. |
Katodik Reaksiyon |
Metalden
elektrolite negatif yük transferini sağlıyan kimyasal reaksiyon. Tipik
katodik reaksiyonlar;asidik ortamlarda hidrojen çıkışı ve nötr ortamlarda
çözünmüş oksijenin hidroksil haline dönüşme reaksiyonlarıdır. |
Katodik Soyulma |
Katodik
koruma uygulanmış olan bir yapıda katot reaksiyonu sonucu ortaya çıkan
ürünler nedeniyle katot bölgesindeki kaplamanın yapışma özelliğini kaybederek
metal yüzeyinden ayrılması. |
Katodik Temizleme |
Yüzeyi
temizlenecek olan metalin katot olarak bağlanması ile yapılan elektrolitik
temizleme işlemi. |
Katolit |
Elektrolit
içinde katoda yakın olan bölge. |
Katot |
Redüksiyon
reaksiyonunun meydana geldiği elektrot. Tipik katot reaksiyonları,katyonların
elektron alarak metal haline dönüşmesi,hidrojen çıkışı veya oksijenin
indirgenerek hidroksil iyonu haline dönüşmesidir. |
Katyon |
Pozitif
yüklü iyon.Elektrolite bir potansiyel farkı uygulandığında katyonlar katoda
doğru hareket eder. |
Kavitasyon |
Yüksek
hızla akan bir akışkanda basınç düşmesi sonucu,gaz kabarcıklarının
parçalanması ile oluşan oyulma. |
Kaynak Çürümesi |
Paslanmaz
çeliklerde veya bazı nikel alaşımlarında,kaynak yapılan bölge çevresinde
oluşan duyarlaşma nedeniyle oluşan taneler arası korozyon. |
Kesme Gerilimi |
Birbirine
paralel ve ters yönde iki kuvvetin etkisi sonucu meydana gelen kırılma. |
Kimyasal Dönüşüm Kaplaması |
Metal
yüzeyinde meydana gelen bir kimyasal reaksiyon ile koruyucu bir kabuk
oluşturulması. Bu işlem genellikle metal yüzeyine organik kaplama yapılmadan
önce sağlam bir temel oluşturmak amacıyla uygulanır.Örneğin çinko yüzeyi
çinko kromat ile,demir yüzeyi demir fosfat ile kaplanabilir. |
Kırılganlık |
Bir
metal veya alaşımın çeşitli nedenler ile düktil özelliğini veya sertliğini
veya her ikisini birden kaybetmesi olayı. |
Konsantrasyon Hücresi |
Ayni
bir çözeltide anot ve katot bölgelerindeki konsantrasyon farkı sonucu bir
potansiyel farkının oluştuğu hücreler. Akım geçtikten sonra anot ve katot
bölgeleri arasındaki konsantrasyon farkı azalır |
Konsantrasyon Polarizasyonu |
Bir
elektrokimyasal hücreden bir süre akım geçtikten sonra anot ve katot
bölgelerinde meydana gelen konsantrasyon değişimi nedeniyle oluşan aşırı
gerilim. |
Korozyon |
Metallerin
çevresinde bulunan bileşenlerle kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyona
girerek metalik özelliğini kaybetmesi olayı. |
Korozyon Hızı |
Birim
zamanda korozyona uğrayan madde miktarı. Korozyon hızı değişik şekillerde
ifade edilebilir Birim yüzeyden kütle kaybı olarak g/(m2.yıl) Penetrasyon
(korozyon derinliği) : mm/yıl (veya mpy) Anodik akım yoğunluğu olarak : A/cm2.
