Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

MaDeM FIKRA HOME PAGE

benim mallarim hadi yokmu alan!!

benim favori linklerim

Angelfire - Easiest Free Home Pages
SUPER FIKRALAR BURDA
super hikayeler
HIRDAVATTA TEK ISIM GARANTI
KALE CELIK KAPI BAYII

ASMAK

Dursun evinden çıktığında birde bakar ki komsusu Temel kendini belinden agaca asmış halde duruyor.Hemen gidip ipi agactan cözer.Komsusunu agaçtan indirdikten sonra merakla sorar :

-Ha sen ne yapayudun öyle?

-Hiç kendimi asaydum...

-Ha uşağum, penum pildiğum insan poynundan asılayi.

Temel üzgün ve çaresiz bir halde komşusu Dursun'a baktıktan sonra cevap verir :

-Ben de öyle yapmişudum.Ama ipu poynima pağladığum zaman bi türlü nefes alamayrum.

ADAMI GÖZÜMÜN ÖNÜNE GETİRİRİM

Arkadaşı Karadenizliye sormuş:

-Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?

-Ben kendi kendime konumam, demiş karadenizli.Adamı gözümün önüne getiririm, öyle konuşurum.

AKŞAM SERİNLİĞİNDE

Bir mecliste konuşulurken, Amerikalı :

-Biz Mars'a gideceğiz, demiş.

Alman :

-Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.

Fransız :

-Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş.

Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :

-Biz de güneşe gideceğiz, demiş.

-Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.

Karadenizli gülümsemiş :

-O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.

ANLAMLI ANLAMLI

Karadenizlinin biri hemşerisine anlatıyor :

-Dün belediye otobüsüne bindim; yan koltuktaki adam bilet almamışım gibi bana anlamlı anlamlı baktı.

-Sen ne yaptın?

-Bende bilet almışım gibi anlamlı anlamlı ona baktım.

ARKADAŞIN OLDUĞUM İÇİN Mİ?

Adamın biri karadenizli arkadaşına "eşek" demiş. Karadenizli sormuş :

-Eşek olduğum için mi arkadaşınım; yoksa arkadaşın olduğum için mi eşeğim?

AŞAĞISI BİR İŞ DÜŞÜNÜYOR

Karadanizliye sormuşlar :

-Neden baştaki saç ağarıyor da, aşağıdaki ağarmıyor?

-Aşağısı bir iş düşünüyor, yukarısı bin iş düşünüyorda ondan, demiş Karadenizli.

ATATÜRK 39 YAŞINA BASTI

Karadenizliye öğretmeni sormuş :

-Söyle bakalım, 1881'de ne oldu?

-Atatürk doğdu öğretmenim.

-Peki, 1920'de ne oldu?

-Atatürk 39 yaşına bastı öğretmenim!

BANA GÜVENMEYİN

Gazetede şöyle bir ilan çıkmış : "Bir müdür aranıyor.Yüksek tahsilli, İngilizce ve Fransızca bilen, askerliğini yapmış, 30 yaşından gün almamış, boyu 1.85'den yukarı ve bekar olması gerekir... Temel başvurmuş :

-Ben demiş, yüksek tahsil şöyle dursun ilk mektebi bile zor biturdum.İnciluzce de Firansizca da bilmeyrum.Yaşım 45'den yukarı, boyum 1.67...

-Eeee, demişler.Ne demek istiyorsun? Temel gayet ciddi :

-Bu ilanı verduğunuz müdürlük işi var ya, ha bu iş için bana güvenmiyesunuz demeye geldim...

BUZDOLABI

Eve geç saatte zilzurna sarhoş gelen Temel, yatmadan önce tuvalete gider.Daha sonra yatak odasının ışığını yakar kapıya dayanır.Gözleri kamaşarak uyanan Fadime'ye :

-Ula kari der, sana helal olsun.Sen Trabizon'un en iyi karisusun. İltifata alışık olmayan Fadime :

-Ne oldi herif nereden icabetti bu laflar?

-Daha ne olsun.Biraz önce tuvalete su dökmeye gittum.Tuvaletin kapisuni ne güzel yaptirmişsun öyle, kapiyi açunca elekturuk kendiluğundan yanayi, deyince, Fadime yataktan fırlar ;

-Ula herif sen buzdolabuna işedun ya!

ÇAY ELİNDEN ÖTEYE...

Venedikte deney yapan bilim adamları insanların beyninden parça alarak etkisini görmek için söyledikleri kelimelere bakıyorlar.Bir İtalyan kobay başlıyor :

-Huano mito. Beyninden biraz parça alıyorlar tekrar başlıyor :

-Huano mi. Biraz daha parça alıyorlar :

-Huan. Beyninin son parçasını alıyorlar ve adam başlıyor :

-Çay elinden öteyi gidelim yali yali.....