|
Korozyon Potansiyeli |
Korozyona
uğramakta olan bir metalin potansiyeli. Buna açık devre potansiyeli veya
denge potansiyeli de denir. |
Korozyon Ürünleri |
Korozyon
reaksiyonu sonucu oluşan kimyasal bileşikler. |
Koruma Potansiyeli |
Katodik
koruma sistemlerinde korunan metalin katot olmasını sağlayan minimum
potansiyel değeri. |
Kostik |
Sodyum
ve potasyum gibi alkali metallerin hidroksitleri. |
Kostik Kırılganlığı |
Derişik
hidroksit çözeltisi içinde 200-250 C sıcaklıklarda stres korozyonu sonucu
meydana gelen kırılma. Bu olay genellikle karbon çeliği ve krom nikel
çeliklerinde ortaya çıkar. |
Kritik Akım |
Aktif-pasif
davranış gösteren bir metalin aktif bölgesinde gözlenen maksimum korozyon
hızıdır.Bu akıma karşı gelen potansiyele kritik potansiyel denir. |
Kritik Potansiyel |
Aktif-pasif
davranış gösteren bir metalde çukurlaşma korozyonunun başlamış olduğu minimum
potansiyel. |
Kritik Rutubet |
Atmosferik
korozyon hızının birden bire artış göstermiş olduğu relatif rutubet. Çelik
için kritik rutubet % 70 civarındadır. |
Kromatlama |
Bir
metalin kromat çözeltisi içinde kimyasal reaksiyona sokularak,metal yüzeyinin
krom-3 ve krom-6 bileşiklerinden oluşan sağlam bir tabaka ile kaplanması. |
Kulon |
SI
birim sisteminin elektrik yük birimi. 3.109 elektrostatik birim. |
Kulonmetre (Voltametre) |
Bir
elektroliz hücresinden geçen akım miktarını katotda ayrışan madde miktarını
ölçerek belirleyen cihaz. |
Kuru Korozyon |
Bak
Gaz Korozyonu. |
Kuruyan Yağlar |
Havadaki
oksijen ile reaksiyona girerek katılaşan sıvı yağlar. |
Langelier İndeksi |
Bir
su içinde kalsiyum karbonat çökeltisinin oluşup oluşmayacağını belirleyen bir
indeks. Suyun normal halde ve doygun haldeki pH dereceleri ölçülerek
Langelier İndeksi ,I = pH - pHs bağıntısı ile hesaplanır. Bu indeks aşağıdaki
şekilde değerlendirilir:Is + 2,0 ise şiddetli kabuk oluşur.Is + 0,5 ¡se kabuk
oluşur. Is = 0 ise su denge halindedir.Is < - 0,5 ise su hafif korozif
özelliktedir. Is < - 2,0 ise su şiddetli korozif tir . |
Luggin Kapileri |
Elektrot
potansiyelleri ölçümlerinde,omik direnci önlemek amacıyla kullanılan metal
yüzeyine yaklaştırılan kapiler. |
Maden Kömürü Katranı (Coal Tar) |
Maden
kömürünün kuru damıtılması ile gazlaştırılması sırasında sıvı faz olarak ele
geçen ve içinde çeşitli organik bileşiklerin bulunduğu siyah renkli ürün. |
Manyetit |
Manyetik
özellikte doğal demir oksit minerali Fe3O4 |
Martensit |
Sert
ve kırılgan yapılı çelik.Erimiş halde bulunan çelik ani olarak
soğutulursa,faz içindeki karbon atomları difüzyon için yeterli zaman
bulumadığından kristal yapısı içindeki normal yerlerine ulaşamaz. Bu durumda
interstitial bir kristal yapı oluşur. |
Monomer |
Birbiri
ile birleşerek çok büyük bir molekül (polimer) oluşturabilen organik
moleküller. |
Mutlak Rutubet |
Bir
kg kuru hava içinde bulunan kilogram olarak su buharı kütlesi.w = kg su
buharı / kg kuru hava |
Nernst Denklemi |
Bir
yarı hücre potansiyelini hesaplamak için kullanılan ve termodinamik olarak
elde edilen denklem.E = Eo - RT/nF Ln a1/ao Burada, E : Elektrot potansiyeli
Eo: Standard elektrot potansiyeli R : Gaz sabiti T : Mutlak sıcaklık n : Yük
transfer sayısı a : İyonik aktivite |
Oksidasyon |
Elektron