ÇEVRECİ TEMEL

Sabahın erken saatinde avdan dönen Temel, kayığını kıyıya çektikten sonra balıkçı kahvesine doğru yürür. Kahvedekiler yalnızca sağ ayağı dizine kadar ıslak olan Temel'e sorarlar :

-Ula, balık vuriy mi? Temel :

-Yok yahu ne gezer.

-Madem baluk vurmayi ayağın niye dizine kadar islandi. Temel küçümseyerek yanıtlar :

-Uşağum, haçan denizde sigara içeyrim.İzmariti suya atınca basıpta söndirmeyecek miyum oni?

DOKTOR YEDİM SENİ!

Temel hastalanmıştı.Doktora gitti.Doktor Temelin tedavisinin hergün parmaklanmak olduğunu söyledi.Temel bunu kimseye anlatamayacak kadar utandığı için mecburen hergün doktora gidip orada tedavi oluyordu.Bir gün doktoru yerinde bulamayınca eve gidip durumu utana sıkıla karısına anlattı. Karısı Doktoru taklit ederek ona tedaviyi yapabileceğini söyleyince Temel tedaviyi tarif etmeye başladı :

-Karıcığım sol elini sol omzuma koy.

-Tamam.

-Sağ elinide sağ omzu...????!!!! Temelin jeton duştü :

-Uyyyy Doktor yedum senu....

ELEKTİRİK RİCA EDİYORMUŞ

Bir Fransız, bir İngiliz ve bir Karadenizli idama mahkum edilmişlerdi.Üçüne de son arzularını sordular :

-Giyotinle mi idam edilmek istersiniz, elektirikli iskemlede mi, yoksa gaz odasında mı? Fransız :

-Ben giyotinle idam edilmek istiyorum, dedi. Hemen giyotini getirdiler, adamı uzattılar.Sonra da bıçağı olanca hızıyla bırakıverdiler. Ama o da ne! Bıçak tam adamın kafasını uçuracakken, son anda birden duruverdi! Belli ki bir bozukluk olmuştu.Bıçağı kaldırıp bir kez daha bırakıverdiler.Bıçak yine aynı yerde tutukluk yapıp durdu.Bir daha bıraktılar.Yine durunca, çaresiz kalıp adamı affettiler. Sıra İngiliz'e geldi.O da giyotinle idam edilmek istedi.Bıçak yine aynı yerde durmasın mı! Üç kez tekrarlandıktan sonra İngiliz'i de affedip idam etmekten vazgeçtiler. Sonra sıra bizim Karadeniz'liye geldi :

-Ha benim ciğerim rahatsızdır, gaz odasi almayayım, dedi Karadenizli.Ha bu sizin giyotin de bozuktur galiba...Onun için elektirik rica edeceyum...

FEMİNİST

Temel önde, Fadime arkada çarşıya inmektedirler.Fadime sırtındaki sepet bir yana Temel'in ceketi ve şapkasınıda elinde taşımaktadır.Onların bu halini gören okumuş biri sorar :

-Bu vaziyetinden utanmıyor musun?Sen önde hanımın arkada?... Temel yanıtlar:

-Hemşerum niye utanacağumişim?Her paşarili erkeğun arkasinda bir kari vardur demeyi misiniz siz?Pen başarili bir erkeğum.

FİRAR

Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık rahatsızlanmakta haftada bir doktora gitmektedir. Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı, sonra kolu, eli... Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülümseyişle :

-Uy! hemşerum sanmaki anlamayirum.Bağa öyle geliyi ki galiba sen kisim kisim firar edeysun...

GÖREMİYORUM Kİ !

Temelle Dursun ormanda yürüyorlar, birara Temel Dursuna sesleniyor :

-Dursun ormanın güzelliğine bak. Dursun:

-Ağaçlardan göremiyorum ki.

HAMİ HOCA

Karadeniz'de iddialı bir maç vardı.Rizeli imamlarla, Trabzonlu imamların maçı...Ama Trabzonlu imamlar zayıftı.Yenilmemek için ne yapacaklarını düşünürken Temel onlara akıl verdi :

-Alın, Hami'yi oynatın.

-Yahu hiç olur mu?

-Olur, olur...Hami hoca diye yutturursunuz? Neyse, maç oynandı ve Trabzonlu imamlar üzgün bir vaziyette geri döndüler.Temel merakla sordu :

-Ne yaptınız yahu?Hami'yi yutturamadınız mı?

-Yoo...Yutturduk.Hem çok da iyi oynadı.2-1 yenildik, tek golümüzüde Hami hoca attı.

-Eeee, nasıl yenildiniz?

-Hiç sorma Temel...Rize'de bir Van Basten hocayla , bir de Gullit hoca vardı ki, bütün takıma yetti.

HAYRET BİR ŞEY!

Trabzon Asri Mezarlığı'na bir helikopter düşmüştü.Ankara'dan zayiatı öğrenmek için olay yerine telefon ettiler. Yetkilinin cevabı şöyle oldu:

-Şimdiye kadar 30 ölü çıkarttık.Hayret bir şey: Kazdıkça çıkıyor!

KANUN

Küçük Rıza okuldan dönmüştü.Babası Temel'e anlattı:

-Baba bilirmisin, yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık?

-Vay anasını, dedi Temel.... Peki ne zaman kabul edilmiş bu kanun?

NEREYE GİTTİ BU HAYVANLAR?

Temel Avustralyaya Devekuşu avlamaya seyahate çıkıyor.Orada malzemelerini hazırlayıp maceraya atılıyor. Bir virajı dönünce bakıyor 10-15 tane devekuşu, hemen arabayı durduruyor silahını doğrultuyor; devekuşları silahı görünce ürkerek kafalarını kuma gömuyorlar.Yani kendi akıllarınca saklanıyorlar. Temel etrafa bakiyor ve kendi kendine sinirli sinirli soruyor :

-Ulan nereye gitti bu hayvanlar?

PAÇA

Veteriner köye gelmiş, hayvanlarda bir hastalık olup olmadığına bakıyordu...Sıra Temel'in ahırına geldiğinde hayvanların bazılarının bağlı ve tahta bacaklı olduğunu görünce şaşırıp sorar :

-Bunlar neden tahta bacaklıdır?

-Onlar mı? der Temel kekeleyerek.Canımız paça istediğinde bütün hayvanı kesmeyruk ya...

REÇETEN VAR MI?

Temel Eczacılık Fakültesini bitirmiş, fakat Eczane açacak parası yok.Girmiş bir Eczaneye :

-Beyefendi sizde soğan var mı? Adam Temel'i başından savmış.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma sorularla geliyormuş.Birgün Eczacı Temel'e:

-Kardeşim senin derdin ne? demiş. -Burayı bana sat.

Eczacı kurtulmak için eczaneyi satmış, birkaç gün sonra Eczaneyi satan adam içeri girmiş, Temel'e:

-Sizde soğan varmı? demiş... Temel adama: "Bizde soğan var ama senin reçeten var mı?"demiş....

REFLEKS

Temel sosyetik bayan arkadaşı ile geziyordu.Ayağı kayan bayan yere düşüp, etekleri açılır.Bayan çevik bir hareketle ayağa kalkar ve Temel'e :

-Nasıl? der.Refleksimi gördün mü? Temel gülerek :

-Uyyy, der.Siz oğa refleks mi deyisiniz?

SANA NE?

Temel genç yaşta evlenir, karısı ile bir çocuğunu bırakarak gurbete çıkar.On-onbeş sene dolaştıktan sonra...

-Hele bir sılaya varayım, der. Evine geldiği zaman karısı ile birlikte üç çocuk bulur.En küçüğü önündeki kaptan yoğurt yiyor yabancı yabancı bakıyordu.

-Yahu karucuğum.Bunlar da kim? Karısı :

-Yahu der şu büyüğü ilk çocuğun değil mi?Ne çabuk unuttun!

-Ya öteki?

-O da ana rahminde idi, sen gittikten sonra doğdu.

-Ya diğeri?

-Canım, zaten onun da sana buba dediği yok ki, oturmuş yoğurduğnu yiyi!

SESSİZLUK

Trabzon amigosu seyircilere taktik veriyordu :

-Sağ elimi kaldırırsam demek ki gol kaçırmışızdır, hep bir ağızdan :

-Ahhh diye bağıracağız.Sol elimi kaldırırsam gol atmışızdır.Hep bir ağızdan yaşa Trabzon diye bağıracağız.Eğer iki elimi kaldırırsam, bizim takım gol yemiştir.O zaman sessizlik isterim. Neyse maç başladı.Trabzon golü kaçırdı.Amigo sağ elini havaya kaldırdı.Hep bir ağızdan bağırdılar :

-Aaaaaahhh... Sonra bir gol attı Trabzon....Amigo sol elini havaya kaldırdı.Tribünler ayaktaydı.