kaybı ile değerlik artışının meydana geldiği kimyasal reaksiyonlar. |
Organik Çinko Boya |
Pigment
olarak çinko tozu ve bağlayıcı olarak organik bir reçine kullanılarak elde
edilen boyalar. |
Osmos |
Yarı
geçirici bir membrandan suyun veya bir başka solventin,derişik çözeltiden
sereltik çözeltiye doğru kendiliğinden geçişi.Bu olay, membranın her iki
yanındaki çözeltilerin konsantrasyonları birbirine eşit hale gelinceye kadar
devam eder. |
Ozon |
Üç
oksijen atomundan oluşan O3 molekülü.Ozon şiddetli oksidasyon gücü olan bir
kimyasal bileşiktir. |
Pas |
Demir
ve demir alaşımlarının korozyon ürünlerine verilen özel isim. Esas olarak
demir oksit ve hidroksit karışımlarından oluşur. |
Pas Filmi |
Metallerin
yüksek sıcaklıklarda oksitlenmesi ile oluşan ince oksit filmi. |
Pasifleşme |
Korozyona
uğrayan bir elektrotun korozyon hızının azalması olayı. |
Pasifleşme Potansiyeli |
Aktif
pasif geçişli bir metalin maksimum akım yoğunluğuna karşı gelen potansiyel.Bu
potansiyelin pozitif yönde artırılması halinde metal hızla pasifleşir. |
Pasiflik |
Bir
metalin yüzeyinin bir oksit tabakası ile kaplanması sonucu,metalin daha
pozitif bir potansiyel kazanması. |
Paslanmaz Çelik |
Bileşiminde
% 12-% 20 oranında krom ve % 0,1 ile %0,02 oranında karbon içeren demir
alaşımı. Endüstride daha çok 18-8 krom nikelden oluşan paslanmaz çelik
kullanılmaktadır. |
Pearlit |
Ferrit
ve sementit tabakaları halinde kristal yapısı gösteren demir veya çelik. |
Pigment |
Boya
içine renk verici olarak toz halinde katılan dolgu maddeleri. |
Pikling |
Metal
yüzeyinde bulunan oksit filminin asit çözeltileri ile kimyasal olarak
temizlenmesi. |
Pitting |
Metal
yüzeyinde çukur şeklinde oluşan korozyon. |
Pitting Faktörü |
Korozyon
sonucu oluşan en derin çukurun derinliğinin, ağırlık kaybından gidilerek
bulunan ortalama derinliğe oranına pitting faktörü denir. |
Plastik Deformasyon |
Bir
metale elastik limit değerinin üzerinde bir gerilme uygulanması halinde
meydana gelen kalıcı uzama. |
Plastisite |
Bir
malzemenin kopmadan kalıcı deformasyon gösterme özelliği. |
Polarizasyon |
Bir elektrotun açık devre potansiyelinin akım geçerken değişime uğraması.Bir elektroliz hücresinde,elektrolizin devamı süresince elektrot potansiyellerinde görülen değişme.Anodun potansiyeli pozitif yöne doğru, katodun potansiyeli de negatif yöne doğru kayar. |
Polarizasyon Direnci |
Bir
elektrotun korozyon potansiyeli yakınında potansiyel değişiminin, uygulanan
dış akım yoğunluğuna oranı. Rp = dE/dİ . Lineer bölgeden elde edilen bu eğim
korozyon hızının hesaplanmasında kullanılır. |
Polarizasyon Eğrileri |
Bir
elektrota uygulanan dış akım yoğunluğu ile elektrotun potansiyeli arasında
(E-i) veya (E-log i) olarak çizilen eğriler. |
Poliester |
Bir
organik asit ile bir polihidrik alkolün kondensasyon reaksiyonu ile oluşan
reçine. |
Polimer |
Bir
monomerin çok sayıda molekülünün zincir şeklinde birleşerek oluşturduğu makro
organik bileşik. |
Poliüretan |
Bir
izosiyanat ile bir polihidrik alkolün kondensasyonu sonucu oluşan bir polimer |
Potansiyel - pH Diyagramları |
Bak Pourbaix Diyagramları. |
Potansiyel |
Elektrik
akımının ve elektrokimyasal reaksiyonların yürütücü kuvveti. |
Potansiyodinamik Yöntem |
Bir
elektrotun potansiyelini düzgün aralıklarla değiştirerek buna karşı gelen
akım yoğunluğunun belirlenmesi. |
Potansiyostat |
Potansiyeli
otomatik olarak sabit tutabilen veya değişim hızını kontrol edebilen cihaz. |
Potansiyostatik Yöntem |
Bir
elektrotun potansiyeli sabit tutularak buna karşı gelen akımın ölçülmesi
yöntemi. |
Pourbaix Diyagramları |
Bir
metalin elektrot potansiyeli ile içine daldırılmış olduğu elektolitin pH
derecesine göre termodinamik bilgilerden yararlanarak çizilen diyagramlar. Bu
diyagramlarda metalin ve korozyon sonucu oluşan bileşiklerin kararlı olduğu
alanlar belirlenir. |
Redoks Potansiyeli |
Bir
elektrot yüzeyinde yürüyen oksidasyon- redüksiyon reaksiyonunun potansiyeli. |
Redüksiyon |
Elektron
alınarak değerliğin kaybedilmesi ile sonuçlanan reaksiyon.Katotda daima
redüksiyon reaksiyonu meydana gelir. |
Referans Elektrot |
Polarize
olmayan ve potansiyeli sürekli olarak ayni kalan elektrot. |
Refrakter Metaller |
Erime
noktası çok yüksek olan krom,vanadiyum ve titanyum gibi metaller. |
Rektifiye |
Alternatif
akımı doğru akıma çeviren transformatör- redresör sistemi. |
Relatif Rutubet |
Birim
hacimdeki hava içinde bulunan su buharı kütlesinin , ayni sıcaklıkta ve ayni
hacimde doygun hava içinde bulunan su buharı kütlesine oranı. Sıcaklık
arttıkca relatif rutubet azalır,buna karşılık sıcaklık azaldıkça relatif
rutubet yükselir.Relatif rutubetin % 100 olduğu sıcaklık söz konusu havanın
çiylenme noktasıdır. |
Rezistivite |
Özgül
direnç. r = rA/L Burada, r : Ohm olarak direnç ,r : Ohm.m olarak özgül
dirençtir. |
Rutubet Deneyi |
Relatif
rutubeti ve sıcaklığı kontrol edilen bir ortam içinde bekletilerek yapılan
korozyon deneyi. |
Sementit |
Demir
ile karbonun birleşmesinden oluşan demir karbür bileşimine sementit denir.Bu
bileşik karakteristik ortorombik kristal yapısındadır. Dökme demir içinde
bulunur ve onu sert ve kırılgan yapar. |
Sıcak Daldırma ile Kaplama |
Erimiş
bir metal içine daldırılarak yapılan metal kaplamalar. |
Sıcak Püskürtme Yöntemi |
Bir
kaplama malzemesinin erimiş halde sıcak olarak metal yüzeyine püskürtülmesi. |
Soy Metal |
Elektrot
potansiyeli hidrojenden daha büyük olan metal.Bu metallerin standart elktrot
potansiyelleri pozitifdir. |
Soyulma |
Kaplama
ile metal arasındaki yapışmanın ortadan kalkması. |
Standart Elektrot Potansiyeli
|
Bir
elektrotun aktivitesi bir olan kendi iyonlarını taşıyan bir çözelti içine
daldırılması halinde ölçülen potansiyel. Standart hidrojen elektrotun
potansiyeli referans olarak sıfır kabul edilir. |
Stres |
Bir
malzemeye etki yapan kuvvetlerin meydana getirdiği içsel gerilme. |
Stres Korozyon Çatlaması |
Bir
metalin ayni anda hem korozyon hem de stres etkisinde kalması sonucu oluşan
çatlama.Korozyon sonucu kesit küçüleceğinden kopma daha çabuk meydana gelir. |
Tafel Doğrusu |
Dış
akım uygulanan bir elektrotda,korozyon potansiyelinden yeteri kadar uzak bir
bölgede uygulanan dış akımın logaritması ile aşırı gerilim arasında h = b log
i/io bağıntısı vardır.Bu ifade Tafel Denklemi, polarizasyon eğrisindeki bu
bölge de Tafel Bölgesi olarak bilinir. |
Taneler Arası Korozyon |
Metalin
kristalleri arasındaki sınır çizgileri boyunca meydana gelen korozyon