-Yaşasın Trabzon. Sonra bir gol yediler.Amigo iki elini de havaya kaldırdı.Seyirciler başladılar bağırmaya......

-Sessizluk...Sessizluk

SIFIR SIFIR

İki karadeniz takımı Rizesporla Sinop maç yapıyorlarmış.O esnada Stadın yanından bir tren geçiyormu.Sinoplular trenin düdüğünü hakemin bitiş düdüğü zannetmişler.Ve sahayı terketmişler.Kalan 85 dakikada Rizespor da gol atamayinca maç 0-0 berabere bitmiş.

ŞART MI?

Karadenizli Başbakan olmayı tutturmuş :

-Başbakan ben olacağım!... Memleketin halini bilen saf bir arkadaşı iyi niyetle uyarmış :

-Yahu sen deli misin? Karadenizli lafını esirger mi :

-Şart midur?

TEMEL'İN DEGAJI

Karadeniz'de bir evde yangın çıkmıştı.Bir kadın kucağında çocukla damın tepesinde kalakalmıştı.İtfaiye geldi, ama kadın bir türlü çocuğu aşağı atmıyordu.Birlikte cayır cayır yanacaklardı.Derken kalabalığın arasından Temel fırladı :

-At yenge, çocuğu aşağı at.Ben Sürmenespor'un kalecisiyim.Çocuğu tutarım. Kadın inandı ve attı. Temel nefis bir plonjonla çocuğu yakaladı.Sonra üç kere yere vurup degajını yaptı.

TEMEL UÇAKTA

Temel bir uçağın kaptan pilotu idi.Trabzon-Ankara seferini yaparken bir arızadan dolayı uçak sallanmaya başlayınca bir anons yapar.

-Tikkat, tikkat...Gaptanunuz sesleniy!Uçakta bir ariza vardur.Tamiratı mümkündür.Sayin yolcularımız sükut olunuz. Bu anonsu duyan yolcular bir an rahatlayıp yerlerine otururlar.On dakika sonra öncekinden daha şiddetli bir sallantılya yolcular yerlerinden fırlayınca pilot kabininden bir anons daha :

-Tikkat, tikkat...Gaptanunuz sesleniyi...Eşhedü enlailahe illallah ve eşhedü...

TIPTA İLERLEME

Temel maçta omuzundan sakatlanmaştı.Doktoru tedavi ediyordu.

-Madem ağrıyor, sıcak havlu koyacaksın.

-Ama doktor, iki gün önce de soğuk buz torbası koydurmuştun?

-O iki gün önceydi.İki günde tıpta hiç mi ilerleme olmadı?

TUVALET

Meyhanede kafayı bulan Temel tuvaleti arıyordu.Bulamayınca yanında oturan birine :

-Arkadaşım buranın tuvaleti nerededur acaba? diye sordu. Aklı sıra Temel'le dalga geçmek isteyen adam tuvaleti tarif eder :

-Şu koridorun sonunda, solda, yalnız gitmişken benim yerime de işeyiver.

-Peki, dedi Temel. Gitti ve beş dakika sonra dönüp, tuvaleti tarif edene kuvvetli bir tokat patlattı :

-Ula, madem işeyesun yoğidi niye yolladun beni tuvalete?

YURT DIŞINA KAÇMIŞ

Temel yolda yürürken bir senet bulmus.Bakmiş senedin son günü.Ne yapacağım diye kara kara düşünmeye başlamış.Sonra gitmiş borç toplayıp senedi yatırmış, rahat bir nefes almış.Aynı şekilde bir gün yürürken yine yerde bir senet görmus, almış bakmış.Yine senedin son günü.Ama bu ödenecek gibi değil, çok fazla miktarda.Temel hemen sahte pasaport çıkartıp yurt dışına kaçmış.

DOLMAKALEM

Adamın biri çok çapkınmış.Çiçekten çiçeğe konarken olan olmuş, bastonu kırılmış (zührevi bir hastalık kapmış). Soluğu hemen doktorda almış. Doktor :

-Korktuğunuz kadar önemli bir şey değil, demiş.Dediğimi yaparsanız kısa zamanda eski sağlığınıza kavuşursunuz.Tam onbeş gün süreyle cinsel organınızı sabah akşam bir bardak süte batırın.Onbeş gün sonra hiçbir şeyciğiniz kalmayacak.

-Peki, demiş adam.O gece karısı sabırsızlıkla yatakta onu beklerken adam banyoya girmiş.Bir bardak sütü alıp doktorun tavsiyesini uygulamaya başlamış. Karısı bir beklemiş, iki beklemiş, üç beklemiş...Bakmış ki kocasından ses soluk yok, dosdoğru banyoya gitmiş, pat diye açmış kapıyı ki ne görsün?