olayı.Bu aralıkta bazı safsızlıkların çökelmesi nedeniyle normal kristal
düzeninden farklı bir yapı vardır. |
Tavlama |
Bir
metalin mikro yapısını değiştirmek üzere yapılan ısıl işlem. Metal önce belli
bir sıcaklığa kadar ısıtılır,sonra yavaş bir hızla soğutulur.Tavlama sonunda
metalin bir çok özelliği değişir. Tavlanmış metal ile soğuk işlemler
kolaylaşır. Dökme demir ve çeliğin sertliğini azaltmak buna karşılık
sağlamlığını artırmak amacıyla tavlama yapılır. |
Tavlama Kırılganlığı |
Tavlama
yapıldıktan sonra ani soğutma yapılmaz ise,tane sınırları boyunca
arsenik,antimuan ve fosfor gibi bazı yabancı kristaller toplanabilir.Bu olay
metalin kırılganlığını artırır. |
Tebeşirleşme |
Bir
organik boya filminin hava koşullarının etkisi ile bozunarak tozlu bir yüzey
oluşturması olayıdır. Boya içinde bulunan pigment cinsi ve yüzdesi
tebeşirleşme olayına neden olabilir. |
Teflon |
Tetra
floro etenin polimerleşmesi ile elde edilen termo setting özellikte bir
plastik (PTFE).Bu plastik 400 C e kadar sıcaklığa dayanıklıdır. |
Thermit |
Alüminyum
tozu ve demir 3 oksitten oluşan karışım.Bu karışım mağnezyum şerit ile
yakılırsa,meydana gelen kimyasal reaksiyon büyük bir ısı çıkarır ve reaksiyon
ürünü olarak oluşan demiri eritir. Bu olay demir ve çelik üzerine kaynak
yapmak için kullanılır. |
Tiksotropi |
Bir
sıvının viskozitesinin zamanla değişmesi. Bazı boyaların bekletilmeleri
halinde viskozitelerinde zamanla artış olur.Bu özellik boyaların akmasını
önler. Boya kullanılırken fırçaya kolayca alındığı halde yüzeyde akış
göstermez. |
Transpasif Bölge |
Anodik
polarizasyon eğrilerinde,pasif potansiyel bölgesinden daha pozitif
potansiyelde korozyon hızının yeniden artış gösterdiği bölge. |
Tuz Püskürtme Deneyi |
Tuzlu
su püskürtülerek yapılan hızlandırılmış korozyon deneyi. |
Uzun Boruhattı Akımı |
Kaliteli
şekilde kaplanmış uzun boru hatlarında,farklı zemin yapısından ileri gelen
makro konsantrasyon hücresi nedeniyle oluşan akım. Bu akım anodik bölgelerden
katodik bölgelere doğru akar. |
Üniform Korozyon |
Metal
yüzeyinde üniform olarak dağılan korozyon. Korozyon hızının her noktada aynı
olduğu bu korozyona genel korozyon da denir. |
Yanma |
Bir
metal veya alaşımın yüksek sıcaklığa ısıtılması halinde meydana gelen kalıcı
bozukluklar veya metal yüzeyinde oluşan renk değişimi. |
Yardımcı Elektrot |
Polarizasyon
ölçümlerinde üzerinde çalışma yapılan elektrota dıştan bir akım
uygulayabilmek için kullanılan elektrot. Bu elektrot genellikle korozyona
uğramayan bir metalden seçilir. |
Yarı Hücre |
Bir
elektrot ve çözeltiden oluşan sistem. |
Yerel Hücre |
Bir
metal yüzeyinde bulunan fiziksel veya kimyasal herhangi bir farklılık
nedeniyle oluşan mikro galvanik hücre. |
Yorulma |
Bir
malzemenin,çekme dayanımından daha küçük bir yükün dalgalı şekilde
tekrarlanarak etkimesi sonucu kırılması. |
Yorulma Limiti |
Belli
sayıda yükleme-boşaltma sonucu malzemenin kırılmasına neden olan maksimum
gerilme. |
Yorulmalı Korozyon |
Korozif
bir ortamda bulunan bir metalin peryodik olarak yükleme-boşalma etkisinde
kalması halinde beklenenden daha az bir yük altında ve beklenenden daha kısa
bir sürede kırılması olayı. |
Yumuşak Demir |
İçinde hemen hemen hiç karbon bulunmayan demir. |