-Hayret doğrusu kocacığım, demiş şaşkınlıkla, Onun bir dolmakalem gibi doldurulduğu kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi doğrusu!

EŞEK

Adamın biri misafirliğe gitmiş.Akşam olunca haliyle sormuşlar :

-Pardon arkadaş, demişler karı-koca.Bizim odada mı yatarsın, bebeğin odasında mı, yoksa boş bir odada mı? Adam duşünmüş :

-Karı-koca nın yanında yatılmaz, bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak ben boş odada yatarım, demiş. Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış, bir de bakmış çok guzel bir kız adama havlu tutuyor.

Adam:

-Kızım senin ismin ne?diye sormuş. Kız :

-Bebek amcacığım ya sizin isminiz?... Adam :

-Eşek kızım eşşşeeek.

EVDEKİ PAZAR

Kulakları duymayan bir adam hastanede yatan bir arkadaşını ziyarete gitmek istemiş.Düşünmüş ben ne sorarım, o ne cevap verir, diye.Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış."Nasılsınız" derim, o da "İyiyim" der.Bende, "Oooh ne güzel" der, devam ederim.Hastaneye gidip arkadaşının başucuna varmış.

-Nasılsın, iyi misin?

-Ölüyorum.

-Oooh, ooh ne iyi.Ne ilaç veriyorlar?

-Zehir.

-O ilaç çok iyidir.Doktorun kim?

-Azrail.

-Ondan iyi doktor yoktur.

EVLENİRKEN NEREDEYDİN?

Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :

-Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :

-Uçak düştü kurtulan olmadı! Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında :

-Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :

-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı... Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :

-Bu otobüse binme, freni patlayacak! Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :

-Sen kimsin yahu?

-Ben senin iyilik meleğinim! Adam iyice kızmış :

-Ulan evlenirken neredeydin!

HEP AYNI

İki adam yolda karşılaştılar :

-Neyin var çok kötü görünüyorsun?

-Hayat, hep hayat...

-Geçer dostum geçer, gel birşeyler içelim...

-İçmek hep içmek...

-Haklısın gel yemeğe gidelim.

-Yemek hep yemek...

-Pekala gel bize gidelim, karım seni görünce sevinecektir...

-Yatmak hep yatmak...

KÖPEĞİN ÇANAĞI

Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur :

-Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz? Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak, kısa bir tereddütten sonra :

-İstersen ayran getireyim, der. Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettikten az sonra, çocuk bir çanak ayran getirir. Adam ayranı içtikten sonra çocuk :

-İstersen daha getireyim, der.

-Zahmet olur yavrum.

-Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik! Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır :

-Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı!

NE KOYSAYDIM?

Adam sünnetçi dükkanının vitrinine çalar saat koymuş biri de merak etmiş :

-Yahu sünnetçi vitrininde çalar saatin işi ne? Sünnetçi fena fena bakmış :

-Yani vitrine ne koyaydım?

TANIŞMA

Adamın biri, o gün evine normal zamanından oldukça erken bir saatte dönmüştü.Kötü bir durumla karşılaştı. Karısı şeffaf bir gecelik içinde, bütün vücudu meydandaydı.Onun yanında da, kocanın geldiğini işittiğinden çabuk elbiselerini giydiği belli olan genç bir adam ayakta duruyordu.Ama genç adam soğukkanlılığını kaybetmedi.Genç kadının bileğini tuttu :

-Merak edilecek bir şeyiniz yok madam, dedi.Biraz vitamin, biraz trankilizanla bir şeyiniz kalmaz. Genç kadın, inler gibi bir sesle :

-Dur, dedi.Yeni tanıştığımızdan, kocamın doktor olduğunu sana söylemeye vakit bulamamıştım!...

YAKTIN BENİ

Adamın birisi kendine çok güçlü bir büyü yaptırmak istemiş.Tutmuş ülkenin en ünlü büyücüsüne gidip durumunu anlatmış.Ünlü büyücü büyüyü yaptıktan sonra adama demiş ki :

-Şimdi bu büyüyü al ay ışığında havaya doğru salla, yalnız sallarken aklına sakın dişi tilkinin kuyruğunu getirme. Adam :

-Yaktın beni büyücü, demiş.

-Şimdi artık aklımdan hiç çıkmaz ki dişi tilki kuyruğu.


HADI ANA SAYFAYA...
Tikla buraya geri donelim...

Email: madem@usa.net